1.
kızgınlıkların en kötüsüdür. sizin için anlamı olmayan birine, sokaktan geçerken çöpünü yere atan kişiye ya da zaten sevmediğiniz bir insana kızmak sizi yaralamaz. sevdiğiniz insan sizi kızdıracak bir şey yaptığındaysa artık sizin kendinizle meseleniz başlar.
boğazda yumru, hayal kırıklığı, iç huzursuzluğu ve dahası. bunların hepsi öfkeden daha çok hissettiğiniz duygular oluverir bir anda. yerini çabucak kırgınlığa bırakır bu kızma hali. ne kadar seviyorsanız da o kadar zor olur baş etmesi.
ömür törpüsü. allah kurtarsın.
boğazda yumru, hayal kırıklığı, iç huzursuzluğu ve dahası. bunların hepsi öfkeden daha çok hissettiğiniz duygular oluverir bir anda. yerini çabucak kırgınlığa bırakır bu kızma hali. ne kadar seviyorsanız da o kadar zor olur baş etmesi.
ömür törpüsü. allah kurtarsın.
devamını gör...
2.
eğer özel buluşma günümüz için rica ettiğim halde boynuna hacı yağı sürmemişse öfkeyi hak etmiş demektir. insan sevdiği için boynuna o hacı yağının arındıran ve akıl kamaştıran kokusunu sürmez mi? sürmezse bu gerçek sevgi değildir. benim biricik sevdiğimle o hacı yağı kokusuyla ne günahlar işleme hayallerim vardı, bir bilseniz. dünyanın en büyük hayal kırıklığı resmen, salt acı. bu acının dışavurumu da sevdiğim kişiye kızgın olmaktır maalesef. belki... belki sadece azıcık hacı yağı sürmüş olsaydı bunlar yaşanmayabilirdi. kendi seçti.
devamını gör...
3.
zamanla unutuyorsun,ne kadar kızgın olsan da bunu devam ettiremiyorsun ama içinde bir yerlerde hala ona kırgınsındır.
devamını gör...
4.
kızgın bi demiri vücuduna basmak gibi..
devamını gör...
5.
kızgınlık bir şekilde geçiyor en azından kırgınlık gibi insanın içinde bit yerlerde iz bırakmıyor fakat yine de sevdiğin bir insana kızmak insanı yoruyor, üzüyor o kızgınlık bir başkasına karşı hissedilse belki bir problem yaratmayacak ama sevdiğin birine hissedilince büyük bir probleme dönüşebiliyor.
devamını gör...
6.
yumuşadıktan sonra hafıza kaybına mı uğradım acaba? diye düşündürten olaydır. çünkü sinirli olduğunuz zamanlar sanki çok uzakta kalmış gibi hissediyorsunuz.
devamını gör...
7.
daha kötüsü ise sevdiğin birinin sana kızgın olmasıdır. senin kızgınlığın geçer, onunki geçmez.
devamını gör...
8.
insan hep sevdiğini üzer albayım en çok onu kırar.
hani en sevdiğin giysi en çabuk eskiyendir mesela.
hani en sevdiğin giysi en çabuk eskiyendir mesela.
devamını gör...
9.
birine kızgınsan zaten onu seviyorsundur, sevmesen umrunda olmazdı. bu kızgınlığın tabanında kırgınlık yatar. zaman geçer sular durulur, işte o zaman kızgınlığın bir hükmü kalmaz. yalnızca buruk bir kırgınlık kalır.
devamını gör...
10.
kendi adıma uzun sürmeyen kızgınlıktır.
ayrıca yakın zamanda yaşadığım, insanı yoran ve çok üzen durumdur da ayrıca.
böyle durumlarda (bkz: jet lee) nin (bkz: fearless) filminden bir söz gelir aklıma hep.
"kin ancak daha fazla kin doğurur"
o kadar doğru ki.
kalbi yoran en büyük düşüncedir kin duygusu. kin gütmek, ucu bucağı olmayan kavurucu bir çölde elindeki mataradan su içmemek gibidir. kendine eziyet etmekten başka bir şey değildir. o sebepten tamamen beyinde gerçekleşen bu düşünce için kalbi yorar dedim.
kırgın olmak ile kızgın olmak arasında da dağlar kadar fark vardır. kırgın olduğum ve hayatım boyunca affetmeyeceğim bir insanda var evet ama düşünmüyorum onu. onun için planlar yapmıyorum, intikam duygusu içinde değilim. azat ettim kendimden ve yok oldu, hiç olmamış gibi oldu bu "eskiden" çok sevdiğim arkadaşım.
fakat eskiden kızgın olduğum, ama şu anda yine çok samimi bir hale geldiğimiz(iyi ki) arkadaşım için bildiğin acı çektirme planları yapıyordum. hatta kendi kendime böyle sürat yapamayacağım bir yerde, mesela otoparkta felan görürsem altımda araba varken felan araba ile çarpıp onu sakatlamak istiyordum. o kadar kızgındım ki!
sonra bunun farkına varıp sağdan soldan arkadaşlarla haber yollamaya başladım böyle yapacağım diye. kıyamadım çünlü eşşolueşşeğe! gerçekten düşük bir süratle çarpar bir taraflarını kırardım acı çeksin diye. karşıma çıksın istemedim o sebepten.
ama dediğim gibi bir kaç aylık bu kızgınlık gittikçe azaldı ve yine ortak arkadaşlarımız sayesinde barıştık ve herşeyi unuttuk. kendisine de söyledim.
"sana asla kırgın değildim, seni o yüzden affettim"
diye.
t: insanı mental olarak al aşağı eden ruhsal sinir bozukluğu hali.
ayrıca yakın zamanda yaşadığım, insanı yoran ve çok üzen durumdur da ayrıca.
böyle durumlarda (bkz: jet lee) nin (bkz: fearless) filminden bir söz gelir aklıma hep.
"kin ancak daha fazla kin doğurur"
o kadar doğru ki.
kalbi yoran en büyük düşüncedir kin duygusu. kin gütmek, ucu bucağı olmayan kavurucu bir çölde elindeki mataradan su içmemek gibidir. kendine eziyet etmekten başka bir şey değildir. o sebepten tamamen beyinde gerçekleşen bu düşünce için kalbi yorar dedim.
kırgın olmak ile kızgın olmak arasında da dağlar kadar fark vardır. kırgın olduğum ve hayatım boyunca affetmeyeceğim bir insanda var evet ama düşünmüyorum onu. onun için planlar yapmıyorum, intikam duygusu içinde değilim. azat ettim kendimden ve yok oldu, hiç olmamış gibi oldu bu "eskiden" çok sevdiğim arkadaşım.
fakat eskiden kızgın olduğum, ama şu anda yine çok samimi bir hale geldiğimiz(iyi ki) arkadaşım için bildiğin acı çektirme planları yapıyordum. hatta kendi kendime böyle sürat yapamayacağım bir yerde, mesela otoparkta felan görürsem altımda araba varken felan araba ile çarpıp onu sakatlamak istiyordum. o kadar kızgındım ki!
sonra bunun farkına varıp sağdan soldan arkadaşlarla haber yollamaya başladım böyle yapacağım diye. kıyamadım çünlü eşşolueşşeğe! gerçekten düşük bir süratle çarpar bir taraflarını kırardım acı çeksin diye. karşıma çıksın istemedim o sebepten.
ama dediğim gibi bir kaç aylık bu kızgınlık gittikçe azaldı ve yine ortak arkadaşlarımız sayesinde barıştık ve herşeyi unuttuk. kendisine de söyledim.
"sana asla kırgın değildim, seni o yüzden affettim"
diye.
t: insanı mental olarak al aşağı eden ruhsal sinir bozukluğu hali.
devamını gör...
11.
sevgim bitti, kızgınlığım geçti. o köşede bekliyor, ben döndüm bile geri...
devamını gör...
12.
anthony hopkins ' in güçlü sözleri:
′′ seni sevmeye hazır olmayan insanları serbest bırak
bu hayatında yapacağın en zor şey.
seni sevmeye hazır olmayanlara sevgini vermeyi bırak.
değişmek istemeyen insanlarla zor sohbetler yapmayı bırak.
varlığına önem vermeyen insanlar için görünmeyi bırak.
içgüdülerinin etrafındaki herkesin iyi dileklerini kazanmak olduğunu biliyorum, ancak aynı zamanda zamanını, enerjini ve akıl sağlığını çalacak dürtüdür...
hayatında memnuniyet , ilgi bağlılık ortaya çıktığında, herkes senin kadar dürüst olmayacak...
bu, kim olduğunu değiştirmen gerektiği anlamına gelmez.
bu seni sevmeye hazır olmayan insanları sevmeyi bırakman anlamına geliyor.
zamanını harcadığın kişiler tarafından ince bir şekilde dışlanır, ince bir şekilde aşağılanır, unutulur veya kolaylıkla görmezden gelinirsen onlara ilgini ve enerjini sunmaya devam ederek kendine iyilik yapmazsın
gerçek şu ki sen herkes değilsin...
ve herkes senin için değil.
bu dünyayı bu kadar özel yapan şey, arkadaşlığına, sevgine, dostluğuna önem veren birkaç kişiyi bulduğun zaman bunun ne kadar değerli olduğunu bileceksin...
çünkü olmayan şeyleri tecrübe ettin...
ama bunu yapamayan birisinin seni sevmesini sağlamak için ne kadar çok zaman harcarsın?
bu gezegende milyarlarca insan var ve çoğu seninle kendi seviyelerinde sevgi titreşimleri içindeler ...
ama...
seni yastık, ikinci plan seçeneği, terapist ve duygusal iyileşme stratejisi olarak kullanan insanların mahremiyetinde ne kadar kısa kalırsan senin için doğru olan bu ...
denemeyi bırakırsan ilişki biter...
belki mesaj göndermeyi bırakırsan telefonun günlerce ve haftalarca sessiz kalır...
birini sevmeyi bırakırsan gerçek olmayan aşk eriyebilir...
bu bir ilişkiyi mahvettiğin anlamına gelmez!
bu ilişkiyi tutan tek şey sadece sendin ve sadece senin onu tutmak için tuttuğun enerjiydi.
bu aşk değil.
bu bağlılıktır.
istemeyenlere bir şans vermek istemektir!
hayatındaki en değerli ve en önemli şey enerjindir.
bu senin enerjin!
zamanını senin için uygun olmayan insanlarla geçirdiğin zaman neden bu kadar sabırsız olduğunu anlamaya başlarsın.
hayatın için, kendin için ve tanıdığın herkes için yapabileceğin en önemli şeyin enerjini her şeyden daha vahşi bir şekilde korumak olduğunu fark etmeye başlayacaksın.
hayatını güvenli bir sığınak yap,
sadece seninle uyumlu kişilere izin ver...
insanları kurtarmak senin sorumluluğun değil.
onları kurtarılması gerektiğine ikna etmekten sorumlu değilsin.
her an insanlar için var olmak ve onlara hayatını vermek senin işin değil..
çünkü eğer kötü hissediyorsan, görevde hissediyorsan, mecbur hissediyorsan onlara verdiğin iyiliği geri vermeyeceklerinden korkuyorsun...
kaderin sevildiğini fark etmek ve hak ettiğini düşündüğün sevgiyi kabul etmek.
gerçek bir dostluğu hak ettiğine karar ver.... gerçek bir bağlılık, sağlıklı ve başarılı insanlarla tam sevgi...
sonra bekle...
sadece bir süreliğine...
ve her şeyin ne kadar değiştiğini izle..."
′′ seni sevmeye hazır olmayan insanları serbest bırak
bu hayatında yapacağın en zor şey.
seni sevmeye hazır olmayanlara sevgini vermeyi bırak.
değişmek istemeyen insanlarla zor sohbetler yapmayı bırak.
varlığına önem vermeyen insanlar için görünmeyi bırak.
içgüdülerinin etrafındaki herkesin iyi dileklerini kazanmak olduğunu biliyorum, ancak aynı zamanda zamanını, enerjini ve akıl sağlığını çalacak dürtüdür...
hayatında memnuniyet , ilgi bağlılık ortaya çıktığında, herkes senin kadar dürüst olmayacak...
bu, kim olduğunu değiştirmen gerektiği anlamına gelmez.
bu seni sevmeye hazır olmayan insanları sevmeyi bırakman anlamına geliyor.
zamanını harcadığın kişiler tarafından ince bir şekilde dışlanır, ince bir şekilde aşağılanır, unutulur veya kolaylıkla görmezden gelinirsen onlara ilgini ve enerjini sunmaya devam ederek kendine iyilik yapmazsın
gerçek şu ki sen herkes değilsin...
ve herkes senin için değil.
bu dünyayı bu kadar özel yapan şey, arkadaşlığına, sevgine, dostluğuna önem veren birkaç kişiyi bulduğun zaman bunun ne kadar değerli olduğunu bileceksin...
çünkü olmayan şeyleri tecrübe ettin...
ama bunu yapamayan birisinin seni sevmesini sağlamak için ne kadar çok zaman harcarsın?
bu gezegende milyarlarca insan var ve çoğu seninle kendi seviyelerinde sevgi titreşimleri içindeler ...
ama...
seni yastık, ikinci plan seçeneği, terapist ve duygusal iyileşme stratejisi olarak kullanan insanların mahremiyetinde ne kadar kısa kalırsan senin için doğru olan bu ...
denemeyi bırakırsan ilişki biter...
belki mesaj göndermeyi bırakırsan telefonun günlerce ve haftalarca sessiz kalır...
birini sevmeyi bırakırsan gerçek olmayan aşk eriyebilir...
bu bir ilişkiyi mahvettiğin anlamına gelmez!
bu ilişkiyi tutan tek şey sadece sendin ve sadece senin onu tutmak için tuttuğun enerjiydi.
bu aşk değil.
bu bağlılıktır.
istemeyenlere bir şans vermek istemektir!
hayatındaki en değerli ve en önemli şey enerjindir.
bu senin enerjin!
zamanını senin için uygun olmayan insanlarla geçirdiğin zaman neden bu kadar sabırsız olduğunu anlamaya başlarsın.
hayatın için, kendin için ve tanıdığın herkes için yapabileceğin en önemli şeyin enerjini her şeyden daha vahşi bir şekilde korumak olduğunu fark etmeye başlayacaksın.
hayatını güvenli bir sığınak yap,
sadece seninle uyumlu kişilere izin ver...
insanları kurtarmak senin sorumluluğun değil.
onları kurtarılması gerektiğine ikna etmekten sorumlu değilsin.
her an insanlar için var olmak ve onlara hayatını vermek senin işin değil..
çünkü eğer kötü hissediyorsan, görevde hissediyorsan, mecbur hissediyorsan onlara verdiğin iyiliği geri vermeyeceklerinden korkuyorsun...
kaderin sevildiğini fark etmek ve hak ettiğini düşündüğün sevgiyi kabul etmek.
gerçek bir dostluğu hak ettiğine karar ver.... gerçek bir bağlılık, sağlıklı ve başarılı insanlarla tam sevgi...
sonra bekle...
sadece bir süreliğine...
ve her şeyin ne kadar değiştiğini izle..."
devamını gör...
13.
ben de kırgınlar derneğinin üst katındayım. çok kırgınım zira. kızgın olsam agzını burnunu dagıtırsam geçebilire inanıyorum ama kırgınlığa çarem yok. lokalde boş boş oturmaktan başka
devamını gör...
14.
ya sevgin ya kızgınlığın bitiyor sonunda.
devamını gör...
15.
kızgınlık geçer de kırgınlık geçmez.
devamını gör...
16.
kırgın olmaktan iyidir.
çünkü kızgınlık geçer.
çünkü kızgınlık geçer.
devamını gör...
17.
ben artık hiçbir şey değilim.
devamını gör...
18.
bazı şeylerin kızgınlığı soğutuyor.
bazılarında ise telafisiyle geçebiliyor, tabi ki kızgınlık. soğumanın telafisi olmuyor o yüzden siliyorum. bazen üzülüyorum ama "büyük hatalar genelde küçülmez yanlışa götürür." diyorum. ve ilk büyük hatada insanlarla ilişkimi kesiyorum.
bu doğru mu, bence hayır çünkü hatanın hata olduğunu fark edip gerçekten anında kesen insanlar var ama bana hiç denk gelmedi. öncelerde pişmanlıkları için şans tanırken sonra onlar beni pişman etti ve bu hiç sekmedi.
bir de affedici olunca yani hata yaptıklarında şans verince "duvarlarına ve o kadar sert ve net olmasına rağmen bana şans verdi. bu demektir ki bir daha verebilir." diye düşünüyorlar sanırım. gerçekten kendilerini düzeltmek istemiyorlar sadece sizdeki kredileri bitmesin diye biraz düzelmiş gibi yapıyorlar. bazı şeylerde laf etmeden direkt yol vermek daha mantıklı.
en başta sizi kaybedeceklerini bilip ona göre davranmaları lazımken aptal beyinlerinin algısı anca gerçeği ile yüzleştiğinde algılıyor. (: ah ne kadar da erken. :) böyle insanların yokluğuyla kendinizi ödüllendirin. ben öyle yapıyorum çoktandır...
bazılarında ise telafisiyle geçebiliyor, tabi ki kızgınlık. soğumanın telafisi olmuyor o yüzden siliyorum. bazen üzülüyorum ama "büyük hatalar genelde küçülmez yanlışa götürür." diyorum. ve ilk büyük hatada insanlarla ilişkimi kesiyorum.
bu doğru mu, bence hayır çünkü hatanın hata olduğunu fark edip gerçekten anında kesen insanlar var ama bana hiç denk gelmedi. öncelerde pişmanlıkları için şans tanırken sonra onlar beni pişman etti ve bu hiç sekmedi.
bir de affedici olunca yani hata yaptıklarında şans verince "duvarlarına ve o kadar sert ve net olmasına rağmen bana şans verdi. bu demektir ki bir daha verebilir." diye düşünüyorlar sanırım. gerçekten kendilerini düzeltmek istemiyorlar sadece sizdeki kredileri bitmesin diye biraz düzelmiş gibi yapıyorlar. bazı şeylerde laf etmeden direkt yol vermek daha mantıklı.
en başta sizi kaybedeceklerini bilip ona göre davranmaları lazımken aptal beyinlerinin algısı anca gerçeği ile yüzleştiğinde algılıyor. (: ah ne kadar da erken. :) böyle insanların yokluğuyla kendinizi ödüllendirin. ben öyle yapıyorum çoktandır...
devamını gör...
19.
zaten sadece gerçekten sevdiğin birisine tam anlamıyla kızgın olmaz mısın. değer vermediğin ve çok da sevmediğin birisiyse takmazsın çünkü.
devamını gör...
20.
gerçekten sevdiğin birine karşı uzun süre gerçekleştirilemeyecek eylemdir. her ne kadar aşk ve nefret arasında çok ince bir çizgi olsa da gerçekten sevdiğin birine kızmaktan çok kırılırsın. kızgın kalamaz kırgın kalırsın. büyük ihtimalle de sebebi hayalkırıklığıdır.
(bkz: bu salaklığı nerde görsem tanırım)
arkadaşlık ilişkilerinde de durum çok farklı değildir. kızgınlık sandığın asıl şeyin sebebi seni bu kadar kırabilmiş olmasıdır.
(bkz: bu salaklığı nerde görsem tanırım)
arkadaşlık ilişkilerinde de durum çok farklı değildir. kızgınlık sandığın asıl şeyin sebebi seni bu kadar kırabilmiş olmasıdır.
devamını gör...