sözlük kavgası

filler tepişir çimenler ezilir.

şeyy benim bi terfi mektubu vardı sözlüğün sevgili ensesi kalınları. onaylasanız da öyle yeseniz birbirinizi.

entel "kavgası" çekilmiyor!
birbirilerine takım elbiseyle laf söylemek nedir ya?
hayır bi laf sokacaksanız adam gibi sokun 6 ay bulanık hacet gidersin.

"ben seni takmıyorum"
"hayır asıl ben seni takmıyorum"

hala anlamadım aga.

inanır mısınız ? burada dönen tartışmadan birşey anlamadım.
ama lilium'un nickaltını çözdüm.*

evet arkadaşlar direktör hiç isim vermemiş. yani diyor ki. sizinle huhatam olamam. dengim değilsiniz falan. isimlere takılmam ben . benim için herhangi birinden farkınız yok sözlükte. ama dışarda yakalarsam muck muck.

ben öyle anladım. söz karşı tarafta şimdi.

tuhaflık örneğidir.
umuma açık yapılan her polemik gibi, taraflarını ve çözümleyici unsurları umursamadan izleyici kominiteye karşı, yine tipik bir karakter çizme yarışı örneği. bu mecrada, herhangi bir başlığa iki kelimelik de olsa tanım giren hepimizde biraz bu motivasyon mevcut. fakat birçoğumuz bu motivasyonla kişisel hedef veya saldırganlık araçlarına sarılmadan kavramsal alanlar kullanıyoruz ve iyi ki de öyle yapıyoruz. bu başlık özelinin tuhaflığı da bu, sözlüğü ciddiye almayan kullanıcıların, asıl ciddiye alınması gereken kullanıcılar olduğunu belirleyen de. tabii kim ne kadar şerbetlisidir böyle şeylerin bilemeyiz. herkes her şeyi yazabililiyor böyle yerlerde. bir benzerine maruz kaldığınızda muhtemel cevap hakkı mı? güldürmeyin demeyeceğim, aksine güldürün ve eğlenmenize devam edin.

(bkz: çimlere basmayın yazarlar sözlüğü eziyorsunuz)

yakın zamanda büyük bir skandal ile tekrar sözlükteyiz!!
#2168795 yine mi sen? hani benimle muhatap olmayacaktın? rahatsızsan git emekli kuyruğuna gir!

#2168793 abi skandallarla övümek kaçıncı seviye ya.

t: bitmeyen tantanadır, huzur vermiyordur, yeterdir.

ay hani nerdedir.

yazın sahilde franz kafka okuyan kızın bikinisinden taşan beyaz meme izi gibi.

çok süper böyle kavgalar. derin hislere sürüklüyor beni şuracıkta.

erkek, erkeğe sarınca iki gülüyoruz hemen bitiyor. adres vermeler, blöfler açmıyor beni.

kadınlarla kadınları, erkekle de kadınları bir araya getirip kavga eşiğine getirelim mutlak suretle çocuklar.

enerjimiz bol olsun.

ben 90 larda meslek lisesinde okudum biz boş yapmazdik ya aslanlar gibi dayagimizi yer yedik yerdik yada doverdik ortası yoktu.

buradaki kavgalar kolej kavgası gibi laf var icraat yok.

kimseyi tanımıyorsan anlamı da olmuyor. zaten kavgalar nerede oluyor onu da anlamadım. ben hiç başlıkta atışanı görmedim. güncel ve sansasyonel kavgalar için de bi sekme gelse iyi olacak. pokemon kartı gibi kısa kısa yazar bilgileri içersin. kim kiminle yakın, kim kime düşman, kim cazgır, kim çirkef bilmiyorum. eminim heyecanlıdır. sözlüğün entrika eksiği var. entrika varsa da nerede bilmiyorum lütfen söyleyin.

bu aralar sarmıyor. vallahi yok yani.
hani temmuz sıcağı vardır yapış yapış, o hissi veriyor.
açık adres verin, okul çıkışı gibi.

bi boka benzemez.
yazarak kavga mı olur?
kavga dediğin şöyle ağız burun kırmalı olur.

kitaplığımdaki değerli eser mukaddimetü'l-edeb'i bir agamın çalması üzerine kendisiyle tutuştuğumuz kavga türü.

aslen sözlük tartışmalarına kavgalarına karşı değilim. düşünceler, fikirler, belki de fanatizm...
insanın var olduğu yerde çatışma bir şekilde olmak zorunda.

yeter ki altı dolu olsun ve kavga da düzeyli bir kavga olsun.

bir fanatik komünist ile bir fanatik liberal karşı karşıya gelsin, sert bir biçimde fikirlerini savunsunlar.
ben bunu zevkle okurum ama karman çorman bir kavga istemem.
liberal oradan laf çaksın okuyayım, komünist bir şey desin "aa ne demiş" diyeyim.

iki arkadaş kavga etsin, olayın magazinsel tarafını takip etmekten zevk alırım.
misal bir çok kişi kınasa da ümit özdağ'ın iç işleri bakanlığı önüne gitmesini kim merakla takip etmedi?
ha sorarsan doğru buluyor muyum? tabi ki de hayır!

ha seviyeli edepli edebi disleşmeleri de takip etmek çok güzel.


fakat işte bunun bir sınırı var.
ortalık kaos alanına dönmemeli.
bu sınırında güzel bir şey.

edebi bir şekilde atışacaksanız takip edelim!
cidden dövüşecekseniz medeni insanlar gibi buluşun bir spor salonunda, hatta kamera da koyun izleyelim!

buyurun efenim alan sizin!

nasıl oluyor katılım? bir de nerede toplanıyoruz. kural var mı? şakşakçı getirebiliyor muyuz? arkadaşlar bunlar önemli...

laf sokmalı kavga sevmiyorum. şöyle bir iki yumruk yemeliyim ki gaza geleyim, tadını çıkaralım...

şahsen çok sıkıldığım, hiçbir sonuca varmayan kavga türüdür.

bugün kılıçlar çekilsin kelleler gitsin diye başlık da açtım. yok. olmadı. istediğim neticeyi elde edemedim. kan dökülmedi.
artık anladım ki yazarlar kabuk tutmuş yaraları soymaktan zevk alıyor. kelle uçurmak, adamı ortadan ikiye ayırmak filan yok bunların kitabında.

kavga varsa konum varsa bana haber edin.
olay yerine koşa koşa gelirim.
hangi taraf sayıca azsa o tarafa eklemlenir karşı tarafa güzel bir meydan dayağı atarunk.

maksat enerji boşalması. ve sözlüğe huzur gelmesi.. şöyle güzelce bir dayak yesek, efendi gibi dayağımızı atsak çok rahatlayacağız.

artık yıllarca süren ve bir türlü sezon finali vermeyen dizilere benzeyen kavgalardır.

hani diziye başlarız ve çok severiz. ama bir türlü final vermeyip, değişik entrikalar koyarlar diziye. uzadıkça uzar, uzadıkça sıkar. aynı öyle bir durum işte.

başta 10 paket çekirdek bitirdiğim kavgalar da aynı bu diziler gibi işte.