ilk güzellik yarışması efsanesi
tanrılar, deniz tanrısı neraus’un kızı thetis’in düğünü için olympos’ta toplanırlar. thetis bir ölümsüz olmasına karşın, bir ölümlü ile phthia kralı peleus’la evlendirilmektedir. düğünde bir tatsızlık çıkmaması için nifak tanrısı eris, törene çağrılmaz. eris, buna çok gücenir. yiğit heraklis’in "akşam kızlarının" (hesperides) bahçesinden çaldığı altın elmalardan biri, eris’in eline geçer. o da üstüne "en güzele" yazarak elmayı şölen sofrasına atar.
tanrılar ne yapacaklarını şaşırır. zeus, elmayı kime verse bir sorun çıkacaktır. karısı hera elmayı kapar. athena ve aphrodite buna razı olmaz. zeus şöyle bir çözüm bulur: "en güzeli" ida çobanı paris seçecektir. zeus’un buyruğu paris’i şaşırtır. tanrıçaların üçü de birbirinden güzeldir. üstelik her biri kendisini seçmesi için bir şey vaat etmektedir.
hera: "elmayı bana verirsen asya ve avrupa krallığı senin olur." der.
athena: "beni seçersen, savaşta dünyanın en yararlı, en başarılı yiğidi olursun. insanüstü bir akıl bağışlarım sana." der.
aphrodite ise gülümseyerek: "benden sana en güzel kadının sevgisi" der.
paris, elmayı aphrodite’e uzatır.

böylece ilk güzellik yarışması sonuçlanır. en güzel kadın sevgi dolu kadındır.
tanrılar ne yapacaklarını şaşırır. zeus, elmayı kime verse bir sorun çıkacaktır. karısı hera elmayı kapar. athena ve aphrodite buna razı olmaz. zeus şöyle bir çözüm bulur: "en güzeli" ida çobanı paris seçecektir. zeus’un buyruğu paris’i şaşırtır. tanrıçaların üçü de birbirinden güzeldir. üstelik her biri kendisini seçmesi için bir şey vaat etmektedir.
hera: "elmayı bana verirsen asya ve avrupa krallığı senin olur." der.
athena: "beni seçersen, savaşta dünyanın en yararlı, en başarılı yiğidi olursun. insanüstü bir akıl bağışlarım sana." der.
aphrodite ise gülümseyerek: "benden sana en güzel kadının sevgisi" der.
paris, elmayı aphrodite’e uzatır.

böylece ilk güzellik yarışması sonuçlanır. en güzel kadın sevgi dolu kadındır.
devamını gör...
böyle giyinirsen bakarız diyen yaşlımsı
orada karşı çıkan insanları görünce mutlu oldum gerçekten. böyle aptal saptal konuşan insanımsılara ağızlarının payını vermek lazım.
devamını gör...
feminazi
artık feminizmin cılkını çıkarmış tiplere verilen isim. ulan birinden sırf erkek diye nefret edilir mi?
devamını gör...
seni anlayan kimsenin olmaması
bazen üzer.
bazen sessizliğe gömülmene sebep olur.
bazen de "amaann çokta fifi" dedirtir.*
çünkü alışıyor insan her şeye, ne fena. anlaşılmamaya bile alışıyor. hatta belli bir şeyden sonra inanmıyorsun "seni anlıyorum " diyenlere. samimi gelmiyor maalesef.
ben artık anladım ki her çiçek susuzluğunu giderecek bir damla suyu ve onu büyütüp güzelleştirecek güneşi olmadan yaşamak zorunda. ve yine her çiçek günün birinde kuru bir toprakta solup ölmeye mahkum.* *
bazen sessizliğe gömülmene sebep olur.
bazen de "amaann çokta fifi" dedirtir.*
çünkü alışıyor insan her şeye, ne fena. anlaşılmamaya bile alışıyor. hatta belli bir şeyden sonra inanmıyorsun "seni anlıyorum " diyenlere. samimi gelmiyor maalesef.
ben artık anladım ki her çiçek susuzluğunu giderecek bir damla suyu ve onu büyütüp güzelleştirecek güneşi olmadan yaşamak zorunda. ve yine her çiçek günün birinde kuru bir toprakta solup ölmeye mahkum.* *
devamını gör...
umut
bir kişide şu klişeyi yapmadı ya helal olsun. (bkz: fakirin ekmeği).
devamını gör...
cyberpunk
bilim kurgunun bir alt türü olarak ortaya çıkan ve teknolojik gelişmelerin çok ileri olmasına rağmen yaşam şartlarının bir o kadar zor ve adaletsizliğin çok fazla olduğu bir ortamda geçen düzeni anlatan eserlerdir.
devamını gör...
denizi geride bırakınca hissedilenler
baba evinden çıkan gelin kız gibi olmaktır.
bir daha ne oralı olunur, ne oradan olunur.
her seferinde ilk ayrılma anı gibi olunur.
alaka da bitmez, özlemde bitmez buruklukta bitmez.
yaraya basılan tuz gibi can yakar gözlerden uzaklaşan ufuktaki dalgalar.
an itibariyle vakıf olduğum bir kısmını yazabildiğim bir kısmını yazamayıp iç çektiğim hislerdir.
bir daha ne oralı olunur, ne oradan olunur.
her seferinde ilk ayrılma anı gibi olunur.
alaka da bitmez, özlemde bitmez buruklukta bitmez.
yaraya basılan tuz gibi can yakar gözlerden uzaklaşan ufuktaki dalgalar.
an itibariyle vakıf olduğum bir kısmını yazabildiğim bir kısmını yazamayıp iç çektiğim hislerdir.
devamını gör...
19 eylül 2021 kanarya adalarında deprem ve volkan patlaması
mega tsunamiye neden olma olasılığı sebebiyle oldukça tehlikeli olan haber.
yıllar önce bunun hakkında uzun bir belgesel izlemiştim. la palma adası'nın hemen hemen yarısının denize kayması ihtimali var. eğer bu gerçekleşirse ortaya çıkacak dev dalgaların etki alanı amerika kıyılarına kadar çıkıyor.
şurada kısacık bir özeti var mevzunun:
yıllar önce bunun hakkında uzun bir belgesel izlemiştim. la palma adası'nın hemen hemen yarısının denize kayması ihtimali var. eğer bu gerçekleşirse ortaya çıkacak dev dalgaların etki alanı amerika kıyılarına kadar çıkıyor.
şurada kısacık bir özeti var mevzunun:
devamını gör...
mutlu aşk varsa da mutlu son yoktur
aşk varsa, vuslat yoktur dostlar.
devamını gör...
akp'den çocuk yaşta evliliklere af girişimi iddiası
çocuk yaşta evliliklere toplum ezbere karşı çıkmalıdır. neden mi?
çünkü 24 yaşında hede hödö olmuş, 16 yaşında evlendirilmiş, karşılıklı rıza gösterilmiş sözlerinin karşılığı, kimse boşuna zırvalamasın, tam olarak şudur;
16 yaşındaki çocukların çocuklukları ellerinden alınmış, beden dokunulmazlıkları hiçe sayılmış, en yerinde tabirle istismar edilmişler demektir. köşe yazısında ayrıntıyla yazıldığı gibi 14 yaşında! ya da birilerinin iddia ettiği gibi 16 yaşında olan çocuklara do-kun-ma-yacaksınız! bütün o pedofili hislerinizi de bir yerinize monte edeceksiniz ve bu kız çocuklarını rahat bırakacaksınız! bu suça karışmış herkesin, çocuklarının evlenmesine göz yuman, ses çıkarmayan, uygun gören aile fertleri ile birlikte o en ağır cezalara çarptırılmaları gereklidir, net! çünkü diğer türlüsü pedofilidir!
bu çocukların çocukları olmuşu, olmamışı vs gözetmeksizin kanunu uygulamak şarttır. neden mi? reşit olduğu halde çocukları olan, şiddet gören, tacize ve tecavüze uğrayan ama evliliğini devam ettirmek zorunda olan kadınlar yok mu?
reşit oldukları halde seslerini yeterince duyurabiliyorlar mı bize? tüm kadınların ayağındaki prangaları atabilmeleri için önce çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi şarttır!
medeni kanunumuzu, yasalarımızı yok sayarak bu zihniyeti normalleştiren, görmezden gelen kişilere de suçu ve suçluyu övmek fiilini işlediklerini buradan ilan ediyorum.
benim içinse pedofili eğilimlerinizi bu kadar alenen savunabilmeniz midemi bulandırmakla kalmıyor, size bu yanlış eyleminizde ses etmeyen, sizin gibileri görmezden bu türlü yönetimleri de kınıyorum ve kimse kusura bakmasın ama böyle bir konuda böylesine tepkisiz tavır sergileyen bir yerde yazmaktan da artık imtina ederim.
muharrem sarıkaya tam olarak ne anlatmış okuyun;
çocuk gelin” yine sahnede
mevsimi gelmiş meyve gibi, her yıl bu dönem çiçek açtırılıp gündeme sokuluyor.
geçen yıl da yine bu dönemde gündeme gelince kadın örgütleri ayağa kalkmış, muhalefet liderleri de tepki gösterince çağla olmadan gündemden düşmüştü.
bu dönem tekrarı gelmez sanıyordum, ancak dün anladım ki ısrardan vazgeçmemişler.
sözünü ettiğim “çocuk gelinler” adı verilen, 14 yaşından küçük kızla evlenmiş olanlara verilen ceza…
talepleri bu durumda olanlara af getirilmesi…
ilginç olan da bunun için bütün partilerde yoğun çaba gösteren milletvekili bulunması.
bu dönem de çabalar yeniden baş göstermiş…
ilk haberi bu konuda türk ceza kanunu’na 2005’te çok önemli değişikliklerin gerçekleşmesine imza atan prof. dr. adem sözüer verdi.
“tbmm’de bu konuda yeniden yoğun çaba gösterenler var” dedi.
ne amaçlanıyor?
tck, 14 yaşından küçük çocukların, yaşıtları dışında, erginlik yaşını aşmış kişilerle cinsel ilişkiye girmesine ceza getiriyor.
ceza öyle hafif de değil, zorla ırza geçme veya alıkoyma biçiminde olursa artıyor…
küçük yaşta zorla evlendirilen veya hamile bırakılma durumuna göre de ceza çok yükseğe çıkıyor…
ortalaması 20 yıl…
getirmek istedikleri düzenleme ise zorla ırza geçme, cebir, tehdit, hile olmadan, küçük yaşta evlenmiş, evlilikleri devam eden ya da arada 15 yıldan fazla fark bulunmayan faillerin, mahkemeleri sonlandırılmak kaydıyla bir defaya mahsus olmak üzere cezalarında indirime gidilmesi.
evliliğin 5 yıl devam etme şartına bağlanması, bundan önce bozulması durumunda failin yeniden cezaevine girmesi…
geçen yıl da benzer düzenleme getirilmiş, başta ak parti’ye yakınlığı ile bilinen kadın dernekleri, kadın milletvekilleri ve muhalefet liderleri olmak üzere sert tepkiyle karşılanmıştı.
hatta iyi parti lideri meral akşener, partisinin grup yönetimine bir daha bu yönde kendileri ile görüşmeye gelmek isteyen olursa kapıdan geri çevirmelerini istemiş, bu düzenlemenin tbmm’den geçmemesi için elinden gelen çabayı göstereceğini beyan etmişti.
chp’den de benzer yönde tepki yükselince vazgeçilmişti.
tbmm’de zemin hazırlığı
ancak önceki hafta tbmm’ye gelen bir heyet bazı partilerin yine kapısını çalmış; milletvekillerinden destek bulmuş.
ak parti grup başkanvekili mahir ünal ile görüşmüş.
ünal da chp grup başkanvekili engin altay’ı arayıp, bu konuda ne düşündüklerini sormuş.
her iki grup başkanvekili ile de konuştum.
altay, “mahir ünal bey beni aradı, bu konudaki görüşümüzü sordu; ‘olumsuz’ dedim” açıklaması yaptı.
mahir ünal ise “tbmm’ye bir grup gelmişti; bu konuda destek arıyordu. chp’nin görüşünü sordum. bir girişim değil” dedi.
bu konuda herhangi bir çalışmalarının söz konusu olmadığını da kayda geçirdi.
pembe odada devam
ancak prof. dr. sözüer ve kadın derneklerinin düşüncesi farklı.
çünkü tbmm’de benim de sohbet ettiğim, ancak adının yazılmasını ısrarıma rağmen istemeyen etkin bazı isimler bu düzenlemenin çıkması gerektiği görüşünde.
daha önce benzer cümlelerine tanıklık etmiştim, bakışları değişmemişti.
anadolu’da küçük yaşta evliliklerin çok kalmadığı görüşünü yinelerken, yargıtay’ın bu konuda aldığı kararlara dikkat çekti.
bu konuda aktardıkları bir öykü de aslında durumun vahametini özetlemeye yeter:
“vali, kaymakam, emniyet müdürü, jandarma komutanı, hepsi düğüne gitmiş. üstelik takı da takmış. ne zaman ki çocuk dünyaya gelmiş, küçük yaşta evlilik nedeniyle dava açılmış, aradan geçen sürede kız reşit olmuş; erkek hapse atılmış. şimdi kocası hapiste, kendisi çocuk ile dışarda. bu arada bir çocuklarını da kocası hapiste iken pembe odadaki buluşmalarında yaptılar. deniliyor ki ırza geçme; zaten pembe odada onlara yasal hak verilmiş ne ırza geçilmesi… amacımız bu durumda olanlara bir defa ceza indirimi getirmek.”
geçen yıl 8 bin 154 çocuk gelin oldu
bu sözler mantıklı gelebilir, ancak bir kez önünü açtığınız zaman, kurtulabildiğini gören diğer çocuk gelinler döngüsünü çevirmeye devam ediyor.
aşağıdaki tablo bu durumu çok net ortaya koyuyor.
küçük yaşta anne olan kadın sayısı 2005’teki tck düzenlemesinden bu yana ciddi düşüş gösterse de istenilen seviyeye gelmiş değil.
geçen yıl 15 yaşından küçük 117 çocuk anne olmuş; 15-17 yaş arasında anne olan çocuk sayısı ise 8 bin 154…
bu toplumda hala çocuk gelinler devri sürüyor.
bunu da devletin resmi kurumu vatandaşlık ve nüfus işleri genel müdürlüğü verileri ortaya koyuyor.
hala diyorlar ki ne var bunda bir kez af olsun.
iyi de geçen yıl kendisi çocukken çocuk sahibi olan 8 bin 154 çocuk gelini bu durumda bırakanlar ne olacak?
kimse kalkıp demesin ki bir kereden ne olacak, vs. biz bunları çok duyduk, çook. dönün ensar'ı hatırlayın! hayaldi gerçek oldu. hakikaten, ne olmuştu ona?
burda bahsedilen yaş 14 ya, 14!
14 yaşında kimseyle evlenmek falan is-te-ye-mez-si-niz! nokta.
peşin not: istediğiniz kadar silin entry'lerimi pedofiliye, pedofili derim ben.
çünkü 24 yaşında hede hödö olmuş, 16 yaşında evlendirilmiş, karşılıklı rıza gösterilmiş sözlerinin karşılığı, kimse boşuna zırvalamasın, tam olarak şudur;
16 yaşındaki çocukların çocuklukları ellerinden alınmış, beden dokunulmazlıkları hiçe sayılmış, en yerinde tabirle istismar edilmişler demektir. köşe yazısında ayrıntıyla yazıldığı gibi 14 yaşında! ya da birilerinin iddia ettiği gibi 16 yaşında olan çocuklara do-kun-ma-yacaksınız! bütün o pedofili hislerinizi de bir yerinize monte edeceksiniz ve bu kız çocuklarını rahat bırakacaksınız! bu suça karışmış herkesin, çocuklarının evlenmesine göz yuman, ses çıkarmayan, uygun gören aile fertleri ile birlikte o en ağır cezalara çarptırılmaları gereklidir, net! çünkü diğer türlüsü pedofilidir!
bu çocukların çocukları olmuşu, olmamışı vs gözetmeksizin kanunu uygulamak şarttır. neden mi? reşit olduğu halde çocukları olan, şiddet gören, tacize ve tecavüze uğrayan ama evliliğini devam ettirmek zorunda olan kadınlar yok mu?
reşit oldukları halde seslerini yeterince duyurabiliyorlar mı bize? tüm kadınların ayağındaki prangaları atabilmeleri için önce çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi şarttır!
medeni kanunumuzu, yasalarımızı yok sayarak bu zihniyeti normalleştiren, görmezden gelen kişilere de suçu ve suçluyu övmek fiilini işlediklerini buradan ilan ediyorum.
benim içinse pedofili eğilimlerinizi bu kadar alenen savunabilmeniz midemi bulandırmakla kalmıyor, size bu yanlış eyleminizde ses etmeyen, sizin gibileri görmezden bu türlü yönetimleri de kınıyorum ve kimse kusura bakmasın ama böyle bir konuda böylesine tepkisiz tavır sergileyen bir yerde yazmaktan da artık imtina ederim.
muharrem sarıkaya tam olarak ne anlatmış okuyun;
çocuk gelin” yine sahnede
mevsimi gelmiş meyve gibi, her yıl bu dönem çiçek açtırılıp gündeme sokuluyor.
geçen yıl da yine bu dönemde gündeme gelince kadın örgütleri ayağa kalkmış, muhalefet liderleri de tepki gösterince çağla olmadan gündemden düşmüştü.
bu dönem tekrarı gelmez sanıyordum, ancak dün anladım ki ısrardan vazgeçmemişler.
sözünü ettiğim “çocuk gelinler” adı verilen, 14 yaşından küçük kızla evlenmiş olanlara verilen ceza…
talepleri bu durumda olanlara af getirilmesi…
ilginç olan da bunun için bütün partilerde yoğun çaba gösteren milletvekili bulunması.
bu dönem de çabalar yeniden baş göstermiş…
ilk haberi bu konuda türk ceza kanunu’na 2005’te çok önemli değişikliklerin gerçekleşmesine imza atan prof. dr. adem sözüer verdi.
“tbmm’de bu konuda yeniden yoğun çaba gösterenler var” dedi.
ne amaçlanıyor?
tck, 14 yaşından küçük çocukların, yaşıtları dışında, erginlik yaşını aşmış kişilerle cinsel ilişkiye girmesine ceza getiriyor.
ceza öyle hafif de değil, zorla ırza geçme veya alıkoyma biçiminde olursa artıyor…
küçük yaşta zorla evlendirilen veya hamile bırakılma durumuna göre de ceza çok yükseğe çıkıyor…
ortalaması 20 yıl…
getirmek istedikleri düzenleme ise zorla ırza geçme, cebir, tehdit, hile olmadan, küçük yaşta evlenmiş, evlilikleri devam eden ya da arada 15 yıldan fazla fark bulunmayan faillerin, mahkemeleri sonlandırılmak kaydıyla bir defaya mahsus olmak üzere cezalarında indirime gidilmesi.
evliliğin 5 yıl devam etme şartına bağlanması, bundan önce bozulması durumunda failin yeniden cezaevine girmesi…
geçen yıl da benzer düzenleme getirilmiş, başta ak parti’ye yakınlığı ile bilinen kadın dernekleri, kadın milletvekilleri ve muhalefet liderleri olmak üzere sert tepkiyle karşılanmıştı.
hatta iyi parti lideri meral akşener, partisinin grup yönetimine bir daha bu yönde kendileri ile görüşmeye gelmek isteyen olursa kapıdan geri çevirmelerini istemiş, bu düzenlemenin tbmm’den geçmemesi için elinden gelen çabayı göstereceğini beyan etmişti.
chp’den de benzer yönde tepki yükselince vazgeçilmişti.
tbmm’de zemin hazırlığı
ancak önceki hafta tbmm’ye gelen bir heyet bazı partilerin yine kapısını çalmış; milletvekillerinden destek bulmuş.
ak parti grup başkanvekili mahir ünal ile görüşmüş.
ünal da chp grup başkanvekili engin altay’ı arayıp, bu konuda ne düşündüklerini sormuş.
her iki grup başkanvekili ile de konuştum.
altay, “mahir ünal bey beni aradı, bu konudaki görüşümüzü sordu; ‘olumsuz’ dedim” açıklaması yaptı.
mahir ünal ise “tbmm’ye bir grup gelmişti; bu konuda destek arıyordu. chp’nin görüşünü sordum. bir girişim değil” dedi.
bu konuda herhangi bir çalışmalarının söz konusu olmadığını da kayda geçirdi.
pembe odada devam
ancak prof. dr. sözüer ve kadın derneklerinin düşüncesi farklı.
çünkü tbmm’de benim de sohbet ettiğim, ancak adının yazılmasını ısrarıma rağmen istemeyen etkin bazı isimler bu düzenlemenin çıkması gerektiği görüşünde.
daha önce benzer cümlelerine tanıklık etmiştim, bakışları değişmemişti.
anadolu’da küçük yaşta evliliklerin çok kalmadığı görüşünü yinelerken, yargıtay’ın bu konuda aldığı kararlara dikkat çekti.
bu konuda aktardıkları bir öykü de aslında durumun vahametini özetlemeye yeter:
“vali, kaymakam, emniyet müdürü, jandarma komutanı, hepsi düğüne gitmiş. üstelik takı da takmış. ne zaman ki çocuk dünyaya gelmiş, küçük yaşta evlilik nedeniyle dava açılmış, aradan geçen sürede kız reşit olmuş; erkek hapse atılmış. şimdi kocası hapiste, kendisi çocuk ile dışarda. bu arada bir çocuklarını da kocası hapiste iken pembe odadaki buluşmalarında yaptılar. deniliyor ki ırza geçme; zaten pembe odada onlara yasal hak verilmiş ne ırza geçilmesi… amacımız bu durumda olanlara bir defa ceza indirimi getirmek.”
geçen yıl 8 bin 154 çocuk gelin oldu
bu sözler mantıklı gelebilir, ancak bir kez önünü açtığınız zaman, kurtulabildiğini gören diğer çocuk gelinler döngüsünü çevirmeye devam ediyor.
aşağıdaki tablo bu durumu çok net ortaya koyuyor.
küçük yaşta anne olan kadın sayısı 2005’teki tck düzenlemesinden bu yana ciddi düşüş gösterse de istenilen seviyeye gelmiş değil.
geçen yıl 15 yaşından küçük 117 çocuk anne olmuş; 15-17 yaş arasında anne olan çocuk sayısı ise 8 bin 154…
bu toplumda hala çocuk gelinler devri sürüyor.
bunu da devletin resmi kurumu vatandaşlık ve nüfus işleri genel müdürlüğü verileri ortaya koyuyor.
hala diyorlar ki ne var bunda bir kez af olsun.
iyi de geçen yıl kendisi çocukken çocuk sahibi olan 8 bin 154 çocuk gelini bu durumda bırakanlar ne olacak?
kimse kalkıp demesin ki bir kereden ne olacak, vs. biz bunları çok duyduk, çook. dönün ensar'ı hatırlayın! hayaldi gerçek oldu. hakikaten, ne olmuştu ona?
burda bahsedilen yaş 14 ya, 14!
14 yaşında kimseyle evlenmek falan is-te-ye-mez-si-niz! nokta.
peşin not: istediğiniz kadar silin entry'lerimi pedofiliye, pedofili derim ben.
devamını gör...
lahmacunun keko yiyeceği olması
hanımefendiler ve beyefendiler seri üzgün.
şöyle bir teklifim var; kekolar lahmacun yesin, hanımefendiler ve beyefendiler kıymanın ince hamur üzerindeki eşsiz lezzet şölenini tatsın.
şöyle bir teklifim var; kekolar lahmacun yesin, hanımefendiler ve beyefendiler kıymanın ince hamur üzerindeki eşsiz lezzet şölenini tatsın.
devamını gör...
dünyanın en değerli şeyi
kafa sağlığı. o iyi olmayınca her şey iyi olsa da mutlu olamıyor insan.
devamını gör...
death note
tsugumi ooba'nın yazdığı, takeshi obata'nın can verdiği manga. soundtrack çalışmaları yoshihisa hirano ile hideki taniuchi tarafından yapılmıştır. dizi tarihinde lost neyse bu da anime tarihinde tam olarak odur. lost nasıl s**tıysa, bu da 25. bölümden sonra öyle sı**ar. animeye yeni başlayanların göz bebeği, animede derinleşenler için çok yavan bir eserdir.
--! spoiler !--
animedeki en zeki şey 2. bölümdeki l'nin sadece japonya'nın bir şehrinde duyuruyu yayımlamasıyla kira'nın bulunduğu şehri tespit etmesidir. light da aslında yabana atılacak bir karakter değil. cips ve kamera olayı da onun en iyi golüydü. ve light'ın takip edenleri mal mal öldürmesi de esasen ne kadar aptal bir kurguya sahip olduğunun göstergesidir.
unutmadan l, japonya'nın üniversite sınavına gram çalışmadan, light ise öküz gibi çalışarak 1. olmuşlardır. siz karar verin hangisi zeki.*
unutmadan bir komiklik daha: light'ın babası göz takası yapmasaydı mantıken 2 gün sonra ölecekti. göz takası yapanların kalan ömrünün yarıya düşme şeysinden. yani çok karlı bir göz takası yapmış oldu. aferin ona.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
animedeki en zeki şey 2. bölümdeki l'nin sadece japonya'nın bir şehrinde duyuruyu yayımlamasıyla kira'nın bulunduğu şehri tespit etmesidir. light da aslında yabana atılacak bir karakter değil. cips ve kamera olayı da onun en iyi golüydü. ve light'ın takip edenleri mal mal öldürmesi de esasen ne kadar aptal bir kurguya sahip olduğunun göstergesidir.
unutmadan l, japonya'nın üniversite sınavına gram çalışmadan, light ise öküz gibi çalışarak 1. olmuşlardır. siz karar verin hangisi zeki.*
unutmadan bir komiklik daha: light'ın babası göz takası yapmasaydı mantıken 2 gün sonra ölecekti. göz takası yapanların kalan ömrünün yarıya düşme şeysinden. yani çok karlı bir göz takası yapmış oldu. aferin ona.
--! spoiler !--
devamını gör...
yazarın açtığı başlığın hak ettiği değeri görmemesi
ifade etmek icap ederse ; yazar düşünüp bir farkındalık ya da deklarasyon ortaya koyuyor ama hemen altına troll bir yazar gelip tabiri caizse goy goy makara yapıyor . daha çok etkileşim alıyor. bu yazarın hali necedir sorarım size , özetle dostlarım başlıkda ciddi manada emek varsa hakkını verelim adamı motive edelim görüşündeyim taktir edersiniz.
devamını gör...
kadın ve kız arasındaki fark
18 yaşa kadar ki dönem erginliğe ulaşmamış cocuk dönem kız, 18sonrası evlensin evlenmesin cinsel ilişki deneyimi olsun olmasın her türlü kadındır. esasen cocuk-ergin ayrımıdır.
devamını gör...
deniz benim değil kürdistan’ın kızıdır
bir tane yazar vardı ülkesini, devletini seveni faşist ilan eden.
hah işte o tatlı su solcusunu bekliyoruz buraya bakalım nasıl kıvıracak.
hah işte o tatlı su solcusunu bekliyoruz buraya bakalım nasıl kıvıracak.
devamını gör...
salavat
(bkz: hz. muhammed) için okunan ve allah’ın rahmet ve selamının onun üzerine olması dileğini ifade eden dualara denir.
hz. peygambere (s.a.s.) allah teala’nın salât etmesi, rahmet etmesi; meleklerin salât etmesi, şanının yüceltilmesini dilemeleri; müminlerin salât etmesi ise, dua etmeleri anlamını ifade eder.
hz. peygambere (s.a.s.) allah teala’nın salât etmesi, rahmet etmesi; meleklerin salât etmesi, şanının yüceltilmesini dilemeleri; müminlerin salât etmesi ise, dua etmeleri anlamını ifade eder.
devamını gör...
saat 4’ün sabah mı gece mi olduğu karmaşası
hava karanlıktır benim için gecedir. başkasını bilmem.
devamını gör...
bir derdim var bin dermana değişmem
erkan oğur'un seslendirdiği güzel türkülerimizdendir.
devamını gör...
