necip fazıl kısakürek

beklenen şiirine aşık olduğum şairdir.
--- alıntı ---

beklenen

ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.

geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?

--- alıntı ---

ideolojisine sonsuz bağlı olan, sigara düşkünü islam aşığı cesur şair.

''benim geçmişim bir çöplüktür ve çöplüğü ancak kedi ve köpekler karıştırır.'' bu meşhur sözün sahibidir.

hem siyasal islamcı hem sanatçı olunabileceğini gösteren vasat şairdir. necip fazıl'ın yazdıklarına şiir diyenlerin acilen köprüden atlaması gereklidir.

necip fazıl, muhafazakar kesimin şişirdiği koca bir balondur. bizim nazım hikmet'le denk değildir. hakeza gölgesine bile yetişemez.

edit: düzeltme

islam siyaset çemberinde sıkışmış bir türk edebiyatçısı. kimileri siyasal islamın ideologlarından olarak da görür necip fazıl'ı. bazıları da sağın nazım'ı olarak değerlendirir. güce kafa tutmak zordur. dolayısıyla kıyaslamalar gerçekçilikten uzak.
hep düşünmüşümdür necip fazıl son 18 yılda hayatta olsaydı mevcut yönetime karşı yeri neresi olurdu diye. ya da nazım yaşasaydı şimdi hapiste olur muydu diye.

bir zamanlar habertürk'ün ulaştığı yassıada belgeleri ciddi sansasyon yaratmıştı. aşağıda dikkatimi çeken bir kısmı aktarırken en altta linkini de veriyorum.

--- alıntı ---

benim yaptığımı yapanlara hükümetler ve rejimler servetlerini ve nimetlerini yağdırır. bütün bunlara karşı 15 bin lira zarar çarpıtılmış ve daha nice kasıt ve sabotaja karşı yalnız bırakılmış olarak sürünmekteyim. haftalardır ankara'nın bu hücra ve münzevi otelinde cinnet buhranları içinde çırpınmaktayım.

--- alıntı ---

buradan

gençliğinde yiyebileceği her haltı yiyip sonrasında yolunu islam'a çeviren şairimiz.

bugün yaşasaydı iktidar tarafından el üstünde tutulacak olan, halk ozanı, büyük insan, akil adam diye ballanacak olan bir şairdi. siyasal dincilerin en çok sevdiği şairlerden birisidir.

siyasal islamcılığın ideologu olan, siyasal islamcılığın tarihinde gerçek anlamda entelektüel diyebileceğimiz tek isim. cidden iyidir kalemi fakat ne yazık ki satılıktır. ne kadara satılık olduğunu da bizzat adnan menderes'e yazdığı ve para dilendiği mektuplarda göstermiştir. karanlık tarafa geçmeden evvel yazdığı ve bence şahane olan kadın ve kadın vücuduyla alakalı şiirlerini daha sonra acınası bir şekilde reddetmek zorunda kalmıştır. fakat kadın, para, içki ve kumar düşkünlüğü karanlık tarafa geçtikten sonra da devam etmiştir. bir yanda alem yapıp öbür yandan islam ve 2. abdülhamid güzellemeleri yazmıştı. gerçi 2. abdülhamid de sağlam içiciydi. her neyse, yaptıklarıyla bir nesli zehirlemiş ve başımıza bela etmiştir.

söylediklerinin yıllar sonra ülkede nelere sebep olduğunu görse çok üzülürdü bence.

"deden bile söndüremedi islam'ın nurunu; sen mi söndüreceksin ebu cehilin torunu." dizelerinin sahibi.

kimsenin cesaret edemeyeceği bir şeyi yaparak yaşadığı hayatı tam tersine çevirmeyi başarabilmiş şair, yazar.
kısaca (bkz: üstat)

iyi şair , kötü insan.

kendisini ciddiye alanı ciddiye alamadığım kişi.

kendisini severim ama bunun aynı soyadı taşıyan bir akrabasıyla ilkokulda saç başa girmişliğim var, haklı olduğum bir mevzuydu.

sakarya türküsünün yazarı olan insan.

her dinlediğimde/okuduğumda tüylerimi diken diken eder

insan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
sakarya, sâf çocuğu, mâsum anadolunun,
divanesi ikimiz kaldık allah yolunun!
sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
sen kıvrıl, ben gideyim, son peygamber kılavuz!

yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, sakarya! ..

tamamı için (bkz: sakarya türküsü)

beklenen
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.

geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?
(bkz: necip fazıl kısakürek)

boş kasa.

oldukça zeki ve sivri dilli bir şair. şiirlerinde tüylerinizi ürperten, sizi kendine çeken bir hava vardır. buyrun bir şiiri aşağıda verilmiştir.


ben

ben, kimsesiz seyyahı, meçhuller caddesinin...
ben, yankısından kaçan çocuk kendi sesinin...
ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı;
allah'ın körebesi, cinlerin padişahı...
ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların;
ben tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların...
ben, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda;
öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda...
ben, başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir;
benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir...
ben allah diyenlerin boyunlarında vebal;
ben bugünküne mazi, yarinkine istikbal...
ben, ben, ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş;
dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş...
hep ben, ayna ve hayal, hep ben, pervane ve mum;
ölü ve münker-nekir, başdönmesi uçurum...

"kaleminin iyiliği keşke biraz da ahlakına yansısaymış" dedirten üç kağıtçı bir adamdır. döneminin siyasilerine yaranmak için islamcı takıldığı ve zaman zaman bu siyasilerden mektupla yalvar yakar para istediği bilinir. sanat camiasında ise; kumara, içkiye ve kadınlara olan düşkünlüğüyle bilinir.

büyük üstad.