sma kampanya sahiplerine hakaret etmek
bu kampanyalara hakaret etmek kimsenin haddine değildir.
hele ki sizin hiç haddinize değildir fahrettin bey, siz sağlık bakanısınız.
sizin yapmanız gereken insanlarımızın sağlıklı olmaları için çalışmak ve o çocuklarımızın ve ailelerinin hepsine ama hepsine haklarını teslim etmektir.
hele ki sizin hiç haddinize değildir fahrettin bey, siz sağlık bakanısınız.
sizin yapmanız gereken insanlarımızın sağlıklı olmaları için çalışmak ve o çocuklarımızın ve ailelerinin hepsine ama hepsine haklarını teslim etmektir.
devamını gör...
sözlük yazarlarının tanışmak istedikleri normal sözlük yazarları
devamını gör...
delice zeytin
ezginin günlüğü’nün 2002 yılında çıkardığı "her şey yolunda" albümündeki tatlı şarkı. hüsnü arkan’ın güzel eserlerinden, dinleyeni yumuşacık yapar.
devamını gör...
yazarları bugün mutlu eden olaylar
evimde artık minnak bir yavru kedi geziyor.
devamını gör...
isminde ulama olan ünlüler
gökhan özen,
serdar ortaç,
ekrem imamoğlu,
ırmak arıcı...
serdar ortaç,
ekrem imamoğlu,
ırmak arıcı...
devamını gör...
iki erkeğin kavgasını bir ünlemeyle durduran otoriter kız
(bkz: ünleme de ne) sorusunu akıllara getirir. nasıl ünlüyoruz ben de ünlüycem?!
devamını gör...
the long dark
epic games store sağolsun beleşe alıp oynadım.
kendisi bir hayatta kalma oyunu. hikaye başlangıcı şöyle, 2 kişiyiz, uçağımız dağlarla çevrili köylük bir yerde düşüyor ve hava cidden soğuk. düşen uçakta planör mü nedir artık 2 kişilik uçak işte. uyandığımızda arkadaşımız gitmiş biz ise o soğukta yolu bulmaya çalışıyoruz. köyler terkedilmiş, vahşi doğa sokağa kadar inmiş. bu şekilde macera başlıyor. oynasam mı diye düşünüyorsanız şahsen bir girip en azından ilk kısmı oynamanızı tavsiye ederim ama benim gibi beleş edinebilirseniz. yoksa para verip alınacak bir oyun değil neden? görevler çok saçma, hikayede saçma noktalar var, yollar cidden uzun. bazen sadece dümdüz yürüyorsunuz kar sesleri arasında kart kurt, arada kurt falan çıkarsa bi ortalık hareketleniyor ondan sonra yine devam düz yürümeye. yani grafikten kısmışsın, hikaye desen tırt, 3-5 mekaniği idare eder güzellikte. sana puanım 5/10 kanka.
şimdi rahat yazabilirim. ya arkadaş uçak düşüyor yanımızdaki kadın basıp gitmiş. ulan hiç mi demezsin bu adama bir bakayım hani arkadaştık? ondan sonra gidiyoruz köyde kör bir nine kalmış la ben koskoca adam hayata zor tutunuyorum sen hayırdır? birde kadına soruyoruz nine buralardan bizim arkadaş geçti mi diye. kadında diyor ki şurada bir kasa var onu bir aç içindekini getir belki hatırlarım. bak teyze kör, köyde yalnızız ve teyzenin sol yanında tüfek var alamıyoruz. teyze konuşsun diye dolabını ve odun deposunu diziyoruz yine bize verdiği tek cevap aha şurada bir patika var oluyor. bunu söyleyene kadar sizi o kadar uğraştırıyor ki lan ben zaten haritanın her köşesini dolaşsam o patikayı bulurdum diyorsunuz. neymiş birde kızı dağcıymış dağ ekipmanlarını üst kattaki sandıktan alıyoruz. normalde o tahta sandığı kırar içinden alırız ama görev icabı önce nineyi tatmin edip efendice anahtarı alıyoruz. deget ya. sonra gidip avcıyı buluyoruz avcı kahrolmuş tabi. lan adam bir sağa bir sola 500km saçma sapan sebeplerden yolluyor bizi. ilaç lazımmış ki istediği ilaçların tillahı bizim üstümüzde var. ama yoook görev icabı illa onun dediği yerden alacaz ki sinematikte ayı saldırsın maksat oyun uzasın falan feşmekan. ayıyı vurmak için tüfeğimiz var ama fantezi yapıp mızrak almaya fizana yolluyor ahlaksız. gidiyorsun mızrak kırık vay babayn örekesi. tamir ediyoruz sonra tekrar fizandan dönüş yapıyoruz. otomatik yürüme tuşu koymuş adamlar z basın düz yürüsün. kendileri de farkında demek ki.
ilerleyen zamanlarda ayıyla karşılaşıyoruz ama bizim mızrağı bir tutuşumuz var sanırsın ellerini hiç kullanmamış bir bebek. mızrağı saplama stili hepsinden acayip. birde mızrakla hazır beklersen enerjin azalıyor nasıl bir mantıksa artık toplamda 10 saniye hazır bekleyemiyor. ayı senaryo icabı bizi alıp inine götürüyor ve bir köşeye atıyor. normalde kendisi bizi görse anından hallediyor bunu da belirtmek gerek. ölüm esnasına da bir sinematik koymuşlar geçemiyorsun bekle ki bitsin.
ayının ini maşallah 500 metre kare. biz nereye gidersek ayıda ne hikmetse, mağaranın o kısmına gidiyor. sonra bizi getirirken kaybolmuş olan mızrağı arıyoruz. aaaa ne garip o da mağarada düşmüş bak sen şu işe. hata yapmak çok basit sürekli ölüyoruz, sinematiği bekliyoruz ve tekrar karşılaşmayı yaşıyoruz.
kendisi bir hayatta kalma oyunu. hikaye başlangıcı şöyle, 2 kişiyiz, uçağımız dağlarla çevrili köylük bir yerde düşüyor ve hava cidden soğuk. düşen uçakta planör mü nedir artık 2 kişilik uçak işte. uyandığımızda arkadaşımız gitmiş biz ise o soğukta yolu bulmaya çalışıyoruz. köyler terkedilmiş, vahşi doğa sokağa kadar inmiş. bu şekilde macera başlıyor. oynasam mı diye düşünüyorsanız şahsen bir girip en azından ilk kısmı oynamanızı tavsiye ederim ama benim gibi beleş edinebilirseniz. yoksa para verip alınacak bir oyun değil neden? görevler çok saçma, hikayede saçma noktalar var, yollar cidden uzun. bazen sadece dümdüz yürüyorsunuz kar sesleri arasında kart kurt, arada kurt falan çıkarsa bi ortalık hareketleniyor ondan sonra yine devam düz yürümeye. yani grafikten kısmışsın, hikaye desen tırt, 3-5 mekaniği idare eder güzellikte. sana puanım 5/10 kanka.
şimdi rahat yazabilirim. ya arkadaş uçak düşüyor yanımızdaki kadın basıp gitmiş. ulan hiç mi demezsin bu adama bir bakayım hani arkadaştık? ondan sonra gidiyoruz köyde kör bir nine kalmış la ben koskoca adam hayata zor tutunuyorum sen hayırdır? birde kadına soruyoruz nine buralardan bizim arkadaş geçti mi diye. kadında diyor ki şurada bir kasa var onu bir aç içindekini getir belki hatırlarım. bak teyze kör, köyde yalnızız ve teyzenin sol yanında tüfek var alamıyoruz. teyze konuşsun diye dolabını ve odun deposunu diziyoruz yine bize verdiği tek cevap aha şurada bir patika var oluyor. bunu söyleyene kadar sizi o kadar uğraştırıyor ki lan ben zaten haritanın her köşesini dolaşsam o patikayı bulurdum diyorsunuz. neymiş birde kızı dağcıymış dağ ekipmanlarını üst kattaki sandıktan alıyoruz. normalde o tahta sandığı kırar içinden alırız ama görev icabı önce nineyi tatmin edip efendice anahtarı alıyoruz. deget ya. sonra gidip avcıyı buluyoruz avcı kahrolmuş tabi. lan adam bir sağa bir sola 500km saçma sapan sebeplerden yolluyor bizi. ilaç lazımmış ki istediği ilaçların tillahı bizim üstümüzde var. ama yoook görev icabı illa onun dediği yerden alacaz ki sinematikte ayı saldırsın maksat oyun uzasın falan feşmekan. ayıyı vurmak için tüfeğimiz var ama fantezi yapıp mızrak almaya fizana yolluyor ahlaksız. gidiyorsun mızrak kırık vay babayn örekesi. tamir ediyoruz sonra tekrar fizandan dönüş yapıyoruz. otomatik yürüme tuşu koymuş adamlar z basın düz yürüsün. kendileri de farkında demek ki.
ilerleyen zamanlarda ayıyla karşılaşıyoruz ama bizim mızrağı bir tutuşumuz var sanırsın ellerini hiç kullanmamış bir bebek. mızrağı saplama stili hepsinden acayip. birde mızrakla hazır beklersen enerjin azalıyor nasıl bir mantıksa artık toplamda 10 saniye hazır bekleyemiyor. ayı senaryo icabı bizi alıp inine götürüyor ve bir köşeye atıyor. normalde kendisi bizi görse anından hallediyor bunu da belirtmek gerek. ölüm esnasına da bir sinematik koymuşlar geçemiyorsun bekle ki bitsin.
ayının ini maşallah 500 metre kare. biz nereye gidersek ayıda ne hikmetse, mağaranın o kısmına gidiyor. sonra bizi getirirken kaybolmuş olan mızrağı arıyoruz. aaaa ne garip o da mağarada düşmüş bak sen şu işe. hata yapmak çok basit sürekli ölüyoruz, sinematiği bekliyoruz ve tekrar karşılaşmayı yaşıyoruz.
devamını gör...
çocuk yapacaklara tavsiyeler
yapmayın. lütfen. gezegenimiz bu kadar gereksiz insan nüfusunu kaldıramayacak noktaya geldi.
yapılacaksa bile en fazla 1 tane. hadi bilemedin 2.
10 tane çocuk yapıyorlar art arda bi tane sağlıklı eleman çıkmıyor onlardan. çünkü yetemiyor ana baba. zaten ben bu çocuğa yetmeliyim bilincine sahip olan bi çift de öyle 10 çocuk yapmaz.
hadi diyelim bu unsurlar yok. böyle tehlikeler böyle riskler yok varsayalım. neresi güzel? neyi güzel? neden? anlamıyorum.
komşunun çocuğu oldu şimdi de konuşma çağına geldi sabahtan akşama kadar da da ba ba dadaa diye ötüyor çocuk.*
gece zırlaması ayrı, kusması, hasta olması, her şeye ağlaması, derdini bi kaç yıl sözlü olarak anlatamaması, 2 yaş sendromu 5 yaş bilmem neyi, süt dişi, yürümesi, okula gitmesi, yok neymiş arkadaşlarının dalga geçmesi, dersleri, büyüyüp ergen olması, ergenlikle birlikte hem tipinin hem içinin bozulup acayip asi bi maddeye dönüşmesi vs vs bir sürü olay. ama o ana babaya sorsanız ayy bi gülümsemesi yetiyor öyle deme eheh derler.
sahi yetiyor mu bi gülümseme?
başlığa geri dönecek olursak çocuk sahibi değilim. olmayı da bu zamanda düşünmüyorum. çocuk sahibi olan yazarlar kendi tecrübelerini belki paylaşmak isterler.
yapılacaksa bile en fazla 1 tane. hadi bilemedin 2.
10 tane çocuk yapıyorlar art arda bi tane sağlıklı eleman çıkmıyor onlardan. çünkü yetemiyor ana baba. zaten ben bu çocuğa yetmeliyim bilincine sahip olan bi çift de öyle 10 çocuk yapmaz.
hadi diyelim bu unsurlar yok. böyle tehlikeler böyle riskler yok varsayalım. neresi güzel? neyi güzel? neden? anlamıyorum.
komşunun çocuğu oldu şimdi de konuşma çağına geldi sabahtan akşama kadar da da ba ba dadaa diye ötüyor çocuk.*
gece zırlaması ayrı, kusması, hasta olması, her şeye ağlaması, derdini bi kaç yıl sözlü olarak anlatamaması, 2 yaş sendromu 5 yaş bilmem neyi, süt dişi, yürümesi, okula gitmesi, yok neymiş arkadaşlarının dalga geçmesi, dersleri, büyüyüp ergen olması, ergenlikle birlikte hem tipinin hem içinin bozulup acayip asi bi maddeye dönüşmesi vs vs bir sürü olay. ama o ana babaya sorsanız ayy bi gülümsemesi yetiyor öyle deme eheh derler.
sahi yetiyor mu bi gülümseme?
başlığa geri dönecek olursak çocuk sahibi değilim. olmayı da bu zamanda düşünmüyorum. çocuk sahibi olan yazarlar kendi tecrübelerini belki paylaşmak isterler.
devamını gör...
ıhlamur sevenler lobisi
ıhlamura ilaç muamelesi yapmayan, keyif alarak içebilen, yanına bisküvi, kuruyemiş, kestane yakıştıran yazarların olduğu lobidir.
an itibariyle açtım, başvurmak için bir şey yapmaya gerek yok. her ıhlamur içişte, resim paylaşarak lobiye katkı sağlanabilir.
önümüz kış, boğazları mutlu etmek için, keyifli nefes alabilmek için birebir olan ıhlamur içmeyi başlatıyorum.
demlik kaynamak üzere. birazdan tüm ev ıhlamur kokacak inşallah.

hadi bana afiyet olsun.
an itibariyle açtım, başvurmak için bir şey yapmaya gerek yok. her ıhlamur içişte, resim paylaşarak lobiye katkı sağlanabilir.
önümüz kış, boğazları mutlu etmek için, keyifli nefes alabilmek için birebir olan ıhlamur içmeyi başlatıyorum.
demlik kaynamak üzere. birazdan tüm ev ıhlamur kokacak inşallah.

hadi bana afiyet olsun.
devamını gör...
normal sözlük kadınlarının güzel olmadığı gerçeği
henüz 28 saattir sözlükte bulunan yazarın ilk başlığı ve tanımı. 2 günün 28 saat olduğunu öğrendim sayesinde.
devamını gör...
aynı gün doğanlar
57 kişiden fazla gruplarda aynı gün doğma ihtimali neredeyse %100'dür. hatta 2 sene önce aldığım sonlu matematik dersinde bunu denemiştik ve 20 kişi bile değildik. yine de aynı gün doğan kişiler çıkmıştı. eğer daha detaylı bir şey okumak isterseniz buradan. **
devamını gör...
platon
felsefe ve bilimde bir çok tartışmanın temellerini atmış seyrini değiştirmiş, sokratesin en gözde öğrencisi diye belirttiği düşünürdür. bir çok eserini yaktığı için şu yarım kalmış dizelere sahiptir;
"seni görmek için, gök kubbe gibi,
göz, göz olmak isterdim."
"seni görmek için, gök kubbe gibi,
göz, göz olmak isterdim."
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
her şey bir adet sudoku defteri almam ile başladı. arkalı önlü yaklaşık 300 sayfalık defterin üçte biri hızlıca biterken ortalarda yavaşladığımı fark ettim.
zorluk derecesi arttıkça beynim beni hayal kırıklığına uğratıyor diye kendime kızıyordum.
o sayfayı yarım bırakıp diğer sayfaya geçtim ama o da ne? bir kaç rakam yazdıktan sonra yine tıkandım. bir hırsla diğer sayfalara aynı muameleyi yaptım, farklı bi sonuç yaşanmadı.
o sudokular yarım kaldı. en başta yarım bıraktığım sayfaya döndüm ve algılarım mı açıldı, ne olduysa birden çözülmeye başladı. diğer bütün yarım bırakılmış sayfalarım gibi...
zorluk derecesi arttıkça beynim beni hayal kırıklığına uğratıyor diye kendime kızıyordum.
o sayfayı yarım bırakıp diğer sayfaya geçtim ama o da ne? bir kaç rakam yazdıktan sonra yine tıkandım. bir hırsla diğer sayfalara aynı muameleyi yaptım, farklı bi sonuç yaşanmadı.
o sudokular yarım kaldı. en başta yarım bıraktığım sayfaya döndüm ve algılarım mı açıldı, ne olduysa birden çözülmeye başladı. diğer bütün yarım bırakılmış sayfalarım gibi...
devamını gör...
milan kundera
bana öyle geliyor ki milen kundera'nın, kadın ruhundan anlama konusunda tanrı vergisi bir yeteneği var. avuçları içinde çaresizce yatan biz kadınların ruhunu kalemiyle didik didik ediyor, içimizdeki derin arzuları, ümitsizliği, yaşama ya da yaşamama isteğini görüyor. çoğu erkek için kadınlar hep aynıdır, aynı şekilde düşünür , aynı şeyleri ister vs... ama o bunun doğru olmadığını romanlarında o kadar güzel inceliyor ki , üstelik kadınlara düşman ya da kadınlardan kaçan bir yazar değil, aksine romanlarında kadın karakter sayısı daha fazla, onlar üzerinden kadına ve insana dair düşüncelerini aktarması daha yoğun. bir yazının ona ait olup olmadığını anlamak ise hiç güç değil, tema hep aynı, mekan ve zaman bile değişmiyor. zaten amacının da bir olayı anlatmak olduğunu düşünmüyorum. normal,sıradan ve kısa olaylar üzerinden hayata ve insana dair evrensel gerçekler. onun kitaplarını okumak, sanki senden daha olgun olan iç sesinle sohbet etmek gibi bir duygu.
devamını gör...
antibiyotik direnci
antibiyotiklerin, mikroorganizmalara karşı faydasız hale gelmesi durumu.
başlık vesilesiyle şöyle de bir haber vereyim:
yakın zamanda nature dergisinde yayımlanan bir makaleye göre, bakterilerin büyük bir kısmında var olan bir enzimi yok etmeyi ve bakterilerin hayatta kalmasını sağlayan moleküllerin üretimine engel olmayı başaran bir bileşik çeşidi bulunmuş. aynı bileşik, insanın vücudundaki bağışıklık seviyesini de artırdığından, bakteri kaynaklı hastalıklara karşı iki farklı koldan etkide bulunuyormuş ve insan vücuduna herhangi bir toksik etkisi de saptanmamış.
yani özetle, bu direnç mevzusu çok yakında tarihe karışabilir. en azından uzunca bir süreliğine... sonra buna karşı da dirençli hale gelebilirler mi, orasını bilemiyorum.
başlık vesilesiyle şöyle de bir haber vereyim:
yakın zamanda nature dergisinde yayımlanan bir makaleye göre, bakterilerin büyük bir kısmında var olan bir enzimi yok etmeyi ve bakterilerin hayatta kalmasını sağlayan moleküllerin üretimine engel olmayı başaran bir bileşik çeşidi bulunmuş. aynı bileşik, insanın vücudundaki bağışıklık seviyesini de artırdığından, bakteri kaynaklı hastalıklara karşı iki farklı koldan etkide bulunuyormuş ve insan vücuduna herhangi bir toksik etkisi de saptanmamış.
yani özetle, bu direnç mevzusu çok yakında tarihe karışabilir. en azından uzunca bir süreliğine... sonra buna karşı da dirençli hale gelebilirler mi, orasını bilemiyorum.
devamını gör...
lufthar
peki biz bu yazarı neden göremedik? bu kadar bilgi içerikli ve de okurken aynı zamanda fikren de aydınlatan, hayatın içinden de tanımlara sahip bu yazarı görmediysek bu da bizim ayıbımız olsun.
kafa sözlük yazarı. daim olsun.*
kafa sözlük yazarı. daim olsun.*
devamını gör...
eşkıya
1996, yavuz turgul'un yönetmenliğini yaptığı filmdir. o yıllarda yaklaşık 38 hafta vizyonda kalmıştır. büyük sükse yaratmıştır. izlemeyenlere kesinlikle tavsiye edilir. keje'nin 40 senelik sessizliği, baran'ın sadakati, yıldızlar...
devamını gör...
fransa katolik kilisesi’nde yapılan pedofili araştırması
bu tiplerin bu konumları özellikle seçtiği belli oluyor. din adamından, öğretmenden ya da benzer şekilde saygın olması gereken meslek erbabından kimse şüphelenmez nasılsa diyerek, çocuklara rahatça yaklaşabilecekleri mesleklere giriyorlar. sanki sonsuza kadar suçları gizli kalabilecekmiş gibi...
bunlar yüzünden koskoca meslek gruplarına atılıyor suç "imamların hepsi şöyle/öğretmenler böyle" diye... pislik herifler!
bunlar yüzünden koskoca meslek gruplarına atılıyor suç "imamların hepsi şöyle/öğretmenler böyle" diye... pislik herifler!
devamını gör...
mezarlığın yanında ikamet etmek
öldükten sonra aynı muhitte oturmaya devam etmek demektir.
devamını gör...
