"merhaba. nasıl yardımcı olabilirim?" cümlesiyle karşılık vererek santrale bağladığım durum.

aylardır arayıp sormayan insan, yardımcı olabileceğim bir şey olmasa başka niye yazar ki?*
devamını gör...

"beni hemen anlamalısın... çünkü ben kitap değilim; çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz. yaşarken anlaşılmaya mecburum."

oğuz atay-tehlikeli oyunlar*
devamını gör...

bulutlu ve ağrılı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nasıl anlatsam "gorgeous" kişiliğe sahip olduğunu düşündüğüm nadide yazarı. bir merhabamız olmasa da tanıyormuş gibi bir his ve sempatim var kendisine. kafa açan yazıların sahibi evvela sonra şiirleri bana yakın benim kalemim yazmış gibi geliyor bazen. sözlükte olduğu için sevindiğim ve hep olmasını dilediğim yazarlardan, iyi ki yazıyor daim olsun diliyorum. *
devamını gör...

gidelim buradan

gidelim buradan... göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim.

gidelim buradan... burası bizim değil. nasıl baş ederiz bu kadar saçmalıkla? her şeye sıfırdan başlanabilecek bir yerlere gidelim.

gidelim buradan... ilaçlarını yanına alma. kitaplarımı almayayım ben de. biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim.

gidelim buradan... bıktım tepemizde sallanan manasız sorulardan. soru sorma artık bana. soru sormayayım sana. her türlü sorunun tedavülden kalktığı bir yerlere gidelim.

gidelim buradan. burada insanlar kötü. hep bir şeyler anlatmamızı bekliyorlar, hep bir şeyler anlatmamızı isteyecekler, bitmeyecek bu hiç bitmeyecek. kimseye bir şey anlatmak zorunda kalmayacağımız bir yerlere gidelim.

gidelim buradan... bak uyuyamıyorum yine. senin de uykuların defolu, bölük pörçük. huzur içinde uyuyabileceğimiz bir yerlere gidelim.

gidelim buradan. ya sen bana gel ya da ben geleyim sana. sonra gidelim. hadi...

|ali lidar

manidar bir ali lidar şiiri eşliğinde içimde bir parça gitmek var bu günlerde. bakalım yolculuk nereye, kimlere...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

potansiyel suçluların özellikle cinsel saldırı suçları söz konusu olduğunda yapmak için salya akıttığı tipik bit yavruluğudur.
devamını gör...

cinsiyetçi olmasını geçtim çirkin bir üslupla yazılmış. demek istediğim bu konu üstüne tabii ki konuşabilirsiniz ama uygun bir dil vardır. ilgi budalası yerine budala ve kadın çıkarabilir mesela. kaldı ki bu süreçten geçen bir insanın ne hissettiğini bilemeyiz ki. ondan herkesi hassas konularda daha hassas bir dil kullanmaya davet ediyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

son zamanlarda sosyal medyada sıkça rastlanılan bi rezilliktir bu. çok takipçili hesaplar(kimi zaman fenomenler) yardım veya sosyal deney adı altında rezil bi tavırla yoksul insanları ziyaret edip ''farkındalık'' yaratmaya çalışıyorlar. bu arkadaşları alıp sorsak, yahu kardeşim senin bu insanlarla video çekmenin amacı nedir, diye sorsak, cevap değişmez: ''farkındalık oluşturma''. ben hayatımda bu kadar leş, bu kadar çukur bi yöntem görmedim farkındalık için. ulan sanki biz bilmiyoruz senin sürekli içerik üretmen gerektiğini, sürekli gündemi takip etmen, güzel reklam yapman gerektiğini. herkes 'iletişim' uzmanı bu ülkede. (bunu ironi yapmadan söylüyorum. en cahili bile vitrine ne koyması gerektiğini bilir) gidip buluyolar bi fakir fukara, koyuyolar cebine max 500 lira. bi güzel video, iki efekt. böyle bi insafsızlık olabilir mi ya? o adam zaten yüz lira da versen kabul edecek kadar çaresiz. sen ona belki onu o hayattan kurtarabilecek bi ümit veriyosun. bunu ona vaadetmesen de, adamı kamuoyunun haberdar olacağı bi platformda meze olarak kullanıyosun. milletin gözünde acındırıp zavallı pozisyona düşürüyosun. ne videolar gördüm, hangi birine söveyim şaşırdım. pazarda kaçak satış yapmak zorunda olan teyzeyi ''biz zabıtayız'' diye kandırıp ağlatıyolar, sonra ''deney yaptık biz hehehe diyip 200 lira veriyolar. başka bi tanesi yoldan kağıtçı çocuğu çağırıp ampır ampır konuşup gönderiyo. daha sonra ''işte bizim anadolu insanı yaaa'', ''ne kadar mert, doğru insanlar var bak görüyosunuz'' gibi kusmuk ötesi leş bi romantizmle gariban övüyolar. onların hayatını iki gün yaşasa kendi bokunda boğulup ölecek adamlar, güzellik naraları atabiiliyo. hitler'deki merhamet bile yok bu insafsızlarda...
devamını gör...

sosyo kültürel açıdan diğer doğu illerinden bariz farklı olan bir ildir. serhat şehri olmasına rağmen gerek erzurum gibi bir ilin gölgesinde kalmasından gerek ermenistan ile ilişkilerin olmamasından dolayı fakir kalmış ve unutulmuştur. gaziantep gibi ticaretin, sanayinin kalbi olması gerekirken makus talihinden kaçamamıştır. halbuki buranın iki milyon nüfuslu bir metropol olması lazımdı.

gaziantep demişken. 1855 yılında rusları püskürtmesinden ötürü zafer madalyası ile birlikte 'gazi' ünvanı da verilmiştir. yani gazikars olmuştur.
devamını gör...

nickindeki yazım yanlışını da düzelttirirse 10 numara yazar.
devamını gör...

durduk yere bana sarılması bu benim baya hoşuma gider.
devamını gör...

hiç beğenmediğim, ileri giderek burns’un neredeyse bir şarlatan olduğunu düşüneceğim (bu egosuna ve kibrine olan öfkemden ileri gelmekte), kişisel gelişimin bilimsel soslara bulandırılmış hâli olan kitap.

bilişsel davranışçı terapi, her ne kadar yeterince benimsemediğim bir yöntem olsa da, bilim dünyasında özellikle son zamanlarda yer bulabilen bir görüş. bu terapi yönteminden ziyade kitap üzerine olacak görüşlerim de zaten.

kitapta burns oldukça üstten bakan, ben bilirimci bir tavırla yaklaşmış ve hatta bana göre diğer psikoloji yaklaşımlarını da oldukça küçümsemiştir. kitapta anlattığı şeylerin doğru olduğuna okurları inandırabilmek için adeta diğer yaklaşımları göz göre göre silikleştirmiş ve en işe yarar yöntemin kendisinde olduğunu öne sürüp durmuş. ayrıca bunu egoist ve bana göre narsist bir tutumla yapmış. bu sebepten, henüz bitirememiş olsam da, aşırı itici bir kitap hâlini aldı benim için.

fakat benim bu söylediklerim kitabın işe yarar olabileceği olasılığını değiştirmiyor elbette. kitapta söylendiğine göre bireyler üzerinde oldukça olumlu etkilere neden olmuş. içerisindeki teknikler uygulanırsa bireye yardımcı olabileceğini de düşünüyorum. yalnızca yazarın tavrını, kibrini beğenmedim. her şeyi düşünceye bağlayan ve duyguları neredeyse yok sayan tutumunu beğenmedim.

beğenmediğim son nokta olarak da, kitapta anlatılanlar sanki soruna kesin çözümden ziyade, geçici bir etkiye katkı sağlayabilir diye düşündürdü bana. elbette düşüncelerimiz duygularımız üzerinde kesinlikle etkilidir ve kendi bakış açılarımızdan düşüncelerimize göre yorumlarız olayları ancak bunun değişmesi yalnızca bir kitapla olabilecek bir şey değil ve ayrıca büyük travmalarda, kötü olaylarda bu yöntemin ne denli işe yarayabilir olduğu da tartışılır. başına gelen çok kötü bir olayı nasıl bir düşünce şekliyle yaklaşırsan yaklaş yeterince iyi hâle getiremeyebilirsin.

bu sebeple hafifletici, geçici bir tedavi olabilir ancak özellikle daha ağır durumlarda kalıcı bir etkisi olabileceğine inancım yeterince yok. düşüncelerimizi değiştirerek pek çok olayı daha olumlu yönden görebilir, üzerimizdeki olumsuz etkisini azaltabiliriz ancak her olayda bunu tam olarak uygulayabileceğimizi sanmıyorum.
devamını gör...

bazı insanların yaşarken öldüğüne delalet eder pandemi bulunmaz nimettir bunlar için.
devamını gör...

allah akıl fikir versin(!).
devamını gör...

ayna grubunun solisti erhan güleryüz gibi meçhul bir şarkıcı olarak ortaya çıkmış ardından patlama yapmış gökçe kırgız şarkısıydı.

devamını gör...

üzgünsün ama ne kimse sana bir şey sorsun istiyorsun ne de seni rahatsız etsin o yüzden belli etmiyorsun. bu bazen de kendini kandırmak için yapılıyor. sanki üzgün değilmişim gibi yapınca cidden biraz işe yarıyor.
"neden durgunsun sorusuna cevap aramaktan; ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum"
-cemal süreya.
devamını gör...

kitap okurken alınan hazzı x10 katlayan olaydır.
devamını gör...

sevdiğim/değer verdiğim kadınlar dışarı çıktıkları anda aklım hep onlarda. her an merak ediyorum. mesajıma geç cevap verirse arıyorum. bekleyemiyorum.
bu ülkeyi bu hale getiren her pislikten nefret ediyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim