kitap alıntıları
akıllı ile deli arasındaki fark odur ki ; biri bildiğini söylemez diğeri söylediğini bilmez.
(bkz: mihmandar)
(bkz: mihmandar)
devamını gör...
hatay'da saldırıya uğrayan kadının şikayetçi olmaması
aslında çok da şaşırtmamıştır.
korkmuş olamaz mı? "er ya da geç çıkacak, çıkınca daha kötüsünü yaparsa" diye düşünmüş olamaz mı? haber kaynaklarında aşiret ismi geçiyor, kan davasına dönüşmesin diye çabalıyor olamaz mı?
ya da gerçekten eril zihniyet tarafından erkektir, döver de sever de kafasıyla yetiştirilmiş olabilir. 17 yaşında daha, 17! siz 17 yaşındayken çok mu doğru kararlar veriyordunuz? mesela ben bana yapılan kodlamalar yüzünden o yaşlarda kadının bekaretini namus sanıyordum, bakire olmayan kızlara kötü gözle bakıyordum. üniversite hayatı, okuduğum kitaplar, tanıdığım yeni insanlar ufkumu genişletti benim. okumasam bu kızdan ne kadar farkım olacaktı?
o dayılar müsvedde diyenlerden biri de benim. bu genç kızın şikayetçi olmaması, o adamların müsvedde olduğu gerçeğini değiştirmiyor. peki kız şikayetçi olsaydı, siz de o adamlara müsvedde diyecek miydiniz? hiç sanmıyorum.
bu yaşananların sorumluları, doğrudan da, dolaylı yoldan da yine erkekler. bunu kabul etseniz de, etmeseniz de sonuç bu.
korkmuş olamaz mı? "er ya da geç çıkacak, çıkınca daha kötüsünü yaparsa" diye düşünmüş olamaz mı? haber kaynaklarında aşiret ismi geçiyor, kan davasına dönüşmesin diye çabalıyor olamaz mı?
ya da gerçekten eril zihniyet tarafından erkektir, döver de sever de kafasıyla yetiştirilmiş olabilir. 17 yaşında daha, 17! siz 17 yaşındayken çok mu doğru kararlar veriyordunuz? mesela ben bana yapılan kodlamalar yüzünden o yaşlarda kadının bekaretini namus sanıyordum, bakire olmayan kızlara kötü gözle bakıyordum. üniversite hayatı, okuduğum kitaplar, tanıdığım yeni insanlar ufkumu genişletti benim. okumasam bu kızdan ne kadar farkım olacaktı?
o dayılar müsvedde diyenlerden biri de benim. bu genç kızın şikayetçi olmaması, o adamların müsvedde olduğu gerçeğini değiştirmiyor. peki kız şikayetçi olsaydı, siz de o adamlara müsvedde diyecek miydiniz? hiç sanmıyorum.
bu yaşananların sorumluları, doğrudan da, dolaylı yoldan da yine erkekler. bunu kabul etseniz de, etmeseniz de sonuç bu.
devamını gör...
enflasyon
gelişmiş ülkelerde bu oranın %2-3 civarında, gelişmekte olan ülkelerde ise %5 olması beklenir.
devamını gör...
yazarların şu anki şarj yüzdesi
%10 ama evde olduğum için şarj bitiyor diye stres yapmıyorum, oysa kamptayken elektriği kendimiz ürettiğimizden acaba bugün güneşli mi, güneş paneli elektrik üretmiş mi, aküyü doldurmuş mu, aküde şarj var mı acaba telefonumu şarja takabilecek miyim gibi nice endişelerim olurdu ama neyse ki evdeyim, varsın %1 olsun. *
devamını gör...
il pendolo di foucault
türkçe ismi foucault sarkacı olan umberto eco romanı. benim için bu romanı diğerlerinden ayıran en önemli özelliği, çok kapsamlı bir roman olması ve 3 sayfa okuyup 2 saat gibi minik bir zaman dilimini araştırma isteğinize ayıracak olmanız.
kutsal kase efsanesi, tapınak şövalyeleri, yuvarlak masa şövalyeleri, ezoterizm, okultizm, kabala derken bir anda kelime ve kavram oyunlarına kendinizi kaptırıyorsunuz lakin bir okuyuş bırakın kitabı anlamayı, o kelime oyunlarını anlamaya bile yetmiyor.
kısacası, sarkacı görmek için okuyun, okutturun.
haa, durun durun, burada okumayı bırakmayın bunu. saint germain kontundan da bahsediyor, bir yerlerde denk gelmiş iseniz, mutlaka merak etmişsinizdir, zira araştırmaya kalktığınızda türkçe kaynak çok az bu amcamız hakkında.
kitapta tatmin edecek kadar var!
kutsal kase efsanesi, tapınak şövalyeleri, yuvarlak masa şövalyeleri, ezoterizm, okultizm, kabala derken bir anda kelime ve kavram oyunlarına kendinizi kaptırıyorsunuz lakin bir okuyuş bırakın kitabı anlamayı, o kelime oyunlarını anlamaya bile yetmiyor.
kısacası, sarkacı görmek için okuyun, okutturun.
haa, durun durun, burada okumayı bırakmayın bunu. saint germain kontundan da bahsediyor, bir yerlerde denk gelmiş iseniz, mutlaka merak etmişsinizdir, zira araştırmaya kalktığınızda türkçe kaynak çok az bu amcamız hakkında.
kitapta tatmin edecek kadar var!
devamını gör...
her tür müziği dinleyen kişi
aryasından arabeskine hoşuma gidiyorsa dinlerim.
tanım:ben
tanım:ben
devamını gör...
türkiye'nin öğrenci dostu illeri
(bkz: aradığınız il bulunamadı)
ege'nin üç büyük devlet üniversitesinden birinin bulunduğu bir ilden bildiriyorum. 1+1 50 metrekare brüt dairenin "bir aylık" kirası 1500 tl...
t: hayallerde yaşayan illerdir. o güzel iller o güzel atlara binip gittiler demirin tuncuna mekânın kazığına kaldık.*
ege'nin üç büyük devlet üniversitesinden birinin bulunduğu bir ilden bildiriyorum. 1+1 50 metrekare brüt dairenin "bir aylık" kirası 1500 tl...
t: hayallerde yaşayan illerdir. o güzel iller o güzel atlara binip gittiler demirin tuncuna mekânın kazığına kaldık.*
devamını gör...
aylak adam
yusuf atılgan'ın tarzını ve hissettirmek istediği bilinç karmaşasını başlarda hazmetmek zor olsa da zamanla akıcı bir okuma sağlayan kaliteli bir kitaptır.
c.'de gördüğüm şey onun çocukluk travmasıyla karışık oedipus kompleksinin, c.'nin yaşam tarzını ve yaşama bakış açısını ne denli belirlediğiydi. c., pek ortalıkta görünmeyen, göründüğü zaman da sıkıcı bir sessizliğin sebebi olan, şefkatin ve huzurun kaynağı olan c.'nin teyzesini kendisinden uzaklaştıran babasını sevmiyordu. kulak olayı da cabası. c.'nin aylaklığının sebebi bana göre babasıydı. bu aylaklık, frank underwood'un babasının mezarına işemesinin c.'nin yaşam tarzında karşılığıydı. c.'ye ne iş yaparsın diye sorduklarında bir keresinde "aylakım ben, çalınmış paraları yerim." demişti. topluma karşı izleyici tavrını, yabancılığını ve hoşnutsuzluğunu da göz önüne alırsak babasından kaynaklı bu aylaklık c.'nin işine geliyordu.
belirsizliğin içinde türlü senaryolar kurup "nedir bana acı çektiren? ne istiyorum? kimim ben?" sorularını aşmış bay c.; her şeyin farkındaydı, kim olduğunu ve ne istediğini çok iyi biliyordu. belirsizliğin ne denli acı çektirici olduğunu bilirim, midem bulanır belirsizlikten. bay c. bana kesinliğin daha acı çektirici olduğunun çıkarımını yapmamı sağladı. insanların tutunduğu unsurları gülünç bulan c.; bir kurguya, bir arzuya tutunmuştu. c, ayşe'nin günlüğünde 23 temmuzun yanına yazılmış "onu seviyorum" cümlesini okuduğunda içinden "yalan! beni sevseydin o günün 23 temmuz olduğunu bilmezdin" demişti. yusuf atılgan'ın aşka bakış açısı mıdır yoksa insanlarda sık rastlanılan şu arzuya ve kurguya bilinçsizce düşkünlüğe dikkat çekmek istemesi midir bilinmez. oscar wilde ne güzel söylemiş; "hayatta iki türlü trajedi vardır: biri istediğini elde edememek, diğeriyse istediğini elde etmektir."
c.'de gördüğüm şey onun çocukluk travmasıyla karışık oedipus kompleksinin, c.'nin yaşam tarzını ve yaşama bakış açısını ne denli belirlediğiydi. c., pek ortalıkta görünmeyen, göründüğü zaman da sıkıcı bir sessizliğin sebebi olan, şefkatin ve huzurun kaynağı olan c.'nin teyzesini kendisinden uzaklaştıran babasını sevmiyordu. kulak olayı da cabası. c.'nin aylaklığının sebebi bana göre babasıydı. bu aylaklık, frank underwood'un babasının mezarına işemesinin c.'nin yaşam tarzında karşılığıydı. c.'ye ne iş yaparsın diye sorduklarında bir keresinde "aylakım ben, çalınmış paraları yerim." demişti. topluma karşı izleyici tavrını, yabancılığını ve hoşnutsuzluğunu da göz önüne alırsak babasından kaynaklı bu aylaklık c.'nin işine geliyordu.
belirsizliğin içinde türlü senaryolar kurup "nedir bana acı çektiren? ne istiyorum? kimim ben?" sorularını aşmış bay c.; her şeyin farkındaydı, kim olduğunu ve ne istediğini çok iyi biliyordu. belirsizliğin ne denli acı çektirici olduğunu bilirim, midem bulanır belirsizlikten. bay c. bana kesinliğin daha acı çektirici olduğunun çıkarımını yapmamı sağladı. insanların tutunduğu unsurları gülünç bulan c.; bir kurguya, bir arzuya tutunmuştu. c, ayşe'nin günlüğünde 23 temmuzun yanına yazılmış "onu seviyorum" cümlesini okuduğunda içinden "yalan! beni sevseydin o günün 23 temmuz olduğunu bilmezdin" demişti. yusuf atılgan'ın aşka bakış açısı mıdır yoksa insanlarda sık rastlanılan şu arzuya ve kurguya bilinçsizce düşkünlüğe dikkat çekmek istemesi midir bilinmez. oscar wilde ne güzel söylemiş; "hayatta iki türlü trajedi vardır: biri istediğini elde edememek, diğeriyse istediğini elde etmektir."
devamını gör...
los reyes del falsete
buenos aires çıkışlı, belirli bir tarzı olmayan, post rock'tan indie pop'a, folk rock'tan avangart rock'a kadar uzanabilen, "moruk bugün kafam shoegaze çekiyo ondan yapalım..." kafasında tuhaf bir müzik grubu.
bu müzik grubunu rex ve juanchy manchy isimli iki kardeş kuruyor, ilerleyen zamanlarda da niqui rock isimli ağabey müzik grubuna giriyor ve grup tamamlanmış oluyor. başlarda les cosmonautes ismini kullandıklarından dolayı arjantin'de hala les cosmonautes olarak tanınıyor olmaları da çok gülünç geliyor bana.
2008 sonuna gelindiğinde ise la fiesta de la forma isimli müthiş bir albüm salıyorlar, bu albüm içerisinde birçok tarzı barındırması bir yana dursun, inanılmaz müthiş bir sonic youth etkisi taşımasından dolayı da onları hızla diğer müzik grupları arasından sıyırmış.
gerek klibi, gerek sonic youth etkisiyle gerçekten çok hoş bir parçalarını bırakıyorum buraya, gerek gitarların distorşınlı o tuhaf, o güzel tonu, gerek insanı kendine getiren rifleri, şöyle ki bi sonic youth klasiği olarak önce hoş bi intro girer, daha sonrasında ritim bir tık hızlanır, devam eder ve sonrasında vokal girer, şarkı başka bir boyuta gidecek iken farklı bir riff ile konuşmaya benzer vokaller ile devam eder, oldukça yavaşlar, sonrasında yine bir ivme kazanır ve hızlanarak kapanışa ilerler ya, aynı şeyleri kullanmış bu arkadaşlar şarkılarında, zaten en çok dinlenen ve en çok bilinen şarkıları da bu mi chica
bu müzik grubunu rex ve juanchy manchy isimli iki kardeş kuruyor, ilerleyen zamanlarda da niqui rock isimli ağabey müzik grubuna giriyor ve grup tamamlanmış oluyor. başlarda les cosmonautes ismini kullandıklarından dolayı arjantin'de hala les cosmonautes olarak tanınıyor olmaları da çok gülünç geliyor bana.
2008 sonuna gelindiğinde ise la fiesta de la forma isimli müthiş bir albüm salıyorlar, bu albüm içerisinde birçok tarzı barındırması bir yana dursun, inanılmaz müthiş bir sonic youth etkisi taşımasından dolayı da onları hızla diğer müzik grupları arasından sıyırmış.
gerek klibi, gerek sonic youth etkisiyle gerçekten çok hoş bir parçalarını bırakıyorum buraya, gerek gitarların distorşınlı o tuhaf, o güzel tonu, gerek insanı kendine getiren rifleri, şöyle ki bi sonic youth klasiği olarak önce hoş bi intro girer, daha sonrasında ritim bir tık hızlanır, devam eder ve sonrasında vokal girer, şarkı başka bir boyuta gidecek iken farklı bir riff ile konuşmaya benzer vokaller ile devam eder, oldukça yavaşlar, sonrasında yine bir ivme kazanır ve hızlanarak kapanışa ilerler ya, aynı şeyleri kullanmış bu arkadaşlar şarkılarında, zaten en çok dinlenen ve en çok bilinen şarkıları da bu mi chica
devamını gör...
türk dizilerinin olmazsa olmazları
dna testi
dna testi olmayan diziler, diziden kabul edilmiyor artık.
dna testi olmayan diziler, diziden kabul edilmiyor artık.
devamını gör...
normal sözlük yazarlık rütbeleri
bir kaç gündür doğru düzgün bakamıyorum sözlüğe, yenilik yenilik üstüne arkadaş!
ben sevdim, çok hoşlaştım doğrusu. rütbemi de alabilirsem hani buraya daha ponçik şeyler yazabilirim. *
ben sevdim, çok hoşlaştım doğrusu. rütbemi de alabilirsem hani buraya daha ponçik şeyler yazabilirim. *
devamını gör...
okunması gereken kitaplar
dorian gray'in portresi
yeraltından notlar
ölüler evinden anılar
oblomov
altıncı koğuş
genç werther'in acıları
kırmızı pazartesi
uğultulu tepeler
veronika ölmek istiyor
türk olarak;
ihsan oktay anar'dan puslu kıtalar atlası ve suskunlar
yeraltından notlar
ölüler evinden anılar
oblomov
altıncı koğuş
genç werther'in acıları
kırmızı pazartesi
uğultulu tepeler
veronika ölmek istiyor
türk olarak;
ihsan oktay anar'dan puslu kıtalar atlası ve suskunlar
devamını gör...
sürekli hava durumuna bakan kişi
ömrümün büyük bir bölümünü meteorolojik verileri inceleyerek geçirdim. severek ilgileniyorum. insanları bilgilendirmek de hoşuma gidiyor.
ama takıntı değil herhalde, bu bir tutku.
ama takıntı değil herhalde, bu bir tutku.
devamını gör...
kıro çiftlerin ortak özellikleri
düşük öz güvenlerini ve birbirlerine karşı olan güvensizliklerini birbirlerine anlamsız kısıtlamalar ve yasaklar koyarak “kıskançlık aşkın gereğidir” düşüncesiyle maskelemeye çalışmaları.
devamını gör...
erdoğan ikinci atatürk’tür
ben de ikinci lenin'im. şu ikinci fatih, öbürü de ikinci che.
perinçek yine perinçek.
perinçek yine perinçek.
devamını gör...
püskülün 46 yıldır cüzdanında saklanması
seni seviyorum demenin farklı şekilleri
kahramanmaraş’ta 46 yıllık evli adam, kendilerini ziyaret eden valiye, eşinin ilk yaptığı mısır yemeğinden kalma püskülü gösterdi. evlilik cüzdanının arasında sakladığı mısır püskülünü ise yaşlı adamın karısı ilk defa gördü. buradan
--- alıntı ---
sait ahraz’ın 46 yıllık eşi günay ahrazı ise “evliliklerde en önemli şey birbirlerine saygı ve sevgidir” dedi. 46 yıllık mutlu çiftten genç çiftlere mesajlar verildiğini söyleyen kahramanmaraş valisi ömer faruk coşkun ise, “kadına yönelik şiddette uluslararası mücadele günü ve 46 yıldır mutlu ve huzurlu bir ailemizi ziyaret ettik. kendileri mutlu günler sürdürüyorlar. onların bu huzurlu mutlu evlilikle ilgili genç çiftlerimize mesajları oldu çok teşekkür ediyorum” dedi.
--- alıntı ---
kahramanmaraş’ta 46 yıllık evli adam, kendilerini ziyaret eden valiye, eşinin ilk yaptığı mısır yemeğinden kalma püskülü gösterdi. evlilik cüzdanının arasında sakladığı mısır püskülünü ise yaşlı adamın karısı ilk defa gördü. buradan
--- alıntı ---
sait ahraz’ın 46 yıllık eşi günay ahrazı ise “evliliklerde en önemli şey birbirlerine saygı ve sevgidir” dedi. 46 yıllık mutlu çiftten genç çiftlere mesajlar verildiğini söyleyen kahramanmaraş valisi ömer faruk coşkun ise, “kadına yönelik şiddette uluslararası mücadele günü ve 46 yıldır mutlu ve huzurlu bir ailemizi ziyaret ettik. kendileri mutlu günler sürdürüyorlar. onların bu huzurlu mutlu evlilikle ilgili genç çiftlerimize mesajları oldu çok teşekkür ediyorum” dedi.
--- alıntı ---
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
beni ilgilendirmiyorsunuz ben yokmuş gibi devam edin.
devamını gör...
alttaki yazara sor
soyadı.
kaç yaşındasın?
kaç yaşındasın?
devamını gör...