beyazlayan saçlar
bir kaç yıldır geliyoruz diyen, teker teker beni alıştıra alıştıra gelen, onlara kızamadığım yeni canlar.
buyrun gelin, ben burdayım.
buyrun gelin, ben burdayım.
devamını gör...
cenaze namazına katılan ateist günaha girer mi sorunsalı
cenaze namazına katılan ateist günaha girer mi değil de ateist birinin cenaze namazı kılınır mı olsa başlık daha çok ilgi çekerdi benim açımdan. çünkü katıldığı kendi iradesi, inanmadığı bir dinin günahı sevabı da onu ilgilendirmez diye düşünüyorum, sevdiği birisini son yolculuğunda yalnız bırakmak istememiştir ya da çok sevdiği birisine destek oluyordur. kime ne bundan? öldüğünde ise başkaları onun yerine karar veriyor. bu daha korkunç bir şey değil mi?
gerçi bu gündem olacak kadar önemli bir şey mi? bu ülkede evet. vakitlice ve insan gibi ölmeyi becerelim de günah öteki tarafın mevzusu zaten...
gerçi bu gündem olacak kadar önemli bir şey mi? bu ülkede evet. vakitlice ve insan gibi ölmeyi becerelim de günah öteki tarafın mevzusu zaten...
devamını gör...
baklava ile ayran içmek
bir baklavacı olarak söylüyorum.en iyi ikili baklava-süt ikilisidir.
devamını gör...
alttaki yazara sor
ara ara mutlu ara ara da annemin dediği gibi cesaretsizim. cesaretli olsaydım evdeki çift kırmayla vurmuştu kendimi. kadın haklı.
yaptığın en son çılgınlık?
yaptığın en son çılgınlık?
devamını gör...
yazarların asla dinlemem dediği müzik türü
devamını gör...
zeytinyağı
tarihler boyunca medeniyetlerin verdiği önemi kaybetmemiş antik yağ. soğuk sıkım ve taş baskı ile meydana getirilmişse bir de havran’dan geliyorsa mutluluk ve sağlık kaynağıdır.
devamını gör...
fiyatı pahalı gelince mağazada uydurulan yalanlar
ben bi dolaşıp geleyim dönüşte uğrarım kolay gelsin denir ve tebessüm edilir.
sonra zaten satıcı sizin niyetinizi anlar içinden ananıza sövmeye başlar.
sonra zaten satıcı sizin niyetinizi anlar içinden ananıza sövmeye başlar.
devamını gör...
murphy kanunları
amerikalı mühendis edward a. murphy jr. tarafından 1949 yılında kaliforniya'da bir görev esnasında mx981 kod adında bir çarpışma testi üzerinde çalışılıyor. bu testte onunla beraber çalışan bir teknisyen sürekli kablolama aşamasında hata buluyor ve sonuca ulaşamıyorlar. bunu gözlemleyen edward, murhpy kanunlarının fitilini ateşleyen o ilk sözü o teknisyen için söylüyor. 'bir işi yanlış yapmanın bir yolu varsa bu adam onu mutlaka bulur' şeklinde ifade ettiği bu sözle tüm dünyayı çalkalayacak kanunların ilk adımını atıyor.
yine aynı yıllar edwar'ın arkadaşı john strapp, çarpışma testinin basın toplantısında 'yıllar yılı devam ettiğimiz bu testlerin güvenle, aksamadan devam etmesi edward murphy'nın önümüze sunduğu 'murphy kanunlarını' görmezden gelmiş olmamızdan dolayı yaşanmakta' diyor. bu toplantıda tüm detaylarıyla bu kanunlara değiniliyor ve kaliforniya hatta abd sınırlanırı aşarak dünyada yankı bulmaya başlıyor.
ilk yıllar çok kısıtlı sayıda olan bu yasalar gün geçtikçe sayısı artıyor. aynı minvalde bir çok özdeyiş ekleniyor. genelde negatif, olumsuz durumlar için lanse edilsede aslında olumlu durumlar içinde bazı özdeyişleri bulunuyor. fakat halk arasında daha çok kötü diyebileceğimiz olayların bir bakıma mizahıda yapılarak karşılık buluyor ve olumlular unutulup gidiyor.
bu kanunlar sözde kalmayıp yazıya da dökülüyor tabi. bir kitap haline getiriliyor ve akıllarda daha çok kalması sağlanıyor. ironi içeren bir çok duruma açıklamalar getiren bu kanunlar harvey hutter tarafından kitap haline getirilmiş durumda. hayatın bir çok alanına, farklı insanlara ve mesleklerdeki kişilerin başına gelen, gündelik ya da özel hayatlarında olan olaylara ışık tutarak pratik çözümler sunuyor bu kitapta okuyuculara sayın hutter.
bazı kanunları aşagıya bırakıyorum ki konu daha detaylı anlaşılsın. açıkçası benim zihnim bu kanunlarla bizim nasıl daha verimli bir hayat sürebileceğimizi anlayamadı. ve bana şöyle gibi geliyor biraz bu. olumsuzu düşünürsen olumsuz olur. ne alaka diyeceksiniz belki murhpy amcanın arkadaşı john abinin dediği cümle beni böyle düşünmeye itti. yani görmezden gelirsek hatalar, başarısızlıklar, zartlar zurtlar, zincirleme olaylar oluşmaz. yani bu abi benim kafamı bu yönde çalışmaya itti. hayır yani ben bu olumsuzlukları bilmem ve düşünmem bana kaygıdan başka bir şey getirmez ki zaten ve bu kaygılar bir diğerini açığa çıkarır ve ve evrene verdiğimiz kaygılı sinyaller daha kaygılı olayların başımıza gelmesini sağlar.
ay ne bileyim ben bana göre fazla düşünmeyin bu işleri. insanı hasta eder valla. sürekli bir olumsuzu beklemek falan püfff hiç bana göre değil. görmeyin anacım duymayın bunları. bunlar gerçek değil hahah.
-bir şeylerin ters gitmesi bir doğa kanunudur. bu sebeple her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa dikkat edin, mutlaka ters giden bir şeyler vardır.
- birkaç şeyin ters gitme olasılığı varsa, bunların arasında en kötü sonuçlar doğuracak olanı ters gider.
- geç kaldığınız süre ile trafik sıkışıklığı doğru orantılıdır.
- bozulan bir şeyin neresinin bozuk olduğunu tamirciye göstermeye çalıştığınız an, o şeyin çalışması için en uygun andır.
- çok etkileyici bir şey yaptığınızda mutlaka yalnız olursunuz.
- her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa, senin dünyadan haberin yoktur.
- dostlar hayatınıza gelir gider, düşmanlarsa hep birikir.
- herhangi bir şeyi beğenirseniz o derhal üretimden kaldırılır.
- sigara dumanı her zaman grupta sigara içmeyen kişilere doğru gider.
- yere düşürdüğünüz alışveriş çantası daima içinde yumurta olan çantadır.
- yanlış numara hiçbir zaman meşgul çalmaz.
- bir şeyin ters gitmesi için dört yol olduğunu düşünüp hepsi için önlem alabilirsiniz, ancak beşinci bir yol mutlaka vardır.
- kameranızın hafızasında yer kalıp kalmadığından emin değilseniz kesinlikle yer kalmamıştır.
- kıyafetinizin şıklığı ile üzerinize çamur sıçratan aracın büyüklüğü arasında ciddi bir ilişki vardır.
- ta ki siz diğer şeride geçinceye kadar diğer şeritte trafik hep daha açıktır.
- banyoda düşebilecek bir şey varsa mutlaka tuvaletin içine düşer.
- radyoyu ne zaman açarsanız açın, en sevdiğiniz şarkının son melodisini duyarsınız.
- birileriyle karşılaşma ihtimalin ona hiç görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.
- bütün büyük buluşlar yanlışlıkla ve yalnızken yapılır.
- hayattaki en güzel şeyler; ya kanun dışı, ya ahlak dışı ya da şişmanlatıcıdır.
- hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
- sahip olduğunuz en hassas şey düşüp kırılacak olandır.
- bir işi yapmanın en kolay yolu ancak o iş bittikten sonra aklınıza gelir.
- hiçbir şey göründüğü kadar kısa sürmez.
- öğretmen, sınav sırasında sadece aptalca bir şey yazdığınız esnada başınıza gelip yazdıklarınızı okur.
- tereyağının sertliği ile üzerine süreceğiniz ekmeğin yumuşaklığı doğru orantılıdır.
- rüzgar daima saçınızı en çok bozacak yönde eser.
- en gizli evraklar herkesin kullandığı fotokopi makinesinde unutulur.
- sinemada sıranın tam da ortasında oturanlar salona en son girerler.
- bozuk bir alet tamire geldiğinde kesinlikle çalışır.
- bilgisayarda ne kadar ders çalışırsanız çalışın, anneniz içeri siz oyun oynarken girer.
- kolay yol her zaman mayınlanmış, kısa yolda ise trafik sıkışmıştır.
- sen gırgır geçmeye başladığın anda patron hemen kapıda görünür.
- ne zaman ki bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size hemen geri gelir.
- hiçbir şirkette cuma günleri hasta adam bulunmaz. çünkü ertesi gün cumartesidir.
- herhangi bir şeyin olma olasılığı arzu edilirliğiyle ters orantılıdır.
- bir şey doğru olamayacak kadar iyiyse muhtemelen doğru değildir.
- yeni kravat, mutlaka çorbanın içine girer.
- mağazada ayağa en çok uyan ayakkabı, genellikle en çirkin olan ayakkabıdır.
- bir eliniz doluyken kapıyı açmanız gerekirse, anahtarınız mutlaka dolu elinizin bulunduğu taraftaki cebinizdedir.
- tam da tırnaklarınızı kestiğiniz gün, karşınıza kazıması çok eğlenceli bir şey çıkması için en uygun gündür.
- bir hata ikinci kez yapılmaz. ikinci kez yapıyorsanız, siz bunu üçüncü kez de yapacaksınız demektir.
- kaybettiğiniz bir şeyi ancak onun yerine yenisini aldığınızda bulabilirsiniz.
- bir şirkette birinin unvanı ne kadar uzunsa, yaptığı iş o kadar önemsizdir.
- otomobil tamir ederken düşürdüğünüz alet, her zaman aracın en ulaşılmaz yerine kaçar.
- asla paranızın yeteceği şeyi istemezsiniz.
- yeni aldığınız bir şeyin ucuzunu bulmak için ne kadar aranırsanız aranın, en ucuz seçeneği ancak alışveriş bittikten sonra bulursunuz.
- değerli bir şeyin düştüğü yer, daima parmak ucunuzun bir santim ilerisidir.
- ne zaman sınava çalışacak olsak uykumuz gelir, sınavdan sonra uykumuz açılır.
- beklenmedik bir anda elinize geçen boş vakti mutlaka boşa harcarsınız.
- evli bir çiftin aynı konuda “evet” dediği en son yer nikah masasıdır.
- ne zaman ki işler iyi gidiyor gibi gözükse, mutlaka bir şeyleri gözden kaçırıyorsundur.
- popüler olan kişi, sevilmemeye mahkumdur.
yine aynı yıllar edwar'ın arkadaşı john strapp, çarpışma testinin basın toplantısında 'yıllar yılı devam ettiğimiz bu testlerin güvenle, aksamadan devam etmesi edward murphy'nın önümüze sunduğu 'murphy kanunlarını' görmezden gelmiş olmamızdan dolayı yaşanmakta' diyor. bu toplantıda tüm detaylarıyla bu kanunlara değiniliyor ve kaliforniya hatta abd sınırlanırı aşarak dünyada yankı bulmaya başlıyor.
ilk yıllar çok kısıtlı sayıda olan bu yasalar gün geçtikçe sayısı artıyor. aynı minvalde bir çok özdeyiş ekleniyor. genelde negatif, olumsuz durumlar için lanse edilsede aslında olumlu durumlar içinde bazı özdeyişleri bulunuyor. fakat halk arasında daha çok kötü diyebileceğimiz olayların bir bakıma mizahıda yapılarak karşılık buluyor ve olumlular unutulup gidiyor.
bu kanunlar sözde kalmayıp yazıya da dökülüyor tabi. bir kitap haline getiriliyor ve akıllarda daha çok kalması sağlanıyor. ironi içeren bir çok duruma açıklamalar getiren bu kanunlar harvey hutter tarafından kitap haline getirilmiş durumda. hayatın bir çok alanına, farklı insanlara ve mesleklerdeki kişilerin başına gelen, gündelik ya da özel hayatlarında olan olaylara ışık tutarak pratik çözümler sunuyor bu kitapta okuyuculara sayın hutter.
bazı kanunları aşagıya bırakıyorum ki konu daha detaylı anlaşılsın. açıkçası benim zihnim bu kanunlarla bizim nasıl daha verimli bir hayat sürebileceğimizi anlayamadı. ve bana şöyle gibi geliyor biraz bu. olumsuzu düşünürsen olumsuz olur. ne alaka diyeceksiniz belki murhpy amcanın arkadaşı john abinin dediği cümle beni böyle düşünmeye itti. yani görmezden gelirsek hatalar, başarısızlıklar, zartlar zurtlar, zincirleme olaylar oluşmaz. yani bu abi benim kafamı bu yönde çalışmaya itti. hayır yani ben bu olumsuzlukları bilmem ve düşünmem bana kaygıdan başka bir şey getirmez ki zaten ve bu kaygılar bir diğerini açığa çıkarır ve ve evrene verdiğimiz kaygılı sinyaller daha kaygılı olayların başımıza gelmesini sağlar.
ay ne bileyim ben bana göre fazla düşünmeyin bu işleri. insanı hasta eder valla. sürekli bir olumsuzu beklemek falan püfff hiç bana göre değil. görmeyin anacım duymayın bunları. bunlar gerçek değil hahah.
-bir şeylerin ters gitmesi bir doğa kanunudur. bu sebeple her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa dikkat edin, mutlaka ters giden bir şeyler vardır.
- birkaç şeyin ters gitme olasılığı varsa, bunların arasında en kötü sonuçlar doğuracak olanı ters gider.
- geç kaldığınız süre ile trafik sıkışıklığı doğru orantılıdır.
- bozulan bir şeyin neresinin bozuk olduğunu tamirciye göstermeye çalıştığınız an, o şeyin çalışması için en uygun andır.
- çok etkileyici bir şey yaptığınızda mutlaka yalnız olursunuz.
- her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa, senin dünyadan haberin yoktur.
- dostlar hayatınıza gelir gider, düşmanlarsa hep birikir.
- herhangi bir şeyi beğenirseniz o derhal üretimden kaldırılır.
- sigara dumanı her zaman grupta sigara içmeyen kişilere doğru gider.
- yere düşürdüğünüz alışveriş çantası daima içinde yumurta olan çantadır.
- yanlış numara hiçbir zaman meşgul çalmaz.
- bir şeyin ters gitmesi için dört yol olduğunu düşünüp hepsi için önlem alabilirsiniz, ancak beşinci bir yol mutlaka vardır.
- kameranızın hafızasında yer kalıp kalmadığından emin değilseniz kesinlikle yer kalmamıştır.
- kıyafetinizin şıklığı ile üzerinize çamur sıçratan aracın büyüklüğü arasında ciddi bir ilişki vardır.
- ta ki siz diğer şeride geçinceye kadar diğer şeritte trafik hep daha açıktır.
- banyoda düşebilecek bir şey varsa mutlaka tuvaletin içine düşer.
- radyoyu ne zaman açarsanız açın, en sevdiğiniz şarkının son melodisini duyarsınız.
- birileriyle karşılaşma ihtimalin ona hiç görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.
- bütün büyük buluşlar yanlışlıkla ve yalnızken yapılır.
- hayattaki en güzel şeyler; ya kanun dışı, ya ahlak dışı ya da şişmanlatıcıdır.
- hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
- sahip olduğunuz en hassas şey düşüp kırılacak olandır.
- bir işi yapmanın en kolay yolu ancak o iş bittikten sonra aklınıza gelir.
- hiçbir şey göründüğü kadar kısa sürmez.
- öğretmen, sınav sırasında sadece aptalca bir şey yazdığınız esnada başınıza gelip yazdıklarınızı okur.
- tereyağının sertliği ile üzerine süreceğiniz ekmeğin yumuşaklığı doğru orantılıdır.
- rüzgar daima saçınızı en çok bozacak yönde eser.
- en gizli evraklar herkesin kullandığı fotokopi makinesinde unutulur.
- sinemada sıranın tam da ortasında oturanlar salona en son girerler.
- bozuk bir alet tamire geldiğinde kesinlikle çalışır.
- bilgisayarda ne kadar ders çalışırsanız çalışın, anneniz içeri siz oyun oynarken girer.
- kolay yol her zaman mayınlanmış, kısa yolda ise trafik sıkışmıştır.
- sen gırgır geçmeye başladığın anda patron hemen kapıda görünür.
- ne zaman ki bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size hemen geri gelir.
- hiçbir şirkette cuma günleri hasta adam bulunmaz. çünkü ertesi gün cumartesidir.
- herhangi bir şeyin olma olasılığı arzu edilirliğiyle ters orantılıdır.
- bir şey doğru olamayacak kadar iyiyse muhtemelen doğru değildir.
- yeni kravat, mutlaka çorbanın içine girer.
- mağazada ayağa en çok uyan ayakkabı, genellikle en çirkin olan ayakkabıdır.
- bir eliniz doluyken kapıyı açmanız gerekirse, anahtarınız mutlaka dolu elinizin bulunduğu taraftaki cebinizdedir.
- tam da tırnaklarınızı kestiğiniz gün, karşınıza kazıması çok eğlenceli bir şey çıkması için en uygun gündür.
- bir hata ikinci kez yapılmaz. ikinci kez yapıyorsanız, siz bunu üçüncü kez de yapacaksınız demektir.
- kaybettiğiniz bir şeyi ancak onun yerine yenisini aldığınızda bulabilirsiniz.
- bir şirkette birinin unvanı ne kadar uzunsa, yaptığı iş o kadar önemsizdir.
- otomobil tamir ederken düşürdüğünüz alet, her zaman aracın en ulaşılmaz yerine kaçar.
- asla paranızın yeteceği şeyi istemezsiniz.
- yeni aldığınız bir şeyin ucuzunu bulmak için ne kadar aranırsanız aranın, en ucuz seçeneği ancak alışveriş bittikten sonra bulursunuz.
- değerli bir şeyin düştüğü yer, daima parmak ucunuzun bir santim ilerisidir.
- ne zaman sınava çalışacak olsak uykumuz gelir, sınavdan sonra uykumuz açılır.
- beklenmedik bir anda elinize geçen boş vakti mutlaka boşa harcarsınız.
- evli bir çiftin aynı konuda “evet” dediği en son yer nikah masasıdır.
- ne zaman ki işler iyi gidiyor gibi gözükse, mutlaka bir şeyleri gözden kaçırıyorsundur.
- popüler olan kişi, sevilmemeye mahkumdur.
devamını gör...
sherlock dizisi hakkında detaylar
1) yayınlanmayan pilot bölümü
ek çekimler sonucu bir pilot bölüm hazırlanmış olsa da, ortaya çıkan sonuç kimseyi memnun etmedi. hem sonradan eklenen sahneler bölümün geri kalanıyla uyumsuzdu, hem de çekilen görüntüler dizinin yaratıcılarının istediği sinematik görünüme sahip değildi. sonuçta bölümü baştan çekmesi için paul mcguigan ile anlaşıldı ve ortaya bugün bildiğimiz ilk bölüm çıktı. coky giedroyc’un çektiği orijinal pilot bölümü televizyonda hiç yayınlanmasa da daha sonra ilk sezon dvd’sindeki ekstralar arasına dâhil edildi.
2)sir arthur conan doyle eserlerine göndermeler
holmes ve watson’ın maceralarını günümüze taşıyan dizi son derece modern bir uyarlama olsa da, sir arthur conan doyle’ın eserlerinden izler taşımaya devam ediyor. bölüm isimlerinde ve watson’ın kaleme aldığı blog yazılarında bu izler de modern bir yorumla karşımıza çıkıyor elbette. a study in scarlet hikâyesi a study in pink’e dönüşürken the greek ınterpreter da the geek ınterpreter’a dönüşüyor.
3) zihin sarayı
sherlock bazen “zihin sarayı” dediği bir hafıza tekniği kullanıyor. bu terim senaristlerin bulduğu bir şey değil “mekân yöntemi” denen ve antik roma’ya kadar uzanan bir hafıza yöntemi. bu yöntemin en ünlü uygulayıcılarından biri yöntemi çin’e getiren on altıncı yüzyıl italyan cizvit misyoneri matteo ricci idi.
4)the ımitation game referansı
2. sezonun ilk bölümünde sherlock, müttefiklerin coventry’nin bombalanmasını bildiklerinden ve enigma kodunu çözdüklerini ifşa etmemek için buna müsaade ettiklerinden bahsediyor. benedict cumberbatch, 2014 yapımı enigma filminde bu kodu çözen bilim insan alan turing’i canlandırıyor ve sherlock’ta anlatılan bu olaya da filmde yer veriliyordu.
5)sherlock’un ebeveynleri
3. sezonun ilk bölümünde sherlock ve mycroft’un ebeveynleri olarak karşımıza çıkan wanda ventham ve timothy carlton, benedict cumberbatch’in annesi ve babası.
6)1890’larda geçiyor teorisi
1890’lar sahnelerinin yer alması, dizinin geri kalanında gördüğümüz diğer her şeyin de aslında bu dönemde geçtiği ve gördüğümüz 21. yüzyıl dünyasının aslında 1890’lardaki sherlock holmes’un uyuşturucudan kaynaklanan halüsinasyonları ve hayallerinin yansıması olduğu yönünde bir teorinin ortaya çıkmasına neden oldu. bu teoriye göre dizide gördüğümüz her şey sherlock’un zihninde şekillen bir alternatif versiyon.
ek çekimler sonucu bir pilot bölüm hazırlanmış olsa da, ortaya çıkan sonuç kimseyi memnun etmedi. hem sonradan eklenen sahneler bölümün geri kalanıyla uyumsuzdu, hem de çekilen görüntüler dizinin yaratıcılarının istediği sinematik görünüme sahip değildi. sonuçta bölümü baştan çekmesi için paul mcguigan ile anlaşıldı ve ortaya bugün bildiğimiz ilk bölüm çıktı. coky giedroyc’un çektiği orijinal pilot bölümü televizyonda hiç yayınlanmasa da daha sonra ilk sezon dvd’sindeki ekstralar arasına dâhil edildi.
2)sir arthur conan doyle eserlerine göndermeler
holmes ve watson’ın maceralarını günümüze taşıyan dizi son derece modern bir uyarlama olsa da, sir arthur conan doyle’ın eserlerinden izler taşımaya devam ediyor. bölüm isimlerinde ve watson’ın kaleme aldığı blog yazılarında bu izler de modern bir yorumla karşımıza çıkıyor elbette. a study in scarlet hikâyesi a study in pink’e dönüşürken the greek ınterpreter da the geek ınterpreter’a dönüşüyor.
3) zihin sarayı
sherlock bazen “zihin sarayı” dediği bir hafıza tekniği kullanıyor. bu terim senaristlerin bulduğu bir şey değil “mekân yöntemi” denen ve antik roma’ya kadar uzanan bir hafıza yöntemi. bu yöntemin en ünlü uygulayıcılarından biri yöntemi çin’e getiren on altıncı yüzyıl italyan cizvit misyoneri matteo ricci idi.
4)the ımitation game referansı
2. sezonun ilk bölümünde sherlock, müttefiklerin coventry’nin bombalanmasını bildiklerinden ve enigma kodunu çözdüklerini ifşa etmemek için buna müsaade ettiklerinden bahsediyor. benedict cumberbatch, 2014 yapımı enigma filminde bu kodu çözen bilim insan alan turing’i canlandırıyor ve sherlock’ta anlatılan bu olaya da filmde yer veriliyordu.
5)sherlock’un ebeveynleri
3. sezonun ilk bölümünde sherlock ve mycroft’un ebeveynleri olarak karşımıza çıkan wanda ventham ve timothy carlton, benedict cumberbatch’in annesi ve babası.
6)1890’larda geçiyor teorisi
1890’lar sahnelerinin yer alması, dizinin geri kalanında gördüğümüz diğer her şeyin de aslında bu dönemde geçtiği ve gördüğümüz 21. yüzyıl dünyasının aslında 1890’lardaki sherlock holmes’un uyuşturucudan kaynaklanan halüsinasyonları ve hayallerinin yansıması olduğu yönünde bir teorinin ortaya çıkmasına neden oldu. bu teoriye göre dizide gördüğümüz her şey sherlock’un zihninde şekillen bir alternatif versiyon.
devamını gör...
hiçliğe giden penguen
arkadaşlarıyla okyanusa giderken bir anda durup kararını değiştiren penguendir.
ataları binlerce yıl aynı rotayı izlemiş ama kendisi bunu yapmak istememiş.
yürüyedur reis.
ataları binlerce yıl aynı rotayı izlemiş ama kendisi bunu yapmak istememiş.
yürüyedur reis.
devamını gör...
ebeveynlerin kabullenemedikleri gerçekler
komşunun çocuğu benden zeki değil.
devamını gör...
sevilmeyen yazarın yaptığı espri
(bkz: yanlışlıkla sevilmeyen yazarın başlığına tanım girmek)
(bkz: sevilmeyen yazarın yatağına kesik at başı koymak) *
(bkz: kafa sözlük’ün sevilmeyen yazarları veri tabanı)
görüyorum ki bazı yazarlar arasında bazı nefretçikler* oluşmaya başlamış. daha geçenlerde ponçik ponçik takılıyorduk, nickaltı falan gidiyorduk birbirimize. ne oldu hiç anlamadım. neyse arada böyle de güzel oluyor.*
t: hiç komik olmayan espridir.
(bkz: sevilmeyen yazarın yatağına kesik at başı koymak) *
(bkz: kafa sözlük’ün sevilmeyen yazarları veri tabanı)
görüyorum ki bazı yazarlar arasında bazı nefretçikler* oluşmaya başlamış. daha geçenlerde ponçik ponçik takılıyorduk, nickaltı falan gidiyorduk birbirimize. ne oldu hiç anlamadım. neyse arada böyle de güzel oluyor.*
t: hiç komik olmayan espridir.
devamını gör...
normal sözlük'te herkesin fakir olması
kalbimiz fakir olmasın hafız diyeceğim ama bu da fakir edebiyatı.
devamını gör...
vantablack
karbon nano tüplerden yapılmış olan, üzerine düşen ışınımın %99,9'unu içinde hapseden ve bir çeşit kara cisim ışıması yapan , dünyanın en siyah materyali.
ismi dikey hizalanmış nano tüp dizisi anlamına gelen "vertically aligned nano tube arrays" kelimelerinin baş harflerinden gelir. askeri amaçlarla üretilmiştir ancak uzay teknolojilerinde de kullanılır.

ismi dikey hizalanmış nano tüp dizisi anlamına gelen "vertically aligned nano tube arrays" kelimelerinin baş harflerinden gelir. askeri amaçlarla üretilmiştir ancak uzay teknolojilerinde de kullanılır.

devamını gör...
makyajını sil tecavüzden kurtul
böylelerini gördükçe hindistan'daki gibi toplaşıp linçleyesim geliyor. sen uçkuruna sahip çık diye insanlar istediklerini yapamayacak mı? yine buraya destan yazasım geliyor da anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az. o yüzden yormayacağım kendimi.
devamını gör...
spirito libero (yazar)
bazı yazarların ruh hâlini anlayabiliyorum ve yazılarında kendimi buluyorum.bu yazar da dostoyevski'den tezer özlü'ye nietzsche den sokrates'e her yere götürüyor bizi. ben okurken sıkılmıyorum çünkü dikkatimi çeken konular üzerinde yazılmış o önemli sözler paylaşılmış. düşünceler aynı olunca okumakta, profile uğramakta çok keyifli oluyor.
devamını gör...



