annelerin garip huyları
-annem 30 kelime kullanıyorsa mesela 25 tanesi "salak" kelimesi ve 4 tanesi ayrı bir hakarettir. hepsi şahsıma denir. 1 tanesi de babama tabi.
- ev işlerinin yaptığım tarafına değil yapılmayanlarını görmeyi sever. bardağın boş tarafına kafayı takmış.
-kendince kelimelere harf ekler. havunç, sürahil vs gibi. doğrusunu dediğimiz zamanda bilerek kendi uydurduğu gibi der
-kolu ağrısa bu ağrı beline, bacağına, beynine her yerindeymiş gibi söyler.
-babama" kör şeytan. "der.
- ev işlerinin yaptığım tarafına değil yapılmayanlarını görmeyi sever. bardağın boş tarafına kafayı takmış.
-kendince kelimelere harf ekler. havunç, sürahil vs gibi. doğrusunu dediğimiz zamanda bilerek kendi uydurduğu gibi der
-kolu ağrısa bu ağrı beline, bacağına, beynine her yerindeymiş gibi söyler.
-babama" kör şeytan. "der.
devamını gör...
son görülmesi ve mavi tiki kapalı insan
bu insanların, bu durumu önemsemediklerinden adım gibi eminim. ben de bunlardan biriyim ayrıca. güzel insanlarızdır, zarar gelmez...
devamını gör...
sever hastalığı
ayakta bulunan calcaneus kemiğinin posterior'unun aseptik nekrozudur.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
kimseyle konuşasım yok. bi mucize olsun ve biri düşüncelerimi okusun. bana da uyarsa beni sevebilsin isterdim.
devamını gör...
beyaz kaplan
yönetmenliğin ramin bahrani win yaptığı , priyanka chopra jonas, rajkummar rao, mahesh manjrekar ın oynadığı 2021 yapımı netflix filmi.
--! spoiler !--
akıllı ve hırslı bir genç olan balram halwai, fakir bir köylüdür. amerika’dan yeni dönen ashok ve pinky'nin şoförü olan balram, işini en iyi şekilde yapmaya çalışır. toplum balram’ı hizmet etmek için eğitmiştir ve bu yüzden de zengin patronlarının vazgeçilmezi haline gelir. patronu sayesinde bilmediği bir dünya ile tanışan balram, bu dünyaya asla erişemeyeceğini düşünür. bu adaletsiz sisteme isyan eden balram, zengin olmak için bambaşka bir yol dener.
--! spoiler !--
güzel film. ben beğendim ...
--! spoiler !--
akıllı ve hırslı bir genç olan balram halwai, fakir bir köylüdür. amerika’dan yeni dönen ashok ve pinky'nin şoförü olan balram, işini en iyi şekilde yapmaya çalışır. toplum balram’ı hizmet etmek için eğitmiştir ve bu yüzden de zengin patronlarının vazgeçilmezi haline gelir. patronu sayesinde bilmediği bir dünya ile tanışan balram, bu dünyaya asla erişemeyeceğini düşünür. bu adaletsiz sisteme isyan eden balram, zengin olmak için bambaşka bir yol dener.
--! spoiler !--
güzel film. ben beğendim ...
devamını gör...
sebebi ne olursa olsun yapılmayacak şeyler
(bkz: aldatmak)
devamını gör...
yazarların en sevdiği şiir
tahir efendi bana kelp demiş,
iltifatı bu sözde zâhirdir,
malikî mezhebim benim zira,
itikadımca kelp tahirdir.
(bkz: nef'i)
devamını gör...
tam kapanma günlükleri
tamm, iğne deliği kadar yer kalmayacak kapanmada bugün 2. gün. ilk gün iş dönüşü baktım(istanbul) sokaklar yine şenlik; yürüyenler, zibilyon kişi durakta otobüs bekleyenler, sohbet ve kahkaha atan polisler. hava da güzel diye yürüyerek döndüm eve iniş noktamdan. heidi gibi zıplaya hoplaya yürürken birkaç defa polisin önünden hatta aralarından geçme şerefine nail oldum. biri de demedi ki hop nereye kaymak? izin belgesi kimlik please? veyahut aaa siz kafa sözlükteki kaymak değil misiniz?(bkz: sısısısı) oysa ki iş çıkışı ülkemizin dosta güven hackerlara korku veren sitesi e-devlet üzerinden sistemsel sorun sebebiyle tüm gün izin belgesi alamadığımızdan şirketimiz geçici görev belgesi vermişti. çantamda boynu bükük kaldı gıcır gıcır ıslak imzalı kağat, üzülme guzum gösterticem ben seni abilere diye teselli ettim günlük. aman tam kapanmayı ihmal etme, yapraklarını koru!
devamını gör...
depresyonda olan kişiye çık bi hava al iyi gelir demek
kişiyi daha çok gömmek, insanlar beni anlamıyor moduna sokmak demektir. kamu spotu olacak ama depresyon şımarıklık değildir. çağın gerektirdiği ekonomik, kültürel, politik ve teknolojik zorluklardan kaynaklanan psikolojik bir rahatsızlıktır. yani ağzınızı yaya yaya problemi olduğu bildiğiniz birine akıl vermeyin. acımaya kalkmayın veya doktor tavsiye etmeyin. normal davranın ve gerekiyorsa onu anladığınızı belirtin.
devamını gör...
maruz kalınmak istenmeyen sorular
karşı tarafı ilgilendirmeyen her türlü soruya karşıyıım..
devamını gör...
tartıştığı adamı 12. kattan atan adam
yemin ederim ülke timarhaneye döndü, bu neyin kini? hiç gözünü bile kırpmadan 12. kattan atmak nedir be arkadaş. buradan
devamını gör...
behzat ç. replikleri
dünyanın ekseni kaydı behzat. on iki santim yerinden oynadı. sen bana bir santim bile yaklaşmadın.
devamını gör...
pornhub
bir a haber değildir.
devamını gör...
sabahları neşeli olan tipler
benim bu tip.
eskiden insanların öküz b.ku gibi tepeleme yığıldığı bir şehirde yaşıyordum. sabah değil, öğlen ve akşam da neşesizdim.
kosmos'a şükür* bu karadelikten kurtulup sakin bir yere taşındım. artık her sabah, ne olursa olsun, neşeli uyanıyorum.
eskiden insanların öküz b.ku gibi tepeleme yığıldığı bir şehirde yaşıyordum. sabah değil, öğlen ve akşam da neşesizdim.
kosmos'a şükür* bu karadelikten kurtulup sakin bir yere taşındım. artık her sabah, ne olursa olsun, neşeli uyanıyorum.
devamını gör...
bu da geçer ya hu
anadolu'nun işgal dönemlerinde "bu da geçer ya hu" sözü halk arasında çok söylenmiştir. elbet bu topraklar düşman işgalinden kurtulacaktır. her sevindirici olay gibi her üzüntü verici olayın da üzerinden zaman geçtikçe verdiği acı zamanla azalacaktır.
hikayesine gelince, sultan mahmut kendisine bir yüzük yaptırmak ister. öyle bir yüzük olsun ki “üzgün iken bakayım mutlu olayım. çok mutlu iken bakayım bu dünyanın geçici mutluluğuna aldanmayayım.”
kimse böyle bir yüzük yapamayınca sultan'ın adamları bir dervişten yardım ister. yüzük yapılır, üzerinde “bu da geçer ya hû” yazmaktadır. sultan sözün anlamını sorunca derviş başından geçenleri anlatır...“çok uzun zaman önce yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaştım. oranın en zengini şakir’in evinde kaldım. yola koyulma zamanı gelip şakir’e teşekkür ederken, “böyle zengin olduğun için hep şükret” dedim. şakir ise “hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. bazen görünen gerçeğin ta kendisi değildir. bu da geçer…” dedi.
bir kaç sene sonra yolum yine aynı bölgeye düşünce şakir’e uğradım. o zengin şakir’in fakirleştiğini, eskiden oranın en fakiri haddad’ın yanında çalıştığını öğrendim. haddad’ın çiftliğine gidip, şakir’i buldum. eski ihtişamından eser kalmamıştı. bir sel felaketinde her şeyini kaybetmişti. şakir, kuru ekmeğini benimle paylaştı. ayrılırken haline üzüldüğümü söylediğimde şakir’den şu cevabı aldım: "üzülme…bu da geçer…”
aradan zaman geçti ve yolum yine o bölgeye düştü. haddad ölmüş, ailesi olmadığı için bütün varını yoğunu en sadık hizmetkarı ve dostu şakir’e bırakmıştı. şakir yine yörenin en zengin insanı olmuştu. bir zaman sonra şakir öldü ve mezar taşında: “bu da geçer…” yazıldı. “ölümün nesi geçecek?” diye düşündüm ama sonra büyük bir sel geldi ve şakir’in mezarını aldı götürdü.". sultan dervişe teşekkür eder.
her zaman bulunduğumuz durumun gelip geçici olabileceğini aklımızdan çıkarmamak gereklidir. bazen o kadar basit şeyler için üzülüyoruz ki. peki bu üzüldüğümüz şey bir hafta sonra önemli olacak mı ? birkaç ay sonra önemli olacak mı? peki birkaç yıl sonra?
küçükken yürümeyi öğrenirken kaç kere düştük, dizlerimiz kanamadı mı? şimdi koşmuyor muyuz? yavru kediler ile civcivden bile öğreneceğimiz çok şey var.
hikayesine gelince, sultan mahmut kendisine bir yüzük yaptırmak ister. öyle bir yüzük olsun ki “üzgün iken bakayım mutlu olayım. çok mutlu iken bakayım bu dünyanın geçici mutluluğuna aldanmayayım.”
kimse böyle bir yüzük yapamayınca sultan'ın adamları bir dervişten yardım ister. yüzük yapılır, üzerinde “bu da geçer ya hû” yazmaktadır. sultan sözün anlamını sorunca derviş başından geçenleri anlatır...“çok uzun zaman önce yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaştım. oranın en zengini şakir’in evinde kaldım. yola koyulma zamanı gelip şakir’e teşekkür ederken, “böyle zengin olduğun için hep şükret” dedim. şakir ise “hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. bazen görünen gerçeğin ta kendisi değildir. bu da geçer…” dedi.
bir kaç sene sonra yolum yine aynı bölgeye düşünce şakir’e uğradım. o zengin şakir’in fakirleştiğini, eskiden oranın en fakiri haddad’ın yanında çalıştığını öğrendim. haddad’ın çiftliğine gidip, şakir’i buldum. eski ihtişamından eser kalmamıştı. bir sel felaketinde her şeyini kaybetmişti. şakir, kuru ekmeğini benimle paylaştı. ayrılırken haline üzüldüğümü söylediğimde şakir’den şu cevabı aldım: "üzülme…bu da geçer…”
aradan zaman geçti ve yolum yine o bölgeye düştü. haddad ölmüş, ailesi olmadığı için bütün varını yoğunu en sadık hizmetkarı ve dostu şakir’e bırakmıştı. şakir yine yörenin en zengin insanı olmuştu. bir zaman sonra şakir öldü ve mezar taşında: “bu da geçer…” yazıldı. “ölümün nesi geçecek?” diye düşündüm ama sonra büyük bir sel geldi ve şakir’in mezarını aldı götürdü.". sultan dervişe teşekkür eder.
her zaman bulunduğumuz durumun gelip geçici olabileceğini aklımızdan çıkarmamak gereklidir. bazen o kadar basit şeyler için üzülüyoruz ki. peki bu üzüldüğümüz şey bir hafta sonra önemli olacak mı ? birkaç ay sonra önemli olacak mı? peki birkaç yıl sonra?
küçükken yürümeyi öğrenirken kaç kere düştük, dizlerimiz kanamadı mı? şimdi koşmuyor muyuz? yavru kediler ile civcivden bile öğreneceğimiz çok şey var.
devamını gör...
yazarların en sevdiği 90’lar pop şarkısı
emel müftüoğlu, hovarda
kıpır kıpır, içimi şenlendirir duyduğumda.
kıpır kıpır, içimi şenlendirir duyduğumda.
devamını gör...
sadece ölüler görür
özel mesajlarda yüz bulamadıklarını kezban olarak yaftalayan yazarımsı.
devamını gör...
annenin en iyi olduğu konu
onca yeteneklerinin arasından hangisini seçebilirim bilmiyorum ama kayıp olduğunu sandığım şeyleri bulabilmesi en işime yarayan yeteneği*.
devamını gör...
