tezli ve tezsiz olarak ikiye ayrılır. 1 yıl ders dönemi, 1 yıl da tez dönemi olmak üzere 2 yıl süresi vardır. ekstra olarak 1 yıl uzatma hakkınız vardır; eğer danışmanınız "bu tezin yazımı sürüyor" derse daha da uzatabilirsiniz. 7 yıl yapanını tanıyorum. yok eğer danışmanınız öyle bir şey demezse atılırsınız.

tezli olanının yazım sürecinde olan biri olarak 1-2 eleştiride bulunacağım izninizle. türkiye'de ne yazıkki "mezun olunca iş bulmak zor, yüksek lisans yapayım da akademide yer edineyim" kafasıyla yapılmaya çalışılıyor çoğunlukla. bu mantıkla yola çıkanların %80i ders döneminde eleniyor, kalan %20si de adı duyulmayan, duyulsa da bu nasıl akademisyen olmuş denilenlere dönüşüyor. sosyal bilimler için konuşuyorum; 4 yıl lisansta dersleri ezberleyip ganoyu yüksek tutayım, böylelikle başarılı olurum, kafasındaki arkadaşlar o iş öyle değil. ezbere konuşursan zaten akademiye bir katkın olmaz ki.
üniversite, o üniversitedeki o bölüm ve danışman çok önemli (canım danışman hocamı buradan selamlıyorum, çok seviyor ve çok saygı duyuyorum kendisine iyi ki danışmanım olmayı kabul etti). kendi üniversitemde devam etmeyip şu an danışmanım olan hoca için başka bir şehirde başka bir üniversiteye gittim. çünkü deneyen kaybedebilir ama denemeyen çoktan kaybetmiştir. aldığım en doğru karar bu olabilir. evet, danışmanınızı siz seçiyorsunuz arkadaşlar. ders senesinde dilekçe vererek 3 hocanın ismini yazıyorsunuz, bunlardan biriyle çalışmak istiyorum, diyorsunuz. öncesinde sözlü olarak yazacağınız hocalarla konuşup, evet adımı yaz, onayı almanızda fayda var. diğer türlüsü biraz ayıp olabiliyor. sonra bölüm toplantı yapıyor hangi hoca kimlerle çalışacak yayınlanıyor. hocanızın ne kadar çok öğrencisi olursa sizin için o kadar kötü. mesela benim dönemimde hocamın tek öğrencisi bendim (teşekkürler arkadaşlar, iyi ki hocadan gözünüz korkmuş) bu nedenle bütün vaktini bana ayırabiliyor, en ufak sorumda/sorunumda tık diye kapısını çalıp hemem cevap/çözüm alabiliyorum. bu sayı 3-5-7 olursa bana ayıracağı zaman sayıya bölünecek doğal olarak.

lisans eğitimi aldığım üniversitede çalışmak istediğim alanda çalışabileceğim biri yoktu benim açımdan. yukarıda bahsettiğim gibi ezberleyip tekrara karşıyım, kim olursa olsun sorgulama taraftarıyım. başka yere gittim ve bu açıdan tatmin oldum. bu da yüksek lisansın yıpratıcı gücünü azalttı. yapmak istediğimi yapıyordum çünkü. diğer bir önemli nokta da bu;
yüksek lisans yapıcam diyerek yüksek lisansa başlanmaz. hangi alanda çalışacaksın, hangi konular var aklında ve kiminle çalışmak istiyorsun? bu soruları cevaplayıp cevabına göre hareket etmen gerekiyor. mesela x konuda çalışmak istiyorsun ama o bölümde o konuda çalışabileceğin hoca yok. ee o zaman ne işin var orada? danışman seçiminde de sana "tamam, benimle çalışmak istiyorsun ama ne çalışmak istiyorsun?" diye soracaklar. konuyu sana hoca söylemeyecek, sen ona söyleyeceksin. ha, sonra konu genişletilir, daraltılır, değiştirilir ama fikir senden çıkmış olmalı. onu yazacak sensin. lisanstaki proje ödevleri gibi sana tez konusu vereceklerini bekleme.

tez bittiğinde bol bol evrak işleri bekliyor yapanı. sonra savunmaya giriyorsunuz. heyecanla beklediğim tek şey savunmam. danışmanınız, kendi bölümünüzden bir hoca ve başka bir üniversiteden gelen bir hocadan oluşuyor genelde jüri. 1 ay 3 ay ve 6 ay uzatma verebiliyorlar. bu uzatma; evet olmuş ama şuralarda sıkıntı var bunları düzelt öyle teslim et uzatması. bu seviyelerin hepsini tamamlayınca uzman ünvanını alıyorsunuz, bence yüksek olması lazım (yüksek sosyolog mesela). tebrikler! dil ve ales puanlarınız yeterliyse artık doktora için başvurabilir ve mülakata hazırlanabilirsiniz. eğer bana bu kadarı yetti, akademiye devam etmeyeceğim diyorsanız üzülmeyin, uzman ünvanınız varsa çalıştığınız yerde maaş muameleniz diğerlerinden farklı olur.
devamını gör...
doktorada dökülecek gözyaşlarının ve ağaracak saçların iki senelik demosu. fragman. sneak peak. ön gösterim. ne haltsa.
devamını gör...
son beş yılda serbest dalışa geçmiş ve ayağa düşmüştür.

okul ve hocalar için gelir, öğrenciler için umut kapısı...
devamını gör...
bölümüm içinde yapmayı düşündüğüm olay.
devamını gör...
türk dili ve edebiyatı, yeni edebiyat alanında gösterdiğim akademik çabadır. ara sıra "bıraksam mı yiaa? ben yapamıyorum galiba." gibi cümleler kursam da bir şekilde devam eden ve ailelerin "ee iki sene daha okuduktan sonra akademisyen oluyor musun?" şeklindeki sorularıyla hafife alınan bir eylemdir kendisi.
biraz da akademik dünyaya dair iki kelam edeyim yauv. akademide kalmanın kolay olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, ilk önce sağlam bir temeliniz... şaka şaka torpiliniz olursa çok da zorlamaz ama laf olsun, torba olsun mantığıyla da olsa tez yazmanız, birkaç makale yayımlamış olmanız gerekir. ayrıca lisanstayken bile birçok çakallık gördüğümü düşününce doktora yaparken nelere şahit olacağım acaba? neyse, burayı yeterince kararttım. bana müsaade, haftaya yapmam gereken 15548563 tane ödev var.
devamını gör...
eğitim hayatımın devamında yapmak istedigim şey. umarım bir sorun olmadan hallederim.
devamını gör...
nasip olur mu bee dedirten başlık
devamını gör...
sosyal bilimler okuyan arkadaşlara bir tavsiye vereyim. eğer her gününüzü 2-3 saatinizi akademik okumalara ayırmıyorsanız iyi bir ingilizceniz yoksa. en önemlisi çalışmak istediğiniz alanla alakalı tam donanımlı değilseniz ya da ayırt edici bir özelliğiniz yoksa, boşuna hayalini kurmayın.

üstelik bunların yanında 2 sene daha öğrenci kalabilecek maddi ve manevi olgunluğunuzun olması gerekli ve akademisyenlik dışında ikinci bir planınızın da olması şart. bu kriterler akademik süreç içerisinde olması gerekenler hobi olarak, diploma olarak yaparsanız başka.
devamını gör...
akademik kariyer düşünmeyenler için zaman israfı olan akademik hadise.
devamını gör...
isim vererek belirtmek istiyorum ki kocaeli üniversitesinde yüksek lisansa kabulde ingilizce dil şartı ve puanı aramayan bölüm, eğitime başlayan arkadaşıma sürekli ingilizce çeviri ödevi yaptırdığına bizzat şahit olunca çok da şey yapmamak lazım dediğim, içi boşaltılmış ve niteliksizleştirilmiş durumdur. bir şeyin adı çok anılıyorsa orada o şeyin kendisi yoktur.
devamını gör...
bu değirmende un olmuş birisi olarak söyleyebilirim ki gönül vermek gerekir, öylesine yada cv de kalabalık yapsın siye uğraşılmaz. psikolojik olarak sabırlı ve istikrarlı olmak gerekir. danışman hocanız sizi olumlu motive eder ve akademik olarak sizin düşünme mantığınıza uygun bir planda ilerletirse daha kolay ve keyifli bir süreç olur.. ama aksi halde gece uykunuzdan uyanıp acaba bu kadar zorlamasam mi diye düşünebilirsiniz.

* bir de tamamlamayacağı bölümlere/programlara sırf girmiş olmak için girenler var sözüm size: yapmayın, orayı gerçekten isteyen veya orası üzerinden gelecek yada kariyer planı yapanlar var..boş yere işgal etmeyin insanların umut kapılarını.
devamını gör...
bahçeşehir üniversitesinde ilk yüksek lisansımı yapmıştım, sene 2005... çalışıyorum bi yandan da, dedim ki nasılsa özel (vakıf işte) üniversite ne kadar zor olabilir... anam ağlamıştı...
devamını gör...
öğrenciliği seven her insana nasip olmasını istediğim eğitim derecesidir.

şu an bir piyasaya dönüşmüş olmasına rağmen zamanla akademiye gönül vermiş, okumaya, araştırmaya gayret eden insanların yıldız gibi parlayacağına inanmak istiyorum.

ekonomik durumunu düzeltip doktoraya başlama niyeti olan biri olarak iyi ki yaptım dediğim nadir işlerden biri.
devamını gör...
uzaktan eğitim süresinde keyifli olsa da ödevlerin birden birikmesi ve iletişim sıkıntıları yüzünden ara ara sorunlar yaşasam da iyi ki başlamışım diyorum. özellikle yaşı genç arkadaşlara çok geç kalmadan tavsiye ederim. hele ki şu an herkesin lisans mezunu olması ile birlikte yüksek lisans yapmak şart olmuştur.
ne işe yarayacak diye düşünüyorsanız düşünmeyin. kimin bedavaya ders geçtiği, (ç)alıntı yazılar paylaştığının önemi yok. herkes kendisinden sorumlu.
devamını gör...
geliyor gelmekte olan diyor, yapacak arkadaşlara kolaylıklar diliyorum.
öğrencilik yıllarına geri götürür insanı, bunu iyi manada söylemiyorum. özellikle bir işiniz var ve birlikte yürütüyosanız vize, final hazırlığında o s.çtın mavisi görülür.
devamını gör...
tez konusunu daha başlamadan belirleyince ve buna en uygun hocayı bulunca derslere konunuz ve hocanız belli bir şekilde başlayınca çoğu biten azı kalan bir eğitim kavramı
devamını gör...
hiç öyle kolay değildir, doktora yapmayacaksanız anlamsızdır. hoş türkiye'de artık doktora yapsanız da anlamsızdır, okumayı, araştırmayı, yazmayı seviyorsanız girin bu işe yoksa neden yaptım, neden en güzel yıllarımı böyle harcadım diye çok dövünürsünüz. tecrübeyle sabit boş yapmıyorum haa sen başarısız oldun derseniz hayır hakkıyla yapmaya çalışıyorum ama bu ülkede okuyan adam değersiz, instagramdan iki vücut gösterisi ve iki makyaj videosu ile çok daha şey elde edersiniz. beni bu ülke bu hale getirdi üzgünüm tanım ve yorum için
devamını gör...
biz master degree deriz.
devamını gör...
zorlu bir eğitim sürecidir bu sürecin niteliğini arttırmak için yapılması gereken şey makale üretmek ve konferanslara çalışma göndermektir. akademik danışman çok mühimdir seni tez savunması ve tez yazımında desteklemesi süreci tamamlamak için hayati önem taşır.
devamını gör...
türkiye'de zorluğu olmayan eğitimdir, zor olduğunu iddia eden yazarları rusya'ya gönderelim. her hafta 40-50 sayfalık 3 makale yazdıkları zaman zorluk nedir öğrenirler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yüksek lisans" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim