1041.
sevsen gider miydin?

yok, böyle olmadı, çok bayık, çok batık, çok klişe.

sevdiysen niye gittin?

hah, bu daha iyi sanki, ucu da açık.
harbiden niye gittin? tamam eyvallah korktun, yanında benim de ödüm bokuma karışıyordu ama yine de olabilir ve olabilirim hükmüne inandım, inandırdın çünkü. galiba esas soru bu, neden inandırdın, çünkü ben inanmak kelimesinin tüm dillerdeki anlamları ile dalga geçmeye senden çok daha önce başlamıştım, ya kendine inanmayı bırakan adamdım ben, benliğimi yolda düşürsem almaya değer bulmam, boş verirdim.
neyse, doğum günümden bir gün önce daha önce zaten deklare ettiğin ayrılık belgesinin noter onaylı yazısını da yolladın, ki her sabah belki yanlış anlamışımdır diye tekrar tekrar okuyorum onu,
yanlış anlama yok, kelimeler düzgün, anlatım şahane, giriş gelişme sonuç mükemmel, gidişat boktan, ayrılık kör noktam.

yazıyı da böyle lank diye bitireyim, nedeni yok, öyle işte?
devamını gör...
1042.
perde yavaş yavaş açılıyor
sen farkına bile varmıyorsun
kaderinin ayak sesleri
her an bir yerlerde
belki pusuda
belki sokağın köşesinde

bence girme o sokağa
yolu uzatırsın kim bilir
yok yok vazgeçtim
seçim senin
bakalım ne olacak

ne diyorduk
evet tik tak!
saat işliyor

yine geç mi kalacaksın
açılan perdeden her an
bir tren çıkabilir

en iyisi seyircileri mi korkutmak?
yine işi şakaya vurdun

neyse ben bir bilet alacağım
ama önce biraz para biriktirmem lazım

serin bir yaz sabahı
- bir bilet lütfen, neresi olursa...
devamını gör...
1043.
şu sıcak günlerde sığınılan bir gölge, "hiçbir gölgenin olmadığı gün"ü hatırlatması açısından fevkalade önemli.
devamını gör...
1044.
sanırım berberimi aldatacağım.
kendisi giresunlu olduğu için fındığa gitmiş kilise papazı gibi dolaşıyorum sayesinde.
bir de telefonda diyo ki az daha bekle, niye bekleyim olm seni askere giden nişanlım mısın?
devamını gör...
1045.
''affetmeyeceğim bir uzaklıkta duruyorsun. ırmağın akışı, zamanın durmadığının kanıtıydı bizim küçük dünyamızda. oysa seninleyken ve dostluğuna' inanırken zaman nasıl geçer bilmezdik. sen ellili yaşlarında haylaz bir çocuktun o zamanlar. dönemeyeceğim, bir daha asla göremeyeceğim nehirlerle karşılaştığımda anı durdurmaktan bahsederdin. ama benimleyken tek bir anı bile durduramadığın için kırgınım sana. bense o nehirlerle ne zaman karşılaşsak suya ayağımı sokmakla yetinirdim, hiçbir zaman -düşlerinden vazgeçmiş biri- olmak istemezdim bunu en iyi sen bilirsin. yürüdüğümüz kaldırımlar, yollar ve on iki kilometreler seninle anlamlıydı bir tek. küçükken bile küçük olamamış biri için ne denli büyük hayaller kurmuştuk! gerçek oldukları kadar yaşanmadılar da. maksim gorki'nin dediği gibi sanırım "kırk yaşındasın, peki hiç yaşadın mı?"
devamını gör...
1046.
ya bilader benim kadar mal bi insan yok. bu konuda bi dünya markası olma yolunda ilerliyorum şu 2 haftadır. plaket mlaket bir şeyler verilsin bari lan.

birileri bana aga sana noldu bir şey mi oldu dediyse sıkıntı büyük. dediler. hiç iyi bi durum değil.

kendi kendimi s...ir ettirme konusunda üstüme yok lan. durup dururken hem de. oscar falan verilmeli bana bu konuda.

bir kişinin beni bir an bile düşünmesine tahammülüm yok, iyiliğimi olsa dahi. her zaman kaçarım. yine yaptım ama bu seferki allahımı kaydırdı. unutamıyom.

iki haftadır tertemiz mis gibi adamdım. belki bir ya da iki kere düştüm, onun haricinde tertemizdim vallahi ben bile kendime tapacaktım az kalsın. ta ki 8-9 gün öncesine kadar. elimi ayağımı s...yim. nasıl bu kadar mal olmayı becerebiliyorum hiç bilmiyorum. gitmek istemiyordum, alışkanlık işte. böyle alışkanlığın da dağına taşına bağına bahçesine tüküreyim.

kaç gündür ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok. unutamıyom sadece onu biliyom. s...ir etmek istiyor muyum aklımdan, bilmiyorum.
denemediğim bi fik kalmadı şu 8-9 günde. uzun zaman sonra kendimden korktum. ya bilader kaç gündür aynı şeyler dönüp duruyo kafamda anasını satıyım hiç farklı bir şey yok lan. can sıkıntısı belasını aşmışken daha beterine bulaşacağımı nerden bileyim olum ben. hiç böyle olmuyodu aga. kaçıp kurtuluyordum işte. kaçmanın ertelemek olduğunu biliyorum aslında, erteleye erteleye siliniyordu sıkıntılar. bu kez silinecek gibi değil.

bir insanın iyiliğinin düşünülmesi nasıl kendisini heder eder anlayamıyorum. anlayacağımı da sanmıyorum. döve döve birinin bana bunun aslında ne kadar iyi bir şey olduğunu anlatması lazım, tokatlanmaya razıyım. birkaç soru birkaç kelime bile beni endişelendiriyor. düşünülmek istemiyorum bir salise bile.

2 yıldır bi bahanem var, onun sayesinde kaçabiliyorum, bahaneler bi şekilde kıça kaçıyo diyordum kendime hep, ama aynı bahaneden de vazgeçmeyen yine benim. çelişki, tutarsızlık ne fik ararsan var.

benzeşmeyen durumlardan bile benzerlik çıkarmaya başladığım an y...ğı yediğim andır her zaman. senin de damına konayım adorno, yaptığın tespitin de.. bunda da öyle oldu. bu durumu fark ettiğim an topukladım. yine olsa yine yapardım demeyeceğim tek şey bu.

tüm anılarımı unutma yeteneğim var, unutuyorum yeri gelince. soyadımı bile unuttum lan birkaç vakit önce, ama bu, yok, olmuyo aga. vallahi unutamıyom.

ne güzel bırakmıştım lan tam diyo bi tarafım, diğeri de sanki bi s..e yaradı diyor. haklı anasını satıyım. sen git iradeyi şak diye çıkar masaya vur, sonra gel boklaştır her şeyi, aynı teraneye devam et. mal nasıl olunur'un tarifiyim resmen.

söylediğim aptal saptal laflar aklıma geliyor. lan diyorum senin kafana tüküreyim ya bu nasıl bi kafa anasını satıyım. kendini uzaklaştırmada üzerine yok damına koyayım kendimin. bilader bi insan fik fok sebeplerden ötürü insan kaybeder mi ya. ben kaybettiriyorum çünkü malım diye demiştim daha önce galiba.

velhasılı kerro lahmacun, çabuk kurtul bu salak salak hareketlerden acele çok acil. belki bi haltlar olur sonra yine. boş teselliyi de çakalım kendimize temizinden, miss. çanlar senin için çalacak yoksa.

birkaç vakte s..ir olup gidicem, tek düşünmek istediğim şey bu. gerçi "yeni bir yere geliyorsun ve bakıyorsun ki her şey aynı." dememişler boşuna. kapan misali. her neyse.. ilk defa keşke dicem çok heyecanlıyım, keşke kaçmasaydın aga, akışına bıraksaydın.

ha, bi de t kod adlı kardeşimin dediği gibi "gaffanı s...yim." en önemli nokta bu tabii ki.

ağlamam finit. saçmalamaya devam.
devamını gör...
1047.
vücudunu sevmiyorsun , yüzünü sevmiyorsun sürekli kendinde kusurlar bulmaya kendini sevmemeye başlıyorsun özgüvenin düşüyor çünkü kendine katlanamayan birine başkası nasıl katlanabilir ki diye düşünüyorsun aslında farkında değilsin toplum seni bu yarışa sokuyor ve hepimiz kendimizi kaybediyoruz sen neysen toplum bir başkasını seviyor bı başkası ol istiyor
devamını gör...
1048.


seni bir kez daha çok iyi anladım.

belki sen gibi cesur değilim, belki dini inancım farklı, belki sen kadar sevilmedim, ama ben de sen kadar mutsuzum.

o donuk ve buz bakışlarından bile anladım seni. seni anlamayanlara ve senin intiharını önleyemeyenlere inat, seni bir gün kez daha çok iyi anlıyorum.

hem de en derinden anlıyorum.
devamını gör...
1049.
acının tatlı tebessümünü attım bana eşlik eden şarkıya karşı. şu an canım incecik kemiklerimi kırarcasına acıtan bir sarılmak çekiyor. gerçekten sarılmaya ve uzun zamandır görmediğim o ilgiye ihtiyacım var. güzel şeyler duymak istiyorum. biraz ağlamaklıyım. gözyaşlarım yüzümün sınır kapısında.. başka bir huzursuzum. sürekli "iyiyim böyle" dediğim yalnızlığım bu günlerde çok canımı sıkıyor.. sabah eve dönerken kuzenim ve eşinin o tatlı, aşk dolu halleri biraz üzdü beni.. yanlış anlamayın lütfen, imrendim onlara. acaba öyle ya da o kadar sevilmek nasıl bir duygu? hep kötü üstüne kötü ilişkiler denk gelince bir kez olsun sevilmedim öyle, içimde ukde kaldı yani..
erkenden uyuyorum bu günlerde, birkaç aydır öyle. çünkü daha fazla imrenmeyi kaldırır mıyım bilmiyorum..
yine de sağlık olsun. buraya bu gibi hislerimi pek dökmemeye çalışıyorum, çünkü bir duruşum var. bilmiyorum sadece sarılmaya ihtiyacım var.. ben gözyaşımın sınır kapısını açayım en iyisi ve ilacımı alıp ağlayarak uyuyayım. bu gece güzel biter diye düşünmüştüm ama yanılmışım..
devamını gör...
1050.
sıkışıp kalıyorum bu ikinci kişiliğe. hayır hiç susmak bedir bilmiyor. sürekli komutlar vermeye çalışıyor. yapmıyorum söylediklerini ama nereye kadar. kotu kişiliğin içime saldığı o yeşil zehre yenik düşüyorum. gelsin ataklar,krizler,kasılmalar,kitlenmeler. ne istiyorsun benden ah bilsem.. bilsem veririm zaten kardeşim. ama sen beynimi tüketmekten başka halta yaramiyorsun. yalnız iyi kişiliğim öyle mi. bir kez olsun üzmedi. artik beynimden hayatımdan çıkıp gitmeni istiyorum. geleceğimi karartmana izin vermeyeceğim. seni yenerken sana yenilmeyeceğim.
devamını gör...
1051.
benim sana ne gibi bir katkım olabilir ki?.. durdukça ölüme daha çok çekiliyorum sanki...

kadere inanır mısın prenses?..

yaşadığım çevrede böyle birşeye inanmanın asaletimizi zedeleyeceği söylenirdi. dolayısıyla inanmıyorum!.

ben kader olduğunu düşünüyorum. işin garip yanı prenses, senin ölüme an be an yaklaştığını ben de hissediyorum. fakat bir şekilde her seferinde buraya çekilmiş buluyorum bendimi.

hayır bayım. asalet sahibi insanlar bendlerini aşabilirler. siz halktan olduğunuz için....

bu ağır olmadı mı prenses?..
ya da boş verin açıklamanın manası yok... hoşça kalın prenses. artık evinizdesiniz. lakin şunu unutmayın kader kendinde, kendini gerçekleştirmeye her daim büyük bir kudret bulacaktır.

bu kadar mı? sadece bunu söyleyip sessizce uzaklaştı mı? gerçekten çok kabasın prenses.

ölüme yaklaşan ben değilim ve bunu anladığında belki iş işten geçmiş herkes yerini bulmuş olacak. o an gelene kadar kaderin, asalet tanıdığına ikna olması kafi. .


swhh
devamını gör...
1052.
pür-u pak bir seher vakti ahali şaşkın çekilmiş ipe bir can, o canın içinde bir de aşk. aşk sakin
dingin cellat telaşlı perişan. cellat sehpanın yanına geldiğinde bağırıyor ahaliden biri kıymayın
efendiler o ki aşk, zaten yok neyi asacaksınız? velev ki var o vakit bırakın, zaten yanacaklar..

diye bir şey geçmişti bir gün içimden yazıvermiştim.
devamını gör...
1053.
anlatıyorum, anlatıyorum. sonra dönüp bakıyorum. hiç birşey anlatamamışım ya da anlamamış. bir zamanlar coca-cola şişe kapaklarının altında yazan "tekrar deneyin" yazısı misali, baştan başlıyorum anlatmaya. anlatıyorum ve sonra bir bakıyorum yine çıkışı bulamamışım. labirent gibi, size de oluyor mu bazen böyle? ben çıkışı bulamıyorum genelde...
devamını gör...
1054.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
neden bilinçaltımda böyle bir insan var?
belki gelecekte herhangi bir mekanda, herhangi bir zamanda bilinçsiz bir şekilde karşılaşıp bakacağım ve defterimi karıştırırken 'çok tanıdık, aa evet!' diyip mantığını kurmaya çalışacağım insan.

belki yolda geçerken öylesine bakıp beynimde fotoğrafını alıp bir gece resme döktüğüm insan.

belki ileride tanışacağım arkadaş grubunun bir üyesi.

belki de çoktan tanışmış olduğum bireylerden birinin yakın arkadaşı...

belki de, belki de , belki de...

kuruyorum yine kafamda, belki..görsel de kurgularımdan biridir...*
devamını gör...
1055.
elim değse tenine ne yazar
dünya böyle

yazmak çok içimden gelmiş.
devamını gör...
1056.
bunu okuyan kişi, şöyle düşün, bir anda bir kapıyı açtın ve odadaki adam yani ben, buyur şöyle karşımdaki iskemleye otur, dedi ve sende istemsizce oturdun.

şimdi, ben konuşacağım ve sen dinleyeceksin. hiç tanımadığın birinden hiç tanımadığı birine söylenecek ne olabilir ki? mesela ben zihinlere girme ustasıyım, bir virüs gibi yayılırım, aklının boş odalarına yerleşir kalırım. bunu evsiz birinin barınacağı düşsel mekanlar olarak algıla. ben sadece tek bir bedene yada zihne sığamayacak kadar kalabalık biriyim. bölüşüp üleşmem lazım gelir. şimdi senin dolduramadığın bütün boş nöronlarını işgal etmek için atağa geçmiş bulunmaktayım. sakın bana kızma ve kapıyı pencereyi kapama!

herkes bir şekilde o boş odalara talip ve sezdirmeden sızarlar aklına. bense açık sözlü bir kaçığım. her birey fethedilmesi gereken bir gezegendir. çünkü güç, her şeyi yutmakla tatmin olur. benim fetihle şunla bunla işim olmaz, ben girdiğim yerde yanmaya ve parlamaya başlarım.

boşlukta salınan ruhları toplayıp ganimetlerin arasına ekleyen bir korsanım ben. bütün mürettabat ve tayfalarımı işinin ehli adamlardan seçen, okyanustaki en büyük tehlikenin doğal kaynağı benim yani kaptan kurtlarladans. kızılderili ruhuna sahip acımasız ve yetenekli bir uzay korsanıyım. okyanustaki tüm balıkları birbirine bağlayan şey sudur ve ben suyun akışına teslim olmakla yanmaya ve parlamaya başlayan şeyim. şimdi sessizce çıkabilirsin, ardında ne olduğunu bilmediğin kapıları açarken bir daha düşün?
devamını gör...
1057.
ölüm her şeyi bitirir bir gün,
güzel olan her şeyi. bu yüzden; ardınızda güzel anlar koyun,

her şeyi bitirir bir gün, hayatlara dokunup, silinmesi zor olan, güzel izler bırakın. ölüm her şeyi yarım bırakır bir gün, yarım kaldığı zaman bile, pişman olmayacak gibi yaşayın, bir şeyi sevmeye başlayacaksanz eğer, onu yarına bırakmayın, yarın yok ki...

kırmayın, bir çiçeği bile, çünkü ölüm her şeyi bitirir bir gün. dünyanın kötü, kalpsiz, hissiz, insanlarından daha kirli olamaz renginiz. bu yüzden; dokunduğunuz herkese kendi renginizi bulaştırın ve bırakın öyle kalsın.

ve evet...
biraz da olsa ölümü düşünün. çünkü; ölüm her şeyi, bitirir bir gün.
devamını gör...
1058.
istiyorum ki yanına gelmek için bahaneler üretmek zorunda kalmayayım. seni görmek istediğimde "görüşelim mi" demem yeterli olsun. aklıma seni getiren şarkıları beraber dinleyelim. bak travmalarımız çok önemli. onları da sırayla anlatalım. bir de şey var seni her düşündüğümde kendimi suçlu hissetmek istemiyorum. bir insan hissettiği güzel şeyler yüzünden neden vicdan azabı duyar?
devamını gör...
1059.
hiç olmamış bir hikaye bu...
devamını gör...
1060.
hiç kimse merak etmedi beni . çayı nasıl içtiğimi , kitapta altını çizdiğim cümleleri ... bense herkesi öğrendim neye güldüğünü ,içinde biriktirdiği acıyı ,herkes açıldı bana rahatça sakladım sırlarını ,sırtlarını sıvazladım yanlarında oldum. ben kimseye açılamadım rahat hissetirmediler ,fark etmediler bile sonra hepsi yok oldu tek tek . üzüldüm geçti.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim