sıkça söylenen yalanlar
1-iyiyim, teşekkür ederim.
2-aa yok canım ne kusuru, olur mu öyle şey hiç.
2-aa yok canım ne kusuru, olur mu öyle şey hiç.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
hop. bir ki. hop. üç dört. hop ki, hop dört. son. ki. son dör dün.
devamını gör...
daddy ucemak kızıl nelson üçlüsü
sözlüğün demir başlarındandır. dikkat edin ateş ederler adama. *
devamını gör...
tripofobi
bir diğer adı tripofobi olan korkudur.
aslında delik korkusu demek bu olguyu tam anlamıyla açıklamaya yetmemektedir. toplu halde duran deliklerin ya da gözenekli yapıların yanı sıra, süngerimsi yapılar, sabun köpükleri gibi minik kendini tekrarlayan şekiller, üzerinde küçük küçük kabarcıklar bulunan yara veya yanık izleri ve hatta ayçiçeğindeki yan yana dizili çekirdekler gibi çıkıntılı yapılar bile bu korkuya sahip insanlara zor anlar yaşatabilmektedir.
aslında delik korkusu demek bu olguyu tam anlamıyla açıklamaya yetmemektedir. toplu halde duran deliklerin ya da gözenekli yapıların yanı sıra, süngerimsi yapılar, sabun köpükleri gibi minik kendini tekrarlayan şekiller, üzerinde küçük küçük kabarcıklar bulunan yara veya yanık izleri ve hatta ayçiçeğindeki yan yana dizili çekirdekler gibi çıkıntılı yapılar bile bu korkuya sahip insanlara zor anlar yaşatabilmektedir.
devamını gör...
sadece geyik yapan kullanıcıların cahil sanılması
kafa sözlük'te sadece eğlenmek ve eğlendirmek için zaman geçirmek isteyen insanların bilir kişiler tarafından cahil diye nitelendirilmesi.
devamını gör...
layka
1957'de sputnik 2 adlı araçla birlikte dünya etrafındaki yörüngeye yerleşen ilk hayvan.
1947 yılında uzaya çıkan ilk hayvan meyve sineğidir.
***
insanların uzaya çıkınca neler yaşayacağı konusunda kobay olarak kullanılmıştı ne yazık ki laika. başlarda 6 gün içinde oksijen yetersizliği nedeniyle öldüğü iddia edilse de, asıl sebebin aşırı ısınma olduğu ve laika'nın sadece birkaç saat içerisinde öldüğü yakın tarihte açıklandı.
moskova'da uzay fatihlerinden biri olarak şöyle bir anıtı var.
1947 yılında uzaya çıkan ilk hayvan meyve sineğidir.
***
insanların uzaya çıkınca neler yaşayacağı konusunda kobay olarak kullanılmıştı ne yazık ki laika. başlarda 6 gün içinde oksijen yetersizliği nedeniyle öldüğü iddia edilse de, asıl sebebin aşırı ısınma olduğu ve laika'nın sadece birkaç saat içerisinde öldüğü yakın tarihte açıklandı.
moskova'da uzay fatihlerinden biri olarak şöyle bir anıtı var.
devamını gör...
normal sözlük'e katkı sağlamak için yazarların yapabilecekleri
maaşların geç kalmasından belliydi. arkadaşlar az çok demeyelim...
devamını gör...
özledim mesajı
böyle ölmeyiz sözlük, füze atsaydın..
özlediğiniz kişi gönderdiyse o mesajı,
antikor gibi birşeydir...
özlediğiniz kişi gönderdiyse o mesajı,
antikor gibi birşeydir...
devamını gör...
yazarların lisedeki favori dersleri
beden eğitimi, türk dili ve edebiyatı bir de biyoloji.
devamını gör...
migren
üstteki yazarın serzenişine hak veriyorum. her şiddetli baş ağrısı migren değil. kimseye bunu tek tek soramazsın fakat doktor tescilli olmasa da çoğu kişi migrenim var diyor. buna da hayır bak o iş öyle değil diye açıklama yapmaktan sıkılıp, peki cınım geçmiş olsun madem deyip, kendimi yormayı bıraktım.
gerçeklere dönersek; migren ciddi anlamda hayat kalitesini düşüren bir hastalık. hayattaki her şey mi baş ağrısı yapar? yaparmış. koku, sıcak, soğuk, açlık, fazla tokluk, her türlü ulaşım aracı, üzüntü, heyecan, fazla sevinç, krem, parfüm, sıcak su, soğuk su.... yazamayacağım kadar çok ve bir o kadar da hayatın içinde var olan her şey etkiliyor.
hiçbir zaman hiçbir yerde tam anlamıyla mutlu olamamak demek bu. çünkü ne kadar dikkat edersen et, illa tetikleyecek bir etken çıkıyor. herkes mutlu mesut eğlenirken, sen içten içe kendinle uğraşıyor oluyorsun. hiçbir şeye tam adapte olamamak demek bu.
saniyelik girdim mi bitti geri dönüşü yok. ilaç, cık faydası yok. raporlu raporsuz kullanılan hiçbir ilacın faydası olmadı şimdiye kadar. bitkisel yağlar, çaylar vs. hiçbir faydası olmadı.
baş ağrısı şiddetlenince kusmak kaçınılmaz zaten. gerçi tüm ilaçlar < kusmak. bir nebze de olsa faydası var.
karanlık ve sessiz bir odada uyumak lazım fakat şartları sağlasan da, gözlerin çıkacak şekilde, başını koparıp atmak isteyeceğin ağrıdan uyumak imkansız. o yatak batar, öyle bir illet. en son bir noktada vücut artık dermansız kalıyor, o zaman sızma şeklinde uyuyabiliyorsun. bitti sanma, umarım biter ama dün bu süreci yaşadıktan sonra, bugün hala ağrım devam ediyor. artık vücudum yorulmuş, dayak yemiş gibiyim. ortalama 3. gün bitiyor genelde.
hani korona çıktığında herkes bi ben geçirdim galiba diyordu da, asıl korona olanlar, geçirseniz o farkı anlarsınız diyordu ya, işte bu da onun gibi. şiddetli baş ağrısıyla, bunu yaşayan aradaki farkı anlar.
anlatılmaz yaşanır bir şey yani.
tabii umarım kimse yaşamaz.
gerçeklere dönersek; migren ciddi anlamda hayat kalitesini düşüren bir hastalık. hayattaki her şey mi baş ağrısı yapar? yaparmış. koku, sıcak, soğuk, açlık, fazla tokluk, her türlü ulaşım aracı, üzüntü, heyecan, fazla sevinç, krem, parfüm, sıcak su, soğuk su.... yazamayacağım kadar çok ve bir o kadar da hayatın içinde var olan her şey etkiliyor.
hiçbir zaman hiçbir yerde tam anlamıyla mutlu olamamak demek bu. çünkü ne kadar dikkat edersen et, illa tetikleyecek bir etken çıkıyor. herkes mutlu mesut eğlenirken, sen içten içe kendinle uğraşıyor oluyorsun. hiçbir şeye tam adapte olamamak demek bu.
saniyelik girdim mi bitti geri dönüşü yok. ilaç, cık faydası yok. raporlu raporsuz kullanılan hiçbir ilacın faydası olmadı şimdiye kadar. bitkisel yağlar, çaylar vs. hiçbir faydası olmadı.
baş ağrısı şiddetlenince kusmak kaçınılmaz zaten. gerçi tüm ilaçlar < kusmak. bir nebze de olsa faydası var.
karanlık ve sessiz bir odada uyumak lazım fakat şartları sağlasan da, gözlerin çıkacak şekilde, başını koparıp atmak isteyeceğin ağrıdan uyumak imkansız. o yatak batar, öyle bir illet. en son bir noktada vücut artık dermansız kalıyor, o zaman sızma şeklinde uyuyabiliyorsun. bitti sanma, umarım biter ama dün bu süreci yaşadıktan sonra, bugün hala ağrım devam ediyor. artık vücudum yorulmuş, dayak yemiş gibiyim. ortalama 3. gün bitiyor genelde.
hani korona çıktığında herkes bi ben geçirdim galiba diyordu da, asıl korona olanlar, geçirseniz o farkı anlarsınız diyordu ya, işte bu da onun gibi. şiddetli baş ağrısıyla, bunu yaşayan aradaki farkı anlar.
anlatılmaz yaşanır bir şey yani.
tabii umarım kimse yaşamaz.
devamını gör...
13 ocak 2021 coronavac aşısı için acil kullanım onayı verilmesi
türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu'nun çinli farmasötik araştırmalar şirketinin ürettiği coronavac aşısı için “acil kullanım onayı” vermesi.
--- alıntı ---
türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumundan yapılan açıklamada, dünya sağlık örgütü ve sağlık bakanlığı tarafından bulaşıcı hastalıklar kapsamında kabul edilen ve halk sağlığını ciddi olarak tehdit eden kovid-19 pandemisiyle mücadele kapsamında kullanılması planlanan "coronavac 600 su/0.5 ml ım enjeksiyon süspansiyon içeren flakon" isimli aşının, halka hızlı erişiminin sağlanması için acil kullanım onayı kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
açıklamada, şunlar kaydedildi:
"bu kapsamda bilimsel veriler değerlendirilirken, bir yandan da ülkemize ulaşan numuneler kurumumuz laboratuvarlarında 14 gün boyunca incelenmiştir.
bilimsel değerlendirmeler ve incelemeler sonucunda, sağlık bakanlığı türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumunca ilgili aşı için acil kullanım onayı verilmiştir."
--- alıntı ---
kaynak: bundle.app/x5zHuQRs
--- alıntı ---
türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumundan yapılan açıklamada, dünya sağlık örgütü ve sağlık bakanlığı tarafından bulaşıcı hastalıklar kapsamında kabul edilen ve halk sağlığını ciddi olarak tehdit eden kovid-19 pandemisiyle mücadele kapsamında kullanılması planlanan "coronavac 600 su/0.5 ml ım enjeksiyon süspansiyon içeren flakon" isimli aşının, halka hızlı erişiminin sağlanması için acil kullanım onayı kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
açıklamada, şunlar kaydedildi:
"bu kapsamda bilimsel veriler değerlendirilirken, bir yandan da ülkemize ulaşan numuneler kurumumuz laboratuvarlarında 14 gün boyunca incelenmiştir.
bilimsel değerlendirmeler ve incelemeler sonucunda, sağlık bakanlığı türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumunca ilgili aşı için acil kullanım onayı verilmiştir."
