twitter

dm limiti sebebiyle geçen gün sevgilimle olan konuşmamı yarıda kesmiş platform. 500 mesaj limitini doldurdunuz, mavi tik alın diye bildirim geldi. şimdi 150 lira benim için bir şey değil de elon musk denen tipe 1 lira kaptırırsam gece yatağa rahat giremem. elon'a para kaptıracağıma twitter'ı gözden çıkarmaya karar verdim. elveda twitter.

insanların inatla karşıt görüşlüleri ikna etmeye çalıştığı, sonrasında gelen feedback'in de mağduru olduğu ama bir türlü bırakamadığı sanal adderall.
sinirlenmek ve haksızlığa uğramak için çok çaba harcayan türkler için muazzam bir platformdur. hormonlarından geçilmeyen bir ergenseniz şiddetle tavsiye ederim.

şükürler olsun ki bu gayya kuyusundan hallice yere olan bağımlılığımı bıraktım.

leş bir site. hele ki son seçim döneminden sonra iyice iğrenç bir yer oldu. elon eşeği de iyice sitenin ağzını yüzünü sevdi.

uzun süredir girmiyorum ve hayatımda pozitif anlamda hiçbir gelişme olmadı. negatif anlamda epey gelişme oldu. bunların siteyle hiçbir alakası yok. sadece aptalların, bu sözleri dile getirirken takındığı tavrı merak ettiğim için bir deneme yapmak istedim. buraya kadar okuduysan sana diyecek tek lafım var; şuraya kadar da okursun sen. şuraya.*

2010'lu yılların başında popüler olurken ve üye sayısı bugünkü gibi fazla değilken vakit harcadığım siteydi. o zaman hayranı olduğum ünlüler ile kontak kurmak için, devamlı ileti ve yorum yazardım. sonra beklerdim " vay yanıt verdiydi, yok vermediydi, takip ettiydi, beğeni gönderdiydi, retweet ettiydi, gülücük attıydı, yok elinin körüydü" derken yavaş yavaş kabak tadı vermeye başladı. bunun dışında başka kullanıcılar ile yaşanan sinir harbi, atışmalar hep kutuplaşma, hep kavga, boş boş kahvehane muhabbeti gibi, suya yazılmış gibi hiçbir değeri olmayan yazılar döndü, dolaştı, akıp gitti. düşündüm bugün de olsa bile facebook, youtube, instagram, interaktif sözlükler den aldığım faydayı, öğrendiğim yazılı ve görsel o kadar bilgiyi, bu sözde sosyal medya sitesi vermedi, geçirdiğim zamana, harcadığım mesaiye yazık olmuş. keşke o dönem oraya odaklanmak yerine sözlüklere daha fazla odaklansam çok yararını görecekmişim.

adini x olarak degistirmis olsa bile tam olarak 14 yil once bugun giris yaptigim platform.
sahsim adina en utanci da burada yazarim diye gecinenen birkac palenin nick altimi doldurmasi.
gencler, siz hayat bitti diye tivit attiginiz bu yaslarda bizler gercek gundemi belirleyip, ulke tarihinin en buyuk eylemlerine organize oluyorduk. rock festivallerine organizasyon yapiyor, eksi sozluge entry kasiyorduk. turk telekom arenaya degil de ali sami yen'e gidiyorduk.
evet biraz duygusallastik. onu da idare edin.
boyle bildirim mi olur lan ? x'de 14. yiliniz diye bildirim gelmez olsun.

sosyal medya platformlarının şahıyken vaziyeti günden güne b*ka saran bağımlılık nesnesi. bu tanımla birlikte peşrevi geçtik. yalnızca old'ların, yani yazarların en az %98'inin, hatırlayacağı bir görsel bırakmaya geldim.

sarı yıldızlı fav butonları aşkına...

beni sosyal medya içerisinde saran tek platform. herkesin kafasında ayrı bi cümle ve o farklı cümleleri okumayı bazen yazmayı paylaşmayı seviyorum. insanların görsellik üzerine kendini ifade ettiği instadansa yazılarıyla bişeyler ürettiği veya saçmaladığı twitter daha çekiyor beni. tek bir ilginç noktası var ki o da insanlar birbirlerini linçlemek için hazır olda bekliyor. sen bi durumun a yönünden bahsedersin. ve haklısındır da seni destekleyen de olur. sonra biri çıkar ve der ki ne demek sadece a yönünden bakmak gerekir bu kadar dar görüşlü olmayın ülke sizin yüzünüzden nerelere gitti **!?! vs devam eder. halbuki a fikrini paylaşmak senin tercihindi. kimseye de dayatmadın paylaştın ve geçtin. ordan biri çıkıp linçliyo işte. yine de zevkli. tek yapılması gereken çok da umursanmadan oku / yaz geç.

içinde yok olduğun bir karadelik misali twitter. ilk senelerinde kullanmayı sevsem de sonrasında gelişen kötü haber yayma ve linçleme kültürü sebebi ile, soğudum. şimdi adı da x oldu zaten, iyice soğuttu kendinden. gereksiz sosyal paylaşım uygulamaları çöplüğünde yerini aldı.

kuru kalabalık.

filistin-israil davasındaki tepkilerini kendileri kadar 'duyarlı' ya da kendileriyle aynı 'tarafta' olmadıklarını düşündükleri, iddia ettikleri kişi veya çevrelere saldırarak, sataşarak gösterebilen tiplerle dolu bir yer.

milletimizin yapabildiği şey belli, israil'e ama tiwit atarak ama kola dökerek tepki göstermek.. konsolosluk önünde tekbir getirip filistin bayrağı açmak..

bir de twitterden sesiniz niye çıkmıyor diye sanatçılara sallamak, karşıt görüşe iğrenç bir üslupla saldırmak, sataşmak, tarafsızlık diyene çok daha ağırını söylemek!

ben artık bu tipleri tek tek engelliyorum.
huzursuzluktan beslenen, şovunu yapan, kavgacı, mikrop ağızlı pislikleri tek tek ya takipten çıkıyorum ya da engelliyorum.
kanser gibiler zira.
milleti duyarlılığı üzerinden hesaba çekmeye çalışacak kadar, siyonist ya da siyonistsever ilan edecek kadar kuduruk, huzursuz bir kitle var.
alacağınız favın beğeninin içine tüküreyim.
şerefsiz herifler.

takip etmekten çekindiğim hesaplar, retweet etmekten ve favorilemekten çekindiğim tweetler için yeni bir hesap oluşturdum. yabancı tarafını henüz çözememekle birlikte, galiba para kazandırdığı için kadın hesap sahipleri çokmuş burada. böyle dediğime bakmayın, büyük bir kısmı fake.

buradan dm alamıyorum, profildeki siteye gel.
10cmden büyük olanlar eklesin.
hava çok sıcak yeaaa(meme veya kalça fotosu ile birlikte)

buralar hep böylese durum fena. internetten foto bulup beni kimse beğenmiyor deyip etkileşim arayanlar var. öyle işte...

dünyada toplam nüfüsun sadece yüzde 5'i twit atıyormuş. o yüzde 5 'in de sadece yüzde 20 si yoğun twit atıyormuş geri kalan yüzde 80 'i de tv seyreder gibi seyrediyormuş.

yani birbirine benzer yüzlerce twit görünce sanki insanların büyük bir çoğunluğu aynı şekilde düşünüyormuş gibi anlaşılıyor ama altı üstü toplasan hepsi en fazla 10 bin kişi. o da zaten asosyal sakat tiplerin , sürekli anonim takılarak ona buna havladığı ve ya yoğun bir biçimde gruplaşarak psikopatça saldırdığı bir mekan. böyle bir mekanda da zaten lağımın içine çekilmek istenen sürüyle hamido var. ara sıra bu hamidolar da bir şey anlatmaya çalışıyor ama o zavallılar da ne anlatsa boş.

elon elon yavrum gene hangi tuşa yalnış bastın.

evli kadın kocası olmadan tatile gidemez



kaç gündür şöyle acayip yaratıkların dolandığı uygulama.

gerçekten de ülkenin aynası bir platform. bizim ülkeyi yabancı birine anlatmak istesen, konusunda uzman birinin bilgi içerikli paylaşımının mentionlarını okutmak yeterli.

evinde makarna haşlayamayan adam, profesöre boş yapıyorsun diyor mesela. deniz kuvvetleri subayına, sen gemiden ne anlarsın diyen var.

fanatizmin, yobazlığın kalesi. he bir de laikliği alkol almak, dekolte giymek sanan bir kesim var ki onlara laf anlatmak mümkün değil.

kullanmayı sevdiğim platform. özgür hissediyorum kendimi orada. herkes ortak duygularla herkes herkese destek olmaya çalışıyor. iyi temennilerde bulunuyor falan
iyi ki var

2010-2014 yılları arası altın çağını yaşamış ama sonrasında eski havasını yitirmiştir. işte o günlerden beri kullanmıyorum ve eksikliğini de hissetmiyorum.

mal beyanı yapılan yer

duygu patlaması esnasında koştuğum platform

twitter çok bozdu yeaaa. hatta o kadar bozdu ki x oldu. hee hee.

akıl ve ruh sağlığımı korumak için uzak durduğum sosyal medya.