william shakespeare

ingiliz edebiyatı öncüsü kitapları klasikler arasındadır

"tam 'nefret ediyorum.' derken birden vazgeçti
gece ardından nasıl canım bir gün gelirse
cennetten cehenneme gece de uçup geçti
nasıl bir iblis kapı dışarı edilirse...
'nefret ediyorum'dan nefreti söküp attı:
'senden değil.' diyerek şu canıma can kattı."

villa şekerpare

ingiliz şair tiyatro oyun yazarı. oyunlarını the globe için yazmıştır bugün londra'da bulunan shakespeare's globe the globe'ın uzantısıdır.
dünyanın en ünlü oyun yazarlarındandır dramın ilk örnekleri de aslında onun oyunlarıdır.

bugün dünyanın dört bir yanında oyunları oynanmaya devam etmekte ve hala rağbet görmektedir. romeo ve juliet, kral lear, hamlet, othello, bir yaz gecesi rüyası, on ikinci gece en ünlü oyunlarıdır hala devlet konservatuvarlarında devlet tiyatrolarında şehir tiyatrolarında oyunları oynanmaya devam etmektedir.

düşüncelerin neyse hayatın da odur. hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.

demiş kişidir.

eserleri zamanının çok ötesinde olup tarzı ve etkileyiciliği ile cezbeden önerdiğim bir yazardır .

t.s. eliot'a göre dünya hazret ile dante arasında paylaşılmıştır.

oyunlarının tarihselci okumasını yapmak ufuk açıcıdır, bir sürü yeni şey öğretir, shakespeare'in dehasına olan bakış açınızı değiştirir. ayrıca harold bloom'a göre, bildiğimiz anlamı ile batı insanını yaratmış kişidir efendim shakespeare; shakespeare: the invention of human'da hocamız bunun üzerinde durur. bunun yanı sıra, bloom'a göre shakespeare batı kanonu'nun merkezidir, freud'un dahi etkilenme endişesi'ne* kapılmasına sebep olmuştur.

cervantes ile karşılaştırılması ise--- cervantes'in büyüklüğüne sonsuz saygım olsa da, bir miktar yersizdir; shakespeare'in psikoloji, siyaset ve humanities üzerinde sahip olduğu etkinin çeyreğine sahip olamamıştır cervantes.

yarattığı karakterlere hediye ettiği acımasız sonların cinsiyet mefhumuna bağlanamayacağı yazar.

aaron canlı canlı gömülür, macbeth ölür. alarbus bir ritüel dahilinde kurban edilir, chiron ve demetrius önce öldürülür sonra turta yapılarak kendi ailelerine yedirilir, corolianus parçalara ayrılır, antigonus bir ayı tarafından ham yapılır.

kendisinin karakterlere biçtiği acımasız sonlar dramatistliği ile olduğu kadar gerçekçiliği ile de alakalıdır yani.

(bkz: edebi arabesk)

shakespeare ile ilk tanışmam, 12 yaşlarındayken gittiğim bir psikiyatristin kliniğinde olmuştu. doktorun gelmesini beklerken duvarda bir tablo dikkatimi çekti. tablonun içinde bir şiir. "vazgeçtim bu dünyadan...." diye başlayan. 66. sone. önce bir okudum, sonra çıkardım defterimi yazdım şiiri. o gün bugündür en sevdiğim şiiridir shakespeare'in. aslında şimdi anlıyorum da, o şiir biraz garip değil mi, gidilen yer için ?

akıl hocasının christopher marlowe olduğu hatta şaheserlerindeki birçok fikri ondan aldığı iddia edilir. kendisini hiç sevmem.

zamanının koşullarında sonneleri ile güzel eleştiriler yapmış yazar

elizabeth tudor zamanında yaşamış ingiliz yazar. yazdığı eserler arasında en meşhurları hamlet ile romeo ve juliettir. yazdığı iki eseri de okuyan biri olarak bence bu döneme de bir bakıma hitap eden birisidir.

kendisine dair yapılan saçma sapan, yanlış ve eksik yorumları okumaktan sebep sinir katsayım arttığından, başlığını sol frame'de engelleyeceğim batı insanının mucidi.

yeter da.

kral lear oyunuyla tanıdığım yazar.

yakınmasan da olur artık kötülüğünden:
güllerde diken vardır, gümüş çeşmede çamur;
tutulur ay ve güneş, söner bulut yüzünden;
en şirin tomurcukta iğrenç kurtlar bulunur.
kusursuz insan olmaz – bende kabahat az mı:
örnekler verip haklı bulmak suç işleyeni?
bu özürler büsbütün ahlakını bozmaz mı?
günahlarından öte bağışlamışım seni.
benim aklım savunur senin şehvet suçunu;
avukatın gibiyim davacın olsam bile:
suçlu ben’im, yargıca kendim söylerim bunu, içsavaşa tutuşur bende nefret sevgiyle.
suç ortağı olmaya gösteriyorum rıza
hiç acımadan beni soyan tatlı hırsıza.


otuz beşinci sone.
soneler

atinalı timon’a çok üzülürüm. bir yandan da onda kendimi görürüm. dostları tarafından kazık yemiş asil bir insan… bir sözü vardı, “ay gibi yeniden doğamadım, bana ışığını ödünç verecek güneşler yoktu.” diyordu eski dostları için.

''kadın bir sudur, iç iç kudur''

cutan tome on adlı hesabımdan..

doğum gününde ölmüş olan ingiliz edebiyatçı. aslında shakespeare diye birinin olmadığı, bu ismin 16 farklı edebiyatçıdan birinin kullandığı isim olduğu rivayet edilmektedir. hatta anonymous adlı film de bu rivayeti deşip incelemektedir.