neden "çirkin" diyerek insanları nitelendirdiğinize anlam veremediğim bir durum. nedir bu insanları güzellik algınıza sığmayınca seksi bile yakıştırmayışınız?
devamını gör...

neden katılmadım, nasıl katılmalıydım, nasıl katıldım ama diye hem hayıflandığım hem muazzam keyif aldığım 20. 01.22 tarihli 90's yayını. moderatör hanımefendinin doğum günüymüş de. ne çok sevilen bir insanmış ki edilmedik güzel söz kalmadı, heybemden özel günler için sakladığım bir kaç şey çıkarayım diye baktım, kalmamış, hepsi söylenmiş. yeni yaşın iki büyük leblebi tozunun üzerine içtiğin kocaman bir bardak su gibi ferahlık getirsin hayatına.
devamını gör...

güzel tanımlarını dört gözle beklediğim özlenen yazar.
devamını gör...

orhan tuncay kitabıdır.

yapılması gereken şey, franz kafka’yı aziz ilan edilmekten korumak; en az bunun kadar önemli bir iş de, kafka’yı dogmatik aşırılıklara kayanlar karşısında savunmak. bir aziz değildi kafka, aziz olmanın çok ötesindeydi: bir büyük yazardı. yapıtları da, bir çağın son modası olmanın çok ötesindedir; doğrudan dünya yazınıdır. thomas mann’ın deyişiyle, bu yapıtlar ‘”dünya yazınının en okunmaya değer ürünleri arasında yer alır.”

ernst fischer’in bu sözüne katılmamak mümkün görünmese de yine de söylenmesi gereken şeyler var cümle üzerine. fischer haklı kafka büyük bir yazardı ancak aynı zamanda bir azizdi de. birçok insanın hayatını değiştirmiş, yol gösterici olmuş, onlara düşünmeyi öğretmiş bir yazardır -ki onun müritlerinden biri de bu satırları yazan kişidir.

ancak kafka’dan herkes zevk alabilse de herkesin kafka’yı anlayabildiğini iddia etmek oldukça güçtür. kafka zordur, zorlayıcıdır. sürekli bir metafor fırtınası eser ve yapmanız gereken şey belki de kendinizi bu fırtınaya terk etmektir. bir kafka çevirmeni olan orhan tuncaykendince bir kılavuz hazırlamış kafka’ya yeni başlayacaklar için. iyi de yapmış. orhan tuncay kafka hakkında yazılan yazılardan, yapılan araştırmalardan ve kendi düşüncelerinden oluşan derlemede kafka okumak için size bir yol haritası sunuyor.

dava” romanını kafka hakkında bilgi sahibi olmadan okusanız da zevk alırsınız ancak bu romanını ortaya çıkmasına yol açan olayı bilirseniz daha fazla zevk alacağınız kesindir. orhan tuncay da işte tam da bunu yapıyor ve okuyucuya kafka ile ilgili önbilgiler sunuyor. “kafka asla tam olarak bilinemez, “kafka sen neysen odur”. yani tekrar ilk soru. kafka nedir?…” diyor kıvanç koçak kafka’yla ilgili makalesinde. ama tam olarak bilinmese de fikir sahibi olmak için kafka’yı kullanma kılavuzu’nu okumak iyi bir fikir olabilir.
devamını gör...

sözlüğün kanseridir bunlar. iki gülmek/güldürmek istersin gelir başlığın altına tonla duyar kasar, ahkam keser ilgi dallaması. maksat artı oy olunca gemileri de yakarlar anasını satıyım. bir de bizim gibi duyar kasmayan yazarları değişik şekilde suçlarlar. küfür serbest olsaydı bunlara öyle küfürler ederdim ki… ah ulan ahhh…
devamını gör...

nörogelişimsel bir bozukluk olan, hakkında halen daha araştırmaların sürdüğü ve nedeni henüz tam olarak belirlenmeyen otizm spektrum bozukluğu olan ressam bir çocuktur. sevgili supportgirl'ün paylaştığı ilk tanımda, youtube kanalındaki resimleri ilgiyle takip ettim. tebrikler çocuk.
devamını gör...

afrika'nın doğusunda bulunan güney sudan ülkesinin başkentidir.
devamını gör...

kunteper canavarı, cengiz üstün tarafından çizilen bir karikatür karakteridir. kunteper, bir mağarada yaşar ve isminin başka kişiler tarafından söylenmesinden nefret eder.
devamını gör...

sık yapılırsa tadı kaçar. arada yapılırsa tadından yenmez. ben bir ara o kadar abartmıştım ki, sevgilim o güllerin parasıyla 5 tane lahmacun gömerdik demişti.
devamını gör...

hava hazır yağmurluyken..
voca.ro/1o1CJIupH4Co
devamını gör...

en az iki farklı şekilde tanımlanabilir.

birincisi, bir kompleks yapıyı, son tahlilde onu oluşturduğu varsayılan en basit öğelere indirgeyerek açıklamak anlamında. mesela, çağdaş zihin felsefesinde bazı materyalist akımlar böyle bir indirgemeci görüşü savunur. onlara göre, bilinç maddî süreçlere indirgenerek açıklanabilir bir şeydir. bir başka örnek, sosyal fenomenler de dahil olmak üzere her olup biteni doğa olaylarında gözlemlenen mekanik nedensellik ilkesi uyarınca açıklamaya girişmek.

ikinci olarak, birinin belli bir konuda öne sürdüğü düşüncelerinin irdelenmesi bağlamında vuku bulur. yazarın düşüncesinin bir parçası alınır ve bu parçanın yazarın bütün düşünce sistemini belirleyen özel bir unsur olduğu savunulur, böylece de aynı yazarın çarpıcı şekilde altını çizdiği ve o parçayla da bir miktar uyumsuz olan birçok düşüncesi yok sayılır, bir tür "semptom" düzeyine indirgenir.

bilhassa bu ikincisidir ki sanal tartışmalarda en kaba hâliyle ortaya çıkar. bir yazarın küçük bir hatası büyütülür ve onun üzerine gidilir, söylediği diğer önemli şeyler geri plana itilir ve onların üzerinde durulmaz.
devamını gör...

sigara.malesef hepimiz ilk içişte nefret etmemize rağmen kendimize zorla alıştırdık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

rivayet odur ki hz. ömer iki olay aklına geldiğinde birine çok güler birineyse çok ağlarmış. güldüğü olay, yolculuk sırasında kendilerini koruması için, helvadan put yapıp tapar, sonra acıkınca onu yerlermiş. bu aklına geldikçe kendini gülmekten alıkoyamaz katıla katıla saatlerce gülermiş. ağladığı olaya gelince bu ise kızını gömmesiymiş. arap adetleri gereği kabilecilik anlayışı ve kabilenin erkek çocuk vasıtasıyla genişlemesinden kaynaklı cahiliye dönemi inancı gereği kızını alıp seni gezmeye götüreceğim diye evden çıkar. her ne kadar eşi ve talihsiz kızın annesi durumu anlasa da engel olamaz. ki o da, cahiliye dönemi kadınının yeri ve kadın anlayışı gereği başka bir konudur, engel olamaz. çaresiz kabullenir ama katlanır.
kızı sevinçle ve heyecanla babasının elini tutar ve olayın geçtiği yere kadar yürürler. bu süreçte aklında gel gitler yaşayan hz. ömer bir şeyden emindir: mekke'nin sayılı ailelerinden birine mensup olmak ve hakkında laf söyletmemek ve bir yandan da işleyeceği cinayet...
gömeceği yere geldiklerinde çok da derin olmayan, yani çocuğun kollarını uzatabileceği derinlikte bir çukur kazar. kızını içine bırakır.
kız başına geleceği anlamış olacak ki yaşıtları gibi buna direnme hatta babası üzerine toprak atarken elleriyle babasının paçalarını çırpar babacığım üstün hep toz oldu diyerek....
ne cahilce, ne vahşice... ne insanlık dışı bir eylem öyle değil mi?.. yargılamak o dönemde o coğrafyada bizler yaşamadığımız için bize düşmez ama örnek alabiliriz... eyleme dökebiliriz: nerede ezilen, hor görülen, küçük düşürülen hatta değerinin altında bir değerle alaşağı edilen bir kız çocuğu görsek, önce nazikçe, işe yaramıyorsa sonra, gereken şekilde müdahale etmeli, üzerimize düşeni yapmalıyız.
işte böyle bir zihniyette, böyle bir durum ve devirde, kadınlara, kölelere, fakirlere, genel olarak inanan ya da inanmayan insanlara değer veren bir sistem kolaylıkla yayılmıştır..

konumuza geri dönecek olursak bu konu aklına geldiğinde hz. ömer, o mekke'ye korku salan ömer, hüngür hüngür ağlar, hatta o kadar ağlarmış ki ağlamaktan hasta düşüp bayıldığı anlar bile olurmuş. peki ağlamak çare mi verilen değere sahip çıkamadıktan sonra...
devamını gör...

taşınabilir şarj deposu
tanım: yazarlardan powerbank'e türkçe isim önerisi istediğim başlık.
devamını gör...

tam olarak inşa edildiği tarih bilinmeyen; önce kilise olarak inşa edilip sonradan rum ortodoks manastırına dönüştürülen dini yapı. bölgede anlatılan yaygın bir inanışa göre, birbirinden habersiz ve farklı yerlerde bulunan 2 keşiş aynı rüyayı görür ve manastırın şu an olduğu yere doğru yola çıkarlar. trabzon'da karşılaşırlar ve birbirlerine rüyalarını anlatırlar. bunun üzerine birlik olmaya karar verip manastırın olduğu yere gidip yapının inşasına başlarlar.
manastırda, 2010 yılında türkiye cumhuriyeti hükûmeti'nin izni ile hristiyanlarca meryem ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiştir.
eklemeden olmaz, yapılan restorasyonlar* sebebiyle fresklerin ve yapının orijinalliği epeyce bozulmuş haldedir ve yapının birçok kısmı kapalı tutulmaktadır.
devamını gör...

friedrich nietzsche
(bkz: hiç komik değil)
(bkz: hiç doğmamış olmayı dilemek)
(bkz: hiç kimseyim)
devamını gör...

doktor emmet brown'un m. mcfly'a " geçmişe gittiğinde yaptıklarınla zamanda kırılmaya sebep oldun", deyip çizimle anlattığı sahne. çocuk aklımla nasıl da kafama yatmıştı, "geçmişte yapılanlar değişirse, geleceğin de değişir" fikri.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim