tuttuğunu koparan insanların sırrı
risk almaktır ve çok çalışmaktır.
ve
pes etmemektir.
bu kadar.
yoksa öyle tuttu mu gelmez hemen biraz çekmek lazım koparmak için.
ve
pes etmemektir.
bu kadar.
yoksa öyle tuttu mu gelmez hemen biraz çekmek lazım koparmak için.
devamını gör...
ıskartaya çıkarmak
bir işi ya da kişiyi değersizleştirmek için yapılan tüm eylemleri anlatan deyim.
devamını gör...
konuşurken araya ingilizce kelimeler sıkıştıran insan
farklı görünmek dikkat çekmek adına durup dururken araya ingilicce sıkıştıran insanlardan ben de hoşlanmıyorum ama literatüre yerleşen bazı kelimeleri olduğu gibi kullanıyorum istemsizce. en basitinden meslektaşlarımla konuşurken default kelimesini kullanınca herkes tam olarak ne dediğimi anlıyor ama günlük hayatta yanlışlıkla default diyip anlaşılmayınca varsayılan diye düzeltiyorum yine de o kesin aydınlanma yaşanmıyor.
devamını gör...
domestic hıyar
dost yazar.
iyi ki var.
iyi ki var.
devamını gör...
kılcal damar kanamaları
zedelenme ve kesilme gibi durumlar sonucunda oluşan damar kanamalarıdır.
sızıntı şeklinde ve hafif bir kanama olur. hayati tehlike oluşturmazlar.
sızıntı şeklinde ve hafif bir kanama olur. hayati tehlike oluşturmazlar.
devamını gör...
karma puanda küsuratın kalkması
maalesef kötü bir durumdur. artık yeşil nick alamayacağım. o küsurat çok işime yarıyordu bozuklukları harcıyordum ayıp oldu.
kafa sözlük yönetimini kınıyorum.
kafa sözlük yönetimini kınıyorum.
devamını gör...
mandela etkisi
ıspanakta demir olduğunun sanılması.
kelebeğin bir gün yaşadığının sanılması.
balıkların kısa hafızalı olduğunun sanılması.
ve benzeri pek çok örnek verebilmek mümkün.
sosyal medyanın ve internet etkileşiminin gelişmesinin, bilgiye kolay erişim sağlanacağı algısı yaratması da bu etkiye örnektir.
kullanıcı büyük kitlelerin bilgiye dolaylı(*) erişimi sağlanmıştır ama bu bilgi deforme, hatalı veya kirli bilgidir. doğrusunu öğrenmek ek uğraş gerektirir. (bkz: teyit.org)
*: internet üzerinden aramadığımız bir bilginin paylaşım platformları üzerinden bize servis edilmesi.
kelebeğin bir gün yaşadığının sanılması.
balıkların kısa hafızalı olduğunun sanılması.
ve benzeri pek çok örnek verebilmek mümkün.
sosyal medyanın ve internet etkileşiminin gelişmesinin, bilgiye kolay erişim sağlanacağı algısı yaratması da bu etkiye örnektir.
kullanıcı büyük kitlelerin bilgiye dolaylı(*) erişimi sağlanmıştır ama bu bilgi deforme, hatalı veya kirli bilgidir. doğrusunu öğrenmek ek uğraş gerektirir. (bkz: teyit.org)
*: internet üzerinden aramadığımız bir bilginin paylaşım platformları üzerinden bize servis edilmesi.
devamını gör...
shakespeare'in sevilen sözleri
"hoşça kal! değerin çok yüksek, tutamam seni."
soneler-sone 87
soneler-sone 87
devamını gör...
şizofreni ile kişilik bozukluğu arasındaki fark
çevremde de duyduklarımın üzerine kafa yoracak olursak bu 2 hastalık çok karıştırılıyor hatta bazen o kadar karıştırılıyor ki her psikolojik rahatsızlığı olana "deli" deniliyor bende bir şizofreni hastası olarak bu olayı açmak ve kafanızda farkların oturmasını isterim çoklu kişilik bozukluğunda (bölünmüş kişilik bozukluğu) birbirinden tamamen farklı kişilikler görülürken şizofrenide birbirinden tamamen farklı kişilikler görülmez. yaygın olan bu inanışın aksine, şizofrenide kişilerin gerçeklik algıları bozulur, var olmayan sesler duyarlar ve görüntüler görürler. genelde (ki buna bende dahilim ) zamanında hayatında olumlu yönü çok olan veya çok zarar vermiş kişilerin halüsinasyon olarak görülmesi veya hayali kişilerin kafaları içinde konuştuğu söylenir 2 si bir arada olabilir mi olabilir hem şizofreni hastalığı olan hem de kişilik bozukluğu olan arkadaşlarım oldu onlardan gözlemlediğim kadarıyla genelde bu kişilerin algılama seviyesi normal şizofreni hastalarından daha düşük bu durum kişinin hayal dünyası ile gerçek arasındaki farkı yok ettiği için olduğu söylenebilir ve bu durum karşısında istenmeyen olaylar yaşanır umarım bu yazıdan sonra bu 2 farklı hastalık arasında ki ayrımı anlamışsınızdır ve bende anlatabilmişimdir eğer kafanıza takılan bir soru varsa cevaplayabilirim iyi günler.
daha detaylı araştırmak isteyenler olursa diye bir kaç kaynak atıyorum okuyabilirsiniz:
şizofreni nedir ?
çoklu kişilik bozukluğu nedir ?
ikisi arasındaki farklar
not: herhangi bir dikkat çekme amacım yok şimdiden belirteyim bir de bunu anlamak istemeyen kişilerle uğraşmak istemiyorum dediğim gibi çokça karıştırılan ve beni üzen bir durum farkındalık oluşturalım lütfen
şizofreni dostları derneği
daha detaylı araştırmak isteyenler olursa diye bir kaç kaynak atıyorum okuyabilirsiniz:
şizofreni nedir ?
çoklu kişilik bozukluğu nedir ?
ikisi arasındaki farklar
not: herhangi bir dikkat çekme amacım yok şimdiden belirteyim bir de bunu anlamak istemeyen kişilerle uğraşmak istemiyorum dediğim gibi çokça karıştırılan ve beni üzen bir durum farkındalık oluşturalım lütfen
şizofreni dostları derneği
devamını gör...
lazar
lazar; rab'be güzel kokulu yağ sürüp saçlarıyla onun ayaklarını silen meryem'in kardeşiydi. hastalanıp öldü ve isa mesih de onu diriltti. bu olay yuhanna 11. bölümde geçer. lazarus sendromu da adını bu olaydan alır.
isa beytanya'ya yaklaşınca lazar'ın dört gündür mezarda olduğunu öğrendi. beytanya, yeruşalim'e on beş ok atımı kadar uzaklıktaydı. birçok yahudi, kardeşlerini yitiren marta'yla meryem'i avutmaya gelmişti. marta isa'nın geldiğini duyunca o'nu karşılamaya çıktı, meryem ise evde kaldı. marta isa'ya, “ya rab” dedi, “burada olsaydın, kardeşim ölmezdi. şimdi bile, tanrı'dan ne dilersen tanrı'nın onu sana vereceğini biliyorum.” isa, “kardeşin dirilecektir” dedi. marta, “son gün, diriliş günü onun dirileceğini biliyorum” dedi. isa ona, “diriliş ve yaşam ben'im” dedi. “bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. buna iman ediyor musun?” marta, “evet, ya rab” dedi. “senin, dünyaya gelecek olan tanrı'nın oğlu mesih olduğuna iman ettim.” bunu söyledikten sonra gidip kız kardeşi meryem'i gizlice çağırdı. “öğretmen burada, seni çağırıyor” dedi. meryem bunu işitince hemen kalkıp isa'nın yanına gitti. isa henüz köye varmamıştı, hâlâ marta'nın kendisini karşıladığı yerdeydi. meryem'le birlikte evde bulunan ve kendisini teselli eden yahudiler, onun hızla kalkıp dışarı çıktığını gördüler. ağlamak için mezara gittiğini sanarak onu izlediler. meryem isa'nın bulunduğu yere vardı. o'nu görünce ayaklarına kapanarak, “ya rab” dedi, “burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.” meryem'in ve onunla gelen yahudiler'in ağladığını gören isa'nın içini hüzün kapladı, yüreği sızladı. “onu nereye koydunuz?” diye sordu. o'na, “ya rab, gel gör” dediler. isa ağladı. yahudiler, “bakın, onu ne kadar seviyormuş!” dediler. ama içlerinden bazıları, “körün gözlerini açan bu kişi, lazar'ın ölümünü de önleyemez miydi?” dediler. isa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. isa, “taşı çekin!” dedi. ölenin kız kardeşi marta, “rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu” dedi. isa ona, “ben sana, ‘iman edersen tanrı'nın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?” dedi. bunun üzerine taşı çektiler. isa gözlerini gökyüzüne kaldırarak şöyle dedi: “baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum. beni her zaman işittiğini biliyordum. ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.” bunları söyledikten sonra yüksek sesle, “lazar, dışarı çık!” diye bağırdı. ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü peşkirle sarılmış olarak dışarı çıktı. isa oradakilere, “onu çözün, bırakın gitsin” dedi.
yuhanna 11:17-44
bu bölümdeki "isa ağladı" cümlesi kutsal kitap'ın en kısa ayetidir. bu ayet yanlış anlaşılabildiği için açıklamak istiyorum.
isa lazar öldüğü için ağlamadı. zaten oraya onu diriltmek için gitti. dirileceğini bildiği birinin ölümüne neden ağlasın?
isa, kadınlar ve yahudiler üzüldüğü için ağlıyordu. "meryem'in ve onunla gelen yahudiler'in ağladığını gören isa'nın içini hüzün kapladı, yüreği sızladı." yu. 11:33
yüce tanrı onların üzülmesine dayanamadığı için gözyaşı döktü! çünkü bizi sonsuz bir sevgiyle seviyor.
bu ayeti tıpkı bölümde bahsi geçen yahudilerin anladığı şekilde anlayanlar olduğu için açıklamak istedim.
size esenlik olsun.
isa beytanya'ya yaklaşınca lazar'ın dört gündür mezarda olduğunu öğrendi. beytanya, yeruşalim'e on beş ok atımı kadar uzaklıktaydı. birçok yahudi, kardeşlerini yitiren marta'yla meryem'i avutmaya gelmişti. marta isa'nın geldiğini duyunca o'nu karşılamaya çıktı, meryem ise evde kaldı. marta isa'ya, “ya rab” dedi, “burada olsaydın, kardeşim ölmezdi. şimdi bile, tanrı'dan ne dilersen tanrı'nın onu sana vereceğini biliyorum.” isa, “kardeşin dirilecektir” dedi. marta, “son gün, diriliş günü onun dirileceğini biliyorum” dedi. isa ona, “diriliş ve yaşam ben'im” dedi. “bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. buna iman ediyor musun?” marta, “evet, ya rab” dedi. “senin, dünyaya gelecek olan tanrı'nın oğlu mesih olduğuna iman ettim.” bunu söyledikten sonra gidip kız kardeşi meryem'i gizlice çağırdı. “öğretmen burada, seni çağırıyor” dedi. meryem bunu işitince hemen kalkıp isa'nın yanına gitti. isa henüz köye varmamıştı, hâlâ marta'nın kendisini karşıladığı yerdeydi. meryem'le birlikte evde bulunan ve kendisini teselli eden yahudiler, onun hızla kalkıp dışarı çıktığını gördüler. ağlamak için mezara gittiğini sanarak onu izlediler. meryem isa'nın bulunduğu yere vardı. o'nu görünce ayaklarına kapanarak, “ya rab” dedi, “burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.” meryem'in ve onunla gelen yahudiler'in ağladığını gören isa'nın içini hüzün kapladı, yüreği sızladı. “onu nereye koydunuz?” diye sordu. o'na, “ya rab, gel gör” dediler. isa ağladı. yahudiler, “bakın, onu ne kadar seviyormuş!” dediler. ama içlerinden bazıları, “körün gözlerini açan bu kişi, lazar'ın ölümünü de önleyemez miydi?” dediler. isa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. isa, “taşı çekin!” dedi. ölenin kız kardeşi marta, “rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu” dedi. isa ona, “ben sana, ‘iman edersen tanrı'nın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?” dedi. bunun üzerine taşı çektiler. isa gözlerini gökyüzüne kaldırarak şöyle dedi: “baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum. beni her zaman işittiğini biliyordum. ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.” bunları söyledikten sonra yüksek sesle, “lazar, dışarı çık!” diye bağırdı. ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü peşkirle sarılmış olarak dışarı çıktı. isa oradakilere, “onu çözün, bırakın gitsin” dedi.
yuhanna 11:17-44
bu bölümdeki "isa ağladı" cümlesi kutsal kitap'ın en kısa ayetidir. bu ayet yanlış anlaşılabildiği için açıklamak istiyorum.
isa lazar öldüğü için ağlamadı. zaten oraya onu diriltmek için gitti. dirileceğini bildiği birinin ölümüne neden ağlasın?
isa, kadınlar ve yahudiler üzüldüğü için ağlıyordu. "meryem'in ve onunla gelen yahudiler'in ağladığını gören isa'nın içini hüzün kapladı, yüreği sızladı." yu. 11:33
yüce tanrı onların üzülmesine dayanamadığı için gözyaşı döktü! çünkü bizi sonsuz bir sevgiyle seviyor.
bu ayeti tıpkı bölümde bahsi geçen yahudilerin anladığı şekilde anlayanlar olduğu için açıklamak istedim.
size esenlik olsun.
devamını gör...
kadına şiddet nasıl önlenebilir sorunsalı
kadın döven, işkence yapan ve bununla da " alfa erkek " olan dizi karakterlerini içeren dizileri kaldırmakla başlayabiliriz.
devamını gör...
sapyoseksüel
kelime kökeni bakımından sapyo, latincede bilgi anlamına gelmektedir. sapyoseksüel bireyler, fiziksel güzellikten ziyade, zekayı çekici bulurlar. bir bakıma beyin yapınıza aşık olurlar denebilir.
sherlock holmes'un, düşmanı olan irene adler'ın zekasına hayran olması ve ondan hoşlanması örnek verilebilir.
sherlock holmes'un, düşmanı olan irene adler'ın zekasına hayran olması ve ondan hoşlanması örnek verilebilir.
devamını gör...
abdulseyidbincabbar
nickaltına yazdığım olumsuz girdiyi silmiştim ama geri yükledim. o yazdığım olumsuz girdi o zaman ki düşüncemi yansıtıyordu, bu girdim de şimdi için düşüncemi yansıtıyor. her ne kadar çoğu zaman trollüğün cılkını çıkarmış olsan da aralarda trol olmayan şeyler de yazıyorsun ve bence o yazdıkların boş şeyler değil. entrylerine genel olarak baktığımda akıllı birinin yazdığı entryler görüyorum ( istisnaları hariç tutuyorum.). trollük yaptığın girdilerinde bile bence iyi bir gözlem yeteneği ve akıl gerekli. ve sende bunlar var. herkesin nasıl ki parmak izi farklıysa, bu mecrada kendini yansıtma şekli de aynı şekilde farklı. sen de kendini bu şekilde yansıtıyorsun. alıştım sanırım. trollüğün akıllıca olanını yaptığın ve saygı sınırını aşmadığın sürece yazılarına denk geldikçe okumaya devam edeceğim. ha bu arada bence gönlünden geçenle kalemi bir olan yazarlardan birisin bence :)
e: mesaj attı şimdi. diyor ki: ''benim içim dışım bir değil. ben çok içten pazarlıklı sinsinin tekiyim. herkes ayık olsun.'' afahaja
e: mesaj attı şimdi. diyor ki: ''benim içim dışım bir değil. ben çok içten pazarlıklı sinsinin tekiyim. herkes ayık olsun.'' afahaja
devamını gör...
