961.
tahammül
devamını gör...
962.
saçlarımdaki siyah sayısı olacağı belli oldu şimdiden. üzücü.

"şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
benim mi allahım bu çizgili yüz?"
devamını gör...
963.
yaş ilerledikçe insan dünyanın maddi temelinden bir nebze kopuyor. kopuyor dememi açıklamam gerekirse kazanmak ve bunun için savaşmak hırsından, çabasından gayrı ihtiyari bir şekilde kendisini oyun dışında buluyor. bu genel anlamda 40-60 yaş aralığında 2 aşamalı süreç halinde gerçekleşiyor. mesela 40-50 arasında artık yaşlılığa hazırlanmaya ve bunu da boş verelim şunu da erteleyelim derken bir bakmışsınız daralma psikolojisi baş veriyor.

sonrasında üretkenlik tamamen sıfırlanmaya başlıyor. bedeni güç azaldıkça insan daha çok yorgunlaşmaya yoğunlaşmaya başlıyor. örneğin gençken takılıp kalmayacağı cümleler artık hayatına çelmeler takarak zihnin ve ufken yere seriyor ruh alemini. hal böyle olunca ufacık cümleler dağ olup karlar yağdırıyor zirvesinde düşünen ölüm öncesindeki insana.

kese artık dolum değil de yenilme evresinde olunca insan kendince bir kısıtlamalar çağı ve tasarruf dönemi başlatıyor haliyle. yahu bir japon emeklisi değil ki bu toprakların insanı boynunda fotoğraf makinesiyle dünyayı turlasın. en ucuz marketler indirimler kovalıyor kitapçıların rafları yerine.

nicedir eksik kalan uhreviyatını tamamlamak üzere bir gayret başlıyor yeryüzünden vazgeçen bu çınar (herkes için söylemek mantıksız çünkü çınar olabilecek birikimler tecrübeler bilgi ve insaniyet iledir) için. kimi keskinleşir kızgın bir bıçağın ısıtılıp soğutula terbiye edildikten sonra ustanın tezgahında sürtüle sürtüle jilet keskinliğini almış bir sürmene bıçağı misali. ancak bir o kadar da kestirip atmaz tavırları vardır. çünkü tecrübe ile sabit çınar ile bir fidan karşı karşıya gelince bilir ki üzerindeki daha toyluk kabuğudur dökülecektir. sadece susmayı yeğler.

ancak kimileri de kendisini son bir eser bırakmaya adar böyle zamanlarda düşünsel ögeler etrafında bir turlar iki turlar sonra içerisine dalıverir. yazar da yazar okur da okur. bir kuyudan su çekmek yerine su takviyesi yaptığını düşünün elbette taşacaktır. hayat kuyusuna ilim takviyesi bilim takviyesi illaki onu taşırıp etrafını pişirecektir.

şimdiye kadar çınar olabilenlerden söz ettik bir de o yaşlarına dek yaşayamamış (maddi imkansızlıklar, çevre baskısı, ruhsal hastalıklar sebebiyle olabilir) ve çınar zamanı geldiği vakitte değişik bir rub haline bürünenler var ancak onları anlatmayacağım. bunlar içerisinde bedeni yaşlandığı halde genç kızlara taze et gözüyle bakanlar mı dersiniz veya mahalle baskısıyla bir kılıfa bürünüp kendi iç lağım dünyasını açık edemeyenleri mi dersiniz atlıyorum onları. asıl bahsetmek istediklerim yemek içmek ve harici dışında nefes alanlardır.

nefes alıp vererek ömür tüketmiş yaş atlamış ve bir beden zayi etmiş olanlar vardır. bunlar edebiyattan, kültürden, sosyolojiden, felsefeden, bilimden (her türlü fen ve sosyal bilimler diyebiliriz kısaca) uzak yaşayan bir güruh mevcuttur. bu kişiler yaşamı maddeten 5 duyuyla yaşamış kişiler olup var olmak, hatırlanmak tabiri caiz ise bir dikili ağaç bırakmak gayesinde olmayan kısımdır. hayatlarının gençlik ve orta yaşlılık döneminde işten eve arşın dokumuş, bir ağacın neden ağaç olduğunu suyun neden su olduğunu düşünmemiş hatta düşünenler ile de alay etmiş kesimdir. bunların parası çok da olabilir zenginlik fakirlik ile alakalı değildir bu mevzu. tamamen kendini geliştirememişliktir, tamamen boşa bir et ve kemik yığınını bu dünyaya yük etmektir.

daha anlatacak çok durumlar var ancak maalesef saatler yetmiyor. uyku zihnimden kelimeleri alıp rüya denen görüntülerle saldırıyor vücuduma. kendinize iyi bakın. hatırlanmak, hatırlatılmak ve her daim hatırlatılacak eserler bırakabilmek ümidiyle. hoşçakalın.


brı (polıce natıonale en turquıe)
devamını gör...
964.
insanlara tahammül. keşke kimseyle iletişim kurmadan yaşayabilsem diyorum bazen.
devamını gör...
965.
dostlar. sevginin azalmasından değil, fikirlerin çarpışmasından. daha fazla çarpışıp paramparça olmayalım diye azalırlar. hepimiz masumuz, aynı yöne bakmasak bile aynı şeyi görüyoruz.
devamını gör...
966.
ömür ve neşe.
devamını gör...
967.
heves...
devamını gör...
968.
telefon faturası azalır, telefon fiyatı artar.
makyaj malzemesi giderleri azalır, cilt bakımı giderleri artar.
tahammül azalır, sabır artar.
devamını gör...
969.
ömür.
devamını gör...
970.
çocukken sokaklarda tüm gün boyunca keyifle oyun oynarken feci şekilde düşüp yara bere içinde kalsak bile bir an evvel tekrar oynayabilmek uğruna hemen kalkardık ya yerden, iyiyim iyiyim, yok bir şey deyip yüzümüzde bir gram bile acı belirtisi olmaz, devam ederdik pürneşe. işte o motivasyon yok artık. her şeyden bezmiş ve masumiyetle dolu yaşama sevincimiz azalmış da bir bahaneye tutunup oyunu bırakmaya hevesliyiz sanki.
devamını gör...
971.
saçlarım
devamını gör...
972.
dost diyebileceğin insan sayısı.
devamını gör...
973.
zaman.
devamını gör...
974.
olm bu tip basliklara yazmayi da hic sevmiyom.

1000 tane entry girmisler, ne yazsam onceden de yazilmistir.

mesela su basliga 3 sene once yazmisim ilk kez, hatirliyorum o gunu. o gun de az 1 entry girilmemisti tabi, o gun de ayni sorunu yasadigimi hatirliyom, acaba ne yazsam diye.

o sebepten marjinal 1 sey yazacam,

simdi zaman yazdilar, para ben yazdim, omur yazmislardir, libido illa yazmislardir, ne olabilir la.

sac abi, bunu da yazmislar midir acaba. yazan 1 kel olmustur illa ya.

o zaman, boy. kambur oluyosun ya, boydan dusuyo tabi
devamını gör...
975.
hormonlar.
devamını gör...
976.
oksijen.
devamını gör...
977.
yerine ve duruma göre merhamet.bazi korkular . anlayış ve belki de güven. bnde durum bu sekilde seyrediyor.
devamını gör...
978.
saçlar.. kesin bilgidir yayalım..
devamını gör...
979.
her seyde bir anlam aramaya calismak. olduysa olmustur. olmadiysa da olmamistir. bu kadar
devamını gör...
980.
sabir masmaalesef.

is hayatinda ya da sosyal cevrede maruz kalinan ahmakliklar insanin tahammul sinirini zorluyor. bir yerden sonra hicbir seye tahammul edilemedigi icin sonunu bekleyemeden sabir tasiyor. sen cok degistin lafi da bundan tureme zaten, eskisi kadar sabirli davranamayanlar bu cumleyi duymaya cok alisiktir.

sabir eksikligi zor, yazarken bile daraldim bak. ota cicege tuketmeyin sabrinizi, kiyamam.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yaş ilerledikçe azalan şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim