kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın, yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.
devamını gör...

en güzel cağ kebabını erzurum da yersiniz. hiçbir şeyini sevmem ama kebabını severim erzurum'un.
devamını gör...

kendimden çok kısa bahsedeyim yaklaşık 8 ay hastanede yatılı tedavi görmemi gerektiren bir hastalık süreci atlattım. 8 ay sıfır hareket sürekli gelen misafirler kekler poğaçalar. sonrası alınan 30 kilo ile beraber hastaneden çıkış okuldan uzak kalma sosyalleşememe korkusu, depresyon derken 160 kiloları gördüm. merak edenler için şu an baya sağlıklıyım 90 kiloya kadar düştüm. yurt dışına falan maraton koşmaya bile gidiyorum ama bir şeyler yazmak istedim bu gece.

gelin sizlere zayıf insanların bu konuda sırf sizden daha az kiloda olduğu için ne kadar kaba ve küstah olabileceğine dair kendi hayatımdan bir kaç şey anlatayım.

eğer kalabalık bir ortamda bulunuyorsanız hiç bir arkadaşınıza şaka yapma hakkınız yoktur mesela kes lan şişko diyerek bir anda masanın en komiği olma hakkına sahiptir. bütün gününüzü zehir edebilir.

hayatımda en korktuğum günler bayram günleri oldu benim hep yıllarca

+çok mu ekmek yiyorsun?
+ekmeği kolayı kessene.

mesela size bir tabak uzatılıyor diyelim eğer yerseniz zaten sıkıntı da bir de tersi durum var. kibarca reddettiniz ve uzatan kişi bir kez daha ısrar etti diyelim. mutlaka biri dayanamaz atlar;

+ne ısrar ediyorsun yiyeceğini yemiş zaten.

kilolu olduğunuz için artık aşık olma hakkınız yoktur mesela.

bir arkadaşım beni kız arkadaşın bir arkadaşı ile tanıştırmak için bir yere zorla götürmüştü kötü niyetli değildi belki ama o gün hayatımın en kötü gününü yaşamama sebep olmuştu

kızlar kalktıktan sonra arkadaşım telefonunu masada bırakarak tuvalete gittiğinde telefonuna gelen cevabi okudum malesef.

aşkım bu çocuğu getirdiğini inanamıyorum. bu çocuk bildiğin kilolu yerin dibine girdim. kızın yüzüne bakamıyorum.

mesela bizleri spor salonlarında plajlarda havuzlarda hiç ama hiç sevmezler herkes gözüyle rahatsiz etmek istedigi kadar rahatsız edebilir hatta bizi gördüğü için kendisiyle gurur duyabilir.

üstelik kilolu olduğumuz için duygularımız da yoktur aynı zamanda da komik olma zorunluluğumuz vardır ve tabii her şakayı kaldırmayı.

küçük kardeşinizi sinemaya götürdüğünüzde mısır satan görevli kardeşinize fazla mısır yeme abin gibi şişko olursun diyip küstahça gülebilir mesela.

neyse ben biraz hüzünlendim ağlamaya başladığım. demek istediğim bilmediğiniz acılar hakkında konuşurken biraz kibar olmak zorundasınız. insan olabilmenin en temel kurallarından biri bu.
devamını gör...

beyaz zenciler norveç doğumlu ingvar ambjornsen isimli yazarın en ünlü ve kültleşmiş kitaplarından birisinin adıdır.bu kitap uzun süre boyunca, jack kerouac'ın "yolda" isimli beat kuşağının kültleşmiş kitabının 90'lardaki karşılığı olarak ele alınmış denilebilir.
bu kitap toplumdan dışlananları değil toplumun dışında olmayı seçmiş beyaz zencileri anlatır. eğer şuana kadar bir şeylere ses çıkarmamış ve çıkarmak istemiyorsanız okumayın yahut eğer oksijen yerine azotun tadına bakmak istiyorsanız kesinlikle okuyun.

bir de yeraltı edebiyatını sadece palahniuk'tan ibaret sananlara okutulması/gözlerine sokulması gereken kitap.

--! spoiler !--

''konuşamadıktan sonra insanlarla biraraya gelmenin, karda kışta kilometrelerce yol gidip, bir sürü yakınma ve duygusal sözler dinlemenin anlamı neydi? yoktu. hiçbir anlamı yoktu!''

--! spoiler !--
devamını gör...

açık ara leyla ile mecnun'dur. ezel hepimizin gönlünde taht kursa da çok uzun, çok fazla gereksiz sahne barındıran bir dizidir. bi director's cut falan olsa fena olmaz aslında.
devamını gör...

lisedeyken ben böyle aşık maşık değildim öyle hevesvari bir ilişkiydi açıkcası hatta sevgili bile olduğumuz söylenemez o zamanlar flört kavramı yoktu şimdi olsa flört derdik yani ve çok üzülmedim dolayısıyla. ama bana 1 hafta konuşmayalım demişti 1 hafta sonra yanına gidince yüzüğünü göstermişti ben sözlendim demişti. tamam çok sevmiyoruz falan ama yine de insan bir afallıyor yüzüğü takmış evleniyor bakın hele şu kahpeye moduna girdim tabi. neyse depresyona kolay girilirdi bir de o zamanlar. şimdi hayatımızın altı ğstüne geliyor bir kahve yapıp yanında sigara içiyoruz geçti diyoruz. o zamanlar her şey çooook büyük geliyordu ben nasıl yaşayacağım tribine giriyorduk hemen. neyse ben girdim bu tribe kalktım şehir dışına ablamın yanına gidip tatil yaptım güya. ama bir gör nasıl üzgünüm geçmişe gitsem kendime salak sevgilin bile sayılmaz kendine gel derdim. memlekete döndüm arkadaşlarım dedi ki x de buluşalım. x de dış çekim mekanı yani her gelin damat lrda çektirecek o fotoğradı yoksa nikah memuru nikahı geçerli saymıyor. neyse kapalı koyu pembe gelinlikli kız geliyor. damatın kravatıyla uyumlu. aaa dedim ne güzelmiş rengi... biraz daha yaklaştılar dedim ki ben senin kravatının rengine de sana da... insan gözüme sokmaz. sanki bilerek gelmişler ya. ergen egosantrizmi diyoruz bu duruma. ergen dünyadaki her şey kendine inat ya da kendine özel oluyor sanıyor... beni üzen nokta şu olmuştu babamı yeni kaybetmiştim ve çökük yaşlarımdı. hayatından 3 yıl sil deseler hiiiç düşünmeden o yılları silerim o kadar berbattı ki. ve ben o ilk yüzüğü gösterdiği gün sorduğumda senin psikolojin bozuk, benim ailem senim gibi birini niye istesin falan gibi şeyler söylemişti... neyse bu hikaye böyle bitti.. yani bitti sanıyordum yıllaaar sonra yazdı bana . ben senin ahını aldım hiç mutlu olamadım diye. karısı aldatmış. bir kızı varmış ama kendisinden olduğuna bile emin olamadığı için görmek istemiyormuş. benimle olan bir tanecik resmi vardı. çerçeveletmiş yeni evinin resmini atmıştı televizyonun yanında duruyor. o ne dedim içip içip günlerce onla konuşmuş öyle dedi.. ah ettim mi hayır asla etmedim. dediğim gibi zaten benim yıkık yıllarımda yaşandı bu ve daha büyük sıkıntılarım vardı. benim ahım değil ama allahın adaleti bu yaşanan yani.herkes hakettiğini er ya da geç yaşıyor yani canlarım.. teşekkürler okuduğunuz için.
devamını gör...

özellikleri:
zamana karşı mücadeleci
hoşgörüsüz
sabırsız
özen ve kesinliğe düşkün
hatalara tahammülsüz
rekabet duygusu yüksek
"önemli olan birinciliktir" anlayışına hakim
"hızlı bitirilmeli!", yavaş ilerleyen her şeye karlı hassasiyet ve kızgınlık
mücadeleci
hızlı yükselen
mesleğinde başarılı
uzlaşımı sevmez
otoriterliğiyle dışlanır
cesaret kırar
stres sorunları yaşar
yakın ve doyumlu ilişki yaşamaz
evlilik sorunları var

bu insanlarla muhatap olunduğu durumda ne yapılmalı:
yaptığınız işlerde güvenilir, planlı, dakik olmalısınız
gecikmemelisiniz ve olabildiğince atik hareket etmelisiniz
psikolojik olarak gevşemesine yardımcı olmalısınız

*olay anında hemen tartışmaya girmek yerine, olayların üzerinden biraz zaman geçmesini beklemeli ve onun da durumları değerlendirmesi için zaman vermelisiniz. tartışma anında yaptığınız ataklarka kişiyi kışkırtıp yükselmesine neden olursunuz. alt etmeye çalışma hırsı çok yüksektir. olayların üzerinden geçtikten sonra hatalarına kendisi de gözlem yapacak ve sizi dinleyecektir
devamını gör...

iyi güzel eden yazardır. kendi halinde yazmak nasıl oluyor bilmiyorum herkes kendine özel bir pay biçmek zorunda hissediyor galiba. birileri şakşakçı da birileri de kendi halinde vay anam ne özel. herkes yazıyor işte çok fazla irdelemeye gerek yok.
devamını gör...

tüm izmir e ve orada yaşayan yazarlara geçmiş olsun.
devamını gör...

daracık, kısa paça pantolon. nerden moda oldu bilmiyorum ama hiç erkeklere göre değil bence. diğeri de alt tarafı neredeyse sıfıra yakın üst tarafı çimadam gibi uzun bırakılan saç. görüntü olarak serseri, şiddete meyilli biri gibi duruyor arkadaşlar.
devamını gör...

modern dünyanın yan etkilerinden yalnızca biridir.
devamını gör...

bir ışık kaynağından çıkan gözle görülen ışığın renkli bir çözelti içinden geçerken oluşturduğu absorbansın ölçülmesi prensibine dayanan biyokimyasal yöntemdir.
devamını gör...

bir mide hastalığının belirtilerinde artışa neden olan yiyecek ya da hareketler.

mesela herhangi bir yiyeceği yatmadan en az 2 saat önce yemezseniz, mide yanmasıyla uyanabilirsiniz gecenin köründe. çok yağlı, çok baharatlı, çok gazlı yiyecek ve içecekler, kızartmalar, kafein gibi, birçok rahatsızlıkta ilk olarak yasaklanan gıdaların tamamı reflüyü de azdırır.

yemek esnasında su ya da başka sıvıların alımı reflüyü azdırır.

stres de bir faktör tabi. her yerden çıkmasa olmaz zaten.

midenize iyi bakın çünkü proton pomba inhibitörleri denen ilaç grubunun uzun vadeli kullanımı kansere yol açıyor.
devamını gör...

güzel bir mutluluktur. artık tatmadığım.
devamını gör...

asla bu düşünmeyi durduramayacaklar gibi olursun. sonu olmayan bir labirantte kapana kıslmışsındır adeta.
devamını gör...

sıcağı sıcağına bitirdiğim çıtır çerezlik, kısa olmasına rağmen derin anlamları olan* jules verne'nin harika bir eseri.
ilk defa çocukluğumda seksen günde devrialem adlı kitabi ile tanıştığım yazar, tıpkı o zaman gibi bugün de beni oldukça etkiledi hatta hayran bıraktı diyebilirim.

ben tabii ki iş bankasından okudum. fantastik kurgu ya da bilimkurgu* türünün tatlı bir eseri olan zacharuis usta; çevirisi iyi, üslubu güzel ve oldukça akıcı bir kitap.
gelelim benim en sevdiğim bölüm olan içeriğe.

kitabımızın adından da anlaşılacağı üzere başkahramanımız zanaatkâr zacharius usta'nın, eliyle kalbine daha doğrusu ruhuna bağladığı saatlerinin tek tek bozulması ile başlar. kendi evladı gibi gördüğü çırağı aubert ile bu sorun kaynağını bulmaya çalışır. fakat çırağı bir zaman sonra pes eder. ustamız çalışmaya devam eder onu her zaman ayakta tutan şey ise kibir'den başkası değildir. onun bu kibrine rağmen olaylar gelişmeye devam eder, sevgili kızı gerande ve yaşlı hizmetlisi scholastique dışarda yayılan dedikodulara maruz kalır. aynı zamanda gerande ve aubert'in gönül ilişkisi olması bile artık zacharius ustayı etkilemez. çünkü artık onun gördüğü ya da görmek istediği tek şey sona kalan tek saatidir.

gelelim benim yorumuma;

wowowowo diye hayranlıkla okuduğum kitaplardan sadece biri olan zacharius usta beni her yönden çok etkildi. zaman ve kurgu kısımlarını es geçtiğimde dinsel meseleler en çok dikkatimi çeken detay oldu.
tanrı ile denk olmak? bu düşünce biçimine geçmeden önce; kitabımız bize ilk başta çevrenin inançlı olduğunu anlatırken, ustamızın inançsız olduğunu söylüyor. usta ölümsüz olup tanrı ile denk olmak istiyor. bunun temellerinden biri de saatlerini ruhuna bağlaması ve onları aynı bir insan yaratması gibi görmesinden kaynaklı. çünkü zaten tanrı zamanın ta kendisidir ve ustamızda bir zaman yaratıcısıdır.
kitaptan bağımsız; bu tarz kitaplar yazarın inanç ile ilgili düşüncelerini de içeriyor, aynı dostoyevski'nin tanrıyı doğa ile bütünleştirmesi ya da verne'nin zaman yaratıcınındır düşüncesi gibi.
kitabın son kısımlarında zaman ile lanetlenen pittonaccio ortaya çıkarken, aynı ustamız gibi onun da zamanın peşinde olduğunu görüyoruz. ve tabii ki sonunda ikisinin de zamanın lanetlediği kibirli insan modeli olduğunu okuyoruz. ee tanrı'nın dengi olmaya çalışan sonsuza kadar lanetlenir.

insanoğlu tanrı'nın dengi olabilir.
sanırım beni en çok düşündüren cümlelerden biri de bu. benim görüşlerimde bu mümkün olabilecek kavram. biz düşünce ile her şeyi yapabiliriz. asıl önemli olan bu düşünceyi somutlaştırmak. aynı zamanda bunu 'kibir' denilen insanoğlu duygusundan uzak yapmak.
her ne kadar bu kelimeyi şeytan'a yüklesek de asıl şeytanın bizler olduğunu unutmamak gerekir. benim inancıma göre; bir tanrı olsa da şeytan diye bir şey yok onu bizler anlamlandırdık. aynı elmanın yasak olması gibi.


genel olarak çok ama çok beğendiğim bir kitaptı ve herkese şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...

değersizlik hissinden kaçmaya uğraşan büyüyememiş, yanık kalmış çocukların klinik tanısı. derinlerine inildiğinde çok büyük bir acı ve kaos vardır, bakmak istemezsiniz. ve her zaman o maddelerdeki haliyle tanımlananaz bu. insan seri üretim bir elektrik süpürgesi veya fön makinesi değildir.
devamını gör...

umurumda olmayan insanlardır.

isteyen istediği şekilde kullanır kardeşim.

millet ne kadar meraklı birbirinin yanlışını düzeltmeye yahu?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


hoş bir sürpriz.*

çok güzel durdu üzerimde valla, dokunanı yakarım!
devamını gör...

senelerce "kikibebe" diye ismini yanlış okuduğum bebe bisküvisi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim