sabahları yapılan rutin davranışlar

yüz yıkandıktan sonra koyulan koyulan bir kahve, yakılan bir sigara ve rutine dönüş..

her gün 5 gibi uyanmak, kahvaltı etmek ve müzik dinlerken spor yapmak.

sevgiliye günaydın mesajı atmak.

bugun pazar. haftaya pazara kadar 3,5 kg verme projem var:)
challenge accepted;)
bi yarım saate, 1 saat sabah yuruyusune cıkıcam.
sonra aksam ustu 5 gibi 1 saat daha yuruyuse cıkıcam.
haftaya pazar gelismeleri yazarım ciciler.

saat 05:50 kalkış.
ütüyü fişe tak.
matilda ortaya işemeli sıçmalı ayin yaptıysa onu sil.
matildanın yaş mamasını ver.
kahve yap
kahve olurken tuvalete gir.
t shirt ütüle
kahveyi bardağa al
ekmek arası yap.
giyin.
diş fırçala.
matildanın mamasını suyunu kontrol et.
ütünün fişine bak.
çorap giy. (genelde çekmecede olmadığı için kurutmalıktan takılıyorum bu aralar)
ayakkabını giy.
anahtar kontrol.
son bi aynaya bak.
06:05 çıkış.

(bkz: mugen (yazar)) 'e sövmek ve sayabildiğim kadar saymak.
6sayarlı olduğu için en çok 6 defa sayıyorum bu peache.

eylül ayı sendromu, evet belki daha önce duymadınız , sonbahar habercisi bu ay genelde sendroma giriyorum. 1 eylül itibariyle her akşam uykuya dalamadığım, sabaha karşı da pencereden gelen esintiyle hafif bir titreme yaşadığımdan zor bela daldığım uykumdan bölünüyorum. alarm çaldığında bu sabah ayaklarımın yere tam basamadığını, yürürken yalpalandığımı fark ediyor, hemencecik hazırlanıp servisimi beklemeye koyuluyorum. yolumuz o kadar uzun ki, mazotlar yetmiyor, bir benzincide dururken soğuk kahve aşkıyla yanıp tutuşuyorum, al işte içtin ne oldu. bu sabah kahvaltı yapmayacağım, onun yerine likörlü çikolata yemeği tercih ediyorum. neden olmasın, keşke bugün bir kaç tane daha yesem kafa falan yapsa, erkenden izin alıp bir arkadaşa gitsem bunları düşünüyorum... bu sabah her sabahlar gibi değişik. ve bu verdiğim bilgiler kesinlikle rutin değil, likörlü çikolata ne kadar rutin olabilir ki... son olarak tarkan dan ölürüm sana çalıyor, radyo da her seferinde aynı saatte bu bence bir rutin.

sözlükte takılmak.