sekonder koruma
herhangi bir hastalığı erken tanımak için yapılan işlemlere verilen isimdir.
şeker hastalığı için ara sıra şeker takipleri, tansiyon hastalığı için tansiyon ölçümü veya serviks kanseri taraması için servikal smear örnek olarak verilebilir.
şeker hastalığı için ara sıra şeker takipleri, tansiyon hastalığı için tansiyon ölçümü veya serviks kanseri taraması için servikal smear örnek olarak verilebilir.
devamını gör...
spontane radyo yayını
keyifle takip edeceğimden şüphem yok.
akşam buluşmak üzere...*
akşam buluşmak üzere...*
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
dizlerime sürekli yel vuruyor. her yer kapalı fakat benim dizlerim hep üşüyor.
sırtımda da hep bir yelek.
arkadaşlarıma 'varınca ara emi' diyorum.*
çocuklara, yaşlılara sürekli çorap kontrolü yapıyorum. giymemişlerse 'bak işte sonra oram ağrıyor buram ağrıyor diyorsunuz' diyorum. *
'atlet giy atlet gezme öyle cıbıl cıbıl' diyerek çocukları kendimden soğutuyorum.
çocuk görünce hemen bakkala gönderesim geliyor.
hayır efendim market değil bilakis bakkal. 'mahalle esnafı kazansın olur mu öyle? siz marketten alış veriş yaparsınız, cenazenize bakkal gelir' geyiği yapıyorum.
ay ben de çok fenaymışım ya bildiğin bir ayağım çukurda vah vah. *
biraz daha var ama yazmaya utanıyorum. idare edi verin kuzucuklarım. *
sırtımda da hep bir yelek.
arkadaşlarıma 'varınca ara emi' diyorum.*
çocuklara, yaşlılara sürekli çorap kontrolü yapıyorum. giymemişlerse 'bak işte sonra oram ağrıyor buram ağrıyor diyorsunuz' diyorum. *
'atlet giy atlet gezme öyle cıbıl cıbıl' diyerek çocukları kendimden soğutuyorum.
çocuk görünce hemen bakkala gönderesim geliyor.
hayır efendim market değil bilakis bakkal. 'mahalle esnafı kazansın olur mu öyle? siz marketten alış veriş yaparsınız, cenazenize bakkal gelir' geyiği yapıyorum.
ay ben de çok fenaymışım ya bildiğin bir ayağım çukurda vah vah. *
biraz daha var ama yazmaya utanıyorum. idare edi verin kuzucuklarım. *
devamını gör...
model şarkılarında geçen en güzel sözler
"kamaşıyor gözlerim bebeğim,
öyle gülmek olur mu gözünü seveyim?"
model grubunun mey şarksında geçen cümlelerdir.
öyle gülmek olur mu gözünü seveyim?"
model grubunun mey şarksında geçen cümlelerdir.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
bazı şeylerin iyi ki gerçekleşmediğine seviniyorum...
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
son zamanlardaki ruh halim bir müzik olsa bu olurdu.
doğum
doğum
devamını gör...
kadınların aradığı erkek modeli
bunaltmayacak kadar yoğun ihmal etmeyecek kadar boş biri.
ayarlasın bi zahmet.
ayarlasın bi zahmet.
devamını gör...
raskolnikov'un sıradan ve olağanüstü insan kavramları
uyarı: dostoyevski'nin suç ve ceza romanı ile ilgili spoiler içermektedir. spoiler olarak belirttiğimde ne anlatmak istediğimi tam olarak anlatamayacağımı düşündüğümden spoiler oluşturmadım. bilginize.
rus yazar dostoyevski'nin suç ve ceza romanının baskarakteridir raskolnikov.onu anlamak için önce biraz romandan bahsedeceğim.
fakir bir ailenin hukuk okuyan bir çocuğudur raskolnikov.ailenin maddi sıkıntıları vardır. hatta o kadar zor durumdadırlar ki kız kardeşi sevmediği bir adamla parası için evlenmek zorunda kalır. bu durum genç raskolnikov'u oldukca rahatsız eder. bu durumu değiştirmek için bir çözüm yolu arar. aklına yaşlı,kötü kalpli, sevilmeyen ve tefecilik yapan ev sahibini öldürüp paralarını almak gelir. böylece kızkardeşi sevmediği biriyle evlenmek zorunda kalmayacak kendisi de hukuk eğitimini tamamlayabilecekti.
ancak iyi insanlar icin birini öldürmek kolay değildir.kendini ikna etmesi gerekir.bunun üzerine raskolnikov sıradan ve olağanüstü insan kavramlarını oluşturur.
ona göre kurallara uyan,güce itaat eden ve bu durumdan şikayetçi olmayan insanlar sıradan insanlardır.yanlis anlaşılmasın raskolnikov'un tanımında sıradan insanlara kızgınlık,küçük görme yoktur.
diğer grup ise olağanüstü insanlar.bu insanlar yıkıcı,yeniden kurallar oluşturan yasa koyucudur.
kendi cümleleri ile ifade etmek gerekirse
'toplum içinde birazcık sivrilen,yani topluma söyleyecek birazcık yeni bir şeyleri bulunanlar birer suçlu olmak zorundadırlar.tersi durumda zaten sivrilmelerine olanak yoktur.'
raskolnikov daha da ileri giderek olağanüstü insanların suç işleme hakkı olduğunu savunur. hatta bunu newton örneğiyle verir. eğer newton bilimsel bilgilerinin yayılmasını engelleyen bir grupla karşılassaydı onları öldürme hakkına sahipti,der. çünkü newton'un bilgilerinin çok daha fazla insanı kurtaracağını buna ulaşmak için de onu engellemek isteyenleri yok etmesi gerektiğini savunur.
olağanüstü insanların daha iyi bir düzen için kötüyü yıkmaları gerektiğini savunur ve bunların olağanüstü insanların tabiatında olduğunu söyler.ve o canalıcı soruyu sorar :
'insan tabiatından dolayı suçlanabilir mi?'
dünyayı vareden,gelişmesini,buraya kadar gelebilmesini sağlayan olağanüstü insanlardır ve hemen hepsi bu başarıyı kan dökerek kazanmışlardır.
raskolnikov kendisinin de olağanüstü insan olduğunu düşünerek ev sahibi tefeci kadını bir baltayla öldürür. o kadar korkar ve heyecanlanır ki çok az para alarak oradan uzaklaşır.parayı da bir yere gömer ve korkudan oraya gidip alamaz bile.
raskolnikov'un yaşadıkları hiç tahmin ettiği gibi değildir.
raskolnikov sıradan ve olağanüstü insan tanımında mı yanılıyordu?
yoksa kendisi olağanüstü insan değil miydi?
çünkü olağanüstü insanlar mantıklı bir yıkım ve yok ediş yaptıkları için daha çok insanı kurtarmak,iyiliğe yön vermek istediklerinden suç işlerler ve vicdan azabı çekmezler.
ama raskolnikov yoğun bir vicdan muhasebesinden geçiyordu. bütün haklı sebepler onun katil olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
sonunda teslim olur ve vicdan azabından kurtulur.
üzerine düşünüldüğünde birkaç soru kalır akılda:
raskolnikov sıradan ve olağanüstü insan tanımında haklı mıydı?
olağanüstü insanlar suç işleme özgürlüğüne sahip olmalılar mı?
bu suç onları suçlu yapar mı?
yoksa olağanüstü insan olmanın bedeli daha iyi için kötüyü yok edip kötü olmak mıdır?
rus yazar dostoyevski'nin suç ve ceza romanının baskarakteridir raskolnikov.onu anlamak için önce biraz romandan bahsedeceğim.
fakir bir ailenin hukuk okuyan bir çocuğudur raskolnikov.ailenin maddi sıkıntıları vardır. hatta o kadar zor durumdadırlar ki kız kardeşi sevmediği bir adamla parası için evlenmek zorunda kalır. bu durum genç raskolnikov'u oldukca rahatsız eder. bu durumu değiştirmek için bir çözüm yolu arar. aklına yaşlı,kötü kalpli, sevilmeyen ve tefecilik yapan ev sahibini öldürüp paralarını almak gelir. böylece kızkardeşi sevmediği biriyle evlenmek zorunda kalmayacak kendisi de hukuk eğitimini tamamlayabilecekti.
ancak iyi insanlar icin birini öldürmek kolay değildir.kendini ikna etmesi gerekir.bunun üzerine raskolnikov sıradan ve olağanüstü insan kavramlarını oluşturur.
ona göre kurallara uyan,güce itaat eden ve bu durumdan şikayetçi olmayan insanlar sıradan insanlardır.yanlis anlaşılmasın raskolnikov'un tanımında sıradan insanlara kızgınlık,küçük görme yoktur.
diğer grup ise olağanüstü insanlar.bu insanlar yıkıcı,yeniden kurallar oluşturan yasa koyucudur.
kendi cümleleri ile ifade etmek gerekirse
'toplum içinde birazcık sivrilen,yani topluma söyleyecek birazcık yeni bir şeyleri bulunanlar birer suçlu olmak zorundadırlar.tersi durumda zaten sivrilmelerine olanak yoktur.'
raskolnikov daha da ileri giderek olağanüstü insanların suç işleme hakkı olduğunu savunur. hatta bunu newton örneğiyle verir. eğer newton bilimsel bilgilerinin yayılmasını engelleyen bir grupla karşılassaydı onları öldürme hakkına sahipti,der. çünkü newton'un bilgilerinin çok daha fazla insanı kurtaracağını buna ulaşmak için de onu engellemek isteyenleri yok etmesi gerektiğini savunur.
olağanüstü insanların daha iyi bir düzen için kötüyü yıkmaları gerektiğini savunur ve bunların olağanüstü insanların tabiatında olduğunu söyler.ve o canalıcı soruyu sorar :
'insan tabiatından dolayı suçlanabilir mi?'
dünyayı vareden,gelişmesini,buraya kadar gelebilmesini sağlayan olağanüstü insanlardır ve hemen hepsi bu başarıyı kan dökerek kazanmışlardır.
raskolnikov kendisinin de olağanüstü insan olduğunu düşünerek ev sahibi tefeci kadını bir baltayla öldürür. o kadar korkar ve heyecanlanır ki çok az para alarak oradan uzaklaşır.parayı da bir yere gömer ve korkudan oraya gidip alamaz bile.
raskolnikov'un yaşadıkları hiç tahmin ettiği gibi değildir.
raskolnikov sıradan ve olağanüstü insan tanımında mı yanılıyordu?
yoksa kendisi olağanüstü insan değil miydi?
çünkü olağanüstü insanlar mantıklı bir yıkım ve yok ediş yaptıkları için daha çok insanı kurtarmak,iyiliğe yön vermek istediklerinden suç işlerler ve vicdan azabı çekmezler.
ama raskolnikov yoğun bir vicdan muhasebesinden geçiyordu. bütün haklı sebepler onun katil olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
sonunda teslim olur ve vicdan azabından kurtulur.
üzerine düşünüldüğünde birkaç soru kalır akılda:
raskolnikov sıradan ve olağanüstü insan tanımında haklı mıydı?
olağanüstü insanlar suç işleme özgürlüğüne sahip olmalılar mı?
bu suç onları suçlu yapar mı?
yoksa olağanüstü insan olmanın bedeli daha iyi için kötüyü yok edip kötü olmak mıdır?
devamını gör...
clytie (yazar)
ne yere bakan yürek yakan bir yazarmış da haberimiz yokmuş dediğim yazar *
mutlu olsun diyelim ne diyelim.
mutlu olsun diyelim ne diyelim.
devamını gör...
ay karanlık
ahmed arif şiiri. cem karaca parçası. cem karaca öyle bir dehşet söyler ki buna şarkı söylemek değil şarkı yaşamak denir.
devamını gör...
sözlükte devrim sinyallerinin verilmesi
(bkz: bırakın gelsin, gel hele gel)
devamını gör...
sözlüğü canlandıracak proje
sözlük cansız değil ki aga,
tutturmuşsunuz öldük bittik canımız gitti diye, biz paralel evrenden mi giriyoruz bu sözlüğe anlamadım gitti.
tutturmuşsunuz öldük bittik canımız gitti diye, biz paralel evrenden mi giriyoruz bu sözlüğe anlamadım gitti.
devamını gör...
seni seviyorum
onur akın'dan
seviyorum seni ekmeği tuza banıp banıp yer gibi şarkısı ile cana işleyendir.
seviyorum seni ekmeği tuza banıp banıp yer gibi şarkısı ile cana işleyendir.
devamını gör...
her rolün altından kalkabilen aktörler
kesinlikle (bkz: jim carrey)dir.
üstüne kimseyi tanımam bu konuda. geçenlerde netflix'te (bkz: jim ve andy) belgeselini izledim. adam role girmek için set aralarında bile andy kaufman rolünden hiç çıkmayıp milletle öyle konuşuyor. hatta andy'nin ailesi gelip onunla muhabbet ediyorlar sanki karşılarında andy varmış gibi..
velhasıl jim carrey'i anlatmaya kalksam sayfalar yetmez sanırım. o yüzden saygılar büyük usta..
üstüne kimseyi tanımam bu konuda. geçenlerde netflix'te (bkz: jim ve andy) belgeselini izledim. adam role girmek için set aralarında bile andy kaufman rolünden hiç çıkmayıp milletle öyle konuşuyor. hatta andy'nin ailesi gelip onunla muhabbet ediyorlar sanki karşılarında andy varmış gibi..
velhasıl jim carrey'i anlatmaya kalksam sayfalar yetmez sanırım. o yüzden saygılar büyük usta..
devamını gör...
tanju özcan'ın akp'li belediye meclisi üyelerine çay fırlatması
devamını gör...
girift radyo yayını
herkese hello, aykut'a selamun aleyküm
ayşama girift var.
aykut radyo bi şeysi olduğu için girifti geri plana atmış olabilir * ama ben hep halkın yanındayım.
biraz ciğer dağlayan günler yaşıyoruz
ama tutunacak dal illa ki var.
bizi çok üzüyorlar ama sabah kalkıp dükkanı açıyoruz
annemiz de göz yaşlarını silip kahvaltı hazırlıyor falan.
21.00 da gelin biraz sohbet edelim biraz müzik dinleyelim
thedansözkiller sen gelme ulan ayı
şaka şaka gel dinle ve bizi mesaja boğ.
ayşama girift var.
aykut radyo bi şeysi olduğu için girifti geri plana atmış olabilir * ama ben hep halkın yanındayım.
biraz ciğer dağlayan günler yaşıyoruz
ama tutunacak dal illa ki var.
bizi çok üzüyorlar ama sabah kalkıp dükkanı açıyoruz
annemiz de göz yaşlarını silip kahvaltı hazırlıyor falan.
21.00 da gelin biraz sohbet edelim biraz müzik dinleyelim
thedansözkiller sen gelme ulan ayı
şaka şaka gel dinle ve bizi mesaja boğ.
devamını gör...
bir insana hak ettiğinden fazla değer vermek
adam sandık eşeği, alnımıza değdi testisi deyimini bize yaşatabilecek olan durumdur. kendine öz saygısı olan bir insanın bu duruma düşmemesi gerekir.
devamını gör...
oturma odasının olmazsa olmazları
televizyon olmadan oturma odası olmaz.
devamını gör...
modern zamanın mutlulukları
sosyal medyadan like almaktır. insanlar böyle basit şeylere mutlu olduğunu zannedip keyifleniyorlar. ilgi açlığı onları mahvediyor en küçük ilgi de mutlu olduklarını zannediyorlar. gerçeği hissedince veya öğrenince dibe çakılıyorlar.
devamını gör...
