normal sözlük'e giriş serüveni

ben de buraya kazıklı maria göçüyle gelenlerdenim efendim. ama biz ikinci üçüncü göçmenleriz. geldiğimizde burası zaten almış başını gidiyordu ya portakallar.

#932279 ile aynı durumu yaşadım. sağlam teşkilatlarmış anlaşılan

uludağ sözlükte sol frame'de* görüp merak edip kayıt yaptığım yer. öğrendikten 3 ay sonra kayıt yaptım. böyle bir yerin olduğunu ben şubat ayında da biliyordum zaten. ek olarak arkadaşımın da etkisi büyük burayı öğrenmemde.

uzun zaman ekşi sözlükte biyolojik saat tamircisi mahlasıyla yazdım.
sonra sözlüğün boku çıkmaya başladı.
kanzuk'a şaka yollu sitem eden bir entry yazdım. ertesi gün kanzuk'un fedaileri tarafından lanetlenip çaylak yapıldım.
bu çaylaklık sonrası tüm entryleri silmeye karar verdim ama kanzuk dakikada 2 entry silmeye izin veriyordu.
ben de yazdığım dokuz bin küsür entry içeriğini sildim ve her entry içeriğine sadece (.) nokta koyarak hesabı kapadım.

tabi kanzuk ve fedaileri bu eylemi görünce ekşi sözlük yazarına yakışmayan davranış nedeniyle hesabı uçurdu.
yedek hesabım da var, istersem girer yazarım.
lakin ergen yuvası, it pazarına dönüşmüş ekşi artık tat vermiyor.

önce ekşi sözlük'te bir çaylak parçası tarafından uzun uzun yazılan mesajı okudum. sonra mesajı göndereni leyla ettirdim. yiğitsen asıl yazar hesabından yazsana lan diye düşündüm bir yandan. ama işte zehiri almıştım bir kere. orada açılan kafa sözlük başlığından ve başka platformlardan biraz araştırdım. sonra da bir güneşli sabahta düştüm işte buralara.

malum sözlük'te "1 aydır aktif olmama rağmen hiç sıralamam düşmüyor, bakalım ne zaman düşecek" diye bir tanım girmiştim. bir arkadaş sağolsun, sözlükte aktif olmanın, çok tanım girmenin, yazar olmayı geciktirdiğini söyledi. daha sonra orada yazar olana kadar burada takılmamı önerdi. ben de buraya bir bakayım dedim. o zamandan beri buradayım. artık orada yazar olsam bile umrumda değil.

ekşide gördüm ben de ilk kez kafa sözlük başlığını. birkaç defa görünce ve çok da öven olunca bakayım dedim geçen aralık ayında. baktım, hesap da aldım ve çaylak olmadan yazar oluverdim. birkaç entry girdikten sonra uzun süre uğramadım. şu anda burası ekşiden daha cazip geliyor açıkçası. futbol ve siyaset trolleri neredeyse yok. başlık engelle özelliği ise çok iyi.

ekşide sol frame de gördum . belki ekşi olur diye dutlukken bir yazarlik kapayim dedim .

yağmurlu bir gündü. hızlı adımlar ile eve doğru yürürken yolda ''kafama'' bir soru takıldı. onun cevabını ararken yolda bir arkadaşım ile denk geldik ve gülüşmelerimizin sonunda '' kafa çocuksun '' dedi. tesadüf olamazdı. daha sonra eve geldiğimde babamın; bugün çok yoruldum, resmen ''kafam ütülendi '' cümleleriyle sarsıldım. mutfağa yemek yemek için girdiğimde ise önüme gelen çorba ne olsa beğenirsiniz? evet, bildiniz '' kafa çorbası''
bu tesadüfler zinciri neticesinde bir serüvene atılma zamanı geldiğine inanmış ve sözlüğe adımımı atmıştım.
şaka bir yana ne serüveni ya reklamlarda denk geldi girdik işte.

ınstagramda sürekli karşıma çıkıyordu ve merak edip incelenmiştim bir kere. hep içimde bir yazma isteği vardı ve yazmayı çok severdim. bu şekilde bir şansımı denemek istedim bir şey kaybetmem ama hayalimi gerçekleştirmiş olurum en azından dedim. sonda burdayım işte.

kazıklı maria'nın youtube videosundan duyup geldim.

uluda buraya sövüyorlardı orda gördüm sonra orda hesabı silinp boşluğa düşünce buraya geldim.

ekşide çaylaktım. abuk subuk tanımlar çıkarıyordum. sanırım oradan bir hanımefendi benden irrite oldu. bana başka sözlükler de var edebiyatı çekti. yani beni dolaylı yoldan kovdu. ben de burayı seçtim. halim vaktşm yerinde. mutluyum burada. umarım bu serüven uzun sürer. güzelliklere vesile olur.

ekşide çaylak listesindeyken bir yazardan uzun ama ikna edici bir mesaj aldım. bana burda yazmamı tavsiye etti, ben de geldim.

(bkz: kafa sözlük'e giriş serüveni)
bu habitata yeni gelen yazarları aramaya inandıralım lütfen.
edit: oley.

ekşi sözlükte gördüm .
başıma bir iş gelir , sosyal medyadan adalet arama gerkirse lazim olur diye de üye oldum.

ınstagram da gelen storyden

instagramda görmüştüm sanırım reklamını (sanırım derken dfhdksjf 2 gün oldu zaten geleli ama ben de böyle bir unutkanım n'apalım) her neyse işte ilgimi çekti bir baktım ki buradayım çok hızlı oldu iki gündür de çıkamıyorum zaten imdat ders çalışmam lazım imdat!

bu senenin başlarıydı. hayatımda olan kadın ile yaptığımız bir konuşmada geçmişti -ben kayıt oldum sende ol. ben o aralar para kazanma derdindeyim evlenme isteği ve düşüncesi ile sabah iş akşam ev arada bitcoin. (kendimi unuttuğum dönemler) neyse kayıt oldum. biraz bakındım bir iki şey yazdım öyle kaldı.


aradan geçen zamanda bir kaç kez baktım ama yazmamıştım.

son dönemde zor zamanlar geçiriyordum kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. en yakınımda dediklerim, bildiklerim bile başka dünyalarda... hiç kimse ne hissettiğimi, yaşadığımı anlamıyor. kendi kendime ses kayıtlarıyla neler yaşadığımı kayıt altına alıyor. kitap okuyarak film izleyerek geçirmeye çalışıyordum günleri mi. birde uyuyarak.


işte tam da bu süreçte önüme düştü sözlük. iyide geldi.


mutlu olduğum bir iki şey ve bir iki tespit yazıp koydum. esince yaziyorum bu yazı gibi hem kendime okuyorum. hem burda kayıt altında kalıyor.


birde aynı şeyleri hisseden insanların varlığı da garip bir şekilde iyi geliyor.
özellikle bir gün tek başına yazım ile ilgili değişik hissettim.


en yakınımda bildiklerim bile doğru düzgün dinlememiş ve ilgilenmemişti o hikayeyle.

garip hisler anlayacağınız



sözlük deyip geçmemek gerekiyormuş.

ekşi sözlükte çaylaklık baydı. seviyeli ortam ve güzel arayüzü beni bağladı.