zeki müren

"beklesem saçıma aklar dolacak,unutursam aşkıma yazık olucak"

-zeki müren

sanat güneşi derler kendisi için.

oyuncu, söz yazarı, besteci, şair, 'devlet sanatçısı' ünvanı almış bir ses sanatçısıdır.
kibarlığı, enfes sesi, muhteşem türkçesi yanında herkes tarafından bilinmeyen bir yönü de her ince ruhlu insan gibi o da pek merhametli bir hayvansever. evdeki canları yanı sıra sokaktaki bir çok cana da kalbini açmıştır.
sevgiyle anılıyorsunuz paşam.

eskimeyen dost şarkısında takılıp kaldığım sanatçı.

elbet bir gün buluşacağız bu böyle yarım kalmayacak..

türk sanat müziği (trt böyle adlandırmıştır. türk klasik müziği de denir, ancak bana göre iki isim de yanlıştır), bir dönem severek dinlediğimiz bir türdü ancak şöyle bir tespit yapalım ardından zeki müren’e bakalım.

tsm, rakı yanına meze olmaktan öte gidememiş, son yıllardaysa iyice tükenmiş bir müzik türüdür. çıkış noktası dini mevlevi ayinler olduğu bilinir ancak şekillendiği yer osmanlı sarayıdır. yani öyle halkın dinlediği, söylediği bir tür değildi. kaldı ki, osmanlı bir imparatorluktu ve halkın müzik çeşitliliği, etnik yapılara göre değişiyordu.

tsm, çok değil birkaç yüzyıl önce makam sayısı beşyüz kadarken, bugün 4 makam sayamazsınız. içinde arap melodi yapısı, hep kahreden sözleriyle, insanı duygu olarak yamultan, zamanla daha kötü versiyonu olan arabeske yenilen, bugün neredeyse esamesi okunmayan bir tür haline geldi. nedeni ise, çok tekrara düşen (söz ve melodi), büyük kitlelere konseri verilemeyen, rakının olmadığı ortamlarda etkisi neredeyse hiç olmayan bir müzik türü olmasıdır.

zeki müren ise bir istisna. vizyon sahibi, güzel diksiyonu, entellektüel kişiliği ile yaşadığı zamanın çok ilerisinde olan birisidir. yasladık sırtımızı 70 yıldır zeki müren’e ve bu şekilde bir süre daha tsm ayakta kaldı.

var mı yeni birileri? var mı yeni ve güzel tsm şarkıları? bu anlamıyla en son aldığım albüm tarkan “ahde vefa” dır ve albümde ki tüm eserler eskidir. kaldı ki tarkan bir tsm sanatçısı değildir. herif zaten her türü çok iyi okur. son zamanlarda başka bir albüm duydunuz mu? müzik evrenseldir. ancak tsm ile kapıkule’den dışarı çıkamazsınız. o ağdalı sözleri ve hicaz makamını kimse anlamaz.

çok sevdik, çok dinledik ama aslında müzikal anlamda değeri olmayan bir türün son temsilcisiydi zeki müren.

adettendir. yazıyı bir şarkı ile sonlandıralım. zeki müren, tüm kafa sözlük yazarları için söylüyor. etkiyi artırmak için rakıları hazırlayın.

buyrunuz;

dertli gönüllere giren işte benim zeki müren
efenim
sanat güneşi ve lgbt nin paşası

vefatının 25.yılında saygıyla andığımız unutulmayacak radikal sanatçı.

25 yıl önce kaybettiğimiz günü daha dün gibi hatırladığım,bu ülkedeki herkesin hayatına,anılarına bir şekilde sanatıyla,kişiliğiyle,kibarlığıyla dokunabilmiş,muhteşem yorum,eşi bulunmaz bir ses.
yerinde rahat uyusun paşa'mız..

ah bu şarkıların gözü kör olsun

öyle bir ses ki, diriyi öldürür, ölüyü diriltir! 6 aralık 1931 doğumlu türk sanat müziği duayeni. oynadığı filmlerin müziklerini dahi kendisi yapar, giydiği giysilerin çoğu kendi tasarımıdır. bir adet şiir kitabı vardır. türkçeyi mükemmelen kullanan ender insanlardandır. 24 eylül 1996 günü aramızdan ayrılmıştır. evet, zeki müren bizi görüyor. elbet bir gün buluşacağız paşam!

göründüğü gibi olan,
gücünü milletten alan,
işte benim zeki müren.
zeeeeekiii müüren.
zeeeeekiii müüren.

sesinin nitelik ve kalitesiyle, eserleri icrâdaki başarı ve özgünlüğüyle, kelimelere hâkimiyetini gösteren zengin istanbul türkçesi ve hârikulâde telaffuzuyla, bestekârlık özelliğiyle değerli sanatçılarımız arasında yerini almıştır. beste ve güftesi teoman alpay'a ait nihâvend makâmındaki eser, beğeniyle dinlenen pek çok yorumundan sadece bir tanesidir : ''bahar geldi gül açıldı ruhuma neş'e saçıldı.''

diğer namı ile sanat güneşi. 1996 yılında yaşamını yitirdi. yaşarken çok saygı gördü, büyük sempati topladı. alaturka müziği tekrardan yükselişe geçirdi. böylece müzik tarihine geçecek bir figür haline geldi. bu kadar çok sevilmesinin sebebi hünsalı sesidir, yani hem erkek hem kadın ses tınısına sahip olmasıdır. konuştuğu türkçe kusursuz bir türkçe'dir, istanbul türkçesi ve trt türkçesi baş rakipleridir.

6 aralık 1931 bursa doğumlu türk sanat müziği sanatçısı, bestekâr, ikon, oyuncu, tasarımcı, sanat güneşi.
oynadığı bütün filmlerin müziğini kendisi yapmıştır. özel hayatı yalnızca kendisini alakadar etmektedir. 24 eylül 1996 yılında aramızdan ayrılmıştır.
bir şiir kitabı ve yüzlerce musikisi vardır.
kırık plak ve hayat bazen tatlıdır filmleri ayrıca izlenmelidir.

#318297 ocakta yazdığım şu tanımdan sonra yeni bir şeyler eklemeye geldim.
hâlâ da konuştuğumuz kostümlerini kendisi tasarlamış, zamanının tek düzeliğinden çıkıp kişiliğini sahne performanslarına ve kostümlerine de yansıtmıştır.
neşet ertaş ile isimlerini pek yan yana duymasak da bir gece zeki müren’in davet etmesi üzerine ankara’da buluşmuş, gecenin sonuna kadar çalıp söylemişlerdir. hatta neşet ertaş bu buluşma için hayranlıkla “ben çaldıkça mecnun oldu” diye söz edermiş. ben dinledikçe mutlu oldum sizin de ilginizi çeker, kendi ağzından duymak isterseniz diye linkini buraya bırakıyorum.
her şeyiyle gönlümüzü kazanan, trt’de doğup trt’de vefat eden sanat güneşimizin son görüntülerine de buradan ulaşabilirsiniz.

kendisine ait bir şarkı. otobüs yolculuğunda iyi gidebiliyor.. dinlendirici besteleri vardır.
pek bilinmeyen güzel şarkılar..

şarkılara sordum diyen,
bu akşam beni alıp götüren sanat güneşimiz.
sanırım rahmet bekliyor.
allah rahmet eylesin.
open.spotify.com/track/2YQG...

bodrum'un bugünlerini görüyorsa mezarında acı çekiyordur.

zeki müren açık bir şekilde bir eşcinseldi. fakat milli, manevi değerlere saygılıydı. şimdikler gibi "ahlak kurallarınızı s...yim, aile kavramınızı s....yim!" filan deyip bilmem neresinin fotoğrafını paylaşmazdı.
kibardı, beyefendiydi, saygılıydı. eşcinselliği ile değil sanatıyla, sesiyle, şarkılarıyla, seyircisine gösterdiği özenle, sahne şovlarıyla kısacası emeğiyle alın teriyle anılır ve bir yerlere gelirdi. şimdiki lgbt bireylerin maalesef çoğunun tek özelliği lgbt olmaları. ağızlarından çıkan tek laf "s..iş sokuş", başka neredeyse hiçbir özellikleri ve artıları yok.
diyeceğim o ki bu memleketin eskiden eşcinseli bile kaliteliydi be kardeşim. ya büyük müzisyendi, ya büyük modacıydı, ya büyük tiyatrocuydu, ya büyük terziydi vs... cinsel kimlikleriyle değil işleriyle ön planda olurlardı...

çok ama çok büyük sanatçıydı.
haza beyefendi idi.
şimdiki delikanlıyım diye ortada gezenlerden kırk kar daha delikanlıydı.
(bkz: aşiyan yolları)