türk dizilerinin olmazsa olmazları

bölümün bir kısmını şarkı türkü dinleterek kaktırmak.

silah-yoğun drama-ağır çekim öpüşme sahneleri-2.30 saat sürmezse de olmaz abi o iş

ailesiyle problemleri olan zengin, yakışıklı,zeki ve bir o kadar da sorunlu bir erkek ve onu düzeltmeye çalışan masum saf kadın.

zengin fakir fark etmeksizin herkesin taksiyle yolculuk yapması. yahu ev rutubetten çökecek, taksi çağırıyor.

sakar kız, zengin erkek.

zengin kız fakir oğlan yada zengin oğlan fakir kız.

aşk üçgeni hatta dörtgeni elbette. en ciddi dizide bile bi yerden sokarlar bu durumu.

bir saat geçen haftanın özeti, bir saat reklam.

uzun anlamsız mel mel bakışmalar

undercut saç kesimli ve kirli sakallı zengin erkek ana karakter

fakir ama mutlu, undercut saçlı npc'ye aşık olan halk içinden casual kız (şu sektörde yıllardır değişmeyen meta nedense aşırı güzel prime kadın arketipi kara kaşlı kara gözlü olacak algısı... ne kadar evil kadın varsa da sarışın falan)

undercut saçlı erkek npc'nin demonik succubus annesi

undercut saçlı erkek npc'nin demonik lilith ablası/kız kardeşi

undercut saçlı erkek npc'nin esas kıza aşık olan serseri teomanoid kardeş npc'si

istanbul'un boğaz kısmından bol manzaralar

istanbul'un downtown kısımlarından (maslak veya ataşehir) manzaralar

çatafata pat pat çatafata pat pat ritminin olduğu gece kulübü

araba kovalama sırasında hiçbir zaman kırmızı ışığa takılmama.

sarhoş karakterin bir fincan kahve içtikten 5 dakika sonra ayılması.

en az 40 dakika süren bakışma sahneleri

zengin oğlanlar. lüks şirketler. ulaşılamayacak hayatlar.

modasına göre değişiyor. misal, bir ara osmanlı dizileri meşhurdu, bir sürü türevi çıktı. mafya dizisi meşhur oldu, hop her yerde mafya dizisi. şimdiki moda psikolojik sorunlarla ilgili. kırmızı oda,masumlar apartmanı,camdaki kız gibi.

kadın karakterlerin çoğunun mimiksiz olması, ağır hareket etmesi, göz süzmesi, az konuşması... .

şu ikisi ;

havuzlu villalar, son model arabalar, açık sözlü yenge, filinta gibi bir adam, taş gibi bir kadın.

banyodan makyajlı çıkıp, uykusundan prenses gibi uyanan ve ne kadar koşturursa koştursun tuvalete gitmeyen insanlar,zengin de olsa fakir de olsa aynı kıyafeti 2 kere giymeyen karakterler. bir de bunları izleyip ağlayabiliyoruz.

don lastiği gibi uzatılmak suretiyle gereksiz uzatılan bölümler...

benzinliğe hiç uğramayıp tüm istanbul'u dolaşabilen lüks arabalar

klişe olması ve bir süre sonra boka sarması.uyarladıklarımızın birçoğu bile boka sarıyor,uyarladığımız kesim izlese suratımıza tükürür.ayrıca uzun reklamlar ve uzun bölümler.

bir de ortamlarda kadına şiddete hayır diye bağırırlar ama dizilerde her türlü şiddeti gösterir ve bununla övünürler. böyle bir kitle var maalesef.amip bile bunlardan faydalı.