türkiye'den umudunu kesmek
milliyetçi, atatürkçü ve vatansever biri olsanız dahi ekonomik şartların ve bir takım olumsuzlukların insanı getirdiği noktadır.
devamını gör...
normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
çok güzel bir kampanya, güzel insanların aklına fikrine emeğine sağlık. düşünen ve emeği geçen, herkesi tebrik ederim.
devamını gör...
dünya klasiklerini türkler yazsaydı alacakları isimler
karamozov biraderler.
devamını gör...
zelig
woody allen'ın yazıp yönettiği, mia farrow ile başrolünü paylaştığı 1983 yapımı mockumentary (sahte belgesel - melgesel ) tarzı film.
sahte belgesel tarzıyla film kendi gerçekliğini oluşturmuş. öyle ki, içinde barındırdığı absürtlüğe rağmen, filme televizyonda tesadüfen rast gelmiş bir kişi, izlediği şeyin bir film değil de, biyografik bir belgesel olduğu fikrine çok rahat kapılabilir. (tabii bir de woody allen'ı tanımıyor olması gerekirdi. ayrıca, belli bir süre sonra (gbkz: leonard zelig)'in bukalemun hastalığı izleyene hiç de absürt gelmez; olaylara kendinizi kaptırırsınız.)
hem bu sebepten hem de woody allen faktörü sayesinde film adeta kendi kendini tamamlayıp izleyiciye yorum hakkı bırakmaz. film kendi gerçekliğini yaratmıştır. bu farkındalığa, film hakkında bir şeyler yazmaya niyetlenip sonrasında yazacak bir şey bulamayınca anlayabildim ama olsun. benim tatlı canım sağ olsun. ne yalan söyleyeyim, izleyene sadece diyaloglara gülmek kalıyor; bir de neden bu kadar kısaydı diye hayıflanmak. (film süresi 70 küsur dakika)
film zaman olarak 1920'li ve 30'lu yıllarda geçer. detaylar üzerinde epey düşünülmüş olduğundan olsa gerek, izleyiciye bunu sonuna kadar hissettirir, filmin kendi gerçekliğini oluşturmasında ayrıca bir katkı sağlar. benim nazarımda, sırf bunun için bile takdir edilesi bir filmdir. * *) *)
sahte belgesel tarzıyla film kendi gerçekliğini oluşturmuş. öyle ki, içinde barındırdığı absürtlüğe rağmen, filme televizyonda tesadüfen rast gelmiş bir kişi, izlediği şeyin bir film değil de, biyografik bir belgesel olduğu fikrine çok rahat kapılabilir. (tabii bir de woody allen'ı tanımıyor olması gerekirdi. ayrıca, belli bir süre sonra (gbkz: leonard zelig)'in bukalemun hastalığı izleyene hiç de absürt gelmez; olaylara kendinizi kaptırırsınız.)
hem bu sebepten hem de woody allen faktörü sayesinde film adeta kendi kendini tamamlayıp izleyiciye yorum hakkı bırakmaz. film kendi gerçekliğini yaratmıştır. bu farkındalığa, film hakkında bir şeyler yazmaya niyetlenip sonrasında yazacak bir şey bulamayınca anlayabildim ama olsun. benim tatlı canım sağ olsun. ne yalan söyleyeyim, izleyene sadece diyaloglara gülmek kalıyor; bir de neden bu kadar kısaydı diye hayıflanmak. (film süresi 70 küsur dakika)
film zaman olarak 1920'li ve 30'lu yıllarda geçer. detaylar üzerinde epey düşünülmüş olduğundan olsa gerek, izleyiciye bunu sonuna kadar hissettirir, filmin kendi gerçekliğini oluşturmasında ayrıca bir katkı sağlar. benim nazarımda, sırf bunun için bile takdir edilesi bir filmdir. * *) *)
devamını gör...
en korkulan ölüm şekli
boğulmak ya da yanmak. ikisi de çok acı verici.
devamını gör...
moderasyonun mesajlarımızı okuma ihtimali
okunsa ne olacak? okunmasindan rahatsiz olacak kadar bir muhabbetiniz olan birisiyle telefon alisverisiyle bir ust levele gecmeniz bir caredir.
devamını gör...
sanat kulübü fotoğraf yarışması
dördüncü fotoğraf yarışmamız sonuçlandı!
oylamaya göre yarışmayı kazanan muhteşem ay fotoğrafıyla sanagulbahcesivadetmedim oldu, tebrik ederim!

yeni yarışmamızın başladığını da duyurayım, bu hafta konumuz ağaç, yarışma 8 ağustos pazar günü sona erecek. katılmak isteyenleri discord kulüplerimize bekliyoruz, yarışma tüm kulüplerin üyelerine açık.
herkese bol şans!
oylamaya göre yarışmayı kazanan muhteşem ay fotoğrafıyla sanagulbahcesivadetmedim oldu, tebrik ederim!

yeni yarışmamızın başladığını da duyurayım, bu hafta konumuz ağaç, yarışma 8 ağustos pazar günü sona erecek. katılmak isteyenleri discord kulüplerimize bekliyoruz, yarışma tüm kulüplerin üyelerine açık.
herkese bol şans!
devamını gör...
uefa champions league anthem
büyük büyük atası george frideric handel'in "1727'de büyük britanya ve irlanda krallığı kralı, brunswick-lüneburg dükü ve kutsal roma imparatorluğu elektörü 2. george'un taç giyme töreni için bestelediği"* zadok the priest adlı eserdir.
marş, 1992 yılında ingiliz besteci tony britten tarafından bestelenir.
britten, handel'in bestesinde değişiklikler yaparak esere son şeklini vermiştir.
sözleri ise uefa'nın resmi dilleri olan ingilizce, fransızca ve almanca dillerinde yazılmıştır.
marşın hikayesi şöyle;
bir reklam ajansında çalışan britten'dan coşkulu bir marş yazması istenir. britten da marşı bestelemek için birçok müzik türünde parçalar dinler fakat bir türlü aradığını bulamaz.
bunun üzerine elindeki klasik müzik plaklarını dinlemeye başlar. zadok the priest'ın çalmaya başlaması ile büyük bir coşkuyla 'işte bu!' der, aradığını bulmuştur.
uefa yetkililerinin de beğenmesiyle marş ingiltere kraliyet filarmoni orkestrası tarafından çalınır ve st. martin akademisi korosu tarafından seslendirilir.
çoğu futbolsever tarafından tüyler ürpertici olarak nitelendirilen marşın sözleri şöyledir:
"ceux sont les meilleures equipes - onlar en iyi takımlar (fransızca)
sie sind die allerbesten mannschaften - onlar en iyi takımlar (almanca)
the main event!- büyük etkinlik (ingilizce)
die meister - futbolun efendileri (almanca)
die besten - futbolun en iyileri (almanca)
les meilleurs équipes - en büyük takımlar (fransızca)
the champions! - onlar birer şampiyon (ingilizce)
une grande réunion - büyük bir topluluk (fransızca)
eine große sportliche veranstaltung - büyük bir spor olayı (almanca)
the main event! - büyük etkinlik (ingilizce)
ıls sont les meilleurs - onlar en iyisi (fransızca)
sie sind die besten - onlar en iyiler (almanca)
these are the champions! - bunlar şampiyonlar! (ingilizce)"
marşın büyük büyük atası olan zadok the priest:
internet kaynağı için buradan, * işaretli alıntı için buradan.
marş, 1992 yılında ingiliz besteci tony britten tarafından bestelenir.
britten, handel'in bestesinde değişiklikler yaparak esere son şeklini vermiştir.
sözleri ise uefa'nın resmi dilleri olan ingilizce, fransızca ve almanca dillerinde yazılmıştır.
marşın hikayesi şöyle;
bir reklam ajansında çalışan britten'dan coşkulu bir marş yazması istenir. britten da marşı bestelemek için birçok müzik türünde parçalar dinler fakat bir türlü aradığını bulamaz.
bunun üzerine elindeki klasik müzik plaklarını dinlemeye başlar. zadok the priest'ın çalmaya başlaması ile büyük bir coşkuyla 'işte bu!' der, aradığını bulmuştur.
uefa yetkililerinin de beğenmesiyle marş ingiltere kraliyet filarmoni orkestrası tarafından çalınır ve st. martin akademisi korosu tarafından seslendirilir.
çoğu futbolsever tarafından tüyler ürpertici olarak nitelendirilen marşın sözleri şöyledir:
"ceux sont les meilleures equipes - onlar en iyi takımlar (fransızca)
sie sind die allerbesten mannschaften - onlar en iyi takımlar (almanca)
the main event!- büyük etkinlik (ingilizce)
die meister - futbolun efendileri (almanca)
die besten - futbolun en iyileri (almanca)
les meilleurs équipes - en büyük takımlar (fransızca)
the champions! - onlar birer şampiyon (ingilizce)
une grande réunion - büyük bir topluluk (fransızca)
eine große sportliche veranstaltung - büyük bir spor olayı (almanca)
the main event! - büyük etkinlik (ingilizce)
ıls sont les meilleurs - onlar en iyisi (fransızca)
sie sind die besten - onlar en iyiler (almanca)
these are the champions! - bunlar şampiyonlar! (ingilizce)"
marşın büyük büyük atası olan zadok the priest:
internet kaynağı için buradan, * işaretli alıntı için buradan.
