nourenn dewulf.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


"beni kabullen
kendini yanına al
gidelim."

cahit zarifoğlu
devamını gör...

güzelcim'in kaçırdığım tek yayını an itibariyle; live!
90'lar pop!

bir yer bulalım dünyadan uzak...**
devamını gör...

hangimiz olmayız ki? biri evime misafirliğe gelmiş de keyifli vakit geçirdiği için teşekkür ediyor gibi hissediyorum.
devamını gör...

dünyanın en kısa romanını yazdığı iddia edilen yazar. romanın türkçesi ise şöyle:

"satılık: bebek ayakkabısı. hiç giyilmedi."

ingilizcesi:
"for sale: baby shoes, never worn."

böyle roman mı olur?! diyenler için öykü başlığı altındaki uzun tanımımı okumanızı öneririm. ufkunuzun açılacağını düşünüyorum bu konuda.
devamını gör...

genel olarak fen lisesi çıkışlı olan insanların doktor ve mühendis olarak ikiye ayrıldığını görmekteyim hala fikrim değişmedi.
devamını gör...

benim için oruçlu oruçlu pastaneye/markete girdigim andır. gözüme güzel görünen yiyeceklere bakarken beynim direkt offline oluyor.
devamını gör...

arapça kökenli yaratılış, huy, mizaç, tabiat anlamına gelen kelimedir.
devamını gör...

güzel bir proje gibi dursa da, sonrasında bir takım sorunlar oluşabilir ve gerilim filminden çıkmış sahneleri bizzat yaşayabilirsiniz. evvela nudeci şirinler bu köyü rahat bırakmaz. sağda solda koşuşturup, paltolarını açıp, göster pipini amcalarına mottosu ile hareket ederek millette göz, izan ve nizam namına bir şey bırakmazlar. köy çeşmesinde sıra beklemek ciddi sıkıntı oluşturabilir. canım, tatlım, balım bir tanem şeklinde başlayacak, yıkama yağlama ekibi martavallarını, iki damla su içeceğim diye dinlemek zorunda kalırsınız, bu da bildiğiniz çin işkencesinden farksız bir durum. bazı troller köyün ortasında gece yarısı ''meme ille de meme'' diye bağıra bağıra gezeceklerdir ki, kimse gram uyku uyuyamaz. daha bu mevzunun enteli var, danteli var. gündüz size tiratlar okuyup, gece yarısı trollerle birlikte ''meme meme ille de meme, ama fularlı olsun!'' diye bağırmaları kuvvetle muhtemel. kızıl öfke zaten muhtar falan olmaz, adam başına gelecekleri bilir. bu popülasyon içerisinde kim vurduya gitmek istemez. ille de kuracağız diyorsanız siz bilirsiniz, sonra uyarmadı demeyin.
devamını gör...

yiğidolar toplaşın tren kalkıyor. mamut lokomotifsen lokomotifliğini bil.
devamını gör...

eğer eliniz o işe yatkınsa ve pratik bir zekanız varsa güzel bir eylem.

ama eğer tam tersiyse hiç bulaşmayın, işler sarpa sararsa daha fazla uğraşmak olmak kaçınılmazdır.
devamını gör...

zaman kazandıran güzel bir yenilik olmuş. kafa sözlük her geçen gün daha da güzelleşiyor. + vereni bulup karşılığı vermeyi unutmayın bak artık kim olduğu hemen belli oluyor
devamını gör...

çok değerli tanımlarıyla bugünlere getirdiği sözlüğün; nitelikten yoksun, vasat ve overrated bir takım yazarımsılar yüzünden adeta bir çöplüğe dönüştürülmesini kabul edemeyen bazı yazarlarımızın maalesef gerçekleştirdikleri eylem.

kızıp gitmeselerdi keşke. ama geri dönmelerini umut etmekten başka ne yapabiliriz!
devamını gör...

ne mi yapıyorum ? *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
şimdi de türkiye üzerinde çalışacam.* *
devamını gör...

ahmet ümit in 2000 yılında everest yayın evinden çıkardığı polisiye romanı.
roman gaziantep yakınlarında hitit antik kentinde yapılan bir kazıda meydana gelen cinayetle başlıyor. cinayeti kimin işledigiyle paralel olarak ayrıca kazıda ilk defa bulunan patasana isminde hitit kralının basyazmanı patasana nın bir ilki gerceklestirip yasak oldugu halde kendi yaşadıklarını tabletlere yazması konu ediliyor. okudukca ilginclesen tabletler ve köy halkının arkeologlara yaklasımı, bilim insanlarının kendi icinde iliskileri derken roman öyle hızlı akıp gidiyorki bitmesin diye kendimi frenliyorum şuan.
spoiler vermemek icin kitabı bitirmeden hakkında entry girmek de adetim oldu. keyifli bir hikaye, ahmet ümit in her kitabı gibi.
devamını gör...


"kırmızı. sana, sadece kırmızı demeliyim. ben başaramıyorum kırmızı. hatırlamak dışında bir mucizem yok. bir şeye inandım. bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım."

(bkz: umay umay)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

öyle zaman zaman vuranlardan değil devamlı bir şekilde işgal kuvveti gibi davranan bir huzursuzluğun nedenidir.

tam biz huzursuzluktan kurtulduğunu düşünürken insan bir şeyler ters gider. belki kimsenin suçu yoktur bunda ama zaten suçluyu bulunca hafifleyen bir şey değildir huzursuzluk.

ve o kadar berbat bir duygudur ki bu, insan buluttan bile nem kapabilir. ve biz biliriz ki duvarı nem yiğide gam öldürür. deli bir yürek olduğum zamanlara dönerek kamyon arkası bir cümle ekleyerek içimde dönen bıçağın acısını azaltmak istedim ama olmuyor bazen.

her cümlenin yankısında sizi neyin rahatsız edeceğini anlamaya çalışırsınız. cümlenin içinde rahatsız olacağınız bir şey olmasa bile bıçağın şavkıyan yüzünü görmek bile yeterli gelir huzursuzluğu körüklemeye.

bıçağın kestiği yer, battığı yer belki çok acımayacaktır ama işte daha ilk kesiğin acısı geçmeden yenileri gelince acı kendi içinde katlanarak büyüyor böyle.

uyku bir kaçış olmuyor bazen. ama ele gün karşı uyur gibi yapmak işe yarıyor yine de. zaten dünyada yaşama şeklimiz uyur gibi yapmaya benzer bir pandomim zaten. ne bileyim saçmaladıkça insan rahatlıyor belki de.

sürekli içine batan bir bıçağı hissetmekten daha kötü olan şey bu hisse alışmaya başlamak sanırım. en basit cümlelerin arkasından gelecek birinci çoğul çekimli filler beklemek bıçağın acısını artırmıyor sadece sürekli bir huzursuzluk beklentisine neden oluyor.

belki insafa gelir bahsi geçen bıçak. belki durur bir yerde. belki körelir zamanla. belki batar ama acıtmaz.
devamını gör...

harry potter tabii ki.
devamını gör...

"cepte" tabiri pek hoş olmasa da maalesef yerine geçecek daha iyi bir kelime yok.
nedir cepte olmak?
karşıdaki kişi size ne yaparsa yapsın gidememek demektir, size saygı duymayan ve hatta sevgisi dahi olmayan birine bile bağımlı olmak demektir. şunu unutmamalıyız ki, kimsenin hayatı bir diğerine bağlı değildir. vakti geldiği zaman, bize saygı duyulmadığı zaman ve de ilişkinin bize, kişiliğimize zarar verdiğini anladığımız an gitmek gerekiyor.
şimdi gelelim bizi cepte yapacak cümlelere:
- senden başka kimsem yok.
- sensiz yaşayamıyorum.
- beni bırakmaaa noooğluuur.
- sen gidersen ölürüm.
- sensiz yaşayamam
- seni kaybetmekten çok korkuyorum
bu noktada freud reise söz vermek istiyorum:
"bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim