sigara

kokusuna tahammül edemiyorum. bazen kokusu komşu yüzünden camdan , apartman boşluğundan falan geliyor ve delirtiyor.

her şeyin üzerine çok iyi gidiyor şu meret.

kendisiyle ilişkimiz de aklıma geldikçedir, ortamı oldukçadır. hep paketim vardır bir yerlerde ama bazen aylarca içmem bazen 2 günde 3 paket biter.

pahalı ve bağımlılık yapan madde. nickim.

az once içtiğim, hala neden içtiğimi çözemediğim ama birakamadigim sey.

allah'ın cezasıdır

27 yaşındayım maşallah diyelim ki ağzıma koymuşluğum, elime almışlığım yoktur. sigarayı havaya üflenen para olarak görüyorum. zehir satılıyor ve insanlar para vererek, kendini zehirlemek, uzun vadede bir sürü değişik hastalığa yakalanmak için alıp içiyor. içenlere saygım var ama dumansız hava sahamı ihlal etmedikleri sürece.

üzüldün, yak. sevindin. yak. bunaldın. yak. içtin yak. sı...tamam onu yazmıyorum.
üşüdün yak.
ağladın yak.
yak be.

yaşamak istiyorsan içmeyin. yok ben erkenden ölmek istiyorum diyorsanız içmek serbest.

hem nefret ettiğim hem de keyif aldığım zehir. hem süründürüyor hem öldürüyor. bırakmak istiyorum ama bu konuda inanılmaz iradesizim.

aslında benim için zaman öldürme aracı. zaman geçsin diye içiyorum. şunu yaparken içeyim, şunu beklerken içeyim, kahvenin yanında yakayım- yakayım da bir kahve yapayım… böyle bir döngü.

bu konudaki asıl sorunum şu ki yanımda içilirse asla duramıyorum hemen yakıyorum ve maalesef evde sürekli içiliyor.
şu an amerika’dayım -ve bu gelişimde yanımda içen kimse de olmadığı için- türkiye’de herkesin inanılmaz fazla sigara içtiğini fark ettim. özellikle heryerde sigara içebilme olanağımız olduğu için her zaman her yerde içiyoruz.
burada sigara içen insana nadiren rastlıyorsunuz ve genelde evlerde içilmiyor. zaten sokaklarda bile belirli yerlerde içiliyor. o yüzden bir süre sonra içmeye ya da nerede içebilirim diye sormaya çekiniyorsunuz. türkiye’de içmeyen dışlanır burada içen dışlanıyor.
artık burada da bırakamazsam daha da bırakamam herhalde.

şu ahir ömrümde ne icin kullandigimi bilmedigim tek sey. bu kadar zarwri olup da karsi koyamadigim engel olamadigim baska bir sey yoktur hayatimda. su hayatta hir bir sey karsisinda şunun kadar zayif dusmemisimdir. şundan kurrulsam hayatimda cok sey degisekmis gibi hissediyorum ama ne zaman kurtulmaya calissam daha sıkı sardırıyor kendini bana. cok zayifim, cok iradesizim bu konuda.

ilk kez içtiğin zaman, o dumanı içine çekerek o anda bağımlısı olunan ve hayatını değiştiren ölüme kadar sürükleyen madde..

aptalca bir şey. allah bulaştırmasın.

fiyatlarına hiç dikkat etmediğim ama en son 31.50 tl verince ayda ödediğim parayı hesaplamaya çalıştığım bağımlılık yapıcı madde. bıraksam iyi olacak ama can sıkıntımı geçirebileceğim başka bir yol gelmiyor aklıma.

bağımlılık yapan zehirleyen madde

sigara kullanmayan abi kardeşlerime kesinlikle başlamamalarını tavsiye ederim ben bir hata sonucu başladım metris cezaevindeyim herkes bir sigara uzatıyor. bir anda şafakla alınıp içeriye tıkılmışım kafa yerinde değil aldım bir dal içtim devamı da geldi.

bayadır bırakmaya çalışıyorum.

ben tekel 2000 içiyorum ama en ucuzu 25 lira desek 25 ×30= 750 lira ekonominin kötü olmasına rağmen kendini zehirlemek için çok para.

sigara yavaş yavaş maddi manevi sizi zehirler bayır çıkmakta bile 60 lık dede gibi zorlanırsınız.

en iyisi bir hata yapıp başlamamak öyle hık diye bırakılmıyor da.

kapalı alanda sigara içme yasağına dair kanunda cezaevleri hariç yazar.

son yıllarda sizde fark ettiniz mi bilmem sigara satan bir çok marka izmariti öyle bir büyüttü ki yarım sigara'nın yarısı izmarit lark blue, muratti rosso, malbora edge vs. eskiden böyle değildi. tek dal kesmiyor.

(bkz: bsg)

sesine ayrı duruşuna ayrı aşık olduğum kadının 2001 yapımı perdeler albümünün en iyi parçalarından biridir. "iyi dostlar biriktirdim hepsi ailem oldu" sözüyle hafızamıza kazınan bu şarkıyı dinlerken otomatikman eliniz paket çakmağa uzanıyor. sanırım şarkının en vurucu yeri de şurası olabilir:

aslında ben de isterim
düşünmeden konuşmayı
küçük bir oyun içinde
önemli kişi olmayı

tek isteğimiz de buydu devasa dünyanın bi kenarına kıyısına, kimseye değmeden, dokunmadan sığabilmek.. ama her defasında fazlalıkmış gibi hissettirildik.. hissettirenlere sövgülerimi gönderiyorum burdan.

bir şebnem ferah şarkısı, en muhteşeminden...

yine zam gelen tütün mamulü.

parliament 38 lira olmuş. sabah 3 paket alınca öğrendim. bıktım artıkın.