böyleleriyle aynı havayı solumaktan nefret ediyorum.bu canilerin beter olmasını diliyorum...
devamını gör...

ön edit: olay sahte çıktı arkadaşlar. merak eden olursa aşağıda.

sabah işe giderken tecavüze uğramış gencecik bir kız. 19 yaşında 3 kişi tarafından tecavüz edilmiş. bağırdıkça duyan olmamış. 3 yıldır hukuk mücadelesi hala devam ediyor. okurken elim ayağım titredi, insanlıktan soğudum. bu ülkede adaletin artık sadece kendinizin sağlayabileceğine inananlardanım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bilim kurgu türünde şahane eserler vermiş olan ingiliz yazar. kendisi, üstteki yazarın da bahsettiği gibi, bilim kurgu edebiyatının shakespear'i olarak bilinir. ilham kaynağı jules verne olduğu gibi; yazdıklarıyla orwell, huxley, le guin gibi birçok yazarı etkilemeyi başarmıştır. eserlerinde sosyal yorumlar bulunur. özellikle sınıf ayrılıklarına dikkat çeker.
114 'ten fazla eseri vardır.
okunulası ve okutulası yazarlardandır.
devamını gör...

küresel ısınmadan önce en sevdiğim ay iken dengesiz hava koşulları sebebiyle yerini eylüle kaptırmıştır.
devamını gör...

sözleri nil karaibrahimgil'e müziği ozan çolakoğlu'na ait bir şarkı. şarkının klibindeki çizimlerin nil karaibrahimgil'e ait olduğu söyleniyor. şarkının ben aptal mıyım kısmına gelince insan bir kendini sorgulamıyor değil. (bkz: ben manyak mıyım) *
dinlerken insana kendini suçlu hissettiriyor. sözlerinin bir kısmını şöyle bırakayım.

yemem ben artık bunları
ters yüz ettim hayatımı
yemem ben artık bunları
ters yüz ettim hayatımı

dedim yak lambalarını
oyna sen de zarlarını
bırak başkalarını
ben aptal mıyım?

işime gelmeyince hep
hayatın kendisi sebep
sen onca fırsatı tep
ben aptal mıyım?

aşkın şudur sözlük anlamı
arıyo'sun sen belanı
aşkın şu sözlük anlamı
arıyo'sun sen belanı

ben miyim hapse tıktığım?
neden suçlu kılıklıyım?
söyle gardiyanım
çok yatar mıyım?

işime gelmeyince hep
hayatın kendisi sebep
sen onca fırsatı tep
ben aptal mıyım?

niye sordum soruları?
biliyordum cevapları
niye sordum soruları?
biliyordum cevapları

gel her gün aynı şeyi yap
git her gün aynı yola sap
sonra gelince hesap
ben manyak mıyım?

unuttum mu ben kendimi?
kuruttum mu günlerimi?
biriktirdim dünleri
ben aptal mıyım?

aşkın şudur sözlük anlamı
arıyo'sun sen belanı
aşkın şu sözlük anlamı
arıyo'sun sen belanı

ben miyim hapse tıktığım?
neden suçlu kılıklıyım?
söyle gardiyanım
çok yatar mıyım?

işime gelmeyince hep
hayatın kendisi sebep
sen onca fırsatı tep
ben aptal mıyım?

ben miyim hapse tıktığım?
neden suçlu kılıklıyım?
söyle gardiyanım
çok yatar mıyım?

işime gelmeyince hep
hayatın kendisi sebep
sen onca fırsatı tep
ben aptal mıyım?

nil karaibrahimgil-ben aptal mıyım?
devamını gör...

(bkz: iko'nun hristiyan bir misyoner olması)

sizce iko izin verir mi böyle bir şeye? geçenlerde ramazan bayramını öven bir tanım girdim, "dostum sil o tanımı. tanrı şahidim olsun ki silerim seni bu sözlükten." dedi. adam dinine çok bağlı.
devamını gör...

- oğlum! dur yavrum tehlikeli o. tamam konuşuruz sonra, hı hı öptüm çookk..
devamını gör...

internet fenomeni olmak...
mandalinacı abi, sana bir çiğ köfte çocuk adam, tiktokcu nesil, taksim dayı, yılaağğnn korktun mu, dedeye sahip çıkalım daha yüzlercesi
bilmeyen yoktur herhalde.
devamını gör...

pudra şekerinden notlar.
devamını gör...

"neden kabuk bağlamaz ki bu gizli yara?" *
devamını gör...

diego riveraya yazdığı mektup şöyledir;

diego rivera’ma..
seni sevmeye başlayalı çok uzun zaman oldu. küçük bir kız çocuğu idim, seni sevmeye başladığımda. şimdi ise bedeni çürümeye başlayan yaşlı bir kadınım. bütün bedenler çürüyor aslında diego’m. eskiyor bütün bedenler. ama acı çeken yüreği var ise bir bedenin, daha hızlı çürüyor o beden. benim acı çeken bir yüreğim var diego. seni sevmeye başladığım o günden beri, acı çeken bir yüreğim var. beni anlamadın demeyeceğim. beni anladın. zaten en dayanılmaz acı buydu. sen beni anladın. anladığın halde canımı yaktın diego…

ben de seni anlamak istedim. tüm hayatımı, hayatımın her bir zerresini seni anlamaya adadım. sen nereye gittiysen, ben de gittim. sen neye güldüysen ona güldüm. sen kimi sevdiysen onu sevdim. hangi kadınla seviştiysen o kadınla seviştim. bende bulamadığın ve başka kadınlarda aradığın şeyi keşfetmek için, senin öptüğün kadınları öptüm.
dokunduğun kadınlara dokundum… senin sevmediklerini de sevdim ben diego. neden sevmediğini anlamak için, onları… sevdim!!! ya da sevmeye çalıştım… içimdeki, sana dair olan öfkeyi dindirmek için yaptım belki.
öfkem dinmedi diego. her defasında körkütük aşık olarak, sana döndüm. ya da aslında senden hiç gitmemiştim.
seninle amerika’ya gelmemi istediğinde, benim olduğunu sandım. en büyük yanılgım oldu bu belki de. sen ne benim ne de başka bir kadının olamazdın. kimseye ait olamazdın sen ! ruhun buna izin vermezdi. oysa ki ben, sana ait oldum hep. yattığım tüm adamlar ile sana ait olarak yattım diego. acı çekerek seviştim onlarla…
bir tek senin çocuğunu doğurmak istedim. ah diego’m.. bu paramparça rahmimden nefret ettim, bebeğimizi tutamayınca. söküp atmak istedim rahmimi. sana çocuk doğurmayı beceremeyen bir organı taşımak yük oldu bana.
kanlar içinde kaldığımda beyaz çarşaflar üzerinde, bana nasıl acıyarak baktığını gördüm. nasıl korktuğunu, ölmemden. sırf bundan ölmedim ben diegom. sen acı çekme diye. ve beni terk ettiğinde, o kanlar içinde kaldığım günkü acı dolu bakışlarına sığınarak, acılı mektuplar yazdım sana. çaresizlik kokan, kadınlık onurumu ayaklar altına aldığım mektuplar yazdım. bana acı ve geri dön istedim. buna bile razıydım sevgilim.
senin çirkin olduğunu söyleyen annemden nefret ettim. sana benim gibi bakamayan herkesten. senin güzelliğini görememelerini anlayamadım hiç… kurbağa sevgilim, diego’m… bana dünyanın en büyük acısını yaşattın sen. gün be gün öldüm seni sevmeye başladığım ilk andan itibaren. ama sevgilim, bir daha gelseydim dünyaya yine seni severdim… canlı canlı çürüyeceğimi bilerek!
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fşa adlı yazarın kurabiyelerini yakmasiyla kurabiye tazminatı entrysi ile sözlüğe kızmasi olandır.
devamını gör...

fransızca delik demektir (ingilizce the hole olarak sinemalarda oynatılmış)

1960 yapımı , yönetmen jacques becker'in ölümünden hemen önce çektiği filmidir. verelim spoilerı
--! spoiler !--

film, aynı hücrede kalan 5 mahkumun hapisten kaçma çabalarını anlatır.

aslında ilk bakışta hollywood sinemasının aynı konulu filmlerinde yüzlerce defa tekrar kullanılan klişeleri görmek mümkün. ancak unutulmaması gereken şey hepsinin öncüsünün bu film olması. aynı zamanda filmin çok derin bir psikolojik boyutunun olması da türdeşlerinin yanında parlamasını sağlamış. filmde her sahne akıllıca kurgulanmış. boşa geçen bir dakika bile yok. aslında aynı yıllarda yeni yeni başlayan ve döneme damga vuran fransız sinemasındaki " yeni dalga" ekolünün tam zıddına gidilerek çok yüksek tempolu bir film olarak çekilmiş. bu sayede de karakterlerimizin yaşadığı kaygı durumunun içine girmemiz kolaylaşmış.

özellikle gaspard karakteri müthiş yazılmış. filmin ortalarına doğru onu ne kadar çözdüğümüzü düşünsek de sürekli beklenmeyen hareketler ile karakterini tahmin edilemez kılıyor.

fransız sineması zaten kendine ait ekolleri olan dünya sinemasında çok önemli yeri olan bir sinema. hollywoodun bildik klişerinden sıyrılmak istediğinizde başvuracağınız ilk ülke sineması bence.

tarzının en başarılı örneklerinden biri, izlemesi keyifli bir film diyebilirim, seyretmediyseniz bir şans verin.

"pauvre gaspard"

--! spoiler !--
devamını gör...

insanların yanlış tutumları, ön yargıları ve umursamaz halleri nedeniyle kişi üzerinde oluşan histir.
günümüzde bir çok insanın yaşadığı, yaşamak zorunda bırakıldığı bir histir maalesef.
devamını gör...

akşamlar akşamlar gelmeyin üstüme...
devamını gör...

yalnızlığa damgasını vurmuş asil tek sayılardır. lakin 2 hariç.
t: asal sayıların bahsinin geçtiği başlık.
devamını gör...

olmayanı kanıtlamak olanı kanıtlamaktan daha mı zor ki bilim kesin tanrı yoktur diyemiyor. birisi hangi din doğru yol bilelim demiş. arkadaşım, dört kitabın manası "la ilahe illallah" gerisine eyvallah.
devamını gör...

tanıdığım en sıcak kanlı, misafirperver, büyüklerine saygılı ve sahip çıkan, aile bağları kuvvetli halk.
anne- babasını bakım evine veya huzur evine yatıran bir kürt göremezsiniz mesela. evlerinin baş köşelerindedir ataları. saygı duyduğum yegâne insanlardır.
devamını gör...

rezalet bir durumdur. yaşamayan gerçekten bilmez. yok sevgi olsun yeter, yok huzur en önemli şey deyip fakirlerin çocuk yapmasına ses çıkarmayanlar da böyle ailede büyümemiştir muhtemelen.
daha ufacık yaşta herhangi bir şey istemenin anlamsız olduğunu fark edersin. çünkü istesen ne olacak ki, zaten alınmayacak üstüne bir de azar yiyeceksin.
belli bir süre hayaller kurarsın. istediğin bir şeyin gerçek olma senaryolarını kafanda yazarsın. ama o şey asla gerçek olmaz. ve diğer arkadaşların senin bu en basit isteklerine zaten sahiptir, üstüne bir de onu beğenmezler. bunları yaşadıkça hayal kurmaktan da vazgeçersin.
her zaman kendine fırsat yaratmak zorundasındır. en basit bir kursa mı gitmek istiyorsun? deli gibi çalışıp para kazanmalısın ki gitme ihtimalin olsun.
ve en kötüsü de büyüyüp yetişkin olduğunuzda bile muhtemelen ailenize bakmak zorundasınızdır. kira ödersiniz, fatura ödersiniz, mutfak masraflarını karşılarsınız ve sonucunda maaşınız biter. ama yine de yaranamazsınız çünkü aileniz zaten bunları ve hatta daha fazlasını yapmanız gerektiğini düşünür.
eğer bir çocuğa en azından normal bir hayat sunamayacaksınız çocuk sahibi olmayın.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim