141.
kafesine ayna konulmaması gereken hayvandır. kuş aynadaki yansımasını başka bir kuş sanıp onunla bağ kurarak bundan olumsuz etkilenebiliyormuş. daha net bilgi için lütfen araştırınız ancak bana mantıklı geliyor, o yüzden riske atmam.
devamını gör...
142.
dünyanın en tatlı canlısıdır.
devamını gör...
143.
kapkara gözlü ve tertemiz kalpli bir tüy yumağı.
4 tanesi sahiplenilmiş 1 tanesi havuzda bulunmuş 1 tanesi de bizim evde doğmuş olmak üzere 6 taneler bende.
evin bir odasını ayırdım namussuzlara, hep dışarıdalar, odayı işgal ettiler komple.
4 tanesi sahiplenilmiş 1 tanesi havuzda bulunmuş 1 tanesi de bizim evde doğmuş olmak üzere 6 taneler bende.
evin bir odasını ayırdım namussuzlara, hep dışarıdalar, odayı işgal ettiler komple.
devamını gör...
144.
merrhabaaaa paşa ve ben birbirimize alışalı 2 gün oldu. aslında tam alışamadı hala korkup kaçıyo benden. arada yan yan sekerek yürüyor düne göre daha cıvıl cıvıl bence. umarım alışırız birbirimize. elime henüz konmadı bile:(
devamını gör...
145.
146.
üreticileri kafayı yemiş kuş türü. yumurtası boş olmasın diye, daha fazla yumurta çıksın diye ya da kuluçka sayısını arttırabilmek için yapmadıkları şey yok.
spurilina: bir yosun türüdür ve toz olarak satılır. protein oranı en az %56'dır. 11 aminoasitin tamamı bulunur. yüksek protein değerlerinden dolayı 4. ya da 5. kuluçkalarda kuşların yorgunluğunu almak için verilir genelde. tabii ki tercih meselesi. normal üretimde de kullanılıyor. insan için kırmızı eti balığı, tavuğu aynı anda tüketmek ne ise kuşlar için de o kadar büyük etki yapar. fazlası doğal olarak kuşu şişmanlatır.
bira mayası: kulağa tuhaf gelebilir fakat kuşlar için toz ya da sıvı halde bira mayası satılmaktadır. tekrar yazayım kuşlar için olanından bahsediyorum. faydası ise sindirimi kolaylaştırır, büyümekte olan yavru kuşların tüy yapısının güzel, vücut yapısının kuvvetli olmasını sağlar. rönfreid marka olanları güzeldir.
probiyotik: kuşların bağırsak sisteminden kas gelişimine, stres seviyelerinin düşürülmesinden bağışıklığa kadar bir dizi faydası vardır. kulağa yine tuhaf gelen takviyelerdendir.
vitamin desteği: bahsettiğim 20 liraya satılan 5-10 ml'lik dandik renkli sular değil. gervit gibi profesyonel olanlar. profesyonel multivitaminden ziyade uyarmak istediğim başka bir konu var ki o da bu 5-10 ml'lik dandik multivitaminleri suya katıp asıyorsunuz kafese ama 2 hafta orada duruyor. maksimum 1 gün sonra o su toksik hale geliyor. normalde illa multivitamin kullanacaksınız diye de bir şey yok. sık bakım yapmıyorsanız koymayın daha iyi. onun yerine sebze meyve asın o bile yeter 1-2 kuş ve üretim olmayan ortam için. ha illa ben bundan kullanacağım diyorsanız avivit idare eder. o da fazla kafeste tutmamak koşuluyla.
buğday çimlendirmek: buğdayı en az 6 saat suda bekletip sonra ilkokuldaki gibi pamuğa veya nemli beze falan koyup 1-2 gün içinde uçlarından beyaz patlaklar vermesini sağlayarak yapılan doğal bir besin kaynağıdır. kuşlara vermeden önce sirkeli suda biraz bekletiyorsunuz. bunun faydası ise buğday tohumu nemi görüp büyümek için kendini aktive ettiğinde bir bitki için anne sütü sayılabilecek çeşitli enzimleri, vitaminleri, proteinleri falan ortaya çıkarır. hatta kanser olmuş hasta insanlara falan tükettiriyorlar bunu. kimileri buğdayı 5-10 cm çim yapınca o çimin suyunu falan sıkıp tüketiyor. antioksidan kaynağı da diyorlar. kuşlar çim halini de uçtan patlak vermiş halini de çok sever. çimlendirme mevzubahis olunca buğdaydan başka darı gibi daha başka şeyleri de çimlendirebilirsiniz. genel olarak kışın 2-3 haftada bir keyfe keder yapabilirsiniz tek veya çift evde beslediğiniz kuşlara.
yumurta maması: üretimdeki kuşlara veya tek beslediğiniz kuşlara yemden sonra verilen ikinci takviyedir. temel maddeleri 10 dakika haşlanmış yumurta, mısır unu veya nişasta, eti cicibebe, havuçtur. yumurtayı ve havucu tohum büyüklüğünde yaklaşık rendeliyorsunuz. mısır unu veya nişasta nemini alır. havucun kızıştırıcı etkisi vardır. bu yüzden genelde yavru bakan çiftlere havuç ya az katılır ya da hiç katılmaz. cicibebe ise güzel bir protein kaynağıdır. elinizde yoksa çok da mühim değil. varsa mamaya toz haline getirip karıştırabilirsiniz. ana besin kaynağımız yumurta ise tam bir protein bombasıdır. 10 dakika kadar haşladığınızda ise içinde tüy sağlığı için önemli olan biotin ortaya çıkar. iyi pişmesi önemlidir. elbette bu mama da tek kuşlar için ayda bir ya da 3 haftada bir falan olur sanırım en fazla. kuşun hareketliliğine ve onu salıp salmadığınıza göre değişir durum. ama özellikle kışın ve kışa girerken vermenizi tavsiye ederim. kafeste yazın en fazla 6 saat, kışın en fazla 1 gün tutun. çabuk bozulan bir gıda doğal olarak. kuşunuz alışık değilse hemen yemeyecektir. içine normal yem katıp asıl yemliği çıkararak alıştırabilirsiniz. mamanın nemli olmamasına dikkat edin. tek kuşlarda çeyrek yumurta yeterlidir. yumurtanın hepsinden mama yapacaksanız 2-3 çay kaşığı kadarını kafese koyduktan sonra kalanını streçleyip dolaba koyabilirsiniz. ertesi günleri mamayı tazelersiniz bitene kadar. ayda bir kere böyle yapabilirsiniz tek ve hareketli kuş için.
bunu yapmayla uğraşamam derseniz piyasada hazır yumurta mamaları da var. eğer ben bunu çeşitlendireceğim derseniz çeşitte sınır yok gibi bir şey. 100 çeşite kadar malzeme katan gördü bu gözler. keçiboynuzları, kırmızı pancarlar, maş fasulyesi, kişniş tohumu, nohut rendesi,cevizler, fıstıklar falan deeken hayvanı çatlatmak mı istiyorlar ben anlamadım. ben en fazla kırmızı pancar rendeliyorum içine fazladan. bunu yapmalarının sebebi genelde yavru büyüten kuşlara her çeşit gıdayı sunabilmek. hayvandan 1 sezondan 5 kuluçka falan bekledikleri için hayvan doğal olarak yoruluyor. ne kadar ekmek teknesi olsa da benim üretimhanem olsa o kadar çalıştırmazdım sanırım kuşları.
bunların haricinde kuş kömürü, yağ asitleri, kalamar kemiği, ak dal darı, kızıl dal darı, alçıdan gaga taşları, isteridye ve midye kabuğundan oluşturulan gaga taşları, kuş kumu, pelet yemler, sarımsak kürleri, 100 çeşit katkılı fırınlanmış kekler, mineral için maden suyu vermeler gibi envai çeşit ürün veya uygulamalar var.
hastalık konusu ise türkiye'de tam bir fecaat. temiz kafeslerde barındırılmayan kuşların mantar olması, kafese kuş biti dadanması işten bile değil. bu tür durumlar yaşanmaması için;
1. plastik tünekler parazitler için çok elverişli, tırtıksız tahta tünek tercih edin.
2. sularını hergün ya da en fazla 2 günde bir değiştirin. musluktan değil kendi içtiğiniz sudan koyun.
3. kesinlikle tabanı ızgaralı kafes tercih edin. kuş kendi dışkısına ulşamasın.
4. akıllı yemlik tercih edin. standart yemliklere yemin tozu siniyor. veya yem bitmiş ama kabuklardan yemin bittiği farkedilmiyor.
5. mümkün olduğunca geniş kafes tercih edin. kafes 20-30 cm'lik tek tünekli kafes ise kafesin kapısı hep açık olsun. bunu sağlayamıyorsanız kuş beslemeyin. bana kalırsa üretim kafesi denilen uzunlamasına 60-70 cm'lik kafesler en iyi kafesler. bendeki 110 cm falan sanırım. bir uçtan diğer uca 8-10 kanat çırpması ile gidebiliyor.
eğer kuşunuz bir şekilde hasta olursa şu patates yedir tavsiyesini pek de umursamayın. evet papates ishali keser fakat çoğu durumda ishal asıl hastalığın bir belirtisidir. patates yedirince ancak ishali kesersiniz ama başka da faydası olmaz. işin kötüsü türkiye'de muhabbet kuşları veterinerlerce pek de önemsenmez. hastalığı belli olsa bile ufacık vücudu anesteziyi pek kaldıramadığı için bir şey yapılamaz. ondan sonra forumlara bakarsınız ve patates yedir tavsiyesiyle karşılaşırsınız. burada şu hastalığa bunu kullanın gibi bir tavsiye vermem imkansız. hem bu konuda bilgili değilim hem deniz derya bir konu hem de ezberden konuşulacak bir şey değil. kuruma hastalığından, sallabaş hastalığına, tümörlerden, bağırsak düğümlenmesine deniz derya. sizin yapabileceğiniz en iyi şey kuşunuza sağlıklı ve orantılı yiyecekler vermek ve egzersiz yapmasını sağlayabilmek.
oyuncak konusu: oyuncaklar tek bakılan kuşlar için ve sizin kuş beslenmekten keyif alabilmeniz için gerekli şeylerdir. bu konuda piyasada satılan oyuncaklardan ziyade kuş beslemek denilen hobiden keyif alabilmenin bir yolu da oyuncak yapımıdır. elektrikçiden alabileceğiniz zil telleri, nalburlardan bulacağınız çeşitli halkalar veya aparatlar, doğadan bulduğunuz dal parçalarının soyulup kaynatılması ile çok güzel oyuncaklar yapabilirsiniz.
oyuncak konusunda dikkat etmeniz gereken şey kafesi daraltmaması ve kuşa uçaçak alan bırakmasıdır.
oyun alanları: türkiye'de pek bilinmese de yurtdışında popülerdir. aşağı bir iki tane resim bırakıyorum.




oyun alanları hem kuşunuz zihinsel gelişimi, hem egzersizleri, hem stres seviyelerini düşürmek hem de sizin keyif alabilmeniz adına çok faydalıdır. petshoplarda satılan basit tüneklerden bütün odanın kuşlara ayrıldığı dev dallara kadar çok çeşitli oyun alanları vardır. imkanlarınıza göre birşeyler yapabilirsiniz. emin olun çok daha fazla zevk alırsınız kuş beslemek denilen bu hobiden.
evde üretim: muhtemel senaryo şöyle olmuştur ya da olacaktır. eve konuşsun diye veya çoluğunuza çocuğunuza uğraş olsun diye 1 adet erkek muhabbet kuşu getirirsiniz. fakat sonra bu tek kaldı lan deyip bir de dişi alırsınız. sonra da " ulan bunlar boş durmasın yavru falan yapsın" deyip gidip yuvalık taktınız kafese. biz bir günde öğrenmek zorunda kalmadık spurilinanın yüzdebilmem kaç proteini olduğunu bilmeye. her şey o bir tane kuş alim lan evde ötsün işte ne var diye başlıyor. *
herneyse. aslında muhabbet kuşundan yavru almak çok kolaydır. kuş dünyasının suriyelileridir muhabbet kuşları. fakat evde sadece standart (yani dandik) yemle beslenen, hiçbir uyarıcıya maruz kalmayan kuşlar pek de yavrulama eğiliminde olmaz. en sık yapılan hatalardan biri "çift sakin bir ortamda, rahatsız edilmeyecek şekilde bakılmalıdır" tavsiyesidir. bunu okuyan hobici hemen kafesi evin gün yüzü gürmeyen bi yerine götürür. fakat bu kuşlar sürü kuşudur. kızıştırıcı yem takviyesi de almayan kuşun güdüleri genelde ortada bir sürü de olmadığı için tetiklenmez. sonra "ama yan komşunun muhabbetleri ortada geziyor ama yavruluyor da dersiniz". o yüzden sakin ortam deyince gidip kuşları evin en sessiz yerine atmayın.
bir diğer hata ise kuşların arasındaki fazla yaş farkıdır. yavru alma ihtimali çooook fazla düşer. sizin erkek geldi 1 yaşına. dediniz ki şuna bir eş alayım da yavrulasınlar. petshopta yetişkin olarak alacağınız dişi kuş %99 ihtimalle artık yavru verme yaşını çoktan geçip üreticiler tarafından ıskartaya çıkarılmış kuşlardır. kuş genç bile olsa ıskartaya çıkarılabilir. bunun başlıca sebepleri dişi kısır olabilir, yunurtaları kırıyor olabilir, yumurtaya yatmıyor olabilir, yavrulara bakmıyor olabilir, eş beğenmiyor olabilir veya hasta olabilir gibi şeylerdir. bu yüzden güvenmediğiniz ya da bilmediğiniz yerden üretim amacıyla kuş almayın. %99 ihtimalle paranız çöp olur.
eğer beraber büyüttüyseniz ya da gerçekten erkek kuşunuzun yanına güvenilir bir yerden eş aldıysanız ilk sorununuz eş tutmasıdır. ilk kural erkeğin kafesine dişi atılır ki erkek baskınlık kurabilsin. birbirlerini kaşıyor ve beraber uçuyorlarsa eş olmuşlardır. erkekler 6 ay, dişiler 1 yaşında olduğunda ürerime müsait olurlar. elbette üreticiler bu işin de cılkını çıkarıp 5 aylık dişiyi üretime sokabilir. yavru verir mi? evet verir. fakat bu tam anlamıyla çocuk gelin vakasıdır. kuş daha gelişimini tamamlamışken üretime sokmak onun ömrünü azaltır. ben yapmam öyle bir şey.
kuşlarınız sağlıklı, eş de tuttular. tüy dökümünde değillerse, üretim sezonuna uygunlarsa, yemlerine biraz takviye yapıp kızıştırdıysanız artık dişi kuş etrafta yumurta yapacak yer arayacaktır. çok küçük yuvalıklar tercih etmeyin. hazır folluklu yuvalıklardan alın. erkek her fırsatta kur yapacaktır dişiye. fakat dişi kuş yumurtlayacağı yeri iyice hazırlamadan çiftleşmez. önce yuvalığın her yerini inceler. sonra kendine göre bir düzen kurar. muhtemelen sizin folluğa koyduğunuz talaşın bir miktarını atarak yapar bunu. emin olduktan sonra kendini eğerek erkeğe çiftleşme sinyalini verir. dişi kuşun yumurtlayacağını fazla kalamar kemiği tüketmesinden anlayabilirsiniz. yumurtalı kuşun poposu şişer. ondan sonra herg0n 1 yumurta atmaya başlar.
ilk çiftleşmelerinden gelen yumurtalar boş olabilir. bunun çeşitli sebepleri olsa da bunlardan biri erkeğin acemi olup çiftleşmeyi tam becerememiş olması olabilir. tabi bunlar sadece ihtimal.
spurilina: bir yosun türüdür ve toz olarak satılır. protein oranı en az %56'dır. 11 aminoasitin tamamı bulunur. yüksek protein değerlerinden dolayı 4. ya da 5. kuluçkalarda kuşların yorgunluğunu almak için verilir genelde. tabii ki tercih meselesi. normal üretimde de kullanılıyor. insan için kırmızı eti balığı, tavuğu aynı anda tüketmek ne ise kuşlar için de o kadar büyük etki yapar. fazlası doğal olarak kuşu şişmanlatır.
bira mayası: kulağa tuhaf gelebilir fakat kuşlar için toz ya da sıvı halde bira mayası satılmaktadır. tekrar yazayım kuşlar için olanından bahsediyorum. faydası ise sindirimi kolaylaştırır, büyümekte olan yavru kuşların tüy yapısının güzel, vücut yapısının kuvvetli olmasını sağlar. rönfreid marka olanları güzeldir.
probiyotik: kuşların bağırsak sisteminden kas gelişimine, stres seviyelerinin düşürülmesinden bağışıklığa kadar bir dizi faydası vardır. kulağa yine tuhaf gelen takviyelerdendir.
vitamin desteği: bahsettiğim 20 liraya satılan 5-10 ml'lik dandik renkli sular değil. gervit gibi profesyonel olanlar. profesyonel multivitaminden ziyade uyarmak istediğim başka bir konu var ki o da bu 5-10 ml'lik dandik multivitaminleri suya katıp asıyorsunuz kafese ama 2 hafta orada duruyor. maksimum 1 gün sonra o su toksik hale geliyor. normalde illa multivitamin kullanacaksınız diye de bir şey yok. sık bakım yapmıyorsanız koymayın daha iyi. onun yerine sebze meyve asın o bile yeter 1-2 kuş ve üretim olmayan ortam için. ha illa ben bundan kullanacağım diyorsanız avivit idare eder. o da fazla kafeste tutmamak koşuluyla.
buğday çimlendirmek: buğdayı en az 6 saat suda bekletip sonra ilkokuldaki gibi pamuğa veya nemli beze falan koyup 1-2 gün içinde uçlarından beyaz patlaklar vermesini sağlayarak yapılan doğal bir besin kaynağıdır. kuşlara vermeden önce sirkeli suda biraz bekletiyorsunuz. bunun faydası ise buğday tohumu nemi görüp büyümek için kendini aktive ettiğinde bir bitki için anne sütü sayılabilecek çeşitli enzimleri, vitaminleri, proteinleri falan ortaya çıkarır. hatta kanser olmuş hasta insanlara falan tükettiriyorlar bunu. kimileri buğdayı 5-10 cm çim yapınca o çimin suyunu falan sıkıp tüketiyor. antioksidan kaynağı da diyorlar. kuşlar çim halini de uçtan patlak vermiş halini de çok sever. çimlendirme mevzubahis olunca buğdaydan başka darı gibi daha başka şeyleri de çimlendirebilirsiniz. genel olarak kışın 2-3 haftada bir keyfe keder yapabilirsiniz tek veya çift evde beslediğiniz kuşlara.
yumurta maması: üretimdeki kuşlara veya tek beslediğiniz kuşlara yemden sonra verilen ikinci takviyedir. temel maddeleri 10 dakika haşlanmış yumurta, mısır unu veya nişasta, eti cicibebe, havuçtur. yumurtayı ve havucu tohum büyüklüğünde yaklaşık rendeliyorsunuz. mısır unu veya nişasta nemini alır. havucun kızıştırıcı etkisi vardır. bu yüzden genelde yavru bakan çiftlere havuç ya az katılır ya da hiç katılmaz. cicibebe ise güzel bir protein kaynağıdır. elinizde yoksa çok da mühim değil. varsa mamaya toz haline getirip karıştırabilirsiniz. ana besin kaynağımız yumurta ise tam bir protein bombasıdır. 10 dakika kadar haşladığınızda ise içinde tüy sağlığı için önemli olan biotin ortaya çıkar. iyi pişmesi önemlidir. elbette bu mama da tek kuşlar için ayda bir ya da 3 haftada bir falan olur sanırım en fazla. kuşun hareketliliğine ve onu salıp salmadığınıza göre değişir durum. ama özellikle kışın ve kışa girerken vermenizi tavsiye ederim. kafeste yazın en fazla 6 saat, kışın en fazla 1 gün tutun. çabuk bozulan bir gıda doğal olarak. kuşunuz alışık değilse hemen yemeyecektir. içine normal yem katıp asıl yemliği çıkararak alıştırabilirsiniz. mamanın nemli olmamasına dikkat edin. tek kuşlarda çeyrek yumurta yeterlidir. yumurtanın hepsinden mama yapacaksanız 2-3 çay kaşığı kadarını kafese koyduktan sonra kalanını streçleyip dolaba koyabilirsiniz. ertesi günleri mamayı tazelersiniz bitene kadar. ayda bir kere böyle yapabilirsiniz tek ve hareketli kuş için.
bunu yapmayla uğraşamam derseniz piyasada hazır yumurta mamaları da var. eğer ben bunu çeşitlendireceğim derseniz çeşitte sınır yok gibi bir şey. 100 çeşite kadar malzeme katan gördü bu gözler. keçiboynuzları, kırmızı pancarlar, maş fasulyesi, kişniş tohumu, nohut rendesi,cevizler, fıstıklar falan deeken hayvanı çatlatmak mı istiyorlar ben anlamadım. ben en fazla kırmızı pancar rendeliyorum içine fazladan. bunu yapmalarının sebebi genelde yavru büyüten kuşlara her çeşit gıdayı sunabilmek. hayvandan 1 sezondan 5 kuluçka falan bekledikleri için hayvan doğal olarak yoruluyor. ne kadar ekmek teknesi olsa da benim üretimhanem olsa o kadar çalıştırmazdım sanırım kuşları.
bunların haricinde kuş kömürü, yağ asitleri, kalamar kemiği, ak dal darı, kızıl dal darı, alçıdan gaga taşları, isteridye ve midye kabuğundan oluşturulan gaga taşları, kuş kumu, pelet yemler, sarımsak kürleri, 100 çeşit katkılı fırınlanmış kekler, mineral için maden suyu vermeler gibi envai çeşit ürün veya uygulamalar var.
hastalık konusu ise türkiye'de tam bir fecaat. temiz kafeslerde barındırılmayan kuşların mantar olması, kafese kuş biti dadanması işten bile değil. bu tür durumlar yaşanmaması için;
1. plastik tünekler parazitler için çok elverişli, tırtıksız tahta tünek tercih edin.
2. sularını hergün ya da en fazla 2 günde bir değiştirin. musluktan değil kendi içtiğiniz sudan koyun.
3. kesinlikle tabanı ızgaralı kafes tercih edin. kuş kendi dışkısına ulşamasın.
4. akıllı yemlik tercih edin. standart yemliklere yemin tozu siniyor. veya yem bitmiş ama kabuklardan yemin bittiği farkedilmiyor.
5. mümkün olduğunca geniş kafes tercih edin. kafes 20-30 cm'lik tek tünekli kafes ise kafesin kapısı hep açık olsun. bunu sağlayamıyorsanız kuş beslemeyin. bana kalırsa üretim kafesi denilen uzunlamasına 60-70 cm'lik kafesler en iyi kafesler. bendeki 110 cm falan sanırım. bir uçtan diğer uca 8-10 kanat çırpması ile gidebiliyor.
eğer kuşunuz bir şekilde hasta olursa şu patates yedir tavsiyesini pek de umursamayın. evet papates ishali keser fakat çoğu durumda ishal asıl hastalığın bir belirtisidir. patates yedirince ancak ishali kesersiniz ama başka da faydası olmaz. işin kötüsü türkiye'de muhabbet kuşları veterinerlerce pek de önemsenmez. hastalığı belli olsa bile ufacık vücudu anesteziyi pek kaldıramadığı için bir şey yapılamaz. ondan sonra forumlara bakarsınız ve patates yedir tavsiyesiyle karşılaşırsınız. burada şu hastalığa bunu kullanın gibi bir tavsiye vermem imkansız. hem bu konuda bilgili değilim hem deniz derya bir konu hem de ezberden konuşulacak bir şey değil. kuruma hastalığından, sallabaş hastalığına, tümörlerden, bağırsak düğümlenmesine deniz derya. sizin yapabileceğiniz en iyi şey kuşunuza sağlıklı ve orantılı yiyecekler vermek ve egzersiz yapmasını sağlayabilmek.
oyuncak konusu: oyuncaklar tek bakılan kuşlar için ve sizin kuş beslenmekten keyif alabilmeniz için gerekli şeylerdir. bu konuda piyasada satılan oyuncaklardan ziyade kuş beslemek denilen hobiden keyif alabilmenin bir yolu da oyuncak yapımıdır. elektrikçiden alabileceğiniz zil telleri, nalburlardan bulacağınız çeşitli halkalar veya aparatlar, doğadan bulduğunuz dal parçalarının soyulup kaynatılması ile çok güzel oyuncaklar yapabilirsiniz.
oyuncak konusunda dikkat etmeniz gereken şey kafesi daraltmaması ve kuşa uçaçak alan bırakmasıdır.
oyun alanları: türkiye'de pek bilinmese de yurtdışında popülerdir. aşağı bir iki tane resim bırakıyorum.




oyun alanları hem kuşunuz zihinsel gelişimi, hem egzersizleri, hem stres seviyelerini düşürmek hem de sizin keyif alabilmeniz adına çok faydalıdır. petshoplarda satılan basit tüneklerden bütün odanın kuşlara ayrıldığı dev dallara kadar çok çeşitli oyun alanları vardır. imkanlarınıza göre birşeyler yapabilirsiniz. emin olun çok daha fazla zevk alırsınız kuş beslemek denilen bu hobiden.
evde üretim: muhtemel senaryo şöyle olmuştur ya da olacaktır. eve konuşsun diye veya çoluğunuza çocuğunuza uğraş olsun diye 1 adet erkek muhabbet kuşu getirirsiniz. fakat sonra bu tek kaldı lan deyip bir de dişi alırsınız. sonra da " ulan bunlar boş durmasın yavru falan yapsın" deyip gidip yuvalık taktınız kafese. biz bir günde öğrenmek zorunda kalmadık spurilinanın yüzdebilmem kaç proteini olduğunu bilmeye. her şey o bir tane kuş alim lan evde ötsün işte ne var diye başlıyor. *
herneyse. aslında muhabbet kuşundan yavru almak çok kolaydır. kuş dünyasının suriyelileridir muhabbet kuşları. fakat evde sadece standart (yani dandik) yemle beslenen, hiçbir uyarıcıya maruz kalmayan kuşlar pek de yavrulama eğiliminde olmaz. en sık yapılan hatalardan biri "çift sakin bir ortamda, rahatsız edilmeyecek şekilde bakılmalıdır" tavsiyesidir. bunu okuyan hobici hemen kafesi evin gün yüzü gürmeyen bi yerine götürür. fakat bu kuşlar sürü kuşudur. kızıştırıcı yem takviyesi de almayan kuşun güdüleri genelde ortada bir sürü de olmadığı için tetiklenmez. sonra "ama yan komşunun muhabbetleri ortada geziyor ama yavruluyor da dersiniz". o yüzden sakin ortam deyince gidip kuşları evin en sessiz yerine atmayın.
bir diğer hata ise kuşların arasındaki fazla yaş farkıdır. yavru alma ihtimali çooook fazla düşer. sizin erkek geldi 1 yaşına. dediniz ki şuna bir eş alayım da yavrulasınlar. petshopta yetişkin olarak alacağınız dişi kuş %99 ihtimalle artık yavru verme yaşını çoktan geçip üreticiler tarafından ıskartaya çıkarılmış kuşlardır. kuş genç bile olsa ıskartaya çıkarılabilir. bunun başlıca sebepleri dişi kısır olabilir, yunurtaları kırıyor olabilir, yumurtaya yatmıyor olabilir, yavrulara bakmıyor olabilir, eş beğenmiyor olabilir veya hasta olabilir gibi şeylerdir. bu yüzden güvenmediğiniz ya da bilmediğiniz yerden üretim amacıyla kuş almayın. %99 ihtimalle paranız çöp olur.
eğer beraber büyüttüyseniz ya da gerçekten erkek kuşunuzun yanına güvenilir bir yerden eş aldıysanız ilk sorununuz eş tutmasıdır. ilk kural erkeğin kafesine dişi atılır ki erkek baskınlık kurabilsin. birbirlerini kaşıyor ve beraber uçuyorlarsa eş olmuşlardır. erkekler 6 ay, dişiler 1 yaşında olduğunda ürerime müsait olurlar. elbette üreticiler bu işin de cılkını çıkarıp 5 aylık dişiyi üretime sokabilir. yavru verir mi? evet verir. fakat bu tam anlamıyla çocuk gelin vakasıdır. kuş daha gelişimini tamamlamışken üretime sokmak onun ömrünü azaltır. ben yapmam öyle bir şey.
kuşlarınız sağlıklı, eş de tuttular. tüy dökümünde değillerse, üretim sezonuna uygunlarsa, yemlerine biraz takviye yapıp kızıştırdıysanız artık dişi kuş etrafta yumurta yapacak yer arayacaktır. çok küçük yuvalıklar tercih etmeyin. hazır folluklu yuvalıklardan alın. erkek her fırsatta kur yapacaktır dişiye. fakat dişi kuş yumurtlayacağı yeri iyice hazırlamadan çiftleşmez. önce yuvalığın her yerini inceler. sonra kendine göre bir düzen kurar. muhtemelen sizin folluğa koyduğunuz talaşın bir miktarını atarak yapar bunu. emin olduktan sonra kendini eğerek erkeğe çiftleşme sinyalini verir. dişi kuşun yumurtlayacağını fazla kalamar kemiği tüketmesinden anlayabilirsiniz. yumurtalı kuşun poposu şişer. ondan sonra herg0n 1 yumurta atmaya başlar.
ilk çiftleşmelerinden gelen yumurtalar boş olabilir. bunun çeşitli sebepleri olsa da bunlardan biri erkeğin acemi olup çiftleşmeyi tam becerememiş olması olabilir. tabi bunlar sadece ihtimal.
devamını gör...
147.
çok acıklı bir yaradılış. kanatları olan biri olarak bütün hayatın el kadar kafesin içinde babacık cicikuş aşkım aşkım, en fazla yemini suyunu veren seni tekrar alıp kafese koyma zahmetini göze alabilirse iki kanat çırpıp uçmak o da duvarlara çarpa çarpa… kanatlarım var benim ama iki tane yavşak karşımda kaşına kaşına gülcek diye bütün hayatımı cicikuş demeye çalışarak geçircem drama bakar mısın yani. tavuk için de acıklı mesela, onun da kanadı var uçamıyo ama koşturuyo falan takılıyo yine bi şekilde bu yavrum ööylece bir ömür küçücük yerde telaşe.
bir türsün ve kartal olmak varken muhabbet kuşu olmuşsun hale bak yani. kendini kaybedip mevzu çıkarmalık olay. “rabbim yani bi şunun tipine bakar mısın bi de dön bana bak bu ne şimdi?” dese diyemez, atmacası var, şahini var, kargası baykuşu ama sen nesin muhabbet kuşu.
tavuk mu muhabbet kuşu olmak mı daha kötü mesela karar veremiyorum. ebat/yaşam alanı olarak bakınca muhabbet kuşunun alanı daha rafine, bi sorumluluğu da yok karşısındaki insan olup darlamasa… cici kuş demese de okeyler muhabbet kuşuna. ama tavuk sürekli üremek zorunda, kafeste bir sürü başka tavukla birlikte horozu civcivi üst üste bi hayat. konak gelini gibi hayatı var tavuğun. yine de muhabbet kuşunun hayatı başka bi dokunuyor bana.
bir türsün ve kartal olmak varken muhabbet kuşu olmuşsun hale bak yani. kendini kaybedip mevzu çıkarmalık olay. “rabbim yani bi şunun tipine bakar mısın bi de dön bana bak bu ne şimdi?” dese diyemez, atmacası var, şahini var, kargası baykuşu ama sen nesin muhabbet kuşu.
tavuk mu muhabbet kuşu olmak mı daha kötü mesela karar veremiyorum. ebat/yaşam alanı olarak bakınca muhabbet kuşunun alanı daha rafine, bi sorumluluğu da yok karşısındaki insan olup darlamasa… cici kuş demese de okeyler muhabbet kuşuna. ama tavuk sürekli üremek zorunda, kafeste bir sürü başka tavukla birlikte horozu civcivi üst üste bi hayat. konak gelini gibi hayatı var tavuğun. yine de muhabbet kuşunun hayatı başka bi dokunuyor bana.
devamını gör...
148.
kuşların kralıdır.
devamını gör...