piercing
sorulara sebebiyet veren taki. daha cok kucuk yastaki dostlar tarafindan merak ediliyor. aciyor mu? hayir. deldirirken de acimiyor. rahatsiz ediyor mu? hayir. 1 ay icinde onun oradaki varligini bile unutuyorsun. elin takiliyor mu? hayir takilmiyor. bakimi zor oluyor mu? hayir, cikar temizle geri tak bu kadar. en cok gulduren soruya geliyorum, dudaktaki icin: yemek akiyor mu? hayir, akmiyor. baca gibi bir delik degil sonucta. agiz icindeki icin en uyuz oldugum soru: kimse gormuyor, neden oraya yaptirdin? mesele kimsenin gormesi degil. piercinge bagimliligi olan bilir, o metali agzin icinde hissetmek iyi hissettiriyor. sirta, bele dovme yaptirmaktan bir farki yok. herkes gormuyor, sende gormuyorsun ama onun oradaki varligi seni iyi hissettiriyor.
devamını gör...
2020 2021 süper lig şampiyonu beşiktaş
şampiyon takımın şampiyon taraftarına selam olsun. hakkımızla kazandık.. şerefinle, hakkınla şampiyon (bkz: beşiktaş)
devamını gör...
gökyakut kitap
gilbert sinoué'nun 1996 yılında le livre de saphir ismiyle yazdığı, 2003 yılında sonat nayman'ın harika çevirisi ile arion yayınları aracılığı ile gökyakut kitap ismiyle yayınlanmış harika bir roman...
bu güzel romandan spoiler vermeden bahsedelim.
roman, bildiğimiz üzere ispanya'da endülüs emevi devleti bir süre hüküm sürdü, yıkıldıktan sona adanın büyük kısmını ele geçiren hristiyanlar, , çok değil birkaç yıl önce fetö ile kol kola olan akp'nin, bugün "en fetö karşıtı biziz!" tavrı gibi, müslümanlık ile dolup taşan kültürü ve müslüman-yahudi nüfusunu yok etmek için ispanyol engizisyonu ile adeta terör saçan bir zaman diliminde geçiyor.
bu zaman diliminde dini konuda aşmış bir amca olan aben baruel ne yazık ki suçlu bulunup diri diri yakıldığı vakit, üç farklı tek tanrılı inanca sahip dostlarına bir adet plan bırakır. nedir bu plan? üç büyük dini kapsayan, olağanüstü güçlere sahip tuhaf bir tablet... aben baruel, öldükten sonra bir papaz, bir haham ve bir şeyhi aynı çatı altında toplamış yetmemiş gibi bir de onun izinden gitmelerini sağlayarak, büyük bir gizemi açığa çıkarmalarını öğütlemiş... e bu üç büyük adam da bu gizemin peşine düşmüş bu güzel kitapta...
kitap güzel olmasına çok güzel, insanı alıp götürüyor, öylesine güzel ve büyük bir gizem var ki, kitabın sonuna dek bu gizem kendini olağanüstü bir biçimde koruyor. kitabın kazandırdıkları zevkten öte şeyler aslında, hristiyanlığın, yahudiliğin ve islamın kendi içerisindeki gizemler, hikayeler ve ritüellere kadar uzanan bir bilgi birikimi çıkıyor ortaya...
amma ve lakin, kitabın birkaç tık eksi kısmı da yok değil. nedir bunlar? misal, hristiyan amca çok *fazla* şefkatli davranırken, şeyh olan müslüman amca kıralım, dökelim keselim kafasında... yahudi amca da pek oralı olmuyor, hissiz gibi resmen... adeta iyi, kötü ve çirkin gibi bir algı var, herhangi bir inanca sahip olmadığım halde rahatsız edici buldum bunu. dahası da var, bir zamandan sonra bazı kısımlar oldukça uzamış, misal ritüel kısımları. tadında bırakmak yerine daha derine, çok daha derine ilerleyerek insanı boğmakla kalmamış, hikayenin gidişatını da baltalamış.
eksi kısımlarına rağmen okumaya değer bir roman
bu güzel romandan spoiler vermeden bahsedelim.
roman, bildiğimiz üzere ispanya'da endülüs emevi devleti bir süre hüküm sürdü, yıkıldıktan sona adanın büyük kısmını ele geçiren hristiyanlar, , çok değil birkaç yıl önce fetö ile kol kola olan akp'nin, bugün "en fetö karşıtı biziz!" tavrı gibi, müslümanlık ile dolup taşan kültürü ve müslüman-yahudi nüfusunu yok etmek için ispanyol engizisyonu ile adeta terör saçan bir zaman diliminde geçiyor.
bu zaman diliminde dini konuda aşmış bir amca olan aben baruel ne yazık ki suçlu bulunup diri diri yakıldığı vakit, üç farklı tek tanrılı inanca sahip dostlarına bir adet plan bırakır. nedir bu plan? üç büyük dini kapsayan, olağanüstü güçlere sahip tuhaf bir tablet... aben baruel, öldükten sonra bir papaz, bir haham ve bir şeyhi aynı çatı altında toplamış yetmemiş gibi bir de onun izinden gitmelerini sağlayarak, büyük bir gizemi açığa çıkarmalarını öğütlemiş... e bu üç büyük adam da bu gizemin peşine düşmüş bu güzel kitapta...
kitap güzel olmasına çok güzel, insanı alıp götürüyor, öylesine güzel ve büyük bir gizem var ki, kitabın sonuna dek bu gizem kendini olağanüstü bir biçimde koruyor. kitabın kazandırdıkları zevkten öte şeyler aslında, hristiyanlığın, yahudiliğin ve islamın kendi içerisindeki gizemler, hikayeler ve ritüellere kadar uzanan bir bilgi birikimi çıkıyor ortaya...
amma ve lakin, kitabın birkaç tık eksi kısmı da yok değil. nedir bunlar? misal, hristiyan amca çok *fazla* şefkatli davranırken, şeyh olan müslüman amca kıralım, dökelim keselim kafasında... yahudi amca da pek oralı olmuyor, hissiz gibi resmen... adeta iyi, kötü ve çirkin gibi bir algı var, herhangi bir inanca sahip olmadığım halde rahatsız edici buldum bunu. dahası da var, bir zamandan sonra bazı kısımlar oldukça uzamış, misal ritüel kısımları. tadında bırakmak yerine daha derine, çok daha derine ilerleyerek insanı boğmakla kalmamış, hikayenin gidişatını da baltalamış.
eksi kısımlarına rağmen okumaya değer bir roman
devamını gör...
çocukken baba eve getirdiğinde mutlu olunan şeyler
dondurma.
devamını gör...
yazarların en eften püften başarıları
lisedeyken voleybol takimindaydim. hic maca gitmedim ama bizim takim şampiyon olunca bende madalya almistim.
devamını gör...
erken uyanınca diğer yazarların da uyanmasını beklemek
hadi kalkın laaa. sabah olduuu !
devamını gör...
ülke ekonomisinin temmuz'da sıçrama yapacak olması
yaprak kımıldamaz. biz de yapraklara gelmiş oluruz.
devamını gör...
çirkin bir kadın olmak
ne yazık ki şöyle bir gerçek var ; güzel bir kadın çirkin bir kadına göre her zaman avantaj sahibidir. bu bebeklerle yapılan çalışmalarda bile saptanmıştır. bebekler yüzleri güzel olan kadınlara daha fazla ilgi gösterir. demek ki bu içgüdüsel bir durum. peki, güzellik her şey midir? iç güzellik ise evet her şeydir, dış güzellik ise ancak o kişinin içini yani gerçek güzelliğini görene kadar bir anlam ifade eder.
kaynak :
*
babies prefer attractive faces
kaynak :
*
babies prefer attractive faces
devamını gör...
yazarların aldıkları en iyi nasihat
kendime verdiğim ve içeriğinden dolayı biraz ironik olduğunu düşündüğüm bir nasihattır. şöyle ki, ''kimseden nasihat alma.'' peki neden mi? çünkü ben yetişkin ve kendi kararlarını kendi alabilen bir bireyin neden nasihat (bakın tavsiye değil) almaya ihtiyacı olur, anlam veremiyorum.
devamını gör...
normal sözlük'ün gececi yazarları
biz buradayız, hep buradaydık ve her zaman burada olmaya devam edeceğiz. *
daha önce de söyledim yine söylüyorum gece her şeye yakıştığı gibi sözlüğe de çok yakışıyor.
gecenin sakinliği ve huzuru hep bizimle olsun.
iyi geceler diliyorum her birinize.
daha önce de söyledim yine söylüyorum gece her şeye yakıştığı gibi sözlüğe de çok yakışıyor.
gecenin sakinliği ve huzuru hep bizimle olsun.
iyi geceler diliyorum her birinize.
devamını gör...
türkiye'de gençlerin yüzde 77'sinin işinden memnun olması
yahu he he ...
devamını gör...
mahlaslardan meslek tahmin etmek
birdemetpapatya ->ışıklarda çiçek satan çingene
devamını gör...
japonca
ural-altay dil ailesinin türk dilleri gibi altay koluna mensup olduğu birçok dil bilimci tarafından kabul edilen, ada ülkesi olan japonya'da konuşulduğu için rafine kalabilmiş, kadim dillerdendir. sondan eklemelidir. bu nedenle anadili türkçe olup öğrenmek isteyenler alfabe engelini aştıktan sonra çatır çatır öğrenir derler.
benzer kelimelerimize örnek de vereyim:
şaşı-şaşi
yaka-yoko
kara-kuro
yukarı-yuka
iyi-ii.
benzer kelimelerimize örnek de vereyim:
şaşı-şaşi
yaka-yoko
kara-kuro
yukarı-yuka
iyi-ii.
devamını gör...
hiç sevilmemiş insan
üzen başlıktır. hayvan sevin, çiçek yetiştirin, ağaca yaslanın, çocuklara gülümseyin. onların sevgisi çok boldur*.
devamını gör...
esridi dönmekten altın yapraklar
kaygısız güzellik sanrısına bir şiir, sergey yesenin'in cümleleri ile. ne yazık, kaygısız bir güzellik ifadesi sanmak bu şiiri oysa çiçek kokuları ile dolu olan bu şiirin altında hiçliğin ve ölüm düşüncesinin çorak toprakları yatıyor. yeniden gecenin çökeceğini bilmek, umudu ve güzelliği şüphesiz öldürür.
--- alıntı ---
esridi dönmekten altın yapraklar
pembemsi suyunda havuzun,
ve hafif bir kelebek sürüsü gibi
uçtular yönünde bir yıldızın.
bugün sevdalıyım bu akşama,
sararan ova yüreğe yakın.
ergen rüzgâr omuzlarına dek
sıyırdı eteğini kayın ağacının.
içimde ve ovada bir ürperti,
örtülecek her yer lacivert karanlıkla,
geçince koyunlar ve son çıngırak
çalıp sustuğunda, sessizleşen bahçenin kapısı ardında.
hiçbir zaman böylesine bir özenle
dinlememiştim akıllı evreni.
ne güzel olurdu, suların pembeliğine
devrilmek,şu söğütün dalları gibi.
ne güzel olurdu, şu ot yığınına
gülümseyerek, şu ay gibi saman çiğnemek...
nerdesin, nerdesin ey sessiz sevincim:
her şeyi sevmek ve hiçbir şey istememek
--- alıntı ---
--- alıntı ---
esridi dönmekten altın yapraklar
pembemsi suyunda havuzun,
ve hafif bir kelebek sürüsü gibi
uçtular yönünde bir yıldızın.
bugün sevdalıyım bu akşama,
sararan ova yüreğe yakın.
ergen rüzgâr omuzlarına dek
sıyırdı eteğini kayın ağacının.
içimde ve ovada bir ürperti,
örtülecek her yer lacivert karanlıkla,
geçince koyunlar ve son çıngırak
çalıp sustuğunda, sessizleşen bahçenin kapısı ardında.
hiçbir zaman böylesine bir özenle
dinlememiştim akıllı evreni.
ne güzel olurdu, suların pembeliğine
devrilmek,şu söğütün dalları gibi.
ne güzel olurdu, şu ot yığınına
gülümseyerek, şu ay gibi saman çiğnemek...
nerdesin, nerdesin ey sessiz sevincim:
her şeyi sevmek ve hiçbir şey istememek
--- alıntı ---
devamını gör...
baget
hakkında genel bilgiler aşağıdaki gibi olan davul zopaları.
genellikle baget yapımında 3 ağaç kullanılır,
(bkz: akça ağaç)*
görece hafiftir, oldukça esnektir, enerjiyi güzel emer. vuruşların kuvvetini bilek ve ellerinizde daha az hissedersiniz.
(bkz: ceviz)**
maple ile benzer özellikleri taşır, biraz daha yumuşaktır.
(bkz: meşe)*
daha sert bagetlerdir, tuşeleriniz daha net duyulur, ancak enerji emilimi zayıftır. bu nedenle bilek yorabilir. kondisyonunuza bağlı.
en çok kullanılan bagetlerin uçları genel olarak iki tiptir. (caz fırçalarını filan saymıyorum)
(bkz: plastik)
(bkz: tahta)
tahta uçlu bagetler dünyada en sık kullanılan bagetlerdir. çoğu müzik türüne giderler. kötü yanları ise zamanla (özellikle stick controlünüz iyi değilse ya da çok sert müzikler yapıyorsanız) uçlarının yıpranması, çentiklenmesidir.
sert müzik yapıyorsanız yine de tahta uçlu baget seçmenizde farda vardır, tuşeleriniz daha güzel duyulur.
ayrıca elektro davul çalıyorsanız tahta uçlu bagetler pedlerinize zarar verebilir, ağlarsınız sonra.
plastik uçlu bagetler ise daha iyi ribaunda sahiplerdir. zillerinizin sesini öce çıkarırlar, en büyük problemleri zamanla bu uçların düşme ihtimali olmasıdır.
bir konser ortasında bu pek hoş olmaz.
boyut & ağırlık
..
*7a
hafiftir, incedir, bu nedenle tuşeleriniz zayıf duyulur. jazz gibi tarzlarda tercih edilesidir. kişisel olarak 7a bagetleri sevmemekteyim, aşırı hafifler.
*5a
en çok kullanılan baget ağırlığı. orta inceliktedir, dolayısıyla orta ağırlıktadır. rock-grunge-alternatif gibi tarzlara pek güzel uyar.
*2b/5b
ağırlık-kalınlık olarak en büyük değere sahip bagetler. tuşeleriniz oldukça yüksek duyulur.
her türlü metal-rock tarzına iyi gider.
(bkz: ahead)
(bkz: vic firth)
(bkz: zildjian)
genellikle baget yapımında 3 ağaç kullanılır,
(bkz: akça ağaç)*
görece hafiftir, oldukça esnektir, enerjiyi güzel emer. vuruşların kuvvetini bilek ve ellerinizde daha az hissedersiniz.
(bkz: ceviz)**
maple ile benzer özellikleri taşır, biraz daha yumuşaktır.
(bkz: meşe)*
daha sert bagetlerdir, tuşeleriniz daha net duyulur, ancak enerji emilimi zayıftır. bu nedenle bilek yorabilir. kondisyonunuza bağlı.
en çok kullanılan bagetlerin uçları genel olarak iki tiptir. (caz fırçalarını filan saymıyorum)
(bkz: plastik)
(bkz: tahta)
tahta uçlu bagetler dünyada en sık kullanılan bagetlerdir. çoğu müzik türüne giderler. kötü yanları ise zamanla (özellikle stick controlünüz iyi değilse ya da çok sert müzikler yapıyorsanız) uçlarının yıpranması, çentiklenmesidir.
sert müzik yapıyorsanız yine de tahta uçlu baget seçmenizde farda vardır, tuşeleriniz daha güzel duyulur.
ayrıca elektro davul çalıyorsanız tahta uçlu bagetler pedlerinize zarar verebilir, ağlarsınız sonra.
plastik uçlu bagetler ise daha iyi ribaunda sahiplerdir. zillerinizin sesini öce çıkarırlar, en büyük problemleri zamanla bu uçların düşme ihtimali olmasıdır.
bir konser ortasında bu pek hoş olmaz.
boyut & ağırlık
..
*7a
hafiftir, incedir, bu nedenle tuşeleriniz zayıf duyulur. jazz gibi tarzlarda tercih edilesidir. kişisel olarak 7a bagetleri sevmemekteyim, aşırı hafifler.
*5a
en çok kullanılan baget ağırlığı. orta inceliktedir, dolayısıyla orta ağırlıktadır. rock-grunge-alternatif gibi tarzlara pek güzel uyar.
*2b/5b
ağırlık-kalınlık olarak en büyük değere sahip bagetler. tuşeleriniz oldukça yüksek duyulur.
her türlü metal-rock tarzına iyi gider.
(bkz: ahead)
(bkz: vic firth)
(bkz: zildjian)
devamını gör...
65 yaş üstünün oy kullanmaması gerekliliği
22 yaş altının da oy kullanmaması gerek diyerek katıldığım önerme.
mevcut durumda 18'e indi de ne oldu ? sokağa çık, kimsenin beğenmediği bir yönetim 18 yıldır tepemizde.
yetişkinler iyiyi de kötüyü de gördüklerinden, kıyaslama şansı var , buna göre değerlendirebiliyorlar .
18 yaşındaki hatta 30 yaşına kadar olan adam başka bir hükümet, başka bir yönetim, başka bir tarz görmemiş ki , en iyisi bu sanıyor, iki üç parmakla kurt yapıp, allahuekber diyerek sokaklarda dolaşmayı , büyük bir mesele olarak görüyor, kendini adam yerine konmuş hissediyor .
cebine çay parasını babası veriyor ama olsun, oy kullanabiliyor.
geçiniz efendim .
80 yaşına oy hakkı verilmeli,
22 hatta 25 altına verilmemeli.
önce bir hayatın gerçek yollarına bir girsinler bakalım klavye başından kalkıp da ...
mevcut durumda 18'e indi de ne oldu ? sokağa çık, kimsenin beğenmediği bir yönetim 18 yıldır tepemizde.
yetişkinler iyiyi de kötüyü de gördüklerinden, kıyaslama şansı var , buna göre değerlendirebiliyorlar .
18 yaşındaki hatta 30 yaşına kadar olan adam başka bir hükümet, başka bir yönetim, başka bir tarz görmemiş ki , en iyisi bu sanıyor, iki üç parmakla kurt yapıp, allahuekber diyerek sokaklarda dolaşmayı , büyük bir mesele olarak görüyor, kendini adam yerine konmuş hissediyor .
cebine çay parasını babası veriyor ama olsun, oy kullanabiliyor.
geçiniz efendim .
80 yaşına oy hakkı verilmeli,
22 hatta 25 altına verilmemeli.
önce bir hayatın gerçek yollarına bir girsinler bakalım klavye başından kalkıp da ...
devamını gör...