devamını gör...
andımızı okumuş sözlük yazarlarımız
içinde bulunduğum ve gurur duyduğum durum. sabahları, andımızı okumak için yarış halinde olurduk. okul görevlimiz, çerçeve içinde ki andımızı, koridorda bulunan masanın üzerine bırakırdı. sabah erken kim gelirse o kapar okurdu.
varlığım türk varlığına armağan olsun.
ne mutlu türküm diyene.
varlığım türk varlığına armağan olsun.
ne mutlu türküm diyene.
devamını gör...
yusuf göbbels
bir mümin'den biraz fazlası. biraz daha biraz daha derken koyu bir hal almış mümin diyelim biz...
kendisinin âyetleri araştırıp hayatında uygulamaya devam etmesi elbet güzel. dünya yaşamını ahiret için hazırlıyor. ya peki hayatın bundan ibaret olmadığını biliyor mu?
dünya yaşamında bir başına değiliz ve çevremizde insanlar mevcut. aynı zamanda onları incitmememiz gerek. onlara karşı da peygamber sabrına yakın olmak gerek. beşeriz ve şaşarız en azından sabırlı olmayı öğrenmeliyiz. dinimizi yaymak istiyorsak höt höt diyerek değil güler yüzle tatlı dille bunu yapmalıyız. her şey cihad değildir...
iyi bir insan olduğu kanaatindeyim... biraz fevri...
kendisinin âyetleri araştırıp hayatında uygulamaya devam etmesi elbet güzel. dünya yaşamını ahiret için hazırlıyor. ya peki hayatın bundan ibaret olmadığını biliyor mu?
dünya yaşamında bir başına değiliz ve çevremizde insanlar mevcut. aynı zamanda onları incitmememiz gerek. onlara karşı da peygamber sabrına yakın olmak gerek. beşeriz ve şaşarız en azından sabırlı olmayı öğrenmeliyiz. dinimizi yaymak istiyorsak höt höt diyerek değil güler yüzle tatlı dille bunu yapmalıyız. her şey cihad değildir...
iyi bir insan olduğu kanaatindeyim... biraz fevri...
devamını gör...
başarısız yemek yapma anısı
kek olacaktı olamadı. #830779
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı
en önemli günlerde havanın kapalı olması.
gerçi biz yine iyiyiz. çok eskiden açık havada yapılıyordu bu işler. gece eksi bilmem kaç derecelerde dona dona çalışıyordu insanlar. şimdi bilgisayar başında ve sıcak ortamda yapılıyor her şey. o zamanlar en büyük sorun buydu.
gerçi biz yine iyiyiz. çok eskiden açık havada yapılıyordu bu işler. gece eksi bilmem kaç derecelerde dona dona çalışıyordu insanlar. şimdi bilgisayar başında ve sıcak ortamda yapılıyor her şey. o zamanlar en büyük sorun buydu.
devamını gör...
back to the future radyo yayını
iyi birer şirin olduğumuzdandır, nina simone'lı muhteşem playlisti dinleme şansına erişebilmemiz.
anlık olarak l just wanna be a woman ile zevkten uçmamıza sebep olan yayındır....
anlık olarak l just wanna be a woman ile zevkten uçmamıza sebep olan yayındır....
devamını gör...
26 ocak 2021 suudi arabistan'da meydana gelen patlama
reuters'in son dakika haberine göre suudi arabistanın başkenti riyad da büyük bir patlama meydana gelmiş.
füze saldırısı olduğu detaylar arasında.
kaynak
füze saldırısı olduğu detaylar arasında.
kaynak
devamını gör...
her şeyin mizahı yapılır mı sorunsalı
kendi fikrim: yapılmalıdır. üslubu önemlidir. *
şöyle bir yönü var;
başından geçen travmatik olayları düşün. bunlara karşı yapılan kinayeli esprilere alınmak yerine gülebiliyorsan, travmanı atlatmışsın demektir.
bir yakınım bir kaza geçirmişti. durumuyla dalga geçerek yüzüne vurmasam, içinde besleyip büyütecek, hem daha geç atlatacak hem de zaman geçtikte travmanın izleri artacaktı. şuan kendi bile yeri gelince kendiyle dalga geçebiliyor ve yüzü gülüyor.
başka bir yakınım ciddi bir ameliyat geçirmişti, bize gerek kalmıyordu. o bol bol mizah konusu yapıyordu kendini.
din denmiş, yapalım hemen: 1 milyar kişinin kutsal gördüğü ineği, her gün başka bir 1 milyar kişi katlederek yiyor. daha komik bir şey mi var? illa ki diyorlardır: "bizim dinimiz kutsaldır, kimse dalga geçemez", e adam yedi senin kutsalını, artanını da çöpe sıyırdı.
4000 küsür aktif din var. gücenen sensin, tanrın değil.
kaldı ki mizah subjektif bir şeydir.
ayrıca tanımadığın birine de aklına gelen her mizahı yapmazsın zaten.
şöyle bir yönü var;
başından geçen travmatik olayları düşün. bunlara karşı yapılan kinayeli esprilere alınmak yerine gülebiliyorsan, travmanı atlatmışsın demektir.
bir yakınım bir kaza geçirmişti. durumuyla dalga geçerek yüzüne vurmasam, içinde besleyip büyütecek, hem daha geç atlatacak hem de zaman geçtikte travmanın izleri artacaktı. şuan kendi bile yeri gelince kendiyle dalga geçebiliyor ve yüzü gülüyor.
başka bir yakınım ciddi bir ameliyat geçirmişti, bize gerek kalmıyordu. o bol bol mizah konusu yapıyordu kendini.
din denmiş, yapalım hemen: 1 milyar kişinin kutsal gördüğü ineği, her gün başka bir 1 milyar kişi katlederek yiyor. daha komik bir şey mi var? illa ki diyorlardır: "bizim dinimiz kutsaldır, kimse dalga geçemez", e adam yedi senin kutsalını, artanını da çöpe sıyırdı.
4000 küsür aktif din var. gücenen sensin, tanrın değil.
kaldı ki mizah subjektif bir şeydir.
ayrıca tanımadığın birine de aklına gelen her mizahı yapmazsın zaten.
devamını gör...
insanı yıpratan şeyler
insan.
kendi türüne ve kendisine hem psikolojik hem fizyolojik bu denli zarar veren başka bir canlı var mıdır ? bilemiyorum.
bilinçli olmanın kötü yanı da bu olsa gerek. dünya, bilincini bilinçsiz kullanan insanlar ile dolu.
kendi türüne ve kendisine hem psikolojik hem fizyolojik bu denli zarar veren başka bir canlı var mıdır ? bilemiyorum.
bilinçli olmanın kötü yanı da bu olsa gerek. dünya, bilincini bilinçsiz kullanan insanlar ile dolu.
devamını gör...
sözlük yazarlarının bugün hissettikleri
kafam çok karışık son günlerde sözlük. iyi desem iyi değilim kötü desem kötü de değilim. aslında çok değişkenim. sabahları çok kötüyüm öğlenleri biraz daha iyi akşama doğru bir düzeliş derken gece en kötüsü. yani hayat anlamını yitirdi gibi. her şey yolunda gibi aslında kötü bir şey yok ama ben yolunda değilim. bir şey yapmak istemiyorum. yani hevesim de kalmadı. çok saçma ama bazen 'ya tam da şuan tık diye ölsem ne olur acaba' dersiniz ya aynı öyle bir andayım. canım sıkkın, ama gülüyorum. moralim yok, konuşasım yok ama daha da çok konuşuyorum. her şey iyiymiş gibi yapıyorum. insanın başkalarını kandırması kolaymış da kendisini kandırması zormuş. ben de kendimi kandıramıyorum. içime döndüm bu aralar. huysuz bir insan oldum. şimdi böyle deyince aklıma oğuz atay'ın sözleri geldi:
"ben iç dünyama dönüyorum. orada hayal kırıklığına yer yok."
evet ben kendi iç dünyama kaçıyorum. bu bazen değişse de bir süre böyle olacak gibi. bu mutsuz durumdan yarı memnunum. ama neyse biraz da böyle olalım. hep mutlu olacak değiliz ya.
"ben iç dünyama dönüyorum. orada hayal kırıklığına yer yok."
evet ben kendi iç dünyama kaçıyorum. bu bazen değişse de bir süre böyle olacak gibi. bu mutsuz durumdan yarı memnunum. ama neyse biraz da böyle olalım. hep mutlu olacak değiliz ya.
devamını gör...
0 zımpara
en ince zımparadır.ince işler için idealdir.kumsuz özelliği ile bilinir.
diğer adı su zımparasıdır bunun nedeni ise özellikle mermer işlerinde su eşliğinde kullanılmasıdır.
diğer adı su zımparasıdır bunun nedeni ise özellikle mermer işlerinde su eşliğinde kullanılmasıdır.
devamını gör...
devletine güvenmeyip mafya babasına inanmak
"bir delil olsa da inanacağım yok" diyen aktrollerin açacağı bir başlıktır.
devamını gör...