domestic hıyar
neymiş efenim 7 çeşit tavla biliyormuş da, yenmem imkansızmış da, falanmış da filanmış. ahahahahayttttttt
görüşeceğiz hıyar bey görüşeceğiz. o zaman da böyle konuşabilecek misiniz bakalım...
görüşeceğiz hıyar bey görüşeceğiz. o zaman da böyle konuşabilecek misiniz bakalım...
devamını gör...
karantina sürecinde yapılan en verimli aktivite
müzik aleti çalmayı öğrenmekti benim için.
devamını gör...
yazarların garip huyları
bazen rahatsız edici derecede detaycı olurum.
resim çizmenin verdiği bir özellik mi yoksa böyle bi özelliğim olduğu için mi resim çiziyorum daha çözemedim ama insanları objeleri çok incelerim.
size şöyle söyleyeyim yakınımdaki insanlar kendi yüzlerine ben kadar hakim değildirler. yüzlerindeki ellerindeki, ayaklarındaki her detayı bilirim.
hele yeni tanıştığım insanlara çok dikkatli bakarım*, gördüğüm bir yüzü unutmam çok zordur, hal böyle olunca da beynim bir çöplüğe dönüyor.
mesela bir dizi mi izliyorsunuz ve oyuncu daha önce nerde oynamıştı bulamadınız mı? bana sorun şak diye söylerim.
resim çizmenin verdiği bir özellik mi yoksa böyle bi özelliğim olduğu için mi resim çiziyorum daha çözemedim ama insanları objeleri çok incelerim.
size şöyle söyleyeyim yakınımdaki insanlar kendi yüzlerine ben kadar hakim değildirler. yüzlerindeki ellerindeki, ayaklarındaki her detayı bilirim.
hele yeni tanıştığım insanlara çok dikkatli bakarım*, gördüğüm bir yüzü unutmam çok zordur, hal böyle olunca da beynim bir çöplüğe dönüyor.
mesela bir dizi mi izliyorsunuz ve oyuncu daha önce nerde oynamıştı bulamadınız mı? bana sorun şak diye söylerim.
devamını gör...
sinestezi
duyuların bir arada algılanmasına denir. yunanca "syn" birlikte ve "aesthesis" algılamak demekti. isminden de anlaşılacağı üzere sinestezi birçok farklı duyuyu aynı anda yaşamak demektir.
sinestezik kişilerin duyularından herhangi birinin çalışması diğerinin de çalışmasına olanak sağlar. örneğin; "çiçek" dendiğinde sinestezik kişinin kulak duyusu da harekete geçer ve kafasında bir müzik çalmaya başlar. veyahut duyduğu bir müziğe renkle karşılık verebilir. duyular beyin bağlantıları sebebiyle birbirleriyle ilişkilidir. sinestezik birey harfleri birer renk olarak görebilir. matematiksel olguları hızla kavrarlar. kadınlardaki görülme sıklığı fazla olmakla birlikte, her yirmi bin kişiden biri sinestezik olarak doğar. sol elle yazmaları sinestezi hastalarının özelliklerindendir. çoğunda müziğe karşı duyarlılık/yatkınlık bulunur. sanata karşı hayli yeteniklidirler.
bilim bunu beynin "normal" bir beyinsel işlev olduğunu söyler. yani herhangi bir yerde "normaldir" kelimesine rastlamanız mümkün. ek olarak "diğer insanlara nazaran daha çok hissederler, normaldir, yalnızca bir tık." benzeri sözcük öbeklerine de rastlamak mümkün.
deneyleyerek görmek adına journal of neuroscience'ta bir çalışma yapılmıştır. on iki sinestezik hasta ve on iki tane beyni normal insan fonksiyonlarında çalışan kişi, beyinleri uyanık haldeyken fmrı cihazıyla görüntülendiler. çalışma sonuçları açıkça gösterdi ki; sinestezik hastaların beyin bağlantıları diğerlerine oranla daha farklıydı.
sinestezik kişilerin duyularından herhangi birinin çalışması diğerinin de çalışmasına olanak sağlar. örneğin; "çiçek" dendiğinde sinestezik kişinin kulak duyusu da harekete geçer ve kafasında bir müzik çalmaya başlar. veyahut duyduğu bir müziğe renkle karşılık verebilir. duyular beyin bağlantıları sebebiyle birbirleriyle ilişkilidir. sinestezik birey harfleri birer renk olarak görebilir. matematiksel olguları hızla kavrarlar. kadınlardaki görülme sıklığı fazla olmakla birlikte, her yirmi bin kişiden biri sinestezik olarak doğar. sol elle yazmaları sinestezi hastalarının özelliklerindendir. çoğunda müziğe karşı duyarlılık/yatkınlık bulunur. sanata karşı hayli yeteniklidirler.
bilim bunu beynin "normal" bir beyinsel işlev olduğunu söyler. yani herhangi bir yerde "normaldir" kelimesine rastlamanız mümkün. ek olarak "diğer insanlara nazaran daha çok hissederler, normaldir, yalnızca bir tık." benzeri sözcük öbeklerine de rastlamak mümkün.
deneyleyerek görmek adına journal of neuroscience'ta bir çalışma yapılmıştır. on iki sinestezik hasta ve on iki tane beyni normal insan fonksiyonlarında çalışan kişi, beyinleri uyanık haldeyken fmrı cihazıyla görüntülendiler. çalışma sonuçları açıkça gösterdi ki; sinestezik hastaların beyin bağlantıları diğerlerine oranla daha farklıydı.
devamını gör...
deli kızım uyan
bir şebnem ferah şarkısı. yanlış hatırlamıyorsam hasta ablasının başında beklerken yazmıştı, böyle de dramatik bir hikayesi vardı.
devamını gör...
abla
bir kardeş olarak sahip olduğum en güzel şey.
eğer hayatınızda varsa dünyanın en şanslı kişisi olmanızı hissettirecek en mükemmel insandır. siz ne yapmış olursanız olun sonuna kadar arkanızda duran, gerektiğinde haddinizi bildiren, bazen anneniz bazen suç ortağınız bazen de bankanız olabilendir. * iyi ki varsın janım.
**
eğer hayatınızda varsa dünyanın en şanslı kişisi olmanızı hissettirecek en mükemmel insandır. siz ne yapmış olursanız olun sonuna kadar arkanızda duran, gerektiğinde haddinizi bildiren, bazen anneniz bazen suç ortağınız bazen de bankanız olabilendir. * iyi ki varsın janım.
**
devamını gör...
köylü yazardan ironiler
ablam gibisin dediğim canım yazar.
tanımları hem gülümsetiyor hem de düşündürüyor. bu haliyle tam bir trabzonlu olduğunu anlıyorum.
yazarımızın bugün doğum günüsü. kendisine yeni yaşında huzur, mutluluk ve sağlık diliyorum. güzel günler görelim inşallah. *
o zaman bu da doğum günü hediyem olsun.*
tanımları hem gülümsetiyor hem de düşündürüyor. bu haliyle tam bir trabzonlu olduğunu anlıyorum.
yazarımızın bugün doğum günüsü. kendisine yeni yaşında huzur, mutluluk ve sağlık diliyorum. güzel günler görelim inşallah. *
o zaman bu da doğum günü hediyem olsun.*
devamını gör...
hadi gel benimle ol
uzanıp yıldızlardan bakalım dünyadaki resmimize sanarken neslimize çıkan şarkı.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük.
sevdiğim çiçek zamanı gelmiş.
her yer rengârenk kasımpatı dolar şimdi.
ayın 10 yazarı için kitap yerine bana kasımpatı yollayabilir yönetim, gerçekten.
mis gibi bir gün olsun.
aynı görseldeki gibi.
sevdiğim çiçek zamanı gelmiş.
her yer rengârenk kasımpatı dolar şimdi.
ayın 10 yazarı için kitap yerine bana kasımpatı yollayabilir yönetim, gerçekten.
mis gibi bir gün olsun.
aynı görseldeki gibi.
devamını gör...
ülkü ocakları ne işe yarıyor sorunsalı
bir kere bile toplum için veya insanlık için faydalı bir hareket veya çalışma göremediğim oluşum.
devamını gör...
celp kağıdı
askerlik korkusu olan bireye geldiğinde yutkunmasına ve renginin solmasına neden olur.yapıp kurtulduğu zaman gözünde büyüttüğünü anlayacaktır.
devamını gör...
iki genç toprak altında can çekişirken namaz molası verilmesi
islamda namaz cem etme olayını bilmeyenlerdir.
"bir insanın hayatını kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir" diyen kuran'ı bilmeyenlerdir.
"bir insanın hayatını kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir" diyen kuran'ı bilmeyenlerdir.
devamını gör...
yazar olmak
kalbiyle düşünmek sorgulamak ve aktarmak silsilesi
devamını gör...
el güzelliği kriterleri
manikürü güzel yapılmış tırnaklar. bir eli en iyi gösteren detaylardan biridir.
devamını gör...
özenilen meslekler
şehir şehir gezip gören, yiyip içen program yapımcılarıdır.
devamını gör...
hesabım var
''ama matta incili 'nde ne denirdi: 'yarının derdi yarının olsun. her günün derdi kendine yeter...' ''
onur ünlü' nün kalemi ve yönetmenliğinden çıkan 'itirazım var' isimli filmin devamı niteliğinde 2020 temmuzda yayımlanan bu kitapta; kahramanımız selman bulut 'la, imamlıktan istifa ettikten hemen sonra bir pavyonda bağlama çalarak hayatını idame ettirirken karşılaşıyoruz.
onur ünlü 'yü seviyorum. yani daha doğrusu yaptığı işleri, yazdıklarını okumayı falan seviyorum. yoksa konuştuğu zaman söylediklerini anlamakta zorluk çekiyorum zira konuşurken kullandığı cümleleri seçmeye uğraştığı kadar, cümlelerin ağzından çıktıktan sonra anlaşılmaması üzerine de o kadar uğraşıyor bence...
itirazım var 'a çok gülmüştüm. hesabım var 'ı okurken çok daha fazla güldüğümü belirtmeliyim. bir kere selman bulut çok acayip bir adam. yani üstünde uzun uzun düşünülmüş, kafa yorulmuş, benim için neredeyse harikaya yakın bir kurgusal karakter. eski bir imam, gençliğinde boksla uğraşmış, antropoloji okumuş, felsefe ve edebiyata oldukça hakim, aynı zamanda bağlama çalan bir satranç tutkunu... yani böyle garip değişkenlerin, bileşenlerin bir bünyede vücut bulmaları/bulabilmiş olmanın ihtimalleri bile nedense bana çok garip bir keyif veriyor.
24 saat riv riv riv kemençe, tulum çalınan; erkan ocaklı, ismail türüt, recebim, gökhan birben, volkan konak ve daha ismini sayamadığım bir sürü karadenizli sanatçının severek dinlenildiği bir evde yetişmiş bir çocuk olarak tuttum bağlamaya heves ettim, ders kurs almadan kendi kendime yetecek kadar kurcalayarak öğrendim. ben de alevi deyişlerine en az selman bulut kadar düşkünümdür mesela...belki de bundandır selman bulut'u kendime çok yakın görmem, bilemedim...
bu gereksiz detaydan sonra kitaba tekrar dönecek olursak spoiler vermeden bir kaç şey paylaşmak istiyorum. mesela kurgu ve olay örgüsünü beğendim. okurken, okuduklarınızı takip ederken, birleştirirken yorulmadım hiç. yağ gibi akıp gitti kitap. ayrıca kitaptan uyarlanan bir film gibi değil de filmden sonra kitabı okumak karakterleri gözünüzde canlandırabilmenize de çok yardımcı oluyor. mesela kitaptaki tüm selman bulut konuşmalarını serkan keskin 'in sesiyle okudum zihnimde. efrahim 'i umut kurt 'un sesiyle okudum. cihan başkomiser 'in sesini osman sonant 'la okudum ve bu acayip hoşuma gitti...
umarım yakın bir zamanda çekilir de sinemada izleyebilirim.. itirazım var 'ı izleyen herkese tavsiyemdir.
kitaptan bir alıntıyla başlamıştım girdiye, spoiler sayılmayacaksa kitaptan küçük bir diyalog paylaşarak da sonlandırmak istiyorum:
'' tarih öğretmeni falan değilmiş mesela abi..'' dedi simlâ üzgün üzgün...
''tahmin etmiştim'' diye homurdandı selman bulut. ''imam-ı azam 'ı bile duymamıştı hayatında...''
''imam-ı azam mı konuştunuz abi randevuya çıktığınız kadınla?''
''konuşamadık işte'' diye hayıflandı selman bulut...
onur ünlü' nün kalemi ve yönetmenliğinden çıkan 'itirazım var' isimli filmin devamı niteliğinde 2020 temmuzda yayımlanan bu kitapta; kahramanımız selman bulut 'la, imamlıktan istifa ettikten hemen sonra bir pavyonda bağlama çalarak hayatını idame ettirirken karşılaşıyoruz.
onur ünlü 'yü seviyorum. yani daha doğrusu yaptığı işleri, yazdıklarını okumayı falan seviyorum. yoksa konuştuğu zaman söylediklerini anlamakta zorluk çekiyorum zira konuşurken kullandığı cümleleri seçmeye uğraştığı kadar, cümlelerin ağzından çıktıktan sonra anlaşılmaması üzerine de o kadar uğraşıyor bence...
itirazım var 'a çok gülmüştüm. hesabım var 'ı okurken çok daha fazla güldüğümü belirtmeliyim. bir kere selman bulut çok acayip bir adam. yani üstünde uzun uzun düşünülmüş, kafa yorulmuş, benim için neredeyse harikaya yakın bir kurgusal karakter. eski bir imam, gençliğinde boksla uğraşmış, antropoloji okumuş, felsefe ve edebiyata oldukça hakim, aynı zamanda bağlama çalan bir satranç tutkunu... yani böyle garip değişkenlerin, bileşenlerin bir bünyede vücut bulmaları/bulabilmiş olmanın ihtimalleri bile nedense bana çok garip bir keyif veriyor.
24 saat riv riv riv kemençe, tulum çalınan; erkan ocaklı, ismail türüt, recebim, gökhan birben, volkan konak ve daha ismini sayamadığım bir sürü karadenizli sanatçının severek dinlenildiği bir evde yetişmiş bir çocuk olarak tuttum bağlamaya heves ettim, ders kurs almadan kendi kendime yetecek kadar kurcalayarak öğrendim. ben de alevi deyişlerine en az selman bulut kadar düşkünümdür mesela...belki de bundandır selman bulut'u kendime çok yakın görmem, bilemedim...
bu gereksiz detaydan sonra kitaba tekrar dönecek olursak spoiler vermeden bir kaç şey paylaşmak istiyorum. mesela kurgu ve olay örgüsünü beğendim. okurken, okuduklarınızı takip ederken, birleştirirken yorulmadım hiç. yağ gibi akıp gitti kitap. ayrıca kitaptan uyarlanan bir film gibi değil de filmden sonra kitabı okumak karakterleri gözünüzde canlandırabilmenize de çok yardımcı oluyor. mesela kitaptaki tüm selman bulut konuşmalarını serkan keskin 'in sesiyle okudum zihnimde. efrahim 'i umut kurt 'un sesiyle okudum. cihan başkomiser 'in sesini osman sonant 'la okudum ve bu acayip hoşuma gitti...
umarım yakın bir zamanda çekilir de sinemada izleyebilirim.. itirazım var 'ı izleyen herkese tavsiyemdir.
kitaptan bir alıntıyla başlamıştım girdiye, spoiler sayılmayacaksa kitaptan küçük bir diyalog paylaşarak da sonlandırmak istiyorum:
'' tarih öğretmeni falan değilmiş mesela abi..'' dedi simlâ üzgün üzgün...
''tahmin etmiştim'' diye homurdandı selman bulut. ''imam-ı azam 'ı bile duymamıştı hayatında...''
''imam-ı azam mı konuştunuz abi randevuya çıktığınız kadınla?''
''konuşamadık işte'' diye hayıflandı selman bulut...
devamını gör...
şarkı söylemek lazım
sezen aksu'nun albümü ile aynı adı taşıyan şarkısıdır.
devamını gör...


