"bana boş boş oturup duvar izlettiren herkese kırgınım."
oğuz’cum atay yazmasaydı ben yazardım bu cümleyi.
devamını gör...
aşığım sana oğuz atay!
seninle sohbet edebilmek için nelerimi vermezdim ki..
devamını gör...
- biliyor musun olric, benim bir çok dostum var.
~ görüyorum efendimiz, hepsinin sırtınızda izleri var...
devamını gör...
kentli arabesk tutunamayanlar edebiyatını başlatan adamdır. bu arabesk tarz biraz daha okumuş, şehirli küçük burjuvalara hitap etmektedir. kendine güvenmeme, yıkılmışlık, şanssızlık, işlerin sürekli ters gideceği algısı, kendini zayıf görme ve kendinden nefret, hayatın sillesini yemiş olmak duygusu, herkesin kendine karşı olduğunu düşünme, kötümserlik, depresif eğilimler bu edebiyat tarzının temel özelliklerindedir. bu edebiyat akımına genelde bu ruh haline kendiliğinden meyli olanlar yöneldiği gibi, aslında bu ruh halinden kurtulup kendine güven geliştirebilecek, hayata daha olumlu bakabilecek, enerji, inisiyatif, cesaret dolu bir karakter geliştirebilecek kişiler de savrulup bu batağa düşmektedirler. son zamanlarda bu edebiyat tarzına olan ilginin gittikçe arttığını görüyorum. sanırım şehir yaşamının ve ülkenin içinde bulunduğu durumun da bunda bir etkisi var. kendini güçsüz hissetme, yenilmişlik, elden bir şey gelmezlik gibi ruh halleri, bazı sosyal-ekonomik-politik etkiler ile türkiye'de artıyor gibi. mesela ali lidar falan gibi yeni nesil tüm edebiyatçılar, kapak sayfaları çizim ile çizilen kişiyi sempatik (ve dolayısı ile tutunamayan) göstermeye uğraşan ot, bok, püsür gibi dergiler hep bu tutunamayan arabesk kökenden. bu batağa düşmüş insanlara tavsiyem buradan derhal kurtulmaları. nietzsche ve ilyada okuyarak kendilerini tedavi etmeye çalışabilirler, yoksa sürekli olarak bu akımın etkisi halinde kalmak bahsettiğim duygu durumunu güçlendiriyor; bu da zamanla insanın tüm yaşam enerjisini emebilecek bir noktaya doğru gidiyor.
devamını gör...
seviyorum eserlerini ama toplum her şeyin suyunu çıkardığı gibi bunun da suyunu çıkardı. etraf oğuz atayın ismini ve kitaplarını bilen ama bir kez açıp okumamış olanlarla dolu. böyle zara gibi bir şey oldu bu, moda. abarttılar.
devamını gör...
bir bilimsel adamının romanı en sevdiğim kitabıdır. ayrıca poyraz karayel dizisi ile efsane bir uyumu vardır. ve sen oğuzcum atay.
devamını gör...
kendisini okumadan, anlamadan edebiyatını yapanlara poyraz gibi davranmak istediğim yazar. ortalıkta kendisine ait olmayan yüzlerce cümle dolaşıyor maalesef. halbuki onun cümleleri zaten başlı başına yeterli bir ömre..

buradan izleyin
devamını gör...
herkesin aslında içinde bir olric olduğunu, aslında kendi kendine insanın nasıl tutundugunu anlatan yazar.... zeze'nin portugası, turgut'un olric'i, poyraz'in albay'ı.....
devamını gör...
aklımdan çıkmıyor...aklım çıkıyor ama o çıkmıyor.(oğuz atay)
devamını gör...
türkiye'nin en bilindik, ölümünün ardından yillar geçmesine rağmen en çok satan ne var ki en az okunan yazarlarından biridir. yapilan hakarettir evet ama, kahve ile birlikte fotoğrafı çekilip uygun sosyal mecralarda paylaşımı yapıildiktan sonra çoğu kez rafta sergilenmeye ve çürümeye terk edilir kitapları . bu konu da örneğin cemal süreya da çok dertlidir.
devamını gör...
cevat çapan tarafından,
“güzel yolculuklara çıktık birlikte. yakan, ışıtan ateşten söz ettik. rüzgarlardan, havadan, sulardan, sularla yeşerip şaşırtan kara toprakları. ne güzel yolculuktu, aklımdan çıkmaz.” diye anılan,
dosto ve kafka‘yı pek bi seven, roman ve öykü yazarı.
devamını gör...
oğuz atay'ı okuyan herkes kendinden bir parça bulur. tehlikeli oyunlar aslında tutunamayanların öncülü gibidir. ancak şunu belirtmek gerekir her iki romanda da ağır eleştiriler vardır türk toplumu üzerine. her defasında farklı bir şey görürsünüz tekrar tekrar okursanız.tabi bunda o anki ruh halinizin etkisi de vardır.
ama oğuz omrunu keşke normal akış içinde tamamlasaydın da bizde seni daha çok anlayabilseydik. hoş sen öldükten sonra ülke de her şey daha da boka battı. darbeyi görseydin sanırım bu seferde kahrından hasta olurdun. belki seni bile asarlardı. neyse öyle işte. ben burdayım sevgili yazar sen nerdesin?
devamını gör...
tutunamayanlar kitabını bir türlü okuyamadığım yazar. başladım ama yok sonunu getirmedim sabır isteyen kitap ve sevemedim de bir türlü.
devamını gör...

beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni.

ayrılık konuşması yapmaya gidip de bu söze bir 6 yıl daha boşa çabalamış olmam belki de hayatımda bir dönüm noktasıdır. o gün gidersem sanki oğuz atay i bir kez daha öldürecektim ve kıyamadım.
devamını gör...
tutunamayanlar kitabını her okuduğumda göz yaşlarımı tutamam. aslında ağladığım kendi olmamışlığım.
devamını gör...
anlayarak okuyan herkese selam olsun . sadece ınstagrama post atmak için cümle arayanlar da aramaya devam etsin.
devamını gör...
ahh canım yazar. kitaplarını okurken seni kimler bu kadar üzdü diye düşünmeden edemiyorum. açılan yaraların, kayboluşun ve kendini arayışın muazzam bir serzenişi. özellikle tutunamayanlar oldukça ağır ama dili öylesine tat veriyor ki oğuz atay okumam geliyor arada. doyurucu, besleyici mükemmel bir zeka ürünüsün üstadım.
devamını gör...
romanlarına başlayacak olan yazarlara tavsiyem romanlarını şu sırada okumalarını tavsiye ederim.
bir bilim adamının romanı: oğuz atay'ın sitiline en uzak, kolay okunabilen bir kitaptır. mustafa inan'ın hayatını gayet sıcak bir biçimde bizlere sunmaktadır.
korkuyu beklerken : evet roman değil hikaye kitabıdır. oğuz atay'ın stiline adım atmak için gayet güzeldir. içinde yer yer sizi sıkacak, yer yer de güldürebilecek hikayeler mevcuttur.
tehlikeli oyunlar : oğuz atay'ın stiline aşina olduysanız, bu kitap size muhteşem gelecektir. hikmet benol'ün iç çatışmaları ve meşhur albayımız ile olan diyalogları, sizi derinden etkileyecek.
tutunamayanlar (kitap): ve bölüm sonu canavarına geldik daha doğrusu son boss'a. turgut özben'in arkadaşı selim'i anlama öyküsüdür.
devamını gör...
"beyaz mantolu adam" adlı öyküsü harika olan yazar
devamını gör...
100.
herkesin kendine dair izler bulduğu eserleri yaratan fakat değeri çok çok sonradan bilinen kıymetli yazar.


"yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım”
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"oğuz atay" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim