komik anlar
kızımla kahvaltı diyaloğum
-anne ben kaç yaşımdayım¿
ona boş boş baktım.
-bilmiyorum, kaç gösteriyorsun¿
taptaze komiklik. *
-anne ben kaç yaşımdayım¿
ona boş boş baktım.
-bilmiyorum, kaç gösteriyorsun¿
taptaze komiklik. *
devamını gör...
sevgilisi olmayan bireylerin yaptıkları
normal insanlar gibi yaşarlar. çünkü onlar da normal birer insandırlar.
devamını gör...
giresun adası
karadeniz'de bulunan iki adadan biri olan giresun adası kıyıdan 1.6 km açıkta olup, 40.000 metrekare alana sahiptir. adada özellikle akdeniz defnesi ve yalancı akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunmaktadır.
devamını gör...
zihin haritası
konuyla ilgili anahtar kelimeler ve sembollerle yapılan not tutma tekniğidir,exeter üniversitesi'nden dr.gordon howe ve çevresinde olan insanların yaptığı araştırmalar sonucunda akılda kalıcılığı arttıran bir not tutma tekniği olduğu anlaşılmıştır.
bu tekniğin türkiye'de tanınmasını ve türkçe'ye girmesi tony buzan ve melik duyar'ın hazırladıkları "beyin haritaları ve derslere uygulama teknikleri" adlı eğitim seti olmuştur.
bu tekniğin türkiye'de tanınmasını ve türkçe'ye girmesi tony buzan ve melik duyar'ın hazırladıkları "beyin haritaları ve derslere uygulama teknikleri" adlı eğitim seti olmuştur.
devamını gör...
meryem'in bakire olduğuna inanmak
meryem ile ilgili kuranda geçen ifade "allah onu güzel bir bitki olarak büyüttü" şeklindedir.
bu noktada eşeyli ve eşeysiz üreme konularına az buçuk hakim biri "kendine döllenme" diye de ifade edilen olayı bilir.
yani erkek ve dişi hücreler bir bedende aynı anda var oluyor ve herhangi bir dış müdahale olmaksızın kendi başlarına döllenmiş oluyorlar. fasulyegiller bu tür bitkilere en basit örnektir.
arapça bilen arkadaşlar işin teknik kısmını daha iyi açıklayabilirler ama meryem ile ilgili ayetlerin bir kısmında kadın bir kısmında ise erkek zamiri kullanılır.
bu noktada hermafroditizm kavramını incelemek faydalı olabilir.
hermafroditizm, yunan mitolojisindeki hermes ve afrodit adlı tanrı ve tanrıçalardan ismini alan çift cinsiyetlilik sendromudur. interseks olarak da adlandırılan bu durum, bir insanda hem erkek hem de kadın cinsiyetine ilişkin özelliklerin çeşitli oranlarda yer alması anlamına gelir.
eşcinsellik değildir.
peki bir hermafrodit hamile kalabilir mı?
evet literatürde 40'ın üzerinde vaka var ve doğum yapanların tamamı erkek çocuk doğurmuştur. ilginç.
hermafroditler kendini hamile bırakabilir mi?
bunun cevabı yok. kayda geçmiş bir vaka yok ama olması bilimsel olarak imkansız değil.
olursa ne olur?
mucize olur işte.
kuranda anlatılan mucizelerin fantastik filmlerdeki gibi gerçekleştiğini düşünüp buna inanmak da bir tercih meselesidir.
bunun aksine bu ifadelerin bilimsel bir karşılığı olabilir mi diye araştırmak ve inançlarını buna dayandırmak da tercihtir.
insanların herhangi bir gerekçe ile inandıkları herhangi bir şey eğer sizin herhangi bir özgürlüğünüzü kısıtlamıyorsa bunu eleştirmek de beyin mastürbasyonudur.
abesle iştigal miydi neydi ondan işte.
bu noktada eşeyli ve eşeysiz üreme konularına az buçuk hakim biri "kendine döllenme" diye de ifade edilen olayı bilir.
yani erkek ve dişi hücreler bir bedende aynı anda var oluyor ve herhangi bir dış müdahale olmaksızın kendi başlarına döllenmiş oluyorlar. fasulyegiller bu tür bitkilere en basit örnektir.
arapça bilen arkadaşlar işin teknik kısmını daha iyi açıklayabilirler ama meryem ile ilgili ayetlerin bir kısmında kadın bir kısmında ise erkek zamiri kullanılır.
bu noktada hermafroditizm kavramını incelemek faydalı olabilir.
hermafroditizm, yunan mitolojisindeki hermes ve afrodit adlı tanrı ve tanrıçalardan ismini alan çift cinsiyetlilik sendromudur. interseks olarak da adlandırılan bu durum, bir insanda hem erkek hem de kadın cinsiyetine ilişkin özelliklerin çeşitli oranlarda yer alması anlamına gelir.
eşcinsellik değildir.
peki bir hermafrodit hamile kalabilir mı?
evet literatürde 40'ın üzerinde vaka var ve doğum yapanların tamamı erkek çocuk doğurmuştur. ilginç.
hermafroditler kendini hamile bırakabilir mi?
bunun cevabı yok. kayda geçmiş bir vaka yok ama olması bilimsel olarak imkansız değil.
olursa ne olur?
mucize olur işte.
kuranda anlatılan mucizelerin fantastik filmlerdeki gibi gerçekleştiğini düşünüp buna inanmak da bir tercih meselesidir.
bunun aksine bu ifadelerin bilimsel bir karşılığı olabilir mi diye araştırmak ve inançlarını buna dayandırmak da tercihtir.
insanların herhangi bir gerekçe ile inandıkları herhangi bir şey eğer sizin herhangi bir özgürlüğünüzü kısıtlamıyorsa bunu eleştirmek de beyin mastürbasyonudur.
abesle iştigal miydi neydi ondan işte.
devamını gör...
psy active
kafa iznine çıkmasına üzüldüğüm yazarımızdır. neden gittin ki şimdi, yapılır mı bize bu?
devamını gör...
ölümün sıradanlığı
modern zamanlarda kabul ettiğimiz bir durumdur.
körfez savaşı esnasında bir savaş canlı yayında izlenmeye başlamıştı televizyonda. saat başı haber verilmesi dönemi de yanlış hatırlamıyorsam bu dönemde başlar. sürekli körfez savaşındaki füzelerin gidişini görür, ölü sayılarını izlerdik. sanırım bizim nesil için ölüm o zaman sıradanlaşmaya başladı.
çok yakınımızda insanlar paramparça olurken biz onları sadece birer sayı olarak takip ediyorduk. ölümcül bir kafka endeksi idi bizim için televizyon ekranında takip ettiklerimiz.
sonra ülkedeki terörün en yoğun olduğu dönemlerde sıradanlaştı ölüm. şehit olan askerlerin sayısına göre tepki vermeye başladı insanlar. bir şehit büyük bir haber değeri taşımıyordu mesela. şehitlerin önemli görülmesi için çok sayıda olmaları gerekiyordu. yani ölüm o kadar sıradandı ki niteliği değil niceliği önem kazanmıştı.
içinde yaşadığımız ya da hayatta kalmaya çabaladığımız şu anki küresel salgın döneminde de aynı şey oluyor. turkuaz tablodaki ölüm sayıları artık dolardaki artış kadar önemli değil kimse için. birçok insan o sayılara öylesine göz atıyor. çünkü oradaki sayılar artık sıradanlaşmış ölümün matrixvari akışı herkes için.
eskiler sıralı ölüm dilerdi, bizim payımıza sıradan ölümler düştü.
körfez savaşı esnasında bir savaş canlı yayında izlenmeye başlamıştı televizyonda. saat başı haber verilmesi dönemi de yanlış hatırlamıyorsam bu dönemde başlar. sürekli körfez savaşındaki füzelerin gidişini görür, ölü sayılarını izlerdik. sanırım bizim nesil için ölüm o zaman sıradanlaşmaya başladı.
çok yakınımızda insanlar paramparça olurken biz onları sadece birer sayı olarak takip ediyorduk. ölümcül bir kafka endeksi idi bizim için televizyon ekranında takip ettiklerimiz.
sonra ülkedeki terörün en yoğun olduğu dönemlerde sıradanlaştı ölüm. şehit olan askerlerin sayısına göre tepki vermeye başladı insanlar. bir şehit büyük bir haber değeri taşımıyordu mesela. şehitlerin önemli görülmesi için çok sayıda olmaları gerekiyordu. yani ölüm o kadar sıradandı ki niteliği değil niceliği önem kazanmıştı.
içinde yaşadığımız ya da hayatta kalmaya çabaladığımız şu anki küresel salgın döneminde de aynı şey oluyor. turkuaz tablodaki ölüm sayıları artık dolardaki artış kadar önemli değil kimse için. birçok insan o sayılara öylesine göz atıyor. çünkü oradaki sayılar artık sıradanlaşmış ölümün matrixvari akışı herkes için.
eskiler sıralı ölüm dilerdi, bizim payımıza sıradan ölümler düştü.
devamını gör...
talkan ve curcan katliamları
araplar tarafından türklere yapılan katliamlar silsilesidir.
talkan katliamı‘nda 100.000 türk katledilmiştir, bunun yanında 50.000 ‘den fazla türk köle ve cariye olarak pazarlarda satışmıştır. bu katliam, islam’ın barış dini olduğunu yeterince kanıtlamış, ayağı kayıp yanlışlıkla arap kılıçlarının üstüne düşen arkadaşlar da olmuş ama dersini iyi alanlar akın akın islamiyet ile şereflenmiştir. hz. muhammed’in ölümüyle birlikte insanlığın iktidar hırsı islam dininde de ortaya çıktı. mezhep ayrımcılığını kesinlikle reddeden islam dininin iktidar çatışmaları sebeple mezheplere ayrılması tamamen arapların eseridir.
sogd meliki neyzek tarhan şehrinin yok olmaması için kuteybe bin müslim ile anlaşma yapar. anlaşmaya göre tarhan haraç verecek ve tarafsız kalacaktır.. ancak bu tarafsızlık ve türklerin bir araya gelememeleri arapların işlerini kolaylaştırmış ve türk beyliklerini istila edip talan etmişlerdir.. ilk saldırıya uğrayan kibac hatun’a diğer beyliklerden yardım gelmeyince, o yardımı esirgeyenler de aynı kırımı yaşadı. türkler örgütlü olmadığı için arap’ların işleri kolaylaştı. neyzek tarhan daha sonra kuteybe ile yaptiğı anlaşmada yanlış yaptığını ve bu anlaşmanın kendisine hiçbir teminat getirmeyeceğini gördü. üstelik diğer türk beylerine de aldattığını anladı. tohoristan’a döndükten sonra diğer türk beyliklerine bir mektup yazıp uyarmaya çalışır. ilk pozitif cevap talkan meliki sehrek’den gelir.. tarhan’ın düşüncelerini öğrenen kuteybe, buna karşılık belh şehrinde hazırlık yaparak, baharda büyük bir silahlı güç ile talkan şehrine doğru yürür.. o ana kadar bir direniş hazırlığı yapamayan talkan şehri meliki sehrek, kuteybe’nin gelişinden önce şehri terkeder.. şehre hiç savaşmadan giren kuteybe’nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen nekadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirirler.. bu kırım o vakte kadar yapılanların en büyüğüdür.. kuteybe bu kırımı diğer beyliklere ibret olması için yapar.. kuteybe’nin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, talkan yolu üzerindeki ağaçlara asarlar.. bu yolun 4 fersah ( 24 kilometre.) mesafelik bölümü türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur.. talkan katliamı tarihe, arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir.. halk, müslüman araplarla savaşmadığı halde, kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır. tüm bunlar hep islam adına yapılmış.
kuteybe, talkan katliamından sonra suman’a girer.. erkeklerin çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak alır. daha sonra kes ve nesef’de aynı şeyleri yapar. erkekler öldürülür, türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde araplara cariye olurlar. askerlerin yorgunluk eğlencesi olurlar. daha sonra faryab’a yönelir ve faryab’ın teslim olmasını ister. faryab halkı başlarına gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanaşmazlar. erkekleri kavga ederek can verirler.. tüm şehir yakılır. araplar bu şehre yakılmış şehir manasında muhtereka derler.. kuteybe, faryab’dan sonra, tarhan’ın çekildiği kale bazgis’i abluka eder.. 2 ay müddetle devamlı olarak buraya saldırır lakin bir netice alamaz. aynı zamanda kış yaklaşır. kuteybe’nin kışın savaşacak gücü yoktur ancak, kale içindeki türklerin de yiyecekleri bitmiştir. her iki tarafta savaşın kendileri için kaybedildiğini düşünür.. kuteybe son olarak bir hileye baş vurur. tarhan’ın yanına muhammed bin selim ismindeki adamını gönderir. muhammed ibni selim tarhan’ın teslim olması vaziyetinde kendisine hiç bir şekilde zarar gelmeyeceği güvencesini verir. kalenin açlık içinde olmasından dolayı tarhan’ın kuteybe’nin önerinini kabul etmesinden başka yapılacak bir şeyi yoktur. komutanları ile görüşüp önerisi kabul ederler. silahlarını teslim ederek kaleden çıkarlar. tarhan kaleden çıkar çıkmaz yakalanır, çevresi hendek açılmış bir çadırda zincire vurulur. kuteybe aynı zamanda tarhan’ı hemen öldürmez.. haccac’a haber göndererek ne yapacağını sorar. haccac tarhan için, “ o bir müslüman düşmanıdır hiç aman vermeden öldür” der. kuteybe önce tarhan’ın iki erkek çocuğunu, tarhan’ın ve toplanan halkın gözü önünde öldürtür. arkasından 700 kadar türk savaşçısının başlarını gene tarhan’ın ve halkın gözü önünde kestirir. tarhan’ı da bizzat kendisi öldürür.. bütün kesilen başlar haccac’a gönderilir.
tarhan’ın öldürülmesinden sonra, kuteybe, aral gölü’nün altında bulunan harzem bölgesine yürür. harzem’de caygan ile havarizat arasında taht dövüşü vardır. kuteybe caygan’la işbirliği yapar. önce havarizat ile çevresindekileri öldürtür. arkasından camhud melikini yenerek 4000 civarında tutsak alırlar. ancak, daha sonra bunlar kuteybe’nin buyruğu üzerine öldürülürler.
bu olay, ziya kitapçı”nın, islam tarihi ve türkler isimli kitabında aynen şöyle anlatılır ;
bu harblerden birinde, et-taberi”nin bütün tafsilatı ile anlattığına göre, bir defasında abdurrahman b. müslim, kuteybe’ye, 4000 esirle gelmişti. kuteybe, abdurrahman’ın böyle kalabalık türk esirleri ile geldiğini görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir alana kurulmasını istedi. tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan kuteybe, bu türk esirlerinden bin tanesini sağına, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasına ve bin tanesinide önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu türklerin kafalarının koparılmasını buyurmuştur. cebbar, zorba, vicdansız arap komutanının çevresinin bir anda bu türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan gölü haline geldiğinden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. bu harblerde öldürülen türklerin haddi hesabı yoktu. nitekim bu vahşetten sanki gururlanan bir arap şairi kaah el-aşkari şöyle haykırmıştır,
”kazah ve facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış perişan türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir anımsayınız.
herkesi kılıçtan geçirdiniz. yalnızca ata bile binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler.”
harzem’de ayaklanan halk, kuteybe ile işbirliği yaptığı için caygan’ı öldürür. bunun üzerine, kuteybe bütün harzem’i yakıp yıkar, halkı kılıçtan geçirir. harzemli tanınmış türk bilgini, biruni harzem’deki muasırlığın yok edilişini şu şekilde anlatır. “kuteybe, her çareye baş vurarak harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, ananelerini savunanlarını, bütün bilginleri öldürttü, böylelikle herşey karanlıklara gömüldü. islam harzemlilerin içinde girerken, onların tarihi ile ilgili bilinenleri artık öğrenme imkanı bırakmadı. harzem’i yıktıktan sonra kuteybe, semerkant üzerine yürür. semerkant meliki gurek üzerine gelen müslümanlara karşı diğer türk beyliklerinden yardım ister. taşkent ve fergane’den yardım gönderir, ama gelen birlikler yolda kuteybe’nin askerleri tarafından pusuya düşürülerek yok edilirler. semerkant, abluka edilir. araplar mancınık ateşi ile saldırırlar. daha fazla dayanamayacağını anlayan gurek, kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır. bu anlaşmaya göre,
1.semerkant araplara her yıl 2.200.000 altın ödeyecektir..
2.bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 türk gencini esir olarak verecektir..
3.şehirde cami yapılacaktır..
4.şehirde eli silah tutan kimse dolaşmayacaktır..
5.tapınak ve putlardaki tüm mücevherler kuteybe’ye teslim edilecektir..
daha sonra kuteybe, altından yapılan putları erittirerek alır ve merv’e geri döner. dönerken kardeşi abdurrahman bin muslim’i semerkant’ın başına vali olarak bırakır.
kuteybe’nin merv’e dönüşünden sonra, türkler kendi aralarında işgalci müslümanlara karşı bir direniş birliği kurarlar. ara ara ceyhun ırmağını geçerek araplara pusu kurar ve ciddi zararlar verirler. haccac kuteybe’ye taşkent ve fergana’yi işgal etmesi direktifini verir. kuteybe taşkent’e gider fakat başarılı olamaz. bu arada haccac can verir. halife velid, kuteybe’ye türklere karşı savaşları devam ettirmesini söyler. kuteybe bu sefer kasgar’a doğru yola çıkar. tam kasgar’ı abluka edecekken halife velid can verir, yerine süleyman ibni abdülmelik halife olur. bu yeni halife ile arası hiç iyi olmayan kuteybe kasgar seferini yarıda bırakarak ona karşı ayaklanır, ancak kendi komutanları tarafından 11 yakını ile beraber 716 yılında kafası kesilerek öldürülür. zira kuteybe’nin komutanları halifeye karşı gelmek istememişlerdir.
bu 70 sene süren türk-arap savaşlarının en ehemmiyetli noktaları ve sonuçları ;
1- 100.000’in üstünde türk katledilmiştir.
2- 50.000’in üstünde türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
3- şehirler yağmalanmış , ganimet diye halkın herşeyi talan edilmiştir.
4- tüm zenginlikler , tarihi yapıtlar yokedilmiş , yakılmış , yıkılmıştır.
5- dünyanın en büyük katliamlarından biri olan “talkan katliamında” 40.000 türkün kesilerek 24 kilometre yol süresince ağaçlarda sallandırılmıştır.( tarihte örneği çok azdır.)
6- aynı şekilde “curcan katliamında da esir alınan 40.000 türk’ün nehir kenarında kafaları kesilmiş , nehrin suyu kıpkızıl olmuş , cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.
7- “teslim olursanız canınız bağışlanacak” sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş , “şeriat söz tanımaz” denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.
8- araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet ele geçirmişlerdir.
9- türkler böyle bir vahşet ve mezalimi çinlilerden bile görmemişlerdir.
10- bu tarihi gerçekler “islam etkilenmesin” düşüncesiyle gizlenmekte , söz edilmemektedir.
türkçü politikacılar bile konuyu geçiştirmektedir. bundan da araplar nasiplenmektedir
9 tevbe. 123. ey iman edenler! kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş hatıranda) sizde bir sertlik bulsunlar. bilin ki, allah sakınanlarla beraberdir.
çaygan kuteybe’den yardım diledi.çünkü camhüd meliki her zaman gelip çaygan ile cenk ederdi.ve çaygan’ı gayet incitirdi.kuteybe abdurrahman’ı ona yardıma gönderdi.ve abdurrahman varıp muharebe etti ve o meliki öldürdü.çaygan o yerleri fethedip dört bin baş tutsak aldılar. kuteybe emretti. hepsini öldürdüler.
devamını gör...
elimize bir kalem geçtiğinde ilk yazdığımız kelime
adımı yazarım ilk sonra da bulut ya da yıldızları falan çizmeye çalışırım hep tuhaf da olsa alışkanlık oldu her seferinde aynı şeyleri karalıyorum gerçekten de .
devamını gör...
sözlükte her gün yeni bir yazarın popülerleşmesi
başta kalite zannedersin ve profiline girersin. bomboş 10 tanım yapmıştır, toplam 40 kelime bile kullanmamıştır ama 400 fav almıştır. bir de bunların nickaltları vardır, sayfalarca "ay çok ponçik, çok tatlı, çok şeker" falan yazılmıştır. gülünçtür, zavallıcadır. enes batur'un bilmem kaç milyon takipçisinin olduğu yerde çok takılmayın böyle şeylere. bu toprakların kaderi bu. burada doğru ya da kalite değil hamaset, popülizm ve çiğlik iş yapar.
devamını gör...
bazı kadınların yemek yapmayı hizmetçilik olarak görmesi
yemek yapmayı hizmetçilik olarak görmüyoruz*, bu işin sadece kadınların yapması zorunlu bir iş gibi bakılmasını hizmetçilik olarak görüyoruz. aynı şey temizlik ve diğer ev işleri için de geçerli. eski zamanlarda gücün ön planda olduğu işlere erkekler gidiyordu ve kadınlar çalışamadığı için evdeki işleri yapıyordu. ama şu an ikisi de çalışıyor ve işler yine kadına yükleniyor. sorunumuz işte bu bizim.
devamını gör...
leyla ile mecnun replikleri
hoşçakal diyen geri gelmiyor mecnun (bkz: ismail abi)
devamını gör...
sözlük yazarlarının garip özellikleri
gördüğüm, tanıdığım herkesi mutlu etmeye çalışırım. gücüm yettiğince, bu can bu bedende oldukça. en güzeli nedir bilir misiniz bence ? başkaları için yaşayabilmek, bir tebessüm hediye edebilmektir.
devamını gör...
malatyalıların ortak özelliği
kıymetli ozan akyol'un seslendirdiği ve klibinde büyük boyda bir kuru kayısının üzerinde uzaya çıktığı harika bir kalt şarkısıdır. malatyalı ünlülerden yapılan gezegen animasyonları şahanedir. *
şöyle bir bakın, malatyalıların yüzüne
şöyle bir bakın, malatyalıların tipine
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
malatyalı, malatyalı
malatyalı, malatyalı.
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
şöyle bir bakın, malatyalıların yüzüne
şöyle bir bakın, malatyalıların tipine
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
malatyalı, malatyalı
malatyalı, malatyalı.
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
devamını gör...
akp'nin seçimi kaybettiği gece olabilecekler
muhtemelen yenilgiyi kabulenemeyen malum kişinin, kendinden olanları galeyana getirip sokaklara dökeceği ve demokrasi'nin katledileceği gece.
devamını gör...
ayna
ayna geçmiş ve şimdiki zaman ile ilgili bir nesnedir . geleceği göremezsin aynada ama yüz hatlarındaki yaşanmışlığı , ağaran , dökülen saçlardaki acıyı , çatlayan tenini görebildiğin için geçmiş ve şimdiki zaman karşında vücud buluyor .
korkuyu ve sevinci bir edebilen yegane nesnedir.
korkuyu ve sevinci bir edebilen yegane nesnedir.
devamını gör...
çok düşünmek
salıncakta sallanmaya benzeyen eylemdir.
sürekli megulsündür fakat bir ilerleme kaydedememişsindir.
(bkz: kafaya takmak)
sürekli megulsündür fakat bir ilerleme kaydedememişsindir.
(bkz: kafaya takmak)
devamını gör...
insanın özü ağlamayınca gözü ağlamazmış
rahatsız ukdesi gibi olan ama aslında benim başlığımdır.
yazar, bu başlıkta diyor ki: "insanın kalbi ağlamayınca gözünden yaş gelmez." içine içine ağlamak da bir yere kadar. yumruğunuzdan büyüklüğe ulaşınca gözlerden taşma yapar.
yazar, bu başlıkta diyor ki: "insanın kalbi ağlamayınca gözünden yaş gelmez." içine içine ağlamak da bir yere kadar. yumruğunuzdan büyüklüğe ulaşınca gözlerden taşma yapar.
devamını gör...
terapi yerine geçebilecek şey
ağlamak,yemek yapmak,müzik dinlemek,yürüyüşe çıkmak,telefonda sizi anlayabilceğini düşündüğünüz insanlarla konuşmak gibi genelde herkesin tercih ettiği şeyler ilk aklıma gelen ve en sık yaptıklarım.
devamını gör...
