sadece ben ölümsüz olsam çıldırırım.
devamını gör...
çünkü insanlar unutur.
devamını gör...
bulunduğumuz dünya algıları ve koşulları dahilinde aciz insanlar olarak yaşama devam ederken sonsuz bir hayat düşüncesi daha çıldırtıcı. ister ebedi cenneti düşleyin isterseniz de cehennemde ceza çekme kaygısına kapılın, hiç bitmeyecek bir hayatın olasılığı buradan bakınca pek korkutucu. her şeyin bir ömrü olduğuna kodlanmışız. insanlar, hayvanlar, sözcükler, diller, ülkeler ve hatta duygular bilie ölüyor. bu kuralların yıkılacağını kabul etmek kolay değil. herkes gelip geçecek ama sen hep kalacaksın; asıl bunu tahayyül etmesi güçken ölüm fikri daha kolay kabul ediliyor sanki.
devamını gör...
aslında çıldırtıyor fakat çok yavaş ilerleyen bir süreçte olduğundan, doğrudan bağlantı kurulamıyor. insan ırkının, genetik kodlanmışlık dışında saçma salak davranmasının ana sebeplerinden biri budur. (fabrikalarda silah üretip, ırkın diğer bireylerini aptalca hırslar uğruna yok etmek, genetik kodlanmışlık değildir.)
devamını gör...
“ölüm varken ben yokum. ben varken, ölüm yok. o halde üzülecek ne var?”
yaşamaktan korkan insan ölümden de korkuyor. yaşayamadıklarını yaşamak için bir çabası olmadığı gibi, bir yandan da o yaşayamayacakları için üzülüp panikliyor.
doya doya yaşayan, kendi hayatına hakim olan insan ölümden korkmaz.
çok korkmaz.
çıldırtıyorsa bu durumun tek sebebi de bence eksik yaşanmışlıklarıdır.
devamını gör...
bilakis mutlu oluyorum. herkes ölecek ve bu dünya kimseye kalmayacak güzel bir şey.
devamını gör...
her şey bitme ön kabulüyle başlar.
devamını gör...
tam tersine zaman geçtikçe ölüm fikrinin zaruri bir şey olduğunu anlamış oluyorsun. bitiş, başlangıç, bitiş, başlangıç.. yeniden doğuş. küllerinden tekrar tekrar.. ne oluyor be. bitsin gitsin mevzu kapansın. asıl bu gelgitler insanı nasıl çıldırtmıyor, benim bunu aklım almıyor.
devamını gör...
hamurumuzda var. yani şuan için ölümün olduğunu kabul ederek yaşıyoruz. nasıl ki bir yaratıcının varlığını kabule ihtiyaç duyuyorsak, ölümün kabulü de içimize işlenmiş. allah bizi çoğu şeye hazırlıklı yaratmış. ve öteki dünyada da sıkılmayacak olmamız da bundan kaynaklı. orada da kodlarımızda bazı değişiklikler olacak. kendi düşüncem
devamını gör...
neden çıldırtsın ki.. karşıtına göre tanımlanan bir şey (ölüm olmasa yaşamı nasıl tanımlayıp var sayacaksınız) karşıtının varlığından çıldırmaz.. olsa olsa bir çatışmadır, kendi varlığına anlam kazandıran bir çatışma.. karanlık olmasa ışığı anlamlandırabilir misiniz.. ışıktan ve yaşamdan yana saf tutup karşı koymak ayrı bir şey, kabullenemeyip çıldırmak ayrı bir şeydir. yenilgiyi hızlandırır, karşı koyma enerjisini yok eder..aslolan safını belirleyip direnmektir. ışıkta yaşam da ancak böyle büyütülebilir...
devamını gör...
o kadar normal ki.
insan dediğin şey yarın ne yiyeceğini bile bu günden düşünmüyor. böyle bi canlı. kaç zaman sonra olacağı belli olmayan ölümünü mü düşünecek de çıldıracak?
devamını gör...
hz. muhammet, “ölmeden önce ölünüz.”
bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam.
devamını gör...
niye çıldırtsın ki, tek ben mi ölüyorum sanki. herkes ölüyor sonuçta. herkes çıldırsın mı anlamadım.
devamını gör...
tek nesil düşünmemek gerek. büyük resme bak yeğen.

yani aslında tam da çıldırttığı için insanlık milyonlarca yıldır kefeni yırtmış. hayatta kalma güdüsü bayrak yarışına dönmüş.
ben ölsem de çocuğum devam etmeli mevzusu ile yaklaşık 150 milyar insan üremiş yani.
bugün 8 milyar olmamız zaten çılgınlık değil de ne?
devamını gör...
bir canlı yani bir varlık "var" olmanın anlamını ve kavramını bilir bunu da sürdürmek ister. hiç olmanın yani yok olmanın yanı ölmenin anlamını kavrayamadığı, kendine yedirmediği için de zaten cennet kavramını uydurmuştur. varlığını sürdürecek olduğunu düşündüğü zaman rahatlık hissi sarar. lakin bunun en verimlisi öldüğünde yok olduğunu kabullenebilmesidir. bunu başarabilen insanların da ne denli mütevazi olduğunu görürsünüz.
devamını gör...
filmin başına ve sonuna oldukça hakimiz. yapman gereken şeyler belli ki yapmadığın zaman olup bitecek şeyler de aynı şekilde belli. niye çıldırtsın?
devamını gör...
ölümü kabullenmenin hafifliğinin farkında olanlar çıldırmayı gereksiz bulur çünkü. ölümden korkmayan insanın korktuğu şey de pek yoktur.
devamını gör...
kim demiş çıldırtmıyor diye. diziler, filmler, kitaplar, oyunlar, gezmeler, yemeler içmeler, aktiviteler hep bu fikri düşünmemek, bizden uzak tutmak için.
devamını gör...
beni çıldırtıyor. ölüm kolay bir şey değil, can vermek, toprak altına girmek hiç kolay bir şey değil.

peygamberimiz "ölümden sonra olacakları bildiğiniz gibi, hayvanlar da bilselerdi, yemek için semiz hayvan bulamazdınız” demiştir.

öldükten sonra bir de ahiret inancımız var, hesap günü var, bunlar hiç kolay bir şey değil.

eğer ölümden sonra karşılaşacağınız şeyleri bilseydiniz asla iştahla yemek yemez, iştahla su içmez ve gölgelenmek için eve girmezdiniz. yüksek yerlere çıkar, göğüslerinize vurur ve halinize ağlardınız.
(camiü's-sağir hadis no: 7445)


çıldırsak yeridir.
devamını gör...
çıldırtmayan tek şey bu. napim, ben ölürsem ölümümü yaşamayacağım. başkalarının problemi. benim problemim de başkalarının ölümü. mesele hiç yaşamadan hayattan kayıp gitmekse o zaman yaşamak da çıldırtıcı. bane.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölüm fikrinin insanları çıldırtmıyor oluşu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim