1. suç ve ceza
2. hayvan çiftliği
3. dorian gray'in portesi
4. ölü canlar

çok klasik belki ama en iyi dört roman abi hakikaten, yapacak bir şey yok. henüz yeterince kitap okumadığımı düşünüyorum fakat ilk üçümün değişeceğini hiç sanmıyorum. belki neden değişmeyeceğini ve kitapları da daha az üşengeç olduğum bir gün editleyip anlatırım. ama dördüncü olabilecek çok kitap var, o yüzden honorable mention taktiğini* devreye sokuyorum hemen:

1. aspidistra
2. huzur*
3. tom amcanın kulübesi
4. 80 günde devri alem

bir de unconventional taktiğini devreye sokuyorum hemen:*

1. romanlar*
2. 22.11.63
3. şeytan yemini
4. bir ses böler geceyi

güzel başlık tşk.*
devamını gör...

tappei nagatsuki tarafından 20 nisan 2012'de yazılmaya başlanan ve hala devam etmekte olan bir (bkz: light novel) serisidir. macera, dark fantasy ve iseaki türlerini barındıran novel, sıradan bir öğrenci olan natsuki subaru'nun başka bir evrene çağrılmasıyla başlar. çağrıldığı anda saldırıya uğrayan subaru yarı elf bir büyü kullanıcısı tarafından kurtarılır ona borcunu ödemek için yardım etmek isterken bir suikastçi tarafından bağırsakları deşilerek öldürülür ama bir sorun vardır subaru dünyaya ilk geldiği noktadan yeniden doğmuştur subaru bu yeteneği ile hayatının en iyi günlerini geçireceğini düşünmektedir ancak bilmediği şey hayatının en kötü günlerini geçireceğidir. 4 nisan 2016'da (bkz: anime) uyarlaması çıkmıştır. 8 temmuz 2020'de ise animenin 2. sezonu çıkmıştır.

görüşlerime gelirsek;


ilk başta anime bana birçok iseaki animesinden farklı görünmedi. başta gösterilen kıskançlık cadısıyla savaşır kazanır sonra bir harem kurar ve anime biter diye düşünüyordum ama öyle olmadı. ilk tanıştığı kız olan emilia'yı kurtardı ve roswall'ın konağına geldi. gerek konaktaki hizmetçiler tarafından, gerek (bkz: the call of cthulhu) hikayesinde cthulhu tarikatına benzeyen cadı tarikatı tarafından birçok kez suikaste uğradı. benim için subarunun her ölmesi ve tekrar doğduktan sonra herkesi kurtarmak için yeniden bir plan oluşturmasını izlemek keyifliydi.

1. sezon'u güzeldi ancak 2. sezonu bence bir başyapıt olmaya aday. 2. sezonda hikayenin gidişatı 180 derece değişti. hikayeye 7 büyük günahtan beslenen cadılar eklendi sınamalar ortaya çıktı. bu sezon hikayenin psikolojik yönü fazla ağır bastı.

çizimler; 8/10 1. sezonun çizimleri ortaydı ancak 2. sezonun çizimleri vasat pandemi dönemiyle ilgili olduğunu anlayabiliyorum

seneryo: 1. sezon 9/10 2. sezon 10/10

karakterler: 9.5/10
tembellik başpsikoposu: betelguese romane-conti en beğendiğim karakterlerden biriydi deliliğin adeta vücut bulmuş hali gibiydi. onu anmadan geçemem.

müzikler; 11/10

benim 9/10 verdiğim psikolojik, karanlık temalara sahip bir anime. her olayda power up saçma overpower karakterler yok. izlemesi keyifli. tavsiye ederim.

devamını gör...

burda söyleyemeyeceğim anlamdır. zira, duymak istemezsiniz. hele ki, kedileri, seviyorsanız........
devamını gör...

turgut uyar şöyle diyor:
"bir insanı yalnızken hatırlıyorsan, sevmemişsindir. ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsan, işte o zaman sevmişsindir."
devamını gör...

iyi bir şey. 81'e kadarki süreçte şehir plakalarını tahmin etmeye çalışıyordum.

"42. hmm.. 44 malatya'ysa ondan önce hangi harf geliyor? k harfi. 43 kütahya olsa. heh buldum konya konya."

artık hepsini ezbere biliyorum. teşekkürler kafa sözlük.
devamını gör...

kısa, öz ve güzel tanımları olan yazar arkadaşımız.

takibe aldım kendilerini. nice güzel tanımlara.
devamını gör...

2 perdelik bir bale başyapıtıdır. romantik akımı en iyi yansıtan baledir.müziği adolphe adam'a ait olup kareografisini ise jules perrot ve jean coralli yapmıştır.
anlattığı hikaye oldukça hüzünlüdür.giselle bir köylü kızıdır ve bir kontu sevmiştir fakat sonra anlar ki aslında kont başkasıyla nişanlıdır.bu da giselle'i delirtir ve öldürür. giselle'in ölümünden sonra ise tabii kont yaptığı hatanın ve giselle'i ne kadar sevdiğinin farkına varır ama iş işten geçmiştir...
giselle'i her balerin canlandıramamaktadır çünkü bu rol, gerek sık kostüm değişimi,gerekse hareketlerin zorluğu nedeniyle gerçekten yüksek beceri ister ki bu nedenle giselle, 'dansın hamleti'dir.
benim naçizane favorim olan giselle canlandırması ise the royal ballet başbalerini olan natalia osipova'ya aittir.kendisi,yetenek kelimesinin vücut bulmuş halidir efendim.
en zorlu sahnelerden biri şudur:


ankara devlet opera ve balesi tarafından icrasını da böyle bırakayım:
devamını gör...

diğer ismi keeling adaları olan cocos adaları, güneydoğu asya'da hint okyanusu'nda bulunan ve avustralya'ya bağlı olan adalar grubudur.
14 km²'lik bir alana sahiptir. 2009 nüfusu 596'dır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
cocos adaları bayrağı;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yerli dizilerdeki zenginlerin sabah sporu. kahvaltıya zaten hep geç kalır bunlar. dubleks evin merdivenlerinden inerken eyvah geç kaldım şeklinde hayıflanıp özenle hazırlanmış kahvaltıdan sadece portakal suyunu tadıp yüzbinlerce liralık arabalarıyla holdinge giderler. müsrif köpekler sizi.
devamını gör...

ölümcül bir yaz sıcağıyla beraber çok çılgın bi karar ile balkonda yatma kararı aldığımda başıma gelen hadisedir.
önceden uyarılsam da tecrübe edicez ya illa ansını satim. ama onlar beni soğuktan dolayı uyarmışlardı. her neyse, uykuya dalarken atmosfer müthiş... üzerimde yldızlı gök, içimde ahlak yasası hesabı. böyle self-romantic bir gecede nasıl uyanırsam beğenirsiniz. ağzımdan arı sokarak... evet ağzımdan.. evet arı.. evet sokarak...
devamını gör...

acilen yayına girmesi gerekenler

aşağıdakilerin herhangi birine destek verebilrim..


1- kafa metal (az laf çok müzik)
2- kafa deep house (hiç laf bol set ver seti girsin saat 00.00 da gerisi bizde)
3- kafa spor (haftalık analizler yorumlalamar)
4- kafa ile gel de coşma (90 lar pop)
5- kafa tribute (ülkede belli grupların tribute kayıtları çalınsın)
6- kafa diyalog (2 kişinin genel konular üzerine ***şak muhabbet ç.evirdiği bizimde eğlendiğimiz içerik)
7- kafası fesat ( yastık altı sohbetleri)
8- kafa kadın (sadece 2 kadının erkeklere ilgi uyandıran ama kadın konuları üzerine genel sohbeti)
9- kafarazi (1 kadın ve 1 erkek tarafından, karşılıklı ilişkiler ve diğer konular üzerine sohbetleri)
10- kafasız kafa ( yazarların yaptığı mallıklar üzerine dönen sohbet ağır ***şak içeriri)
11- kafası karışık (sözlükğün ilişki koçu) (aklım kaşınmak gereksizinden daha iyi olacağı kesin)
12- kafa sesi (düşün ki o burayı dinliyor - düşün ki o bunu okuyorun sesli hali)

edit = kendime iş yaratıyorum ne var yani.
devamını gör...

"mutsuz bir ailede büyüdüm ben demişti" bi tanıdığım." sevgi nedir, nasıl birini sevebilirim, nasil onunla mutlu olabilirim bilmiyorum. ne annemden ne de babamdan sevgi görmüştüm. insanlarla nasil iletişim kurulur onu da bilmiyorum. sırf aileme benzer mutsuz bir aile kurarım diye evlenmiyorum. evladım olursa mutsuz büyümesin, benimle aynı şeyleri yaşamasın" demişti. "her şeyimiz vardi para,ev, araba bir insanin sahip olmak isteyip de olamadığı her sey vardi bizde ama huzur eksikti, mutluluk eksikti" demişti.
t: çocukluğunda neyden eksik kalırsa bir insan en çok onun eksikliğini yaşar ömründe. en büyük korkusu o eksiklik olur ve ölene kadar da o eksikliği bastıramaz, yerini dolduramazmış.
devamını gör...

“tartışmalı bir tarikat lideri, oregon çölünde ütopik bir kent kurar. ancak yerel halkla yaşanan sürtüşme ulusal çapta bir skandala dönüşür.”

wild wild country yani türkçe ismiyle vahşi kırlar belgeseli, osho olarak bilinen asıl adı bhagwan shree rajneesh olan bir guru ve onun kurduğu tarikatı anlatır. bu tarikat hindistan’da barınamaz ve abd’ye yani oregon’a göç eder. orada büyük bir arazi alırlar ve kendilerine bir köy kurarlar: rajneeshpuram. kısa zamanda kimsenin kullanmadığı çölün ortasındaki bu araziden küçük bir şehir yaratır “rajneeshee’ler”. ilk bakışta herkesin birbirine yardım ettiği, alışverişin takas usulü döndüğü, herkesin özgürce yaşayabildiği bir yer olarak görünüp insanlara sempatik gelse de bu şehirde işler göründüğü gibi değildir. tarikat zamanla o kadar büyür ki rajneeshee’ler resmen abd içinde küçük bir devlet kurmuş gibidir. güya özgürlük ve sevginin olduğu bu yerde aslında suç kol gezmektedir.

6 bölümden oluşan bu belgeseli bir çırpıda bitirdim. belgeselin en sevdiğim yanı bize olayları yaşayan kişilerden yani birinci ağızlardan dinleyebilme imkanı vermesi oldu. hatta öyle ki bhagwan’ın en yakınlarından olan genel sekreter ma anand sheela’yı bile dinleme imkanı buluyoruz belgeselde. ama beni en çok etkileyen oregon halkından olan insanların konuşmaları oldu. kendi hallerinde sakince yaşayan bu insanların hayatı tarikatın oregon’a gelmesiyle yavaş yavaş altüst olmuş. belgeseli izledikçe gerçekten dehşete düştüm. rollce royce sevdalısı, yüzünde gram nur olmayan dedemiz nasıl olmuş da bu kadar insanı peşine takmış anlamış değilim.
devamını gör...

(bkz: 27 yaş)'ı görünce 30'un neyi eksik diye açtığım başlık.hem 3'lü rakamlara geçiş yapınca bir tuhaf hissediyorsun ama öyle bomba falan patlamıyor. ne oluyor ya daha dünkü çocuktuk serzenişleri sadece..hayatla olan savaşındaki yenilgileri kabulleşin, insanlara karşı tahammülsüzlüğün ve sadece huzur arayışın... bir eşik diyorlar neyse orayıda geçeriz.
devamını gör...

tanrının bazı sevgili kullarına bağışladığı bir özellik. örneklerini görmüşlüğüm var. kirpikleri tek tek ayrık ve kıvrık duruyor. o kadar güzel ki... yoo, asla kıskanmıyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: burayı yıkarlar)*

tanim: yıllar yıllar önce internetin ücra bir köşesinde ilk abaza keşişin haykırmasıyla hayat bulmuş yapış yapış bir akımı anımsatan "veri tabanı". seneler geçti şu yanlıştan dönülmedi ya ben de ona yanarım.*
devamını gör...

şuan için durdurulmuştur.
devamını gör...

orijinal adı dreaming olan ve ingilizce özgün baskısı 2002 yılında oxford university press tarafından yapılan kitaptır. türkçe'ye hakan gür tarafından çevrilmiş ve dost kitabevi yayınları'nın kültür kitaplığı serisinde yer almaktadır. j. allan hobson'ın rüyalara giriş niteliğinde bir çalışmasıdır ve sigmund freud'un bilimsel olmayan yaklaşımları çokça yerilmektedir kitabın içerisinde. son olarak eserin arka kapak yazısını bırakıyorum buraya.


renkli mi düş görürüz, yoksa siyah beyaz mı? görme özürlüler de düş görür mü? peki gördüğümüz şey nedir tam olarak? çağdaş uyku laboratuvarlarında yapılmış birçok çarpıcı araştırmaya araştırmaya dayanan bu çalışma, son derece ilginç keşiflere kapı aralayabilecek bazı veriler sunuyor. bilhassa düşlerle algı süreçleri arasındaki kimi bağlantılara odaklanarak düş mekanizmaları konusunda karanlıkta kalmış onlarca ayrıntıyı günyüzüne çıkarıyor. uyku ve insan sağlığı arasındaki ilişkiye de vurgu yaparak düşlerin işlevini tamamıyla farklı bir bağlamda yeniden kurguluyor.
devamını gör...

bu teoriye göre; nebula adındaki kızgın gaz kütlesi belirli bir eksen etrafında dönerken, zamanla soğuyarak çürümüştür. bu dönme sonucunda oluşan çekim merkezinde güneş oluşmuştur. güneş gazlardan hafif olanları kendi tarafına çekmiş, çekim merkezi dışındakiler uzay boşluğunda yok olmuş, ağır olanlar ise soğuyarak gezegenleri oluşturmuştur.
devamını gör...

üstünüzde ne var?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim