gerçeklik algısının yitirilmesi
yaş ilerledikçe fark ettiğim ve önüne geçemediğim durumlardan birisidir. son dört beş aydır o kadar bunu hissediyorum ki günün belirli saatlerinde geçmişteki bir anıma gerçekten bir saniyeliğine gidip mutlu hatıralarımı anımsayıp tekrardan dünyaya geri dönüyorum gibi geliyor. bunun sebebi artık insanlardan uzaklaşmış olmam mı gerçeklik algısını yitirmiş olmam mı yoksa mutluluğa ulaşamamak mı bilemiyorum.
devamını gör...
sürgün gezegeni
taht oyunları (game of thrones) ile alacakaranlık (twilight) serisinin yazarlarının bu kitaptan etkilendiği söylenmektedir.
konusu:
tevarlılar ile alteralılar adında iki halk mevcuttur. tevarlılar içlerine kapanık bağnaz bir toplumu temsil ederken, alteralılar çağdaş yenilikçi bir toplumu temsil eder. ancak alteralılar söz konusu gezegene sürgün edildiklerinden güçlerini yavaş yavaş kaybetmeye başlamışlardır. bu iki toplum açısından düşman kabul edilecek bir halk daha ortaya çıkınca (gaallar), bu iki halk güçlerini birleştirmeye karar verir.
kitapta aynı zamanda bu iki halktan gelen iki kişinin aşkına da tanık oluyoruz. tevarlılardan gelen rolery ile alteralılardan gelen agat. rolery kendi toplumunda mevsim dışı (gezegenin özellikleri mevcut, uzun süren bir kış söz konusu mesela) dünyaya geldiğinden ileride hiçbir şekilde çocuğu olmayacak ve hayatına dışlanarak devam etmek zorunda kalacaktır.
bu iki kişinin aşkı ve iletişimi sayesinde mevcut iki topluluk arasında bir ortaklık kurulur kısaca. misal rolery’nin agat’ı hissetmesi ya da birbirlerinin düşüncelerini okuyabilmeleri gibi özellikleri vardır bu çiftin.
ben bilimkurgu okumayı çok sevdiğimden, bu kitabı da severek okumuştum. ama ursula k. le guin denilince gönlümde taht kuran kitabı her zaman mülksüzler olarak kalacaktır. ona da bir şans verin derim.
konusu:
tevarlılar ile alteralılar adında iki halk mevcuttur. tevarlılar içlerine kapanık bağnaz bir toplumu temsil ederken, alteralılar çağdaş yenilikçi bir toplumu temsil eder. ancak alteralılar söz konusu gezegene sürgün edildiklerinden güçlerini yavaş yavaş kaybetmeye başlamışlardır. bu iki toplum açısından düşman kabul edilecek bir halk daha ortaya çıkınca (gaallar), bu iki halk güçlerini birleştirmeye karar verir.
kitapta aynı zamanda bu iki halktan gelen iki kişinin aşkına da tanık oluyoruz. tevarlılardan gelen rolery ile alteralılardan gelen agat. rolery kendi toplumunda mevsim dışı (gezegenin özellikleri mevcut, uzun süren bir kış söz konusu mesela) dünyaya geldiğinden ileride hiçbir şekilde çocuğu olmayacak ve hayatına dışlanarak devam etmek zorunda kalacaktır.
bu iki kişinin aşkı ve iletişimi sayesinde mevcut iki topluluk arasında bir ortaklık kurulur kısaca. misal rolery’nin agat’ı hissetmesi ya da birbirlerinin düşüncelerini okuyabilmeleri gibi özellikleri vardır bu çiftin.
ben bilimkurgu okumayı çok sevdiğimden, bu kitabı da severek okumuştum. ama ursula k. le guin denilince gönlümde taht kuran kitabı her zaman mülksüzler olarak kalacaktır. ona da bir şans verin derim.
devamını gör...
şerefsizlik bir şarkı olsa olacağı şarkı
az önce dinlerken fark ettim de çok şerefsiz bir şarkıymış; aldattım... allah korusun ya biri bana yazsaydı böyle bir şarkı!.
"aldattım. dün gece gördüğüm dört kızla aynı anda yattım
haklıydın senin arkandan çevirilebilecek iş bırakmadım
bunu yaptım. düşünmedim hiç bir kere bile. yine de faka basmadım.
kandırdım. seni sevdiğimi söylerken bile yüzüne bakmadım."
"aldattım. dün gece gördüğüm dört kızla aynı anda yattım
haklıydın senin arkandan çevirilebilecek iş bırakmadım
bunu yaptım. düşünmedim hiç bir kere bile. yine de faka basmadım.
kandırdım. seni sevdiğimi söylerken bile yüzüne bakmadım."
devamını gör...
metal müzik insanı hayvanlaştırır
arkadaş haklı. ben bizzat yaşadım bu dönüşümü. 9-10 yaşından beri metal müzikle içli dışlıyım. 13-14 yaşlarıma geldiğimde yavaştan kabuğum çıkmaya başladı. reşit olduğum dönemde ise kabuk oluşumu tamamlanmış ve dört ayaklı bir hale bürünmüştüm. metal müzik dinlemeye devam ettiğim süreçteyse diğer ayrıntıların yerli yerine oturduğunu gördüm ve 25 yaşında tam olarak tosbağaya dönüştüm. zaten ondan sonra yapacak bir şey kalmamıştı. halen dinlemeye devam ediyoruz. kafa sallarken marul yemek en büyük hobim. bu zihin açıcı tespit için arkadaşımıza teşekkür ederiz.
devamını gör...
moderatör ile sevişip ay şunu atsana çok gıcık demek
devamını gör...
ata (yazar)
ukde kralı.
nickini "ukde bırakmaya geldim" yapsa şaşmam.
nickini "ukde bırakmaya geldim" yapsa şaşmam.
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
yeter ki onursuz olmasın aşk" diye saydırıyordum,
dillerim kopaydı, benim kutsalım sensin,
büyük konuştum, yerlerde sürünüyorum,
evvelimden gitsen de ahirim sensin.
dillerim kopaydı, benim kutsalım sensin,
büyük konuştum, yerlerde sürünüyorum,
evvelimden gitsen de ahirim sensin.
devamını gör...
dinlerken kendinizi bulduğunuz şarkı sözleri
görülecek bi'şey yok, duyamaz da
sanıyor musun ki körler uyumazlar?
göremiyorum, duyamıyorum, tadamıyorum, koku yok
dokunamam, biraz fazla beş duyum azdan
yokluyorum duvarları, karanlıkta yuvarlanıp
duyamıyor ve göremiyorken önemi yok kuralların
biliyorum bir son var, bildiğimi bilmiyorum
hepimiz için şeytani planlar kurar yarın
önümüzde koca bir ömür, koca görünür
bir dünya içinde yok çeşit hazine gömülü
görebilirsen önünü, duyabilirsen gönlüm
çalış telaşla aşk için
omuzlarında saten önlük parlıyorsun güneş gibi, güneş ne ki?
güneş bu ateşte kir, ateşte kim?
güneşi ya da ateşi, ısıyı ateşteki
kalbinde taşıdıklarını elinle taşıyabilir misin?
kör
sanıyor musun ki körler uyumazlar?
göremiyorum, duyamıyorum, tadamıyorum, koku yok
dokunamam, biraz fazla beş duyum azdan
yokluyorum duvarları, karanlıkta yuvarlanıp
duyamıyor ve göremiyorken önemi yok kuralların
biliyorum bir son var, bildiğimi bilmiyorum
hepimiz için şeytani planlar kurar yarın
önümüzde koca bir ömür, koca görünür
bir dünya içinde yok çeşit hazine gömülü
görebilirsen önünü, duyabilirsen gönlüm
çalış telaşla aşk için
omuzlarında saten önlük parlıyorsun güneş gibi, güneş ne ki?
güneş bu ateşte kir, ateşte kim?
güneşi ya da ateşi, ısıyı ateşteki
kalbinde taşıdıklarını elinle taşıyabilir misin?
kör
devamını gör...
arnella
h.o. karşim.*
yeşil rengi hayırlı olsun tadında mesaj: hakikaten yakışmış. sonunda, yakışan rütbeler görmek...
edit: sondaki noktalar fazla kaçmış. üç tane olacağdı.
yeşil rengi hayırlı olsun tadında mesaj: hakikaten yakışmış. sonunda, yakışan rütbeler görmek...
edit: sondaki noktalar fazla kaçmış. üç tane olacağdı.
devamını gör...
giden sevgilinin ardından gidip onu geçmek
geçtikten sonra geriye bakıp bir de beni takip ediyor yüzsüz deme imkanı sunar.
devamını gör...
battlestar galactica (2004)
baştan açıp izleme kararı aldım, insanın cidden canını çektiriyorsunuz, ama dizi içinde çok uyuz olduğum bir yer vardı ki orayı tekrar izlemekten çekiniyorum. isimleri tam olarak hatırlayamasam da, ayağını kaybetmiş ya da ayağı sakatlanmış bir askeri harcıyordu adama ve adamları. spoiler vermemek için fazla yazmıyorum, kim olduğunu sadece izleyenler bilebileceği için. o yapılan haksızlık o derece içime oturmuş ki hala unutamamışım.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
kaşkolnikov biliyor bu işi belli
yazdıkları sağlam ve de özenli
vişne de bir tuttursa şu düzeni
sözlük olacak aşıklar cenneti*
yazdıkları sağlam ve de özenli
vişne de bir tuttursa şu düzeni
sözlük olacak aşıklar cenneti*
devamını gör...
pompei
* pompei’deki antik genelev duvar resimleri yerel dili bilmeyen, farklı ülkelerden gelen denizciler için yapılmıştı. denizciler, kadınlarla aynı dili konuşamadıkları için istedikleri pozisyonları duvardaki resimleri göstererek belirtirler ve jetonla ödeme yaparlardı.
pompeii’de merkeze yakın bir yerde 19. yüzyılda lupanar denilen bir genelev keşfedildi ve 2006 yılında ziyarete açıldı.
detaylar için kaynak



pompeii’de merkeze yakın bir yerde 19. yüzyılda lupanar denilen bir genelev keşfedildi ve 2006 yılında ziyarete açıldı.
detaylar için kaynak



devamını gör...
geceye bir kuş bırak
devamını gör...
her konuda fikri olan insan
herbokolog
devamını gör...
maruz kalınmak istenmeyen sorular
(bkz: ne yaptın)
(bkz: n’aptın)
bana bu iki kalıpla hal hatır soran herkesi en kısa zamanda hayatımdan çıkarıyorum. ne o öyle hesap sorar gibi.
bu arada, denemesi bedava.
(bkz: n’aptın)
bana bu iki kalıpla hal hatır soran herkesi en kısa zamanda hayatımdan çıkarıyorum. ne o öyle hesap sorar gibi.
bu arada, denemesi bedava.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
meslek sahibi olup para kazanınca tüm planlarım annem üzerine. annem ve istekleri olacak. hatta içimden ne geliyorsa en güzelini anneme alacağım. en iyisini hak ediyor. babam üzerine planım yok. doğduğumda annemle kan uyuşmazlığı sebebiyle problem yaşadım. kanımın değişmesi gerekiyordu. topuğumdan sürekli kan alıyorlarmış. babama tedavi olmam gerektiğini söylemişler, babam da"ölürse ölsün! "demiş. kendi çocuğunu doğduğu andan istemeyen biri üzerine niçin plan kurayım ki? sağ olsun baktı, büyütüyor ama biliyorum ki içten içe de *erkek*olmadığım için hani benim elimde ya benden nefret ediyor. annemin de babamın bana" ölürse ölsün! "deyişini gururla demesi can acıtıcı ve düşüncesizce. değişiksiniz.
devamını gör...
ayın en çalışkan 10 yazarı hakkında ne dediler
zirvede olan ve sözlüğü sözlük yapan yazar uludağ sözlük yazarıydı eskiden. yani o da oradan gelme, oraya belli bir süre emek verenlerden biri. o yüzden o yazarları fazla gömmeyin, bazen sizin yapamadığınızı oradan gelen yazarlar yapıyor. umarım mesajım alınmıştır…
devamını gör...
yök'ün galatasaray üniversitesi hakkında aldığı karar
yüksek öğretim kurulu (yök), galatasaray üniversitesi'ndeki fransa vatandaşı akademisyenlerin oturma ve çalışma izinlerinin yenilenmesi için "b2 düzeyinde türkçe" şartı koydu. bu şartı sağlamayan akademisyenlerin vizelerinin henüz yenilenmediği öğrenildi.
bbc türkçe'nin yök yetkililerinden edindiği bilgiye göre bu karar, "fransa'daki üniversitelere ve ortaöğretim kurumlarına gönderilen türkçe okutmanları ve din görevlilerinden b2 düzeyinde fransızca istenmesi" sonucu alındı. haberin devamı için: www.bbc.com/turkce/haberler...
bunu gerçekten bir misilleme olarak görüp, haklı bulacak olan insanlar var üzüldüğüm kısım açıkçası bu. gsü gerek hocaları gerek verdiği eğitim açısından bu ülkenin en saygın üniversitelerinden biridir. bir kaç fakülte haricinde eğitim zaten %90 fransızca olarak veriliyor, öğretim görevlilerinin ek olarak b2 seviyesinde bir türkçe'ye ihtiyaçları açıkçası yok. zaten gsü'de okumuş olanlar bilir iyi bir ingilizceniz yoksa zaten pek bir şey yapamazsınız ve eğitim hayatınız boyunca ingilizce-fransızca arasında dönüp durursunuz. bu yapılan koca bir eğitim kurumunu hiç etmek, başka bir şey değil. burada eğitim veren hocaların büyük çoğunluğu işini en iyi şekilde yapan ve yıllarca bu ülkede ikamet etmiş olan insanlar. bu alınan karar yalnızca frankofon öğretim görevlilerini değil, burada verilen eğitim için bu üniversiteyi tercih etmiş öğrencilerin de zararına.
mütekabiliyet esası adı altında türkiyenin en saygın üniversitelerinden birini itibarsızlıştırmak için atılan saçma sapan bir adım yalnızca. fransa'nın elco programını durdurup eile programına geçmesi karşısında atılmış bir adımmış sözde. galatasaray üniversitesi uluslararası bir andlaşma ile kurulmuştur ve açıkça verilen bu karar andlaşmanın ihlal edilmesine kadar gider. burada anlaşılması gereken nokta andlaşmanın 9.maddesinde belirtildiği üzere; "kurumda görev alacak fransız uzman ve yetkililer, türk hükümetinin onayından sonra fransız hükümeti tarafından atanır. bunlar teknik ve bilimsel işbirliği anlaşmasının 7 inci maddesi ile 29 ekim 1968 tarihinde teati edilen mektupların hükümlerinden yararlanırlar ve kuruma, içeriği eşit temsilli komite’de belirlenecek olan sözleşmelerle bağlanırlar. disiplin hususundaki önlemler ise, başkan ile fransız başkan yardımcısının mutabakatı ile alınır."
türkiye belirtildiği üzere onay vermiş olduğu eğitmenleri alenen ani bir karar ile sınırlandırıp çalışamaz duruma getiriyor. bunu mütekabiliyet esası altında pazarlamak saçmalığın dik alası.
yine başka bir iddiaya göre:
fransız rektör yardımcısı 5 şubat tarihli e-postada “şu an öğrendim ki yök gsü’de düzenlenen dil sınavlarından tatmin olmayıp yunus emre enstitüsü’nden verilen bir sertifika talep ediyor.” şeklinde uyarıyor.
devamını gör...

