yazarları sözlüğe küstürmek

giden gitti kalan kaldı. beni çok rahatsız etmedi doğrusu. haklı olan taraf kimse çıkar ortaya illa ayrımcılık olduğunu düşünmeyelim.

büyük platformların maalesef ki kontrolü geliştikçe ve kitle arttıkça zorlaşıyor. elbette burada kaliteli ve gerçekten bir insana bir şeyler katacak insanlar da mevcut anca bazen akıştaki başlıklar, özellikle yazılanlar can sıkıyor.

buraların çömezi olarak gözlemlediğimdir. çaylak iken yazar oldum diye sevindim ama sanırım burada bir yıldan fazla duran yazar sayısı bir elin parmakları kadar. rahatsız anlayabildiğim kadarıyla on üç ay yazmış; domestic hıyar ise sekiz ay. ormanci ise ilk tanımını kasım 2021'de girmiş ve kafa iznine gitmiş.

yani şöyle mi olacak: ben bir heves yazacağım yazacağım ve yeni çaylaklar yazar olunca şuuutt!

küstürmek demeyelim de yeni bir yazar olarak tedirgin etmek diyelim.

benim gibi yeni yazarların bir kısmının da benzer şekilde hissettiğini düşünüyorum.

rahatsız yazıp siliyor gerekçesi ile uçuruldu. domestic bu konu üzerine en çok ses çıkaranlardan birisi idi, uçurulmuş*.

kendi adıma ben yazarken o platformun formatına uyarım. burada da şimdiye kadar ne bir girdim silindi ne bir uyarı aldım. bununla ilgili bir problemim yok ki format kurallarını peşin peşin kabul ederek üye oluyoruz o cepte. ancak ben hala "az beğeni alan girdilerini on dakika bekleyip siliyordu" diye ceza almayı anlayamıyorum. hiç anlayamadığım bir sebepten benim de başıma bu gelebilir mi onu da bilmiyorum. buna itiraz ettiğimde hesabım çat diye kapatılır mı onu hiç bilemiyorum; söz hakkım, cevap hakkım, hesabımı yedekleme hakkım, girdilerimi silme hakkım olmadan gerçekleşir mi işte bu yüzden tedirginim.

ister bu sebeplerden ister kişisel sebeplerden hadi sessiz sedasız gitmek istedim diyelim. hesap silme özelliği yok tamam. ama kendi isteğimle zaman ayırarak yazdığım girdilerimi kendi isteğimle kendi zamanımı* harcayarak tek tek silip gitmeme izin verilmemesi ise benim için ayrı bir tedirginlik konusu.


bu tedirginlikten dolayı da içinden yazmak gelmiyor, elim bir türlü gitmiyor kaç gündür. zaten memlekette gelecek kaygısı ile yaşıyoruz, bari sen yapma sözlük!

sevgiler.

ben neden küsmüyorum?

bence kimse küstürülmüyor. haksızlık yapılmıyor. adam akıllı yazarlık yaparsanız kimse size karışmaz etmez. ceza vermez. giden gitmiştir. arkalarından ağlayacak değiliz.

çaylaklıktan çıkarmamak.

yapıldığını sanmadığım ve yapılmadığı gözlemlediğim durum.
gözlemime güveniyorum. çünkü bir yılı geçti buradayım. kimler geldi kimler geçti hepsine birinci gözden şahit oldum. tabii ki aralarında takip ettiğim, yazdıklarını severek okuduğum ve ceza almasına ya da gitmesine şaşırdığım yazarlar da oldu. sorguladım, açıklamaları okudum ve en sonunda dedim ki: bu olayın görünen yüzü, arkayı bilemiyorum. o yüzden olması gereken budur.
yukarıda bir yerlerde ivanmilinski'nin örneğini çok sevdim. "dönerci dükkanınız olsa, müşteri gelmesin diye küstürür müsünüz?" bunu sözlüğün kapısına asalım bence.

konu aslında çok uzun ama zaten olayların kişiselleştirilip, sözlükte kendi beğenmediği bir durum olunca feveran edenlere karşı ara ara başka başlıklarda yazmıştım. hala görüyorum ki bu olayı kendi içinde çözmeyen yazarlar var. var olduğu sürece de bu konu ara ara yine gündem olur. biz de konuşur dururuz.

ayrıca hoca size niye taksın? bu nasıl bir narsistlik? hepimiz yazıyoruz, bazıları sanırım muhtelif nedenlerle bir süre sonra kendisini ayrıcalıklı sanıp, ayrıcalığı olmadığını görünce hoca bana taktı diyor.
kendi adıma söyleyim; ben görünmez miyim? bir yıldır yazıyorum ve ceza almamışım. hiç bir modla kavga etmemişim. hatta yazar kavgam bile yok sayılır. bir tane, nazar boncuğum olsun o da. yani biraz şapkayı önümüze alıp düşünsek mi?

ve ayrıca hiçbir yere hiçbir kimseye küsecek kadar büyük anlamlar yüklemeyin.

giden gider, kalan kalır. yani çok da abartılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum.

şu giden yazarların arkasından başlık açma olayı bir bitse keşke. komik yani. tamam nickaltına yaz üzüldüm gittiğine vs. ama bir insanın arkasından başlık açıp sayfalarca yakınmak bana fazla samimiyetsiz geliyor kusura bakmayın. böyle yaparak insanların egosunu boş yere beslemekten öteye geçmiyorsunuz. onlar da sizin bastığınız boş havayla iyice egolanıp fevri davranıyor ve sözlükten şutlanıyor. (sadece bahsedilen yazarlara değil bu lafım genel)kendi reel hayatınız da dahil olmak üzere kimsenin arkasından böyle üzülmeyin derim. giden gider kalan sağlar bizimle deyip yola devam edin işte.

biraz asosyal bir insan olmamla ilgili sanırım ya da insanlar arkadaş grupları ile bu sözlükte etkileşim içindeler bilemiyorum ama sol frame başlıklarında gördüğüm kadarı ile belli bir insan grubu arasında süper bir iletişim var ki nasıl oluyor ve de sağlanıyor en ufak bir fikrim yok.

devamında bu etkileşimler tabi ki bazı gerilimler yaratıyor ve sözlük moderasyon ekibi kızılderililerin üzerine trompet çalarak gelen amerikan süvarileri gibi olaylara müdahale ediyor ve de kimi insanların arasında kopuşlar meydana geliyor...

tekrar ediyorum bu kadar olay olurken ben her daim okuyucuyum ve ara sıra da yazarım ve durum az buçuk benim için bu şekilde gelişiyor..

(bkz: her uzaklaştırılan yazarın kırkında lokma dağıtmak)

buradakilerin gazına gelmeyin. yalandan destek verip günün sonunda şutlanınca yazar, ‘ben demiştim’ yazıyorlar. gram umurlarında değil kimse, 50 yazar gittiyse sözlükten 50si için de aynı şeyi yazdılar. çünkü bu megaloman manyakların kendi sorunlarını bu arkadaşlar gibi yüksek sesle ve eylemsel olarak göstermeye cesaretleri yok, bu yüzden hep başka yazar üstünden konuşuyorlar.

kafa iznine çıkarlar arada, aşırı manalı bir veda yazısı bırakırlar, sonra götüm götüm geri dönerler. tüm hayatları buradaki şakşakçılık, çok tehlikeli bu. reel hayatından çok burada zaman geçiren herkes için geçerli bu.

ister iş dünyasında ister forumda, sözlükte, şirkette holdingte.

insanların birleşip yönetimi devirdiğine hiç şahit oldunuz mu len? ceoyu yuttuklarını falan?

nolucak yani yoldaş şöyle bir bakıp ; aa çocuklar 3-4 kişi sitem ediyolla yönetimi komple şutlayayım mı diyecek? sısısıs kulaklarından mı çekecek?

hangi sözlükte bu başarıldı? bizim sözlükte bu ilk defa da olmuyor. hadi yeni gelenler saf. 3-5 etkileşim görünce coşuyorlar da eski yazarlar hiç mi ders çıkarmaz. akıl alır gibi değil.

bu kafaya ulaşmak için moral ve motivasyonunuz nedir abi çok merak ediyorum.

nerede görüşmüş olm böyle bişi. bi kendinize gelin. akıllı olun az. ya havle.

adalet güçlünün değil haklının tarafında olmayı gerektirir. siz adaleti bazılarına uygular bazılarına uygulamazsanız insanlar tepki verir. yönetim kadrosunun farklı kademelerinden farklı kişilere de söylediğim gibi sözlüğün rengi diyerek aylarca ceza almış ve her geri dönüşünde aynı rahatsız edici tavrını tekrarlayan insanlara müsamaha gösterirseniz diğerlerinin malum parti seçmeninin işte efendim x yapılırken y yapanlar şimdi nerede tadında tacizine maruz kalırsınız.

"yazarları sözlüğe küskülemek" diye okuduğum başlık.

uzun zamandır girmiyordum sözlüğe bugün girip bakayım dedim neler oluyor diye şunu farkettim, gereksiz başlıklar, birbirine laf sokan yazarlar ,bildirimde sürekli artan 'bir yazar sizi takip' etti uyarıları bu takip etme işini pek anlamadım nedir acaba? ne kazandıryor, neyse umarım daha da bozulmadan sözlük düzelir.

olayı tam olarak anlamadım ama şu anki sözlüğün katıldığım zaman ki sözlükle aynı olmadığını çok rahatça söyleyebilirim.

ben de bir ara sözlüğe küsmüştüm * ama küsmemin * tek sebebi sol frame deki saçma sapan başlıklar ve başlığın altına girilen tanımlardı.

tüm entryleri okuyup olayı anlamaya çalışacağım bir yorumum varsa editlerim. yada biri anlatsa çok iyi olur.

sonradan yazılan bazı yorumları okuduğum için bunu ekleme ihtiyacı hissettim. üzerime alındım demiyorum. açıklama gerektiğini düşünüyorum sadece.