kedinin gözleri
eğer ki dünyaya bir kedinin gözlerinden bakacak olsaydınız, şüphesiz geceleri olağanüstü bir görüş kabiliyetiniz olurdu. çünkü kedilerin gözlerinin arkasında tapetum adı verilen ve ayna vazifesi gören bir zar var. bu organ ışığın göz içinde yayılmasını ve nesnelerin daha parlak görülmesini sağlar. bu zar sayesinde, dışarıdan gelen ışık geri yansıtılır. aksi halde kedilerin gözlerinde herhangi bir ışık kaynağı yoktur. böylece kediler insanlara göre karanlık ortamlarda altı kat daha fazla rahatlıkla görebilir. ama gün ışığını görme konusunda o kadar iyi değillerdir. ancak en küçük bir kımıldamaya ani tepkiler verecek kadar sıkı refleks sistemi ile donatıldıklarından farelerin işi gündüz de zordur.
kedinin gözleri, ışık yoğunluğunun düşük olduğu koşullarda, gözün içine daha fazla ışık girebilmesi için kedinin gözbebekleri büyür. bunun dışında ışık gereksinimi olmayan zamanlarda kedilerin göz bebeklerinin büyümesi ruhsal durumlarından kaynaklıdır. gözleri, insanların gözlerine göre gece vakti altı kat daha güçlü ve net görüş sağlar. gece dolaşmak ve avlanmak için de keskin gözlere gereksinimi vardır. araba farı gibi parlayan gözleri sayesinde zifiri karanlıkta 20 metre ileride bir cismi rahatlıkla seçebilirler. gözleri ışığa doğru baktığında gece görüşü selektör gibi parlar.
kedinin gözleri, ışık yoğunluğunun düşük olduğu koşullarda, gözün içine daha fazla ışık girebilmesi için kedinin gözbebekleri büyür. bunun dışında ışık gereksinimi olmayan zamanlarda kedilerin göz bebeklerinin büyümesi ruhsal durumlarından kaynaklıdır. gözleri, insanların gözlerine göre gece vakti altı kat daha güçlü ve net görüş sağlar. gece dolaşmak ve avlanmak için de keskin gözlere gereksinimi vardır. araba farı gibi parlayan gözleri sayesinde zifiri karanlıkta 20 metre ileride bir cismi rahatlıkla seçebilirler. gözleri ışığa doğru baktığında gece görüşü selektör gibi parlar.
devamını gör...
çabuk çorba
bir türlü sevemediğim yiyecek. bir tek bu da değil, hazır olan hiçbir yemeği sevmiyorum. mecbur kalmadıkça da tüketmem. resmen ilaç kokusu geliyor burnuma bu gıdalardan. şu hazır çorbaları tüketeceğime salçalı su içerim daha iyi.
devamını gör...
nickaltı yalakalığı
nezaketten, güzellikten, eğlenmekten ve keyifli zaman geçirmekten haz etmeyen ya da anlamayan hatta iyi olan her şeyi kendisine göre eğip bükmekten bir çeşit zevk alan kişi başlığıdır.
gerek var mıdır sahiden böyle şeylere, isteseydin açıverirdim sana bir nickaltı başlık dediğim söz grubudur.
gerek var mıdır sahiden böyle şeylere, isteseydin açıverirdim sana bir nickaltı başlık dediğim söz grubudur.
devamını gör...
normal sözlük'ün troll yuvasına dönmesi
artık sen de herkes gibisin be kafa sözlük... saçma sapan başlıklar açılıyor acilen yazar alımı durdurulmalı, acilen!
devamını gör...
babanın en iyi olduğu konu
insana kendini yetersiz hissettirmek, ailenin dağılmasına sebep olmak gibi şeyler.
devamını gör...

