yazarların bugün kendilerinde fark ettikleri şeyler
sinir - stresin modumu ve iştahımı düşürdüğünü fark ettim. zayıfladığımı fark ettim. bile isteye niyetlensem bu denli zayıflayamazmışım. önceden sığamadığım şort 2 numara büyük geliyor. sevinemem zannettim ama modumun yükselmesi bi’ oynak şarkıya baktı. yuuooo murat övüç twiti falan okumadım. *
devamını gör...
manşinel ağacı
kuzey amerika'nın güneyindeki tropik bölgelere,orta amerika'ya,karayipler'e ve güney amerika'nın kuzey bölgelerine özgü bir ağaçtır. sütleğen(euphorbia) cinsine aittir ve hippomane mancinella olarak da bilinir.yeşil olan meyvesi ise zehirli olup 'sahil elması' ya da 'zehirli guava' olarak isimlendirilmiştir.zaten bu ağacın ispanyolca adı arbol de la muerte yani ölüm ağacıdır.hatta guiness rekorlar kitabı'nın söylediğine göre kendisi dünyanın en tehlikeli ağacı oluyor.
bu ağaçların hemen önünde uyarı tabelaları veya gövdelerinde kırmızı çarpılara rastlanabilse de meyvesi yaban elmasına benzeyip güzel kokulu olduğu için yanlışlıkla tüketilebilir.bu da şiddetli kusma ve ishal sonucu ciddi dehidratasyon yaratabilir.bu da ağacın asıl ölüm tehlikesidir.ayrıca ağacın meyvesi de dahil her yerinde mevcut olan süt kıvamındaki yoğun salgısı cilt ile temas edip yanık benzeri şiddetli kabarcıklara neden olabilir.bu reaksiyonun nedeni ise özsuda yer alan toksinler ve daha da önemlisi forboldür.toksinler mikroorganizmalar tarafından salınır fakat forbol doğal olarak ağaç tarafından üretilen organik bir esterdir. forboller suda çok iyi çözünür ve bu nedenle yağmur yağdığında bu ağaçların altında durmak riskli olur.
bu ağaçlar doğal ekosistemde önemli bir yere sahip olduğu için onları kesmek ve yok etmek söz konusu değil.oluşturdukları sık çalılıklar erozyona karşı toprağı koruyor.
bu ağaçların hemen önünde uyarı tabelaları veya gövdelerinde kırmızı çarpılara rastlanabilse de meyvesi yaban elmasına benzeyip güzel kokulu olduğu için yanlışlıkla tüketilebilir.bu da şiddetli kusma ve ishal sonucu ciddi dehidratasyon yaratabilir.bu da ağacın asıl ölüm tehlikesidir.ayrıca ağacın meyvesi de dahil her yerinde mevcut olan süt kıvamındaki yoğun salgısı cilt ile temas edip yanık benzeri şiddetli kabarcıklara neden olabilir.bu reaksiyonun nedeni ise özsuda yer alan toksinler ve daha da önemlisi forboldür.toksinler mikroorganizmalar tarafından salınır fakat forbol doğal olarak ağaç tarafından üretilen organik bir esterdir. forboller suda çok iyi çözünür ve bu nedenle yağmur yağdığında bu ağaçların altında durmak riskli olur.
bu ağaçlar doğal ekosistemde önemli bir yere sahip olduğu için onları kesmek ve yok etmek söz konusu değil.oluşturdukları sık çalılıklar erozyona karşı toprağı koruyor.
devamını gör...
otobüste giderken uyuyakalıp ineceği durağı kaçırmak
daha kötüsü uyanık olunduğu halde durak kaçırmaktır.
devamını gör...
serenay sarıkaya yeni ilişki iddiaları
(bkz: emekliye zam müjdesi)
devamını gör...
yeşil papağan
son zamanlarda büyükşehirlerde parklarda, ağaçlarda görülen papağan türüdür. ankara gibi soğuk iklime sahip memlekette bile ağaçlarda görülebiliyor. muhabbet kuşu ve diğer tropikal papağanlar gibi değillerdir. bunlar kafesten salınıp özgür bırakılsa bile kışı atlatamaz ve çevreye adapte olamazlar. ama yeşil papağanlar da egzotik bir tür olmalarına rağmen hindistan ve pakistan kökenli türlerdir ve oranın dağlık, ormanlık bölgelerinde yaşarlar.
kaçak olarak türkiye'ye getirilmiş ve gümrükte yakalanmış, ondan sonra serbest bırakılmışlar. 1996 yılında istanbul sınırları içinde tem otoyolunda, papağan taşıyan kamyonetin devrilmesi sonucu yüzlerce papağan uçup gitmiş. istanbul 'da varlıkları ortaya çıkan ve parklarda, korularda, ağaçlarda tüneyen yeşil papağanların gümrük ve kaza sebebiyle yayılan papağanlar olduğu düşünülmektedir. papağan popülasyonunun ilk zamanlar 100 kadar iken şimdi 5-6 binlik sayıya ulaştığı tahmin ediliyor. özellikle çınar, selvi ve çam ağaçlarını çok seviyorlar. papağanlar, kış mevsiminde bu ağaçların tohumlarıyla besleniyorlar. yaz mevsimi olunca da ağaç yaprakları ve meyveler ile besleniyorlar. bu ağaçlar, papağanlar için barınma ve beslenme imkanı sağlıyor.
kaçak olarak türkiye'ye getirilmiş ve gümrükte yakalanmış, ondan sonra serbest bırakılmışlar. 1996 yılında istanbul sınırları içinde tem otoyolunda, papağan taşıyan kamyonetin devrilmesi sonucu yüzlerce papağan uçup gitmiş. istanbul 'da varlıkları ortaya çıkan ve parklarda, korularda, ağaçlarda tüneyen yeşil papağanların gümrük ve kaza sebebiyle yayılan papağanlar olduğu düşünülmektedir. papağan popülasyonunun ilk zamanlar 100 kadar iken şimdi 5-6 binlik sayıya ulaştığı tahmin ediliyor. özellikle çınar, selvi ve çam ağaçlarını çok seviyorlar. papağanlar, kış mevsiminde bu ağaçların tohumlarıyla besleniyorlar. yaz mevsimi olunca da ağaç yaprakları ve meyveler ile besleniyorlar. bu ağaçlar, papağanlar için barınma ve beslenme imkanı sağlıyor.
devamını gör...
ırkınızı öğrenme rahatlığı
naşinyan map adlı site ile yaşanan durum köyünüzü yazıyorsunuz köyünüzün kökeni ortaya çıkıyor.
www.google.com/url?sa=t&...
(türkmen çıktım zaten öyle biliyordum)
www.google.com/url?sa=t&...
(türkmen çıktım zaten öyle biliyordum)
devamını gör...
küçükken inandığımız yalanlar
canımız yandığında annelerin söylediği öpeyim de geçsin cümlesi. gerçekten annemin öptüğü yerin iyileştiğini artık acımadığını hissederdim. keşke büyüyünce de öpünce geçecek dertlerimiz olsaydı.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
alkol ile bir sorunum var.
yok, o değil.. o standart özelliğim ama başka bişi var, bir haftadır filan nerdeyse tam anlamıyla temizdim ama bugün beni yaşarın bir şarkısının son dörtlüğüne bağlayıp fırlatan bir hanımefendi sayesinde arayı oldukça kapattım.
sızamıyorum efendim ben, hani bu övünülecek bir bok değil ama durum belli olsun diye belirtiyorum, öğleden sonradan şu saate kadar küp gibi içtim, kaçayım, sızarım, kalkar kusarım, sabah olur bok gibi uyanırım diye ideallerim vardı ama maalesef sızamıyorum.
tanrı benim gibilerin üzerindeki bununla ilgili switch'i off durumuna getiriyor sanırım böyle zamanlarda, ki kabir azabını bu dünyada da yaşayabileyim.
şimdi iki yol var önümde, ya bi çay kahve molası verip vazgeçeceğim bu sevdadan ya da "gittiği yere kadar" felsefemi yürürlüğe sokacağım.
her ne hali seçersem seçeyim öbürü daha mantıklı gelecek 10 dakika sonra, onun da farkındayım...bu arada o son şarkı umarım kulaklarından hiç eksik olmaz da iki gram anlarsın halimi. o kapıyı çarpıp çıktığım gün dönmemem lazımdı geriye, puh!
alacağın olsun ve seni çok seviyorum.
yok, o değil.. o standart özelliğim ama başka bişi var, bir haftadır filan nerdeyse tam anlamıyla temizdim ama bugün beni yaşarın bir şarkısının son dörtlüğüne bağlayıp fırlatan bir hanımefendi sayesinde arayı oldukça kapattım.
sızamıyorum efendim ben, hani bu övünülecek bir bok değil ama durum belli olsun diye belirtiyorum, öğleden sonradan şu saate kadar küp gibi içtim, kaçayım, sızarım, kalkar kusarım, sabah olur bok gibi uyanırım diye ideallerim vardı ama maalesef sızamıyorum.
tanrı benim gibilerin üzerindeki bununla ilgili switch'i off durumuna getiriyor sanırım böyle zamanlarda, ki kabir azabını bu dünyada da yaşayabileyim.
şimdi iki yol var önümde, ya bi çay kahve molası verip vazgeçeceğim bu sevdadan ya da "gittiği yere kadar" felsefemi yürürlüğe sokacağım.
her ne hali seçersem seçeyim öbürü daha mantıklı gelecek 10 dakika sonra, onun da farkındayım...bu arada o son şarkı umarım kulaklarından hiç eksik olmaz da iki gram anlarsın halimi. o kapıyı çarpıp çıktığım gün dönmemem lazımdı geriye, puh!
alacağın olsun ve seni çok seviyorum.
devamını gör...
24 yaşında olmak
maalasef, hayatta ki bazı değişimler için geç olan yaştır. bundan önceki yaşlarınızda yaptığınız yanlış eylemlerin maddi veya manevi olarak cezasını çekmeye başladığınız yaştır. benim yaşımdır.
ne ara 24 oldum ben? 6 sene öncesini dün gibi hatırlıyorum, 18 olur olmaz ehliyet alacaktım. fakat 6 sene sonra 30 olacağım. hayat galiba hızlanıyor.
elde ne var? bana göre hiçbir şey, çevreme göre birkaç şey.
ne ara 24 oldum ben? 6 sene öncesini dün gibi hatırlıyorum, 18 olur olmaz ehliyet alacaktım. fakat 6 sene sonra 30 olacağım. hayat galiba hızlanıyor.
elde ne var? bana göre hiçbir şey, çevreme göre birkaç şey.
devamını gör...
ansızın ve nedensiz
neden gitti sorusunun yarı karşılayıcı cevabı.
ama her şeyin de cevabı değil, bir sürü çatlak var, o bir sürü çatlaktan içeri sızan bir sürü daha soru.
sıraya diz, oku, mantık ara, kendince cevapla, yok olmuyor, kendi kendine verilen her tutarsız cevap bir çok yeni çatlağa daha sebep oluyor, birden bire her şey ansızın ve nedensiz çatlaklarla kaplanıyor, nefes almak bile zorlaşıyor, akşamı bekliyorsun kaçmak için, akşamı bekliyorsun çeşitli alkol dereceli sıvılarda yaşamaya çalışmak için, çatlaklarlan, sorulardan ve cevapların yetersizliğinden kurtulmak için.
sonra tekrar sabah oluyor.
ansızın ve nedensiz, hiç gereği yokken.
ama her şeyin de cevabı değil, bir sürü çatlak var, o bir sürü çatlaktan içeri sızan bir sürü daha soru.
sıraya diz, oku, mantık ara, kendince cevapla, yok olmuyor, kendi kendine verilen her tutarsız cevap bir çok yeni çatlağa daha sebep oluyor, birden bire her şey ansızın ve nedensiz çatlaklarla kaplanıyor, nefes almak bile zorlaşıyor, akşamı bekliyorsun kaçmak için, akşamı bekliyorsun çeşitli alkol dereceli sıvılarda yaşamaya çalışmak için, çatlaklarlan, sorulardan ve cevapların yetersizliğinden kurtulmak için.
sonra tekrar sabah oluyor.
ansızın ve nedensiz, hiç gereği yokken.
devamını gör...
depresyonda olan kişiye çık bi hava al iyi gelir demek
ayağı kırık birine hadi koşalım demek gibidir.
devamını gör...
ünlülerin isimleri ile hemhal olmuş objeler
gökhan özen - jet ski
devamını gör...
güzelliğin göreceli bir kavram olmaması
güzellik göreceli değil ama dönemsel bence. eskiden küçük ağızlı, dolgun kadınlar güzel bulunurken şimdi büyük dudaklı, zayıf kadınlar güzel bulunuyor.
devamını gör...
yazarların mahlaslarının anlamı
kalypso veya calypso artık ne demek isterseniz, kendisi yunan mitolojisinde bir deniz nymphidir*
bu hanım kızımız, anaerkil bir adada yaşam sürerken, odysseus denen deyyus, bu adaya düşmüş ve kızımız ona aşık olup, yıllarca onu esir tutmuştur, bu deyyus'a ölümsüzlüğü bile teklif etmiştir kalypso, ancak kendisi onu bırakıp gitmiştir, zaten belliydi truva atı fikrini ortaya atan adamdan ne beklenir. herneyse kendisi karayip korsanları filminde de ahtapot suratlı herif tarafından *ihanete uğramıştır. kalypso, ı release you from your human bonds.
bu hanım kızımız, anaerkil bir adada yaşam sürerken, odysseus denen deyyus, bu adaya düşmüş ve kızımız ona aşık olup, yıllarca onu esir tutmuştur, bu deyyus'a ölümsüzlüğü bile teklif etmiştir kalypso, ancak kendisi onu bırakıp gitmiştir, zaten belliydi truva atı fikrini ortaya atan adamdan ne beklenir. herneyse kendisi karayip korsanları filminde de ahtapot suratlı herif tarafından *ihanete uğramıştır. kalypso, ı release you from your human bonds.
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
kaç gündür bu başlığı görüyorum ama şimdi ben napayım? mahlasıma nasıl yakışanı yapayım ki bilemedim. yazsam olmuyor yazmasam olmuyor kararsız kaldım. ben toprak mı olayım çiçek mi olayım ne olayım? kafamda deli sorular
devamını gör...
bir evin huzurlu olduğunu gösteren detay
o evin dağınık olmasıdır.
kahvaltı hala masada duruyorken gider gider battaniyenin altına girer saçma saçma tv programları izlersin.
kahvaltı hala masada duruyorken gider gider battaniyenin altına girer saçma saçma tv programları izlersin.
devamını gör...
imparator neron roma'yı yakarken iyice yelle ağam yoksa söner diyen romalı köylü
mangal skilleri gelişmiş ancak imparator neron'a yalakalık yapmak uğruna koskoca medeniyetin başkenti olan tarihi roma kentini yakmasına yataklık eden satılmış romalıdır.
devamını gör...
istanbul sözleşmesi olayının çok abartılması
şu başlıkları ve peşi sıra girilen "sözleşme abartılıyürr yiaa" entrylerini görünce benim motorları maviliklere değil duvarlara süresim geliyor.
buram buram troll kokan yine de sinirlerimi zıplatmış kişi beyanı. çünkü peşi sıra bu zihniyete sahip leş kargalarıyla da muhattap olmamıza neden oldu. ne diyelim allah trollün de hayırlısını versin ve mümkünse belasını neyse...
kıyamam, bir ton da güzel insan tane tane laf anlatmaya çalışmış bu dangalaklara.*
buram buram troll kokan yine de sinirlerimi zıplatmış kişi beyanı. çünkü peşi sıra bu zihniyete sahip leş kargalarıyla da muhattap olmamıza neden oldu. ne diyelim allah trollün de hayırlısını versin ve mümkünse belasını neyse...
kıyamam, bir ton da güzel insan tane tane laf anlatmaya çalışmış bu dangalaklara.*
devamını gör...
günümüz gençlerinin siyasi tepkisizliği
siyasi tepkisizliğin bulunduğumuz siyasi durumdan olduğu gerçeği kabullenilmelidir.
devamını gör...