şahsen belirli herhangi bir yazarın gidişi üzerinden bir şeyi eleştirmedim, başlığa göre yazdım bazı şeyleri sadece, ilk yoruma göre değil. genel yorumum bu ve zaten hemen hemen aynı şeyleri 1 sene önce de dile getiriyorduk birkaç yazar arada bir. yine tepki alıyorduk. o zaman bu konuda ne düşünüyorsam şimdi de aynısını düşünüyorum, değişen bir şey yok. tepki verenlerde de değişen bir şey yok. ben de zaten bunu anlatmaya çalışıyorum ama belli ki anlaşılmıyor ısrarla.

bir ortamı yozlaştırmayacaksınız. belirli herhangi bir kişi ya da olaydan bağımsız bir şey bu ve çok basit bir kural. sözlük olmasına gerek yok o ortamın. koca ülkeyi bile yaşanmaz hâle getirir bu.

beğenmiyorsan git diyenler olur illa ki. benim sözlüğün geneli ile bir problemim yok. başka sözlüklerle kıyasladığımda yine burası daha iyi geliyor ve bu nedenle de gitmeyi yahut bozulmasını, keyfi davranışlara kurban gidip diğerlerine benzemesini istemiyorum. evimi bok götürsün de istemem mesela. bunun için temizlik yaparım. başkası benim evimi pisletirse ona da laf etmeye hak bulurum kendimde. bire bir aynı şey değil evet ama onun gibi düşünün. bir şeyleri önceden düşünmek gerek, olup bittikten sonra yandı gülüm keten helva!

anlamayan yine anlamayacak da neyse. kafalarını açıp ekstra yeni nöron ekleyecek değiliz...

edit: bir ara ben de gitmiştim ama sözlükle değil özel hayatımla ilgisi olduğunu da* birkaç yerde dile getirdim. sözlüğe küsmek başka bir olay.

küstürmek tabiri bence doğru değil. insanlar küser, tercih etmez, istemez. bazı şeylerin çok fazla büyütüldüğünü düşünüyorum. itirazlarımızı yapabiliriz, konunun bir kısmında kendimizi haklı da görebiliriz ama bu çatışma, ortamı germe hakkını bize vermemeli ya da sözlüğü bununla meşgul etmemeliyiz diye düşünüyorum.
mutlu değilsek, o ortamı beğenmiyorsak uyarımızı yaparız, uymuyorsa da gideriz. sürekli "ortam bozdu" şeklinde yazmayı da doğru bulmuyorum. kendi düşünceni dayatmaya çalışmaktır bu. sürekli bunları yazmanın kimseye de bir faydası yok. sözlük büyüdükçe gelen sayısı da artacak. gelen sayısı arttıkça da anlaşmazlıklar ve ego çatışmaları olacak. hırslı değil hevesli olalım yaptığımız her işte. öteki türlü hem yorulur hem de yorarız.
"bir işe ihtiras ile başlayan,
ihtişamlı sonuçlar bekleyen,
yere göğe konulmayacak başarılar peşinde olan kişi,
en küçük başarısızlık, gecikme, olumsuzluk karşısında,
beceriksizlik ve yetersizlik korkusuna savrulur!
niyetimiz temiz, gayretimiz samimi ve hırstan uzak olduğunda,
biz başarılı olmak için değil,
başarıya ulaşması gereken bir şeye vesile olmak için çalıştığımızda,
sistem bize görünmez kanatlar takar.
yaşadığınızı hissetmek için sürekli yüksekten uçmayın.
her abartı hayal kırıklığına gebedir.
kendinizi uçlarda aramayın.
eksiklikler, hatalar, gecikmeler, umduğunuz yere varmayan denemeler sizi şüpheye düşürmesin.
sadece yaptıklarınıza yüreğinizi koyun.
ve en derindeki tutkunun kendinizi yüceltmek olmamasına dikkat edin. " sevdiğim birinden alıntı.

kimsenin yazarları sözlüğe küstüreceğini düşünmüyorum. bu kadar ciddiye almayın sosyal medya'yı işin içinden çıkamazsınız.

hiç sevmem küslük. o ne öyle çocuk gibi. görmezden gelin. küsmeyin.
t: küsme isteği ara ara bastırsa da aslında sözlükle alakası olmayan dolayısıyla olmayan durum işte.