yatıştırıcı. çocukken trt fm çok dinlerdim ailemle. yemek yaparken tek seçenekti. sanırım o mutfakta oluştu benle alakalı bir şeyler. her neyse.

üniversitede okula gitmek bir buçuk saat sürüyordu. o ara spotify yok. olan mp3 de bitiyor. radyo açardım. özellikle best fm favorimdi. ben konuşan radyoculara bayılırdım. müzik ikinci plandaydı. o laklak show(ne leş isimdi), serdar gökalp falan hep mahalleden brolardı benim için. o yüzden hala ara ara bakarım radyolar ne durumda diye. bol reklamlı artık hepsi. dinlenecek durumda değiller.

radyo yayını yapmayı da severim diğer yandan. burası da dahil olmak üzere birkaç yerde yayıncılık ve koordinasyonda görev almıştım. konuşunca dinleyen birinin olduğu hissi güzel.
devamını gör...
sadece araba kullanırken dinlerim. onun haricinde sadece serdar gökalp'in böö programını dinler ve keyif alırım.
devamını gör...
arka planda çalan iğrenç bir müzik, leş gibi espriler ve alkış efekti, 5 dakikada bir giren reklamlar.
ben almıyım. hele o nihatla sivrisinek iyice leş bir hal almıştı en son.
devamını gör...
reklam allerjim yüzünden radyo programcılarını dinleyemez oldum. cem aslan, serdar gökalp vb.leri. artık radyolarım (dört tane var) sadece trt radyo 3'e ayarlı. evin her gittiğim yerinde oranın radyosunu açıyom. (evet ev biraz büyük 270m2 tripleks)
devamını gör...
lounge fm dinlerim, iyidir
devamını gör...
normal sözlük radyosu iyiydi. seviyordum ben :(
devamını gör...
bütün çocukluğum uyanınca açılan, uyuyacağımız zaman kapanan mutfaktaki radyo ile geçti. annem bu alışkanlığını hala sürdürüyor. trt fm in arkası yarın radyo tiyatrosunu dinleyerek kahvaltı yapmak, yarışmalara katılmaya ve nostaljik görünümlü radyoyu kazanmaya çabalamak çok eğlenceli gelirdi. bu yaz sonunda araba yolculuklarında çoğunlukla tek çeken radyo trt fm olduğu için uzun süre sonra yeniden dinledim ve çocukluğumun siliklesen bütün anıları canlandı. trt fm de 6 hafta boyunca bütün yolculuklarımızda eşlikcimiz oldu. diğer entrylerde bahsedildiği kadar çok reklam olmadığı için sohbet ve müziğe doyuruyor :)
devamını gör...
radyo voyage, radyo 3, ancient.fm ve soma'nın (ilçe değil, uygulama) çeşitli kanalları ile düzenli yaptığım eylem. en çok da voyage hastasıyız. arada joy fm ve radio swiss jazz da bunlara katılır.
devamını gör...
radyo dinlemek bana hep bambaşka güzel hazlar sunmuştur. özellikle şu böyle radyoya gelen mesajların okunduğu akşam - gece yarısı yayınlarına bayılıyorum. mümkünse bir kış gecesi, elinde çay yahut kahvenle geçeceksin radyonun başına, telefondan da dinleyebiliyorsun zaten. ülkenin birbirinden farklı yerlerde yaşayan insanların hangi duygu ve düşünce ile gönderdikleri mesajları dinliyorsun, bazen mutluluklarını bazen hüzünlerini paylaşıyorsun onlarla. hani orada yeni bir müziği keşfetmek falan da elbette hoş ama benim için hiç tanımadığın insanlarla aynı anda birbirinden habersiz şekilde o programı dinliyor olma hissi çok daha bambaşka ve keyifli.
devamını gör...
#2817985

hestia'nın bu tanımını görünce bir şeyler yazmak istemiştim. vakit geldi.

üniversiteye hazırlık senem, uykunun tutmadığı gecelerde geçmişimle giriştiğim hesaplaşmalara sık sık konu olur. sınıf arkadaşlarım, hocalarım, eğlenceli anlar, platonik aşkım merve, yapılan amatör hatalar, bunalımlar, çektiğimiz çile... saat 1 gibi okuldan eve gel, yemek ye, 4,30'a kadar ders çalış, 5'teki derse yetiş, 8'e doğru eve gel, yemek ye, çay olana kadar ders çalış, 15 dakika ahaliyle çay-sohbet, uykun gelene kadar ders çalış. hafta sonları sabahtan dershaneye git, eve gel, yemek ye, geceye kadar ders çalış. ders çalışırken insan kafayı yememek için müzik dinlemek istiyor, rahatsız etmez tonlamalarla birileri konuşsun istiyor. mecburen radyo dinliyorsun. çünkü mp3 çaların yok, alternatifin yok. işte radyo, üniversiteye hazırlık senemi hatırlatıyor bana. o günkü çalışmamdan verim alıp kendime aferin diyebildiysem uyumadan evvel 30 dakika kadar matrax dinleyerek kendimi ödüllendiriyordum. öğle saatleri serdar gökalp, rıza esendemir, best fm; akşam üzeri bay j, nihat'la sivrisinek; geceleri melon şapka, muzo'ya bile denk geldiğimi hatırlıyorum. trigonometri, türev, madenlerimiz, türklerin islamla merhabalaşması, çerez niyetine üslü sayılar falan çözerken mecburen halil sezai dinliyorsun. çünkü o dönem popüler olan halil sezai.

insan çileden alnının akıyla çıktığında bir zaman sonra o çileyi bile sever, özler hale geliyor. platonik aşkım merve'yi bile özlediğim oluyor. harbiden derdi neydi bu sonbaharın?

devamını gör...
artık biraz nostaljik bir hâle geldi ama bu güzelliği yaşatacağız. radyoyu açtım karşıma çıkan şarkıya bak sevmeyelim de taşa mı dönelim ulan.

devamını gör...
nostaljik bir eylemdir, günümüzde aktif olarak yayın yapan radyo istasyonu sayısı epey bir azalmıştır ama kendimce hâlâ arada bir dede yadigârı radyomda radyo alaturka,radyo 45'lik falan dinlerim eskiden ne de güzeldi, her ilçenin kendine has radyoları vardı, hangi şehre gitsen oraya özgü bir şeyler çalardı radyoda.
devamını gör...
türkiye'nin güney illerinde; muğla, antalya ve mersin yollarında arabayla giderken frekans olarak yunan radyoları çekmekte ya da yayına karışmaktadır. bazı ismini bilmediğim kardia mou, se agapo poli tarzı kelimeler geçen şarkılar hoşuma gidiyor tuhaf bir şekilde.
devamını gör...
babam neredeyse 2 yılı geçti kanser hastası ve 1 yıldır yatağa bağımlı. tek bir gün bile sızlanmadı , ağlamadı , içinde bulunduğu durumun acısını bizden çıkarmadı sağolsun , ama hergün sabah 7 den gece 1 ya da 2 ye kadar radyo dinliyor , diyanet radyosundan, kasabamızdaki radyo istasyonlarına , istanbulda yayın yapan ve bizim evden çeken kanallara kadar her birini geziyor , kiminde uzun kalıyor kimini tek şarkıyla geçiyor . en çok da türkü dinlemeyi seviyor , zaten aklı karışık , türkü dinlerken kendini köyünde zannediyor ve huzurla uyuyor. radyo olmasaydı onu ne oyalardı , ne hayatta tutardı bilmiyorum, iyiki radyo var.
bende evimde hep radyo dinliyorum, televizyondan kurtulalı 11 sene oluyor , ne kumanda ne kanal arama derdim yok , ama radyosuz ne yapardım bilmiyorum. en güzel eylem radyo dinlemek.
devamını gör...
geçmişten bugüne taşıdığım keyifli aktivite.

gerçi eski programların tadı yok, eski sunucular da yok.

afrikalı ali, nöbetçi erdem gece vardiyasında çalışırken bana radyoyu sevdiren kişilerdi.

efkarlandım azcık, mazi gönlümde yaradır.
devamını gör...
radyo programcılarının 'hiperaktifliğinden' 'yersiz neşelerinden' ve reklamlarından yıldığım için;

gündüz trt nağme, trt türkü bazen trt fm, akşam trt 3 sürekli açıktır bende

nemli havalarda radyolar kötü çeker, cızırtılı olursa yunan kanalı* 'trito programe'*.

ayrıca radyo geleceğin kitle iletişim aracıdır. radyo dinleyiciliği hiçte geri bir durum değildir.huh
devamını gör...
çok farklı bir kültürdü bir zamanlar. sabahtan başlar gece yarılarına kadar kâh neşelendiğimiz, kâh hüzünlendiğimiz, kâh sabırsızlıkla yayını beklediğimiz zamanlardı..
melon şapka vardı mesela, o buğulu sesiyle şiir okuyan..
bay j
geveze
zeki kayahan coşkun
cenk-erdem
nihat sırdar
cem ceminay
gönül dostu füsun
hop dedik ayhan
ve daha niceleri..
eskilere dair güzel zamanlardı. hiç bilmediğin şehirlerden birbirlerine şarkılar armağan eden insanlar vardı.. tebessüm ettiren selamlar.. ayrı bir dünyaydı benim için..
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"radyo dinlemek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim