221.
herşeyden hayattan beklentisi
devamını gör...
222.
bendeki tezahürü tahammüldür.
devamını gör...
223.
büyümeye olan istek. hem hacim olarak hemde yaş olarak.
devamını gör...
224.
heyecan. yaş ilerledikçe bir duruma, materyele ve ya duyguya olan tepkiniz ve hissettikleriniz azalıyor.
devamını gör...
225.
meraktır azalan.belli bir yerden sonra soruların azalır, artık elindeki cevaplarla kurmaya başlarsın hayatını.
devamını gör...
226.
(bkz: hevesimiz kalmamıştır)
devamını gör...
227.
isyan duygusu. isyan ettiğin şeyleri değiştirmeye gücünün yetmediğini zaman gösteriyor. ve geri kalan vaktini bu güçsüzlüğün yarattığı hayal kırıklığı ile baş başa geçiriyorsun.
devamını gör...
228.
ömür
devamını gör...
229.
yaşamdan zevk alınan durumlar artık yok oluyordur, yaşama sevinci diyorun.
devamını gör...
230.
şaşkınlığın azaldığı aşikardır.
devamını gör...
231.
herhangi bir şeye üzülme sürem kısaldı. belki bir yıl önce bu yaşadıklarımı yaşasam günlerce kendime gelemezdim şimdi ise maksimum bir gece acı çektiğimi düşünüyorum.
devamını gör...
232.
insanlara karşı olan tahammül.
devamını gör...
233.
sabır eşiği. kesinlikle bu azalıyor. bir de gürültüye olan tahammül de...
devamını gör...
234.
kızgınlık seviyem. eskiden birine kızdığımda yıllarca küs kalabilir zerre de bundan hayıflanmazdım. yaş aldıkça kızdığım kişilere küsmeyecek kadar yok saydığımı farkettim.
“onlar yoktu
bakıyorlar, bekliyorlar, öldürüyorlardı.insanlara görünmüyorlardı.”
onlar yoktu- dean koontz
“onlar yoktu
bakıyorlar, bekliyorlar, öldürüyorlardı.insanlara görünmüyorlardı.”
onlar yoktu- dean koontz
devamını gör...
235.
insanlara verilen taviz ya da sınırların genişliği, malum lakaytlığın ve ego savaşlarının zirve olduğu dönemdeyiz.
devamını gör...
236.
sertlik.
yanlış anlaşılmasın lütfen. olaylara ve kişilere karşı takındığımız sert tavırlar, yerini “anlamaya dinlemeye çalışmak” ve neden sonuç ilişkisi kurmaya bırakıyor.
insanlar hata yaparlar. bu hatalar onların tüm söylediklerimi ve yaptıklarını hatalı yapmaz.
birine göre yanlış olan şey, diğerinin hayat koşullarına göre doğru olabilir. hepimiz dünyaya farklı pencerelerden bakıyoruz. birbirimiz anlamak, hatalarımızı beraber düzeltmek daha kolay ve güzeldir.
yanlış anlaşılmasın lütfen. olaylara ve kişilere karşı takındığımız sert tavırlar, yerini “anlamaya dinlemeye çalışmak” ve neden sonuç ilişkisi kurmaya bırakıyor.
insanlar hata yaparlar. bu hatalar onların tüm söylediklerimi ve yaptıklarını hatalı yapmaz.
birine göre yanlış olan şey, diğerinin hayat koşullarına göre doğru olabilir. hepimiz dünyaya farklı pencerelerden bakıyoruz. birbirimiz anlamak, hatalarımızı beraber düzeltmek daha kolay ve güzeldir.
devamını gör...
237.
uyku süresi ve kalitesi ↓↓ .
devamını gör...
238.
hayal kurmak azalıyor. özellikle belli bir düzeni tutturduysan... çok da iyi bir şey değil yani. düzen.
devamını gör...
239.
ömür*
devamını gör...
240.
(tematik)
1- insanlara tahammül düzeyi..
2- yavaş insan ve her şeyi yavaş yapmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar..
3- bebeklere , küçük çocuklara - gürültülerine katlanma sınırı..
4- ilişkilerde tolerans..
5- bayram, seyran , özel gün buluşmalarına katılma isteği..
6 - bilhassa aile büyüklerini ya da tüm aileyi evinde misafir olarak ağırlama durumlarına karşı isteksizlik.. - sofrayı hazırla , topla , kaldır -
7- o derin derin her bahar ve kış girişilen ev temizliği..perdeleri yıka, haliları yıka , dolapların içini güzelce sil, duvarları sil, kapıları sil , camlara çık derken.. 1 haftayı evi temizlemekle yiyebiliyorsun..
yaş ilerledikçe insan daha kendisi odaklı ve eğlenebileceği bir hayat istiyor.aslında ömrümüzün en güzel yıllarını gereksiz şeylerle tüketiyoruz.
mesela dip köşe temizlik gerekli mi? - bana sorarsanız hayır.ev dediğimiz zaten kapalı bir
ortam.dolayısıyla düzenli ev temizliğini yapıyorsan, dolapları indirip, duvarları silmeye kadar uzanan bir işkenceye ne gerek var ? ona ayıracağın vakiti kendini mutlu etmeye ayırsan belki kendine bir şey katarsın.
fazla işkolik olmak? gerekli mi? - hayır.
tabi statü önemli bir durum fakat hayatını başka birinin çarkını döndürmek için çürütüyorsun.bunun karşılığında kaybettiğin şey kendi zamanın.statü kazansan ne olur.o statüyü elde ettiğinde, kaybettiğin fırsatlar ve şanslar geri gelecek mi ? - hayır.
yani kısaca ; geri alınamayan tek şey zaman.
onu kendin adına en iyi şekilde değerlendirmelisin.
abuk subuk takıntılarla ömürü geçirmenin anlamı yok bence.
önce ben sonra ailem sonra diğer her şey.
2- yavaş insan ve her şeyi yavaş yapmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar..
3- bebeklere , küçük çocuklara - gürültülerine katlanma sınırı..
4- ilişkilerde tolerans..
5- bayram, seyran , özel gün buluşmalarına katılma isteği..
6 - bilhassa aile büyüklerini ya da tüm aileyi evinde misafir olarak ağırlama durumlarına karşı isteksizlik.. - sofrayı hazırla , topla , kaldır -
7- o derin derin her bahar ve kış girişilen ev temizliği..perdeleri yıka, haliları yıka , dolapların içini güzelce sil, duvarları sil, kapıları sil , camlara çık derken.. 1 haftayı evi temizlemekle yiyebiliyorsun..
yaş ilerledikçe insan daha kendisi odaklı ve eğlenebileceği bir hayat istiyor.aslında ömrümüzün en güzel yıllarını gereksiz şeylerle tüketiyoruz.
mesela dip köşe temizlik gerekli mi? - bana sorarsanız hayır.ev dediğimiz zaten kapalı bir
ortam.dolayısıyla düzenli ev temizliğini yapıyorsan, dolapları indirip, duvarları silmeye kadar uzanan bir işkenceye ne gerek var ? ona ayıracağın vakiti kendini mutlu etmeye ayırsan belki kendine bir şey katarsın.
fazla işkolik olmak? gerekli mi? - hayır.
tabi statü önemli bir durum fakat hayatını başka birinin çarkını döndürmek için çürütüyorsun.bunun karşılığında kaybettiğin şey kendi zamanın.statü kazansan ne olur.o statüyü elde ettiğinde, kaybettiğin fırsatlar ve şanslar geri gelecek mi ? - hayır.
yani kısaca ; geri alınamayan tek şey zaman.
onu kendin adına en iyi şekilde değerlendirmelisin.
abuk subuk takıntılarla ömürü geçirmenin anlamı yok bence.
önce ben sonra ailem sonra diğer her şey.
devamını gör...