normal sözlük bağımlılığı
öncelikle bağımlılık ne demek onu irdelemek gerekiyor. bağımlılık bir maddeye eşyaya kişiye bir varlığa veya sözlüğe duyulan önlenemez istektir. sözlüğe kayıt olduğumdan beri ne dizi izleyebiliyorum ne kendime vakit ayırabiliyorum çünkü burada çok eğleniyorum çok öğreniyorum kendimi sözlükten uzak tutamıyorum tutmaya da çalışmıyorum sizde bu durumdaysanız eğer tebrikler kafa sözlük bağımlısı olmuşsunuz. ayrıca kafa sözlüğe duyulan isteğe kafa sözlük bağımlılığı denir. iyi sözlükler efenim.
devamını gör...
5 ağustos 2021 ümitcan uygun’un gözaltına alınması
kusura bakmayın kadınlar ;
ama böyle adamlara gidilmeyeceğin bile bile gidiyorsanız, öz eleştiri yapmanız gerek.
biz medeniyet kadın ile gelir derken, kadın medeniyeti resmen elinin tersiyle itiyor. "kro ama çekici" diye diye.
adam sabıkalı kardeşim? buna selam bile vermemeniz gerekirken, herifle sevişecek kadar ileri noktaya gidiyorsunuz ki, isteyen istediğiyle sevişsin derdim bu değil. ama toplumda daha düzgün adamlar var, bu tiplere giderseniz, böyle sürpriz sonlar görebilirsiniz.
lafım tüm kadınlara değildir. sap ile samanı ayırt etmesini bilen bir erkeğim.
tanım ; bir katilin, uslu durmayıp yine katil olmasıdır.
ama böyle adamlara gidilmeyeceğin bile bile gidiyorsanız, öz eleştiri yapmanız gerek.
biz medeniyet kadın ile gelir derken, kadın medeniyeti resmen elinin tersiyle itiyor. "kro ama çekici" diye diye.
adam sabıkalı kardeşim? buna selam bile vermemeniz gerekirken, herifle sevişecek kadar ileri noktaya gidiyorsunuz ki, isteyen istediğiyle sevişsin derdim bu değil. ama toplumda daha düzgün adamlar var, bu tiplere giderseniz, böyle sürpriz sonlar görebilirsiniz.
lafım tüm kadınlara değildir. sap ile samanı ayırt etmesini bilen bir erkeğim.
tanım ; bir katilin, uslu durmayıp yine katil olmasıdır.
devamını gör...
peygamberlerin fakir gösterilmeye çalışılması
aksine peygamberler zengin insanlardı ve oldukça da büyük güce sahiplerdi. bugün çoğunlukla her yerde, fakirlere peygamberlerin hayatı örnek gösterilir ve peygamber şu şu şekilde hayatını idare ediyordu gibi konularla fakirlerin örnek almasını isterler. bilmedikleri şey, peygamberler zengin olmasaydı eğer dul kadınları, yetim ve gariban insanları koruması altına alamazdı, bunlar hep maddiyat gerektiren konulardır. bir takım kişilerce peygamberlerin fakir gösterilmesi, fakirlere sizler de böyle yaşamalısınız demesinden başka bir şey değildir. hatta kutsal kitap, gücünüz elverişli ise anlamında yetimlerin hakkında riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan 2'şer, 3'er, 4'er nikahlayın* diyor. peygamberlerin hayatlarını incelediğiniz de bir çok kadını koruma altına almak için nikahlandığı görülmektedir. bunlar gibi nice durumlar mevcuttur. bunlar da peygamberlerin fakir değil aksine zengin olduğunu gösterir.
* nisa suresi, 3. ayet tefsiri
* nisa suresi, 3. ayet tefsiri
devamını gör...
öğretmen mi öğretemez yoksa öğrenci mi öğrenemez sorunsalı
ikisinin de suçu yok. okul özel değil.
devamını gör...
esketamin
dirençli depresyon tedavisinde intranazal (burun içinden) uygulanan nmda blokajı yaparak etki gösteren antidepresan medikal ajandır.
edit: antidepresan yazmadığımı hatırlatan pastirmalicorek'e teşekkür ederim. :)
edit: antidepresan yazmadığımı hatırlatan pastirmalicorek'e teşekkür ederim. :)
devamını gör...
yazarların sevdiği çiçekler
leylak ve papatya. hem baharın gelmesini müjdelerler hem de kendine has karakteristik özellikleri varmış gibi gelir. bir çiçekten daha çok anlam yüklediğim kesin onlara.
devamını gör...
aleyna çakır
mağdur suçlayıcılığı yapan vicdansızların arkasından eğer *şunu yapmasaydı ölmezdi" dediği, gencecik bir kızdır.
devamını gör...
asit
suda çözündüğünde ortama hidrojen iyonu bırakan, aşındırıcı kimyasal. tadı ekşidir ve turnusol kâğıdını kırmızıya çevirmesiyle ile tespit edilebilir.
ph değeri 7'nin altında olan çözeltiler asidiktir. örneğin midemizin ph değeri genellikle 3'ten düşüktür. mide asidi dediğimiz madde bu ph değerinde düzgün çalışır.
edit: asitler, bazlarla birleştiklerinde tuz oluştururlar.
ph değeri 7'nin altında olan çözeltiler asidiktir. örneğin midemizin ph değeri genellikle 3'ten düşüktür. mide asidi dediğimiz madde bu ph değerinde düzgün çalışır.
edit: asitler, bazlarla birleştiklerinde tuz oluştururlar.
devamını gör...
sözlüğe ilk girişinde hoş geldin denmeyen yazarlar
ben değilimdir. bir bilen geldiğim an hoşgeldin demiş ve sözlüğün gönlümü fethetmesine kapı aralamıştır.*
devamını gör...
andromeda galaksisinde yer alan en gizemli nötron yıldızı
iyi ki doğdun dostum. yeni yaşın hayırlı uğurlu olsun.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım
(bkz: attila ilhan)
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım
(bkz: attila ilhan)
devamını gör...
enigma makinesi
sistemin şifrelerini çözerek savaşın akışını değiştiren kişi alan turing’dir.
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin
kendisine bu saatte bir sorum vardı ama? diye attığım mesaja dinliyorum sayın yazarım şeklinde cevap veren yüce gönüllü, bir o kadar asil ve ponçik bir olay kurucusu*. iyi ki var ki, bu sözlük olmuş*.
devamını gör...
erotik başlıkların küfür kapsamına alınması gerekliliği
artık sevişme diyemeyecek olan lucifer düşünsün.
*
lucifer'ı üzen, biraz da olmayacak gibi olan yazar beyanı. sonuçta küfür başka bir şey.
*
lucifer'ı üzen, biraz da olmayacak gibi olan yazar beyanı. sonuçta küfür başka bir şey.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şu an ihtiyacı olan şey
deniz kenarında,hafif gölgeli bir yerde elimde soğuk bir içecek ile kitap okumak isterdim.
hayatlar ise vize haftasindan mütevellit araştırma yapıp,ödev hazırlayan whis.
bu perişan hayati da ben seçmedim.
hayatlar ise vize haftasindan mütevellit araştırma yapıp,ödev hazırlayan whis.
bu perişan hayati da ben seçmedim.
devamını gör...
gmail vs hotmail
hotmail yillarin ustadi. tamam yillandi ama msn'le az mi kahrimizi cekti? adini da degistirdiler lakin genc nesile karsi kaybetti.
(bkz: gmail'in çağ kapatip, çağ açmasi)
(bkz: gmail'in çağ kapatip, çağ açmasi)
devamını gör...
alak suresi
kuran'ı kerim'in indiriliş sırasıyla ilk suresi olduğu söylenendir.
sure iki bölümden oluşmakta. ilk beş ayet meşhur "ikra" emrini içeren kısımdır. peki okunacak, öğrenilecek ve söylenecek olan nedir? oraya geleceğiz.
sureye insanın yaratılış maddesi adını vermiş. allah bunu "alak" olarak tanımlıyor. günümüzde bu kelimenin geldiğin anlam hakkında çeşitli yorumlar var. embriyo en fazla kabul göreni. daha geri kafalılar erkeğin rolünü arttırmak için meni diyorlar. daha düz insanlar ilişip yapışan bir su falan diyor.
aslında alak kelimesinin ne anlama geldiği çok da önemli değil. bu kelime bizim için ne kadar doğrudan anlam taşımıyor, yedinci yüzyıldaki bir bedevi içinde embriyo kelimesi bir anlam taşımıyordu. zaten bu gibi kelimeler insanların anlamak istediği gibi anlaması için var galiba.
kelimeler iletişim için en doğru yöntem değiller. hemen hemen hepsi birden fazla anlam taşıyor. hatta bence her kelime duyan kişi de farklı bir anlam kazanıyor.
biz sureyi incelemeye dönelim.
ilk beş ayette ekrem olduğu söyleniyor. kalemle yazmayı öğreten olduğu, insana bilmediğini öğreten olduğu...
benim ,için en dikkat çekici kısım kalemle yazmayı tanrı'nın öğretmesi iddiası... biz yazının icadının sümer medeniyeti tarafından yapıldığını düşünüyoruz. hatta biliyoruz bunu. çivi yazısı adı verilen bu yazının gelişimini arkeolojik bulgulardan takip edebiliyoruz. bilginin kaydedilmesi ihtiyacına karşılık geliştirilmiş bir şey. en geçerli tahmine göre yazının icadında başı çekenler sümer rahipleriydi. ekonomik verileri kaydetmek için ortaya çıkmıştı. uzun yıllar içerisinde duygusal bilgileri de kaydedebilir hale geldi. tekrar ediyorum, tüm bu süreç boyunca yazı rahiplerin enstrümanı oldu. ve o rahiplerden bize kalan yazıtlarda, yazıyı insanlara tanrı enki'nin öğrettiği yazıyordu. (enki olmasından çok emin olamadım ama bir sümer tanrısıydı.)
hem sümer din adamları, hem tanrı (belki mehmet) yazının kaynağını yaratıcıya dayandırıyor. binlerce yıl arayla...
başta sorduğumuz soruya dönelim. oku ama neyi? nasıl?
emir okuma bilmeyen mehmet'e geliyor. ardından insana öğretenin tanrı olduğu söyleniyor. herhalde tanrı cisimleşip bir öğretmen olmuyor. farklı bir metotla öğretiyor. doğayla. okuyacağımız şey evrenin kendisi. 96/3 oku! rabbin ekrem'dir. ekrem özgürlüğün gerçek kaynağı anlamına gelebiliyor. özgürce evreni oku. bilmediklerini öğren.
işi baya daha derinleştirebilirim aslında. mesela bilimin önündeki en büyük engel her zaman özgürlüğün engellenmesi olmuştur. bugün bile bilim özgür değildir. kafadan daha fonlanmaya bağımlıdır. fonlar da karlılıkla ilgilenir. hepimizin bildiği şeyler. oku - ekrem - bilmediğini bilmek - beş ayette bunların yan yana gelmesi kafa uçurucu geliyor bana.
bilip öğrenmende bir engel, sınır yoktur çünkü o bilginin kaynağı ekrem olan tanrındır.
"çoşma oğlum bunlar tanrı'nın ya da mehmet'in kastettiği şeyler değil. aslı şöyle bak..." diyebilirisiniz. ben de size yazarın ölümü derim. ne için yazıldığı değil benim ne gördüğüm önemlidir. evrensellik iddiası da bunu zorunlu kılıyor.
sure burada bitmiyor. devamı insanla ve onun azgınlığıyla ilgili. (6-9 arası)
96/1 sanıldığı gibi değil! insan gerçekten azar.
evet itirazı olan yoktur. insan çiğ süt emmiş falan deyip işi annemizin sütüne götürmeyelim mi yoksa? insan azar hem de hemen hepsi . baştaki sanıldığı gibi değil ifadesi aslında bize sadece malum kötünün değil hepimizin azmış olduğunu söylüyor. sanıldığı gibi değil çünkü kimse kendisini kötü görmüyor. klişe bir örnek ama naziler dünyaya ve insanlığa büyük iyilik yaptıklarına inanıyorlardı. savaşı kazansalardı ve hayatta gelmiş olsaydınız siz de öyle inanacaktınız.
-a aa hayır aykırı bir iki ses olurdu, bugün olduğu gibi ve ben de onlardan olurdum.
+evet, belki olurdun ama kendi kötü yönünü sen de göremezdin. gösterseler de kabul etmezdin.
-hayır ben pek çok kötü yönümü kabul ediyorum.
+belki de ediyorsun ama asla hepsini değil.
the good place diye bir dizi vardı. günümüz insanının ne kadar çabalarsa çabalasın iyi olmayacağına değinmişti. bir pet şişe su alarak bile dünyaya o kadar zarar veriyoruz ki. hepimiz azgınlığın bir parçasıyız ve kime sorsan o ben kötü değilim diyor.
bu azgınlığın kaynağında ne var? insanın kendisini her şeyden azade görmesi. yani bencillik!
dönüş ancak tanrıyadır.
9-19 arası bir olay üzerine yazılmış/indirilmiş gibi görünüyor. özetle, biri dua ederken bir başkası bu duayı engellemiş, yasaklamış. tanrı her şeyi görür ve sadece tanrı her şeyi görür. o yasaklayan ne biliyor gerçeği? hayır o yanlış yolda eğer vazgeçmezse ceza, tehdit ve istiklal marşı ve kapanış.
evet, şimdi bu özetimi sonundaki şakayla birlikte okuyup sinirlenmiş ve beni bundan men etmek istemiş arkadaşım. sen gerçeği ne biliyorsun? ne kadar eminsin de benim duamı engellemek, yasaklamak istiyorsun?
bir müslümanın kendisi için tanrı'nın isteklerini bildiğinden emin olması kadar tehlikeli bir durum yok. bunu ben değil alak suresi söylüyor. çünkü kendinden emin kişi, diğerlerini de kendi yoluna çekmek istiyor. bunun için yasak koymaktan da çekinmiyor. çünkü doğru yol üzerinde olduğundan o kadar emin ki! özgürlüğün gerçek kaynağına özgürce ibadet edilmesinin önüne geçiyor. o kadar azgın ki, alnında yazan günahkar yazısını da görmüyor.
sure 9-19 arasında sadece kimseye yasak koyma demiyor. ayrıca yasak koyana da boyun eğme diyor.
96/1 sakın, sakın ona boyun eğme; secde et ve yaklaş
sure iki bölümden oluşmakta. ilk beş ayet meşhur "ikra" emrini içeren kısımdır. peki okunacak, öğrenilecek ve söylenecek olan nedir? oraya geleceğiz.
sureye insanın yaratılış maddesi adını vermiş. allah bunu "alak" olarak tanımlıyor. günümüzde bu kelimenin geldiğin anlam hakkında çeşitli yorumlar var. embriyo en fazla kabul göreni. daha geri kafalılar erkeğin rolünü arttırmak için meni diyorlar. daha düz insanlar ilişip yapışan bir su falan diyor.
aslında alak kelimesinin ne anlama geldiği çok da önemli değil. bu kelime bizim için ne kadar doğrudan anlam taşımıyor, yedinci yüzyıldaki bir bedevi içinde embriyo kelimesi bir anlam taşımıyordu. zaten bu gibi kelimeler insanların anlamak istediği gibi anlaması için var galiba.
kelimeler iletişim için en doğru yöntem değiller. hemen hemen hepsi birden fazla anlam taşıyor. hatta bence her kelime duyan kişi de farklı bir anlam kazanıyor.
biz sureyi incelemeye dönelim.
ilk beş ayette ekrem olduğu söyleniyor. kalemle yazmayı öğreten olduğu, insana bilmediğini öğreten olduğu...
benim ,için en dikkat çekici kısım kalemle yazmayı tanrı'nın öğretmesi iddiası... biz yazının icadının sümer medeniyeti tarafından yapıldığını düşünüyoruz. hatta biliyoruz bunu. çivi yazısı adı verilen bu yazının gelişimini arkeolojik bulgulardan takip edebiliyoruz. bilginin kaydedilmesi ihtiyacına karşılık geliştirilmiş bir şey. en geçerli tahmine göre yazının icadında başı çekenler sümer rahipleriydi. ekonomik verileri kaydetmek için ortaya çıkmıştı. uzun yıllar içerisinde duygusal bilgileri de kaydedebilir hale geldi. tekrar ediyorum, tüm bu süreç boyunca yazı rahiplerin enstrümanı oldu. ve o rahiplerden bize kalan yazıtlarda, yazıyı insanlara tanrı enki'nin öğrettiği yazıyordu. (enki olmasından çok emin olamadım ama bir sümer tanrısıydı.)
hem sümer din adamları, hem tanrı (belki mehmet) yazının kaynağını yaratıcıya dayandırıyor. binlerce yıl arayla...
başta sorduğumuz soruya dönelim. oku ama neyi? nasıl?
emir okuma bilmeyen mehmet'e geliyor. ardından insana öğretenin tanrı olduğu söyleniyor. herhalde tanrı cisimleşip bir öğretmen olmuyor. farklı bir metotla öğretiyor. doğayla. okuyacağımız şey evrenin kendisi. 96/3 oku! rabbin ekrem'dir. ekrem özgürlüğün gerçek kaynağı anlamına gelebiliyor. özgürce evreni oku. bilmediklerini öğren.
işi baya daha derinleştirebilirim aslında. mesela bilimin önündeki en büyük engel her zaman özgürlüğün engellenmesi olmuştur. bugün bile bilim özgür değildir. kafadan daha fonlanmaya bağımlıdır. fonlar da karlılıkla ilgilenir. hepimizin bildiği şeyler. oku - ekrem - bilmediğini bilmek - beş ayette bunların yan yana gelmesi kafa uçurucu geliyor bana.
bilip öğrenmende bir engel, sınır yoktur çünkü o bilginin kaynağı ekrem olan tanrındır.
"çoşma oğlum bunlar tanrı'nın ya da mehmet'in kastettiği şeyler değil. aslı şöyle bak..." diyebilirisiniz. ben de size yazarın ölümü derim. ne için yazıldığı değil benim ne gördüğüm önemlidir. evrensellik iddiası da bunu zorunlu kılıyor.
sure burada bitmiyor. devamı insanla ve onun azgınlığıyla ilgili. (6-9 arası)
96/1 sanıldığı gibi değil! insan gerçekten azar.
evet itirazı olan yoktur. insan çiğ süt emmiş falan deyip işi annemizin sütüne götürmeyelim mi yoksa? insan azar hem de hemen hepsi . baştaki sanıldığı gibi değil ifadesi aslında bize sadece malum kötünün değil hepimizin azmış olduğunu söylüyor. sanıldığı gibi değil çünkü kimse kendisini kötü görmüyor. klişe bir örnek ama naziler dünyaya ve insanlığa büyük iyilik yaptıklarına inanıyorlardı. savaşı kazansalardı ve hayatta gelmiş olsaydınız siz de öyle inanacaktınız.
-a aa hayır aykırı bir iki ses olurdu, bugün olduğu gibi ve ben de onlardan olurdum.
+evet, belki olurdun ama kendi kötü yönünü sen de göremezdin. gösterseler de kabul etmezdin.
-hayır ben pek çok kötü yönümü kabul ediyorum.
+belki de ediyorsun ama asla hepsini değil.
the good place diye bir dizi vardı. günümüz insanının ne kadar çabalarsa çabalasın iyi olmayacağına değinmişti. bir pet şişe su alarak bile dünyaya o kadar zarar veriyoruz ki. hepimiz azgınlığın bir parçasıyız ve kime sorsan o ben kötü değilim diyor.
bu azgınlığın kaynağında ne var? insanın kendisini her şeyden azade görmesi. yani bencillik!
dönüş ancak tanrıyadır.
9-19 arası bir olay üzerine yazılmış/indirilmiş gibi görünüyor. özetle, biri dua ederken bir başkası bu duayı engellemiş, yasaklamış. tanrı her şeyi görür ve sadece tanrı her şeyi görür. o yasaklayan ne biliyor gerçeği? hayır o yanlış yolda eğer vazgeçmezse ceza, tehdit ve istiklal marşı ve kapanış.
evet, şimdi bu özetimi sonundaki şakayla birlikte okuyup sinirlenmiş ve beni bundan men etmek istemiş arkadaşım. sen gerçeği ne biliyorsun? ne kadar eminsin de benim duamı engellemek, yasaklamak istiyorsun?
bir müslümanın kendisi için tanrı'nın isteklerini bildiğinden emin olması kadar tehlikeli bir durum yok. bunu ben değil alak suresi söylüyor. çünkü kendinden emin kişi, diğerlerini de kendi yoluna çekmek istiyor. bunun için yasak koymaktan da çekinmiyor. çünkü doğru yol üzerinde olduğundan o kadar emin ki! özgürlüğün gerçek kaynağına özgürce ibadet edilmesinin önüne geçiyor. o kadar azgın ki, alnında yazan günahkar yazısını da görmüyor.
sure 9-19 arasında sadece kimseye yasak koyma demiyor. ayrıca yasak koyana da boyun eğme diyor.
96/1 sakın, sakın ona boyun eğme; secde et ve yaklaş
devamını gör...
mini etek özgürlükse eşine giydirir misin sorunsalı
şu kavramı oturtamıyoruz.
eşlerimizin ailemizin çocuklarımızın yoldaşıyız. sahibi değil.
eşlerimizin ailemizin çocuklarımızın yoldaşıyız. sahibi değil.
devamını gör...

