uzun boylu olmanın dezavantajları

keşke dezavantajlarını yaşasam dediğim boy uzunluğu

an itibariyle yaşıyorum. toplu taşımada yanlış yere oturma gafletinde bulundum. insanlar da ben de acayip rahatsızız. durma işte önümde.*

uzun* bacaklar genelde bir yere sığmıyor. büksen de sığmaz, kırsan da.

bir basketbolcu tanıyorum, 1.98 m boyunda. erkek olsa dikkat çekmeyebilir ama kadın için hayli uzun boylu.
nereye girse tüm bakışlar ona çevriliyor. nerede olsa görünür durumda.
bundan da aşırı rahatsız.

1. şehirlerarası uzun yolculuklarda koltuk aralarına sığmak zul olur.
2. arkadaşlarınız sizden kısaysa yanlarında 'dev insan' gibi görünürsünüz.
3. özellikle pantolon aldığınızda tam boy bulmanız çok zordur.
4. bu özellikle kadınlar için geçerli, topuklu ayakkabı giydiğinizde tüm gözler üzerinizde olur.
şu an için tam listem bu.. nerden bildiğimi sormayın.. *

bununla ilgili izlediğim videoyu aklıma getiren başlık.
her ne olursanız olun,
sözlerinize dikkat edin,
dualarınıza dikkat edin.
www.instagram.com/reel/CcpQ...

hiçbir dezavantajı yok be, harika olay.

1.87 boyumla öylesine mesudum ki... (kızlar fav)

1.80 altı bir z kuşağı olsaydım, bilekleri kesip küvete bırakırdım şıp şıp.

böcekten halliceler zaten...

(kadınlar için) dikkat çekmek. kalabalıklar içinde kaybolamamak.

ucak yolculuklarinda bacagin uyusmasi.bide dandik bir firmadansa paket gibi gidersin

toplu tasimada kalabalik bile olsa gorunmek

tabi en buyuk sorun genel olarak herhangi bir kiyafet alirken uygun bedenin bulunmasi zorlugu

ben çocukluğumdan beri uzunum. siz benim neler çektiğimi nereden bileceksiniz?

annem beni her dönem başında en öne oturtur sınıftan öyle çıkardı. arkadakilerin eğil arnella, eğil arnella demesinden kambur oldum bu genç yaşımda. hörgücüm var. deve esprisi gerçek oldu. alışkanlık işte, yazı yazarken kağıda yapışmadan yazamam. bugün iş görüşmesine gittim. karşımdaki yetkili hanımefendi gözlükleri de görünce sanırım benim görmemde problem olduğunu düşündü. diyemedim ki bana hep eğil dediler. alışkanlık deyip geçiştirdim konuyu.

hiç vızvızlanmayın uzun boylu olmak bu ülkede nimet.

perde asıcı olarak yeni bir kariyer geliştirmek.

ben 1.80 boyundayım ve yaşıtlarıma göre uzunum. sonraki nesil için normal boyluyum.
o yüzden hem uzunları hem de normal boyluları anlayabiliyorum.

işte ben de böyle bir insanım.

kısa boyluların gerine gerine yattığı yere, uzun boylular büzüşerek sığışmaya çalışır. *

1,91'den sesleniyorum :
kıyafet konusunda biraz şanssız oluyoruz.
bazı modeller xl bedene kadar üretiliyor, onları alamıyoruz.
almasına alırız da göbeği açık modası erkeklere henüz gelmedi.
hele bir de sporla uğraşıyorsanız, en ufak şeyde mesela omuz bölgem yırtılsın istemiyorum.
bu sebeple xxl'dan başkası haramdır.
otobüs yolculuğu ızdırap doludur. suv'dan başka araç almanız saçmadır (yukarıda da bahsedilmiş)
tatillerde havuzu unutun, milletin şıp şıp eğlendiği 1,80 standart havuzlarda siz öyle durursunuz.
bir de boya orantılı olarak ayaklarınız da diğer uzuvlarınız gibi doğal olarak büyüktür.
(47 numaradan sesleniyorum) istediğiniz ayakkabıyı giyme gibi bir şansınız çok nadirdir.
genelde mağazada ya da internette numarasına göre filtreler, var olanların arasından en güzelini seçmek zorunda kalırsınız.

(bkz: uzun boylu bir kadınla seks deneyimi)

dün bir kuzenim evimin üst katına çıkarken merdivende kafasını tavana vurdu. sanırım bu bir dezavantaj. kafanızı tavana vurabilirsiniz.

dört yanı hayinlerle dolu olmak demek

tül perde takılacağı zaman bakışların tarafınıza dönmesi.

sonra trapezius neden felaket, önünüz köründen dolayı. hıhım.

minibüslere,otobüslere vs binerken sürekli başımı, kolumu,bacağımı bir yerimi çarpıyorum.özlellikle küçük minibüslerde ayakta durunca bile iki büklüm oluyorum. halbuki boyumdan çok uzun değil. 1.82 falanım.bu 1.90 lar 2 metre olanlar nasıl biniyor araçlara? ben bu halimle sıkıntı yaşıyorum.

uzun boylu olunca, ayakta büyük olur.* dolayısıyla her zaman model değil, numara ararsınız.