41.
sevgili sözlük
ben de isterdim duygusal açıdan tutarlı, ayakları yere basan bir insan olayım. kafam çorba gibi olmasın. yaşamı keskin çizgilerle algılayayım. bir şeyi öteki şeyden şıp diye ayırayım. ortalıkta şuursuz şuursuz dolaşmayayım. ama olamadı bunlar? ne yapalım?
vallahi doğru dürüst bir insan evladı olabilmek adına insanüstü bi' çaba sarf ediyorum. cidden böyle bu. ama öbür yanda bi de şımarıkça yaptım oldu, ben de buyum diye yamuk yumuk bi karakter sergileyip etrafına ısrarla eziyet olan insanlar var. vallahi ben de istiyorum yaptım oldu, ben de buyum diyip işin içinden sıyrılmak.
geçen gün kuzenimle konuşuyoruz, depresyondayım diyorum, depresyondan çıkmak için çaba göstermiyosun ki diyo. ya ben depresyondan çıkabilmek adına 60 kilo almış insanım, kendimden bi tane daha soktum vücuduma. daha ne çabası göstereyim? çaba gösterme işi bitmiyor sözlükçüm. cesi spor yap kilo ver. e zaten zayıftım ama ben? cesi artık iş bul. cesi artık biraz kendine bak. (bunu şeyden diyolar, kendine bak biraz güzel görün de koca bul. eşşek kadar oldun daha sevgilin yok, başımıza kaldın ) cesi yeni kıyafet al. yani özetle deniyor ki cesi artık bi beklediğimiz insana dönüş, biz ergenliktir falan dedil sabırla bekledik ama kaç yaşına geldin bi "düzelme" göremedik. ama yani o insan olma potansiyeli de yoktu belki zaten bende? ki yoktu.
vallahi yoruldum. bezdim canımdan gerçekten. şimdi mesela şeyi de çok takmaya başladım, ne yaptığımda kim ne düşünecek? çünkü bi "deli" yaftası var zaten üzerimde. çok can sıkıcı, ben orda haklı ve gerçek bi öfkeyi de dışa vursam o yafta benim söylemeye çalıştığım şeyin önüne geçiyor. mesela şimdi yazıyorum buralara, birileri diycek bir takım sorunlar üzerinden ilgi devşirmeye çalışıyo bu da. yani alakası yok arkadaşlar. çok net bir şekilde, hiçbir şey üzerinden ilgi koparmaya çalışmaksızın da şunu söyleyebilirim, evet ilgiden ve pohpohlanmaktan gayet de hoşlanıyorum ama o da samimi olmazsa kıymeti olmuyor. yani zaten birkaç sefil karakterin de şurada dm kutumu doldurması için kendimi yırtamıyorum. ama o kadar kötü niyetli ve sefil insanlarla dolu bi yer ki bu sanal camia evet yani bunların da böyle anlaşılması çok muhtemel.
ama yani gerçekten yaşamımın çok tuhaf bi evresi (yine). ona buna carlayıp toksisite saçmamak adına kafa iznine de çıkmıştım ama cidden bana ne ya. tek başıma sıkılıyorum, kendimle uğraşıcağıma buralarla uğraşırım napiym? ben de akıl sağlığımı muhafaza etmek zorundayım.*
ben de isterdim duygusal açıdan tutarlı, ayakları yere basan bir insan olayım. kafam çorba gibi olmasın. yaşamı keskin çizgilerle algılayayım. bir şeyi öteki şeyden şıp diye ayırayım. ortalıkta şuursuz şuursuz dolaşmayayım. ama olamadı bunlar? ne yapalım?
vallahi doğru dürüst bir insan evladı olabilmek adına insanüstü bi' çaba sarf ediyorum. cidden böyle bu. ama öbür yanda bi de şımarıkça yaptım oldu, ben de buyum diye yamuk yumuk bi karakter sergileyip etrafına ısrarla eziyet olan insanlar var. vallahi ben de istiyorum yaptım oldu, ben de buyum diyip işin içinden sıyrılmak.
geçen gün kuzenimle konuşuyoruz, depresyondayım diyorum, depresyondan çıkmak için çaba göstermiyosun ki diyo. ya ben depresyondan çıkabilmek adına 60 kilo almış insanım, kendimden bi tane daha soktum vücuduma. daha ne çabası göstereyim? çaba gösterme işi bitmiyor sözlükçüm. cesi spor yap kilo ver. e zaten zayıftım ama ben? cesi artık iş bul. cesi artık biraz kendine bak. (bunu şeyden diyolar, kendine bak biraz güzel görün de koca bul. eşşek kadar oldun daha sevgilin yok, başımıza kaldın ) cesi yeni kıyafet al. yani özetle deniyor ki cesi artık bi beklediğimiz insana dönüş, biz ergenliktir falan dedil sabırla bekledik ama kaç yaşına geldin bi "düzelme" göremedik. ama yani o insan olma potansiyeli de yoktu belki zaten bende? ki yoktu.
vallahi yoruldum. bezdim canımdan gerçekten. şimdi mesela şeyi de çok takmaya başladım, ne yaptığımda kim ne düşünecek? çünkü bi "deli" yaftası var zaten üzerimde. çok can sıkıcı, ben orda haklı ve gerçek bi öfkeyi de dışa vursam o yafta benim söylemeye çalıştığım şeyin önüne geçiyor. mesela şimdi yazıyorum buralara, birileri diycek bir takım sorunlar üzerinden ilgi devşirmeye çalışıyo bu da. yani alakası yok arkadaşlar. çok net bir şekilde, hiçbir şey üzerinden ilgi koparmaya çalışmaksızın da şunu söyleyebilirim, evet ilgiden ve pohpohlanmaktan gayet de hoşlanıyorum ama o da samimi olmazsa kıymeti olmuyor. yani zaten birkaç sefil karakterin de şurada dm kutumu doldurması için kendimi yırtamıyorum. ama o kadar kötü niyetli ve sefil insanlarla dolu bi yer ki bu sanal camia evet yani bunların da böyle anlaşılması çok muhtemel.
ama yani gerçekten yaşamımın çok tuhaf bi evresi (yine). ona buna carlayıp toksisite saçmamak adına kafa iznine de çıkmıştım ama cidden bana ne ya. tek başıma sıkılıyorum, kendimle uğraşıcağıma buralarla uğraşırım napiym? ben de akıl sağlığımı muhafaza etmek zorundayım.*
devamını gör...
42.
günlük yazar gibi kullanabileceğimiz başlık.
sevgili sözlük,
napıyon len vicdansız.
sevgilerimle,
epsilon.
sevgili sözlük,
napıyon len vicdansız.
sevgilerimle,
epsilon.
devamını gör...
43.
44.
hissiz bir insan oldum sevgili sözlük..ben ki oturup ağlardım ota boka. gülerdim mutlaka bir şeylere. hani hayatında en acayip yıl hangisi desen 2022 derim. çok kötü yıllarım oldu. çok iyi yıllarım oldu. bu yıl nasıl desem anlatsam tuhaf geçti. sanki geriye bakınca hiçbir şey yok önemli bir şey yok. bir kişi dışında aklımda kalan bir şey yok.
bunu ben 2004-2008 yılları arasında yaşamıştım ama o zamanlar iş yüzünden dünyadan kopuk hayatın tam ortasında dolu dolu yaşarken işte . gündemden uzak dünya umrumda değil.
üretkenliğimi kaybediyorum hayal gücümü. yaşlandık galiba artık. yokuşları çıkmak zor geliyor sanki. duygular eskidi yıprandı. hayaller azaldı.
en güzel diyor en gerçek diyor en sahici diyor en özverili diyor yalnızlar sever. en gerçekten yalnızlar sever. gerçekten yalnız oldukları için etrafındakilerin değerini bilirler. tüm enerjilerini sevgilerini onlara verirler. çok kalabalık olsa sosyal kime ne kadar verecek gibi mi.
ama bu yalnızlık şöyle değil. insanın yalnızlığa bırakılmış hali değil. kötü ise yaramaz uzak durulasi bir insan olduğu için yalnız olması değil. öyle bir yalnızlığı kutsamam sevmem sevemem. bu yalnızlık insanın kendi kendisini dinlendirmesi kaostan yalandan ne varsa işte onu üzecek yipratacak kendisine iyi gelecek şekilde yalnızlığı seçmesi. yani sen kimle siyaset konuşacaksın ne gerek var. sözle neyi duzelteceksin. insan başkalarını eleştirir ama en çok kendisini duzeltemez. kendisine bakmaz ki. kendisi değişmek istemez ki.
geçerken uğradık geçtik gittik. şarkılarda olmasa ne yapardık.
bunu ben 2004-2008 yılları arasında yaşamıştım ama o zamanlar iş yüzünden dünyadan kopuk hayatın tam ortasında dolu dolu yaşarken işte . gündemden uzak dünya umrumda değil.
üretkenliğimi kaybediyorum hayal gücümü. yaşlandık galiba artık. yokuşları çıkmak zor geliyor sanki. duygular eskidi yıprandı. hayaller azaldı.
en güzel diyor en gerçek diyor en sahici diyor en özverili diyor yalnızlar sever. en gerçekten yalnızlar sever. gerçekten yalnız oldukları için etrafındakilerin değerini bilirler. tüm enerjilerini sevgilerini onlara verirler. çok kalabalık olsa sosyal kime ne kadar verecek gibi mi.
ama bu yalnızlık şöyle değil. insanın yalnızlığa bırakılmış hali değil. kötü ise yaramaz uzak durulasi bir insan olduğu için yalnız olması değil. öyle bir yalnızlığı kutsamam sevmem sevemem. bu yalnızlık insanın kendi kendisini dinlendirmesi kaostan yalandan ne varsa işte onu üzecek yipratacak kendisine iyi gelecek şekilde yalnızlığı seçmesi. yani sen kimle siyaset konuşacaksın ne gerek var. sözle neyi duzelteceksin. insan başkalarını eleştirir ama en çok kendisini duzeltemez. kendisine bakmaz ki. kendisi değişmek istemez ki.
geçerken uğradık geçtik gittik. şarkılarda olmasa ne yapardık.
devamını gör...
45.
sevgili sözlük,
bugün tam rahata ereceğim, evi süpürdükten sonra temiz halıların üzerinde yuvarlanacağım, sonra berjerimde kahvemi yudumlarken pambık orhanımı okuyacağım derken kendimi mutfakta tavuklu pilav, ilikli tarhana yaparken buldum. düdüklü de bugün en az benim kadar çalıştı. bir gün daha bitti sevgili sözlük. senden uzak kaldım. tuvaleti fırçalarken aklımda hep sen vardın. ah, sen! ne çılgınsın. yazdığım her saçmalığı tanım olarak kabul edip bağrına basıyorsun. verilen beğenilerin bana gelmesine izin veriyorsun. senin de bende gönlün var, biliyorum. şimdi ben bu kelimeleri yazıp senin tanım kutucuğunu doldurup birazdan gönder tuşuna basacakken sen kim bilir nerelerdesin.
daima.
senin.
bugün tam rahata ereceğim, evi süpürdükten sonra temiz halıların üzerinde yuvarlanacağım, sonra berjerimde kahvemi yudumlarken pambık orhanımı okuyacağım derken kendimi mutfakta tavuklu pilav, ilikli tarhana yaparken buldum. düdüklü de bugün en az benim kadar çalıştı. bir gün daha bitti sevgili sözlük. senden uzak kaldım. tuvaleti fırçalarken aklımda hep sen vardın. ah, sen! ne çılgınsın. yazdığım her saçmalığı tanım olarak kabul edip bağrına basıyorsun. verilen beğenilerin bana gelmesine izin veriyorsun. senin de bende gönlün var, biliyorum. şimdi ben bu kelimeleri yazıp senin tanım kutucuğunu doldurup birazdan gönder tuşuna basacakken sen kim bilir nerelerdesin.
daima.
senin.
devamını gör...
46.
sevgili sözlük
evimizin 2 balkonu var. büyük balkonda saksılarda annem çiçek ve sebze yetiştiriyor. biberleri, soğanları filan bi şeyleri var kadının. küçük balkonu da marvin'e tahsis ettik. (korkmayın fileli balkon. ) kumu orada duruyor, ayrıca gün içinde balkona çıkıp sağı solu izlemeyi seviyor.
malum, deprem olayından sonra annem gece olunca marvin'in kumunu içeri almayı uygun görüyor ahah. biz uyurken balkonumuz yıkılır, tüm bunlar olurken marvin de kaka yapmakta olur da ölür diye korkuyor.
dün annem kumu içeri alırken bizimki sinsice balkona kaçmış. hava da soğuk diye annem de kapıyı kapatmış. marvin kapalı kalmış yani balkonda.
baktım evde bi huzur ortamı hakim. (her gün 35 kez falan kavga ediyo annemle marvin çünkü kvndkg) "marvin nerde?" dedim, "uyuyo herhalde, ortalıkta yok." dedi annem. annemen son bunu söylediğinde marvin'i 9. kattaki komşularımız kapılarının öbünde bulup getirmişti. dolayısıyla işkillendim vr evde aramaya başladık.
çağırıyoruz, sesleniyoruz cevap yok. balkona bakalım demiştik, beyefendi kurulmuş yerine etrafı izliyor. kapıyo açtığımızı görünce "miv" dedi ve salına salına içeri girdi.
işte böyle yürek hoplamalı bi' akşamdı.
evimizin 2 balkonu var. büyük balkonda saksılarda annem çiçek ve sebze yetiştiriyor. biberleri, soğanları filan bi şeyleri var kadının. küçük balkonu da marvin'e tahsis ettik. (korkmayın fileli balkon. ) kumu orada duruyor, ayrıca gün içinde balkona çıkıp sağı solu izlemeyi seviyor.
malum, deprem olayından sonra annem gece olunca marvin'in kumunu içeri almayı uygun görüyor ahah. biz uyurken balkonumuz yıkılır, tüm bunlar olurken marvin de kaka yapmakta olur da ölür diye korkuyor.
dün annem kumu içeri alırken bizimki sinsice balkona kaçmış. hava da soğuk diye annem de kapıyı kapatmış. marvin kapalı kalmış yani balkonda.
baktım evde bi huzur ortamı hakim. (her gün 35 kez falan kavga ediyo annemle marvin çünkü kvndkg) "marvin nerde?" dedim, "uyuyo herhalde, ortalıkta yok." dedi annem. annemen son bunu söylediğinde marvin'i 9. kattaki komşularımız kapılarının öbünde bulup getirmişti. dolayısıyla işkillendim vr evde aramaya başladık.
çağırıyoruz, sesleniyoruz cevap yok. balkona bakalım demiştik, beyefendi kurulmuş yerine etrafı izliyor. kapıyo açtığımızı görünce "miv" dedi ve salına salına içeri girdi.
işte böyle yürek hoplamalı bi' akşamdı.
devamını gör...
47.
sevgili sözlük git başımdan, seni seviyorum.
devamını gör...
48.
entry'ye giriş cümlelerinin yüz karası. bayağı kötü.
"sevgili sözlük,
bugün kendimle ilgili çok ilginç bir şey fark ettim."
böyle başlayan bir entry gördüm mü devam etmiyorum prensip gereği. istediği kadar feminen olsun bu kalıp, midemi bulandırıyor. benim pipimin de bir onuru gururu var.
"sevgili sözlük,
bugün kendimle ilgili çok ilginç bir şey fark ettim."
böyle başlayan bir entry gördüm mü devam etmiyorum prensip gereği. istediği kadar feminen olsun bu kalıp, midemi bulandırıyor. benim pipimin de bir onuru gururu var.
devamını gör...
49.
günlük gibi başlangıç yapılan giriş cümlesidir.
sevgili sözlük. bugün ev arkadaşlarımdan biri sı*çıp sifonu çekmemiş akşama sorgu var.
sevgili sözlük. bugün ev arkadaşlarımdan biri sı*çıp sifonu çekmemiş akşama sorgu var.
devamını gör...
50.
yeter bu kadar siyaset. herkes işinin başına...
devamını gör...
51.
sözlük ile günlüğü karıştıran başlık. günlük gibi kullanılabilenleri takdir ediyorum fakat beni formata boğan ey modlar, bu da formata aykırı değil mi sizce de?
devamını gör...
52.
sevgili sözlük bombasın bombaa bum!
devamını gör...
53.
sevgili sözlük
bugün biraz sohbet etmeye geldim.
işten ayrılıyorum, başka bir işe geçiyorum.
çalıştığım şirket uzun soluklu çalışılacak bir yer değil. bunu bilerek buraya geldim.
yine de ben onları biliyorum, onlar beni biliyor. burada rahatım yerinde sayılırdı. ancak artık burada görevimi tamamladım. çalıştığım projeleri bitirdim. böyle olunca yeni bir işe geçme vakti gelmişti.
bir de ş* faktörü var.
bu kız tam bir dizi / film karakteri gibi.
başkalarının yaptığı işleri kendi yapmış gibi müdüre sunar, diğer insanlara iftira atar vesaire.
şirkette ben hariç herkesin ayağını kaydırdı.
en son süleyman'ı gönderdi. hem de süleyman onun en çok anlaştığı kişiydi bu 2 yıllık dönemde.
proje müdürü b* bey ve patronlar hariç herkes ş* 'in ne mal olduğunu biliyor.
ancak tam tersi b* bey ve patronlar ondan çok memnun.
şimdi başlarının çaresine baksınlar.
bugün biraz sohbet etmeye geldim.
işten ayrılıyorum, başka bir işe geçiyorum.
çalıştığım şirket uzun soluklu çalışılacak bir yer değil. bunu bilerek buraya geldim.
yine de ben onları biliyorum, onlar beni biliyor. burada rahatım yerinde sayılırdı. ancak artık burada görevimi tamamladım. çalıştığım projeleri bitirdim. böyle olunca yeni bir işe geçme vakti gelmişti.
bir de ş* faktörü var.
bu kız tam bir dizi / film karakteri gibi.
başkalarının yaptığı işleri kendi yapmış gibi müdüre sunar, diğer insanlara iftira atar vesaire.
şirkette ben hariç herkesin ayağını kaydırdı.
en son süleyman'ı gönderdi. hem de süleyman onun en çok anlaştığı kişiydi bu 2 yıllık dönemde.
proje müdürü b* bey ve patronlar hariç herkes ş* 'in ne mal olduğunu biliyor.
ancak tam tersi b* bey ve patronlar ondan çok memnun.
şimdi başlarının çaresine baksınlar.
devamını gör...
54.
sevgili sözlük;
seni ve türevlerini hiç sevmiyorum. varlığın fazlasıyla canımı sıkıyor. rozet ve madalya gibi inovatif bir duruşun olması yüzüne bakılır kılıyor seni. kısacası güzelliğin beş para etmez, bu bendeki dopamin bağımlılığı olmasa.
velhasıl alternatifini bulduğum anda gideceğim.
selam eder, gözlerinden öperim.
seni ve türevlerini hiç sevmiyorum. varlığın fazlasıyla canımı sıkıyor. rozet ve madalya gibi inovatif bir duruşun olması yüzüne bakılır kılıyor seni. kısacası güzelliğin beş para etmez, bu bendeki dopamin bağımlılığı olmasa.
velhasıl alternatifini bulduğum anda gideceğim.
selam eder, gözlerinden öperim.
devamını gör...
55.
1.5 aydır doğru düzgün evden çıkmadım aslında bir gece denize girmeye uzun bir yolculuk ve bir de konser, iki konferansa gittim. yok bu olmadı bayağı evden çıkmışım ben ya:) bir şeylerin sonuna geldiğimi hissediyorum, bakalım ne olacak.
devamını gör...
56.
kendimi çok yalnız hissettiğim bir dönemden geçtiğim için yazmak istedim. yalnızılığı bir yandan benim seçmiş olmam bir yandan da buna itilmiş olmam beni bunalıma soktu biraz. daha iyi hissetmek için yaptığım şeylerin bir işe yaramadığını düşünüyorum çünkü değişme yok bende. insanlarla beraberken de geçmeyen bir yalnızlık hissi bu. her şeyden sıkıldım bunaldım. sürekli şikayet de etmek istemiyorum iyi olmak istiyorum. kendime bir şeyler katmak için sürekli uğraşıyorum ama her şeyle ilgili olup da hiçbir şeyde tam iyi değilmiş gibiyim. neyse çok anlamsız ve gereksiz bir yazı oldu. bu kadar.
devamını gör...
57.
sevgili günlük
kafamı her yastığa koyduğumda onun başka biriyle uyuduğunu düşünmekten çok yoruldum. başka birine dokunduğunu, başka birine güzel söyler söylediğini, başka biriyle hayatına devam ettiğini sindiremiyorum. biliyorum çok saçma. bana yaşattıklarından sonra ona dair aklıma gelen tek şeyin nefret olması gerekmiyor mu? insan niye acısını bırakıp da hep güzellikleri hatırlayarak özler ki.? daha ne kadar bekleyeceğim geçmesi için, anılarımdan, rüyalarımdan silinmesi için. kafamın içinde sürekli onunla yaşamaktan bıktım. o hayatına musmutlu devam ederken hala onun için zırlamaktan bıktım. depresyon mood on değil hayatım da. devam ediyorum, geziyorum, arkadaşlarımlayım, spora gidiyorum, çalışıyorum bla bla bla ama duygularımmm darmadağın anlayamazsınnnnnn..
kafamı her yastığa koyduğumda onun başka biriyle uyuduğunu düşünmekten çok yoruldum. başka birine dokunduğunu, başka birine güzel söyler söylediğini, başka biriyle hayatına devam ettiğini sindiremiyorum. biliyorum çok saçma. bana yaşattıklarından sonra ona dair aklıma gelen tek şeyin nefret olması gerekmiyor mu? insan niye acısını bırakıp da hep güzellikleri hatırlayarak özler ki.? daha ne kadar bekleyeceğim geçmesi için, anılarımdan, rüyalarımdan silinmesi için. kafamın içinde sürekli onunla yaşamaktan bıktım. o hayatına musmutlu devam ederken hala onun için zırlamaktan bıktım. depresyon mood on değil hayatım da. devam ediyorum, geziyorum, arkadaşlarımlayım, spora gidiyorum, çalışıyorum bla bla bla ama duygularımmm darmadağın anlayamazsınnnnnn..
devamını gör...
58.
sevgili sözlük,
hiç bu kadar karmaşık hissetmemiştim. geleceğe dair hiçbir umudum kalmamış. hayal dahi kuramıyorken nasıl tekrar yaşamaya başlayacağım. gülüp , eğlenebileceğime olan inancımı kaybettim. üstüme üstüme geliyor duvarlar. ruhum daralıyor. zihnim yorgun. düşünmeye , bir çıkış yolu bulabilir miyim ona bile halim yok artık. şunu anladım artık. insan kiminle savaşırsa savaşsın bir yolunu buluyor. kendisiyle olan savaşta ölüyor.
hiç bu kadar karmaşık hissetmemiştim. geleceğe dair hiçbir umudum kalmamış. hayal dahi kuramıyorken nasıl tekrar yaşamaya başlayacağım. gülüp , eğlenebileceğime olan inancımı kaybettim. üstüme üstüme geliyor duvarlar. ruhum daralıyor. zihnim yorgun. düşünmeye , bir çıkış yolu bulabilir miyim ona bile halim yok artık. şunu anladım artık. insan kiminle savaşırsa savaşsın bir yolunu buluyor. kendisiyle olan savaşta ölüyor.
devamını gör...
59.
sözlük selam,
hayatımın büyük bir kısmını istediğim şeyleri elde edemeden geçirdim. uzun yıllardır terapiye gidiyorum ve bugün artık hayatımı bu şekilde geçiremeyeceğimi fark ettim. bana destek olan harika bir partnere sahibim ama onun desteğini almaktan korkuyorum. ne yapmak istediğimi bilmiyorum, ne yapmak istediğimi sorgulamayı ortaokulda falan bıraktım.
bugün bir bankanın genel merkezinde günlerimi çürütüyor, kpssye hazırlanmam gerektiğini bildiğim halde masanın başına geçemiyorum.
hayatı arzuluyor ve ondan korkuyorum.
çok mutsuz ve yalnızım.
saygılarımla,
hayatımın büyük bir kısmını istediğim şeyleri elde edemeden geçirdim. uzun yıllardır terapiye gidiyorum ve bugün artık hayatımı bu şekilde geçiremeyeceğimi fark ettim. bana destek olan harika bir partnere sahibim ama onun desteğini almaktan korkuyorum. ne yapmak istediğimi bilmiyorum, ne yapmak istediğimi sorgulamayı ortaokulda falan bıraktım.
bugün bir bankanın genel merkezinde günlerimi çürütüyor, kpssye hazırlanmam gerektiğini bildiğim halde masanın başına geçemiyorum.
hayatı arzuluyor ve ondan korkuyorum.
çok mutsuz ve yalnızım.
saygılarımla,
devamını gör...
60.
ne ben cıkabildim oldugum paradokstan ne onlar kopabildi senelerdir aynı frekanslarından. farklı bi duyguyu tatmadan önce yasanan his aslında nasıl tanımlanır peki? tedirginlik,telas,heyecan, paniklemek ya da sanki gözle görülmeyen birinin sürekli kulagının dibinde hadi hadi hadi diye diretmesi bu hissin adı bile yok bana kalırsa. insan neden denemekten korkar?sonradan gelen pişmanlık mı? tatminsizlik mi? keşkeler mi yoksa bağlanma korkusu mu karşı tarafın ne düşünecegini fazla sorgulamak mı yoksa bunların hic biriyle alakası olmayabilirbile cünkü neden olmasın o zaman yoksa ne? hissedebilmek madem bu kadar önemli degilse kimimiz icin o zaman hayattaki tek tartıstıkları konu pencerenin birinde bana "sabırsızlık olmasın"diye fısıldıyor gibi. bi diger pencerenin sahibi cok kalabalık bi aileye sahip cünkü sürekli bi koşturmaca halinde( oysaki sadece her biri gecmis ama hic bi zamanda gecememis olan travmalarını bastırabilmek adına var). gürültü bazen bi cok seyi bastırabilirken bazen neden her şeyi suyun üzerine cıkarır? bu gerceklestiginde iki tane tamamen birbirinden zıt hissin aynı anda hangisini tercih etmeyelim diye kendini yiyip bitiren bi isleyis hakimse bünyeye bunun adı sadece panik midir? aynı hastalıga sahip bi cok insan varken aynı soruna teshisi konulmus bi ton hikaye birikmisken nasıl bu kadar farklı tepkiler ve farklı yasam tarzlarına sahip olabiliriz degil sordugum soru. değil diyorum cünkü bunun adı yasasamda yasamasamda kainattaki isme sahip olan olmayan varlıklardanda öte sadece hissedilebilen o duygulara kenetlenmis bi ruh...
devamını gör...