sözlük kavgası

eveeet, geldik yine zibilyon çeşit insanın barındığı bir ortama flu çizgiler çekmeye çalışmaya...

bu konudan haklı ya da haksız çıkmaz; en fazla keyifli birileriyle keyfi kaçan birileri çıkar.

hastalık şu ki, herkes kendi bildiğini ve dediğini "önemli&doğru" olarak mıhlıyor. fikrini söyleyip kenara çekilen yok; bence böööyle diyenler bile ifade ederken diğer düşünceye çuvaldız batırmadan rahat edemiyor.

etmesin de zaten? keyif kahyası mı dikilecek sözlüğe?

bazı basmakalıp tavırlar ile süzülmeye, oynamaya lüzum yok, iki norm dürtene de tepeden bakmaya ne hacet.

#3183040
zibilyon derken? gotcha ile alaniaris i hatta uçurulan anubisi bile saysak hepi topu 49 kişiyiz bradırım.
ayrıca da evet. kimse kimseye yılgın bir hoşgörüyle eleştirilmesi için fotoğraf atmiyo ve tanım girmiyo.
hıh.

açılın ve de kaçılın ben doktorum dediğim mevzu. arkadaşlar, sevgili romalılar, ey suserler, gençler ve de kendini genç hissedenler;

kusura bakmayın ama ben sizi anlamıyorum. sabahtan beri beni hırpalirler, yok efendim yılmaz gibi yılgın hoşgörünüze mi kaldımlar havada uçuşuyor. zorbalıkla ilgili başlıkta zorbalıkla ilgisi olmayan tanımlar uçuşuyor. fotoğraflarımız kutsalımızdıra kadar gidecek mi bu olaylar? gidecekse söyleyin de yılın efsane duyarları ödülünü size verelim. bakın bu sözlüğe ben de elimi, bacağımı hatta ayakkabımı attım. attıktan sonra da sağ olsun bazı arkadaşlar iltifat etti bazıları da boyum sebebiyle ellerimin uzun olmasını travesti olmama bağladı ki ben annemden doğduğum günden beri bildiğim kadarıyla kadınım. * oturdum çay içerken kahkaha attım. bazılarınıza özelden sövdüm mü emin değilim ama oturup dramalar yaratmadım. nick altımda ayak numaramın 46 olduğuna dair iddialar kol geziyor. * şimdi bu zorbalandım demek mi? hadi zorbalandım ben o fotoğrafı oraya koyarken bana gelecek her türlü yoruma en azından mental olarak hazır değilsem neden buna başvuruyorum?

hepiniz için söylemiyorum ama bazılarınız fazla gaza geliyorsunuz. burada size dizilen yalan övgülerle o kadar ilgilisiniz ki en ufak aksi yönde bir şey yazılsa dünyadaki en önemli şeymiş gibi düşman kesiliyorsunuz. son olarak bir yazar analiz kasarken yakışıklı sevgilimin olmadığı benim uydurduğumu ima ederek bana şizofren muamelesi yaptı. bakın o noktada ben ağladım ama yine de yiğitliğe bok sürdürmedim. demem o ki siz kendinizden, kendinizle ilgili güzelliğiniz-yakışıklılığınız, ortaya koyduğunuz ne ise ondan eminseniz güler, geçersiniz. yalnız bana şişko olabilir dendi ya ben orada bir yıkıldım ya.

döğüşmen guzum

kavga edip minnoş kalbimi kırmayın.

#turgutuyar

dertsiz devenin kuyruğu deh demeden sallanırmış. kavga etmeyin ayırmam.
not olarak devenin kuyruğu değil aslında ama moderatör ekibi hemen küfürbaz yapıyor insanı.

dövüşmen guzum diyip başlığı uğurluyoruz.

(bkz: diego sen de bi dur allahini seversen ortalık karışık zaten)

ay şuan aşırı ihtiyacım var ki birinin ağzını burnunu kırmaya. tam da az önce başlık açıp yavşaklığını ifşalamak istedim birinin ama sonra vazgeçtim. yazarak kavga ederken fiziksel bir şiddet uygulayamayınca daha da çok sinirleniyorum.

3 gun olmus kavga cikmayali ne oluyor la, yoksa ben mi bir sey kacirdim?*

3 gun degil ya nerdeyse 1 aydir kavga yok adam akilli.

t: sozlukte olan tartismalar.

ne zaman olsa fransız gibi keskösee diye soran bir ben mi varım diye düşündürten kavgalar. sebeplerini öğrenince de herkesin ne kadar çocukluğunu özlediğini görüyoruz. işin diğer tuhaf tarafı eskiden ben de girerdim sürekli böyle dramalara sıyrılmak için "hermesten" izole olunca ancak kurtuldum sanki?

beni dahil etmeyin ziyadesiyle tokum.*

sözlüklerin olmazsa olmazı doğa olaylarından biri. ekşi sözlük dışındaki sözlüklerin ise ortamı ayakta tutan kolonu gibi. erdoğan'ın başbakan olduğu, fethullahçılara hizmet hareketi denilen günlerden bu yana sözlük yazarlığı yapmış biri olarak bu kavgalarda çok bulundum. pkk'lı, şeriatçı, dinsiz, meriç, hanzo vb. aklınıza ne geliyorsa yaftalandım. daha birkaç hafta önce ekşide biri pedofili demeye bile cüret etti. burası sosyal medyanın bir ayağı. herkesin bir fikri var. bu yüzden abuk subuk şeyler diyenler her zaman olacak. benim şaşırdığım şey ise, bu kavgaların kan davası noktasına gelecek kadar aşırı ciddiye alınması. demin nick altına baktım bir iki kişi yine kapışıyor. bu bana yıllardır çok garip geliyor. kapattığım an burası yok iken böyle ateşli kavgaları nasıl becerebiliyorsunuz cidden anlamıyorum.

(bkz: o kurnadan bu kurnaya çirkef sıçramış)

(bkz: mavi gözlü kel yazarın kavgaları) *

millet işin şovunda. ben olmam. kavga da etmem. direkt lafımı yapıştırır, göte göt derim. bir sorunu olan varsa özelime gelebilir.

bize bunlar hava gazı.

çok severim.
aşağılık varlıklara haddini bildirmek muhteşem bir şey.

sevmiyorum.

tabii ki haklıyı haksızı göz görüyor ama hiçbirine karışmak istemiyorum. ben, bana yapılan saldırılara bile son raddeye kadar susup cevap vermeyecek kadar nefret ediyorum bu olaylardan. kendi kavgalarıma bile karışmadığım için, başkasının kavgasına karışma isteğim mutlak sıfırdan bile düşük.

ben de katılırsam kötü olur. öyle ilkokul sözlüğüyle katılmam bak. her bir cildi iki kilo gelen beş ciltlik ansiklopedik sözlükle dalarım ortama. çenesinin altına yiyenin dişleri bir daha iyileşmez, midesine yiyen ülser olur. ayaanızı denk alın.
işte o sözlükler: