polislerle girilen ilginç diyaloglar
- genç bir saniye bakar mısın? (bana genç diyor da muhtemelen benden 7-8 yaş filan küçük ama bilmiyor yazık!)
- buyur abi?
- sokak başları burdan mı başlıyor?
- sokak başları derken?
- sokak başları işte. 216 sokak ya burası sokak başları burdan mı başlıyor?
- vallahi anlamadım ama burası 267 sokak.
- hayır 216 sokak burası.
- yok abi, ben 30 yıldır bu sokakta oturuyorum 267 burası (karşıdaki sokak tabelası gösterilir).
- hayır bak b...
tam o sırada başka bir polis gelir ve:
- devrem neye bakmıştınız?
- 216'ının sokak başları burdan mı başlıyor?
- yok devrem burası 267.
tekrar bana döner ve:
- sağol genç yardımın için, kusura bakma.
- estağfurullah abi, iyi vazifeler.
- sağol.
böylece bu ilginç diyalog sonlandı ve ben ''sokak başları burdan mı başlıyor'' sorusuyla boğuşmaya başladım. hâlâ da bırakın sorunun cevabını, sorunun ne olduğunu dahi anlamadım. ne olduğunu bilen varsa beri gelsin lütfen. ukde de vereyim belki hayırseverin biri doldurur:
(bkz: sokak başları)
kamu spotu: asker, polis, öğretmen, hekim; bilcümle kamu çalışanlarımız başımızın tacıdır.
- buyur abi?
- sokak başları burdan mı başlıyor?
- sokak başları derken?
- sokak başları işte. 216 sokak ya burası sokak başları burdan mı başlıyor?
- vallahi anlamadım ama burası 267 sokak.
- hayır 216 sokak burası.
- yok abi, ben 30 yıldır bu sokakta oturuyorum 267 burası (karşıdaki sokak tabelası gösterilir).
- hayır bak b...
tam o sırada başka bir polis gelir ve:
- devrem neye bakmıştınız?
- 216'ının sokak başları burdan mı başlıyor?
- yok devrem burası 267.
tekrar bana döner ve:
- sağol genç yardımın için, kusura bakma.
- estağfurullah abi, iyi vazifeler.
- sağol.
böylece bu ilginç diyalog sonlandı ve ben ''sokak başları burdan mı başlıyor'' sorusuyla boğuşmaya başladım. hâlâ da bırakın sorunun cevabını, sorunun ne olduğunu dahi anlamadım. ne olduğunu bilen varsa beri gelsin lütfen. ukde de vereyim belki hayırseverin biri doldurur:
(bkz: sokak başları)
kamu spotu: asker, polis, öğretmen, hekim; bilcümle kamu çalışanlarımız başımızın tacıdır.
devamını gör...
sigmund freud alıntıları
“bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa, orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır.”
devamını gör...
toplum içerisinde nezaket sahibi olan insanlar
ne yazık ki böyle beyefendi ve hanımefendi ler, çok az varsa bile eskilerden kalanlar dir evden dışarı çıkmaz lar kaba insanların yüzünden.
diğer kötü tarafı eğer bu nazik, efendi, toplum kurallarına uyan kişi erkek ise,korkak, zayıf,efemine diye yaftalanir.
efendilik bu ülkede maalesef işe yaramıyor.
diğer kötü tarafı eğer bu nazik, efendi, toplum kurallarına uyan kişi erkek ise,korkak, zayıf,efemine diye yaftalanir.
efendilik bu ülkede maalesef işe yaramıyor.
devamını gör...
yazarların çektiği kar fotoğrafları
ben hiç kar görmedim. ciddi söylüyorum. böyle karın yanına gidip canlı canlı elime alıp birine atmadım, üzerinde yürümedim, o beyaz örtüyü, doğanın gelinliğini görmedim. hep uzaktan dağlarda aaa kar dedim. nasip olmadı gitmek. belki de yarın ölsem hiç kar topu oynamadan, kar görmeden ölüp gitcem. kimse inanmıyor o ayrı. bir ailem ve yakın arkadaşlarım bilir bunu. bir kere okulun bahçesine kamyonla dökmüşlerdi ama gerçekten kar öyle mi? kar yağışını zaten hiç bilmiyorum.
bir gün sabahtan akşama kadar birlikte olacağız eminim ama o gün kim bilir ne zaman?
bir gün sabahtan akşama kadar birlikte olacağız eminim ama o gün kim bilir ne zaman?
devamını gör...
astronomik saat
prag'ın eski şehir meydanındaki astronomik saat, ilk kez 1410 yılında bir saat ustası ve astromomi profesörü tarafından yapılmıştır. ancak sonraki yıllarda bozulması ile saat ustası hanus usta onu tekrardan tamir etmiş ve şimdiki ününe kavuşturmuştur. dönemin çek kralının özel emri ile saati tekrar tasarlamış ve tamir etmiştir. bu görkemli saat kral için gövde göstergesi oluvermiş. ünü dilden dile dolaşmış. avupadaki kralların da bu muhteşem saatten istemesiyle, çek kralı görkemli saatin ustası hanus ustanın gözlerine mil çektirmiş ve kör etmiş. bunlara dayanamayan hanus usta saatin mekanizmasına kendini asarak intihar etmiş. hanus ustanın intihar etmesiyle bu muhteşem saatin mekanizması durmuş. bunun sonucunda 50 yıl boyunca astromomik saat kimse tarafından onarılamamış. aslında bu zeka dolu bir intikamın da hikayesidir.
--- alıntı ---
meydanlıkta yapayalnız, gotik duvar üstünde, hanus ustanın saati onikiyi vuruyordu.
nazım hikmet ran
--- alıntı---

*
--- alıntı ---
meydanlıkta yapayalnız, gotik duvar üstünde, hanus ustanın saati onikiyi vuruyordu.
nazım hikmet ran
--- alıntı---

*
devamını gör...
göz kapağı
gün içinde sayısız kez açıp kapatırız elimizde olmayan bir şekilde ve böyle olması da göz sağlığı için çok önemlidir. ancak görmek istemediğimiz durumlarda ve uyurken kapatabiliriz.
devamını gör...
camdan aşağı sigara atmak
(bkz: şerefsizlik belirten küçük detaylar)
yakıcı bir maddeden bahsediyoruz... kaldı ki herhangi bir şeyi yakacak bir madde olmasa bile çöpe atılacak bir şeyi camdan atmak, hatta genel olarak camdan bir şey atmak nedir alüminyum?*
bunun kardeşi olan diğer mallıklar sırasıyla:
(bkz: camdan aşağı bebek bezi atmak)
(bkz: balkondan aşağıya bulaşık suyu dökmek)
fırında özel olarak taşlaştırdığım kurabiyeleri bu organizmaların kafasına atıcam ben de camdan.*
tanım: tanım manım yapamayacağım kadar uçuk bir olay.
yakıcı bir maddeden bahsediyoruz... kaldı ki herhangi bir şeyi yakacak bir madde olmasa bile çöpe atılacak bir şeyi camdan atmak, hatta genel olarak camdan bir şey atmak nedir alüminyum?*
bunun kardeşi olan diğer mallıklar sırasıyla:
(bkz: camdan aşağı bebek bezi atmak)
(bkz: balkondan aşağıya bulaşık suyu dökmek)
fırında özel olarak taşlaştırdığım kurabiyeleri bu organizmaların kafasına atıcam ben de camdan.*
tanım: tanım manım yapamayacağım kadar uçuk bir olay.
devamını gör...
marie curie
uranyumla yaptığı deneyler sonucunda radyoaktiviteyi keşfetmiştir. toryumun radyoaktif özelliğinide buldu ve radyum elementlerini ayrışturmıştır. bilim tarihinde iki dalda birden nobel ödülğ alan tek kadındır.
devamını gör...
kız istemeye gidildiğinde artı puan kazandıran şeyler
bazı şeylerin gizli kalması.
+ evladım ne iş yapıyorsunuz ?
- kafa sözlükte yazarım efendim.
+ ooo ne âlâ, mahlasınız ne acaba?
- ııııııı durumumuz yoktu sevişemedik !!!
+ hayyırrrrr, olamaaaazzz.
+ evladım ne iş yapıyorsunuz ?
- kafa sözlükte yazarım efendim.
+ ooo ne âlâ, mahlasınız ne acaba?
- ııııııı durumumuz yoktu sevişemedik !!!
+ hayyırrrrr, olamaaaazzz.
devamını gör...
türkan saylan
türkan saylan birçok insan için hayatı güzelleştiren bir annedir. hekimdir.
ben de dahil bir çok insanın hayatını değiştirmiş, kimsenin yaklaşmak istemediği hastalarına şifa veren, öğrencilerine gelecek hazırlayan bir annedir. koruyup kollayan ve özellikle kadınların kimseye muhtaç olmamasını sağlayan bir annedir.
normalde hakkında yazılan olumsuz şeylere kızıyorum, anlamıyorlar falan diye. bazen tepki gösterdiğim de oluyor.
ama kanser gibi bir illetin binlerce kişiyi iyileştirmiş bir hekimi bulmasını allahın rezil etmesi olarak gören kişi olmayı, bu kişinin hayatını deneyimlemeyi istemezdim. yani allahın bir insanı rezil etmesi ancak böyle bir cümle kurarak olur benim bildiğim!
hastalıklar herkesin yanı başında. hepsi kanser kadar kolay da değil, hatırlatmak isterim.
çok yakın hem de. acı çekmek de, ölüm de, hastalık da. başkalarına nefret saçarken sandığımızdan çok daha yakın.
şaşırmıyorum elbette. türkan saylan'ın okuması için savaştığı imkanlarından faydalanıp deprem sonrası yardımda bulunduğu okuttuğu gençlerin çoğunu da biliyorum. mahallelerine tekel bayi açtırmayan ama gizliden alkolün gece hayatının dibine vuranları da biliyorum. gençlik dönemlerinde partiden partiye koşup, şimdi örtüsüz kadını kiralık eve benzeten kadınları da biliyorum. o kadar iki yüzlü geliyor ki bazı şeyler, bu tanıdıklarımla iletişim kurmaktan ben utanıyorum.
türkan saylan bağış topladığı öğrenciler ramazanda sahura kalkar diye ekstra olarak sahur yemeği, oruç tutmayanlar için ayrı saatlerde kahvaltı çıkarılmasını sağlayan bir insandı. depremde ailesiz kalanlar başta olmak üzere çadırlardan öğrenciler topladı ve onların okuması için savaştı. elbette binlerce gönüllüyle birlikte.
türkan saylan öyle bir insandı. ama bazı insanlar da böyle işte.
ben de dahil bir çok insanın hayatını değiştirmiş, kimsenin yaklaşmak istemediği hastalarına şifa veren, öğrencilerine gelecek hazırlayan bir annedir. koruyup kollayan ve özellikle kadınların kimseye muhtaç olmamasını sağlayan bir annedir.
normalde hakkında yazılan olumsuz şeylere kızıyorum, anlamıyorlar falan diye. bazen tepki gösterdiğim de oluyor.
ama kanser gibi bir illetin binlerce kişiyi iyileştirmiş bir hekimi bulmasını allahın rezil etmesi olarak gören kişi olmayı, bu kişinin hayatını deneyimlemeyi istemezdim. yani allahın bir insanı rezil etmesi ancak böyle bir cümle kurarak olur benim bildiğim!
hastalıklar herkesin yanı başında. hepsi kanser kadar kolay da değil, hatırlatmak isterim.
çok yakın hem de. acı çekmek de, ölüm de, hastalık da. başkalarına nefret saçarken sandığımızdan çok daha yakın.
şaşırmıyorum elbette. türkan saylan'ın okuması için savaştığı imkanlarından faydalanıp deprem sonrası yardımda bulunduğu okuttuğu gençlerin çoğunu da biliyorum. mahallelerine tekel bayi açtırmayan ama gizliden alkolün gece hayatının dibine vuranları da biliyorum. gençlik dönemlerinde partiden partiye koşup, şimdi örtüsüz kadını kiralık eve benzeten kadınları da biliyorum. o kadar iki yüzlü geliyor ki bazı şeyler, bu tanıdıklarımla iletişim kurmaktan ben utanıyorum.
türkan saylan bağış topladığı öğrenciler ramazanda sahura kalkar diye ekstra olarak sahur yemeği, oruç tutmayanlar için ayrı saatlerde kahvaltı çıkarılmasını sağlayan bir insandı. depremde ailesiz kalanlar başta olmak üzere çadırlardan öğrenciler topladı ve onların okuması için savaştı. elbette binlerce gönüllüyle birlikte.
türkan saylan öyle bir insandı. ama bazı insanlar da böyle işte.
devamını gör...
çocuk romanları veri tabanı
vanilya kokulu mektuplar
küçük kara balık
kraliçeyi kurtarmak
küçük ağacın eğitimi
bir şeftali bin şeftali
küçük kara balık
kraliçeyi kurtarmak
küçük ağacın eğitimi
bir şeftali bin şeftali
devamını gör...
pipo tütünü
old holborn
devamını gör...
interferometre
2 ya da daha fazla ışık kaynağından gelen ışığı birleştirerek bir girişim deseni oluşturan ve bu sayede incelenen cisme ilişkin bilgiler veren ölçüm aleti. başka herhangi bir aletle ölçülemeyecek kadar küçük değişimleri hassas şekilde ölçebildiklerinden, temel bilimlerin bazılarına yaptıkları katkı oldukça büyüktür.
ilk interferometre michelson morley deneyinde, yani 19. yüzyılda kullanılmıştı. günümüzde elbette daha gelişmiş teknolojili olanları kullanılıyor, fakat temel fikir o zamanlarda kullanılan ile hemen hemen aynı.
aletin çalışma prensibi kısaca şöyle:
kaynaktan gelen tek renkli bir ışık demeti (yani lazer), yönlendirici bir merceğe ulaşır. mercek bu ışık demetini, kendisinden eşit uzaklıktaki 2 ayrı aynaya gönderir. aynadan yansıyarak geldiği yere geri dönen aynı fazdaki 2 ayrı ışık demeti, burada birbirini "iptal eder". ışık bir elektromanyetik dalgadır ve herhangi bir dalganın sahip olduğu doğaya sahiptir. bu durum, bu iki ışık demetinden (yani dalgalardan) birinin tepe noktası, diğer demetin (yani dalganın) çukur noktasıyla çakıştığı için ortaya çıkar ve bir "sönümleme" olayıdır. böylece dedektörde hiç ışık gözlenmez.
kütle çekim dalgalarında ise durum farklıdır. interferometrenin iki koluna ulaşan dalgalar uzayı harekete geçirip dalgalandırdığından, bu kollarda uzayıp kısalma hareketine neden olurlar. dalgalar geçip gidene kadar bu uzama kısalma durumu tekrarlanır. bu durum, demetlerin aynı fazda olması durumunu bozar ve ışık demetlerinin geriye eşit sürede yansımasını engeller. böylece dalga tepelerinin sönümlenmek yerine üst üste bindiği noktalar ortaya çıkar. sonuç olarak dedektöre ışık düşer.
olaya ilişkin 1 dakikalık kısa ve basit bir animasyon:
ilk interferometre michelson morley deneyinde, yani 19. yüzyılda kullanılmıştı. günümüzde elbette daha gelişmiş teknolojili olanları kullanılıyor, fakat temel fikir o zamanlarda kullanılan ile hemen hemen aynı.
aletin çalışma prensibi kısaca şöyle:
kaynaktan gelen tek renkli bir ışık demeti (yani lazer), yönlendirici bir merceğe ulaşır. mercek bu ışık demetini, kendisinden eşit uzaklıktaki 2 ayrı aynaya gönderir. aynadan yansıyarak geldiği yere geri dönen aynı fazdaki 2 ayrı ışık demeti, burada birbirini "iptal eder". ışık bir elektromanyetik dalgadır ve herhangi bir dalganın sahip olduğu doğaya sahiptir. bu durum, bu iki ışık demetinden (yani dalgalardan) birinin tepe noktası, diğer demetin (yani dalganın) çukur noktasıyla çakıştığı için ortaya çıkar ve bir "sönümleme" olayıdır. böylece dedektörde hiç ışık gözlenmez.
kütle çekim dalgalarında ise durum farklıdır. interferometrenin iki koluna ulaşan dalgalar uzayı harekete geçirip dalgalandırdığından, bu kollarda uzayıp kısalma hareketine neden olurlar. dalgalar geçip gidene kadar bu uzama kısalma durumu tekrarlanır. bu durum, demetlerin aynı fazda olması durumunu bozar ve ışık demetlerinin geriye eşit sürede yansımasını engeller. böylece dalga tepelerinin sönümlenmek yerine üst üste bindiği noktalar ortaya çıkar. sonuç olarak dedektöre ışık düşer.
olaya ilişkin 1 dakikalık kısa ve basit bir animasyon:
devamını gör...
günün sözü
"gömleğin tüm düğmelerini yanlış iliklemek gibidir, bazı insanları sevmek. en başından beri yanlış yaptığını, sonuna gelmeden anlayamıyorsun."
-oğuz atay.
-oğuz atay.
devamını gör...
yangında ilk kurtarılacak olanlar
kendim
kendimi kurtaramazsam kalanları da kurtaramam.
sonra liste
annem kedilerim babam diye uzar gider.
kendimi kurtaramazsam kalanları da kurtaramam.
sonra liste
annem kedilerim babam diye uzar gider.
devamını gör...
yazarların uyumama sebepleri
"hayatı kaçırıyorum" düşüncesi
devamını gör...
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
her daim yer, mekan isimlerinin nereden
geldiğini çok merak ederim.kum tefrikaları kitabında okuyup internette teyit ettiğim bilgiye göre ;
cumhuriyetinn kurulmasıyla beraber muğla iline bağlanan ilçenin ismi meğri iken, 1934 yılında;(1913 yılında şam'dan havalanarak bir süre sonra teberiye yakınlarında uçağı düşürülerek şehit olan ilk pilotlarımızdan fethi bey'in ismi anısına) fethiye olarak değiştirilmiştir.
geldiğini çok merak ederim.kum tefrikaları kitabında okuyup internette teyit ettiğim bilgiye göre ;
cumhuriyetinn kurulmasıyla beraber muğla iline bağlanan ilçenin ismi meğri iken, 1934 yılında;(1913 yılında şam'dan havalanarak bir süre sonra teberiye yakınlarında uçağı düşürülerek şehit olan ilk pilotlarımızdan fethi bey'in ismi anısına) fethiye olarak değiştirilmiştir.
devamını gör...
kanser hastası çocuklara yardım etkinliği
tüylerimi diken diken etmiş şahane kafa sözlük olayı.
destek olacağım hemen, süper olay.
destek olacağım hemen, süper olay.
devamını gör...
su krizi
rakamlarla ifade etmek gerekirse bugün türkiye'de kişi başına düşen su tüketim miktarı 1519 m3' tür. 2030 yılında bu rakamın nüfus artışıyla birlikte 1100 m3' e düşeceği öngörülmektedir.
devamını gör...
panda'nın dalga geçen reklamı
2014 yazında çıkan, canım sıkıldıkça izlediğim reklam filmi.
devamını gör...