madem öldürmeyecektin niye bu kadar ağrıdın
başımız ağrımaktadır. ağrısı saatlerdir geçmek bilmemektedir. bu kadar ağrımasına bir ölüm yakışırdı ama amacı nedir çözemediğim bir baş ağrısı. işbu başıma yaptığım bir sitemdir. saatlerce ağrıyarak ne yapmak nereye varmak istemektedir. hayır migren nasıl bi şey bilsem migren filan başlangıcı diyeceğim ama bilmiyorum ki. her türlü yol denenmiş ilaç takviyesi yapılmış olup şekilden şekile girilmek suretiyle sonuç beklenmeye başlanmıştır. ölürsem haber ederim.
birkaç artı oyla kem gözlerin hakkından gelebiliriz belki bilemiyorum altan.
-ey tanrı’m dayanabilir miyim buna ben? yardım et çıkar onu al başımdan lütfen. taşıyamayabilirim düşerim birden...
-içimden şu zalim şüpheyi kaldır,
ya sen gel ya da beni oraya aldır azrail.
birkaç artı oyla kem gözlerin hakkından gelebiliriz belki bilemiyorum altan.
-ey tanrı’m dayanabilir miyim buna ben? yardım et çıkar onu al başımdan lütfen. taşıyamayabilirim düşerim birden...
-içimden şu zalim şüpheyi kaldır,
ya sen gel ya da beni oraya aldır azrail.
devamını gör...
insan ilişkilerinden çıkarılmış en önemli ders
insanlara ilişmeyin.
beni sevin, doğayı koruyun. *
günaydınlar sözlük.
biraz ağır olacak ama herkese hakkettiği kadar yakınlık gösterin. kimi insan gerçekten nerede duracağını bilemiyor. siz ona aman kırılmasın diye seviye koymadığınız zaman o hopp tepenize çıkıyor.
seviye önemli onu düzgün ayarlayın gerisi gelir. sonra pişman olmazsınız. zamanla aradaki duvarı ister kaldırın ister iki kat daha örün. tanıdıkça karar verin.
seviye önemli demiş miydim?
sizi bir çok insandan korur.
bir çok laubalilikten, bir çok hadsizlikten, canınız sıkılmaz durduk yere.
evet evet seviye önemli.
hade ben gaçtım.
çok sıcak, erimeden gidemde dolaba bir kaç seviye koyam.
beni sevin, doğayı koruyun. *
günaydınlar sözlük.
biraz ağır olacak ama herkese hakkettiği kadar yakınlık gösterin. kimi insan gerçekten nerede duracağını bilemiyor. siz ona aman kırılmasın diye seviye koymadığınız zaman o hopp tepenize çıkıyor.
seviye önemli onu düzgün ayarlayın gerisi gelir. sonra pişman olmazsınız. zamanla aradaki duvarı ister kaldırın ister iki kat daha örün. tanıdıkça karar verin.
seviye önemli demiş miydim?
sizi bir çok insandan korur.
bir çok laubalilikten, bir çok hadsizlikten, canınız sıkılmaz durduk yere.
evet evet seviye önemli.
hade ben gaçtım.
çok sıcak, erimeden gidemde dolaba bir kaç seviye koyam.
devamını gör...
türkiye varlık fonu
dün gece çekilen 100 millonluk piyangonun çeyreğe, ama tek bilete vurmasıyla kalan 75 millonu cukka etmiş resmi kurum. sağda solda boşta para kalırsa hemen cukka ediyorlar kasaya.
devamını gör...
hacamat yaptıran basur hastasının anüsüne bardak kaçması
1 hafta sonra fark etmesine mi şaşırsam
hacamat yapan kişinin ben ince belli kullanıyorum bu benim bardağım degil dedigine mi şaşırsam bilemediğim olay bi pislik yada fantezi vardır ya bu işin içinde bilemedim.
hacamat yapan kişinin ben ince belli kullanıyorum bu benim bardağım degil dedigine mi şaşırsam bilemediğim olay bi pislik yada fantezi vardır ya bu işin içinde bilemedim.
devamını gör...
bir şehri tanımanın en iyi yolu
ilk defa yaşamaya başladığınızda o şehrin bir kaç yerini güzelce öğrendikten sonra rastgele bir otobüse, minibüse ya da varsa metro/tramvaya binip rastgele yerlerde inmek ve biraz dolaşmak. bir süre sonra istemsiz olarak birçok yeri görmüş, nasıl gidilir öğrenmiş olursunuz. çevredeki esnafa, taksicilere adres sormak, yol sormak olumlu sonuçlar verirse de güvenebileceğiniz bir çevre olduğunu düşündürtür insana.
devamını gör...
şu an duymak istediğiniz söz
eğitim hayatındaki sınavların bitti bir daha sınava girmeyeceksin dese keşke biri
devamını gör...
çok istenilen bir şeyin olması
sana mutluluk, dostlarına sahte mutluluk hatta kıskançlık veren olaydır.
devamını gör...
sözlük z kuşağından ibaret olsaydı girilecek başlıklar
ancak z kuşağından olmayan birilerinin yazabileceği başlık isimlerini barındıran başlık. saçma ve sığ bir genelleme olmuş. gördüğüm kadarıyla sözlükte çok büyük oranda z kuşağı üyesi var zaten. böyle başlıklar görüyor musunuz sol frame'de? hayır. e o zaman?
devamını gör...
hoşlandığın biri var mı sorusuna verilebilecek cevaplar
varsa var yoksa yok. easy.
devamını gör...
satranç
kitapta beni etkileyen şöyle bir cümle vardı:
"savaşacağım tek şey içimdeki diğer bendi" bu oyunda kazanan da sensin kaybeden de.
"savaşacağım tek şey içimdeki diğer bendi" bu oyunda kazanan da sensin kaybeden de.
devamını gör...
ben cem adrian sorularınızı yanıtlıyorum
cem bey beraber duş almak istediğim tek ünlüsünüz.
sizi çok seviyorum.
sizi çok seviyorum.
devamını gör...
prednol
etken maddesi metilprednisolon olan kortizon ilaci. vucutta enfeksiyon salinimini engeller. bu ilacin tableti, kremi, ampulu mevcuttur. ben en cok ampuluyle calisiyorum ve bu ilacin ne kadar hayat kurtarici oldugunu anlatayim.
en cok karsilastigim bronsit tedavisinde kullanilmasi cunku muthis bir nefes acicidir kendisi. alerji durumlarinda ve hatta dozasimi yasanma durumunda da kullanilir. cok acil durumlarda ornegin ilac alerjisi gibi direkt damardan 10cc izotonik ile yapildigi da olur.
nefes acici ozelliginden bahsetmistim. bazi doktorlar 20 mglik ampullerden recete eder ve son ampulu direkt suya katarak icmenizi onerir. dikkat! doktor soylemezse ampulu icmeyiniz. aninde etki mekanizmasi ile calisiyor ilac.
bir keresinde hastanede tehlikeli bir kimyasal soludum. bana direkt damardan prednol yaptilar ve akabinde ise bir bardak su ile prednol icirdiler. aksi takdirde basima neler gelirdi bilemiyorum.
bebek hastalar geliyor, 20mg ampulun yarisini recete etmis doktor. bu durumda 1 cc elimde prednol kaliyor ve hinzirca onu iciyorum. sigaradan tukenen akcigerlerimi rahatlatiyor. evde denemeyiniz.
ayrica prednolun uzun sureli kullanimi icin tipki diger ilaclar gibi aniden birakilması cok sıkıntılidir. doktor kontrolunde once doz azaltarak birakilmalidir.
en cok karsilastigim bronsit tedavisinde kullanilmasi cunku muthis bir nefes acicidir kendisi. alerji durumlarinda ve hatta dozasimi yasanma durumunda da kullanilir. cok acil durumlarda ornegin ilac alerjisi gibi direkt damardan 10cc izotonik ile yapildigi da olur.
nefes acici ozelliginden bahsetmistim. bazi doktorlar 20 mglik ampullerden recete eder ve son ampulu direkt suya katarak icmenizi onerir. dikkat! doktor soylemezse ampulu icmeyiniz. aninde etki mekanizmasi ile calisiyor ilac.
bir keresinde hastanede tehlikeli bir kimyasal soludum. bana direkt damardan prednol yaptilar ve akabinde ise bir bardak su ile prednol icirdiler. aksi takdirde basima neler gelirdi bilemiyorum.
bebek hastalar geliyor, 20mg ampulun yarisini recete etmis doktor. bu durumda 1 cc elimde prednol kaliyor ve hinzirca onu iciyorum. sigaradan tukenen akcigerlerimi rahatlatiyor. evde denemeyiniz.
ayrica prednolun uzun sureli kullanimi icin tipki diger ilaclar gibi aniden birakilması cok sıkıntılidir. doktor kontrolunde once doz azaltarak birakilmalidir.
devamını gör...
olasılık dalgaları
kuantum fiziğinde, kuantum sistemlerine dair bazı bilgileri edinmemizi sağlayan kavram.
uzun bir yazı olacak ama dalga fonksiyonunun çökmesi, heisenberg belirsizlik ilkesi gibi bazı konular hakkında kafalardaki soru işaretlerini gidereceğimi umuyorum.
***
önce şunu cebimize koyalım: mesela ışık, hem dalga hem de parçacık özelliği gösterir ve bu özelliğe düalite deriz fizikte. ışık, foton adını verdiğimiz parçacıklarla taşınan bir elektromanyetik dalgadır. parçacık demişken; kuantum fiziği, her parçacığı matematiksel bir dalga fonksiyonu ile açıklar. bunlara olasılık dalgası denir ve parçacığın herhangi bir anda bulunma olasılığı olan bölgeleri verirler. kuantum dalga fonksiyonu olarak da bilinirler.
tabii kuantum nedir, dalga nedir, fonksiyon nedir gibi fiziksel ya da matematiksel konulara burada tek tek girmeyeceğim, o zaman entry daha da uzar.
şimdi bir olasılık dalgasını nasıl inceleyip ondan hangi sonuçları elde edebiliriz, ona bakalım.
***
bu aşamada konuyu anlayabilmek için 1 boyutlu uzayda bir parçacık düşünelim. yani bu parçacık bir doğru boyunca sadece ileriye ve geriye doğru hareket edebiliyor olsun.
şöyle:

önce sadece yukarıdaki gibi bir parçacık hayal edelim. bu parçacık mesela 1 saniyede 5 metre yol alıyor olsun. klasik fizikte bu tür bir cismin hız ve konumunu rahatlıkla ölçebiliriz.
***
kuantum fiziğinde ise iş değişir, çünkü bu kez elimizde parçacık değil, bir olasılık dalgası bulunur ve parçacığın konum ve hızını bunun üzerinden belirlemek zorunda kalırız.
dalga fonksiyonunun, parçacığın hareket ettiği doğru boyunca dönerek bir spiral gibi ilerlediğini düşünelim.
şu şekilde:

ancak gördüğünüz gibi, dalganın doğruya olan uzaklığı her noktada eşit değil.
1 ve 3 ile gösterdiğim noktalarda, dalganın en uç noktasının doğruya yaklaştığı (yani aradaki mesafenin azaldığı), 2 ile gösterdiğim noktada ise en uç noktanın doğrudan uzaklaştığı (yani aradaki mesafenin arttığı) görülüyor.
burada bilmemiz gereken şey şu: parçacığın 2 numaralı bölge ve yakınlarında bulunma olasılığı, diğer yerlere göre daha yüksek. fakat parçacığın tam olarak nerede olduğunu bilemeyiz, çünkü dalga dediğimiz şey, yukarıdaki spiral gibi şekilden ibaret değil ve bir hacme sahip. şu şekildeki gibi:

parçacık bu hacim içerisinde, herhangi bir yerde bulunabilir.
bu dalga, doğrunun ekseni boyunca hareket ederken bir değişim gösterir. yani yapısı sürekli olarak aynı kalmaz ve uzayıp yayılmaya başlar.
mesela böyle:

bu yayılmanın matematiksel açıklamasını yapan formüle schrödinger denklemi denir.
***
bir ölçüm cihazımız olsun elimizde. bu cihaz 1 saniye içerisinde ölçüm alabiliyor olsun.
parçacığımız 1 saniyede 5 metre yol alıyordu. klasik fizikte durum şöyle: parçacığın harekete başladığı noktayı ve hareket hızını biliyoruz. o halde mesela 3. saniyede onun nerede olacağını tam olarak ölçebiliriz.
parçacığın yolu üzerine bir cihaz koyalım ve ölçüm alalım.
şu görsel üzerinden anlatayım ki, birazdan dalga ile ilgili kısmı anlatırken olayı anlamamıza yardımı olsun.

altta cihazımızı görüyorsunuz. üst kısmında da, köşeli parantez gibi görünen bir yer var. orası cihazın doğru boyunca ölçüm alabildiği aralığı temsil ediyor. parçacık yoluna dümdüz devam ederken o "parantezler" arasındaki mesafeden de geçecek ve cihaza yakalanacak. böylece cihaz bize, parçacığın orada olduğuna dair bir sinyal verebilecek.
fakat kuantum fiziğinde parçacık, olasılık dalgasının içerisinde herhangi bir yerde olacak. şuradaki resim de dalganın cihaz tarafından ölçülmeye çalışıldığı durumu gösteriyor:

görüldüğü gibi, cihazın ölçüm alabildiği bölgeye, dalganın sadece ufak bir kısmı denk geliyor. oysa parçacık, ölçümü aldığımız anda, dalganın herhangi bir yerinde olabilir. bu durumda cihazın ölçüm aldığı bölgeye denk gelmeme ihtimali her zaman var.
***
burada yapabileceğimiz şey, parçacığın bulunabilme ihtimali olan yer için olasılık hesaplamak. örneğin cihazın ölçüm aldığı mesafeye denk gelen dalganın hacmi %35, bunun dışında kalan kısımlar %65 ise, parçacığın cihaza %35 olasılıkla yakalanacağını söyleyebiliriz.
buradan bir sonuç daha çıkıyor: herhangi bir ölçümde cihaz parçacığı yakalayabilir, ama aynı dalga üzerinde aynı ayarlarla yapacağı bir başka ölçümde yakalayamayabilir.

***
diyelim ki parçacığımız cihaza yakalandı, yani %35'lik dilimin içerisinde bir yerdeydi. bu durumda dalganın geri kalan %65 hacimli bölgesi sıfırlanır. eğer parçacık %35'lik dilimde değilse bu kez bu dilim sıfırlanır ve geriye %65'lik kısım kalır. buna dalga fonksiyonunun çökmesi denir. işte gözlemci etkisi dediğimiz şey de tam olarak budur. schrödinger'in kedisi adlı düşünce deneyinde de bu durum devreye girer mesela.
dalganın sıfırlanmadan kalan kısmı, yine schrödinger denklemine göre, daha önce de bahsettiğim gibi yayılma gösterir. fakat tabii artık dalganın yapısı değiştiğinden, gösterdiği yayılma da farklı bir şekil alır.
şöyle bir gif ile fikir sahibi olalım. ölçüm yapıldığı andaki çökme ve yayılma...

***
dalgayı kullanarak konum belirleme hakkında iyi kötü bir fikrimiz oldu. peki ya hız?
dalganın hareket hızı, parçacığın da hareket hızını verecektir. örneğin saat yönünde dönerek ilerleyen 2 dalgadan frekansı fazla olan daha hızlı hareket edecektir ya da mesela hiç dönmeden dümdüz ilerleyen bir dalganın hızı bunlara göre farklı olacaktır. yani parçacığın konum bilgisini içeren "spiral" dalgaya eklenecek ya da ondan çıkartılacak her bir "kıvrım" hızda değişime yol açacaktır.
mesela şu gif size biraz fikir verir sanırım. özellikle en alttaki dalganın hareketinden, yayılmayı da az miktarda da olsa görebilirsiniz. 1 gifle 2 kuş ^^

fakat sadece bu kadarla kalmıyor tabii iş. fizik bu; kolay olduğu nerede görülmüş? *
bu olayı yorumlayabilmek için fourier dönüşümü denen matematiksel bir yaklaşım kullanılır. bu dönüşüm, periyodik olayları incelemek ve dalgalar içerisindeki bilgileri elde edebilmek amacıyla birçok farklı bilim alanında kullanılır. basitçe, olasılık dalgamızı onu oluşturan frekanslara ayıran bir yöntem diyebiliriz. bu dönüşüm yeni bir dalga fonksiyonu oluşturur. işte oluşan bu yeni dalga fonksiyonu da, parçacığın hız bilgisini içerir.
bu dönüşümün tersi de mümkündür, yani hız bilgisi içeren dalgadan, konum bilgisi içeren dalga elde edilebilir ve bu dönüşüme de yine fourier dönüşümü denir.
***
kuantum sistemindeki parçacık için hız da tıpkı konum gibidir. dalga içerisinde tek bir hız değeri değil, bir hız dağılımı söz konusudur.
klasik fizik örneğimizdeki parçacığımız saniyede 5 metrelik hıza sahipti. fakat artık parçacığın hızını kesin olarak bilmiyoruz, çünkü dalga içerisine dağılmış 1'den fazla hız değeri var elimizde. bu hız saniyede 5 metre de olabilir, 5'ten biraz düşük ya da yüksek de...
bu arada, yukarıda bahsettiğimiz bir olayın, yani dalganın schrödinger denklemine uygun şekilde yayılıp bozulmasının nedeni de bu hız dağılımıdır. zira dalganın bir kısmı çok daha hızlı hareket ederken, bir kısmı buna kıyasla daha yavaş hareket etmektedir ve böylece dalganın ön ucu, orta kısmı ve arka ucu arasında bir faz farkı oluşacaktır. bu da mesela ön tarafın hızla hareket edip merkezdeki şişkin kısımdan uzaklaşıp uzaması, merkezdeki şişkin bölgenin daha yavaş şekil değiştirmesi, arka ucun da yavaş kalarak merkezle aranın açılmasına neden olarak geriye doğru uzaması gibi bir sonuca yol açacaktır.
yukarıda konum bilgisi içeren dalganın değişiminin hızı da etkileyeceğini söylemiştim. bunun tersi de geçerlidir; hız bilgisi içeren dalgadaki değişimler, konumu da etkiler.
tabii ki konum ya da hız dalga fonksiyonundan birinin çökmesi durumunda diğerinin de çökeceğini söylemeye gerek yok.
bu durum biraz fizik bilenlere tanıdık gelmeye başlamıştır. belirsizlik ilkesine doğru gidiyoruz gördüğünüz gibi.
***
standart sapmayı bilirsiniz; bir değerin ortalama değerden ne kadar fazla saptığını söyler bize bu kavram. eğer dalgamızın standart sapması küçükse, parçacığın nerede olabileceğine dair olan bilgimiz biraz daha netleşir. yani bu durumda konum bilgimizdeki belirsizlik düşüktür.
standart sapma büyükse, dalga daha uzun bir mesafeye yayılacağından parçacığın konumu hakkındaki bilgimiz de zayıflayacaktır. yani belirsizlik yüksek olacaktır.
fourier dönüşümünün bir özelliğine göre, eğer konum bilgisi içeren dalgadaki belirsizlik büyükse hız bilgisi içerenin belirsizliği küçük olacaktır. bunun tersi de geçerlidir. ancak ikisi birden küçük olamaz. o halde parçacığın hemen hemen nerede olduğunu ne kadar iyi bilirsek, hızı hakkındaki bilgimiz o kadar belirsiz olacaktır (tersi de geçerlidir: hızı ne kadar iyi bilirsek, konum bilgisindeki belirsizlik o derece artacaktır)
bu arada, momentum kavramı hıza bağlı bir nicelik olduğundan, hıza ait dalga fonksiyonu aynı zamanda momentuma da ait dalga fonksiyonudur. bu nedenle belirsizlik ile ilgili cümlelerde hız yerine momentumu da koyabilirsiniz.
***
konu "basitçe" böyle, ama daha detaylı ve karmaşık matematiksel anlatımlar okumak isteyenler varsa onlara bir kitap önerebilirim: roger penrose'un gerçeğin yolları adlı kitabı. bunun içerisinde fourier dönüşümü, schrödinger denklemi gibi konuların detaylı anlatımlarını ve hesaplamaları türkçe olarak bulabilirsiniz. yalnız yazarın kendisi bile kitabın karmaşıklığı konusunda okuyucuyu uyarıyor. sonra "sen neden uyarmadın?" demeyin.
not: başka bir sitedeki kendi yazımdır. bazı yerlerini biraz değiştirdim.
uzun bir yazı olacak ama dalga fonksiyonunun çökmesi, heisenberg belirsizlik ilkesi gibi bazı konular hakkında kafalardaki soru işaretlerini gidereceğimi umuyorum.
***
önce şunu cebimize koyalım: mesela ışık, hem dalga hem de parçacık özelliği gösterir ve bu özelliğe düalite deriz fizikte. ışık, foton adını verdiğimiz parçacıklarla taşınan bir elektromanyetik dalgadır. parçacık demişken; kuantum fiziği, her parçacığı matematiksel bir dalga fonksiyonu ile açıklar. bunlara olasılık dalgası denir ve parçacığın herhangi bir anda bulunma olasılığı olan bölgeleri verirler. kuantum dalga fonksiyonu olarak da bilinirler.
tabii kuantum nedir, dalga nedir, fonksiyon nedir gibi fiziksel ya da matematiksel konulara burada tek tek girmeyeceğim, o zaman entry daha da uzar.
şimdi bir olasılık dalgasını nasıl inceleyip ondan hangi sonuçları elde edebiliriz, ona bakalım.
***
bu aşamada konuyu anlayabilmek için 1 boyutlu uzayda bir parçacık düşünelim. yani bu parçacık bir doğru boyunca sadece ileriye ve geriye doğru hareket edebiliyor olsun.
şöyle:

önce sadece yukarıdaki gibi bir parçacık hayal edelim. bu parçacık mesela 1 saniyede 5 metre yol alıyor olsun. klasik fizikte bu tür bir cismin hız ve konumunu rahatlıkla ölçebiliriz.
***
kuantum fiziğinde ise iş değişir, çünkü bu kez elimizde parçacık değil, bir olasılık dalgası bulunur ve parçacığın konum ve hızını bunun üzerinden belirlemek zorunda kalırız.
dalga fonksiyonunun, parçacığın hareket ettiği doğru boyunca dönerek bir spiral gibi ilerlediğini düşünelim.
şu şekilde:

ancak gördüğünüz gibi, dalganın doğruya olan uzaklığı her noktada eşit değil.
1 ve 3 ile gösterdiğim noktalarda, dalganın en uç noktasının doğruya yaklaştığı (yani aradaki mesafenin azaldığı), 2 ile gösterdiğim noktada ise en uç noktanın doğrudan uzaklaştığı (yani aradaki mesafenin arttığı) görülüyor.
burada bilmemiz gereken şey şu: parçacığın 2 numaralı bölge ve yakınlarında bulunma olasılığı, diğer yerlere göre daha yüksek. fakat parçacığın tam olarak nerede olduğunu bilemeyiz, çünkü dalga dediğimiz şey, yukarıdaki spiral gibi şekilden ibaret değil ve bir hacme sahip. şu şekildeki gibi:

parçacık bu hacim içerisinde, herhangi bir yerde bulunabilir.
bu dalga, doğrunun ekseni boyunca hareket ederken bir değişim gösterir. yani yapısı sürekli olarak aynı kalmaz ve uzayıp yayılmaya başlar.
mesela böyle:

bu yayılmanın matematiksel açıklamasını yapan formüle schrödinger denklemi denir.
***
bir ölçüm cihazımız olsun elimizde. bu cihaz 1 saniye içerisinde ölçüm alabiliyor olsun.
parçacığımız 1 saniyede 5 metre yol alıyordu. klasik fizikte durum şöyle: parçacığın harekete başladığı noktayı ve hareket hızını biliyoruz. o halde mesela 3. saniyede onun nerede olacağını tam olarak ölçebiliriz.
parçacığın yolu üzerine bir cihaz koyalım ve ölçüm alalım.
şu görsel üzerinden anlatayım ki, birazdan dalga ile ilgili kısmı anlatırken olayı anlamamıza yardımı olsun.

altta cihazımızı görüyorsunuz. üst kısmında da, köşeli parantez gibi görünen bir yer var. orası cihazın doğru boyunca ölçüm alabildiği aralığı temsil ediyor. parçacık yoluna dümdüz devam ederken o "parantezler" arasındaki mesafeden de geçecek ve cihaza yakalanacak. böylece cihaz bize, parçacığın orada olduğuna dair bir sinyal verebilecek.
fakat kuantum fiziğinde parçacık, olasılık dalgasının içerisinde herhangi bir yerde olacak. şuradaki resim de dalganın cihaz tarafından ölçülmeye çalışıldığı durumu gösteriyor:

görüldüğü gibi, cihazın ölçüm alabildiği bölgeye, dalganın sadece ufak bir kısmı denk geliyor. oysa parçacık, ölçümü aldığımız anda, dalganın herhangi bir yerinde olabilir. bu durumda cihazın ölçüm aldığı bölgeye denk gelmeme ihtimali her zaman var.
***
burada yapabileceğimiz şey, parçacığın bulunabilme ihtimali olan yer için olasılık hesaplamak. örneğin cihazın ölçüm aldığı mesafeye denk gelen dalganın hacmi %35, bunun dışında kalan kısımlar %65 ise, parçacığın cihaza %35 olasılıkla yakalanacağını söyleyebiliriz.
buradan bir sonuç daha çıkıyor: herhangi bir ölçümde cihaz parçacığı yakalayabilir, ama aynı dalga üzerinde aynı ayarlarla yapacağı bir başka ölçümde yakalayamayabilir.

***
diyelim ki parçacığımız cihaza yakalandı, yani %35'lik dilimin içerisinde bir yerdeydi. bu durumda dalganın geri kalan %65 hacimli bölgesi sıfırlanır. eğer parçacık %35'lik dilimde değilse bu kez bu dilim sıfırlanır ve geriye %65'lik kısım kalır. buna dalga fonksiyonunun çökmesi denir. işte gözlemci etkisi dediğimiz şey de tam olarak budur. schrödinger'in kedisi adlı düşünce deneyinde de bu durum devreye girer mesela.
dalganın sıfırlanmadan kalan kısmı, yine schrödinger denklemine göre, daha önce de bahsettiğim gibi yayılma gösterir. fakat tabii artık dalganın yapısı değiştiğinden, gösterdiği yayılma da farklı bir şekil alır.
şöyle bir gif ile fikir sahibi olalım. ölçüm yapıldığı andaki çökme ve yayılma...

***
dalgayı kullanarak konum belirleme hakkında iyi kötü bir fikrimiz oldu. peki ya hız?
dalganın hareket hızı, parçacığın da hareket hızını verecektir. örneğin saat yönünde dönerek ilerleyen 2 dalgadan frekansı fazla olan daha hızlı hareket edecektir ya da mesela hiç dönmeden dümdüz ilerleyen bir dalganın hızı bunlara göre farklı olacaktır. yani parçacığın konum bilgisini içeren "spiral" dalgaya eklenecek ya da ondan çıkartılacak her bir "kıvrım" hızda değişime yol açacaktır.
mesela şu gif size biraz fikir verir sanırım. özellikle en alttaki dalganın hareketinden, yayılmayı da az miktarda da olsa görebilirsiniz. 1 gifle 2 kuş ^^

fakat sadece bu kadarla kalmıyor tabii iş. fizik bu; kolay olduğu nerede görülmüş? *
bu olayı yorumlayabilmek için fourier dönüşümü denen matematiksel bir yaklaşım kullanılır. bu dönüşüm, periyodik olayları incelemek ve dalgalar içerisindeki bilgileri elde edebilmek amacıyla birçok farklı bilim alanında kullanılır. basitçe, olasılık dalgamızı onu oluşturan frekanslara ayıran bir yöntem diyebiliriz. bu dönüşüm yeni bir dalga fonksiyonu oluşturur. işte oluşan bu yeni dalga fonksiyonu da, parçacığın hız bilgisini içerir.
bu dönüşümün tersi de mümkündür, yani hız bilgisi içeren dalgadan, konum bilgisi içeren dalga elde edilebilir ve bu dönüşüme de yine fourier dönüşümü denir.
***
kuantum sistemindeki parçacık için hız da tıpkı konum gibidir. dalga içerisinde tek bir hız değeri değil, bir hız dağılımı söz konusudur.
klasik fizik örneğimizdeki parçacığımız saniyede 5 metrelik hıza sahipti. fakat artık parçacığın hızını kesin olarak bilmiyoruz, çünkü dalga içerisine dağılmış 1'den fazla hız değeri var elimizde. bu hız saniyede 5 metre de olabilir, 5'ten biraz düşük ya da yüksek de...
bu arada, yukarıda bahsettiğimiz bir olayın, yani dalganın schrödinger denklemine uygun şekilde yayılıp bozulmasının nedeni de bu hız dağılımıdır. zira dalganın bir kısmı çok daha hızlı hareket ederken, bir kısmı buna kıyasla daha yavaş hareket etmektedir ve böylece dalganın ön ucu, orta kısmı ve arka ucu arasında bir faz farkı oluşacaktır. bu da mesela ön tarafın hızla hareket edip merkezdeki şişkin kısımdan uzaklaşıp uzaması, merkezdeki şişkin bölgenin daha yavaş şekil değiştirmesi, arka ucun da yavaş kalarak merkezle aranın açılmasına neden olarak geriye doğru uzaması gibi bir sonuca yol açacaktır.
yukarıda konum bilgisi içeren dalganın değişiminin hızı da etkileyeceğini söylemiştim. bunun tersi de geçerlidir; hız bilgisi içeren dalgadaki değişimler, konumu da etkiler.
tabii ki konum ya da hız dalga fonksiyonundan birinin çökmesi durumunda diğerinin de çökeceğini söylemeye gerek yok.
bu durum biraz fizik bilenlere tanıdık gelmeye başlamıştır. belirsizlik ilkesine doğru gidiyoruz gördüğünüz gibi.
***
standart sapmayı bilirsiniz; bir değerin ortalama değerden ne kadar fazla saptığını söyler bize bu kavram. eğer dalgamızın standart sapması küçükse, parçacığın nerede olabileceğine dair olan bilgimiz biraz daha netleşir. yani bu durumda konum bilgimizdeki belirsizlik düşüktür.
standart sapma büyükse, dalga daha uzun bir mesafeye yayılacağından parçacığın konumu hakkındaki bilgimiz de zayıflayacaktır. yani belirsizlik yüksek olacaktır.
fourier dönüşümünün bir özelliğine göre, eğer konum bilgisi içeren dalgadaki belirsizlik büyükse hız bilgisi içerenin belirsizliği küçük olacaktır. bunun tersi de geçerlidir. ancak ikisi birden küçük olamaz. o halde parçacığın hemen hemen nerede olduğunu ne kadar iyi bilirsek, hızı hakkındaki bilgimiz o kadar belirsiz olacaktır (tersi de geçerlidir: hızı ne kadar iyi bilirsek, konum bilgisindeki belirsizlik o derece artacaktır)
bu arada, momentum kavramı hıza bağlı bir nicelik olduğundan, hıza ait dalga fonksiyonu aynı zamanda momentuma da ait dalga fonksiyonudur. bu nedenle belirsizlik ile ilgili cümlelerde hız yerine momentumu da koyabilirsiniz.
***
konu "basitçe" böyle, ama daha detaylı ve karmaşık matematiksel anlatımlar okumak isteyenler varsa onlara bir kitap önerebilirim: roger penrose'un gerçeğin yolları adlı kitabı. bunun içerisinde fourier dönüşümü, schrödinger denklemi gibi konuların detaylı anlatımlarını ve hesaplamaları türkçe olarak bulabilirsiniz. yalnız yazarın kendisi bile kitabın karmaşıklığı konusunda okuyucuyu uyarıyor. sonra "sen neden uyarmadın?" demeyin.
not: başka bir sitedeki kendi yazımdır. bazı yerlerini biraz değiştirdim.
devamını gör...
topiary
türkçeye budama sanatı olarak çevirebileceğimiz topiary, yunanca τόπο* kelimesinden türetilmiştir.

topiary sanatına dair ilk izler romalı büyük doğa bilimci plinius'a ait naturalis historia adlı eserde karşımıza çıkıyor. plinius eserinde, imparator julius caesar* ve ünlü devlet adamı cicero'nun arkadaşı ve sade bir roma vatandaşı olan gaius matius calvinus'un bahçıvanlık ve ağaç budamadaki ustalığından bahsediyor. sezar'ın sarayının bahçesindeki ağaçların ve çalılıkların nasıl ustalıkla budanıp şekillendirildiğinden söz eden plinius'un anlattıklarına göre, meydana çıkarılan ilk şekillerin basit geometrik şekiller olduğunu anlıyoruz. sarayın bahçesindeki bu şekil verilmiş ağaçları çok beğenen dönemin zenginleri kendi villalarının bahçelerine de aynı ağaçlardan istemiş bu sayede de topiary sanatı tüm avrupaya yayılmaya başlamıştır.
fotoğraf: topiary sanatının ilk yayıldığı yerlerden italya'nın toskana bölgesinden bir villanın bahçesi

iğne yapraklı, yaprak dökmeyen odunsu ağaçların tercih edildiği budama sanatında sıklıkla porsuk, çobanpüskülü, ladin, mazı, defne gibi ağaçlar tercih ediliyor.
fotoğraf: kendisi kadar bahçesiyle de ünlü versailles sarayı

topiary sanatıyla ilgili tüm epey büyük bir topluluk bile var: european boxwood & topiary society
zamanla çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da çok ileri gitmiş sanatçılar. küçük bir seçki bırakıyorum buraya:












topiary sanatına dair ilk izler romalı büyük doğa bilimci plinius'a ait naturalis historia adlı eserde karşımıza çıkıyor. plinius eserinde, imparator julius caesar* ve ünlü devlet adamı cicero'nun arkadaşı ve sade bir roma vatandaşı olan gaius matius calvinus'un bahçıvanlık ve ağaç budamadaki ustalığından bahsediyor. sezar'ın sarayının bahçesindeki ağaçların ve çalılıkların nasıl ustalıkla budanıp şekillendirildiğinden söz eden plinius'un anlattıklarına göre, meydana çıkarılan ilk şekillerin basit geometrik şekiller olduğunu anlıyoruz. sarayın bahçesindeki bu şekil verilmiş ağaçları çok beğenen dönemin zenginleri kendi villalarının bahçelerine de aynı ağaçlardan istemiş bu sayede de topiary sanatı tüm avrupaya yayılmaya başlamıştır.
fotoğraf: topiary sanatının ilk yayıldığı yerlerden italya'nın toskana bölgesinden bir villanın bahçesi

iğne yapraklı, yaprak dökmeyen odunsu ağaçların tercih edildiği budama sanatında sıklıkla porsuk, çobanpüskülü, ladin, mazı, defne gibi ağaçlar tercih ediliyor.
fotoğraf: kendisi kadar bahçesiyle de ünlü versailles sarayı

topiary sanatıyla ilgili tüm epey büyük bir topluluk bile var: european boxwood & topiary society
zamanla çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da çok ileri gitmiş sanatçılar. küçük bir seçki bırakıyorum buraya:











devamını gör...
noodle
kız yurdundaki vazgeçilmez yiyecek.
devamını gör...
tercih edilmiş yalnızlık
seçenekler içinde son tercihim olan yalnızlık türü.
devamını gör...
ryan broekhoff
beşiktaş basketbol takımında 2013-2015 yılları arasında oynamış avustralyalı basketbolcu. güzel adamdı ryan. iş ahlakı üst boyuttaydı. disiplinli bir takım oyuncusuydu. asıl pozisyonu 3 numara olmasına rağmen beşiktaş'ta eksik gedik kapama görevini üstlenmiş ve yer yer 4 numara pozisyonunda da oynamıştır. özellikle dış şutlarının iyi olması sayesinde hücumda ciddi anlamda fark yaratan bir seçenek olmuş ve maç koparan öldürücü şutlarıyla da beşiktaş taraftarının gönlünde taht kurmuştur. aynı zamanda çok yürekli bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. asla pes etmiyordu ve takımı ateşleme görevini de üstlenmişti. chris lofton'dan sonra takımın skor yükünü de sırtlamıştır.
adamın dibidir desek yeridir. misal ryan avustralya milli takım maçları yüzünden tatil yapma fırsatı bulamadığı bir dönemde beşiktaş yönetimi kendisine izin vermesine rağmen çıkmış gelmiş kampa katılmıştır. böyle de güzel bir kardeşimizdi. zaten beşiktaş taraftarı bu tarz adamları sever. parkede basmadık yer bırakmayın. hiç bir surette geri adım atmayan, takım gerideyse skora isyan eden adamlar beşiktaş taraftarının gözünde farklıdır. işte ryan'da o yüzden her daim aklımızda ve gönlümüzde farklı bir yerde kalmaya devam edecektir. şimdilerde nba semalarında uçuyor. kim bilir belki yine yolu bu taraflara düşer. biz buralardayız cesur adam. gelirsen başımızın üzerinde yerin var. hem belki sende üçlü çektirmeyi özlemişsindir. 1 2 3 şiştttt beşiktaaaaaşş....
adamın dibidir desek yeridir. misal ryan avustralya milli takım maçları yüzünden tatil yapma fırsatı bulamadığı bir dönemde beşiktaş yönetimi kendisine izin vermesine rağmen çıkmış gelmiş kampa katılmıştır. böyle de güzel bir kardeşimizdi. zaten beşiktaş taraftarı bu tarz adamları sever. parkede basmadık yer bırakmayın. hiç bir surette geri adım atmayan, takım gerideyse skora isyan eden adamlar beşiktaş taraftarının gözünde farklıdır. işte ryan'da o yüzden her daim aklımızda ve gönlümüzde farklı bir yerde kalmaya devam edecektir. şimdilerde nba semalarında uçuyor. kim bilir belki yine yolu bu taraflara düşer. biz buralardayız cesur adam. gelirsen başımızın üzerinde yerin var. hem belki sende üçlü çektirmeyi özlemişsindir. 1 2 3 şiştttt beşiktaaaaaşş....
devamını gör...
majör depresyon
en sık görülen duygudurum bozukluğudur.tek uçlu(unipolar) depresyon olarak da bilinir.
klinik olarak en ağır depresyona verilen isimdir.2013'te son çıkan mental bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı olan dsm-5 kılavuzunda yer alan belirtilerin hemen her gün olması,en az iki hafta sürmesi* ve kılavuzda yer alan 9 belirtiden* en az 5'inin kişide mevcut olması gerekmekte.ayrıca tanı koşullarının sağlanması için bu belirtilerin günlük yaşamını engellemesi ve herhangi bir ilaca bağlı gelişmemiş olması gerekli.
bir majör depresif dönemin süresi 2 hafta ile 2 yıl arasındadır.
çoğu hastada akut dönemler iyi seyirlidir.ama mdb geçiren 3 hastadan birinde nüksler yaşam boyunca devam etmektedir.
mdb her yaşta sıktır ama özellikle 40-50'li ve orta yaşlarda en sıktır.
maalesef majör depresyonun ilaçsız tedavisi söz konusu değil. belirtiler mevcutsa en kısa sürede ilaçlı tedaviye başlamak üzere bir doktora başvurmak lazım.
klinik olarak en ağır depresyona verilen isimdir.2013'te son çıkan mental bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı olan dsm-5 kılavuzunda yer alan belirtilerin hemen her gün olması,en az iki hafta sürmesi* ve kılavuzda yer alan 9 belirtiden* en az 5'inin kişide mevcut olması gerekmekte.ayrıca tanı koşullarının sağlanması için bu belirtilerin günlük yaşamını engellemesi ve herhangi bir ilaca bağlı gelişmemiş olması gerekli.
bir majör depresif dönemin süresi 2 hafta ile 2 yıl arasındadır.
çoğu hastada akut dönemler iyi seyirlidir.ama mdb geçiren 3 hastadan birinde nüksler yaşam boyunca devam etmektedir.
mdb her yaşta sıktır ama özellikle 40-50'li ve orta yaşlarda en sıktır.
maalesef majör depresyonun ilaçsız tedavisi söz konusu değil. belirtiler mevcutsa en kısa sürede ilaçlı tedaviye başlamak üzere bir doktora başvurmak lazım.
devamını gör...