--- alıntı ---
kaynak: bundle.app/x5zHuQRs
devamını gör...
laptop recai
(bkz: vj bülent)
devamını gör...
akp'lilerin zeka seviyesi
%90’ının iq’su tek hanelidir.
devamını gör...
20 mart 2021 türkiye'nin istanbul sözleşmesi'nden ayrılması
formaliteden bile korumak istemiyorlar.
devamını gör...
sizin hiç babanız öldü mü
öldü diye cevap verilesi soru. başlarım gece gece cemaline de süreyasına da... mezarında ters durasın süreya. böyle şiir mi olur?
devamını gör...
minimalizm
sadelik ve nesnellik akımı.
gereksiz görülen eşyalardan ve hatta insanlardan bile kendimizi kurtarmak minimalizm olarak adlandırılabilir.
youtube'da minimalizm ile ilgili pek çok video var. ayrıca konuya merakı olan kişiler netflix yapımı olan "minimalizm: önemli şeylere dair bir belgesel" isimli belgeseli izleyebilirler. belgesel bizlere sürekli tüketime dayalı bir hayat yaşamanın nasıl bir şey olduğunu ve gereksiz şeylerden kurtulmanın insanları nasıl hafiflettiğini anlatıyor.
bu arada "yahu bu minimalizm nasıl bir şeymiş acaba?" diye düşünülen ilk anın temizlik yaparken yaşandığına inanıyorum.*
gereksiz görülen eşyalardan ve hatta insanlardan bile kendimizi kurtarmak minimalizm olarak adlandırılabilir.
youtube'da minimalizm ile ilgili pek çok video var. ayrıca konuya merakı olan kişiler netflix yapımı olan "minimalizm: önemli şeylere dair bir belgesel" isimli belgeseli izleyebilirler. belgesel bizlere sürekli tüketime dayalı bir hayat yaşamanın nasıl bir şey olduğunu ve gereksiz şeylerden kurtulmanın insanları nasıl hafiflettiğini anlatıyor.
bu arada "yahu bu minimalizm nasıl bir şeymiş acaba?" diye düşünülen ilk anın temizlik yaparken yaşandığına inanıyorum.*
devamını gör...
yazarların en son okuduğu kitap
insan ne ile yaşar?
devamını gör...
yazarların yazar engelleme kriterleri
genel anlamda kimseyi engellememe taraftarıyım. sonuçta farklı görüş ve kişilikte bir dolu insan var. yazarlar, okur, geçerim. eleştiriye de açığım. hatamı, kusurumu söyleyene teşekkür eder, düzeltirim. her şeyi kimse bilemez ya, bu bahaneyle öğrenmişde olurum ama bazen bu eleştiriler rahatsızlık verme durumuna geliyor. klavye bu bazen önizlemiyorsun veya harf hatası veya kelimeyi yanlış yazmış oluyorsun. uyarıyorlar, düzeltiyorsun. bir süre sonra bu alışkanlık haline gelip, her yazdığın tek harf hatasında hemen mesaja yönelip, bir de bunu alayvari yaptıklarında sıkılmaya, gerilmeye başlıyorsun. bu tarz yıkıcı eleştiri yapanları engelliyorum. bir de kaynak isteyenler var. benim zaten tanımlarım belli tavrım, davranışım belli. sevdiğim içerikler belli. kaynak göstereceğim exstra bir şey yazmıyorum zaten ama şiir paylaşıyorum, üstte veya altta yazarını belirtiyorum. “ bunun yazarı o değil? o olduğuna dair kaynak göster?” her yerde yazarı o şair görünüyor bende öyle biliyorum, değilse ve bunu sen iddia ediyorsan o olmadığını bana sen ispatlayacaksın sen kaynak göstereceksin. başka zaman alıntı paylaşıyorsun, sözün kime ait olduğunu yazıyorsun. “ hangi kitap, kaçıncı sayfa?” tamam diyorsun, söylüyorsun,” bu geçerli değil, doğru kaynak değil. onların yazdığı gerçek değil.” ya iyi de adam kitap yazmış, elbette araştırmıştır kimin yazdığını, söylediğini. ayrıca verilen her bilgi doğru diye körü körüne inanalım diye bir şey yok ki. herkes yanlış bilebilir o zaman ne yaparız, şüphe duyuyorsak gider kendimiz araştırır, doğrusunu bulur, ona inanırız. arkadaşlar burada herkes kendince bir şeyler paylaşıyor. eleştiri ile bir insanı bunaltmayı birbirine karıştırmamak lazım. kimseye nezaketsizlik yapmam ama keyif almak için girdiğim mecrada, gereksiz yere boğulduğumu hissettiren herkesi engellerim. sonuç bu artık.
devamını gör...

