piyano

ikiz kardeşi klavsen'dir, daha çok kiliselerde bulunur.

çocukların çalmayı öğrenmekten pek keyif almadığı ama eğitimine erken yaşta başlanması gereken yapı biçimiyle duvar piyanosu ve kuyruklu piyano olmak üzere 2 çeşidi bulunan idil biret ve fazıl say tarafından oldukça iyi çalınan müzik aletidir.
öğrenmesi çok kolay değildir ama öğrendikten sonra kolay kolay kopamayacağınız enstrümandır.

kavuşmanın imkansız olduğu birini özlemek gibi içimi acıtan, kalbimi kıran enstrümandır. (daha önce (#1102850) nolu entrymde piyanonun içimde nasıl ukde kaldığından bahsetmiştim.)
bir yıl süren online üniversite serüvenimin 6 eylül 2021 pazartesi günü sona ermesi ile iki haftadır okula gidiyorum. benim talihsizliğim midir bilemiyorum ama okuduğum fakültenin hemen yanında konservatuvar var. yolumun da üzerinde olması sebebiyle binanın yanından her geçişimde içeriden gelen kemanla karışık piyano sesleri yüzünden ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. bunu buraya neden yazdığımı da bilmiyorum.

evimdeyken kıymetini bilmediğim nadide enstrüman. şimdi uzaklardasın, hayallerdesin..

bir süre uzak kalıp konuşamadığım çok eski bir dost. bugünlerde, son bir aydır aramız pek iyi.
buradan

piyano çalmak bir armağan olsa gerek…

herkesin enstrüman olarak bildiği ancak aslında bir müzik terimi olan bir kelimedir.

piyano italyanca bir kelime olmakla birlikte, hafif, yumuşak anlamına gelir, örneğin bir enstrüman çalarken nota kağıdında p harfini görürseniz (piano) bu o kısmı hafifçe, yumuşak bir şekilde çalmanız gerektiği anlamına gelir.

peki o zaman piyano enstrümanının adı neden piyano? şöyle açıklayayım;

bach, çoğu eserini org ve klavsen (piyano gibi tuşları olan ancak sesi piyanodan farklı olan bir enstrüman. piyanonun atası kabul edilir, youtubeye aratmanızı öneririm) için yazmıştır, o dönemde piyano henüz icat edilmemişti (tam tarih bilinmemekle birlikte 18. yüzyılın başları olduğu düşünülüyor). klavsenin mekaniği gereği tuşa sert de bassanız yumuşak da bassanız ses aynı çıkıyordu, yüksek veya alçak değildi, hep aynı düzeydeydi. ancak piyano icat edildiği zaman bu durum değişti. piyanoda tuşa sert basınca ses yüksek, şiddetli; yumuşak basınca alçak çıkıyordu.

pekala diyeceksiniz o zaman bu enstrüman hem hafif hem yüksek ses çıkardığı halde neden adı hafif anlamına gelen bir kelime de şiddetli anlamına gelen kelime değil, şu şekilde anlatayım;

piyano ilk icat edildiği zaman adı piyano değildi, piano-forte idi. forte de (nota kağıdında yazımı f) bir müzik terimi, anlamı ise tahmin edeceğiniz üzere sert, şiddetlidir.

yani piyano-forte enstrümanı üzerinde sesleri hafif ve şiddetli bir şekilde çıkarabildiğimiz için adı buydu ancak daha sonra zamanla birlikte adı piyano halini aldı.

bunun bir de kuyruklu olanı vardır. (bkz: kuyruklu piyano)

en güzel ferdi özbeğen'in çaldığı müzik aleti.

1700'lü yıllarda italyan kâşif bartolomeo cristofori di francesco tarafından icat edilmiştir.

tuşlara basıldığında içindeki teller hareket eder ve sesler çıkar.


www.instagram.com/reel/Cv5I...

tuşlara basıldığında içindeki teller hareket etmez. her biri başka bir notaya ayarlanmış teller sabittir. tuşa bastığınızda telleri titreştirecek çekiçler hareket eder, tellere vurur ve ses çıkar ortaya.

hakkıyla çalabildiğim tek enstrümandır.

dehşet biçimde piyano çalmayı öğrenmek istiyorum. çok hoşuma gidiyor piyano sesi.