21.
çok sağlıklı olan yağdır, ama ülkemde sağlık hizmeti de sağlıklı beslenmek de çok pahalıdır sözlük. zeytin cennetinde zeytinyağı alamayan bir halk düşünün!
devamını gör...
22.
kesinlikle güneş ve ışık alan bir yerde muhafaza edilmemesi gereken yağdır.
devamını gör...
23.
marshall yardımları ile birlikte ülkeye sokulan margarin ve benzeri yağların bir türlü kabul görmemesi nedeniyle sinsice bir plan yapılır. ülkede tüketilen yağ ağırlıklı olarak zeytinyağı olduğundan, bu yağı kullananlar köylülükle, geri kalmışlıkla suçlanır. hatta bunun için uyduruk birinden alındığı söylenen bir türkü bile dolaşıma sokulur:
"zeytinyağlı yiyemem aman
basmada fistan giyemem aman
senin gibi cahile
ben efendim diyemem aman."
tabi buradaki son dize çok önemlidir. zira "köylü milletin efendisidir" diyen kurucu lider, mustafa kemal atatürk'e açıkça çamur atma niyeti vardır. tüm bu propagandaya rağmen istenilen hızda tüketim gerçekleşmediğinden dolayı, çeşitli bahanelerle 500 bin civarı zeytin ağacı kesilir, sökülür. ve 50 yıl geçmeden ülke zeytinyağı ve zeytin ürünlerinde ithalatçı konumuna düşer.
"emperyalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser" sözünün hayat bulmuş halidir yaşananlar.
"zeytinyağlı yiyemem aman
basmada fistan giyemem aman
senin gibi cahile
ben efendim diyemem aman."
tabi buradaki son dize çok önemlidir. zira "köylü milletin efendisidir" diyen kurucu lider, mustafa kemal atatürk'e açıkça çamur atma niyeti vardır. tüm bu propagandaya rağmen istenilen hızda tüketim gerçekleşmediğinden dolayı, çeşitli bahanelerle 500 bin civarı zeytin ağacı kesilir, sökülür. ve 50 yıl geçmeden ülke zeytinyağı ve zeytin ürünlerinde ithalatçı konumuna düşer.
"emperyalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser" sözünün hayat bulmuş halidir yaşananlar.
devamını gör...
24.
zeytinyağı; kalitelisinin ph değerinin en yüksek 0,8 olduğu, genizden geçerken öksürtmesi gereken, zeytinden üretilen yağ çeşididir. naturel, refine, riviera, çeşnili gibi türleri bulunur. ege topraklarının bereketini sembol eden zeytin ağacı vesilesiyle sofralarımıza aktarılan zeytinyağı, pazar kahvaltılarında zeytinyağı, kekik, pul biber, limon, tuz ile birlikte tüketilmelidir.*
devamını gör...
25.
en güzeli edremit'te yetişen zeytinlerden yapılırmış.
devamını gör...
26.
salatada vazgeçilmez lezzetim.
devamını gör...
27.
kekikle birleşip sıcak ekmekle yendiğinde tarif edilemez bir şeye dönüşür
devamını gör...
28.
yemeklerin vazgeçilmezidir. her evde bulunur.
devamını gör...
29.
her olayda haklı çıkmaya çalışan insanlar icin kullanılan benzetmedeki kendisine benzetilen bitki.
devamını gör...
30.
güreş kremi.
devamını gör...
31.
devamını gör...
32.
prof. dr. canan karatay'a göre anne sütünden sonra en besleyici sıvıdır, içecektir. o'na göre, insana hiç bir zararı olmayan tek meyve suyudur. bu hanımın tüm kitaplarını okuduktan sonra, yemekte zeytinyağının kokusuna bile tahammül edemezken, şimdi kafama dikip içebilecek kadar zeytinyağını seviyor ve tüketiyorum. insanın enerjisini yükselttiğine inanıyorum.
devamını gör...
33.
vücut için yararlarının yanında kışın dondurucu soğuğunda kuşlar, kediler, köpekler için dışarıya konulan su kaplarına azcık dökmek suretiyle donma noktasını düşürür. böylece karda kıyamette can'lar için ufak bir iyilik yapılabilir. ayrıca müthiş bir deyime de söz konusu olmuştur zeytinyağı.
devamını gör...
34.
kedi köpekler de geçici olarak yaralarına sürebileceğiniz mikrop öldürücü zenginliktir
devamını gör...
35.
zeytin meyvesinin yağıdır; kutsaldır, yararları ve kullanımı sonsuzdur; akdeniz diyetinin baş tacıdır. ilk yabani zeytin ağacının günümüz türkiye topraklarında yetişmiş olduğu öne sürülmektedir..
devamını gör...
36.
çok sevdiğim hiç bir şey olmasa ekmeği zeytinyağına banar yerim dediğim vıcık bir şey. zeytinyağı, limon, tuz ban ye.
devamını gör...
37.
bir kavanoz salçaya tuzla beraber döküldüğünde salçanın havayla temasını keserek ömrünü oldukça uzatan kutsalımız.
devamını gör...
38.
ege'nin özellikle altınova-edremit arasındaki içkili sahil lokantalarında; masaya oturulduğunda istemeden getirilen, içine nane, dağ kekiği, haspir, karabiber, kırmızı biber, pul biber katılarak çeşni verilmiş olan; bu haliyle iştah açan ve midenin iç çeperine yapışarak alkolün daha uzun sürede kana karışmasını sağlayarak etkisini de azaltan; kepek ekmeğin tüylü kısmı bandırılarak yenildiğinde nefis bir tadı olan, olgunlaşmış iyi cins zeytin meyvesinin preslenmesi ile elde edilen yağlı sıvı yiyecek.
devamını gör...
39.
[[/alıntı]]alıntı…"1951-1952 yıllarında ispanya hükumeti ,türkiye'den çok yüksek
miktarda odun kömürü satın almak istiyor. o güne kadar ispanya'ya
yapılan ihracat kalemleri arasında yer almayan bu talebin birde
özel şartı var...kömürler iskenderun'dan saroz körfezine kadar
akdeniz ve ege sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen delice
ağacından elde edilmesi isteniyordu. istaek dönemin hükumeti
tarafından yüksek getirisinden sevinçle karşılanıyor, ülkemizde bol
miktarda bulunan delice kömürü ihraç edilmeye başlanıyordu.
görgü tanıklarının anlattıklarına göre, limanların üzeri gemi
yüklemeleri sebebiyle kara bir bulut ile kaplanıyor göz gözü
görmüyordu. o yıllarda ankara'da görev yapan abd ticaret ateşe,si,
dönemin dış işleri bakanına ihraç edilen kömürün ispanya tarafından
nasıl değerlendirildiği yada nerelerde kullanıldığını araştırıp
araştırmadıklarını soruyor. aldığı cevap, getirisinin önemli olduğu
nerede kullanıldığının türkiyeyi ilgilendirmediği şeklinde oluyor.
bunun üzerine ateşe konuyu kendisi araştırıyor ve otoyollarda dolgu
malzemesi olarak kullanıldığı bilgisine ulaşıyor. bununla yetinmeyip
abd'de tanıdığı mühendislerden bilgi alıyor ve otoyolda kömür
dolgunun bir yararı olmadığını öğreniyor. öğrendiklerini bakana
iletiyor, türkiye'nin rahatsız olmadığını, gelirden dolayı memnun
olduklarını söylüyor, konu kapanıyor.
-aslında olayın özeti şudur; delice ağacının zeytin aşılamak için en
uygun ağaç olduğunu bilenler türkiye'ye oyun oynamışlardı. sonuç
olarak ispanya dünyanın en büyük zeytinyağı ihracatçısıdır ve ne
tesadüf ki aynı yıllarda türkiye margarinle tanışmıştır.
-aşılanmamış zeytin ağacına delice denir. delice zeytin aşılı değildir,
zeytini yenmez ama meyvelerinden zeytinyağı çıkarılır. yenirse de
salamura olarak ve taş kırma olursa yenebilir. delice aşısı tutarsa pek
sapma yapmaz ama bazen tutmayabiliyor, en az 200 yıl zeytinyağı
sorunu olmaz. deliceden elde edilen zeytinyağı en kaliteli yağdır.
sadece verimi düşük ve toplaması zordur. delice çok çabuk yetişmez.
aşılanabilmesi için en az 10-15 yıl geçmesi gerekir. ancak genç kuşak
bunu pek bilmez. bu konuyla ilgili olarak da ilginç bir olaydan bahsetmek
istiyorum. margarin sevilsin diye "zeytinyağlı yiyemem basmadan fistan
giyemem aman" türküsü bunun üzerine bestelenmiştir. diğer bir rivayete
göre ; hepimizin bildiği bu türkü 2 kasım 1954'de ihsan kaplayan kaynak
gösterilerek muzaffer sarısözen tarafından derlenmiştir. türkiye'de çok
bilindik bir marshall yardımı vardır. 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe
giren amerika kaynaklı bir yardım paketidir. bu yardım paketinden
yararlanan ülkeler arasında ,türkiye ile birlikte tam 16 ülke bulunmaktadır.
-amerika çok eskiden beri dünyanın en büyük mısır üreticisidir. haliyle
ülkesinde birikmiş olan mısırı eritmenin yolunu da , diğer ülkelere satmak;
yani ihracat yapmaktır. amerika'nın yaptığı en güzel şey, sömürgeciliktir.
amerika bunun üzerine marshall yardım paketinden faydalanmak isteyen
ülkelere "mısır özü yağı alma " ön koşulunu koymuştur. türkiye'de buna,
karşılık ilk margarin fabrikasını kurar ve bizler o günden beri hala margarin
tüketiyoruz. aynı dönemde sırf bu sebeple , bir çok zeytin ağacı sökülmüştür.
en ilginci ise insanları zeytin yağından uzaklaştırıp margarin tüketsinler diye
zeytinyağının ısındığında kanser yaptığına dair yalan iddialar ortaya atmışlardır.
sonuç olarak türk insanı, bu tarz haberlerle zeytin yağından uzaklaştırılıp
margarine alıştırılmıştır. bu da yetmezmiş gibi yine zeytin yağını kötülemek
için bir türkü sipariş edilir. "zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan
giyemem aman..."
miktarda odun kömürü satın almak istiyor. o güne kadar ispanya'ya
yapılan ihracat kalemleri arasında yer almayan bu talebin birde
özel şartı var...kömürler iskenderun'dan saroz körfezine kadar
akdeniz ve ege sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen delice
ağacından elde edilmesi isteniyordu. istaek dönemin hükumeti
tarafından yüksek getirisinden sevinçle karşılanıyor, ülkemizde bol
miktarda bulunan delice kömürü ihraç edilmeye başlanıyordu.
görgü tanıklarının anlattıklarına göre, limanların üzeri gemi
yüklemeleri sebebiyle kara bir bulut ile kaplanıyor göz gözü
görmüyordu. o yıllarda ankara'da görev yapan abd ticaret ateşe,si,
dönemin dış işleri bakanına ihraç edilen kömürün ispanya tarafından
nasıl değerlendirildiği yada nerelerde kullanıldığını araştırıp
araştırmadıklarını soruyor. aldığı cevap, getirisinin önemli olduğu
nerede kullanıldığının türkiyeyi ilgilendirmediği şeklinde oluyor.
bunun üzerine ateşe konuyu kendisi araştırıyor ve otoyollarda dolgu
malzemesi olarak kullanıldığı bilgisine ulaşıyor. bununla yetinmeyip
abd'de tanıdığı mühendislerden bilgi alıyor ve otoyolda kömür
dolgunun bir yararı olmadığını öğreniyor. öğrendiklerini bakana
iletiyor, türkiye'nin rahatsız olmadığını, gelirden dolayı memnun
olduklarını söylüyor, konu kapanıyor.
-aslında olayın özeti şudur; delice ağacının zeytin aşılamak için en
uygun ağaç olduğunu bilenler türkiye'ye oyun oynamışlardı. sonuç
olarak ispanya dünyanın en büyük zeytinyağı ihracatçısıdır ve ne
tesadüf ki aynı yıllarda türkiye margarinle tanışmıştır.
-aşılanmamış zeytin ağacına delice denir. delice zeytin aşılı değildir,
zeytini yenmez ama meyvelerinden zeytinyağı çıkarılır. yenirse de
salamura olarak ve taş kırma olursa yenebilir. delice aşısı tutarsa pek
sapma yapmaz ama bazen tutmayabiliyor, en az 200 yıl zeytinyağı
sorunu olmaz. deliceden elde edilen zeytinyağı en kaliteli yağdır.
sadece verimi düşük ve toplaması zordur. delice çok çabuk yetişmez.
aşılanabilmesi için en az 10-15 yıl geçmesi gerekir. ancak genç kuşak
bunu pek bilmez. bu konuyla ilgili olarak da ilginç bir olaydan bahsetmek
istiyorum. margarin sevilsin diye "zeytinyağlı yiyemem basmadan fistan
giyemem aman" türküsü bunun üzerine bestelenmiştir. diğer bir rivayete
göre ; hepimizin bildiği bu türkü 2 kasım 1954'de ihsan kaplayan kaynak
gösterilerek muzaffer sarısözen tarafından derlenmiştir. türkiye'de çok
bilindik bir marshall yardımı vardır. 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe
giren amerika kaynaklı bir yardım paketidir. bu yardım paketinden
yararlanan ülkeler arasında ,türkiye ile birlikte tam 16 ülke bulunmaktadır.
-amerika çok eskiden beri dünyanın en büyük mısır üreticisidir. haliyle
ülkesinde birikmiş olan mısırı eritmenin yolunu da , diğer ülkelere satmak;
yani ihracat yapmaktır. amerika'nın yaptığı en güzel şey, sömürgeciliktir.
amerika bunun üzerine marshall yardım paketinden faydalanmak isteyen
ülkelere "mısır özü yağı alma " ön koşulunu koymuştur. türkiye'de buna,
karşılık ilk margarin fabrikasını kurar ve bizler o günden beri hala margarin
tüketiyoruz. aynı dönemde sırf bu sebeple , bir çok zeytin ağacı sökülmüştür.
en ilginci ise insanları zeytin yağından uzaklaştırıp margarin tüketsinler diye
zeytinyağının ısındığında kanser yaptığına dair yalan iddialar ortaya atmışlardır.
sonuç olarak türk insanı, bu tarz haberlerle zeytin yağından uzaklaştırılıp
margarine alıştırılmıştır. bu da yetmezmiş gibi yine zeytin yağını kötülemek
için bir türkü sipariş edilir. "zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan
giyemem aman..."
devamını gör...
40.
çanakkale yaşayan gerçek bir organik tarım ustasından öğrendiğime göre en iyi zeytinyağı, zeytin toplandıktan sonraki 1 ila 4 saat arasında yapılan soğuk sıkma zeytinyağıymış. nitekim o yöreyi gezerken gözüme çok pahalıya satılan zeytinyağları ilişmişti. sebebi hikmeti buymuş.
devamını gör...