narsisistik kişilik bozukluğu

buna sahip insanlar, gaslighting yapmada başarılı olabilecek insanlar olup, karşısındaki insanlara mental olarak ciddi manada zarar verebilirler.

2 yıl beraber olduğum insanın daha sonradan narsistlik kişilik bozukluğu olduğunu öğrendim. meğersem mental olarak yasattığı tüm zorlukların bi sebebi varmış

bilimsel analizini yukarıda anlatmışlar zaten. ben dikkatimi çeken bir örneğini paylaşmak istiyorum.

benzer işler:ben tekim

tedavisi imkansıza yakındır.

kaçın. narsist kişilik bozukluğu olan birini farkettiğiniz an arkanıza bakmadan kaçın. yoksa olan size olur.

her zaman onlar haklılardır. tartışmayı, kendinizi savunmayı aklınızın ucundan beri geçirmeyin çünkü boşa vakit kaybı olur.

dışarıya karşı mükemmel gözükürler, dünyanın en tatlı en sempatik en anlayışlı insanıdırlar ancak gerçek yüzleri kapılar kapanınca gözükür.

gözünüzün içine baka baka yalan söylerler, suçlu olduklarında durumu öyle kendi lehine çevirirler ki siz özür dilemek zorunda kalırsınız. aldatırlar ama sizin suçunuz olur. sevgi, aşk, merhamet gibi insani duygular hissetmezler ve bencillerdir. düzenli olarak ayrılırlar. eğer bir arkadaş grubuna girerseniz tüm gece dizinin dibinde oturup, gıkınızı bile çıkarmayın isterler. aman oldu da birinin yaptığı şakaya falan mı güldünüz? eyvahlar olsun, buyrun cenaze namazına. eve gidince sen ondan hoşlandın, noluyor anlat, sen böyle birisin işte şöylesin sende o sinsilik var yaparsın diye başınızın etini yerler. her şeyin suçlusu sizsinizdir ve en güzel anlarınızda bile 180 derece dönüp tüm gününüzü mahvedebilirler. asla onsuz bir şey yapamazsınız, sizin özel hayatınız olamaz. eğer ki arkadaşlarınızla çıkarsanız, çıkası yoksa bile nispet olsun diye o da çıkar, eve gelince atacağı trip, işiteceğiniz bir çuval laf, hakaret ve ithamdan bahsetmiyorum bile. onu anlamaya çalışırken siz deli olursunuz, ben ne yaptım diye düşünürken bir deri bir kemik kalırsınız. bir de bakmışsınız ki sizi ailenizden, arkadaşlarınızdan uzaklaştırmış dünyadan tamamen soyutlamış...

kesinlikle kadın veya erkek olarak cinsiyet belirtmedim ama çoğumuzun aklında bir erkek figürü oluştu değil mi? ne yazık...

bana tanısı konulan bozukluktur. dışarıdan bakınca eleştirip kötülemesi kolay ama bir de bizi dinleseniz?

narsist olmayı ben seçmedim, hayır, biz seçmedik. doğduğumdan beri ne yaparsam yapayım,ne kadar çabalarsam çabalayayım asla beni takdir etmeyen ebeveynlerim oldu. başarılarım daima yetersizdi. ne yapsam sürekli eleştirildim. bu bende yetersizlik ve boşluk duygusuna neden oldu. bunu, diğer insanları aşağı çekip kendimi yücelterek sağlıyorum. böylelikle daima hakkım olan takdiri,alkışı,övgüleri sonunda elde edebileceğimi düşünüyorum.

narsisistik kişilik bozukluğu, hayvan istismarının neden olan psikolojik rahatsızlıklar listesinde yer almakta.
narsisistik insanların hayvanlardan olan beklentilerinin gerçek dışı olması ve hayvanı manüplasyon aracı olarak görmelerinin yanı sıra empati eksikliği, bu kişilerin hayvanları fiziksel ve psikolojik olarak istismar etmelerine neden olmakta. yine istifçilik rahatsızlığı olan ve evcil hayvan istifleyen kişiler arasında narsisistik kişilik bozuluğuna rastlanmakta.

buna sahip olanlar düşünülenin aksine çok kırılgan kişilerdir ve kendilerini sevmezler.

hayatımızda böyle olupda farkında olmayan olunamayan birçok kişi var.

bu kişilik bozukluğundaki insanlar benmerkezci olmanın nirvanasında yer alıyor ve bu benmerkezcilik, kişinin kendini mükemmel, üstün ve her zaman ayrıcalıklı şekilde önde görmesi olarak tanımlanıyor.narsistik kişilik bozukluğu bulunan kişiler, başkasının düşüncelerine ve isteklerine ilgisiz kalan kişiler olarak biliniyor. başkalarının yaşattıklarına ve yaşadıklarına duyarsız kalan, sürekli olarak kendini ön plana çıkarmak isteyen kişilerdir. bu kişiler genellikle kendilerini başkalarının yerine koymaz ve başkalarını anlamayı denemez, empatiden yoksunlardır.

ego kelimesinin olumsuzlanma nedenidir. kendine hayranlık besleme, aynadaki aksine aşık olmak denilebilir. yunan mitolojisindeki hikayesi ilgi çekicidir, bakınız derim

herkeste olması gereken öz sevgi/öz saygı sınırını aşmış kişilerdir.

nkb için en iyi örnek şudur;
hekim: (narsistik hastasına) sizde narsistik kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyorum.
hasta: eminim dünyada bu hastalığa sahip tek kişi benimdir.

bilinenin aksine bu kişilik bozukluğunun temelinde aşağılık kompleksi yatar. kişiler kendilerini temelde sevmezler, guzel ya da basarili bulmazlar. ödünleme savunma mekanizması ile surekli kendilerine yatırım yaparlar. benliklerini şişirirler. bu sebeple en küçük eleştiriye tahammül edememektedirler. cunku temeldeki o özgüvensizligi tetiklemektedir bu elestiriler. bir de bunun çeşitleri vardir. bir narsist ne yazık ki asla hatasını kabul etmediği icin ve haksızlığa dayanamadığı icin tek çözüm yolu terapi almasıdır. ama ben bir narsistin kendisinde problem görerek terapiye gideceğini sanmamakla birlikte narsist birey çevresindeki kişileri elinde tutabilmek adına ve terkedilme korkusu ya da kontrol manyakligi da denilen yönetme isteği ile çeşitli manipulasyon tekniklerine maruz bırakabilir. love bombing mesela ilk başta sizin icin ölür, sizi hediyelere, ilgiye sevgiye boğar. sizi kendine bağladıktan sonra ise sizin tüm enerjinizi çeker. surekli yargılanırken, eleştirilirken bulursunuz. haklı olduğunuz konularda bile bir bakmışsınız özür diliyorsunuz. ya da gaslighting bunun filmi de mevcut. her gün gaz lambasını bir miktar daha kısıyor filmde manipulator kisi diger kisi ise yavaş yavaş oldugu icin farkına varmıyor. misal ilişkilerde ilk başta küçük çapta başlayan kiskancliklarin ya da hakaretlerin git gide büyümesi ama kişinin buna alışması gibi. git gide bilinç düzeyinden çıkıyor kisi. gaslighting yaşanan ikili ilişkilerde baskın olan birey idealleştirme, değersizleştirme ve gözden çıkarma şeklindeki üç aşamayı izler. baskın olma ve manipüle etme amacındaki birey ilk olarak birlikteliklerinin harika olduğu algısı yaratıp hayran olma safhasına geçer. bir sonraki ve en zor olan evre, yani değersizleştirme evresinde hayranlık duyulan birey sorunlu, ideal olmayan ve hiçbir şeyi beceremeyen bir kişiye evriltilir. gözden çıkarma safhasında ise mağdur terk edilerek yeni arayışlar içine girilir. evet narsist bireylere karşı gelir, onların yaptıklarını yüzüne vurursanız ya da uzaklasirsaniz sizi gozden çıkarıp yeni bir kurban arayışına girerler. persona filmi kesinlikle izlemeli .(bkz: persona).
bu noktada narsist bireyi çeken kişiler soyle dikkat etmeli boyle dikkat etmeli diye birçok instagram sayfasında yazılar görürsünüz. maalesef narsistin kurbanları ki bunlardan biri de bir zamanlar bendim. bunun farkında olsalar bile o döngüden kurtulamayabilirler. cunku narsist bir bireyle ilişki icinde olan ve bunu uzun zaman sürdüren kişiler temelde kendilerini sevmeyen ve benmerkezci olmayan insanlardır. ya kendilerini kimsenin sevmediği bir dünyada onu ilgiye ve güvene boğan narsiste bağlanır hatta saplanirlar. narsist onu asla beğenmese bile zaten sevilmemis ve kendini sevmeyen kisi buna inandığı icin narsistin onu ilgiye ve güvene bogdugu kısmi sık sık kendine hatırlatır ve bununla avunur. benmerkezci olmayan yani benim yarabandi insan dediğim insan turu, benim de bu grupta olduğumu söyleyebilirim. surekli dünyayı, acı çeken insanlari düzeltmeyi iyileştirmeyi kafasına takmış insan tipidir. bence bunda da temelde bi ozsevgisizlik vardir. kendisini güçlü hissetmek icin, ya da birini memnun etmeye alışmıştır bu kisi. surekli empati yapar yapar yapar. affeder unutur. onu iyilestirmeliyim. o bunu yapıyor cunku cok acı çekiyor ya da bunları yaşadı diye kendinizi kandırabilirsiniz. narsistin ağına düşen insan grubu genelde bu kişilik tipindedir. değersizlik hissi yatar temelde. kisi kendini değerli hissetmek icin kendinden verir de verir ve elinde hicbir sey kalmayınca, terk edilir. bunun çözümü kişinin oturup kendisiyle yuzlesmesiyle kendini kandırmaktan vazgeçmediyle olabilir. terapi zaten şart, ilişki terapisi ve sema terapisinin bu noktada etkili olduğunu düşünmekteyim.
narsizm mitolojide narkissostan gelir. narkissos ölünce göl ağlarmış. periler gole biz de üzülüyoruz oyle guzel birini kaybettiğimiz icin demis. gol de öyle mi demis narkissos cok mu güzeldi. o bana bakarken gözlerinde kendi guzelligimi görürdüm de ona ağlıyorum.
hayatta bircok narkissosla karşılaşabilirsiniz. kendinize saygınız, şefkatiniz olsun, yapıcı olmayan hicbir eleştiriyi kabul edip kendinize küsmeyin. hayır diyin ve hayir diyince sevilmeyeceginizden korkmayin. sizi seven insanlar seveceklerse sizi sevsinler. hatalarınızla, kusurlarınızla, guzelliklerinizle. mükemmel olmanıza ya da o kişinin istediği kisi olmanıza hic gerek yok. bunu bilin. sevilmek sizde olanin gorulmesinden ziyade seven kisinin gorduguyle alakalidir. denizde yürüseniz yüzmeyi bilmiyorsun diyen bir narsiste zaman harcamamaniz dileği ile.. sevgiyle kalın.

bknz, dr. house (ama çok severim)

herkes aman uzak durun yazmış ancak narsistlerden uzak durmak zordur.
kimsenin alnında psikolojik durumu yazmıyor.
narsistler genelde etkileyici, karimatik, yakışıklı, güzel olurlar.
ilk başlarda hem dışı hem de içi güzel insan buldum diye sevinirsiniz. zamanla bu aşamada ayıkmayı öğreniyorsunuz. öyle her şeyi güzel insan olmaz. insanın doğasına aykırı bir kere.
hem dışı güzel hem de ilgili, alakalı içten birisi, ne güzel değil mi?
halbuki başlarda gösterdiği ilginin ve alakanın 10 katını sizden alacaktır.
konuşmalarınız ilerde şöyle olacak %90 narsist üzerine, %10 sizinle alakalı.
o, %10’da bile narsist ilgilisini size vermeyecektir.
narsistler genellikle “duygusal açıdan verici “olan karşı cinsi gözlerine kestirirler.
vampir gibi duygusal enerjisini emerler.
onları sinir etmek istiyorsanız, onu umursamadığınızı net bir şekilde kanıtlayın.
onun sözlerinin, ilgisizliğinin, yaptıklarının ya da yapmadıklarının sizin üzerinizde hiç bir etkisi olmadığını gösterirseniz, onu kendi oyununda yenersiniz.
tabi burada bahsettiğim gerçekten umursamama durumu, rol yapmak değil.

yapma böyle ya üzülüyorum...

gözlemlediğim kadarıyla küçükken ailesi tarafından, sen onlardan daha iyisini yaparsın, sen onlardan daha iyisin, sen çok farklı bir çocuksun tarzı duyumlar alan çocuklar ergenlik ve ileri yaşamlarında bu kişilik bozukluğuna sahip oluyor.

"hiçbir neden yokken aldatmak" ile ilgili bağıntısını okuyup şaşırdığım rahatsızlık.

bu elemanlarda empati yeteneği olmadığı için, aldatma eyleminin, karşı zihinde yarattığı çökümü ve bu anıların zor silineceğini düşünmezlermiş.

daha önceleri de düşündüğüm, "aşık etme egosu" gibi bişey de varmış bunlarda.
herkes bana aşık olsun, herkesin vazgeçilmezi ben olayım, içlerinden birini seçeyim gibisinden. hani sadece sevişeyim ve bitsin gibi basit bir çapkınlık içgüdüsü değil. skor değil kalbi avlama peşinde bu adamlar. çok tehlikeliler. okudukça yüzlerine tükürdüm.

9-10 hatun oluyor bu tür adamların elinin altında. hepsi ile ilgileneyim, hepsini kırmayayım derken beyinleri eriyor. kaçıyorlar sonra. kaçıp gidiyorlar. izleri bulunmuyor. hat değiştirmekten bıkmışlar.

bizim türk sitelerinde bir halt yok pek ama yabancı kaynaklardaki hikayeler çarpıcı.

aldatan bir nkb hastası gelip hiçbir şey yapmamış gibi ilişkiye devam edip, sevgilisinin sorduğu seri sorulardan bile bunalabilirmiş. rahatlığa bak, yok artık.

aslında olayın temeli nkb değil, bipolar kişilik bozukluğuna uzanmış. neden bilmiyorum ama çok sık bipolar lafı geçiyor dış kaynaklarda. incelemek lazım.

sonuçta bunlar bahane hep. fasa fiso. seven adam sadık olur diyerek deli kadir modunda bağlamak lazım.
lazım da, var bu bi tarafına kodugumun hastalıkları işte.

aslında bu adamlarda sevgi eksikliği varmış. korkuyorlarmış yalnızlıktan. bunlarla yaşamak zormuş. yaşamayan s.ktir.p gitsin çok da fifi demiş bir bilim adamı. bilim insanlarına küfrü yakıştıramadım

bebeklerin 3 yaşına kadarki ruh halidir. sevimliliklerini ve de masumiyetlerini kenara koyup izlediğimizde net bir narsistle karşı karşıya olduğumuzu görürüz. ergenlik dönemine kadar her isteği yerine getirilen bu narsist çocuk artık topluma zararlı birer hedoniste dönüşür ve ebeveynleri çarmıha gerilmeyi haketmiştir. bu hedonisti çevrenizdeki her 10 kişiden biri olarak tanımlamak şu zamanlarda yerinde bir tespittir. istatistiklere bakınca özellikle avrupa'daki hedonistlerin belli bir yaştan sonra antidepresan bağımlılığıyla yalnızlığa gömülmüş insanlar olduğu saptanıyor. yani nice nice hayatlar niye çocuk yaptığını bilmeyen ebeveynler yüzünden çürüyüp gidiyor. bu da mahkemelerde suçlu bulunanların aslında ebeveynler olması gerektiğini gösteriyor. ististalara da saygılarımı sunuyorum.