türkiye a milli futbol takımı

85 milyonluk bir ülkenin futbol takımı olup nüfusu kendisinin yirmide birinden küçük olan bir ülkenin (hırvatistan) takımına kendi sahasında, rakip kaleyi tutan tek şut atamadan 2-0 mağlup olmuştur.

hamit altıntop'un kuntz ısrarı devam ettiği sürece bu takım ruhsuz ruhsuz oynamaya, yenilmeye mahkumdur. bir de kuntz bey maçtan sonra güle oynaya hırvatlar'ı tebrik etmesi yok mu, çıldırtıyor insanı.

oysa bir fatih terim takımı olsa böyle mi olur? önce terim sahaya girer hepsinin içinden geçer sonra da bizim takım rakibin içinden geçer. ha hoca yaşlandı yeni kan lazım, doğru mu? doğru. getir ismail kartal'ı getir ilhan palut'u. ver coşkuyu gör etkiyi birader. bunu da mı ben söyleyeyim size?

an itibariyle rezilliği dibini gören takımdır.

a milli takım kadrosu aldığı galibiyetler ve başarılı oyunları ile hepimizin yüzünü güldürdü ve bütün yorumcular futbolda yeni ve parlak bir nesil geliyor görüşünde birleştiler. hepimiz için geçerli bu.
yeni nasıl geliyor ama nereden geliyor?
almanya karşısında ilk golü atan.
ferdi kadıoğlu, hollanda alt yapısından yetişme.
ikinci golü atan,
kenan yıldız, almanya alt yapısı.
üçüncü golü atan,
kenan sarı, fransa alt yapısı.
kaptan kaan ayhan da almanya'da yetişme.
ferdi ve kenan türkçe bilmiyor ingilizce röportaj veriyorlari
18 kişilik kadroda yurt dışında yetişmiş başka futbolcularda var.
alınan sonuçlar hepimizi sevindirse de olayı çok abartmaya gerek yok.
bu kadro ve başarı bize birşey demek istiyor.
acaba ne?...

sanırım artık bir iddaamız var.

görüntü itibariyle bu takım euro 2024 te grup sonuncusu olmaya adaydır.

galatasaray, trabzon ve gurbetçi çetesi tarafından ele geçirilmiş müessese. istedikleri oyuncuyu parlatıp, istemediklerini etkisiz pozisyonlarda oynatıp, az süre veriyorlar. hiç bir aklı selim fenerbahçeli, bu oluşuma 2024avrupa şampiyonası'nda destek vermemeli.

benim euro 2024 için hayalimdeki kadro aşağıda yazdığım kadrodur arkadaşlar. yarı final görebilirdik böyle bir kadroyla. ama sakatlıklar, aday kadroya davet edilmeyen oyuncular derken şuan bu hayalim gerçekleşmeyecek gibi..

gurbetçi futbolcular bu takıma genellikle yaramıyor. bu kadro taş gibi bence..2002 kadrosundan sonra en iyi kadro gibi geliyor gözüme. bence ben montella'dan daha iyi biliyorum bu işi.

altay bayındır
zeki çelik
kaan ayhan
abdülkerim bardakçı
ferdi kadıoğlu
ismail yüksek (merkez orta saha)
berkan kutlu (merkez orta saha)
barış alper yılmaz (kanat)
arda güler (10 numara)
kerem aktürkoğlu (irfan can kahveci) (kanat)
cenk tosun / semih kılıçsoy

sistem 4-2-3-1

başında kimse olmasa daha iyi oynayacak gibi. forvetsiz oynuyoruz ve kanat ortaları yapma planı ile sahaya çıkıyoruz.

saatler önce euro 2024'te portekiz'e karşı ağır bir yenilgi almış olan takım.

arda güler'in ilk 70 dakikada oynamaması için "yorgunluk" gerekçesi öne sürüldü. ilgili maç başlığında sorduğum üzere... yorgunduysa neden 0-3 geride olduğumuz bir maçın 70. dakikasında oyuna girdi? çekya maçına kadar dinlenmesi daha mantıklı olmaz mıydı?

bir de bu öne sürülen yorgunluk konusundan sonra, maçın ardından bir de sakatlanabilirdi falan denmiş galiba. son 20 dakikada sakatlanamaz mı?

bu tür bir "yorgunluk" şeysine pek alışkın olmasak da hadi olabilir dedim belki, tükenmişlik sendromu gibi bir şeyler falan... ancak yukarıda bahsettiklerim kafamı karıştırdı.

montella bilerek oynatmıyor falan da deniyor. ama geçen arda'nın yorgunluğu yüzünden bir antrenmana çıkamadığı da haber oldu. montalla "antrenmana çıkma" da diyemez herhalde?..

çekya maçına kadar kendimize çekidüzen veremezsek işimiz yaş dedirten takımdır.

siyasetin baskısı altında kalmasa güzel takım aslında. badem bıyıklıların yönettiği her şey heba oluyor.

gs'li menajer ve gs'li federasyonun kadro yaptığı bir takım. büyükekşi'nin çocukları.

95 milyon adamın içinde bir forvet bulamayan takım.

akp dönemine yakışır bir milli sonuca konyada imza atmak üzereler.. yazık..

kötü bir konya hatırası.

akp türkiye'sini tarif et desen bu maçı izleyin derim.

ne bir oyun planı var, ne bir oyun aklı var, ne rakibi okuma var, ne de rakip analizi

montella'nın 2 senedir milli takıma oynatmak istediği ne? hadi 2 seneyi geçtim 2 maçtır oynatmak istediği ne? 4-6-0 mı? kontratak oyunu mu? tiki taka mı? önde basan takım mı? hiçbiri yok, hiçbir plan yok. hepsini geçtim futbolun en basit planı olan ofsayt taktiği bile yok.

gürcü maçında uyumsuzluğu bariz belli olan yunus ve mert ısrarı bu maçta niye? birinden birini kesemez miydin? bu maça bir forvetle çıkamaz mıydın? ya da ismail ısrarı niye senin yedek kulübende orkun varken? hiç mi ispanya maçı izlemedin, hadi milli maçı geçtim hiç mi barcelona ya da madrid maçı izlemedin sen hoca? köşe vuruşlarında ya da ataklarda defansın bu kadar öne çıkmasının mantığı ne ispanya maçında? senin defansların çok mu seri sanki?

bu maç özelinde en çok uğurcan'a üzüldüm. kimi şans der kimi performans der nihayetinde ilk yarıda olabilecek hezimeti önledi. zira ilk maçta da son dakikada montella'yı (milli takımı değil) ipten almıştı.

ne diyim tez zamanda şu takımın başına adam akıllı bir direktör gelir umarım.

içimizdeki salakları ortaya çıkaran milli takım.