bekleyiş
genelde belirli bir kesime atfedilen bekleme eylemi.
bekleme / beklemek ile en belirgin farkı tahmini de olsa bir süresinin olması, bir şekilde bitişinin beklenmesi olabilir. olmayabilir de?
(bkz: gergin bekleyiş sürüyor)
bekleme / beklemek ile en belirgin farkı tahmini de olsa bir süresinin olması, bir şekilde bitişinin beklenmesi olabilir. olmayabilir de?
(bkz: gergin bekleyiş sürüyor)
devamını gör...
lisede yaşanan komik olaylar
okulda deprem olurken şarkı açıp oynayan çılgın arkadaşlarım ben korkudan sıraya yapıştığım için bana çok gülüp çokça dalga geçmişlerdi. bir de onlara bağırıyordum azıcık komik mi ölüyoruz diye.* depremler gerçekten hassas noktam. ama bu olaya çok gülmüştüm. hala hatırladıkça güler dururum.*
devamını gör...
kediler konuşabilse sorulacak sorular
niçin yalanırken aniden durup şaşkın bir şekilde uzaklara dalıyorsun? o sırada ne düşünüyorsun?
devamını gör...
man o to
rumii'nin şems-i tebrizi için yazdığı rivayet olunan meşhur şiiri.
türkçe çevirisi şöyledir,
saadet zamanı: avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben endamımız çift, sûretimiz çift, ruhumuz tek, sen ve ben bulandıran palavralardan azade, gamsız bir keyif, sen ve ben sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden.
türkçe çevirisi şöyledir,
saadet zamanı: avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben endamımız çift, sûretimiz çift, ruhumuz tek, sen ve ben bulandıran palavralardan azade, gamsız bir keyif, sen ve ben sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden.
devamını gör...
nattvardsgasterna
kış ışığı, ingmar bergman'ın oda üçlemesinin ikinci filmi. hayat, tanrı, din gibi konular üzerinde yuvalanan filmde, sınıf öğretmeni martha'nın uzun bir mektup okuma sahnesi var ki karanlıklaşan gözleri söylediklerinden daha çok şey anlatır durumda.
film süresince tanrı'nın sessizliği gösteriyor kendini. bazı sorunların içinden çıkamayan rahip, balıkçıyı ikna etmek durumunda olmasına rağmen bu güçten yoksun. neden intihar etmemesi gerektiğine bir açıklama getirmek isterken rahip kimliğinden sıyrılıp kendi fikirlerini açık ediyor. rahip, martha'yı ölen eşine benzemeye çalışmakla suçlarken martha'nın o kadını tanımadığını bile öğrenince okların yönü değişiveriyor.
ilk kayıtsızlığı, eylem ve fikir uyuşmazlığını nerede gördüm tereddütlüyüm. piyanoyu çalan görevlide mi, inanmadığı bir dinin törenine ısrarla katılan martha'da mı? martha bütün inançsızlığına rağmen duanın ardından kutsamaya koşan ilk kişi. bir sebepten rahibin yanında olması gerektiğine inanıyor ve rahibin yaşayacağı acıları önceden sezdiği fikrini oluşturuyor.
martha'yı hayatından çıkarma girişiminde rahibin sayıp döktüğü nedenlerin hemen ardından bunları bir hamlede süpürüp yerine gerçekleri koyuyor. ona böyle öğrettikleri için söyleyemedikleri ondan beklentileri nedeniyle olduğu rahip kimliği gibi.
son sahnede kilise görevlisi ile konuşmasında terlemiş şakaklarıyla görülen rahibin kendini isa yerine koyup koymadığını bilmek güç. yine de bilinen bir şey varsa, o da tanrı'nın suskunluğu.
film süresince tanrı'nın sessizliği gösteriyor kendini. bazı sorunların içinden çıkamayan rahip, balıkçıyı ikna etmek durumunda olmasına rağmen bu güçten yoksun. neden intihar etmemesi gerektiğine bir açıklama getirmek isterken rahip kimliğinden sıyrılıp kendi fikirlerini açık ediyor. rahip, martha'yı ölen eşine benzemeye çalışmakla suçlarken martha'nın o kadını tanımadığını bile öğrenince okların yönü değişiveriyor.
ilk kayıtsızlığı, eylem ve fikir uyuşmazlığını nerede gördüm tereddütlüyüm. piyanoyu çalan görevlide mi, inanmadığı bir dinin törenine ısrarla katılan martha'da mı? martha bütün inançsızlığına rağmen duanın ardından kutsamaya koşan ilk kişi. bir sebepten rahibin yanında olması gerektiğine inanıyor ve rahibin yaşayacağı acıları önceden sezdiği fikrini oluşturuyor.
martha'yı hayatından çıkarma girişiminde rahibin sayıp döktüğü nedenlerin hemen ardından bunları bir hamlede süpürüp yerine gerçekleri koyuyor. ona böyle öğrettikleri için söyleyemedikleri ondan beklentileri nedeniyle olduğu rahip kimliği gibi.
son sahnede kilise görevlisi ile konuşmasında terlemiş şakaklarıyla görülen rahibin kendini isa yerine koyup koymadığını bilmek güç. yine de bilinen bir şey varsa, o da tanrı'nın suskunluğu.
devamını gör...
maske takmayı unutmak
bilemiyorum artık bir parçamız gibi oldu maske fakat yine de kabul etmiyor beynim reddediyor bir şekilde kapının önüne çıkıyorsun yürümeye başlıyorsun tuhaf bakışlara maruz kaldığında tak kafanda şimşek çakıyor. koştura koştura eve geri dönüyorsun suç işlemiş gibisin arkadan polis mi geliyor ne oluyor böyle ne zaman bitecek bu işkence?
devamını gör...
back to the future’dan akılda kalanlar
doktor emmet brown'un m. mcfly'a " geçmişe gittiğinde yaptıklarınla zamanda kırılmaya sebep oldun", deyip çizimle anlattığı sahne. çocuk aklımla nasıl da kafama yatmıştı, "geçmişte yapılanlar değişirse, geleceğin de değişir" fikri.
devamını gör...
alttaki yazara hiçbir şey bırakma
ölürsem eğer mirasım senin.
devamını gör...
bir tercih olarak cehalet
kültürel hegemonyadan aptalın egemenliğine geçiş dönemine neden olan davranış biçimidir.
bilginin, akılın ve mantığın gücü altında ezilen ve yemek yemek, çalışmak ve sevişmekten başını kaldıramayan sokaktaki adamın sabrının bir sınırı olacaktı elbette. ona sürekli neyi, nasıl yapması gerektiğini anlatan entellektüel sınıftan artık bunalınca iyiden iyiye bir tercih yapması gerektiğini fark etti.
ve cehalet iyi bir seçenek gibi göründü sokaktaki adam için. çünkü cehalete ulaşmak için bir şey yapmasına gerek yoktu hatta cehalete giden yol hiçbir şey yapmamaktan geçiyordu. hiçbir şey yapmamakta bu adamlara bolca boş zaman bırakıyordu hiçbir şey yapmayacakları.
ama cahil kalmak yeterli gelmedi onlar için. sayıları arttıkça cesaretleri ve pervasızlıkları da arttı. ve düşünmekten pek hoşlanmadıkları için kendileri yerine düşünecek yöneticiler buldular. bu yöneticilerde aranan temel özellik cahillerle iletişimi kuvvetli tutacak kadar cahil olmalarıydı.
yine yeterli gelmedi ve herkes cahil olsun istediler. kendi tercihlerine saygı duyulsun istediler, kimsenin tercihine saygı duymazken. ama bu sefer şöyle bir avantajları vardı. güç onların elindeydi. gücü elinde tutan saygıya da hükmederdi. öyle de oldu.
bir tercih olarak cesaret mutluluğun anahtarıdır çünkü bilmek acı çekmektir.
bilginin, akılın ve mantığın gücü altında ezilen ve yemek yemek, çalışmak ve sevişmekten başını kaldıramayan sokaktaki adamın sabrının bir sınırı olacaktı elbette. ona sürekli neyi, nasıl yapması gerektiğini anlatan entellektüel sınıftan artık bunalınca iyiden iyiye bir tercih yapması gerektiğini fark etti.
ve cehalet iyi bir seçenek gibi göründü sokaktaki adam için. çünkü cehalete ulaşmak için bir şey yapmasına gerek yoktu hatta cehalete giden yol hiçbir şey yapmamaktan geçiyordu. hiçbir şey yapmamakta bu adamlara bolca boş zaman bırakıyordu hiçbir şey yapmayacakları.
ama cahil kalmak yeterli gelmedi onlar için. sayıları arttıkça cesaretleri ve pervasızlıkları da arttı. ve düşünmekten pek hoşlanmadıkları için kendileri yerine düşünecek yöneticiler buldular. bu yöneticilerde aranan temel özellik cahillerle iletişimi kuvvetli tutacak kadar cahil olmalarıydı.
yine yeterli gelmedi ve herkes cahil olsun istediler. kendi tercihlerine saygı duyulsun istediler, kimsenin tercihine saygı duymazken. ama bu sefer şöyle bir avantajları vardı. güç onların elindeydi. gücü elinde tutan saygıya da hükmederdi. öyle de oldu.
bir tercih olarak cesaret mutluluğun anahtarıdır çünkü bilmek acı çekmektir.
devamını gör...
tarihteki son kılıç düellosu
1967 yılında fransız politikacılar gaston defferre ile rene ribiere arasında bir sözlü tartışma üzerine yaşanan düellodur.
ribiere'in iki kez kılıç darbesi alıp yaralanması ile son bulmuştur.

kaynak
ribiere'in iki kez kılıç darbesi alıp yaralanması ile son bulmuştur.

kaynak
devamını gör...
köylü yazardan ironiler
100. de benden gelsin o vakit.
trabzon'lu olmasına rağmen sevdiğim bir kaç iyi yürekliden biridir ablam.
bir şekilde bu husumeti bitireceğiz abla, ben inanıyorum.*
trabzon'lu olmasına rağmen sevdiğim bir kaç iyi yürekliden biridir ablam.
bir şekilde bu husumeti bitireceğiz abla, ben inanıyorum.*
devamını gör...
avustralya'daki lanetli bebek
heeeeyyyy hey biz ki , enflasyon canavarına, yolsuzluk canavarına, dolandırıcılık canavarına, liyaksizlik canavarına, terör canavarına, eğitimsizlik canavarına, dört tarafı canavarlar ile çevrilmiş coğrafyada, şiddet, taciz canavarlarina , alışmış milletiz , lanet bebekte neymiş o lanetli bebek gelsin bir tarikatın yatılı kursuna verelim bak tecavüz ve tacizden nasıl hidayet e eriyor.
bunlar lanet görmemiş bre bre.
bunlar lanet görmemiş bre bre.
devamını gör...
ona bir şarkı bırak
"her şey seninle güzel
bu toprak bu taş bile
...
beklenmedik bir anda
ayrılık gelip çatsa
seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana
...
her şey seninle güzel
duyduğum bu ses bile
yalnız içtiğim su değil
aldığım nefes bile..."
<"ich bin sehr glücklich mit dir." >
devamını gör...
değişen yıldızlar
birtakım iç ya da dış etkiler nedeniyle, parlaklığı periyodik olarak değişen yıldızlar. parlaklığın değişim miktarı ve değişme periyodu gibi özelliklere göre, çeşitli başlıklar altında incelenirler.
***
iç yapısı nedeniyle değişen yıldızların parlaklık değiştirme nedeni, hidrostatik dengelerinin bozulmasıdır. dış yapısı nedeniyle parlaklık değişimleri ise, yıldızın üzerindeki manyetik alan kaynaklı lekeler nedeniyle gerçekleşir ya da bu değişimler, yıldızın önüne periyodik olarak başka bir yıldızın geçtiği çift yıldızlar dediğimiz sistemlerde görülür.
***
bir takımyıldız içerisindeki değişen yıldızların isimlendirilmesi, yıldızların keşfedilme sırasına göre yapılır. yunan alfabesinden harflerle başlayan isimlere sahip yıldızların isimleri değiştirilmez. ancak yıldızın böyle bir ismi yoksa, isminin başına büyük r harfi getirilir. ardından keşfedilenlere r'den itibaren sırasıyla z'ye kadar alfabetik harfler eklenir. w uma, t tau gibi isimler, bu durumun sonucudur.
alfabedeki harfler biterse ve yeni değişen yıldız keşfedilirse ne olur? bu kez ismin önüne rr getilir (rr lyrae yıldızı gibi). bu kez de rr, rs, rt şeklinde z'ye kadar gidilir. eğer zz ismi de verildikten sonra yeni yıldız keşfedilirse aa'ya dönülüp buradan devam edilir. ancak j harfi bu isimlendirmelerde kullanılmaz.
peki neden böyle karman çorman bir isimlendirme sistemi var? çünkü bu sistem ilk çıktığında, a'dan r'ye kadar büyük harfler ve tüm küçük harfler, başka isimlendirme sistemleri için kullanılıyordu. teknoloji ilerleyip çok sayıda yıldız keşfi peş peşe gelince, sistem de tüm harfleri bazen 2'li kombinasyonlar şeklinde kullanmak zorunda kaldı.
***
buraya kadar anlattığım isimlendirme sistemi ile isimlendirilen 334 yıldız bulunuyor. ancak yeni değişen yıldızların keşfi devam ediyor. artık alfabedeki harflerle değil, ingilizcedeki değişen anlamına gelen "variable" kelimesinin baş harfi olan v ile başlıyor isimler. v335 gibi...
***
iç yapısı nedeniyle değişen yıldızların parlaklık değiştirme nedeni, hidrostatik dengelerinin bozulmasıdır. dış yapısı nedeniyle parlaklık değişimleri ise, yıldızın üzerindeki manyetik alan kaynaklı lekeler nedeniyle gerçekleşir ya da bu değişimler, yıldızın önüne periyodik olarak başka bir yıldızın geçtiği çift yıldızlar dediğimiz sistemlerde görülür.
***
bir takımyıldız içerisindeki değişen yıldızların isimlendirilmesi, yıldızların keşfedilme sırasına göre yapılır. yunan alfabesinden harflerle başlayan isimlere sahip yıldızların isimleri değiştirilmez. ancak yıldızın böyle bir ismi yoksa, isminin başına büyük r harfi getirilir. ardından keşfedilenlere r'den itibaren sırasıyla z'ye kadar alfabetik harfler eklenir. w uma, t tau gibi isimler, bu durumun sonucudur.
alfabedeki harfler biterse ve yeni değişen yıldız keşfedilirse ne olur? bu kez ismin önüne rr getilir (rr lyrae yıldızı gibi). bu kez de rr, rs, rt şeklinde z'ye kadar gidilir. eğer zz ismi de verildikten sonra yeni yıldız keşfedilirse aa'ya dönülüp buradan devam edilir. ancak j harfi bu isimlendirmelerde kullanılmaz.
peki neden böyle karman çorman bir isimlendirme sistemi var? çünkü bu sistem ilk çıktığında, a'dan r'ye kadar büyük harfler ve tüm küçük harfler, başka isimlendirme sistemleri için kullanılıyordu. teknoloji ilerleyip çok sayıda yıldız keşfi peş peşe gelince, sistem de tüm harfleri bazen 2'li kombinasyonlar şeklinde kullanmak zorunda kaldı.
***
buraya kadar anlattığım isimlendirme sistemi ile isimlendirilen 334 yıldız bulunuyor. ancak yeni değişen yıldızların keşfi devam ediyor. artık alfabedeki harflerle değil, ingilizcedeki değişen anlamına gelen "variable" kelimesinin baş harfi olan v ile başlıyor isimler. v335 gibi...
devamını gör...






