hücrelerin koful içindeki büyük molekülleri hücre dışına vermesi olayına denir.

- bu olayda hücre zarı büyür ve atp harcanır.

- salgı yapan bütün ökaryotik hücrelerde ekzositoz gerçekleşir.

- çeşitli canlılarda ekzositozla dışarıya enzim, hormon, reçine, süt, eterik yağ, sindirim atıkları gibi maddeler verilir.

not: prokaryot hücreli olan bakteriler ve arkeler, zarlı organellere sahip olamadığı için ekzositoz ve endositoz yapamaz.

kaynak: biyoloji dersi notlarımdır.
devamını gör...

köydeki hatice ninenin, kahvedeki hasan amcanın oyuyla dönüyor diye devran hep hatice nineyi, hasan amcayi memnun etmek zorunda kalan türkiye siyasetinin çaresizliğidir bu.
koskoca bilim, teknoloji, değişen dünya değerleri hatice nineyle,hasan amcanın karanlığında yok oluyor.
osmanlıya matbaanın geç gelmesinin sebebi hattat hikayesi değil halkın böyle bir talebinin olmamasıdır. tarih yine yeniden kaçıncı kez tekerrür ediyor.
ortadoğu bizi kendi karanlığına mahkum ediyor.
devamını gör...

çok çok önce açılması gereken bir platformun yönetim kadrosudur. içlerinde bulunmaktan mutluyum. her daim tanım giriliyor sözlüğe ve burada her daim en az bir mod bulunuyor. bunu nasıl sağlıyoruz? belli periyodik aralıklarımız var ona göre giriş yapıyoruz. oo online mod yok dur şu formatın içinden geçeyim gibi bir gaflete düşerseniz bu tanım aklınıza gelsin. bir ya da bir kaç mod sotede sizi bekliyordur.*
kardeşim gecenin 4 ünde de kimse olmaz bizi keklemeyin demeyin genelde gecelerin yargıcı hazall burada oluyor.
çokça gelen sorulardan birine de tanım ile cevap vereyim. bordro ile değil gönül bağı ile sözlüğe bağlı yönetim kadrosudur. akabinde ikinci bir soru geliyor tabii. hayır enayi değillerdir. sadece sözlükler aleminde temiz bir ortam bulmuşlardır ve bunun temiz kalmasını istiyorlardır. ayrıca şikayet butonunu kullanarak kendilerine yardımcı olan yazarlara çokça müteşekkirdirler.
ve en nihayetinde onlar da insandır. rehavete kapılabilir, telaşa düşebilirler. kimi ailesi ile yaşıyor kimisi ise başlı başına bir aile kurmuş durumda. bu sebeple acil bir durum oluşabilir ve attığınız mesaj cevapsız kalabilir. başka bir yetkiliye mesaj atarak sorununuzu giderebilirsiniz.
işte böyle bir kadrodur. ayrıca işleri kolay değildir. öyle tanımlara denk geliyorlardır ki kalmalı mı gitmeli mi diye düşünüyorlardır. silinmesi gereken bir tanımı dahi silince vay efendim tanımım gettiiğğ foşik yönetim ithamlarına maruz kalıyorlar ve bu duruma üzülüyorlardır.
devamını gör...

bildirim 3 gün sonra geliyor.
devamını gör...

canım kardeşim: çaresizliği ve yoksulluğu iliklerinize kadar hissedersiniz.

susuz yaz: altın ayı ödüllü, dönemin su savaşlarını köylüler üzerinden anlatan, dönemin ses getiren filmlerinden.

dönüş: almanya'ya işçi olarak giden erkeklerin uğradığı değişim ile beraber, dönemin toplumsal sorunlarını işleyen bir film. sıkça görülen problemler sonrasında bu filmi yapmak istemişler çok da can acıtıcı olmuş.

tabutta rövaşata: gerçek bir hayattan esinlenerek yapılan, dönemin siyasi ve toplumsal sorunlarını bir grup kimsesiz insan üstünden anlatan şahane film.

ağır roman: ötekilerin yaşamını anlatan mükemmel ötesi film.
devamını gör...

uzun zaman önce ayaklar baş başlar ayak olmamışken, okyanus ötesindeki hain henüz hocaefendi iken, malum yönetimdeki siyasiler ayaklarını öperken, ablalar oluşumu her ilde vardı. bunlar okullarda okuyan aynı zamanda yurtlarda ve malum cemaatin evlerinde kalan genç ve taze beyinleri zehirliyorlardı. ablalar diyince benim aklıma malum oluşum geliyor.
devamını gör...

günümüzde insanların yüzde doksanı hiçbir şey üretmeden para kazanıyorlar. dilenciliği modern ve ilkel olarak ikiye ayırmalıyız sanırım. bizim kınadıklarımız sadece ilkel olanları. diğerlerini görmüyoruz yahut görmek istemiyoruz.
devamını gör...

caz standartları vardır. her şeyden önce bu standartları dinleyerek bilincinizde bir kütüphane oluşturun. genelde caz performansları bu standartlar etrafında dönüp dolaşır.
devamını gör...

1986 yılında emel sayın tarafından çıkarılan sevgisiz yaşayamam kasedinin güzel şarkılarından.
içimden geldi, sözlükteki hemcinslerime hediye ediyorum.
başında esen kaval yeli mi?
gözünden akan aşkın seli mi?
devamını gör...

çünkü evrene gönderdiğimiz mesajlar daha ulaşmadan uzaylılar tarafından yenmektedir.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

başlıklara yazmak isteyen yok nedeni bazı arkadaşların hayırlı forumlar demesi olabilir. insanları rahat bırakın yoksa çok fena olur.
devamını gör...

35 senedir yaşıyorum. hem de bu ülkede. akıl alcak şey değil. bu ülkede yaşayabilmek bile lüks. yakında onun da vergisini alacaklar.
devamını gör...

küfretmeden, hakaret etmeden derdini anlatabilmek...

kolay öfkelenmemek, öfkelendiğinde bunu kontrol altında tutabilmek...

insanların ne dediğini takmamak ve hayatını kendi isteklerin doğrultusunda şekillendirmek...

dedikodu yapmamak, insanları olduğu gibi kabul etmek, edemiyorsan arkalarından atıp tutmak yerine onlardan uzak durmak...

"kadınlar şöyledir", "erkekler böyledir" gibi aptalca genellemelerden kaçınmak, insanların birbirlerinden farklı olduğunu anlamak...

bir ya da birkaç insandan ağzı yandığında bunun faturasını başkalarına kesmemek...

tek eşli olmayı enayilik olarak değil, insanlık olarak görmek...

yeri geldiğinde alttan alabilmeyi ve özür dilemeyi bilmek...

insanlarla kavga etmemeyi karaktersizlik olarak görmemek, kısacık hayatımızda buna değmediğini anlamak...

...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ruhun kefeninden önce çürümesi. yaşarken ölmek. bir daha asla eski sen olamama durumu. yazık.
devamını gör...

antropolog veya tarihçi olmak istiyordum. annem istediğim bölümü okumamı ve işsizlik ihtimalinden korkmamamı söylemişti ama ben benimle ilgilenmediğini hissettiğim rehberlikçimin etkisinde kalıp ış bulmam kolay olur diye okul öncesi öğretmenliği seçtim 2 sene oraya katlandim, bu bi hataydı ama hatadan döndüm hazırlık derslerine katılıp, hazırlığı geçersem daha kesin biçimde tarih okuyorum diyebilirim sanırım ya da hazırlığı geçmeden de tarih okuyorum demeye hakkım var mı?
ayrıca şimdi de nedensizce bahçıvan, kuaför falan olasım gelmiyor değil ajshjs
devamını gör...

(bkz: git gidene dur demem asla)

bu güne kadar sözlük bırakmakla ilgili şiirinden kompozisyonuna, denemesinden ismet özel metinlerine kadar her şey yazıldı. yeni bir şey diyemezsiniz.

yani şuraya osuruklu 2 entry girdiniz de ne oldu, girmezseniz ne olur? amaç toplanıp herkesi tiksindirip burayı bitirmek mi? e o da yapıldı. o yapıldı diye kuruldu zaten bura.

şuraya 2 geyik çevirip, iki david lynch övmeye geldik. rica ediyorum kafa silmeyin.* sanki hepsi bana david bowie, hepsi roger waters.
devamını gör...

harika olur ama hangi yazarın hangi yazarla ilişkisi olduğu belli olsun.
sonra ordular ilk hedefiniz akdeniz sözünü duymuş gibi herkes aynı yere yürüyor kavimler göçü oluyor, ya da karışıklık oluyor spawn, kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakasına yürüyor.
devamını gör...

atatürk'e olan eleştirilerin, her ideoloji için ifade edersem eğer, bu kadar ele ayağa düşmesi, insanı derinden üzüyor. bu tür kişilerin, ısrarla islamcı çevrelerden çıkması artık hiçbirimiz için şaşırtıcı olmuyor. şahsen ben bir islamcı olsam, böyle bir beyinsizsin varlığından hicap duyar, mensup olduğum konumu sorgulardım. bu mudur yani? gerçekten soruyorum, islamcı düşünce dünyası ürete ürete, kadir mısıroglu gibi bir deli, mustafa armağan gibi bir sapkın ve bu mevzuda bahis olan adını bilmediğim bilmek de istemediğim şarlatan? bu kadar yani, ürettikleri tam olarak bu kadar.

bir de fatih tezcan adlı ruh hastası vardı. öyle hiç salağa yatmayın, islamcılar arasında büyüdüm ve çocukken arkadaşlarım hep bu tür sapkın şeyleri dile getirirdi, o çocuklar elbette bunları evlerinde, koca koca adamlardan ve kadınlardan ogreniyordu. kadir mısıroglu sizin, bilinçaltınız.

olduğunuz konumun eleştirisini vermediğiniz sürece de, böyle rezil olmaya devam edeceksiniz.
devamını gör...

"σαν απόκληρος γυρίζω" diyen bir şarkı duyduğum ilk zamanın tadı çoktan kaçtı, sürüden ilk ayrıldığım zamanlardı, daha doğrusu sürüden ayrıldığımı sanacak kadar saf zamanlardı.

şimdi o şarkının izi yine üstümde tepiniyor, o çok iyi bildiği sol tarafımın en tutmaz yerini mesken ediniyor, öylece, kıpırtısızca duruyor.
"bu dünya sana da kalmaz" diyorum, gözlerinin en mavimsi rengi ile gülüyor, öyle bir mavi ki bu, arşipel ardından koşsa yetişemez..

uçuyor sonra, yılgın bir şarkının yılgın sözü paşalimanı'ndan çıkıyor, tüm pire halkını selamlıyor, orada yenilgi yüzü görmüş her insan ve ikonanın içine siniyor, ikonaların çinko kaplı kenarları bile ısınıyor, halkın sol tarafında bir ayazma beliriyor, onları her zaman yalnız bırakan, en iyi zamanlarında bile yanlarına uğramayan panagia'ları bir anda oradaymış gibi davranıyor, halk ona inanıyormuş gibi yapıyor, ben de bu halkı tanıyormuş gibi yazıyorum, çark tamamlanıyor..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim