asıl hesap görülmeye başlayacak. %100 adalet işleyecek.
devamını gör...
doğmadan önce neysek o yani hiç.
devamını gör...
yokluk olacak. ya ne olacaktı? hurilerle şerbet akan rejimlerde sonsuz seks mi?
devamını gör...
kurtuluş, mutluluk.
başlamayacak bir son veya tekrarlanmayacak bir ölüm.
ve sevmedim buraları. gidince çok sevineceğim o yüzden. bu sahteliğe tahammül edemiyorum. ediyorum ama sınırlardayım. o da biraz zorundalık hissettiğim için.
ölmek için geldik, o kadar zaman doğru ve iyi bir insan olmak için çabalamışım. son kırıntıya kadar böyle devam edeceğim. vazgeçersem olmaz. vazgeçersem ölmeden ölürüm yine. sapma yaşarsam şeytana karşımda diz çöktürecek birine dönüşürüm. neyse ki efendisi olmadan da çöktürebiliyorum. ama dengeler değişebilir, bilmiyorum.
bu yaşantı ve yaşam içimdeki iyiliği, neşeyi vs. güzel olan ne varsa öldürüyor. o kadar öldüren yaşam mı olur? yaşam anlayışlarına...
kedim, bitkilerim, kitaplarım, yazdığım defterler. bazı insanları biraz sadece diğerlerini hiç. sonrasında birkaç daha eşyam dışında hiç şeyi özlemeyeceğim. onları niye alamıyoruz ki? sonuçta da ben de dünyadan bir parçayım ama beni alıyorsunuz? hem benle insan götürmek istemiyorum ki. neyse durum anlaşıldı. bir vasiyet yazayım. kitaplarıma veya başka sevdiğim şeylere el sürülmesinden veya sevmediklerime verilmesinden nefret ederim. bunları yazacağım.
300-350'den elimde olanlar 100-120 tane sadece. -_- değeri sürecek insanlara gitsinler isterim. buruşukluk veya kırışıklik sevmem. hepsi yepyeni gibi duruyor. sayfalarındaki alıntılarım köşeli parantezli sadece.
devamını gör...
duruma göre. gömülürsek gübre, yakılırsak atmosferde karbondioksit, baraj gölünde boğulur ve bulunamazsak metan gazı, denizde boğulursak balıklara yem olacağız. en iyisi bu sanırım. düşün balık seni yemiş. sonra egeli bir balıkçının ağına takılmış. temizlemişler. rakı sofrasına gelmişsin.
rakıyla son buluşma... ne güzel değil mi? bir de sigara içebilsen...
yaban hayvanı tarafından yenilmek çok kötü. mesela nobel ödüllü bir yazarsın. afrikada bir safariye çıkıp yolunu kaybediyorsun. bir aslan ailesi seni buluyor. afiyetle mideye gömüyor. onca yazı, onca kalem, onca roman hikaye. sonunda afrika savanalarında aslan boku oluyorsun.
iyi değil.
devamını gör...
tevhid inancına sahip olanlar için; dünyadaki amellerine dikkat ettiklerini düşünüyorlarsa ebedi aleme göç etmenin huzuruna erecekler.
devamını gör...
gerçek olan: beden mezara ruh bilinmeze. bazıları bedeni yakıyor ama sonuç yine doğaya karışmak oluyor.
dini olarak: beden dirilmek üzere mezara ruh cennet ya da cehenneme.
bunun bilimseli var mı bilmiyorum ama çoktan olması lazımdı.
benim düşüncemi önemserseniz dünya ruh hasatı yerine benziyor, ruhların geri dönüşümü yok sonuçta dünya da bir yere gidiyoruz ölünce ama nereye belli değil.
devamını gör...
ahanda bu olacak.

devamını gör...
cevap salamayacağımız konudur.
devamını gör...
babamla her sabah konuşuyoruz. ölümden pek bahseder. ölüm var der.
rahmetli kardeşi hacı özcan amcam, ona hep dermiş, "-abi hazırlıklı olmalıyız."
ne güzel müslümandı ya. özcan amcam olmasa ben bildiğin radikal allahsız olurdum.

ölmekten değil, öldükten sonralarıma yanıyorum.
mesela her gün gelip para bozduran esnafı da düşünüyorum ben.

bir şeyler satıyorum alır mısın? diyen çocuk ne yapacak beni göremeyince. vasiyet mi vereyim her gelmesinde bir şeyler alın diye?
annem ne kadar üzülür, babam yeniden bir kalp krizi mi geçirir?
gibi gibi.

ya işte bir sürü soru.

daha allah'a gelemedik.
bilmiyorum. ölünce ne olacak bilmiyorum.
devamını gör...
siz yaşam dediğiniz şeye sahip değilken ne oluyor ve nasılsa yine öyle olacak.. sonlanacağını bildiğiniz bir hayatınız var ve siz sadece geleceğe yönelik kısmını düşünüyorsunuz.. dün nasıldı peki, ya önceki gün, hafta, ay yıl ve yıllar...ne kadarını biliyorsunuz.. ancak çocukluğunuza kadar olanı değil mi.. ya ondan daha ve daha öncesi... ne oluyordu. bilmiyor, ilgilenmiyor, önemli de bulmuyorsunuz değil mi.
peki sonraki ile neden ilgilenip merak ediyorsunuz ki.. tıpkı öncesi gibi sonrası da, tedirgin etmemeli sizi.. çünkü aynısı olacak..
siz doğanın bir parçasısınız ve doğanın yasaları işliyor. heşsi bu..
devamını gör...
çoğunlukla toprağa gömülür insanlar. toprağa gömülünce ne olur? deepseek şöyle dedi:

1. ölüm sonrası ilk değişimler (otoliz ve putrifikasyon)
• otoliz (kendi kendini sindirme): ölümden hemen sonra hücrelerdeki enzimler dokuları parçalamaya başlar.
• putrifikasyon (kokuşma): bakteriler (özellikle bağırsak bakterileri) gaz ve toksinler üreterek dokuları çürütür.
• renk değişimi: deri rengi önce soluk, sonra yeşilimsi-mor (özellikle karın bölgesinde) olur.
2. şişme (bloat evresi)
• bakteriyel faaliyet sonucu metan, hidrojen sülfür ve amonyak gibi gazlar birikir, vücut şişer.
• deri gerilir, bazen sıvı ve gazlar vücuttan çıkar.
• koku çok şiddetlenir, böcekler (sinekler, kurtçuklar) cesede üşüşür.
3. aktif çürüme (dekompozisyon)
• dokular sıvılaşır, kurtçuklar (larvalar) ve bakteriler et, organlar ve yumuşak dokuları hızla tüketir.
• yağ dokusu "ölü mumyası" (adipocire) haline gelebilir (nemli ortamlarda).
• kemikler yavaş yavaş açığa çıkar.
4. ileri çürüme (sadeleşme evresi)
• yumuşak dokuların çoğu yok olur, geriye saç, kemik, kıkırdak ve bazı dirençli dokular kalır.
• topraktaki mikroorganizmalar ve mantarlar artık kalıntıları parçalar.
5. iskeletleşme ve mineralizasyon
• sonunda sadece kemikler ve dişler kalır.
• kemikler toprağın asitlik derecesine göre 50-100 yıl içinde çözünebilir veya fosilleşebilir.
çürümeyi etkileyen faktörler:
• sıcaklık: sıcak ortamda çürüme hızlanır.
• nem: nemli ortamda bakteriyel faaliyet artar.
• toprak yapısı: asidik toprak kemikleri daha çabuk eritir.
• gömme derinliği: derin gömülen cesetler daha yavaş çürür.
• böcek ve leş yiyicilerin varlığı: kurtçuklar, karıncalar, kemirgenler süreci hızlandırır.
doğal mumyalaşma veya adipocire oluşumu
eğer ceset çok nemli veya oksijensiz bir ortamda (bataklık, su altı) kalırsa, yağ dokusu sabunlaşarak "adipocire" adı verilen bir maddeye dönüşür ve ceset korunabilir.


peki mantarların rolü nedir diye sordum. ona da:


mantarlar, cesetlerin çürüme sürecinde **önemli bir rol oynar**, özellikle de bakterilerin etkisinin azaldığı ileri aşamalarda ve özel çevre koşullarında. işte mantarların ceset çürümesine etkileri:
1. dokuların parçalanmasına katkı
- mantarlar, **selüloz, keratin (saç/tırnak) ve bağ dokularını** parçalayan enzimler salgılar.
- bakterilerden farklı olarak, lignin ve diğer kompleks organik maddeleri** ayrıştırabilirler.
- özellikle kuru, asidik veya oksijenin az olduğu ortamlarda (derin toprak, mağaralar) bakterilere göre daha aktiftirler.
2. ileri çürüme ve iskeletleşme evresinde etki
- yumuşak dokuların çoğu yok olduktan sonra, mantarlar kalan organik artıkları (deri kalıntıları, kıkırdak) tüketir.
- kemiklerdeki kolajeni ve organik bileşenleri parçalayarak kemiklerin mineralizasyonunu hızlandırabilirler.
3. ölü mumyası (adipocire) ve mantar ilişkisi
- nemli ortamlarda adipocire oluşumu gerçekleşirse, mantarlar bu yağlı dokuların yüzeyinde biyofilm oluşturabilir
- bazı mantar türleri (örneğin fusarium), cesedin üzerinde pamukçuk benzeri koloniler oluşturarak görsel bozulmaya neden olur.
4. ceset üzerinde mantar kolonizasyonu
- cesedin yüzeyinde **siyah, beyaz veya yeşil renkli küf tabakaları** oluşabilir (örneğin aspergillus, penicillium).
- bazı mantarlar (nekrotrofik türler) doğrudan ölü dokularla beslenir ve çürümeyi hızlandırır.
- "mantar mezarlıkları" denilen olaylarda, cesedin bulunduğu toprakta mantar florası anormal şekilde artabilir.
özel durum: "mantar tarafından korunan cesetler"
nadir durumlarda, mantarlar anti-bakteriyel metabolitler üreterek cesedin kısmen korunmasına yol açabilir. örneğin, bazı endolitik mantarlar kemiklerin içine nüfuz ederek uzun süre bozulmadan kalmasını sağlayabilir.
sonuç
mantarlar, çürüme sürecinin sessiz ama etkili aktörleridir. bakteriler kadar hızlı olmasalar da, özellikle organik maddenin son kalıntılarını temizleyerek doğanın geri dönüşüm sistemine katkıda bulunurlar.

şeklinde cevap verdi. umarım biri okur da bir daha ölümden sonra ne olacak sorusunu sormaz. doğa tarafından yenilip bitiriliyorsunuz.
devamını gör...
.
devamını gör...
hiç öyle zannedildiği gibi şeyler olacağını düşünmüyorum. bence baştan başlayacağız. reenkarnasyon gibi değil ama. başka bir evrende başka bir surette belki bir kitap belki bir ağaç belki bir solucan olarak. artık o evrende hangi formlar varsa bilmiyorum. devam yani bu sonsuz bir döngü halinde sürecek. yedi kat evren yaratan bu kadar basit bir map çizmiş olamaz.
devamını gör...
gidip gelen varsa yazsın. çocuklar merak etmiş.
devamını gör...
doğmadan önce ne varsa belki de o
devamını gör...
önce bir ölelim de, ne olacağına orada karar veririz.

(bkz: önce bir gülelim de, espriyi sonra buluruz)
devamını gör...
kabirden korktuğumu deklare edecek saate ve komalık alkol raddesine geldim. bundan sonrası bana serbest.

benim tüm bildiğim şarkıları şiirleri gel şimdi sor, diyemem.
babam diyor ki, bak oğlum sana gelecekler ve soracaklar.

-rabbin kimdir?

-rabbim allah" diyemeyeceğim diye korkarım. ben diyemem zaten. stres babacım stres.

dağın arkasında ölülerim var. bekliyorlar. ben oraya bir gideyim. bir gidiyorsun biraderim-kızbiraderim, tüm ölen ve sevdiğin akrabaların orada seni bekliyor tebessümle...

hoş geldin mi derler, suratları asık - neden geldin? mi derler?

dağın arkasında ölülerim bekliyor n'olursa olsun, oraya gideceğim.
sonra da yanacağım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölünce ne olacak sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim