ikisini de sevmeyenlerin daha azınlıkta olduğu bir gerçek de var ve o azınlıktan olmak mutluluk verici.
devamını gör...

kuyucaklı yusuf'u yazana kadar sabahattin ali öykü yazarıdır. ilk romanı olduğu için de eleştirilen toyluğunun (haddimiz olmayarak) nedeni budur.

roman, sabahattin ali okuma listelerinde, kürk mantolu madonna, içimizdeki şeytan gibi romanlarından sonra gelir. büyük beklentiyle okunma nedeni de budur.

fakat tüm eleştirilerin dışında, dışarıdan kaba görünen, iç dünyasında ise oldukça romantik olan yusuf, türk edebiyatının en hüzünlü karakterlerinden biridir. ayrıca roman, türk edebiyatında ve sinemasında sıklıkla kullanılan zengin, fakir ayrımının öncü örneklerindendir.
devamını gör...

belki de sevgisini hak edecek kimse yoktur.
devamını gör...

kendisinin de 2 isminin olması durumunda arjantinli futbolcu isimlerini andırabilen durumla karşılaşmamıza neden olan durumdur.
edit: kullansınlar efendim, haklarıdır.
devamını gör...

ilginç bir şarkı ilk kez dinledim. bu arada değerli yazar arkadaşım beni affetsin troll başlık sandım bir an.
devamını gör...

kardeşimden babama,
-baba uçağın üstüne bin.*
oyun bağımlısı bir ailem olduğu doğrudur.
devamını gör...

-abi şuradan bi öğrenci uzatır mısın
+sizinki öğrenci mi?
-hayır, hukuk okuyorum ben.
devamını gör...

bugün aldığım en güzel haber. özlemiştik.
devamını gör...

(bkz: insanı kararsızlık öldürür)

bugün başıma geldi. parktan çıkarken yan taraftaki kaldırımda hamile bir kadın benim çıkmamı bekledi, bense onun geçmesini. kör noktamda durduğu için hareket edip etmediğini göremedim ve üç dakika falan birbirimizi bekledikten sonra çıktım yavaşça. birbirimize gülümsedik ama stress oldum ister, istemez.
devamını gör...

her şey söylenebilir sigara için ama ne söylense yalandır. neden sigara içildiğini anlamayanlara, neden sigaranın bırakılamadığını kavrayamayanlara ithaf ediyorum bu yazımı. sigara içenlerle ilgili binbir kötü yorum yapılır. başta kötü bir koku yaydığımızdan bahsedilir, ama o bize ait bir ten kokusudur ve biz o kokuyla mutluyuz. öleceğimiz söylenir ki anlaşılması en güç olan da budur. zira sigara içmeyenlerin ölümsüzlüğe ermediği isviçreli bilim adamlarının bile araştırmaya tenezzül etmediği bir konudur. peki o zaman anlatayım ben yine de ne var bu sigarada. bir öykü yazmak için oturduğumda illa ki bir paket sigaram olacak yanımda ( yedek bir paket daha tabii ki). düşündükçe sigaradan bir fırt çekeceğim ve fikirler üşüşecek beynime. ben bu yüzden içiyorum sigarayı. çok sıkıldığım zamanlar, elimdeki kitaba haksızlık yapmadan bir dal yaktığımda kitap daha da akıcı olmaya başlıyor. bu yüzden içiyorum.

sigarayla edebiyatın mutlak bir bağı vardır. sigara içenlerden rahatsız olanlar için söylüyorum elbette ki duman solumamak en doğal hakkınız. ama edebiyat ve sigara bağını göz ardı etmeyiniz.

edebiyatımızın en büyük isimlerinin sigarayla olan bağlarını sizinle paylaşacağım dumansız bir toplum olmaya hızlı adımlarla ilerlediğimiz şu biçare senenin son günlerinden birinde. öldürürken elimizin bile titremediği sabahattin ali. sabahattin ali’nin tütünle olan yakınlığı biraz daha aristokrat bir görüntü sergileyen pipo aracılığıyla olmuştur. ama en nihayetinde pipoda sigaranın avrupa görmüş hali değil midir? yazılarında mutlaka sigaraya ilişkin bir küçük olay vardır sabahattin ali’nin. bazen leit- motif olarak kullandığı da olmuştur.


şimdi anlatacağım isim ise türk edebiyatı’nın ince memet’i yaşar kemal. yaşar kemal de sigarayla haşır neşir olan yazarlarımızdandır. ancak o sigara yerine daha doğru bir şekilde cigara demektedir. yaşar kemal bir röportajında sigara ile ilgili şöyle bir anı anlatır ki ben bu anıyı okuduktan sonra yaşar kemal’in sigara içmesine şaşırmıştım. hüyükteki nar ağacı isimli kitabının ilk beş sayfasını kaybettiği için bu kitabı yazmaktan vazgeçen yaşar kemal, bu sayfaların anası tarafından sigara içmek isteyen komşulara sigara kağıdı olarak kullanılmak üzere verildiğini öğrenir. yıllar sonra o kitabın komşularının ciğerlerine giden ilk beş sayfasını yeniden yazar ve yayımlatır.


türk edebiyatının temel taşı ahmet hamdi tanpınar da sigara tiryakileri tayfasından. onunla ilgili kısmı ben yazmayacağım. üstadın öğrencisi olma şeref ve mutluluğuna erişmiş ahmet miskioğlu’nun satırlarıyla paylaşıyorum:tanpınar, geldi, masanın başına oturdu. sigara paketini çıkardı. büyük bir beğeniyle, insanı imrendiren bir biçimde sigarasını yaktı; derin derin çekti içine. konuşmaya başlamadan sevdiği öğrencilerine şöyle bir baktı. gerçekten seviyordu bizi, biz de onu çok seviyorduk. üç beş arkadaştan tek not tutan bendim. kalemim kâğıdım hazır, yazmaya başlayacağım artık. dedi ki;

«bir komedi oynuyoruz… ancak, aktörler değişiyor!..»



yangınların şairi metin altıok artık lanetlemeye bile dilimin varmadığı o meşum yangında hayatını kaybeden ve bence türk dilinin en büyük şairlerinden biri olan kişidir. orda ölümü beklerken bir elinde kendini savunmak için tuttuğu süpürge sapı -o resmi ne zaman görsem ağlarım- diğer elindeyse fikrine dayanak sigarasıyla bekler. bazen şiirlerini o sigara kağıdına karalar şair ki o karalamlar aydınlıktır sigaranın ucu kadar.


sondan bir önce de bir kadın yazarımızdan bahsedelim. dünya okurları tarafından geleceğe kalacak 50 yazar arasında gösterilen aslı erdoğan. son dönemin en iyi yazarı. ancak reklam peşinde koşmayan yazarımız, türk okurları tarafından pek iltifata layık görülmez nedense. kabuk adam romanını okurken sigara üstüne sigara içmiştim. sürekli tepeleme dolu kül tablalarından bahsettiği belki onlarca yazısını okudum aslı erdoğan’ın ve hem okuduklarımdan hem de içtiklerimden dolayı kendisine minnettarım.


ve kapanışı isminin bir harfini iddia sonucu kaybedecek kadar cesur ve hayalgücü kuvvetli olan, büyük insan cemal süreya ile yapıyorum. trt’de katıldığı bir programda elindeki sigarayı görmek beni anlatamayacağım kadar mutlu etmişti. ama onunla ilgili bir şey anlatmayacağım yalnızca bir şiirini buraya bırakıyorum, alırsınız;

eskiden birinci işimdi sigara içmek
şimdiyse içmemek birinci işim.



sigara ve edebiyat birbiriyle gönül bağı olan şeylerdir. bazen bir kitabı açtığınızda burnunuza bir sigara kokusu çarpar. rahatsız olmayın. yazarın parmaklarından gelmektedir o koku. ama kokudan rahatsız oluyorum diye bar bar bağıranlardansanız sigara içenleri koklamayın…
devamını gör...

daha az troll daha çok kalite.
devamını gör...

laikliğe bize hak tanıyan cumhuriyet esaslarıni bir yol gösteren mustafa kemal atatürke binlerc milyonlarca kez teşekkür etsek azdir. paşam sen yüz yil değil 1000 yıl ileriyi görmüşsün resmen.
devamını gör...

şiir yazmak kelimeleri yormamaktır.kelimeleri öyle kombinasyonlarla sıralarsın ki bir mısrada 7 milyar dünyanının hissine dokunursun.
devamını gör...

genelde ben seven taraftım. benim tarafımdan bakınca görülen tek şey gam ve keder.
devamını gör...

fakirlik vs zenginlik karşılaştırması için harbi hayatlar adlı 140journos’un kendisine has video teknikleri ile iki video serisi [1, 2] yayınlamış bir youtube kanalı. video serisinde yaptığı göndermeler, günümüzdeki şartlar göz önünde bulundurulduğu takdirde durumundan yakınan kişilerin yine kılını bile kıpırdatamayacağını gözler önüne sermektedir. fakir yakındığı hâlde hâlinden memnun zengin fakirin bu memnuniyeti ile daha memnun. böyle de bir süregelen çelişki mevcut.
devamını gör...

arkadaşlarım hakkındaki fikirleri, her zaman en iyi olduğu konudur, ne kadar ilk başlarda itiraz etsem de anneler bu konuda hep haklıdır.
devamını gör...

140journos'un hazırladığı videodan sonra tekrardan gündemi meşgul eden şu an hapiste olan hdp'nin eski eşbaşkanı. her ne kadar onun da bir ailesi var şakı söyler edebiyat sever diye güzellemesi yapılmaya çalışılsa da pkk terör örgütünün siyasi ayağı olmasından dolayı hapisten çıkmasını hiç istemediğimiz birisidir.
devamını gör...

"en uzun koşuysa elbet
türkiye’de de devrim
o, onun en güzel yüz metresini koştu."

can yücel.

not: hırsız arıyorsanız oy verdiklerinize bakın.
devamını gör...

nickini çok sevdiğim, severek takip ettiğim yazarımızdır kendisi. hayat görüşlerimiz baya uyuşuyor gibi hissediyorum.
devamını gör...

--- alıntı ---

"uyuyalım. insan uyudu mu her şeyi unutur."

"seni yüreğimde canlandırarak öldürdüm."

"çocuk yüreği unutur ama affetmez."

"neden benim gibi yapmayı ögrenmiyorsun?"
"sen ne yapıyorsun ki?"
"kimseden hiçbir şey beklemiyorum. böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum..."

"üzgünsün diye, ağlaman gerekmiyor."

"önemi yok."
tam tersine, çok önemliydi. öyle üzgündüm ki, o kadar büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ki, o an ölmeyi istedim.

"sevginin ne olduğunu gerçekten keşfettiğimden beri, bütün sevdiklerimi sevgiye boğuyordum."

"- neden hiç mutlu değilsin zeze?
+ neden mutlu olmalıyım?
- çünkü dünyaya bir kere geliyoruz.
+ iyi ki bir defa geliyoruz portuga.
- neden?
+ ikinci bir hayatı kaldıramazdım."

"sevgisiz bir hayatın hiçbir anlamı yok."

"+ babam beni dövdüğü için herkes beni dövüyor ama sorun değil. onu öldüreceğim!
- ne! babanı mı öldüreceksin ?
+ onu içimde öldüreceğim, birini sevmeyi bıraktığında içinde ölmeye başlar."

--- alıntı ---
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim