kobra etkisi
olay hindistan’ın başkenti delhi’de, o bölgenin ingiliz sömürgesi olduğu dönemde geçiyor.ingilizler hindistan'da egemenliği ele geçiriyorlar. ancak çok büyük bir sorunla karşılaşıyorlar. çok fazla kobra yılanı var ve ingiliz askerleri bu konuda nasıl korunacaklarını bilmedikleri için çok kayıp veriyorlar.
ingiliz hükümeti bu soruna nasıl bir çözüm bulabiliriz diye düşünürken akıllarına şöyle bir çözüm geliyor.
her kobra yılanı ölüsü getirene bir sterlin ödül verelim diyorlar.
bu hintliler tarafından inanılmaz ilgi görüyor. hintliler yılanları yakalayıp götürüyor karşılığında bir sterlin alıyorlar. yılanlar gittikçe azalmaya başlıyor. ancak bu noktada ingilizlerden daha dahiyane bir fikir hintlilerin aklına geliyor. biz bundan madem para kazanıyoruz öyleyse çiftlikler kuralım ve kobra yılanı üretimi yapalım . zaman geçiyor ingiliz hükümeti bu durumu fark ediyor, çünkü öde öde bitmiyor..
ve başlattıkları bu kampanyanın artık sona erdiğini duyuruyorlar.
bu defa da hintliler biz bu yılanlardan para kazanıyorduk şimdi çiftliklerde boşuna besliyoruz diyerek yılanları serbest bırakıyorlar...
sonuç olarak çözüme ulaşmadığı gibi iki katına çıkıyor sorun.
ingiliz hükümeti bu soruna nasıl bir çözüm bulabiliriz diye düşünürken akıllarına şöyle bir çözüm geliyor.
her kobra yılanı ölüsü getirene bir sterlin ödül verelim diyorlar.
bu hintliler tarafından inanılmaz ilgi görüyor. hintliler yılanları yakalayıp götürüyor karşılığında bir sterlin alıyorlar. yılanlar gittikçe azalmaya başlıyor. ancak bu noktada ingilizlerden daha dahiyane bir fikir hintlilerin aklına geliyor. biz bundan madem para kazanıyoruz öyleyse çiftlikler kuralım ve kobra yılanı üretimi yapalım . zaman geçiyor ingiliz hükümeti bu durumu fark ediyor, çünkü öde öde bitmiyor..
ve başlattıkları bu kampanyanın artık sona erdiğini duyuruyorlar.
bu defa da hintliler biz bu yılanlardan para kazanıyorduk şimdi çiftliklerde boşuna besliyoruz diyerek yılanları serbest bırakıyorlar...
sonuç olarak çözüme ulaşmadığı gibi iki katına çıkıyor sorun.
devamını gör...
hafızadan çıkmayan reklam jingleları
gürbüz tam bir canavar
tüm sınıf ondan korkar
kapıda görünür görünmez
saklanır kekstralar
nazlı okul birincisi kekstra tek eğlencesi
kekstrasını tam yerken
gürbüz yanına geldi
nazlı kafayı kullandı
kekstrayı ters çevirdi
jölesi altta kalınca
gürbüz onu kek sandı
gürbüz gittiği anda
kek yine kekstra oldu
nazlı jölenin kremanın tadına yine doydu
aaa kek değil kekstra
tüm sınıf ondan korkar
kapıda görünür görünmez
saklanır kekstralar
nazlı okul birincisi kekstra tek eğlencesi
kekstrasını tam yerken
gürbüz yanına geldi
nazlı kafayı kullandı
kekstrayı ters çevirdi
jölesi altta kalınca
gürbüz onu kek sandı
gürbüz gittiği anda
kek yine kekstra oldu
nazlı jölenin kremanın tadına yine doydu
aaa kek değil kekstra
devamını gör...
bir insanla ilişkiyi kesmek için yeterli sebepler
atatürk'ü sevmemesi.
devamını gör...
normal sözlük eyluling röportajındaki yorumlar
yine kılıçlar bana bilenmiş.
yazıklar olsun size bee.
çok yakında kafa’da röportaj verip allahın izniyle şeytan imajımı tazelicem.
yeni yıla nasrettin hoca gibi giriş yapmayı planlıyorum.
yazıklar olsun size bee.
çok yakında kafa’da röportaj verip allahın izniyle şeytan imajımı tazelicem.
yeni yıla nasrettin hoca gibi giriş yapmayı planlıyorum.
devamını gör...
bir daha mı geleceğiz dünyaya
bir halt yiyosam vicdan rahatlatma cümlemdir.
devamını gör...
güne bir türkü bırak
devamını gör...
sıfır atık
--- alıntı ---
“sıfır atık”; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir.
--- alıntı ---
geç olmadan herkesin hayatında yer etmesi gereken anlayış. küçük büyük demeden alınacak önlemlerle birçok şeyi değiştirebiliriz.
(bkz: karbon ayak izi)
“sıfır atık”; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir.
--- alıntı ---
geç olmadan herkesin hayatında yer etmesi gereken anlayış. küçük büyük demeden alınacak önlemlerle birçok şeyi değiştirebiliriz.
(bkz: karbon ayak izi)
devamını gör...
ömür dediğin
trt haber'de yayınlanan, yaşlı insanlarla yapılan belgesel. izlemeyi seviyorum. hüzünlendiriyor. hüzünlenmeyi seviyorum.*
devamını gör...
monolog
edebiyatta ve tiyatroda karakterin kendi kendine konuştuğu bölümlerdir, kendi kendine konuşmaktır.
post-modern romanda ise iç-monolog hakimdir, yani kendi içinden konuşmak. buna örnek olarak aylak adam (kitap) ve anayurt oteli (kitap) romanları gösterilebilir. bilinç akışı tekniğinin tersine -kusursuz olmasa da- düzen ve anlam vardır.
bilinç akışı tekniğinde ise düzen ve anlam karaktere özeldir, alâkasız kelimeler sıkça görülebilir.
post-modern romanda ise iç-monolog hakimdir, yani kendi içinden konuşmak. buna örnek olarak aylak adam (kitap) ve anayurt oteli (kitap) romanları gösterilebilir. bilinç akışı tekniğinin tersine -kusursuz olmasa da- düzen ve anlam vardır.
bilinç akışı tekniğinde ise düzen ve anlam karaktere özeldir, alâkasız kelimeler sıkça görülebilir.
devamını gör...
ruhu olan eşyalar
fotoğraf makinem, kupam, radyom, saatim, kumbaram, yorganım. kitaplarım. sevdiğim her eşyanın ruhu vardır. sahaflardaki tozlu raflar.
devamını gör...
bir gün öleceğini bile bile yaşamak
başlıktaki "bir gün" çok önemli.
yaşamak adına önemli olan, "bir gün" ölünecek olmasıdır.
öleceğimiz günü "bir gün" değil de "şu gün" olarak biliyor olsaydık dünya çok daha kötü bir yer olurdu. hiç ölmeyecek gibi yaşadığımız için bir nebze de olsa yaşanabilir kılınıyor dünya.
yaşamak adına önemli olan, "bir gün" ölünecek olmasıdır.
öleceğimiz günü "bir gün" değil de "şu gün" olarak biliyor olsaydık dünya çok daha kötü bir yer olurdu. hiç ölmeyecek gibi yaşadığımız için bir nebze de olsa yaşanabilir kılınıyor dünya.
devamını gör...
aleyhe açılan başlığa entry girmek
cevap hakkı veya tekzip amacı baş gösterdiğinde yazarın, yazma gereksinimini karşılamasıdır.
devamını gör...
insan mantıkla mı karar verir yoksa duygularıyla mı sorunsalı
duygu, başlangıcı kendiliğinden olandır. sonucun ya meyvesini yer ya da ceremesini çekersiniz.
düşünce, başlangıcında destek gerektirir. sonunda bir cereme bulunmasa da başında çaba ve zahmet olduğundan, insan bundan ekseriyetle kaçınır.
düşünce, başlangıcında destek gerektirir. sonunda bir cereme bulunmasa da başında çaba ve zahmet olduğundan, insan bundan ekseriyetle kaçınır.
devamını gör...
surinam
güney amerika kıtasında, resmi dili felemenkçe, yüzölçümü 163.270 km², başkenti paramaribo olan bir ülkedir.
kuzeyinde atlas okyanusu, doğusunda fransız guyanası, güneyinde brezilya ve batısında guyana vardır.
amerika kıtasında nüfusuna göre en fazla müslüman bulunan ülke surinam'dır. müslümanların çoğu endonezya ve hint kökenlidir.
kuzeyinde atlas okyanusu, doğusunda fransız guyanası, güneyinde brezilya ve batısında guyana vardır.
amerika kıtasında nüfusuna göre en fazla müslüman bulunan ülke surinam'dır. müslümanların çoğu endonezya ve hint kökenlidir.
devamını gör...
hayatınızın mottosu olan sözler
acı geçer, keder de geçer, dert de...
iz bırakmasına izin verme; iz geçmez.
iz bırakmasına izin verme; iz geçmez.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
romanya sibiu
buradan
buradan
devamını gör...
yazarların başına gelen doğaüstü olaylar
çok kısa kesiyorum. trabzonda üni öğrencisiyiz. yurdun komünist güvenlikçerini dövdük atıldık. eve çıktık ev eşyamız henüz yok. boş evde temiz elbiseleri salona serip 4 avanak yatıyoruz sarılıp. ev arkadaşlarımdan birinin 5+1 ses sistemi var memleketten getirmiş. bu arada apartmanda bizden başka kimse yok. yüksek giriş katta oturuyoruz bir tek biz varız bir de karşı komşu var ağrılı 3 erkek inşaat işçisi abilerimiz. ama muhabbetimiz yok pek yeni taşındık diye. biz de rahatız, rahatsız olacak birileri yok diye gecenin 1'inde son ses açtık "recebim-kabahatim sevmekse" şarkısını horon tepiyoz patır kütür parkelerde. bir anda saba makamında ezan sesi duyuldu. allahuekber şeklinde. hepimiz durup birbirimize baktık. herkes duydu mu diye. ama sanki abdurrahman el ussi okuyor ezanı öyle bir ses. gecenin 1 inde ne ezanı bu ya derken herkes duyunca bir ürperdik yani. neyse 1 2 dk geçti açtık geri horonu tepiyoz bir daha duyduk bi anda allaaaaaaaaahuekbeeerrrr diye saba makamında ezan. allahım o an ki refleksten film çekilir. ben camdan atladım biri mutfaktan çıkmaya çalışıp ocağa tırmanıyo panikten kapıyı denk getiremiyo , biri balkona koştu biri kapıya. hepimiz attık kendimizi dışarı. dedik bi imama mı gitsek diye. dedik gidelim. caminin yanında kütüphane var. oflu bi müezzin var 7/24 orda duruyor adam. bulduk onu anlattık durumu. bizim hoca efendi fıkıhlı biridir sabah namazına gelir birazdan dedi çay koydu bize. biz dedik ara gelsin biz bekleyemeyiz o kadar. sagolsun hocayı uyandırdık geldi. anlattık durumu dedi bi gidelim eve. kütüphaneden de kuran hediye etti bize evinizde olsun diye. eve gittik. kapıdan girer girmez gozkeri faltaşı gibi açıldı imamın. dolandı odalarda biraz dualar etti. sonra salona kuranı astı geldi bize dediği şey şu..
evi sahiplenmişler, siz bu evden çıkın gençler rahatsız etmesinler sizi.
biz dedik ki tövbe bismillah hocam ezan neyin nesiydi.
hoca odanın bi köşesine bakıp görmediğimiz bişeyi görür gibi gülümsedi, aranızda bir şerif var sizin dedi. ve sizler nasıl dua aldıysanız artık şükredin dedi. siz onları rahatsız etmişsiniz. size saldıracaklarmış ama müslüman cinler gelip ezan okuyarak onları kaçırmışlar dedi. o gün müslüman oldum galiba ben dua ede ede. ahhahah. neyse sonrası da o evden çıktık sabaha kadar uyuyamadık zaten oturup etrafa baktık mal mal. şerif dediği arkadaş da yozgatlı bu arada. benle alakası yok. 66 sorgun tayfa.
buna benzer üç beş olay daha yaşadım farklı zaman dilimlerinde. alıştım artık korkmuyom. kanka olduk elemanlarla.
evi sahiplenmişler, siz bu evden çıkın gençler rahatsız etmesinler sizi.
biz dedik ki tövbe bismillah hocam ezan neyin nesiydi.
hoca odanın bi köşesine bakıp görmediğimiz bişeyi görür gibi gülümsedi, aranızda bir şerif var sizin dedi. ve sizler nasıl dua aldıysanız artık şükredin dedi. siz onları rahatsız etmişsiniz. size saldıracaklarmış ama müslüman cinler gelip ezan okuyarak onları kaçırmışlar dedi. o gün müslüman oldum galiba ben dua ede ede. ahhahah. neyse sonrası da o evden çıktık sabaha kadar uyuyamadık zaten oturup etrafa baktık mal mal. şerif dediği arkadaş da yozgatlı bu arada. benle alakası yok. 66 sorgun tayfa.
buna benzer üç beş olay daha yaşadım farklı zaman dilimlerinde. alıştım artık korkmuyom. kanka olduk elemanlarla.
devamını gör...


