müslümanların sadece filistin ya da filistinli'nin değil, zulüm gören, acı çeken her müslüman ve daha önemlisi her insan için durup düşünmesine, dua etmesine vesile olması gereken günlerden birisi. biz burda ona buna yargı dağıtırken her ülkenin siyasal islamcıları tarafından yalnız bırakılmış bir halkın günü.
allah yar ve yardımcıları olsun.
devamını gör...

öncelikle kimseyi savunmuyorum.
sözlükte kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı göstermek zorundadır. kendisiyle herhangi bir samimiyetim, tanışıklığım vs. bulunmamaktadır.
ayrica kendisini takip etmemdeki en büyük etken ciddi emek verip başlıklar açıp,tanım girmesidir. her şeyden önce emeğine saygi duyuyor olmamdır. bu kadar donanımlı ve bilgi sahibi olduğu için de kendisini ayriyaten takdir ediyorum.
her yazdığını okuyorum desem yalan söylemiş olurum, çünkü ilgi alanlarımız farklı ama eğer ki ilgimi çeken bir başlık açtıysa veya az çok kulak asinaligim bilgim varsa o konu hakkında, açtığı başlığı, girdiği tanımı mutlaka okurum. çünkü bilgisine, araştırmasına güvenir eksiğimi tamamlamaya çalışırım. zaten sözlüklerin amacı da bu değil mi ?
devamını gör...

hayalet sevgilim olarak tanıdığımız irem yağcı (aydın)'ın 2006 yılında çıkardığı hayal et sevgilim albümünde bulunan şarkıdır.


şarkının sözleri

yaptığım yırtılmış bir hayatı yapıştırmaya çalışmak
paramparça olmuş bir düzenin çırpınışlarını durdurmak
"kırılan aynalar mı yoksa uğursuz olan kalbim mi?" diyorlar
sessiz çığlıklar, kırık dökük parçalar anlatıyor mu sana?

çölde bir kum tanesi olmak var
denizden bir dalga
yağmurun bir damlası olmak var
ama ıstediğim seninle olmak

denizden bir dalga
yağmurun bir damlası olmak var
ama ıstediğim seninle olmak

korktuğum yitirmek değil ki vazgeçememekti
belki de ıstediğim tek bir renkti ama siyah değildi
şimdi uzaklarda kaldı beklediklerim
çok mu fazlaydı senden ıstediklerim?

çölde bir kum tanesi olmak var
denizden bir dalga
yağmurun bir damlası olmak var
ama ıstediğim seninle olmak

çölde bir kum tanesi olmak var
denizden bir dalga
yağmurun bir damlası olmak var
ama ıstediğim seninle olmak

seninle olmak
seninle olmak
devamını gör...

yine kuşak başlığı ile ötekileştirilmeye çalışılan tanım.
x kuşağı da y kuşağıda sözlüğün kalitesini düşürebilir. z kuşağı diye genelleme yapılmasına karşıyım. içlerinden gerçekten kaliteli tanımlar giren arkadaşlar var.
devamını gör...

ben hoffman'ın ilk olarak ''küçük zaches namıdiğer zinnober'' adlı kitabını okumuştum. yazarın orada yarattığı fantastik gerçeklik çok hoşuma gitmişti. anlatım tekniğinin de tek kelimeyle mükemmel olduğunu söyleyebilirim. bu kitaptan sonra da ''şeytanın iksirlerini'' okudum. medardus üzerinden verdiği bilinçaltı çarpışması ziyadesiyle hoşuma gitti. elbette bir lovecraft hissiyatı yaratmıyor ama okuru yeterince tatmin ediyor. günahın günahı tetiklemesi, çaresiz çırpınışlar, insan fıtratının en karanlık yönlerinin ele alınış tarzı falan tam kıvamında. zaten şu kilise göndermelerine ve onun üzerinden yürüyen bu tarz yüzleştirmelere bayılırım. hoffman bunu öyle bir yapıyor ki, insanın içinin yağları eriyor resmen. yalnız bu kitapta biraz soğuk bir anlatım var. yani sanki hoffman bu kitabı duygularını bir kenara bırakıp, buz adam kıvamında yazmış ya da bende yarattığı his bu oldu bilemiyorum.

kitap, gotik/gerilim ögeleri taşısa da bence tam bir yargılama kitabı. aslında kitabın birçok yerinde ''suçlu ayağa kalk!'' diye bas bas bağırıyor yazar ama ayağa kalkan kim olur o kısmı muamma *. cidden okunası bir kitaptır. naçizane önerim; lovecraft tarzı bir anlatım beklentisi ile açmayın kitabın kapağını. yazık edersiniz güzelim kitaba. boş levha bakış açısı ile başlayın. kitap bitene kadar kendi özgünlüğü ile sizi doldurur zaten.
devamını gör...

fazla ciddi ve kasıntı olmaları. tamam resmiyet iyidir ama bunun da dozunu ayarlamak gerek. bir şey soruyorsun sanki sülalesine sövmüşsün gibi tripli cevaplar veriyorlar, şaka ya da espri yapıldığında bön bön bakıyorlar, ortamda sohbet döndüğünde sürekli gözlerini deviriyor ve ağızlarını yüzlerini buruşturuyorlar. sayın yazarlar belki aranızda da vardır böyle olanlar, yapmayın lütfen. yazarken bile elim ayağım titredi. hayatınız rezaletse, başkaları için de aynısını istemeyin. biraz gülümsemek, nezaket göstermek zor değil. işleri zorlaştıranlar, bu tipteki insanlar oluyor genelde.
devamını gör...

sega master system atarilerde yüklü gelen, mario'ya cevap niteliğindeki kült oyundur.

1986 yılında çıkartılmış, bense sanıyorum 1993-1994 gibi tanıştım kendileriyle.

bir kere hikaye ve aksiyonu ile gerçekten mario'ya bin basar. rpg oyunları gibi planlı hareket etmeniz gereken bir akışı, ilerleyebilmek için önem vermeniz gereken ekonomik yaptırımları, daha öncesinde yaptığınız tercihlere bağlı olarak sizi en başa döndürebilecek şans faktörleri; her senaryoda farklı bir harita -ki hepsi için farklı bir oyun stili geliştirmeniz gerekiyor, nasıl yok edeceğinizi bol yanılma ile çözmeniz gereken bölüm sonu canavarları; yine her harita için tasarlanmış farklı zorluklar, daha niceleri.

hikayesi, yetim bir çocuk olan alex kidd, eternal dağı denilen bir yerde dövüş eğitimi alır ve o kadar başarılı olur ki, yumrukları ile kayaları dahi parçalayabilecek kıvama gelir.

bir zaman sonra hiç tanımadığı ailesini aramak için yollara düşmeye karar verdiğinde ölmek üzere olan bir ihtiyar ile karşılaşır, o ihtiyar son arzusu olarak işgal altındaki radactian şehrinin kurtulması için alex kidd'den yardım ister. böylece alex kidd yollara düşer ve atılacağı macerada süpriz bir şekilde kendi geçmişi ile de karşılaşacağından bihaberdir.

otur da skyrim öv desen bu kadar övemezdim.

sanıyorum şu an bir kaç oyun konsolunda yenilenmiş versiyonları mevcut; tereddüt etmeden deneyin derim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

o senin neyin olur derlerse,
gözüm olur yaşım olur diyeceğim..
o senin neyin olur derlerse,
yazım olur kışım olur diyeceğim..
devamını gör...

mükemmel olmaya çalışmak tehlikeli bir kusurdur.
devamını gör...

ne yazık ki cumhurbaşkanının dünkü faiz enflasyonun sebebidir artırılmamalı açıklamasının, tcmb'nin bağımsız olduğu izlenimi vermek için yapılmış bir "danışıklı dövüş" olduğunu gösteren faiz artırımı kararı.
devamını gör...

insanların can sağlığını tehlikeye atan, bencil, umursamaz, ve hak ettiği cezayı asla almayacak kişidir. bu ülkede yaptığınız tüm kötülüklerden 'ben allah için yaptım' diyerek sıyrılabilirsiniz. sonuçta adam cumaya gitmiş, farz değil mi? ne yapsaydı canım, evinde oturup namazı mı kaçırsaydı?
devamını gör...

armullah isimli yazarın açtığı başlıklarda kullanılması için açılmış, bkz şeysi. güvenle kullanabilirsiniz.*
devamını gör...

baldız baldan tatlıdır değil . daldız baldan tatlıdır olması gereken söz.
daldız petekten bal almak için kullanılan demir kepçe, demir bıçak anlamına gelir.
devamını gör...

devamını gör...

çeşitli sebeplerden ötürü tarihinin en karanlık dönemini yaşamaya mahkum edilmiş bir ulusu tam zamanında uyandırarak, bir milletin sömürüye karşı göstermiş olduğu en haklı direnişte önderlik etmeyi borç bilen, bağımsızlık mücadelesinin kazanılmasının ardından ise uygarca bir yaşam sürmek ve kalkınmak için atılması gereken adımlara dair yol gösterici olan, bu yolda alıncak kararların da yalnızca halk iradesi ile alınabilmesini sağlayan devrimleri gerçekleştiren, tüm karalama kampanyalarına rağmen fikirlerini yaşatmaya çalışan sağduyulu insanların bulunduğu ülkenin kurucu lideri.
devamını gör...

kız hincime. nickaltımın ilk göz ağrısı. napıyon kız. içimden böyle çay sohbetincesine yazmak geldi ne bileyim.
devamını gör...

2 yıl evvel kütüphanede elimi bir kitaba attığımda önsözünde şu yazıyordu'' nar' ın babası''...
hayret etmiştim, 65 yıllık ömrünü yazmak yerine yalnızca ama yalnızca kendisini nar' ın babası olarak gören bir adama, babaya... nar' ın babası olmanın her şeye bedel olduğunu...
kendisini o zamandan beri ilgiyle takip eder, kaleminden kağıda akan her ne varsa okumaya çalışırım bu 14 ekim 1956 doğumlu türk şairi...


yarın gece gideceğim bu kentten
bir ırmağa yolcuyum sular çekiyor beni
yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok
sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri

sözüm yok işte yüzüm işte akşam
sesimde anıların sessizliği
içimde acıyla yürüyorum yolları
çoktandır yolumu ayırdığım bu kentten

yorulsam da bir daha binmem o trenlere
kimse karşılamasın istasyonlarda beni
kuşsuz bir kent gizli uzayan saçlarımda
aşktan ve anılardan bir avuç külüm şimdi

ardımda usulca akan küçücük sular
bir onlar uğurluyor varacağım ırmağa
sözüm yok işte yüzüm işte akşam
sesimde anıların sessizliği

sonunda bir soru gibi kaldım yine kendimle
kentin kırık aynasında eksildikçe düşlerim
söyle benim ömrüm bu kente uğradı mı
sahi ben hiç ömrümü kendime yaşadım mı?
devamını gör...

bir kadının en güzel makyajı "gülüşü" dür.
bu gülüşte tüm samimiyeti, sıcaklığı hissedebilirsiniz. hissettirene ne mutlu! güldürene ne mutlu!
onca yüze sürülen boya ile bile yarışamaz. o gülüşte ne güzellikler vardır... kadınlarımızın gülüşünü alanları, içindeki çocuğu öldürenlere yazık...
hayata inat gülelim, gülümseyelim...
devamını gör...

geliştiği için eleştirilen site.
bu zamana kadar çok farklı eleştiriler aldık, ancak böylesi de olmamıştı *

yolculuk esnasında inenler de binenler de olacaktır. velhasıl kafa sözlük treni durmaz, yoluna hız kesmeden devam eder.

doğunun ayısı durmaz. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim