921.
insanlara laf anlatma isteği
heves
güven
heves
güven
devamını gör...
922.
umursadıklarımız
bu kombin olmadı sanki? amaan olmasın
o ona onu demiş amaaan ne yapıyosa yapsınlar
hem kendimizi hem çevremizdekileri hem de etrafta olan şeyleri umursamama özelliği eklendi bana güzel oldu
bu kombin olmadı sanki? amaan olmasın
o ona onu demiş amaaan ne yapıyosa yapsınlar
hem kendimizi hem çevremizdekileri hem de etrafta olan şeyleri umursamama özelliği eklendi bana güzel oldu
devamını gör...
923.
tartışma isteği.
devamını gör...
924.
yaşama sevinci.
devamını gör...
925.
tahammül seviyesi.
devamını gör...
926.
gençlik enerjisi kayboluyor, ne kadar inkar eden varsa fiziki olarak bile çöküş yaşanıyor eski efor kalmıyor.
masumiyet azalıyor. kılıf takmış şeytan insanların arasında herkesin ruhu sinsileşiyor.
yaşadıkça çoğu şey tecrübe ediliniyor ama bir o kadar da insandan parça parça alıyor...
masumiyet azalıyor. kılıf takmış şeytan insanların arasında herkesin ruhu sinsileşiyor.
yaşadıkça çoğu şey tecrübe ediliniyor ama bir o kadar da insandan parça parça alıyor...
devamını gör...
927.
kendini anlatma isteği
devamını gör...
928.
beyin hücrelerinin yavaş yavaş ölmesi.
devamını gör...
929.
heves
devamını gör...
930.
beklenti
devamını gör...
931.
bilmediği konuda atıp tutan birini görünce "dur şuna doğrusunu anlatayım" girişkenliği. bir yerden sonra insanları yanlışları ile kabul etmeye başlıyorsun. kabul etmek demeyelim, önemsemiyoruz belki de.
heves denmiş. bu da bir noktaya kadar doğru. misal herkes çocukken ünlü olmak ister. bir yerden sonra bu tür şansa bağlı hevesler azalıyor. bunun dışında ise bende herhangi bir azalma olmadı. aksine çok daha fazla imkana erişim kazandığım için daha fazlasını istemeye başladım. belki yaşım yeterince ilerlemiştir, bilemiyorum efem.
heves denmiş. bu da bir noktaya kadar doğru. misal herkes çocukken ünlü olmak ister. bir yerden sonra bu tür şansa bağlı hevesler azalıyor. bunun dışında ise bende herhangi bir azalma olmadı. aksine çok daha fazla imkana erişim kazandığım için daha fazlasını istemeye başladım. belki yaşım yeterince ilerlemiştir, bilemiyorum efem.
devamını gör...
932.
omurganın direnci.
devamını gör...
933.
alınganlık.
devamını gör...
934.
devamını gör...
935.
merak azalıyor , insanlara karşı.
korku azalıyor hayata dair.
günler azalıyor , şu önünde duran.
korku azalıyor hayata dair.
günler azalıyor , şu önünde duran.
devamını gör...
936.
cahillere laf anlatmaya çalışmak.
devamını gör...
937.
gürültüye tahammül. kafa dinginlik arıyor bir evreden sonra artık. haa metal kutal dinleriz o ayrı bir şey
devamını gör...
938.
yaşayacağın yıllar, aylar, günler.
devamını gör...
939.
kemik yoğunluğu.
o yüzden mi omurgasızlık artar? omurgasızlık: ilkesizlik, duruşsuzluk.
o yüzden mi omurgasızlık artar? omurgasızlık: ilkesizlik, duruşsuzluk.
devamını gör...
940.
kişideki masumiyet, lekesizlik takıntısı ve buna bağlı olarak "hiç yapmadım" cümlesinin verdiği huzur. sorumluluk falan. disipllinlilik belki, zinciri hiç koparmamış olmanın haklı gururu.
ilk günah hep en zorudur ve her konunun ayrı ayrı ilkleri, günahları vardır. 16 yaşındaki çocuk ilk kopyasını çeker ve o an, "eğitim hayatı boyunca hiç kopya çekmemiş olma" özelliğini kaybeder. o günden sonraki kopyalar o kadar koymaz ona. "yapabilir miyim" sorusunun yerini "yine yapsam mı" gibi insanı daha az ikilemde bırakan bi soru alır.
başka bi yerde yirmilerinin sonlarındaki bi adam, ilk defa, sevmediği bi kadınla yatar. bi daha "hiçbi zaman sevmeden sevişmedim ben" diyemeyecektir insanlara, başta da kendisine. bu çok dürüst, düzgün adam bi yerden sonra yalan da söyleyebilmeye başlar belki ve o zaman o kadına "seni seviyorum" diyebilir, kendini o kadını sevdiğine inandırabilir -ki en zorudur-, her şey bittikten sonra insanlardan bu ilişkisini saklayabilir, "bi daha olmaz" diyebilir. halbuki bi zamanlar bi gün "bi daha olmaz" lafını kullanmayacak şekilde yaşıyordu hayatını.
bi adam ilk defa aldatır sevgilisini ve ikinci aldatışında altındaki kızın boynuna diliyle sevgilisinin ismini yazacak kadar arsızlaşır. kız ise zevkle ağzını açmış tavana bakıyodur o sırada. (yazının samimiyetini kaybettiği an)
ilk yalan hep en zorudur, en azından kişiyi en huzursuz edenidir. sonrakilerde "bi kere söyledim zaten" şeyi vardır, rahatlığı değil de bilinci. farkındalığı bunun.
insan kaşarlanır sonunda ve umursamaz olur. duyarsız olur. "s... et" diyebilmeye, işin sonucuna, kendi çıkarına odaklanabilmeye başlar. vicdanı bi kere sağlamca sınandıktan, o da bu sınavdan başarıyla kaldıktan sonra, "koy g...ne" falan der, hem de bi tek o konuda değil, diğer konularda da söyleyebilmeye başlar bunu. geneller yani. daha rahat söyler, daha az rahatsız olarak geneller. bir konuda işlediği günah, diğer konulardaki potansiyel günahlarına zemin olur.
ortaokula gittiğim sıralarda cobain'e atfedilen bi laf dolaşıyodu nette: "nobody dies a virgin, life fucks us all" diye. "kalamazsın bakire, hayat s..er bir kere" diye çevrildiğini görüp ergen ergen "süper çeviri" demiştim hatta. hala diyorum şu an.
onun gibi bi şey. alıntıyla bitirdim ve memeyi hak ettim bence. debe olmasa da meme'yi...
ilk günah hep en zorudur ve her konunun ayrı ayrı ilkleri, günahları vardır. 16 yaşındaki çocuk ilk kopyasını çeker ve o an, "eğitim hayatı boyunca hiç kopya çekmemiş olma" özelliğini kaybeder. o günden sonraki kopyalar o kadar koymaz ona. "yapabilir miyim" sorusunun yerini "yine yapsam mı" gibi insanı daha az ikilemde bırakan bi soru alır.
başka bi yerde yirmilerinin sonlarındaki bi adam, ilk defa, sevmediği bi kadınla yatar. bi daha "hiçbi zaman sevmeden sevişmedim ben" diyemeyecektir insanlara, başta da kendisine. bu çok dürüst, düzgün adam bi yerden sonra yalan da söyleyebilmeye başlar belki ve o zaman o kadına "seni seviyorum" diyebilir, kendini o kadını sevdiğine inandırabilir -ki en zorudur-, her şey bittikten sonra insanlardan bu ilişkisini saklayabilir, "bi daha olmaz" diyebilir. halbuki bi zamanlar bi gün "bi daha olmaz" lafını kullanmayacak şekilde yaşıyordu hayatını.
bi adam ilk defa aldatır sevgilisini ve ikinci aldatışında altındaki kızın boynuna diliyle sevgilisinin ismini yazacak kadar arsızlaşır. kız ise zevkle ağzını açmış tavana bakıyodur o sırada. (yazının samimiyetini kaybettiği an)
ilk yalan hep en zorudur, en azından kişiyi en huzursuz edenidir. sonrakilerde "bi kere söyledim zaten" şeyi vardır, rahatlığı değil de bilinci. farkındalığı bunun.
insan kaşarlanır sonunda ve umursamaz olur. duyarsız olur. "s... et" diyebilmeye, işin sonucuna, kendi çıkarına odaklanabilmeye başlar. vicdanı bi kere sağlamca sınandıktan, o da bu sınavdan başarıyla kaldıktan sonra, "koy g...ne" falan der, hem de bi tek o konuda değil, diğer konularda da söyleyebilmeye başlar bunu. geneller yani. daha rahat söyler, daha az rahatsız olarak geneller. bir konuda işlediği günah, diğer konulardaki potansiyel günahlarına zemin olur.
ortaokula gittiğim sıralarda cobain'e atfedilen bi laf dolaşıyodu nette: "nobody dies a virgin, life fucks us all" diye. "kalamazsın bakire, hayat s..er bir kere" diye çevrildiğini görüp ergen ergen "süper çeviri" demiştim hatta. hala diyorum şu an.
onun gibi bi şey. alıntıyla bitirdim ve memeyi hak ettim bence. debe olmasa da meme'yi...
devamını gör...