normal sözlük'e giriş serüveni

hatırlamıyorum ama pek memnun değil gibiyim

instagramda sponsorlu olarak karşıma çıktı, yazdıkça kitap kazan diyordu, ben safım da cidden çok kolay bir şekilde kitap kazanacağım sanarak pandeminin vermiş olduğu bıkkınlıkla da kaydoluvermiştim, üstelik kendi adım ve soyadımla. bu üçüncü nickimdir ve de birinci kuşaktanım, üff yaşlandık be, buralar eskiden dutluktu.

güzel soru.

ekşi'de incel taklidi yaparken bir tane radikal feminist bir arkadaş bana mesaj attı
oradan güzel bir arkadaşlık doğdu, mesajlaşıyoduk falan.

sonra başka sözlük var mı ya burası leş falan dedi, ben de merak ettim biraz aradım taradım burayı buldum. hadi gel gidek dedim, ben geldim, o burada mı bilmiyorum, nick vermedim bilerek.

hayırlısı be.

ekşi'de çaylak olmak berbat bir durumdu. yazar olmak için yıllarca beklemek çok absürt. canım normal sözlük

koyu bir ekşiciyken buradan sevilen bir kişinin “böyle bir yer de var heee. küfür müfür de yok” demesiyle başlayan serüven

twitterda takip ettiğim birisi paylaşmıştı. merak edip girdim bende. giriş o giriş efendim.

eşki'nin düşen kalitesiyle arayış sonucu ancak ben v benim gibi buranın görece daha elit kalması için kuruculara fikirler sunan insanların fikirleri değerlendirilmeli, değerlendirme sonucu uygulanacak çok fikir de olacaktır. uygulanmazsa kalite düşer ve bizler buradan da gideriz. ki kalitenin pek de üst düzey olmadığını söylemeliyim..

başka bir sözlüğün zirvesinde bulunduğumuz sözlüğü gömerken yazarlardan birinin normal sözlük diye bir sözlük var hadi oraya gidelim demesiyle geldim. geldik.

sözlük admini bile gidin ne yapayım lan, neredeyse 20 yıl oldu bıktım hepinizden bir huzur verin demişti. kimse kalmadı sözlükte bir de zirve düzenledik demişti.

sonra admini yedik. heyy gidi günler heeyyy.

çoğu kişi pandemi zamanı girdi gakiba bence.

ekşi' de ya da uladağ sözlük' de bir başlıkta görmüştüm. merak edip okudum ve yazarlarını daha samimi buldum. bir an öylesine kayıt oldum, benim burada olmam anlamsız ve gereksiz, normal sözlüğü karalamak için belirtmedim. sözlükleri okumak daha keyifliydi, yazmak daha sorunlu ve problemli... ne gerek var diyorum hep içimden.

'yazana kitap veriyorlarmış' dediler. yazdım, yazdım, yazdım... henüz kitap, mitap yok.

ekşide kıymeti bilinmeyen başlıklarımın kıymetini bilen yer olduğu için hep buradayım ben…

bu hesap, karşıyaka çarşıda kokoreç yemeden 5 dakika önce, gitarist bir arkadaşımın önerisi üzerine açıldı. kendisi pek kullanmıyor sanırım bıraktı sözlüğü. hiç görmüyorum.

baya zaman geçmiş, anlatayım bari.

şimdi efenim, yıllar yıllar önceydi(!); kendini muhafazakar ilan eden ve yine ''küfürsüz'' sözlük sloganı ile yola çıkan, bildiğim kadarıyla da geçmişinde kafasözlük ile de organik bağı bulunan bir sözlükte, ''muhafazakar'' iddiasına takılmak-eğlenmek-trollemek suretiyle vakit geçiriyordum.

bir gün, sözlük sahibi genç adam moderatörlüğün hayırlı olsun diye çat diye mesaj attı - öncesinde iki kelam etmişliğimiz dahi yoktu. ülen dedim kendi kendime, adamlar ne diyorsa tam zıttına gittim, uzaylı gibi gördüler heralde, çaatt diye vizyon babında verdiler yetkiyi. bir müddet de öyle takıldım.

sonra yine bir gün, sözlük sahibi genç adam antin kuntin dertlerinden, özel hayatı ile ilgili sıkıntılardan, sözlükle ilgili hukuki durumlardan(sıkıntıları varmış - o ana kadar haberim yoktu) bahsetti uzuuun uzun. allah kurtarsın dinimiz amin diyerek, az biraz da teselli ederek muhabbeti kapattık.

ertesi gün, haleti ruhiyesine dağ trolü kaçmış gibi moderasyonun yönetim grubundan tühaf tühaf isteklerde bulunmaya başladı; o başlık niye böyleymiş, şunun tanımı niye düzgün girilmemiş, bilmemneler niye oraya buraya taşınmamış, gündemde neden pipi yokmuş vs.

''senle uğraşılmaz karşiim'' diyerek kendimi gruptan çıkardım, sözlüğe de girmeyi bıraktım.

bir iki gün sonra gelen mesaj: sen de beni sırtımdan bıçakladın oldu. dedim ülen, sözlükte yazar + moderatör olarak geçirdiğim ooonca vakitte toplasan ikili diyaloğumuz 77 dakikayı geçmemiştir, ergen misin, in misin, cin misin. pıçaklamak ne.

o günden sonra da girmeyi bıraktım; dediler ki o sözlükten bir grup kafa diye bir yer şeyetmiş, ben de isyanım var diyerek kapıyı çaldım. derviş gruptan yoldaş gruba, iki zıt kutba heyheylenmem işte böyle oldu.

arz ederim.

serüvenim şöyle başladı. instagram hikayeleri arasında sörf eder iken aniden karşıma bir reklam çıktı. yazarak kitap kazanmak ister misiniz? istemez olur muyum yavrum. hani nerde göster derken, bir baktım sözlüğe üye olmuşum. bir günde yazar edildim. zaten o zaman buralarda çok az insan vardı. balkondan balkona konuşurduk. o kadar yakındık. tam bir mahalle ortamı. ilk günlerim biraz zor geçti. ilk defa elim sözlük eline değiyordu. tanım nedir ben burda öğrendim. normal sözlük formatı ve kurallarını hatim ettim. yazdım allah yazdım. kitaplarıma da kavuştum yani. en az 10 kitap almışımdır. saymadım. yeter ulan biraz da bize bırak derseniz, bana ne babamın kızı mısın derim. sen de yaz sen de kazan. kimsenin elini tutmuyorum. sonra baktılar bu fakirin renkli mahlas alacak karması yok beni bu dertten kurtarıp mavi yaptılar. şükür artık yönetimden dayılarım sayesinde bedava geçiniyorum. yaa işte böyle.

(bkz: normal sözlük'ün merkezine seyahat)
(bkz: 80 günde devri normal sözlük)
(bkz: güliver'in normal sözlük maceraları)

matrix serisinin sonunda gizemli ekranlara açılan bir kapı vardı. normalde flash tv oyuncusu olacakken abd doğumlu olmasının ekmeğini yemekle meşgul ak sakallı dede belirdi birden.

buyur geç neo yegen dedi kurucu tontik dede.

işte sözlüklerde de o adam neyse ben o’yum.

yatağınızın altında nanik yapmak için duran el benim elim. sütyeninizdeki o tatlı kaşıntıyım yaz aylarında. entellerin hiç okumadıkları ama okumuş gibi yaptıkları aforizma dolu kitaplara işeyen evin huysuz kedisiyim.

hepinizin zihninden geçenlere, onca yıllar boyunca farklı farklı nicklerle tanıklık ettim. sizinle tanışmak benim için bir ilk değildi.

rorsschach’ın dediği gibi “hiçbiriniz anlamıyorsunuz. ben sizinle birlikte buraya hapsolmadım. siz benimle buraya hapsoldunuz.”

asla unutamayacağım anlardan biriydi. normal sözlüğe girmeden önce ekşi sözlük kullanıyordum, bi gün bi yazar bana normal sözlüğü önerip, buranın daha iyi olduğunu söyledi. sonra normal sözlüğe giriş yaptım. yaptıktan 1 hafta sonra eşimle tanıştım burda. :d :d

kanzuk'un eşini torpille yazar yapması sonrası,ekşi 'deki başkaldırımız sonrasında bi'gün ekşi'de mesaj kutuma gelen güzel bir sözlük var,sen de gelsene diye mesaj'la bilgilendirildiğim an gelip,girdim entry'lerimi ve bir gün sonra da yazar oldum.sanırım,normal'leştik.norm'lu ama kafa bir yer burası,günlüğüm gibi çok sevdiğim bir yer.sonra ekşi'de çok çok nadir yazmaya başladım..ama açılacağı günleri de umutla bekliyorum.dns ile değil,özgürce girip,okuyacağımız günler yakındır deyip,zafer işareti bırakıyorum.

ekşi'den gelen sus bir ve ortamın sarması.

bir youtuber'dan gördüm hemen damladım. sonra da harbi çıkışı olmadığını anladım.