bazen çözüm gibi gelse de hayatta yaşamaya değer en ufak bir şey bulduğumda vazgeçtiğim fikir. ölmek çok da zor değil ama ölüm düşüncesi inanılmaz zordur.
devamını gör...
rahmetli bülent parlak'ın yaşını aklıma getiren başlık.
adam 79'luymuş ya, kızkardeşimle yaşıtmış.
benden küçük insanların ölümü bana çok dokunuyor.
allah rahmet eylesin.
ölüm gidene ne ediyor bilmiyorum ama kalanlara çok dokunuyor, hele de erken ölüm.
devamını gör...
birçok ölüm hileli intiharlardır. - gesualdo bufalino, ıl malpensante

hiçbir şeyin yoksa, bimekan kalınacaksa; en istisnai koşullar neticesinde -yarına aile faktörü bile işin içinde değilse, meslek yoksa, mesnetsizlik her yanı sarıyorsa, sersefillik vb. kabul edilemez. korku tüm patalojiye sirayet ediyorsa, ve kalbe çöküyorsa, ''sinirsel bitmişlik tüm hücrelere ölmelisin artık zaten doğmaman gerekiyordu'' diyorsa: elveda bile demeden- hemen en son yapacağım gibi -hemencecik ipi ele almak yeğdir. etrafta zaten onursuz hasiyetsizlik tüm dekadanslığıyla/ahmaklıyla kol geziyor. bunlarıın arasında barınılmıyor. bu yönüyle en azından kendi adıma hayatsızım. bu melanet gezegende huzur bulacaklara, ölüm ellerinden alınmadan, oyuna devam etme lüksleri var mı yok mu hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

(en azından benim gibi yarına aile fertleri topyekun ölecekse), ölmeyi istemek diye düşünecek vakit aramanın bile zerre manası kalmıyor. şimdiden evden eşya atmaya başlayabilirsiniz. ufaktan yıllara yayarak yapıyorum bunu zaten eyleme döküyorum. geriye külfet olarak günlükleriniz vb. eşyacıklarınız kişisel alanınızın talan edileceğini düşünülünürse, tek çaresi yakmak veya çöpe atmaktan ileri geliyor. dediklerim en uç sınır durumda olan kişisel olarak kendi adıma beni birebir kapsıyor. çevresel durumda cehennem ise, ki deneyimledim bile diyemiyorum... hala daha içindeyim. gürültüsü, kekoları-hırtları yarının katilleri arasında sendeleyip, öldürülmeyi dahi hak etmeyeceklerin; buna benzer yerlerde ikamet edenlerin semtlerinde yaşayanlar, ve asla bulunduğu yere karşı en ufak aidiyet beslemeyenler için, mavi atmosfer bile katmerlenen cehennemden ileri geliyor. yılgınlık katbekat artıyor. gün bitiminde tastamam soluksuz kalmak tek istenç oluveriyor. biçare aç kalarak ölünecek duruma düşmeden intihar tek anahtardır.

buralara ölmeyi istemek başlığına yazmak bile faydasız olduğunu kapana kısılmış fare gibi hissedenlerin yegane yazım yeri olduğu apaşikardır. gerisingeriye zaten hiçbir şey ne alınır ne de verebilir değildir. ölmek isteyen bu dünya-içindeki koşullanmış öcülüğe katlanmamak için ve cesareti varsa eylemine yürümelidir. lamı cimi hiç olmayan konulardan biri olduğundan, bu zorunlu bir önerme dert yanmayı bile kapsamıyor. kısacası, en zor durumda benim gibi buraya karalayanlara diyeceğim: şimdiden elveda bittik!
devamını gör...
bir dönem sıklıkla yaşadığım bir istekti. fakat kendime bir türlü bunu itiraf edemiyordum. zihnimde vardı. sürekli ama sürekli bu dönüyordu. oturduğum balkondan bir anda aşağıya bırakmak iatiyordum o an ki halim camlanıyordu gözümde ya da başka bir şekliyle ölüm anımı resmediyordu zihnim. kendimi bir anda cam kenarında buluyordum. nasıl geldim neden dışarıyı izliyorum kaç dakikadır burdayim hiç bir şey yok.pencereyi açamaz, balkona çıkamaz olmuştum. bir gün sabahın erken saatleri bir kavşağın bir ucundan, uzunca bir caddenin ortasından geçerken sağ şeritten gelen bir aracın bana doğru yaklaşmasını izliyordum. hiç ses yoktu ya da ben duymuyordum. araç giderek daha da büyüyordu. yürümeyi bırakmıştım. sadece durup bana nasıl çarpar diye düşünüyordum. o an bir ses işittim ince ne olduğunu anımsayamamıştım, o an bile. hizlıca yürümeye devam ettim sadece 2 adım sonra araç arkamdan geçti. gitti korna çaldı mı bana seslenen oldu mu bilmiyorum. duymamıştım. kendime gelmem epey bir zaman aldı yürüdüm yürüdüm varacağım yeri çoktan geçmiştim. o an kendime itiraf ettim . ölmeyi istiyordum.ama neden? neden ölmeyi istemiştim o an ne olmuştu ne düşünmüştüm? tüm bu cevapsız sorularla yürüdüm yürüdüm. kendime kızdım. uzunca bir müddet oradan bir daha geçemedim. kaçtım. kendimden de kaçtım. atlatmam uzun sürdü. şimdi hayattayım oysa. hala sorarım neden? neden her şeye sırtımı dönmek istedim ki? bir limandaydım. şimdi denize açıldım. ne iyi ettim. kendimi sevdim
devamını gör...
baş edilemeyen acılar ve duygular karşısında insanoğlunun tek dileği olan eylem.

yaşarken ölmeye dayanamadığı için ölmeyi ister aslında.
devamını gör...
"affet bu gece ölmek istedim
pembe bir mezarlık olmak istedim
seni cok özledim..."
(bkz: https://youtu.be/dQ7LJ9nYKU8)
devamını gör...
bazı zamanlar* çok sık hayal ettiğim istek.
çocukluğumu, lise yıllarımı ve şimdiyi birleştirince bu istek yok oluyor. tutunduğum dalların çoğunun aslında hiç var olmaması, sorunların da bir gün sanki hiç var olmamış gibi yok olacağı hissini uyandırıyor.
ne diyelim, yaşadığımız sürece problemler yok, ölmediğimiz sürece daima bir umut var.
devamını gör...
istesen de istemesen de öleceğinden, önemsizleşen istek.
devamını gör...
ölüm zaten kaçınılmaz olan şey. ister iste ister isteme zaten birgün öleceksin. en kötü anda bile yaşamayı iste. zor ama iste. dualar ve dilekler hayatımızdaki tek zahmetsizlik.
devamını gör...
annemle kavga ettikten sonra yapmak istediğim eylem.
devamını gör...
intihar edemeyecek kadar korkak, vadenin dolmasını bekleyeneyecek kadar aceleci olmak.
devamını gör...
o kadar mevzu yaşadım. felek üstümden geçti ama bir kere bile düşünmedim. bir kere dünyaya geldim, hakkını vermeden gitmem!
devamını gör...
gençken ölmeyi istemek yaşlı iken de yaşamayı istemek. işte bütün mesele bu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölmeyi istemek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim