meşgulüm/meşguldüm
içeriğinde meşguliyet belirten cümleler kurmasıdır.

çünkü meşguliyet şu anlama gelir: vaktimi sana değil başkasına, başka bir şeye ayırmayı tercih ediyorum. kimse, olağanüstü koşullar dışında, dünyayı kurtarmıyor.

eğer rutininiz olan görüşme tarzınızın dışına bu şekilde çıkıyorsa ve makul bir açıklama yerine bahaneler sunuyorsa; “güle güle sana elveda, herkes kendi yoluna.”

en nihayetinde birine verebileceğiniz en değerli şey zamanınızdır.
devamını gör...

başlığı açan yazarın gözlemlerine kesinlikle katılmakla beraber iki üç kelamda ben edeyim diyorum. başlığa birden çok entry girdiğimde modlar tarafından spam diye uyarılırken bazı yazarların sabahtan veya akşamdan toplu olarak başlık açmasına müsaade edilebiliyor. burada sorun ne diyeceksiniz akışın sabit kalamaması, önemli başlıkların kaybolmasına sebep oluyor. ayrıca bu toplu başlık açan yazarlar bilgileri wikipedia’dan alıp buraya yazmasında yazmasında bir emek göremiyorum. tabi burada sorun ne diyeceksiniz. arkadaşlar bu başlıklar en hızlı şekilde kitap kodu almak için yapılıyor ve sözlüğün imajını düşürüyor bence. çünkü bir yazarın amacının kitap kodu almak değil, sözlüğe bilgilerini aktarması yeni bilgiler almasıdır diye düşünüyorum. eyyorlamam bu kadar rahatsız ettiysem affola.
devamını gör...

devamını gör...

bu ete kemiğe bürünmüş insan ile içimdeki içi kan ağlayan insan aynı kişi olamaz!
gece, rüzgar, yapraklar, börtü böcek hepsi olması gerektiği gibi...
bir ben aynada gördüğüm o gözlerden kaçırıyorum gözlerimi,
bir ben durduk yere olmayan aslında ama durduk yere akan gözyaşlarıyla yıkıyorum yüzümü,
bir ben belki dünyanın son günüymüşcesine
uyumaya değil de uyanık kalmaya çabalıyorum...
çok kırgınım insanlara, bu kadar kolay kırabilir oldukları için,
ve elbette kendime; bu kadar kolay izin verdiğim için onlara...
rüzgar esiyor, yağacak belli
bırakıyorum ruhumu oracığa,
yıka beni, pakla...
sabaha güneş doğsun yeniden...
yeniden doğalım küllerimizden,
henüz savrulmamışken...

incelikler yüzünden
devamını gör...

hayatta gördüğüm en sinsi şeydir bu pislik. 11 aydır içmiyorum, günlük hayatta aklıma bile gelmiyor ama bir meseleye birazcık asabım bozulsun, biraz iç sıkıntısı yaşayayım, hemen derinlerimden bir yerden canım hayvan gibi sigara istiyor. içmiyorum tabii ama sinirleniyorum, o kadar sinsi ki, beni kendi ağına çekmek için yine benim irademin en zayıf olduğu anı kullanıyor... yavş*k.
devamını gör...

kırıla kırıla kırılmayacak kadar ufaldığın an...
sonra karşı tarafta feryat figan ağlamalar başlar; lâkin neye yarar? son tahlilde, nefret bile hissetmeyecek kadar gözünde küçülmüş, seni kırarak ufaltırken aslında onun ufaldığı gerçeği gün gibi ortaya çıkar. artık her şey için çok geçtir. o kişi bir yabancı bile değildir.

"kaç kere daha çalarsın bilmem
saz değil ki gönül bu kardeşim
kaç kere daha kırarsın bilmem
cam değil ki gönül bu kardeşim
"
devamını gör...

1. hayvan avcılığı,
2. hareket halinde iken sigara içilmesi ( özellikle insanların kalabalık olduğu yerlerde)
3. televizyondaki tüm ticari kayıtları olmayan firmaların reklam yapmaları ( 2 kavanoz bala 2 kavanoz bal hediye, ya da ücretsiz diye satılan saçma sapan bir ürünün kargo fiyatının 99 tl olması gibi, insanlarımızı kandıran tüm reklamların yasaklanması),
4. insan beynini uyuşturan, geriliğe yol açan saçma sapan tv programlarının, dizilerin, izdivaç programlarının,
5. ülkemin ormanlarının saçma sapan sebeplerle talan edilmesinin yasaklanmasını isterdim.
6. çocuk işilerin yasaklanması. onların yeri okul olması gerekiyor.
devamını gör...

çokkk ince düşünceli, nazik, naif yardımsever, hoşshobet, pamuk gibi, harika bir insan... keşke böyle insanlarla daha çok karşılaşsak.
devamını gör...

tüm ilişkilerde güven vericidir.
bakışından ne hissettiğini, aslında o cümleyi neden kurduğunu, neye güldüğünü, neye sinirlendiğini bilmek tanıdık bir evde, herşey yerli yerindeymiş gibi hissettiriyor bana.
devamını gör...

(bkz: jet fadıl)
devamını gör...

yaz mevsiminin gelmesindendir. tatiller buna cok büyük faktördür.
devamını gör...

dansöz katili.
devamını gör...

tanımcıyım arkadaş, çünkü şimdi başlık açarım tutmaz, durduk yere üzmeyelim minik kalbimizi.
devamını gör...

esmeray'ın beddua eden şarkısıdır.

"boğazında düğümlenen hıçkırık olayım
unutma beni, unutama beni
gözünden damlayamayan gözyaşın olayım
unutma beni, unutama beni."
devamını gör...

tek başıma yaşadığım evime yarım saat önce döndüm. şimdi tek başıma sahur yapacağım. kendim için bazı olumsuz durumları geride bırakmaya çalıştım. sıfırdan başlamak durumu yani. insallah bu sahur da bunun başlangıcı olur. ilk sahur tüm sözlük yazarlarımıza hayırlı olsun. iyi sahurlar.
devamını gör...

az gelişmiş ülkelerde sıkça görülen bir sorundur adaletin olmaması yani adaletsizlik.
gerçi tüm dünyada hayatın her anında hissedilebilmesi mümkün olan, hayatın en acı gerçeklerinden biridir adaletsizlik.
küresel adaletsizlik ise servetin adaletsiz paylaşımıdır. dünyanın en zengin 62 kişisinin serveti dünyanın yarısının servetinden daha fazladır.
adaletin kestiği parmak acımaz ama adaletsizliğin ezdiği vicdan ömür boyu sızlar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır. konfüçyüs
adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz. herakleitos
adaletin gecikmesi adaletsizliktir. w. s. landor
haksızlığa karşı çıkıp hakkını aramayan hem hakkını hem şerefini kaybeder. hz. ali
bir kişiye karşı yapılmış haksızlık, bütün insanlığa karşı yapılmış haksızlık demektir. emile zola
adalet rahat olmalı, yoksa terazi sallanır ve adil bir hüküm verilmez. franz kafka
bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. william watson
adaletin olmadığı yerde, ahlak da yoktur. montaigne
en sert kanun bazen en ciddi adaletsizliğe dönüşebilir. benjamin franklin
adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. gandhi
bir yanı dinlemeden karar veren, doğru karar verse bile adaletsizlik etmiş sayılır. seneca
adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı zamanlar olabilir. fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı. ellie wiesel
duvarda adalet yazıyor, ona gülüyorum (idamla yargılanırken ''neye gülüyorsun" diye soran hakime deniz gezmiş’in cevabı).
devamını gör...

insanların yaptığı sahte paralar kadar paraların da yaptığı sahte insanlar vardır. şartlar değişince birçok insan da huyunu suyunu değiştirebilir.
esasında para insanı değiştirmez, gerçek yüzünü gösterir.
çocukken monopoly oynayanlar bilirler...karşımızdaki o masum gözükenler tapuları, paraları alınca bir anda ses tonunu değiştirirler. paranın verdiği o güç var ya, monopoly oyununda bile belli olur.
paramız çok olunca çevremizdekilerin bize karşı tutumları da değişiyor. kokusunu alınca bile değişen çok.
kaldı ki değişim kötü bir şey değildir, neye dönüştüğü önemlidir. sizi hayırsever birine dönüştürüyorsa ne mutlu...
devamını gör...

hayatınızdan çıkarmanız gereken insanlardır.
sizi siz yapan özelliklerinize saygı duymayan insanlar, değiştiğiniz ve onların istediği gibi bir insan olduğunuz sürece sizi severler.
kendiniz olabildiğiniz nadir anlarda bunu gözünüze sokarak sanki hata yapıyormuş gibi hissetmenize neden olurlar.
devamını gör...

amacının ne olduğunu çözemediğim adamdır. ilk başta en mantıklı seçenek olarak amerikan yerlisi kıyafetidir diye düşündüm ancak ne adam amerikan yerlisi ne de trump destekçileri yerlileri sevecek sayacak kadar cana yakınlar.
devamını gör...

"kasımın son mısralarındayız,
günlerden ne bilmiyorum ama
ben bugün de seviyorum seni.."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim