21.
new person, same old mistakes en sevdiğim şarkısıdır.
devamını gör...
22.
ı did it for love
ı did it for fun
ı did it for fun
devamını gör...
23.
borderline , let it happen ve the less ı know the better şarkılarını bildiğim grup.
devamını gör...
24.
ele ayağa düşmüş psychedelia/psychedelic rock grubu. tınıları elektroya yakınlaştı diyebilirim. kevin abim yine bayık bayık g****n yemiş gibi söylemese şu şarkıları vallahi dinlemem bir daha.
devamını gör...
25.
ocean drive şarkısına hastayım. tam alacakaranlıkta boş bir yolda arabayla giderken dinlenecek şarkı. tercihen genç olunması ve birkaç arkadaşla olunması da iyi olur.
devamını gör...
26.
borderline beni uçuran müzik grubu.
little closer, close enough.
little closer, close enough.
devamını gör...
27.
en sevdiğim parçası elephant.
2023 konser turnesine güney amerika'dan başlıyormuş. ocak ayı gibi avrupa turnesi için açıklama gelmezse, maalesef 2023 yılında avrupa turnesi olmayacak. zaten istanbul hak getire.
kevin abi bok var dimi kolombiya ve meksika'da.
2023 konser turnesine güney amerika'dan başlıyormuş. ocak ayı gibi avrupa turnesi için açıklama gelmezse, maalesef 2023 yılında avrupa turnesi olmayacak. zaten istanbul hak getire.
kevin abi bok var dimi kolombiya ve meksika'da.
devamını gör...
28.
dinlerken çok da sağlıklı olmayan beynim iyice uyuşuyor, damarlarda süzülen ilaç gibi bir etki. klipleri de müzikleri gibi kırık bir kafanın ürünü. zaman makinesini bulmuş da dönemler arasında geziniyorlar sanki. pek iyiler, pek etkileyici. kevin parker sen çok ilginç bir adamsın vesselam.
devamını gör...
29.
avustralyalı bağımsız müzik grubu. her ne kadar bağımsız olsalar da, bir miktar elektronik, bir miktar da alternatif rock müzik grubu vibe'ı veriyorlar.
en sevdiğim şarkıları elbette one more hour
en sevdiğim şarkıları elbette one more hour
devamını gör...
30.
the less i know the better şarkılarını dinleyip üstüne bir de kliplerini izledikten sonra "işte müzik ödülü böyle alınır" diye coşmuştum. öngörü değil bu, yetenek avcılığı ya da kaliteden anlamak.
yılın albümü arıa ödülü 2015, currents
brıt en iyi uluslararası grup ödülü 2016
arıa music award for best rock album 2015, currents
yılın albümü arıa ödülü 2015, currents
brıt en iyi uluslararası grup ödülü 2016
arıa music award for best rock album 2015, currents
devamını gör...
31.
beni mariana çukurundan alıp everestin tepesine çıkaran grup.
devamını gör...
32.
2015 sonrası işlerinde hayran kitlesini ikiye bölebilmeyi başarmış bir müzik grubu...
birazcık tame impala eleştirisi yapasım geldi.
ilk ep'leri ve hemen ardından gelen müthiş albüm innerspeaker ve ondan sonraki en usta işi albümü lonerism o neo psychedelic rock tarzını o kadar iyi yansıtıyordu ki, bir zamandan sonra kendisi gibi aynı tarza ait müzik gruplarının bile önüne geçiriverdi tame impala'yı... şarkılardaki gitar riffleri oldukça hoş, synth katmanları insana halüsinasyon gördürecek kadar hoş ve daha da güzeli müthiş bir davul kısmı vardı şarkılarda, zaten bilenler bilir, ilk 2 albümdeki tame impala davulları, kevin parker'ın bir zamanlar bateristliğini yaptığı pond'a çok benzer.
ne olduysa 2015 sonrası olmaya başladı, istediği popülariteyi mi elde edemedi bu kevin parker bilinmez, tamamen piyasa olmak istedi, o neo psychedelia soundını geride bırakarak tamamen pop, r&b ve elektronik şeyler üretmeye başladı. bu zaman içerisinde yavaş yavaş o orijinalliğini ve deneyselliğini yitirdi, resmen çıkan ses evimde fl studio'da ilk kayıtlarım gibi bir şey, the slow rush ile eski hayranlarının kaşbine kazığı çaktı... analog kayıtlar gitmiş, harika gitar rifflerinin yerini ruhsuz bir elektronik müzik, baterilerin yerini ise ne olduğu belli olmayan tuhaf bir davulumsu almış, eski tame impala hayranlarının ruhsuz ve basit bulduğu bir albüm çıkarmıştı ortaya tame impala...
sadece müzik değil, şarkı sözleri de fazlasıyla değişti aslında, lonerism'deki o dış dünyayla çatışan, içsel bunalımlarda boğulan insan yerine ilişkiler ve kişisel değişimler gibi herkese hitap edecek şeyler yazdı kevin parker...
bunun sebebi nedir bilemiyorum ama büyük ihtimalle daha çok insana ulaşıp daha geniş kitlelere hitap edebilmek istedi kevin.
kısacası çıktığı ilk zamanlardan beri dinlediğim bir müzik grubunun gittikçe daha sevilip daha bilinir olması hoş olmakla birlikte o samimi havayı kaybetmesi, o analog seslerle yarattığı büyülü müzikten geriye ev yapımı bir ses bırakması beni mutsuz ediyor biraz.
birazcık tame impala eleştirisi yapasım geldi.
ilk ep'leri ve hemen ardından gelen müthiş albüm innerspeaker ve ondan sonraki en usta işi albümü lonerism o neo psychedelic rock tarzını o kadar iyi yansıtıyordu ki, bir zamandan sonra kendisi gibi aynı tarza ait müzik gruplarının bile önüne geçiriverdi tame impala'yı... şarkılardaki gitar riffleri oldukça hoş, synth katmanları insana halüsinasyon gördürecek kadar hoş ve daha da güzeli müthiş bir davul kısmı vardı şarkılarda, zaten bilenler bilir, ilk 2 albümdeki tame impala davulları, kevin parker'ın bir zamanlar bateristliğini yaptığı pond'a çok benzer.
ne olduysa 2015 sonrası olmaya başladı, istediği popülariteyi mi elde edemedi bu kevin parker bilinmez, tamamen piyasa olmak istedi, o neo psychedelia soundını geride bırakarak tamamen pop, r&b ve elektronik şeyler üretmeye başladı. bu zaman içerisinde yavaş yavaş o orijinalliğini ve deneyselliğini yitirdi, resmen çıkan ses evimde fl studio'da ilk kayıtlarım gibi bir şey, the slow rush ile eski hayranlarının kaşbine kazığı çaktı... analog kayıtlar gitmiş, harika gitar rifflerinin yerini ruhsuz bir elektronik müzik, baterilerin yerini ise ne olduğu belli olmayan tuhaf bir davulumsu almış, eski tame impala hayranlarının ruhsuz ve basit bulduğu bir albüm çıkarmıştı ortaya tame impala...
sadece müzik değil, şarkı sözleri de fazlasıyla değişti aslında, lonerism'deki o dış dünyayla çatışan, içsel bunalımlarda boğulan insan yerine ilişkiler ve kişisel değişimler gibi herkese hitap edecek şeyler yazdı kevin parker...
bunun sebebi nedir bilemiyorum ama büyük ihtimalle daha çok insana ulaşıp daha geniş kitlelere hitap edebilmek istedi kevin.
kısacası çıktığı ilk zamanlardan beri dinlediğim bir müzik grubunun gittikçe daha sevilip daha bilinir olması hoş olmakla birlikte o samimi havayı kaybetmesi, o analog seslerle yarattığı büyülü müzikten geriye ev yapımı bir ses bırakması beni mutsuz ediyor biraz.
devamını gör...