30 mart 2021 askeri okullardan atatürk devrimleri bölümünün kaldırılması
yalnızca atatürk'ün adı ve icraatları silinmemiş, aynı zamanda birkaç önemli ifade* ve "cumhuriyetin temel nitelikleri"nin sıralandığı bölüm de kaldırılmış. ilgili bölüm türkiye cumhuriyeti'nin temel niteliklerini şöyle sıralıyormuş: "demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliği."
oysaki, 15 temmuz 2016 darbe girişimi konusunda, (atatürk'ün adı kullanılarak da olsa) bizzat atatürk'e ve ilke ve inkılaplarına karşı yapılan, askeri darbe niteliğiyle antidemokratik ve gerçekleştiren kesimin dünya görüşü dolayısıyla antilaik kimliği ayan beyan ortada olan bir girişimi bertaraf ettiğimiz için övünmüyor muyduk? ordunun içerisindeki bu ve bunlar gibi olası grupların devletimiz için en büyük iç tehdidi teşkil ettiğini anlamamız gerekmez miydi? ordunun siyasetten ve dinden bağımsız olması gerektiğini, zira içerisinde bulunabilecek mevzubahis iki kuruma sapkınlık derecesinde bağlı kişiler tarafından gücünün kötüye kullanılabileceğini düşünemez miydik?
olaya bu boyutuyla bakıldığında, işbu düzenleme kocaman bir ikiyüzlülükten başka bir şey değil. düşünen ve uygulamaya koyanları teker teker tebrik etmek gerek, zira herhâlde bu kadar akılsızca davranılabilirdi: "15 temmuz'u bütün benliğimizle lanetliyoruz ama yenilerini yapmak isteyenlere karşı kapıları ardına kadar açıyoruz."
ama yine de bütün bunlara şaşırmıyor, yadırgamıyorum. iktidar partisinin, başındaki zatın ve diğer mensuplarının atatürk'e karşı güttüğü aşağılık kompleksi de, yıllardır yürüttükleri asılsız kara propaganda, itibarsızlaştırma ve önemsizleştirme faaliyetleri de zaten bilindik şeyler. ben asıl daha birkaç yıl önceye kadar milliyetçiliğiyle, atatürkçülüğüyle ve cumhuriyetin temel değerlerine duyduğu saygıyla övünen milliyetçi hareket partisi ve başındaki bozkurt bozuntusunun tavrını çok merak ediyorum. acaba azcık bile olsa dövünüyorlar mıdır?
oysaki, 15 temmuz 2016 darbe girişimi konusunda, (atatürk'ün adı kullanılarak da olsa) bizzat atatürk'e ve ilke ve inkılaplarına karşı yapılan, askeri darbe niteliğiyle antidemokratik ve gerçekleştiren kesimin dünya görüşü dolayısıyla antilaik kimliği ayan beyan ortada olan bir girişimi bertaraf ettiğimiz için övünmüyor muyduk? ordunun içerisindeki bu ve bunlar gibi olası grupların devletimiz için en büyük iç tehdidi teşkil ettiğini anlamamız gerekmez miydi? ordunun siyasetten ve dinden bağımsız olması gerektiğini, zira içerisinde bulunabilecek mevzubahis iki kuruma sapkınlık derecesinde bağlı kişiler tarafından gücünün kötüye kullanılabileceğini düşünemez miydik?
olaya bu boyutuyla bakıldığında, işbu düzenleme kocaman bir ikiyüzlülükten başka bir şey değil. düşünen ve uygulamaya koyanları teker teker tebrik etmek gerek, zira herhâlde bu kadar akılsızca davranılabilirdi: "15 temmuz'u bütün benliğimizle lanetliyoruz ama yenilerini yapmak isteyenlere karşı kapıları ardına kadar açıyoruz."
ama yine de bütün bunlara şaşırmıyor, yadırgamıyorum. iktidar partisinin, başındaki zatın ve diğer mensuplarının atatürk'e karşı güttüğü aşağılık kompleksi de, yıllardır yürüttükleri asılsız kara propaganda, itibarsızlaştırma ve önemsizleştirme faaliyetleri de zaten bilindik şeyler. ben asıl daha birkaç yıl önceye kadar milliyetçiliğiyle, atatürkçülüğüyle ve cumhuriyetin temel değerlerine duyduğu saygıyla övünen milliyetçi hareket partisi ve başındaki bozkurt bozuntusunun tavrını çok merak ediyorum. acaba azcık bile olsa dövünüyorlar mıdır?
devamını gör...
sözlük yazarlarının başucu kitapları
herkes için vardır böyle bir kitap. çoğu insan için bu (bkz: küçük prens)tır.
bana ise şiir kitapları eşlik eder çoğu zaman. örneğin son zamanlarda (bkz: birhan keskin)'den (bkz: y'ol) eşlik ediyor.
"sözde kalır sevgilim
sözde kalır bütün sözler
aşk çünkü, aşk çünkü kendine
bir yol, bir ideoloji ister.
bilirim, çöl rüzgârında çalıdır bazı yaşlar.
sen sevgilim ilerde, biraz daha ilerde
bir tarihe başlayacaksın, orası işte
benim tarihimle başlar.
ve say, geriye doğru, tek tek
sende kalsın şimdi al bu taşlar."
ukde sahibini nasıl ekleyebilirim? :/
bana ise şiir kitapları eşlik eder çoğu zaman. örneğin son zamanlarda (bkz: birhan keskin)'den (bkz: y'ol) eşlik ediyor.
"sözde kalır sevgilim
sözde kalır bütün sözler
aşk çünkü, aşk çünkü kendine
bir yol, bir ideoloji ister.
bilirim, çöl rüzgârında çalıdır bazı yaşlar.
sen sevgilim ilerde, biraz daha ilerde
bir tarihe başlayacaksın, orası işte
benim tarihimle başlar.
ve say, geriye doğru, tek tek
sende kalsın şimdi al bu taşlar."
ukde sahibini nasıl ekleyebilirim? :/
devamını gör...
akraba evliliği
sanılanın aksine; kızın yabancıya gitmemesi için değil, malın yabancıya gitmemesi ve bölünmemesi için planlanan evlilik çeşidi.
devamını gör...
rıfat ılgaz
hababam sınıfı romanını 1957'de yayınlayan rıfat ılgaz'a yıllar sonra amatör bir tiyatro oyuncusundan bir mektup geliyor.
genç, hababam sınıfı romanını, tiyatroya dönüştürmek için rıfat ılgaz'dan izin istiyor.
ılgaz ise şöyle bir cevap yazıyor:
"önce bu yürekli girişiminizden dolayı sizi kutluyorum. arkadaşlarınızla birlikte böyle bir girişimde bulunmanız beni ziyadesiyle memnun etti. yıllardan beri, tiyatro ve sinemadan pek çok yakın dostuma sizin önerdiğiniz projeyi anlatmaya çalıştım ama kabul görmedi.
hababam sınıfını oyunlaştırıp, sahneye koyma isteğinizin benim için hiç bir mahsuru yok. size her türlü desteği vermeye hazırım. hiç durmayın başlayın. arkadaşların mete ve ümit'e de selam ve sevgilerimi ilet. başarılar dilerim."
bu mektuptan sonra, rıfat ılgaz romanı piyes haline getiriyor ve mektubu yazan genç ve arkadaşları piyesi sahnelendiriyorlardı.
peki mektubu yazan kişi kimdi dersiniz?
zeki alasya.
sahnelenen oyunlar çok beğenildi ve ılgaz birkaç seri daha yazmaya başladı.
1975 yılında ilk hababam sınıfı filmi vizyona girmiş oldu.
rıfat ılgaz'ın yazdığı mektup:
resimag.com/p1/b2348504014c.jpeg
genç, hababam sınıfı romanını, tiyatroya dönüştürmek için rıfat ılgaz'dan izin istiyor.
ılgaz ise şöyle bir cevap yazıyor:
"önce bu yürekli girişiminizden dolayı sizi kutluyorum. arkadaşlarınızla birlikte böyle bir girişimde bulunmanız beni ziyadesiyle memnun etti. yıllardan beri, tiyatro ve sinemadan pek çok yakın dostuma sizin önerdiğiniz projeyi anlatmaya çalıştım ama kabul görmedi.
hababam sınıfını oyunlaştırıp, sahneye koyma isteğinizin benim için hiç bir mahsuru yok. size her türlü desteği vermeye hazırım. hiç durmayın başlayın. arkadaşların mete ve ümit'e de selam ve sevgilerimi ilet. başarılar dilerim."
bu mektuptan sonra, rıfat ılgaz romanı piyes haline getiriyor ve mektubu yazan genç ve arkadaşları piyesi sahnelendiriyorlardı.
peki mektubu yazan kişi kimdi dersiniz?
zeki alasya.
sahnelenen oyunlar çok beğenildi ve ılgaz birkaç seri daha yazmaya başladı.
1975 yılında ilk hababam sınıfı filmi vizyona girmiş oldu.
rıfat ılgaz'ın yazdığı mektup:
resimag.com/p1/b2348504014c.jpeg
devamını gör...
devlet için ölür müsün sorunsalı
devlet için ölmem, vatanım için ölebilirim.
devamını gör...
keşke konserine gidebilseydim denilen sanatçılar
ahmet kaya.
devamını gör...
makarnaya en çok yakışan şey
malum kitle.
devamını gör...
cinsellik içerikli başlıklardan nefret etme nedenleri
bir çok başlık absürt olsa da bir kısmı da, kısmen haklı tespitler barındırıyor, üstelik bazılarının mizahi tarafı da var.
hiç mi cinsel hayatlarınız yok merak edilesi bir konu değil benim açımdan ama bazı arkadaşlar öyle izlenim uyandırıyor.
şuna şöyle örnek verelim, öğrenci evinde tanıştığım kızla deliler gibi sevişirken üst kattan hamide teyze ve orhan amca da zeminle cinsel ilişki yaşaması durumu, kıracaksınız tavanımı diye bağırmıştım o günden sonra yapmadılar bunu gerçi.
bazı yazarları hamide teyze ile orhan amcaya benzetiyorum.
edit:bu tanım tek elle girilmemiştir, ama görüyorum ki bazıları tek elle okuyor.
edit 2: tek elle okuyan ama cinsellikten nefret eden yazarlar artışta. hepsi junior orhan amca ve hamide teyze olma yolunda büyük adımlar atmakta, brravo hahahahahaha.
edit final: bu konu hakkında benimle aynı fikirde olan insanlar da görüyorum, yeni bir fikir inşa etme zamanı yoldaşlar. cinsellik konuşmanın ayıplanmayacağı yeni bir sözlük formatı ! benimle misiniz ? hadi o zaman cinsellik hakkında bilgilendirici tanımlarla dolduralım sol frame'i.
hiç mi cinsel hayatlarınız yok merak edilesi bir konu değil benim açımdan ama bazı arkadaşlar öyle izlenim uyandırıyor.
şuna şöyle örnek verelim, öğrenci evinde tanıştığım kızla deliler gibi sevişirken üst kattan hamide teyze ve orhan amca da zeminle cinsel ilişki yaşaması durumu, kıracaksınız tavanımı diye bağırmıştım o günden sonra yapmadılar bunu gerçi.
bazı yazarları hamide teyze ile orhan amcaya benzetiyorum.
edit:bu tanım tek elle girilmemiştir, ama görüyorum ki bazıları tek elle okuyor.
edit 2: tek elle okuyan ama cinsellikten nefret eden yazarlar artışta. hepsi junior orhan amca ve hamide teyze olma yolunda büyük adımlar atmakta, brravo hahahahahaha.
edit final: bu konu hakkında benimle aynı fikirde olan insanlar da görüyorum, yeni bir fikir inşa etme zamanı yoldaşlar. cinsellik konuşmanın ayıplanmayacağı yeni bir sözlük formatı ! benimle misiniz ? hadi o zaman cinsellik hakkında bilgilendirici tanımlarla dolduralım sol frame'i.
devamını gör...
modern talking
seksenlerde müzikleriyle sektöre yön vermiş alman müzik gruplarından. you're my heart, you're my soul ve cheri cheri lady gibi parçalar dönemin barlarında epeyce çalınmıştır.
cheri cheri lady
you're my heart you're my soul
bu da şahsi favorimdir iyi dinlemeler
cheri cheri lady
you're my heart you're my soul
bu da şahsi favorimdir iyi dinlemeler
devamını gör...
la vie d'adele
2013 yılında cannes film festivali'nde altın palmiye ödülü kazanan abdellatif kechiche'in senaryosunu yazıp yönettiği filmdir. film baş karakter adèle (adèle exarchopoulos)'in lise yıllarınaki ergen halinden yetişkin bir insan haline gelene kadarki sürece odaklanır. adèle bu süreçte tutku ve özgürlüğü hayatına giren ressam emma (emma seydoux) ile olan birlikteliğiyle keşfecektir. oldukça erotik olan ve uzun süren sevişme sahneleri ile tartışmalara konu olmuştur. pek çok kişi o yüzden bu filme "baya porno bu, kim neden sevsin ki?" demiştir. sevişme sahnelerinin uzun ve abartılı olmasına katılmakla beraber, bu bu filmin çok iyi bir film olmasını engellememektedir. nitekim film içerdiği duyguları seyiriciye geçirmek yani seyiriciye karakterlerin hislerini yaşatmak konusunda çok iyidir. baş karakterimiz büyürken ve bir yandan hayatı, ilişkileri ve cinselliği keşfederken siz de adeta sapık gibi bütün bunları yaşar, olayın tam anlamıyla içine girersiniz. bu filmi ilk seyrettiğimde 19 yaşında, yalnız, bütün arkadaşları tarafından terkedilmiş bir üniversite birinci sınıf öğrencisi olarak beni yaşadığım sefil hayattan alarak ergen bir fransız kızın tutku dolu ilişkisinin içerisine çekmiş ve 179 dakikalığına da olsa başka bir dünyaya gitmeme vesile olmuştur. bu yüzden bende yeri ayrı olan bir filmdir.
devamını gör...
normal sözlük'ün diğer sözlüklerden farkı
deneyimleyemeyerek aşılacak sorunsaldır.
ayrıca
(bkz: sensin cemaatle ve tarikatla ilişkisi olan yapı)
ayrıca
(bkz: sensin cemaatle ve tarikatla ilişkisi olan yapı)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
eski gazeteciyim. stratejik iletişim ve kültürlerarası iletişim alanında çalışıyorum. sertifikalı hayvan davranışları danışmanı ve eğitmeniyim aynı zamanda.
devamını gör...
gaziantep merkezde 2 erkeğin öpüşmesi
sivas'ta 30 erkeğin grup seks yaparken yakalanmasını akla getirmiştir.
devamını gör...
1970'lerin lahmacun satıcısı karizması
gerçekten çok çok geriye gitmiş güzel vatanımız.
devamını gör...
au féminin
najoua belyzel'in 2009 yılında çıkardığı fransızca bir şarkı. bildiğim kadarıyla şarkı şiddet gören iki kadını anlatıyor. sözleri, melodisi ve tarzı çok hoş bence.
puis vient le temps des fous, des chiens,
"qui t'aime mal, te châtie bien."
ve aptallar şöyle söyler,
"seni kim daha çok seviyorsa, seni en iyi o cezalandırır."
bu klibe de ayrıca bayıldığımı belirtmek istiyorum. keyifli dinlemeler.
puis vient le temps des fous, des chiens,
"qui t'aime mal, te châtie bien."
ve aptallar şöyle söyler,
"seni kim daha çok seviyorsa, seni en iyi o cezalandırır."
bu klibe de ayrıca bayıldığımı belirtmek istiyorum. keyifli dinlemeler.
devamını gör...
yata yata para kazanılan meslekler
dışarıdan ''yata yata para kazanıyor'' gibi gözükse de elbette her mesleğin kendine göre bir zorluğu vardır.
tanım: cevabı boş küme olan başlıktır.
tanım: cevabı boş küme olan başlıktır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği yazar
(bkz: cemal süreya)
devamını gör...


