sizi neden işe alalım sorusu

(bkz: onu da mı bağa soruyon)

buradan

neden almayasınız? diye yanıtlayıp, kapının bana gösterilmesini beklerim.

mandalin soyarım. telfizyon izlerim.telfizyon izlerken mandalin soyarım. hobilerim mandalin soymak fobilerim mandalin soyamamak. eksin istediğimde bıçağın ucuna mandalin sokup yanındakine uzatırım. benden daha iyisini mi bulacaksınız , beni işeee alın

ben sizin iş yerinizde neden çalışayım?

benden iyisini nerede bulacaksınız cevabı ile taçlandırılacak sorudur.

valla almak isteyen dahası görüşmeye çağırıp bana bu soruyu soran firmaya verdiğim cevap.

" beni görüşmeye çağıran sizsiniz siz neden beni ise almak istiyorsanız o yüzden eğer benim ne iş yapacağımı bilmiyorsaniz ben sizinle çalışmam" diyerek görüşmeyi terk etmiştim.

vereceğin cevaptan sonra gelen soru daha da zordur. az önce mülakat yaptığımız kişide de aynı özellikler var. hanginizi alalım.

köpke gibi çalıştırıp pire kadar maaş vermek için almayinda. başka neden alıyorsanız alın.

"beni işe almazsanız siz kaybedersiniz. siz beni neden kaybetmek isteyesiniz" diye cevap verip işi kapmama neden olan sorudur.

(bkz: soruya soruyla cevap vermek)

çağırdınız geldik, çalışmak istediğiniz için olabilir mi? demisligim vardır. illa ik ci artistliği yapacak bana.
ik vardır aramızda, farklı olanları tenzih ederim. artistlik yapmayın olm, karşınızdaki iş ihtiyacı olan insanlara. sen de işçisin amq. çıkarma bunu aklından.

çünkü kölelik yapmak benim fantezim.

bu işe birini aradığınız için..

personele ihtiyacınız olduğu için olabilir mi alüminyum? diye cevaplamak istediğim gerzek soru cümlesi.

sanırsın harvard mezunu bilgisayar mühendisi olarak microsoft'a başvuruyoruz babasını satayım. kıytırık bir kurumun kıytırık bir personel kadrosu için sorduğu sorulara bak. bu ik kadrolarındaki ego şirketin ceo'sunu bile gölgede bırakır.

sapığım ben iş mülakatlarına girip bu soruyu duymadan gece yatamıyorum, bu da benim hobim.

t: salakça, saçma görünse de, "gerçekler acıtır" dedirten soru

eğer o işe ihtiyacınız varsa artistlik yapmanın, fevri davranmanın bir yararı olmaz. o şirket sizin çevrenizde dönmüyor, dönen, işleyen bir mekanizma var ve siz isteseniz de, istemeseniz de karşınızdaki ik'cı o mekanizmanın bir parçası.

(hafif gülümser bir yüz ifadesiyle) "beni aday olarak görüp, görüşmeyi yaptığınıza göre mesleki yeterliliğim demek ki gözünüzde son derece iyi. kendi adıma şüphem yok zaten, beni çağırarak teyit ettiğiniz için de gayet memnunum" der ardından mesleki olmayan bir sürü ıvır zıvırı sıralarsınız. "uyumluyumdur", "vizyon sahibiyimdir" vs. çok mu zor şunu yapmak? bir dakika sürmez.

görüşülecek belki onlarca aday varken kendinizi eletmeye değil, bir üst görüşmeye zıplatmaya bakmalısınız bence.

+ sizi neden işe alalım?
- çünkü ben tosun paşayım!
+ biz bunu nereden bilelim?
- annenizden bilin, babanıza sorun!

kasten yerleştirilmiş soru cümlesi.
sermaye > çalışan

olur da bu soru ile karşılaşırsa "peki ben niye sizde çalışmalıyım? diyerek soruya soru ile cevap vereceğim sorudur.

çünkü sana eleman lazım ben olmasam başka bir yabancı gelecek.ona da sorcan zaten uzatmadan beni al. ne sen yorul ne ben.