jeneriği yeter.dosta güven,düşmana korku veren karizma.
devamını gör...

53.000 karakterlik ellerimle yazdığım ve tek bir alıntı içermeyen devil may cry tanımım var sözlük bana devil may cry rozetini bile çok gördü ben bu konuda daha fazla yorum bile yapmak istemiyorum. yoldaşı da mundus'a havale ediyorum, underworld'e kadar yolun var sözlük.

edit: ayrıca dante var vergil yok. hayır neden yok mantıklı bile değil ki. adamlar ikiz zaten koy kenara mavilisini kim anlayacak. hayatınızda hiç judgement cut atmamış gibi kötüsünüz.
devamını gör...

yumruklarıyla dövüşür. dudaklarıyla sevişir.
:m
devamını gör...

kitap 1989 yılında sinemaya da uyarlanmıştır. filmin yönetmeni peter weir, başrolü john keating rolü ile robin williams'tır. aynı zamanda kendisini before sunrise, before sunset ve before midnight serisinden tanımış olabileceğimiz ethan hawke, çekingen bir öğrenci olan todd anderson'ı oynuyor. filmi yıllar önce izlemiştim. bugün sözlüğün edebiyat ve okuma kulübü aracılığıyla yeniden izledim ve tekrar izlediğim için mutluyum.

sanıyorum ölü ozanlar derneği pek çok insana öğretmen olma heyecanını, isteğini kazandırmıştır. çünkü keating karakteri esasici eğitim tarzını benimseyen öğretmenlerin aksine -disipline etmek yerine- öğrencilerin hissettikleriyle ilgilenir. eleştirel düşünme becerisi kazandırmayı amaçlar. ancak düşündüren, eleştiri için cesaretlendiren, bakış açısı geliştiren bir öğretmen olabilmenin çok da kolay olmadığını düşünüyorum. hayatına almadığın, sindiremediğin bir davranış biçimini kazandıramazsın. yeterince cesur değilsen eleştiremezsin ve eleştirel düşünme becerisi, eleştirinin önemi anlatılarak kazandırılmaz. fikrini söylediğinde cezalandırıldığın herhangi bir yerde, örneğin bir sınıfta*, cesur davranmayı öğrenemezsin.

filmin son sahnesinde, güzel bir sahne ama spoiler olabilecek bir sahne değil, çocuklardan biri haksızlığa tek başına tepki gösteriyor. müdürün kendisine bağırması üzerine oturuyor. dayanamayıp tekrar ayağa kalkıyor ve yine tepki gösteriyor. bu kez arkadaşları da ona katılıyor. müdür yine bağırıyor ve çocuktan yerine oturmasını istiyor ancak bu kez sınıfın neredeyse yarısı ilk tepkiyi gösteren çocukla aynı hareketi ortaya koyuyor. müdür çok tepkili, çok da yetkili ama yalnız. açıkçası öğretmenlere bu filmi niye önerdiklerini aklım almıyor*.

filmde en sevdiğim bölüm sanırım keating'in çocukları yürüttüğü bölümdü. üç öğrenci yürümeye başladı bir süre sonra üçü de aynı adımları atıyordu. "başkalarının karşısında inançlarınızı korumanın ne kadar zor olduğunu göstermek istedim. hepimizin kabul edilmeye ihtiyacı var ancak şimdi kendi yürüyüşünüzü kendi adım atışınızı bulmanızı istiyorum."
devamını gör...

yeni yavruma "ruhiye" ismini koydum. tam "namaza durcekmiş" gibi oturuyor çünkü her zaman.
(bkz: bir başkadır (dizi))
devamını gör...

dramatik bir son cidden. yani hades denen deyyus' un işleri kesatlaşmasa asklepios paçayı kurtarabilirmiş. yalnız onunda yaptığı yanlış. tanrılar arasında bir hiyerarşi var neticede. görev bölümü denen bir nane var. sen şimdi millete ölümsüzlük bahşederek, hades 'in tekerine resmen çomak sokuyorsun. tamam niyetin iyi olabilir lakin bu günahkâr ruhların durumu ne olacak? bunları ölümsüz yapınca bu günahları kim sırtlanacak? yani sağlık mağlık derken kaosun habercisi olmuşsun. iyisin, hoşsun da gördüğümüz yanlışı söylemek de boynumuzun borcu. artı sağlık tanrısının böyle ayrıntıları düşünememesi de ne bileyim biraz enteresan. bu ölümsüzlük olayı zincirleme bir reaksiyon yaratıyor, herkesi etkiliyor neticede, zeus'un mutlak iktidarını sarsıyorsun bir kere. bari git konuş izin falan al değil mi? kharoon denen kapitalist dallama bile bu işten huzursuz olmuştur. adama ruh lazım ruh!

bence büyük bir strateji hatası yapmış. zannımca biraz akıllıca davranıp, önce çapkın hergele zeus'u kafalaması lazımdı. ondan oluru almış olsaydı tüm bunlar yaşanmazdı. neyse olmuşla ölmüşe çare yok. olan olmuş artık. ama sevilen bir tanrıymış cidden. çok güzel tapınaklar yapmışlar insanlar onun için, lakin zeus şimşeği çakınca abimizin üstüne her şey yalan olmuş. zaten egenin iki yakasında güce tapmak önemli bir ritüel. asklepios göğe yükselince millet zeus'a adaklar adamaya devam etmiş. paçaları yememiş zeus'a laf etmeye. aman zaten gemisini yüzdüren kaptan diye boşuna demiyorlar. ha gizli müritleri falan varmış, sonrasında da şifa dağıtmışlar ama müesses nizam devam etmiş özetle. çocukları da hizmete devam etmiş diyorlar. vallahi sağlam çocuklarmış. benim babama bu yapılacak dönüp arkama bakmam. ben onların arasında en çok machaon'u severim. adam askeri cerrah. artı bir yandan da psikiyatristmiş, o zamanın antidepresan'larını da merak etmiyor değilim ama o konuda bir bilgi bulamadım. varsa bilen haber versin. netice de insanların depresyonlarını bir şekilde tedavi ediyormuş. insanın ruh sağlığına önem vermesi takdire şayan. babasına benziyor kerata.

benzerlik deyince, şu sarımsak hikayesi de bizim lokman hekim hikayesine pek benziyor. efsaneler arası geçişler cidden muazzam, bunu bütün mitolojilerde görüyoruz zaten. ha lokman olmuş ha asklepios olmuş, fark etmez. netice de güzel adamlar bunlar ama işte biraz kontrolsüz davranmışlar. canları sağ olsun diyeceğimde olmamış neticede.
devamını gör...

ne ara, kim kimi küstürüyor?
hep kaçırıyorum ben.
ne güzel neşeli tanımları vardı.
fedon gibi taverna havası atıp duruyordu.
benim jenerasyondandı.
gitme deseydim keşke. *
devamını gör...

ilk yayın sagopa - bergen düeti ile açılırsa efsaneler ötesi olur. varolan bir eksikliği tamamlayacağını düşünüyorum bu programın. iyi yayınlar.
devamını gör...

kırmızı pancarımızı rendeleyip biraz zeytinyağı ile kavuruyoruz. ardından ılımaya bırakıyor, ılıdıktan sonra sarımsaklı yoğurtla buluşturuyoruz. üstüne biraz tuz ekleyip sunuma hazır hale getiriyoruz. afiyet olsun köftehorlar.
devamını gör...

dengesizliğim. ruh halim o kadar geçişli ki hızına yetişemiyorum.
devamını gör...

ıyilik zaten öteki dünyada hesap sorulacağı için yapılıyorsa, temel motivasyon korkudur. korku ve endişe alt bilincin öğeleridir. bir ateist ya da deist iyilik yapıyorsa, temel motivasyonu toplu yaşama katkı sunmak ve kendisinin de dahil olduğu topluluğun yaşamını güzelleştirmektir, (burada kastım insan değil, ortak bir evreni paylaştığımız tüm canlılar), işte bu karar üst bilinç tarafından alınır ve uygulanır.
her iki insan profili de nihai noktada pragmatisttir. alt bilinç doğrudan fayda peşindeyken, üst bilinç faydanın dolaylı olarak kendisine yansıyacağının farkındadır.
devamını gör...

günaydın sözlük.
akşam sözlükte kanlı canlı öğrendiğimiz üzere ülkede dünyada koronadan başka bir şey kalmamış.
ya dayanacaz ya algı yaratacaz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir cem karaca şarkısı:

doğarken ağladı insan
bu son olsun bu son
devamını gör...

yazmayı değil de okumayı, fikir almayı seviyorum. öyle her başlığa yazmam. benden daha farklı ne düşünceler var onlara bakarım. değişik fikirler beni geliştiriyormuş gibi, seviyorum.
devamını gör...

en nefret ettiğim şeyler sıralamasında ilk üçün içindedir. anlat ne anlatıyorsan niye dürtüyorsun. beynimde şimşekler çaktırıyorsun farkında olmadan.
devamını gör...

çünkü doyumsuz ve her şeyi çok çabuk tüketen insanlar olduk.
sosyal medya gibi bir şey var ki elimizin altında, normalde asla rağbet görmeyecek insanların dahi sayısız talibi var.
seçenek o kadar çok ki en ufak bir pürüzde hop değiştir moduna geçiliyor.
bu flört dönemi olayı beni çok rahatsız ediyor, deneme yanılma üzerine gelişiyor ve herkes denek gibi bir şey oluyor.
devamını gör...

istanbulun hastasıyım,
yazın da burdayım
kışın da burdayım
benheponistanbul
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bir sergio leone filmidir. başrolünü clint eastwood’un oynadığı film 1964 yapımı spagetti western filmidir.
dolar üçlemesi diye geçen üçlemenin ilk filmi olma özelliğini taşır. serinin diğer filmleri birkaç dolar için (1965) ve iyi kötü ve çirkin (1966) bu üç film dolar üçlemesi diye geçmektedir. filmin yapımcıları arrigo colombo ve giorgio papi’dir.

filmin senaryo koltuğunda sergio leone, a. bonzzoni, victor andrés catena, jaime comas gil oturmaktadır.
serinin ilk filmi dahil bütün filmleri ispanya’da çekilmiştir. filmin oyuncu kadrosunda jose calvo, joseph egger, marianne koch, gian maria volente, sieghart rupp, antonio prieto, wolfgang lukschy, margarita lozano, bruno carotenuto, daniel martin bulunmaktadır.
filmin müziklerini tabii ki ennio morricone yapmıştır. kendisi ve sergio leone ayrılmaz ikililer. müthiş filmler, müthiş müzikler yapan ikili bir araya geldiklerinde ortaya böyle filmler çıkarıyorlar.
ennio morricone hakkında ne desem bilemiyorum. kendisi muhteşem bir sanatçı o olmasa bu filmler asla bu seviyelere çıkamazdı. her filmde unutulmayacak müzikler yapıyor. her sahneye keyif katıyor. sergio leone’nin başarısındaki en büyük etkenlerden birisi. muhteşem bir sanatçı.

filmin içeriğine gelecek olursak. bir kasabaya gelen amerikalı ve yaşadıkları anlatılıyor. dönemin durumu ve kasabalardaki gruplaşmalar çok güzel gösteriliyor. aynı kasabada birbirine düşman iki aile ve kasabaya yeni gelen amerikalıyı izliyoruz.
film düşük bütçeli bir film her sahnede bunu anlıyoruz ama rahatsız etmiyor. böyle filmleri dönemine göre izlemek ve yorum yapmak bana daha mantıklı geliyor. usta yönetmen mekanları verimli şekilde kullanmış. oyuncular, kostümler, silahlar hepsi çok verimli şekilde kullanılmış. kendisi bu yüzden usta bir yönetmen.

clint eastwood ve karizması filmin en güzel yönlerinden birisi. çok karizmatik bir performans sergilemiş. ağzında purosu, renkli gözleri, yürüyüşü, kıyafetleri, diyalogları hepsi şahaneydi. filmden aldığım zevki gerçekten arttırdı.
filmin eksikliği kan olmamasıydı. bildiğimiz kan yok lan filmde. çatışma oluyor insanlar ölüyor ama kan akmıyor. keşke sete birkaç paket ketçap bıraksalarmış.
film bence zekanın önemini anlatıyor. kovboylar genelde kaba kuvvetle anılırlar. başrol oyuncumuz öyle birisi değil. çok zeki ve kurnaz. iki aileyi birbirine düşürüp kendi lehine şeyler yapıyor. bunları tabii ki para için yapıyor.
ayrıca filmde başrol oyuncusunun ismi yok. adam isimsiz kahraman gibi bir şey. gerçi pek kahraman sayılmaz ama olsun. adama sürekli film süresince gringo dediler amigo ve americano dediler.
filmin başrol oyuncusu clint eastwood bu film sayesinde sinemaya giriş yapmıştır. bu filmden sonra efsane bir oyuncu olup kariyerine devam etmiştir. hak etmiş bir puro insana bu kadar mı yakışır müthiş gerçekten. uzun zamandır böyle nefis bir oyunculuk performansı izlememiştim. her diyaloğu, her anı müthişti. role felaket girdiğini düşünüyorum. filmin açılış sekansı ve kapanış sekansını da çok başarılı buldum. ilk sahne muhteşem bir müzik. son sahne harikulade bir müzik. ve son.


filmde karşılıklı çatışmanın çıktığı ilk sahnede taramalı tüfekle adam her yeri tarıyor. bütün insanlar ölüyor ama atlar ölmüyor. yahu bir kaç at ölseymiş keşke daha gerçekçi olacakmış. zaten kan dediğimiz olay filmde asla yok. ayrıca iki aile güzel yaratılmasına rağmen keşke daha çok işlenseymiş. çok hoş olurmuş. merak ettim. neden birbirleriyle düşmanlar. neden araları bozuk gibi şeyler kafamı kurcaladı.



size keyif veren bir film olacağından eminim. bu tarzı seviyorsanız kesinlikle izlemelisiniz. sevmiyorsanız en azından şans vermelisiniz. bu eserin ortaya çıkmasında üç efsane adam var sonuçta. sergio leone, clint eastwood (ve purosu) son olarak ise efsane müzikleriyle ennio morricone.
sağ olun bu güzel film için.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fazlası kesinlikle iyi bir özellik değil, ve bu bende maalesef mevcut.
tanıdık tanımadık herkesi incitip kırmaktan çok korkarım, ama bu kırıcı bir söz söyledikten sonra hissettiğim bir duygu değil, söylediğim normal bi cümle için “ya şu anlamda anlar da karşımdaki kırılırsa” diye düşünecek kadar.
üzüntünüzü, kırgınlığınızı belli edemezsiniz çünkü karşıdaki kendini kötü hissedince siz daha kötü hissedersiniz.
başkalarının size kırıldığını darıldığını söylediği olaylar, sizin başınıza gelse muhtemelen kimseye hissettirmezsiniz.
geçenlerde en yakın arkadaşımı fark etmeden çok kırmışım, o kadar üzüldüm ki günlerce gözlerim şiş gezdim, arkadaşım bile şok geçirdi bu kadar üzüleceğini bilmezdim diye.
eğer böyle biriyseniz size tavsiyem benim gibi bu zaafınızı kullanmayacak insanlarla dost olun, yoksa çok canınız yanar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim