kendisine şeyh, mürşid veya bir rehber edinmeyen birinin kendi başına doğru yolu bulamayıp şeytanın kucağına düşeceğini ifade eden sözdür.

kimi düşünürlere göre islamda ruhban sınıfı yoktur. tabi olunacak yegane varlık allah ve rehber olarak alınacak yegane şey ise indirdiği kurandır. kişi kendi aklından sorumludur. beynini kullanıp doğruyu bulmakla yükümlüdür.

kimi düşünürler ise tarikat ya da cemaatların daha çok taraftar toplamak amacı ile kullandığı bir slogan olarak şirk olduğunu ifade ederler.
devamını gör...

(bkz: ölü ilan edilmek) durumunun örneklerinden biri. şöyle ki, william, 70 yaşındaki ingiliz bir ev sahibiydi. sene 1660. bir köye gitmek niyetiyle evinden ayrıldı. yürüyerek gidecekti. ama beklenen zamanda eve dönmeyince, karısı aramaya birilerini gönderdi. öyle-öyle aramalar falan yapıldı. william'a ait eşyalar bulundu. şapkası, gömleği gibi şeyler bulundu. şapkası keskin bir aletle kesilmişti, gömleği falan kanla kaplıydı, ama cesedi ortalıkta yoktu. hizmetçisi john perry, william'ın öldürüldüğünü bildiğini ama suçsuz olduğunu söyledi. diğer 2 kişi de biz suçsuzuz dediler. ama john, bu 2 kişinin, william'ın cesedini bir değnekle attıklarını iddia etti ve bu konuda ısrar etti. göleti incelediler ama ceset bulunamadı.

fakat john daha sonra diğer 2 kişiye katıldı ve suçsuz olduğunu söyledi. daha önce ruhsal bozukluğu sebebiyle bu 2 kişiyi suçlamış olduğunu söyledi. ama hem john hem de diğer 2 kişi suçlu bulundu ve asılarak idam edildiler. bu arada bu "2 kişi" dediğim şahıslar, sanırsam john'un annesi ve erkek kardeşi. bu üç kişi idam edilirken de, hem erkek kardeşi hem john suçsuz olduklarını tekrar belirttiler. fakat annelerinin bir "cadı" olduğundan şüphelenildi ve oğullarına itiraf etmelerini engelleyen bir büyü yaptığı iddia edildi böylelikle önce anneleri idam edildi.

1661 senesinde william, ölü ilan edildi. oysa ölmemişti. evet. 3 kişi gerçekten suçsuzdu. 1662 senesinde william geri döndü.

kaçırıldığını, yaralandığını, atlarla götürüldüğünü, bir türk gemisine bindirildiğini ve osmanlı'ya köle olarak satıldığını, kendisini berberi korsanlarının kaçırdığını iddia etti. ve yaklaşık bir buçuk yıl sonra kaptanın öldüğünü ve daha sonra bir limana gittiğini ve bir portekiz gemisiyle geri döndüğünü söyledi. yani adam maceracı oluvermiş. napıp ne etmiş, ölmemiş.

fakat bu iddialar bazılarını şüphelendirdi. yani en nihayetinde adam 70 yaşında. kim napsın 70 yaşındaki bir adamı.

bu olay çok ünlendi. fakat olan, o 3 hizmetçiye oldu....
devamını gör...

bir ara tavuk döner dahi satmış rapçidir. türkçe rapin önemli isimlerindendir, saian ile yaptığı battle royal albümü de türkçe rapin efsanelerindendir.
devamını gör...

ayak serçe parmağının vurulduğu sehpa.
(bkz: ayak serçe parmağını bir yere vurmak)
devamını gör...

dünyanın demek belki iddialı olur ama hanuta gofret gerçekten güzel.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

biraz lavanta, taze kahve ve meyveli parfüm.

portland geliyor gözümün önüne, sokağın karşısında çiçek satan hanımefendinin her sabah selam vermesi ve bir bardak bitki çayı ikram etmesi, içeriden yayılan güzel lavanta kokuları, beni dinlerken kahvesinden bir kaç yudum alıp giderken daima sarılması ve parfümünün güzel kokusu...
hâlâ orada duruyor mu bilmiyorum, hatta hâlâ hayatta mı onu bile bilmiyorum ama bazen o zamanlara geri dönüp daha fazla teşekkür edebilmeyi diliyorum.
devamını gör...

fransız yazar alexandre dumas’ın ünlü romanıdır. özgün adı le comte de monte-cristo’dur. hasan ali yücel klasikleri dizisinde volkan yalçıntoklu’nun çevirisiyle iki cilt olarak satılmaktadır. v for vendetta, ezel gibi yakından bildiğimiz birçok film ve diziye ilham kaynağı olmuştur.
devamını gör...

hayırlı işler dediğim durum, ancak biri edirne diğeri şırnakta ise o iş yaş kardeşim. olur da bir başka yazar araya girerse ne olur, aşk-ı sözlük mü lan bu?
devamını gör...

doğru, çok güzel koparıyor. o dünyanın rezilliğinden, sahteliğinden, acımasızlığından bir nebze de olsa kurtulmuş oluyorsun.
devamını gör...

annecim çiceklerimi yemez misin onların da bi canı var.. kâğıt havlu ve tuvalet kağıtlarını da rahat bırak.. o mandalina burnunu da ısırırım. ben uyurken üstüme atlayıp beni yoğurmana ayrı bi aşığım da mevzu bu değil. evden kaçıp te komşunun balkonuna atlaman, kapıya hunharca koşup üstlere çıkmanın amacı ne? sen benim bu evin kedisisin unutma bunu. kuyruğunu da öyle pıt pıt hızlı sallama anneye kuyruk sallanmaz çok ayıp 2 senedir öğrenemedin bunu. son olarak köfte patilerini yiyerim sevgilerle.
devamını gör...

yüzüne su dökülerek uyandırılmak
devamını gör...

hygge ve atomik alışkanlıklar kitabı.tabi ki kahve yanında paylaşmak için süslü kitaplar alan bir instagirl değilim sadece 2021 için bir şeyler amaçlamıştım.
devamını gör...


abdurrahim karakoç halk şiirimizin büyük ustasıdır. türk halk şiir geleneğinin teknesinde yoğrulmuş, çağdaş bir hiciv – taşlama şairidir. milli hizmeti ve edebi değeri ile edebiyat tarihimizde yer edinmiştir. şiirlerine tamamen milli ve islami renkler hakimdi. edebiyat tarihimizde onun halef olduğu isimleri ararsak yunus emre’den başlayarak ve bilhassa dadaloğlu’nu unutmamamız gerekir. aşk ve tabiat şiirleriyle karacaoğlan’dan hiç geri değildir.
sıra dışı bir şairdi. bir duruşu ve çizgisi vardı. şiirleri sade, yalın ve vurucudur. keskin bir hiciv ve taşlama ustasıdır.
yakın dostu, değerli şairlerimizden ali akbaş “halk şiirimizde karakoç bir neoklasiktir.” günümüz hece şiirinin başöğretmenidir. abdurrahim karakoç en çok türkmen şairi dadaloğlu tavır ve tarzına sahip görülebilir. develili aşık seyrani hayranıydı. taşlamaları, sosyal hicivleri ile tanzimat dönemi’ne damgasını vurmuş, hak ve halk aşığı seyrani baba’yı güzelleme ve taşlamada kendine rehber olarak görürdü. seyrani baba’yla ilgili şunları söyler: “ama seyrani gibi olmaya can atıyordum. o yüzden binlerce osmanlıca terim, terkip öğrendim. gece gündüz kelime ezberledim. aruzla birkaç deneme de yaptım. fakat sonra anladım ki insan kendisi olmalı” mevlam rahmet eylesin. amin..
devamını gör...

(bkz: çalışmadığım yerden çıktı)
devamını gör...

(bkz: tanrıya inanmak)

fazla çocuk kalmadım, rabbime şükür.

kendime edit : sarcasm, paradoks, oksimoron combosu yaptım tek tanımda, maaşallah ben! aha, yine yaptım!
devamını gör...

gülüşü güzel insandır. en savunmasız olduğumuz an gibi gelir bana gülüşler. yüreğimiz tüm çıplaklığı ile serilidir, o anda. ve güzel gülenler, yüreğinde bir parça iyiliği taşıyan insanlardır.
devamını gör...

sonra belki düşüncelerin asılmadığı bir yerlere gideriz. (bkz: 3 fidan)
devamını gör...

bir zamanlar mp3 çalarımla keyif alarak yaptığım eylemdi. ta ki karşı komşum fark edene kadar. kadın bir kaç kez balkonda beni öyle gördü ve 'napıyosun sen apartmanda yangın çıksa, gaz kaçağı olsa gelsek kapını çalsak veya arasak duymayacaksın' diye diye beni de kendi gibi paranoyak etti. şimdi ne zaman kulaklığı taksam otomatik olarak bir koku mu var acaba diye av köpeği gibi geziyorum evin içinde kulağımda kulaklıkla.
devamını gör...

kabuğumla birlikte ters dönmek ve güneşi görmek. düşmanımdan bile ırak olsun dedirtecek bir durum.

ters dönmüş bir tosbağa görürseniz bir zahmet el atın garibana. cidden büyük travma ve ölümcül sonuçları var. hassasiyetiniz için şimdiden teşekkür ederim.
devamını gör...

geçen sene de evdeydim şuan da evdeyim, challenge muhabbetinin en sıkıcı 20 yaşı. ben 2019'da dondum ve sadece bilincim açık gibi hissediyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim