normal sözlük'te çıkacak ilk tartışma
kimse kimseyi okumuyor gibi, okuduğu zaman çıkacak olandır. yoksa böyle de güzel, devam.
devamını gör...
küçük prens
”peki, insanlar nerde?” dedi küçük prens. ” insan kendisini çölde çok yalnız hissediyor.’’ ‘’insanların içinde de öyle hissedersin’’ dedi yılan. ”arada pek fark yoktur.”
devamını gör...
kuzguncuktaki vişne
#1702202
ilgili tanıma cevaben; (emoji kızgın surat)
sözlük formatına göre ifşaat bir suçtur. tiz elden hesabı uçurulması gereken yazardır.
grup olarak çalışmalarımızı gizlice yürütüyorduk ve ilk çalışmamızla piyasaya “şakkadanak” girip listeleri alt üst etmeyi planlıyorduk ancak ifşa olduk.
sevgili türkü dostum @deliderviş ve kopuzunu elinden bırakmadan oba oba gezen @lan bırak ile stüdyo kayıtlarını gözlerden ve gönüllerden ırak bir mağarada yapıyorduk. grubun beyni, kurucusu, bestecisi, güftecisi hatta seyyar köftecisi @ateist kaplumbağa her ne kadar mahpus mahal olsa da, bu ifşaatı anormal sözlük haber ajansına taşıyacak ve grubun haklarını savunacaktır.
ilk çalışmamızın sözlerini de ifşa eden bu felsefik arkadaşın hesabı kanatlandırılmazsa “biz de bu sözlük’ten, ulu’ya gideriz.” adlı çalışmamızla sözlüğe resti çekeriz.
grup ismine takılmayın sevgili dostlar. anlamı “yaşama can veren” olarak düşünülmüştür.
sözlük yönetiminin bilgilerine arıza ederiz.
ilgili tanıma cevaben; (emoji kızgın surat)
sözlük formatına göre ifşaat bir suçtur. tiz elden hesabı uçurulması gereken yazardır.
grup olarak çalışmalarımızı gizlice yürütüyorduk ve ilk çalışmamızla piyasaya “şakkadanak” girip listeleri alt üst etmeyi planlıyorduk ancak ifşa olduk.
sevgili türkü dostum @deliderviş ve kopuzunu elinden bırakmadan oba oba gezen @lan bırak ile stüdyo kayıtlarını gözlerden ve gönüllerden ırak bir mağarada yapıyorduk. grubun beyni, kurucusu, bestecisi, güftecisi hatta seyyar köftecisi @ateist kaplumbağa her ne kadar mahpus mahal olsa da, bu ifşaatı anormal sözlük haber ajansına taşıyacak ve grubun haklarını savunacaktır.
ilk çalışmamızın sözlerini de ifşa eden bu felsefik arkadaşın hesabı kanatlandırılmazsa “biz de bu sözlük’ten, ulu’ya gideriz.” adlı çalışmamızla sözlüğe resti çekeriz.
grup ismine takılmayın sevgili dostlar. anlamı “yaşama can veren” olarak düşünülmüştür.
sözlük yönetiminin bilgilerine arıza ederiz.
devamını gör...
kafa izni
bir kez kafa iznine çıktından sonra dönünce, tekrar çıkmak için maalesef beklemeniz gereken süre: tamı tamına 30 gündur. tam 30 yaa.. yazıyla da otuz.
bendeniz yine, reklamsız sözlük özelliği satın aldım, artık onun için bekleyeceğim. çaresiz.
hımm bir de olası yılbaşı indirimi var. ordan da güzel özellikler alırsam, ki kesin alırım, onların bitmesini bekler öyle giderim. ya da bilmiyorum, keyfim nasıl isterse... . ama ufukta ille bi'gidiş vardır. şimdiden herkese hoşça kalınlar, çaylar, kahveler. fazla kavga etmeyin. geçen gittiğimdeki gibi, spawn vs. kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası mevzuları çıkarmayın, anlayana kadar aylar alıyor yaa...
kafa izni sonrası olası halim; ektedir.
bendeniz yine, reklamsız sözlük özelliği satın aldım, artık onun için bekleyeceğim. çaresiz.
hımm bir de olası yılbaşı indirimi var. ordan da güzel özellikler alırsam, ki kesin alırım, onların bitmesini bekler öyle giderim. ya da bilmiyorum, keyfim nasıl isterse... . ama ufukta ille bi'gidiş vardır. şimdiden herkese hoşça kalınlar, çaylar, kahveler. fazla kavga etmeyin. geçen gittiğimdeki gibi, spawn vs. kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası mevzuları çıkarmayın, anlayana kadar aylar alıyor yaa...
kafa izni sonrası olası halim; ektedir.
devamını gör...
nilüfer
behçet necatigil'in muhteşem şiiridir.
nilüfer
ben oraya koymuştum, almışlar,
arasına sıkışık saatlerin.
çıkarır bakardım kimseler yokken;
beni bana gösterecek aynamdı, almışlar.
kışken ilkyaz, sularımda açardı;
buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?
eski defterlerde sararırmış yaprak.
beni bana gösterecek anlamdı, almışlar.
bir ışıktı yanardı gecelerde;
akşam, çiçekler uykuya yattı,
sardı karşı kıyıları karanlık- -
beni bana gösterecek lambamdı, almışlar.
nilüfer
ben oraya koymuştum, almışlar,
arasına sıkışık saatlerin.
çıkarır bakardım kimseler yokken;
beni bana gösterecek aynamdı, almışlar.
kışken ilkyaz, sularımda açardı;
buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?
eski defterlerde sararırmış yaprak.
beni bana gösterecek anlamdı, almışlar.
bir ışıktı yanardı gecelerde;
akşam, çiçekler uykuya yattı,
sardı karşı kıyıları karanlık- -
beni bana gösterecek lambamdı, almışlar.
devamını gör...
anın fotoğrafı
devamını gör...
başkurdistan
başkurdistan tatarı bir arkadaşım var, şimdi kanadaya iltica etti. adamın dediğine göre bizim yanlışımız, onlara sizde bizim gibi türksünüz dememizmiş. aynı atadan geldik siz başkurd o özbek ben türk deseler olacak ama hepiniz türksünüz deyince adamlar hadi be diyorlarmış. galiba bizimkiler biraz ağır abi usulü takılmışlar ama geri tepmiş.
devamını gör...
aşırı öz güven vs eksik öz güven
aşırı öz güven her zaman winner insanların sahip olduğu şeydir.bugün birçok girişim ,insan öz güvenleri sayesinde parladı ,kendini hakkını kimseye peşkeş çektirmez özgüvenli insan ,dobradır ve kimseye eyvallahı yoktur.eksik öz güvenli insan kaybetmeye mahkum ,her yerde ezilecek ve her şeyi sineye çekecek tiptir,insanı sinir eder.ayrıca halk arasında mıymıntı olarak bilinen kimselerdir.yüksek öz güvenli insanlar da her yerde taşlanır çünkü bilgisi ağır basar ,diğer tarafın ise cehaleti .
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük;
ve de sözlük halkı tabi*
bugün güne çok iyi başladım.
mutluyum,umutluyum ve huzur doluyum...
dün akşamdan beri sabah kalkıp da resim çizsem diye hayal kuruyodum.
kalkıp çizmeye başladım da dün hayal ettiğim gibi çıkmadı ama sevgimin hepsini kattım o yüzden benim gözümde hayal ettiğim gibi...
sabahın ilk ışıklarında uyanmak bambaşka bi duygu zaten, kendimi güneşle beraber doğmuş gibi hissettim.
evet hayal ettiğim resim buydu;
ve de sözlük halkı tabi*
bugün güne çok iyi başladım.
mutluyum,umutluyum ve huzur doluyum...
dün akşamdan beri sabah kalkıp da resim çizsem diye hayal kuruyodum.
kalkıp çizmeye başladım da dün hayal ettiğim gibi çıkmadı ama sevgimin hepsini kattım o yüzden benim gözümde hayal ettiğim gibi...
sabahın ilk ışıklarında uyanmak bambaşka bi duygu zaten, kendimi güneşle beraber doğmuş gibi hissettim.
evet hayal ettiğim resim buydu;
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
herkese bolca teselli veririm. kötü gün dostu olarak bilinirim. itiraf ediyorum ki verdiğim telkinlere, tesellilere inanmıyorum. insanlara sadece duymak istediklerini söylüyorum. kötü bir niyetim yok,üzülmelerini istemiyorum...
devamını gör...
6 nisan 2021 nezlenin covid belirtisi sayılması
baharla birlikte pandeminin seyri değişti. öksürük ve ateş artık ilk semptom olmayabiliyor. burun tıkanıklığı ve nezle belirtisi de koronavirüs semptomları olarak görülmeye başlandı.
bahar aylarıyla birlikte başlayan üçüncü dalgada, hem mutant virüs hem de pandeminin genel seyrinde değişiklikler saptandı.
edinilen bilgiye göre, vaka sayısı her gün yüzde 5 oranında artıyor. bu rakam ikinci dalganın yaşandığı kasım-aralık aylarında günde yüzde 20 civarına ulaşmıştı. ayrıca, mutant virüs nedeniyle hastalığın bulaşma hızı üçte bir arttı. vaka sayısının 50 binlerden sonra platoya ulaşması ve ardından gerilemesi bekleniyor.
buradan
devamını gör...
14 ağustos 2005 helios uçak kazası
14 ağustos 2015 yılında helios havayollarına ait ( ki havayolu kazadan sonra iflas etmiştir) boeing 737-300 tipi uçağının yapmış oldupu kazadır. bir kabin memuru haricinde uçaktaki herkes hipoksi olmuştur. kazada kurtulan olmayıp mürettebat dahil 121 kişi ölmüştür. uçak güney kıbrıs'ın larnaka şehrinden, çekya'nın prag şehrine gitmesi, atina'da ikmal yapması planlanmıştır. uçakta oluşan bir klima sorunu yaşanmış, pilotlar tarafında kalkıştan kısa süre sonra kuleye bildirilmiş, helios mühendislerinden bilgi alınmaya çalışılmıştır. süreç devam ederken kokpit uyarıları başlamış, pilotlar yanlış değerlendirmiş, ısınma sorunu olduğunu, bir fan arızası olduğunu düşünüp mühendislere sigortanın yerini sormaya çalışmışlar. bir diğer sorun ise pilotlar aksanlı ingilizce konuştuğu için mühendislerle iletişim çok kısıtlı kalmasıdır.
uçak kabin basıncı düşerken, gaz maskeleri açılmış pilotlar kabin basıncının düştüğünün farkına varamayıp 'yanlışlıkla' açıldığına inanmışlar. (yemin ediyorum bu kadar mal olamazlar). kısa bir süre sonra uçakla iletişim kopmuştur.
uçakla iletişim kurulması ve uçağın atinaya yaklaşması üzerine yunan hava kuvvetleri alarm durumuna geçip 2 adet f 16 savaş uçağı yollamıştır.
f 16 ların verdiği raporda, "uçağın tek parça olduğunu bütünlüğün bozulmadığı, pilotları görebildiğini söylemiş, 2. raporunda ise pilotların baygın olduğunu söylemiştir.
savaş uçağının pilotu uçak içinde bir hareket görüp, iletişim kurmayı denese de başarısız olmuştur. kara kutu kayıtlarında bu 3 saat gibi bir süre bilinci açık kalan bir kabin memuru olduğu, teknik bilgi yetersizliğinden dolayı müdahale edemediği ortaya çıkmıştır.
hava kuvvetleri uçağı düşürme planları yapsa da vazgeçmiştir. ( bence olması gereken birşey, acımasızca ama gerekli, hata yapmışlar)
uçağın motorları durmadan dakikalar önce uçak 5 kez 'may day' çağrısı yapıp motorlar yakıt bittiği için durmuş, uçak bir dağa çakılmıştır.
uçak kabin basıncı düşerken, gaz maskeleri açılmış pilotlar kabin basıncının düştüğünün farkına varamayıp 'yanlışlıkla' açıldığına inanmışlar. (yemin ediyorum bu kadar mal olamazlar). kısa bir süre sonra uçakla iletişim kopmuştur.
uçakla iletişim kurulması ve uçağın atinaya yaklaşması üzerine yunan hava kuvvetleri alarm durumuna geçip 2 adet f 16 savaş uçağı yollamıştır.
f 16 ların verdiği raporda, "uçağın tek parça olduğunu bütünlüğün bozulmadığı, pilotları görebildiğini söylemiş, 2. raporunda ise pilotların baygın olduğunu söylemiştir.
savaş uçağının pilotu uçak içinde bir hareket görüp, iletişim kurmayı denese de başarısız olmuştur. kara kutu kayıtlarında bu 3 saat gibi bir süre bilinci açık kalan bir kabin memuru olduğu, teknik bilgi yetersizliğinden dolayı müdahale edemediği ortaya çıkmıştır.
hava kuvvetleri uçağı düşürme planları yapsa da vazgeçmiştir. ( bence olması gereken birşey, acımasızca ama gerekli, hata yapmışlar)
uçağın motorları durmadan dakikalar önce uçak 5 kez 'may day' çağrısı yapıp motorlar yakıt bittiği için durmuş, uçak bir dağa çakılmıştır.
devamını gör...
türkiye'de çocuk olmak
çoğu türk annesine çocuğunu doğurduğun için bakıyorsun ve bu seni kutsal yapmıyor derseniz bu sefer 9 aylık süreç ve doğum sancısından bahsederek kendisini kutsal ilan eder. böbrek taşı düşürenler yine kutsal o zaman. o da ağrılı bir sürecmiş çünkü. kolay da değil, öyle bir anda düşmüyor sanırım. bu durumda böbrek ağrısı çeken herkes kutsal mıdır?
16 sene boyunca çocuğu için bir sabah bile uyanmamış, kahvaltıyı kendisi acıktığı zaman hazırlamış, çocuğu sokağa salıp akşam ezanı okunmadan önce eve almış, bir kez olsun çocuğu ile ders çalışmamış, çocuğu ile özel hiçbir şey paylaşmamış anneler çocuklarına çok ciddi bir şiddet uyguluyor ve annedir yapar mantığı ile buna kimse ses çıkarmıyor. çünkü annelik dediğim gibi çocuk olmaktan daha büyük haklar veriyor size.
bunu dediğim zaman allah inşallah sana çocuk nasip etmesin ve allah belanı versin tepkilerini görmüş bir kadın olarak, anne olduğum için kutsal görülüp toplum tarafından belirli haklara sahip olabilmek yerine, tüm çocukları kendimden daha üstün bir yere koyuyorum. kimse beni doğurabileceğim için yükseğe koymasın, kutsal olduğumu düşünmesin, çocuğumu kutsal görsün istiyorum. bu da beni şimdiden kötü anne yapıyorsa yapacak bir şey yok.
gerçekleri görmek isteyen insanların pembe dünyasından çıkmasını öneririm. annesi evde pembe dizi izleyen çocuklar sokaklarda mendil satıyor, etraf şiddet gören ve istismara uğrayan çocuk dolu, çoğu çocuk aç bırakılıyor, anne ve babaları tarafından öldürülüyor, hatta çoğu camdan atılıyor, sonra çocuk kendi düştü diyorlar. kendini koruyamayan ve seslerini duyuramayan bu kadar çok çocuğun olma sebebi de anne kutsaldır, baba kutsaldır, anne ve babası başındadır anlayışıdır.
ayrıca çocukların olanlardan etkilenmediğini düşünmek için çok romantik olmak lazım. çocukluk cağı travmalarını ilerleyen yaşlara taşıyıp öyle bir gelecek kuruyorsun kendine. yetişkinler gider kendi ayağı ile tedavisini olur, bir çocuğun tedavi olmayı tercih etmesi için bile yetişkin olmayı beklemesi gerekiyor. yetişkin bir şekilde olanların mantığını kurabilir, çocuklar kuramaz. çocuk olmak başlıbaşına zavallı olmaktır.
sevgiliden ayrılıp 2 ay boyunca kendimizi toparlayamıyoruz ama çocuklar bizden daha güçlüdür. peki.
16 sene boyunca çocuğu için bir sabah bile uyanmamış, kahvaltıyı kendisi acıktığı zaman hazırlamış, çocuğu sokağa salıp akşam ezanı okunmadan önce eve almış, bir kez olsun çocuğu ile ders çalışmamış, çocuğu ile özel hiçbir şey paylaşmamış anneler çocuklarına çok ciddi bir şiddet uyguluyor ve annedir yapar mantığı ile buna kimse ses çıkarmıyor. çünkü annelik dediğim gibi çocuk olmaktan daha büyük haklar veriyor size.
bunu dediğim zaman allah inşallah sana çocuk nasip etmesin ve allah belanı versin tepkilerini görmüş bir kadın olarak, anne olduğum için kutsal görülüp toplum tarafından belirli haklara sahip olabilmek yerine, tüm çocukları kendimden daha üstün bir yere koyuyorum. kimse beni doğurabileceğim için yükseğe koymasın, kutsal olduğumu düşünmesin, çocuğumu kutsal görsün istiyorum. bu da beni şimdiden kötü anne yapıyorsa yapacak bir şey yok.
gerçekleri görmek isteyen insanların pembe dünyasından çıkmasını öneririm. annesi evde pembe dizi izleyen çocuklar sokaklarda mendil satıyor, etraf şiddet gören ve istismara uğrayan çocuk dolu, çoğu çocuk aç bırakılıyor, anne ve babaları tarafından öldürülüyor, hatta çoğu camdan atılıyor, sonra çocuk kendi düştü diyorlar. kendini koruyamayan ve seslerini duyuramayan bu kadar çok çocuğun olma sebebi de anne kutsaldır, baba kutsaldır, anne ve babası başındadır anlayışıdır.
ayrıca çocukların olanlardan etkilenmediğini düşünmek için çok romantik olmak lazım. çocukluk cağı travmalarını ilerleyen yaşlara taşıyıp öyle bir gelecek kuruyorsun kendine. yetişkinler gider kendi ayağı ile tedavisini olur, bir çocuğun tedavi olmayı tercih etmesi için bile yetişkin olmayı beklemesi gerekiyor. yetişkin bir şekilde olanların mantığını kurabilir, çocuklar kuramaz. çocuk olmak başlıbaşına zavallı olmaktır.
sevgiliden ayrılıp 2 ay boyunca kendimizi toparlayamıyoruz ama çocuklar bizden daha güçlüdür. peki.
devamını gör...
cehennem kapısı
resmi adı dervez gaz krateridir.
türkmenistan'da karakum çölünün ortasında, başkent aşkabat'a yaklaşık 250 - 300 kilometre uzaklıktaki ahal vilayetinin dervez ilçesinde bulunan doğal gaz kraterine verilen isimdir. eski bir doğal gaz sondajının çökmesi sonucunda oluşan krater dervez çukuru olarak da bilinir. sondaj çöktüğünde zehirli olduğu düşünülen bir gazın yayılmaya başlamasıyla, gaz*ın etkisini azaltmak adına eninde sonunda sönecektir diyerek çukur çalışanlar tarafından ateşe verilir. yaklaşık 50 yıldır yanan bu krater, 100 mt. genişiliğinde ve 50 mt. derinliğindedir.
turistik açıdan dikkat çeken bölgeye gelen yabancılar tarafından ''the door to hell'' olarak isimlendirilmiştir. çukurda yanmakta olan ateşin alevleri yüzlerce metreden görülebilmektedir. yıllardır sönmeden yanmasının kesin sebebini bulamayan bilim adamları zamanında kapatılmasını düşünmüşler fakat bu tip aktif olarak yanan doğal gaz çukurlarının kapatılması durumunda patlama riski oluşturduğundan kapatma fikrinden vazgeçmişlerdir.
2013 yılında national geographic'in kanadalı kaşifi george kourounis çukura giren bilinen ilk insandır. çukur için ''a coliseum of fire''* tabirini kullanmıştır. yüksek basınçlı gazın yanma sesini bir jet motoru sesine benzeten kaşif, binlerce küçük ateş topundan oluştuğunu, görüşü engelleyecek hiç bir maddenin ve dumanın olmadığını söylemiştir.
türkmenistan'da karakum çölünün ortasında, başkent aşkabat'a yaklaşık 250 - 300 kilometre uzaklıktaki ahal vilayetinin dervez ilçesinde bulunan doğal gaz kraterine verilen isimdir. eski bir doğal gaz sondajının çökmesi sonucunda oluşan krater dervez çukuru olarak da bilinir. sondaj çöktüğünde zehirli olduğu düşünülen bir gazın yayılmaya başlamasıyla, gaz*ın etkisini azaltmak adına eninde sonunda sönecektir diyerek çukur çalışanlar tarafından ateşe verilir. yaklaşık 50 yıldır yanan bu krater, 100 mt. genişiliğinde ve 50 mt. derinliğindedir.
turistik açıdan dikkat çeken bölgeye gelen yabancılar tarafından ''the door to hell'' olarak isimlendirilmiştir. çukurda yanmakta olan ateşin alevleri yüzlerce metreden görülebilmektedir. yıllardır sönmeden yanmasının kesin sebebini bulamayan bilim adamları zamanında kapatılmasını düşünmüşler fakat bu tip aktif olarak yanan doğal gaz çukurlarının kapatılması durumunda patlama riski oluşturduğundan kapatma fikrinden vazgeçmişlerdir.
2013 yılında national geographic'in kanadalı kaşifi george kourounis çukura giren bilinen ilk insandır. çukur için ''a coliseum of fire''* tabirini kullanmıştır. yüksek basınçlı gazın yanma sesini bir jet motoru sesine benzeten kaşif, binlerce küçük ateş topundan oluştuğunu, görüşü engelleyecek hiç bir maddenin ve dumanın olmadığını söylemiştir.
devamını gör...
ataması yapılmayan öğretmenin inşaatta çalışırken ölmesi
bir insanın inşaatta çalışırken ölümü her şeyden önce iş ve işçi güvenliği ile ilgili bir konu. bir iş yerinde ölümlü iş kazası olması uluslararası çalışma örgütü kriterleri ile alındığında oldukça önemli bir olay ama ülkemiz açısından bu tip durumlar dünya ölçeğinde ele alınan halinden epeyce uzakta.
türkiye ucuz emek ile büyümek istiyor. bu hem işçilere ödenen ücretin yasal olarak belirlenen asgari ücretin de altında olması ile sağlanıyor hem de iş veren tarafının katlanması gereken güvenlik yükümlülüklerini yerine getirmemesini göz ardı ederek ortaya çıkıyor.
bu sistem kamuda uygulanan personel rejiminde de kendini gösteriyor. okul ve öğretmen açığı oldukça fazla olmasına rağmen atama sayısını düşük tutarak kadrolu yerine sözleşmeli / geçici öğretmen alımını tercih ediyor.
bu şekilde hem daha az ücret veriyor hem istediği zaman başkalarını ücretli öğretmen olarak istihdam ederek siyasi rant sağlıyor hem de sosyal güvenlik harcamalarını azaltıyor.
memurların sayıca en önemli kısmı öğretmen olduğu için onlara düşük ücret vermek hem en büyük kamu giderini düşürüyor hem de asgari ücret, enflasyon gibi ayarlamalarda bu düşük ücret, ücretlere yapılacak zamları daha düşük tutma imkanı veriyor.
türkiye ucuz emek ile büyümek istiyor. bu hem işçilere ödenen ücretin yasal olarak belirlenen asgari ücretin de altında olması ile sağlanıyor hem de iş veren tarafının katlanması gereken güvenlik yükümlülüklerini yerine getirmemesini göz ardı ederek ortaya çıkıyor.
bu sistem kamuda uygulanan personel rejiminde de kendini gösteriyor. okul ve öğretmen açığı oldukça fazla olmasına rağmen atama sayısını düşük tutarak kadrolu yerine sözleşmeli / geçici öğretmen alımını tercih ediyor.
bu şekilde hem daha az ücret veriyor hem istediği zaman başkalarını ücretli öğretmen olarak istihdam ederek siyasi rant sağlıyor hem de sosyal güvenlik harcamalarını azaltıyor.
memurların sayıca en önemli kısmı öğretmen olduğu için onlara düşük ücret vermek hem en büyük kamu giderini düşürüyor hem de asgari ücret, enflasyon gibi ayarlamalarda bu düşük ücret, ücretlere yapılacak zamları daha düşük tutma imkanı veriyor.
devamını gör...
hayat istek parça değildir
ilk duyduğumda çok hoşuma giden cümle. kendimden bıkana kadar şikayet ettiğim dönemde tarafıma söylenmiş ve beni kendime getirmiştir. sonradan düşününce bir kabul cümlesidir aynı zamanda. oysa öyle kolay kolay kabul etmemek gerekir. hani zorla parça çaldıramazsınız ama belki uzun vadede bir remix ortaya çıkabilir. ne dediğimi ben de bilmiyorum. o yüzden buyurun.
devamını gör...
sözlük dergi yazılarını bekliyor
dönüş yapacağım başlıktır.
devamını gör...
mary river kaplumbağası
elusor macrurus ya da pet shop kaplumbağası adı ile de bilinen, avustralyadaki güney-doğu queenslandın mary nehrinde yaşayan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kısa boyunlu bir kaplumbağa türüdür.
dişiler 34 cm, erkekler ise 45 cm uzunluğa ulaşabilirler.
genel olarak paslı kırmızıi kahverengi ya da siyah renk olurlar. mary river kamplumbağaları da soyu tükenmekte olan canlılardan biridir. batı avustralya. mary river kaplumbağaları, 2003 yılında kaplumbağa koruma fonu tarafından dünyanın en çok nesli tükenmekte olan 25 kaplumbağa türü arasında listelenmiştir.
devamını gör...


