tanzimat - i -tanzimatın yüzüncü yıldönümü münasebetiyle; maarif matbaası, istanbul, 1940.
devamını gör...

bugunun cabucak bitmesi icin acil khk, elden ele hizlica.

alerjim tuttu dun gece, musluk gibi geziyorum fis fis. ne dogru duzgun nefes alabiliyorum ne de hapsirmadan an gecirebiliyorum.

uzun aradan sonra sirkette durum degerlendirme toplantisi vardi bugun.
ardimda ayi orkestrasi senfonik konser veriyorken zaten; bir saat olarak planlanan toplanti, dallama genel müdürumun keyfi icin bes bucuk (5,5) saat surdu. alinan kararlar, yapmam gereken secimler, konusulmasi gereken calisanlar derken pure kivaminda eve gelebildim.

apartmanin giris kapisindan rastgele iceri bakarken bir de ne goreyim? bir cift yesil goz bana bakiyor iceriden ve beni gorunce bana dogru gelmeye basladi.
butun yol boyunca l koltuga devrilip sizmayi hayal eden ben, apartmandan iceri giremedim. yorgunluktan geberiyorken, yarim saat* apartmanin onunde bekledim, birisi iceriden ciksin da kediyi apartmandan cikarsin diye. (bkz: kedi fobisi)

kedi cikmadi.
parmak ucumda basa basa eve geldim.
stresten bobreklerim sizliyor.
dur duraksız hapsiriyorum.
kedi cikmadigi icin yarin sabah evden cikamayacagim.
yikiklardayim.
hapsu.
devamını gör...

ziya paşa'nın "ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" ve "şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" sözlerinde olduğu gibi faydalı paylaşımlarda bulunun. anonim ortamlarda bazen hiç ummadığınız kişiler ile karşılaşırsınız. hoşlandığınız insan ya da arkadaş, akraba kafa sözlükte yazıyor olabilir. sosyal medya gruplarında bazen "şu sözlükte yazarım" muhabbetleri döner. nick sorunca "söylemesem daha iyi" gibi cevaplar gelir. kendinize yakışanı yapın kıymetli yazarlar.
devamını gör...

bir şeyi olması gerekenden fazla düşünmek. bir söz vardı; bir şeye karar verdikten sonra tekrar dönüp düşünmeyin. çünkü insanı haddinden fazla düşünmek kadar yoran başka bir şey yoktur. eylem aşamasına geçmeye bakın, en kötü tecrübe olur.
devamını gör...

"yeterince yakından bakıldığında kimse normal değildir.."
devamını gör...

bizim coğrafyada sıkça rastlanılan bir durumdur. kadınlar; dini-ahlaki olarak sürekli sınırlandırıldıkları için yeterli deneyim kazanamazlar. deneyim bir yana kendi vücutlarını bile tam tanıyamazlar, ayıp günah korkusuyla. bunu, ilk ve tek erkeği, kocasıyla öğrenmesi gerekiyor. tabii koca ne biliyor, ne kadar biliyor, sevişmeyi ne sanıyor? oralar hep dutluk. tekrar hatırlatayım, sağlık hizmetleriyle ilgili istatistikler cehaletimiz hakkında çok şey gösterir.
sevişirken zevk aldığı fark edilen kadının öldürüldüğü, eşinin idrar kanalını zorlayan adamın öldürdüğü coğrafya burası. orgazm filan çok lüks şeyler. ayrıca çok basit bir ölçü, bir kadına hiç orgazm olup olmadığını sorduğunuzda bir an bile düşünüyorsa olmamıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dünyaya gelip gelmemekten çok, nerede dünyaya geleceğim hakkında seçme şansım olsun isterdim dediğim başlık.
devamını gör...

tam depresyona girecektim ki kendimi ha şöyle buldum *
sevgili imperactus ve denaces'e teşekkürlerimi iletiyorum buradan!
devamını gör...

adın rabia fatma mı diye soran oldu. gay misin diye soran oldu.
he adım rabia fatma ve gayim.
devamını gör...

cevabını benim de merak ettiğim bir sorudur bu.

öte taraftan öldükten sonra yaşadığımız hayatta yaptığımız eylemler için hesap vereceksek yargılama nasıl adil olacak?

kişiliğim doğuştan ise ben seçmedim.
kişiliğim çevremden ise çevremi de ben seçmedim.

bana iyi olsan da kötü olsan da olduğun kişiyi özgür iraden ile sen oluşturdun diyebilir misin?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"ay'ı seven kişi" anlamına gelir.
devamını gör...

mevzu barbarları beklemek değil. mevzu barbar olarak nitelenenlerin gerçek barbarların yüzüne yüzüne onların barbarlıklarını haykırması. sorun ırkçılık, dincilik, ayrımcılık vesaire de değil. sorun insanoğlunun ta kendisi. hastalıklı zihinlerden çıkan tüm bu iğdiş edilmiş fikirlere meyletmesi. meylederken de üzerine düşünmemesi. zaten yaşanan onca yıkım, onca acı, dökülen onca gözyaşının sebebi bu. insan hastalıklı fikirler atlası gibi bir yaratık. hemen hemen her türlü hastalıklı düşünceyi coğrafi keşifler misali kendi beyninde keşfeder ve evraka evraka diyerek ortalıkta koşuşturmaya başlar. onu gören diğer deli danalar da onun peşi sıra koşturur ve bingo. alın size nur topu gibi yeni bir hastalıklı düşünce. savaşlar, katliamlar, haksızlıklar, toplumsal kutuplaşmalar ve daha nicesi peşi sıra gelir.

işte böyle hastalıklı bir uygulama biçimi üzerine düşündürüyor coetzee... evet hikaye bilindik, çokça kez filmlere ve hikayelere konu oldu lakin, içsel yolculuklar ve sorgulamalar anlamında değerli bir kitaptır. apartheid dönemini anlatır ama sadece anlatmakla kalmaz üzerine yığınla sorgulanacak mevzu bırakır. misal yargıcın soruları üzerine uzun uzadıya düşünmek gerekir. ama tabi bunu derinlemesine yapmak gerekir ki, kendi cevaplarınız sizi tatmin edebilsin. yoksa üzerinden usulca geçtiğiniz zaman hiç bir anlamı kalmaz. bir bakmışsınız deli danalar sirkinin gösteri maymunu oluvermişsiniz. adalet kavramını şöyle bir masaya yatırırsınız bu kitabı okurken, hatta otopsisini yaparsınız. nasıl ve ne şekilde öldüğü konusundaki bulgularınız sizin barbarları bekleyip beklemediğinizi, hangi barbar olduğunuzu, daha önemlisi, barbarın ne olduğunu kavramanıza yol açar. elbette bu tek kitaplık bir yolculuk ya da tek kitapla halledilebilecek bir mevzu değil. bu kitap sadece bir kilometre taşıdır ve okunmasında fayda vardır. naçizane okuyunuz okutunuz.
devamını gör...

sen beni güzel hatırla... *

ben seni unutmam, unutmam...
sen beni güzel, güzel hatırla...
zaman ilaç derler ya,
ellerin neden uzak hala..
devamını gör...

en son baktığımda saat üçe çeyrek geçiyordu. ne ara sekiz oldu anlamadım. sanırım uyumuşum biraz lakin bu ne bir uyumaktı ne de bir aydınlık. tamamen bir kayıp hali sanırım. bana öyle geldi çünkü. gözlerim yarı açık yarı kapalıyken beynim, dilediğim şeyi yapmayarak, bütün görevini fazlasıyla yerine getiriyordu. en sonunda alarmın sesini duymam ve gözlerimin tam manasıyla açılmasıyla bu işkence son buldu.

gecelerin sessiz ve soğuk olmaya başladığı mevsimlerin
serin ve aydın sabahlarına güzel bir şekilde uyanmış olmanızı dileyerek;

günaydın dostlarım.
devamını gör...

üniversite yıllarımım oyunu*. başlığı görünce
- anlamsız- bir nostalji yaşattı. *
devamını gör...

muhtemelen okumuyordur. ya da çok zor beğenen bir tiptir. ne gerek var yahuuu.
devamını gör...

canlar selam. sanırım radyo başlıkları ve tarihleri tek başlık altına toplanmış. mantıklı da olmuş. böylelikle arama kısmı benzer başlıklar ile dolup taşmaz.
malumunuz bugün pazar ve akşam 21.00 da bendesiniz. hepinizi yayına bekliyorum.
devamını gör...

purosuna yaprak oldugumun freud’u
der ki;

“aslında unutmak; artık acıyı hissetmemektir. çünkü yapılanları zihinsel olarak unutmak fizik kurallarına göre mümkün değildir.''

meali; ömür biter “o” acı bitmez.
devamını gör...

basketbolda, potaya atılan şutun çemberden ya da panyadan sekmesi neticesinde, bu seken topu elde etme eylemine denir. topu alan oyuncu savunan takımın oyuncusu ise "savunma reboundu", aksi durumda ise "hücum reboundu" şeklinde adlandırılır.

burada önemli nokta, elde edilen bu topun kendi takım arkadaşınız tarafından kendi potanıza atılmamış olmasıdır.

nba tarihinde maç başına rebound ortalamasında tüm zamanların ilk beş oyuncusu ise şu şekildedir :

1. wilt chamberlain : 22.89
2. bill russell : 22.45
3. bob pettit : 16.22
4. jerry lucas : 15.61
5. nate thurmond : 15.00

görüleceği üzere ilk beş oyuncunun tümü 60'lar ve 70'ler döneminin oyuncularıdır. ortalamalarının bu kadar yüksek olmasının sebebi de o zamanlar basketbolda üç sayılık atışın henüz olmaması ve oyunun pota altında oynanması sebebi ile rebound fırsatının modern basketbola göre oldukça fazla olmasıdır. nba'de üç sayılık atışın da 1979 yılında ilk kez oyuna dahil edildiğini ekleyelim.

aktif oyuncular içerisinde maç başına en yüksek rebound ortalamasına sahip olan oyuncunun 13.84 ortalama ile andre drummond olmasının nedeni budur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim