abv sizin o halde.
türk'ün bir tek kendine ırkçılığı var. herkes gelsin kucağımıza atlasın ama bizi ezsinler. s*ksinler bizi istiyorlar.
lan olm siz ne yaşıyorsunuz!?
kendinize gelin aileniz size ne travmalar yaşattı lan ezilme içgüdünüz var. tahrik mi oluyorsunuz?
ben artık buna yoruyorum. ne çektik be caaanım ülkede ırkçılık da ırkçılık.
yerinizi yurdunuzu başka başka insanlara veriyorlar aloooo
aç kaldık aççç!!
hay ben sizin aklınıza.
devamını gör...
tatlı su solcularının ve dinciler der bunu.

tabii ülkede ana dil türkçe olmasın arapça olsun. değil mi ? youtube da sessiz istila adlı kısa filmi izleyin lütfen.

edit : buyrun video.

devamını gör...
bunu en çok dile getiren kesimler herkesin malumu. ben en çok akp'ye muhalif olarak bilinen ama mülteci seviciliği yapanlara acıyorum. bu kadar düzensiz göç almış bir ülkenin, 2023 yılında düzenli bir seçime gideceğini sanacak kadar aptallar.
devamını gör...
kavramları yerli yerinde kullanmak gerekiyor. mülteci denen kavram suriyelilerin durumunu karşılamıyor.

mesela bir ara 80 sonrası ülkeden kaçanlar oldu. bunlar avrupa ülkelerine dediler ki biz türkiyede etnik mezhepsel politik vs nedenlerle insan haklarına aykırı muamele görüyoruz ve siyasi sığınmacı olarak yani mülteci olarak sizin ülkenizde yaşamak istiyoruz.

bunun daha yakın tarihli örnekleri de var ama oraya girmiyorum. suriye savaşından kaçanların resmi olarak ülkeye girenlerinin adı mülteci değil.

hukuki olarak anlaşmalarla kayıt altına alınmış tanımlar ve süreçler var. bizim geçici korunma statüsü verip savaş bitene kadar koruma altına aldığımız kimine göre 3 kimine 5 milyon resmi kayıtlı insan var. bunun dışında kaçak gelen suriyeliler var.

aradaki teknik farkı anlamamız gerekiyor. suriyeli veya afgan ya da başka ülkeden biri kaçak olarak bu ülkeye girdiyse bu suç. bu kişiler yakalanıp sınırdışı edilmeli. bir kısmı zaten ülkesinde aranan suçlu olduğu için buraya kaçıyor.

devletin resmi olarak aldığı ve anlaşmalara göre geçici korunma statüsü verip ülkede tuttuğu suriyelilerin durumu bambaşka bir konu.

birleşmiş milletler tarafları karşısına alacak konuşacak. esada diyecek ki geri dönenlerin başına bir şey gelmeyecek. bunun güvencesini alınca da geçici korunma statüsü altında olanlar dönecek olay bu.

bu olacak mı elbette olmayacak çünkü türk devleti bunu istemiyor. kendisine muhalif türk yerine kendisini destekleyen bedavaya çalışan 6 çocuk yapan cahil suriyeliler daha verimli onlar için.
devamını gör...
hiçbir kontrol olmaksızın 80milyonluk ülkeye 10milyon insanın alınmasından rahatsız olmak ırkçılık değildir. hiçbir şekilde geldikleri yere entegre olamayacak kişilerin toplumun yaşadığı her yere elini, kolu sallayarak gitmesinden, asayiş sorunu yaratmalarından rahatsız olmak ırkçılık değildir ama toplumun endişelerini, kaygılarını, büyümekte olan sorunu göz ardı eden insanları ırkçı olarak yaftalamak bu ülkeye ve insanına yapılan bir hainliktir.
avrupa bile bizim aldığımızın üçte biri kadar mülteci almamışken "topluma entegre olamadılar" diye ya biri afrika'ya gönderiyorken, ya başka bir ülke oturumlarını iptal ederken 10milyon insan gelmiş, her gün bir olay yaşanıyor, toplum endişeli ama bize gelince "uluslararası hukuk" devreye giriyor(!)
afganistan'dan gelenlerin, pakistan'dan gelenlerin neresi mülteci? içlerinde kadın yok. yarın bir gün ülkede yaşanacak bir krizde elleri silah tutacak adamlar bunlar. kim ne için kullanacak bunları?
bu ülke bu kadar yükü kal-dı-ra-maz! biz kendimize yetecek durumda değiliz şu an ve bu kadar kontrolsüzce göçün ileride büyük bedelleri olacak.
artık şehir merkezinde türkçe konuşan duysak şaşırıyoruz. öyle böyle değil kontrolsüzce bir çoğalma var ve bu insanlar bambaşka bir coğrafyadan geliyor.
ne yapalım rahatsız olmayıp? ülkeden biz mi çekip gidelim onlar rahat etsin diye? nerde duydunuz 10milyona yakın insanın alındığını mülteci olarak. hadi yunanistan'a, bulgaristan'a geçsinler de görelim, bu kadar rahat girebiliyorlar mı?
tatlısu solcuları, ümmet sevdalıları kendi halkına kör! azıcık sıkıntını dile getirsen "vay ırkçı!" bu mu çözüm, insanları baskılamak mı?
hadi istanbul'da dile getirilen büyük bir deprem olsa ne yapar bu mülteciler, düşündünüz mü? çeteleştiler sayıları arttıkça ve yerli esnafa nefes aldırmaz duruma geldiler. insanları çekinmeden taciz ediyorlar.
toplum baskılanıyor. kaygıları, endişeleri göz ardı ediliyor ve bu hayra alamet değil değil! "nüfus planlaması yapılmaz ve tersine göç politikası oluşturulmazsa şehirlerimizin demografik yapısı değişecek" diyemiyorum değişti bile!
zamanında kaç devletle savaştık, bitti denilen yerden güçlendik, küllerimizden doğduk, yeni bir ülke kurduk ama içten içe yıkılıyoruz. bunu yapmaya çalışanlara çanak tutuyoruz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
başıma gelen durum. geçenlerde suriyeli kardeşlerimize yönelik yazdığım "defolun memleketimizden" sözlerim yanlış anlaşılıp çarpıtıldı. yazdığım upuzun ve madalyalı yazıdan sadece bu bölümü çekip alan bazı yazarlar, sözlerimi adeta suriyelileri türkiye'den kovmuşum gibi kullandı ve bana ırkçı dedi. oysa ben bir dünya yurttaşıyım. benim vatanım, sınırların olmadığı ve tüm insanların kardeş gibi yaşadığı bu yeryüzüdür. o ifadelerle kast ettiğim, suriyeliler'in türkiye'den değil, mümkünse dünyadan fezanın en dibine gitmesidir. umarım hakkımda yapılan karalama kampanyası artık son bulur.
devamını gör...
üniversitelilere de terörist diyoruz ülkece.
devamını gör...
bir işin içinde zafer partisi varsa o iş tekin değildir.
devamını gör...
şöyle ayırt edebiliriz, eğer ülkemizde kara tenli arapça konuşan ve saldırgan davranışlar sergileyip ülkenin içine eden arap kökenli mülteciler yerine onlarla aynı davranışta bulunan ama arap olmayan sarı saçlı mavi gözlü 1.85 nereli olduğu fark etmez avrupalı gençler olsaydı ve onlar da sokakta gizlice videolarımızı çekse, milleti taciz etse, benim vatanımın evladına zarar verse sataşsa, dükkanımı yağmalasa, mahalleleri ele geçirse aynı tepkiyi gösterir miydik? eğer cevap evetse o zaman ırkçı değilsiniz!
devamını gör...
tabiki bunu ırkçılık deyip normalleştirecekler, onlar da farkında kaybedeceklerinin oy toplaması lazım.
devamını gör...
bu sorunun temeli bizim ülkede açılım sürecine dayanıyor. ondan sonra millet ossuruktan nem kapmaya başladı.
devamını gör...
anlamsız ısrar.

kimsenin suriyelileri, afganları ya da diğer insanları topluca katletmek, kesmek biçmek gibi bir derdi yok. bu insanların birer ülkesi var ve herkes yerinde güzel.

savaştan kaçmak sadece işin bahanesiydi. pakistan'dan gelenler, afrika'dan gelenler, hatta ve hatta uzak doğu'dan bile doluşanlar var son yıllarda. bunlar hangi savaştan kaçmış diye sorunca cevap yok.

kimsenin sırf arap oldukları için de bunlardan kurtulmak gibi bir derdi yok. bu insanların çok ama çok büyük bir kısmı saldırgan ve ahlaksız. arap oldukları için öyle değiller; kötü oldukları için öyleler. eskimo olup böyle hareketler yapıyor olsalardı yine sevilmeyeceklerdi. o zaman da "sizin derdiniz eskimolarla" denecekti. e evet! derdimiz kim kötüyse onunla. nereli oldukları umurumuzda değil.

eğer büyük orta doğu projesi değil de büyük avrupa projesi diye bir şey olsaydı, avrupa'dan almanı, italyanı, macarı falan akın akın gelip ülkede sorun çıkarsaydı onların da gönderilmesini isteyecektik. dolayısıyla derdimiz islam'la da değil ki zaten bunlar buradan gitsin diyenlerin hepsi ateist, deist değil. milyonlarca müslüman da bu ahlaksızları burada istemiyor.

sapla samanı karıştırmayın. bugüne dek kimse suriye'deki suriyelilerden yahut afganistan'daki afganlardan rahatsız değildi. bu ülkeye gelen adam buranın kanunlarına uymuyorsa rahatsız da olunur, şikâyet de edilir, "defolup gitsinler o zaman" da denir. 2 kere 2'nin 4 ettiğini tartışmaya lüzum yok. sen git medeniyet seviyesi yüksek bir ülkede milletin kadınlarını taciz et de görelim ne oluyor. ahlak çerçevesi içinde kalan normal hareketlerle suç olan hareketlerin ayrımını yapamıyorsanız susup oturun yerinize.

bir eve mazlum olarak, misafir olarak gidersen o evde koltukların üzerinde tepinip salondaki halının ortasına s*çmazsın. edebinle oturur, ev sahibinin sana verdiği kadar yer ve minnettar olursun. bu insanların davranışlarına bakın bakalım, öyle mi.

herkes her şeyi ilk seferde anlayacak diye bir kural yok. bazı şeylerin sonunu göremiyor, anlayamıyor olabilirsiniz. o zaman size bir şeyleri göstermeye çalışan kişilere sıfat yakıştırmak yerine kafanızda bir "acaba?" payı bırakın. zira bu insanların gitmesini isteyenler endişelerinde haklı çıkarsa sizin için de çok geç olacak. kendi geleceğiniz için biraz şüpheci yaklaşın bazı konulara.

son olarak; türkiye ile ilgili planlar 80'li 90'lı yıllardan beri dile getirilir. tipik bir sıralama vardı: önce ırak, sonra iran, sonra türkiye diye. belli ki iran bizden daha sağlam durmuş ki meşhur "dış güçler"e karşı, onları atlayıp bizi öne almışlar. dolayısıyla bu olaylardan korkmak, boş bir paranoya değil. malumun ilâmı bu sadece ve endişe etmekte yerden göğe haklıyız. plan tıkır tıkır işliyor çünkü. mazlum diye evinize aldığınız kişiler sizin, bizim celladımız. gözünüzü açın!
devamını gör...
ırkçılık değildir, olamaz ki. öyle olsa iç savaş öncesi bizim suriyelilerle bir sorunumuzun olması gerekirdi. hatay toprakları dışında ki o da politiktir, halklar arasında bir sorunumuz yoktu.

hükümet de öyle karmaşıklaştırıyor ki meseleyi.
bir yandan sınırdan kitleler eli kolu sallaya sallaya giriyor bir yandan sınır dışı kararları.
memleket gerçekten kafası kopmuş tavuk modunda.

bu ilk kez bizde yaşanmıyor. ruanda iç savaşında insanlar palalarla kesilmemek için uganda sınırına yığıldığında , uganda dünyaya acil çağrı yapıp açıkça biz kendi halkımıza buğday bulamıyoruz ekmek bile yok , gelin kamp mı kuruyorsunuz paramı dağıtıyorsunuz yoksa biz kimseyi alamayacağız duruşunu göstermiş ve bm ' yi hareketlendirmiş. bizde hükümet bu durumu din kardeşliği, oy potansiyeli şeklinde ele alacağını belli ettiğinde iş kontrolden çıktı zaten. sırf kiralık konut krizi bile yolun ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. bodrum katlar bile 7000 tl ye kiralanıyor. ülkede herkes birbiriyle mahkemelik.

70 milyon zaten yüksekken bir anda 85 milyon kişi olduk. bu ülke sadece 785.000 km2.

daha basit bir gösterge sunalım mı?
şehirlerde altyapı yenilenirken 30 yıllık planlar yapılır. buna tahmini nüfus artış hızı da dahildir. plansız göçle şehrin nüfusu yüzde 20 arttıysa hesapsızca , 30 yıl da düşer 24 yıla. bir de onlardaki doğurganlık oranını kattığımızda 20-22 yıla inecektir. altyapının 8-10 yıl daha az dayanması bile milyarlarca dolarımıza mal olacak. bitmeyen borçlar ülkesi türkiye, buyurun.

atatürk ne demişti?

'' görevini en iyi yapan , vatanını en çok sevendir.''

mesele partiler, platformlar üstü bir ciddiyettedir. ırkçılık değildir. acil çözüm şart.
devamını gör...
mülteci(sığınmacı) karşıtlığı ırkçılık değil, tam tersine bir nefs-i müdafaa'dır. siyonist küreselcilerin uşağı vatan haini gruplar olan mültecisever liboşların, araptapar islamcıların, kızıl komünist yobazların söylediği zırvalardan birisidir. eğer kendi ülkeni ve vatanını istilacılara karşı savunmak ırkçılıksa(!) eğer, ben sonuna kadar bir ırkçıyım. bir de ne hikmetse(!) gelen bu mültecilerin arasında çalışma çağında olan genç yetişkin erkekler. gelen mültecilerin aralarında kadın, çocuk ve yaşlı yok.
mülteciler dışarı!.. ülkemde ne idüğü belirsiz sığınmacı istemiyorum..
devamını gör...
benim için güzel bir sıfat, diyebilirler sorun yok.
devamını gör...
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve
haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra
biliyorsun..

evet, o ara sıranın dozu kaçtı, kabul...yöntem?
kovmak değil, kendi istekleri ile gitmelerini sağlayacak şartları oluşturmak, esat ile görüşmek mesela...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mülteci karşıtlığına ırkçılık denmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim