köpeksiz sokaklar istiyoruz
bırakın şu kopyala yapıştır başlık açma olayını artık, özgün olun.
hepimiz aynı yerden geldik, yenmezler
hepimiz aynı yerden geldik, yenmezler
devamını gör...
çocukken yapılan salaklıklar
ders çalışmamak. çalışsam şimdi başbakandım(!).
devamını gör...
kazandığı parayı harcayacak vakit bulamayan insanlar
daha fazlasını kazanma derdindedirler. yetinmek sadece biz fakirlere ait olan bir kavramdır.
devamını gör...
normal sözlük'ün ön yargısız olması
kafa sözlüğe çabucak ısınmamı sağlayan etkenlerden biridir. bu ortamın ileriki zamanlarda kendini bozmamasını, adı gibi kafa bir yer olmasını ve büyüyüp güzel bir mecra haline gelmesini temenni ediyorum.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
öğrenciyim efendim. profesyonel olarak sürünüyorum.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
eyluling çok tatlı ama azıcık (miniminnacık) reklam kokan bir portakalımsı ses kaydıyla baskınını yaptı. tatlı bir şaşırtma oldu bence.
devamını gör...
normal sözlük yazarları birbirlerini nasıl tanıyacak sorunsalı
çorabımdan. kısa ve net.
devamını gör...
sözlükte popüler olmanın bedelini ödemek
henüz bedel ödemediğime göre popüler olmadığımı anlamama vesile olan durum.
ağlayarak günlüğüme mi yazsam, yoksa bedel ödemek için mi kassam? yardım edin meemedalibeeyğ!
ağlayarak günlüğüme mi yazsam, yoksa bedel ödemek için mi kassam? yardım edin meemedalibeeyğ!
devamını gör...
cingöz recai
peyami safa tarafından yazılan kitap serisidir.zeki bir hırsız ve ahlaklı bir polisin başından geçen olaylar üzerine kurgulanmıştır.ilki 1956 da başrolde turan seyfioğlu'nun oynadığı ve ikincisi 1969'da ayhan ışık'ın oynadığı olmak üzere iki adet filmide mevcuttur,bulunup izlenilebilir.heleki ayhan ışık'ın; hücum edilemez bir vucut içerisinde ölümsüz bir ruhum vardır' repliği şahanedir..
devamını gör...
testinin içinde ne varsa dışarı o sızar
birde içinde bir şey yoksa bak sen sürprize.
bomboş insanla zamanı heder etmesi de acı.
bomboş insanla zamanı heder etmesi de acı.
devamını gör...
kitap alıntıları
gözlerime güneş doluyor sandım,yüzüne bakınca
bir delinin hatıra defteri-gogol
bir delinin hatıra defteri-gogol
devamını gör...
yazarların yazarlarla flörtleşmesi
şaşırılacak eylemdir. flörtözlük belirtisidir.
-selam bay yazar, #x nolu tanımınızda ne anlatmak istediniz?
+hiç, öylesine boş bir tanımdı sadece.... :))
-ahahah....
+:))
-ee, hep böyle gülümseyecek misiniz?
+ne yapmamı isterdiniz?
-hiiç..
+tamam.
-ne tamam?
+öylesine tamam işte.
-yani bana tüm demek istediğin bu mu?..
+olmuyor artık..
-ne olmuyor?
+o ilk mesajını yazdığın günki gibi değilsin..
-demek öyle, tamam..senin de tanımların eskisi gibi değil zaten!
+demek öyle ha?..
-öyle.
+engelle o zaman hadi..
-o zaman, elveda..
+elveda..
(sonra bay yazar, kendisine mesaj gönderen yazarın nickaltısına girer ve şöyle yazar):
eski bir tanıdık..
ve, bay yazar'a birgün tekrar mesaj gelir.. mesajı gönderen kişi, o eski tanıdıktır.. şöyle yazmıştır,
affet..
ve o şarkı,
son.
(not: flörtün ne anlama geldiğini bilmiyorum) *
-selam bay yazar, #x nolu tanımınızda ne anlatmak istediniz?
+hiç, öylesine boş bir tanımdı sadece.... :))
-ahahah....
+:))
-ee, hep böyle gülümseyecek misiniz?
+ne yapmamı isterdiniz?
-hiiç..
+tamam.
-ne tamam?
+öylesine tamam işte.
-yani bana tüm demek istediğin bu mu?..
+olmuyor artık..
-ne olmuyor?
+o ilk mesajını yazdığın günki gibi değilsin..
-demek öyle, tamam..senin de tanımların eskisi gibi değil zaten!
+demek öyle ha?..
-öyle.
+engelle o zaman hadi..
-o zaman, elveda..
+elveda..
(sonra bay yazar, kendisine mesaj gönderen yazarın nickaltısına girer ve şöyle yazar):
eski bir tanıdık..
ve, bay yazar'a birgün tekrar mesaj gelir.. mesajı gönderen kişi, o eski tanıdıktır.. şöyle yazmıştır,
affet..
ve o şarkı,
son.
(not: flörtün ne anlama geldiğini bilmiyorum) *
devamını gör...
ivanmilinski is back
(bkz: ıvanmılınskı is offline) o kadar yaygara kopardınız ama kral geri döndü işte.
devamını gör...
muharrem ince’nin yeni parti logosu
''internet çağındayız amma nazar'a hala inanıyoruz, illümünati desteği olmadan var olamazdık'' subliminalini aldım*.
devamını gör...
geceye attila ilhan şiiri bırak
şu şiirin güzelliğine bakar mısınız... saf, temiz duyguları hissediyorsun adeta.
gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu
ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu, ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgar aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin, bakardın
üşürdün içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu, ağlardım
gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu
ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu, ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgar aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin, bakardın
üşürdün içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu, ağlardım
devamını gör...
ya kızım beni deli etme ben aradığımda o telefon açılacak diyen erkek
suç erkekte değil, suç erkeğin bu kadar palazlandırıp bu cümleyi sarf edecek kadar cesareti veren kadında. bir höyt deyip susturamıyorsa o erkeği ne diyelim? biraz taht oyunları entrikası lütfen...
devamını gör...
artıkparlamayanyıldız
doğum günü kutlu olsun. *
ayrıca kendisine canım kadar sevdiğim tarananikki mutlu ettiği için çok teşekkür ederim.
ayrıca kendisine canım kadar sevdiğim tarananikki mutlu ettiği için çok teşekkür ederim.
devamını gör...
mansur yavaş’tan lezzet ankara uygulaması
mansur yavaş ankara'nın başkent olmasından sonra, ankara'nın başına gelen en iyi ikinci şey.
ankara'da yaşayan biri olarak mutlaka destekleyeceğim.
ankara'da yaşayan biri olarak mutlaka destekleyeceğim.
devamını gör...
gri yapışkan senaryosu
nanoteknoloji alanında ortaya atılmış küresel felaket senaryosu.
nanoteknolojinin bir hedefi, kendi kendini kopyalayabilen robotlar yapmak ki bunun bir örneği geçenlerde başarıldı. kök hücrelerden yapılmış olan xenobot adı verilen robotlar kendi kendilerine üreyebiliyorlar.
gri yapışkan senaryosuna göre kendi kendini kopyalayıp üstel olarak inanılmaz bir süratle büyüyen nanorobotlar, çok kısa bir süre sonra dünyanın ağırlığından bile daha fazla ağırlığa sahip olacak kadar çok üreyerek dünyayı yok edecekler. bir başka açıdan bakarsak, dünya üzerinde kendilerini kopyalamaya yarayan tüm malzemeyi kısa sürede tüketirken, işlerine yaramayan malzemeleri "tükürerek" geride bırakacaklar. burada gri yapışkan ya da gri kusmuk benzeri terimler, maddesel bir konuyu tarif etmek için değil, insanlar ile bu robotlar arasındaki rekabetin robotlar lehine olduğunu anlatmak için kullanılıyor.
bazılarımıza uçuk kaçık bir senaryo gibi görünse de prens charles bile bu konuyla ilgili olarak bir araştırma yapılmasını istedi. şu siteden ulaşılabilir.
bu şekilde bir üretime insanlığın hangi konuda ihtiyacı var? yani nanorobotlar ne işimizi görecek? aslında tıp alanında, mesela hastalıklı hücrelere doğrudan ilaç taşınmasını sağlamaktan tutun, çok büyük olan ve tehlikeli konumlarda bulunabilen köprü gibi mühendislik harikalarının tamir işlerinde kullanmaya kadar birçok alanda kullanılabilirler. bu nedenle "asla böyle şeyler üretmemeliyiz" diye kestirip atmak yerine kontrolü nasıl sağlarız konusu üzerinde kafa yormak çok daha mantıklı bir hareket olacaktır.
nanoteknolojinin bir hedefi, kendi kendini kopyalayabilen robotlar yapmak ki bunun bir örneği geçenlerde başarıldı. kök hücrelerden yapılmış olan xenobot adı verilen robotlar kendi kendilerine üreyebiliyorlar.
gri yapışkan senaryosuna göre kendi kendini kopyalayıp üstel olarak inanılmaz bir süratle büyüyen nanorobotlar, çok kısa bir süre sonra dünyanın ağırlığından bile daha fazla ağırlığa sahip olacak kadar çok üreyerek dünyayı yok edecekler. bir başka açıdan bakarsak, dünya üzerinde kendilerini kopyalamaya yarayan tüm malzemeyi kısa sürede tüketirken, işlerine yaramayan malzemeleri "tükürerek" geride bırakacaklar. burada gri yapışkan ya da gri kusmuk benzeri terimler, maddesel bir konuyu tarif etmek için değil, insanlar ile bu robotlar arasındaki rekabetin robotlar lehine olduğunu anlatmak için kullanılıyor.
bazılarımıza uçuk kaçık bir senaryo gibi görünse de prens charles bile bu konuyla ilgili olarak bir araştırma yapılmasını istedi. şu siteden ulaşılabilir.
bu şekilde bir üretime insanlığın hangi konuda ihtiyacı var? yani nanorobotlar ne işimizi görecek? aslında tıp alanında, mesela hastalıklı hücrelere doğrudan ilaç taşınmasını sağlamaktan tutun, çok büyük olan ve tehlikeli konumlarda bulunabilen köprü gibi mühendislik harikalarının tamir işlerinde kullanmaya kadar birçok alanda kullanılabilirler. bu nedenle "asla böyle şeyler üretmemeliyiz" diye kestirip atmak yerine kontrolü nasıl sağlarız konusu üzerinde kafa yormak çok daha mantıklı bir hareket olacaktır.
devamını gör...
