melih bulu
9 ekim 2019 tarihli bir twitinde şunu yazmıştır “bugün girişimcilik bir tecrübelerimi paylaştım üniversite öğrencileri ile. en ilgi gören öğüdüm “eğer iş fikrinizi annenize anlattığınızda anlıyorsa o işi yapmayın oldu.”
türkçe hataları bir yana, bu “hoca”nın annelere saygısı olmadığını ve cinsiyetçi bir yaklaşımı benimsediğini görüyoruz. ayrıca annelerin tamamına yönelik cehalet etiketi yapıştırması ve çağ dışı oldukları iması da not edilmeli.
twit görüntüsü için:
türkçe hataları bir yana, bu “hoca”nın annelere saygısı olmadığını ve cinsiyetçi bir yaklaşımı benimsediğini görüyoruz. ayrıca annelerin tamamına yönelik cehalet etiketi yapıştırması ve çağ dışı oldukları iması da not edilmeli.
twit görüntüsü için:

devamını gör...
üstel artış
bir niceliğin lineer yani doğrusal değil katlanarak artması durumlarında kullanılan terim.
en iyi örnekleri bakteri ve virüs popülasyonlarında görülür.
bir kap içerisine 100 adet bakteriyi, uygun koşullar ile bıraktığımızı düşünelim. eğer artış lineer olsaydı;
- ikinci saatin başında kapta 200,
- üçüncü saatin başında 300,
- dördüncü saatin başında 400 bakteri görmeyi beklerdik.
ancak bakteriler üstel artış gösterirler. bu nedenle;
- ikinci saatin başında kapta 200,
- üçüncü saatin başında 400,
- dördüncü saatin başında 800 bakteri görürüz.
virüslerde de durum benzerdir. tek bir virüs kendi dna molekülünü başka bir canlı hücreye kopyalatarak tek seferde 1'den fazla virüsün ortaya çıkmasına neden olur. bu nedenle virüs sayısı zamana bağlı olarak üstel biçimde artar.
yine aynı şekilde bir virüs türünün bir insandan ya da hayvandan başka insanlara ya da hayvanlara bulaşması da üstel şekilde gerçekleşir. bu nedenledir ki tek kişinin yüzlerce kişiye virüs bulaştırarak hastalık oranını bir anda katlaması mümkündür. bu tür durumlarda var olan hastalara eklenen hasta sayısı yerine artışın oranına bakmak gerekir.
örneğin hastalığın yayılma oranı günde %20 ise, hastalık taşıyan kişi sayısı 1000 olduğunda ertesi gün buna 200 kişi daha eklenecek, hasta sayısı 10000 olduğunda ertesi gün buna 2000 kişi daha eklenecek demektir. bu nedenle virütik hastalıklar çabuk yayılır ve önlem alınmaması, durumu daha da kötüleştirir.
en iyi örnekleri bakteri ve virüs popülasyonlarında görülür.
bir kap içerisine 100 adet bakteriyi, uygun koşullar ile bıraktığımızı düşünelim. eğer artış lineer olsaydı;
- ikinci saatin başında kapta 200,
- üçüncü saatin başında 300,
- dördüncü saatin başında 400 bakteri görmeyi beklerdik.
ancak bakteriler üstel artış gösterirler. bu nedenle;
- ikinci saatin başında kapta 200,
- üçüncü saatin başında 400,
- dördüncü saatin başında 800 bakteri görürüz.
virüslerde de durum benzerdir. tek bir virüs kendi dna molekülünü başka bir canlı hücreye kopyalatarak tek seferde 1'den fazla virüsün ortaya çıkmasına neden olur. bu nedenle virüs sayısı zamana bağlı olarak üstel biçimde artar.
yine aynı şekilde bir virüs türünün bir insandan ya da hayvandan başka insanlara ya da hayvanlara bulaşması da üstel şekilde gerçekleşir. bu nedenledir ki tek kişinin yüzlerce kişiye virüs bulaştırarak hastalık oranını bir anda katlaması mümkündür. bu tür durumlarda var olan hastalara eklenen hasta sayısı yerine artışın oranına bakmak gerekir.
örneğin hastalığın yayılma oranı günde %20 ise, hastalık taşıyan kişi sayısı 1000 olduğunda ertesi gün buna 200 kişi daha eklenecek, hasta sayısı 10000 olduğunda ertesi gün buna 2000 kişi daha eklenecek demektir. bu nedenle virütik hastalıklar çabuk yayılır ve önlem alınmaması, durumu daha da kötüleştirir.
devamını gör...
makar devuşkin
devamını gör...
kitaplardaki en etkileyici giriş cümlesi
eğer bu kitabı okumaya niyetliyseniz vazgeçin. birkaç sayfa okuduktan sonra burada olmak istemeyeceksiniz. bu yüzden unutun gitsin. gidin buradan. hâla tek parçayken hemen kaçın.
kendinizi kurtarın. televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. ya da madem bu kadar boş vaktiniz var, gidin bir akşam kursuna falan katılın. doktor olun. kendinizi adam edersiniz belki. kendinize bir akşam yemeği ziyafeti çekin. saçınızı falan boyayın. artık gençleşmiyorsunuz.
burada anlattığım şeylere kafanız iyice bozulacak. sonra her şey daha da kötü olacak.
chuck palahniuk - tıkanma
daha iddialı bir giriş cümlesi olamaz herhalde. yazar, az daha ikna ediyordu beni. kitabı bırakıp erkek halimle saçımı boyatmaya gidiyordum...*
şaka bir yana, yazar bu iddialı girişini dikkat çekmek ya da popüler olmak için yapmıyor. çoğu insan gibi yazar da modern toplum çıkmazına saplanmış ve bu bataklıktaki herkesin köleleştirilmiş olduğunu, insanların kurma bebeklere döndüğünü düşünen bir anarşist. wake up neo minvalinde fakat anarşist olduğu için biraz daha aykırı sayılan bir uyanma şekli belki.
kendinizi kurtarın. televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. ya da madem bu kadar boş vaktiniz var, gidin bir akşam kursuna falan katılın. doktor olun. kendinizi adam edersiniz belki. kendinize bir akşam yemeği ziyafeti çekin. saçınızı falan boyayın. artık gençleşmiyorsunuz.
burada anlattığım şeylere kafanız iyice bozulacak. sonra her şey daha da kötü olacak.
chuck palahniuk - tıkanma
daha iddialı bir giriş cümlesi olamaz herhalde. yazar, az daha ikna ediyordu beni. kitabı bırakıp erkek halimle saçımı boyatmaya gidiyordum...*
şaka bir yana, yazar bu iddialı girişini dikkat çekmek ya da popüler olmak için yapmıyor. çoğu insan gibi yazar da modern toplum çıkmazına saplanmış ve bu bataklıktaki herkesin köleleştirilmiş olduğunu, insanların kurma bebeklere döndüğünü düşünen bir anarşist. wake up neo minvalinde fakat anarşist olduğu için biraz daha aykırı sayılan bir uyanma şekli belki.
devamını gör...
kafa sözlük
sürekli ekşiyle kıyaslanması artık kus getirmiş sözlük.
ya ahdahahdhah arkadaş bir süre uzaklaşıp geldim hala mı başıboş sekmesi tartışılıyor? hala mı seks tü kaka ya. adamlar elli kere anlattılar cinsiyetçiliğe müsamaha göstermiyoruz, kadınları aşağılayacak şeyleri engelliyoruz diye de seksin kadınları aşağıladığını düşünmeniz daha low bir hareket değil mi dostiler?
burası bir sözlük, sözlükte her konudan bilgi olur/olacaktır. ilginizi çekmeyen ya da hoşunuza gitmeyen şeyleri okumayın abi bıçak mı çekiyorlar okuyacaksın diye? geç başlıkları hatta engelle, girip bakıyorsan merak ediyorsun demektir hakdlss kandırma kendini.
herkes bir akıl verme peşinde, lan tam türksünüz en iyisinizi siz biliyonuz he tebriks. bozulma oldu mu evet oldu bence de, yanlış verilen reklamlardan gelen kitle sözlüğü ağlattı mı ağlattı ama silkinip düzelttiler. yeni bir yer olm burası, olur öyle şeyler. kalite anlayışınız bal porsuğu minvalindeyse buyrun abi ekşiye, milyon tane var orada.
ya ahdahahdhah arkadaş bir süre uzaklaşıp geldim hala mı başıboş sekmesi tartışılıyor? hala mı seks tü kaka ya. adamlar elli kere anlattılar cinsiyetçiliğe müsamaha göstermiyoruz, kadınları aşağılayacak şeyleri engelliyoruz diye de seksin kadınları aşağıladığını düşünmeniz daha low bir hareket değil mi dostiler?
burası bir sözlük, sözlükte her konudan bilgi olur/olacaktır. ilginizi çekmeyen ya da hoşunuza gitmeyen şeyleri okumayın abi bıçak mı çekiyorlar okuyacaksın diye? geç başlıkları hatta engelle, girip bakıyorsan merak ediyorsun demektir hakdlss kandırma kendini.
herkes bir akıl verme peşinde, lan tam türksünüz en iyisinizi siz biliyonuz he tebriks. bozulma oldu mu evet oldu bence de, yanlış verilen reklamlardan gelen kitle sözlüğü ağlattı mı ağlattı ama silkinip düzelttiler. yeni bir yer olm burası, olur öyle şeyler. kalite anlayışınız bal porsuğu minvalindeyse buyrun abi ekşiye, milyon tane var orada.
devamını gör...
homofobik olmak
gizli falan değilim açık açık homofobiğim .
devamını gör...
the writing on the wall
beklentilerimi karşılayan bir şarkı oldu. ha yayınlandı ha yayınlanacak derken strese girmiştim. * nasıl olacak acaba? babalar çıtanın seviyesini nerede tutacaklar derken, tını anlamında bir iron maiden klasiği daha yaratmış olmaları beni ziyadesiyle tatmin etti. soloları akıcı buldum. ilk solo tabiri caizse beni hamur kıvamına getirdi. beğenmeyenleri gördüm ama bence gayet stabil. ikinci soloda ise; ''akın var güneşe akın, güneşi zapt edeceğiz güneşin zaptı yakın!'' hissiyatı alıyorsunuz. girişi de yavan bulanlar olmuş ama maiden bunu bir çok parçasında yapıyor. önce yavaştan tınıya alıştırıyor sonrasında allah ne verdi ise ritmi sizin zihninize ve ruhunuza kazıyor. bu anlamda da eleştirilecek bir yön görmüyorum. zira zaten daha önce de yaptıkları bir şey bu. maiden'ın alameti farikalarından birisidir.
bruce dickinson vokaliyle ilgili olarak yolgezere kesinlikle katılıyorum. o yaşta o performansa ben şapka çıkarırım. netice olarak zaman ilerliyor, tevellüt almış başını gitmiş, elbette ilk zamanlardaki performansı beklemiyoruz ama toparlamış olmasına cidden sevindim. şarkıyı dinlerken de bir helal olsun çaktım kendisine.
ayrıca başıma bir şey gelmeyecekse klibi de beğendim. parçayla uyumlu ve izlerken keyif aldım. ha klipte babaları da gerçek anlamda görseydik iyi olurdu ama bu durum animasyonun hakkını yememize sebep olmamalı. ben sağlam bir albüm daha bekliyorum. maiden düşmanları biraz kötülemeye çalışmışlar şarkıyı ama zorlama yorumlar olmuş hepsi * siz ne söylerseniz söyleyin, maiden bu. kabul etmeseniz de itaat edeceksiniz! *
tanım: metal müzik tarihinin tartışmasız en iyi grubunun, yeni albümünün ayak seslerini duyduğumuz harikulade şarkı.
dip not: evet fanatiğiz. ama sağlam temeller üzerine kurulmuş bir fanatizm bu. maiden bir yana dünya bir yana *
bruce dickinson vokaliyle ilgili olarak yolgezere kesinlikle katılıyorum. o yaşta o performansa ben şapka çıkarırım. netice olarak zaman ilerliyor, tevellüt almış başını gitmiş, elbette ilk zamanlardaki performansı beklemiyoruz ama toparlamış olmasına cidden sevindim. şarkıyı dinlerken de bir helal olsun çaktım kendisine.
ayrıca başıma bir şey gelmeyecekse klibi de beğendim. parçayla uyumlu ve izlerken keyif aldım. ha klipte babaları da gerçek anlamda görseydik iyi olurdu ama bu durum animasyonun hakkını yememize sebep olmamalı. ben sağlam bir albüm daha bekliyorum. maiden düşmanları biraz kötülemeye çalışmışlar şarkıyı ama zorlama yorumlar olmuş hepsi * siz ne söylerseniz söyleyin, maiden bu. kabul etmeseniz de itaat edeceksiniz! *
tanım: metal müzik tarihinin tartışmasız en iyi grubunun, yeni albümünün ayak seslerini duyduğumuz harikulade şarkı.
dip not: evet fanatiğiz. ama sağlam temeller üzerine kurulmuş bir fanatizm bu. maiden bir yana dünya bir yana *
devamını gör...
gitmek mi zor kalmak mı sorunsalı
kalmak isterken gitmek, gitmek isterken kalmak zordur; sanırım önemli olan neyi isteyip aslında neye mecbur olduğumuzdur.
"ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız ve ne kadar gitmek zorunda olsak da kalmaktan yanadır sol yanımız."
(bkz: aziz nesin)
"ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız ve ne kadar gitmek zorunda olsak da kalmaktan yanadır sol yanımız."
(bkz: aziz nesin)
devamını gör...
kedi sahibi olmak
kedi sahibi olmak, koltuk kenarları yırtık pırtık bir eve sahip olmak demektir.
devamını gör...
galler
kelt masallarının ev sahiplerinden... gücü simgeleyen kadim kelt figürü galler ejderhası ülkenin sembolüdür. bu kızıl ejderha, sokaklardaki direklerden yastıklara kadar her yerdedir. ejderha mitlerine, illüstrasyonlarına hayran olanlar için bu duruma maruz kalmak güzeldir.
encrypted-tbn0.gstatic.com/...
fonetiğini sevdiğimin “galce”si de ülkenin resmi dildir. başkent cardiff‘ in merkezindeki cardiff kalesinin, yaklaşık 2000 yıllık tarihi, en son 2. dünya savaşındaki hava saldırılarına karşı sığınak olması ve gezilirken savaşı yansıtan fondaki sesleriyle ürpermek olası. manzarası yanında, özellikle kütüphanesindeki ahşap işçiliği için de ayrıca görülesidir.
galli rock grubu manic street preachers‘ ı ve çok sevdiğim “a design for life” şarkısını anmadan yapamam. insan hayatlarını öğütmüş, o çok yüce protestan çalışma ahlakını eleştiren sözleriyle *, insanı eşlik etmeye sevk eden isyankar müziğiyle gelsin ;
encrypted-tbn0.gstatic.com/...
fonetiğini sevdiğimin “galce”si de ülkenin resmi dildir. başkent cardiff‘ in merkezindeki cardiff kalesinin, yaklaşık 2000 yıllık tarihi, en son 2. dünya savaşındaki hava saldırılarına karşı sığınak olması ve gezilirken savaşı yansıtan fondaki sesleriyle ürpermek olası. manzarası yanında, özellikle kütüphanesindeki ahşap işçiliği için de ayrıca görülesidir.
galli rock grubu manic street preachers‘ ı ve çok sevdiğim “a design for life” şarkısını anmadan yapamam. insan hayatlarını öğütmüş, o çok yüce protestan çalışma ahlakını eleştiren sözleriyle *, insanı eşlik etmeye sevk eden isyankar müziğiyle gelsin ;
devamını gör...
ömür dediğin
trt haber'de yayınlanan, yaşlı insanlarla yapılan belgesel. izlemeyi seviyorum. hüzünlendiriyor. hüzünlenmeyi seviyorum.*
devamını gör...
yine ölüme dair
okurken kalbimi bıraktığım nazım hikmet şiirlerinden biridir.
zevcem,
ruhu revanım
hatice pîrâyende,
ölümü düşünüyorum,
demek ki arteryo skleroz
başlıyor bende...
bir gün
kar yağarken,
yahut
bir gece,
yahut
bir öğle sıcağında,
hangimiz ilk önce,
nasıl
ve nerde öleceğiz?
nasıl
ve ne olacak
ölenin son duyduğu ses,
son gördüğü renk,
kalanın ilk hareketi
ilk sözü
ilk yediği yemek?
belki de birbirimizden uzakta öleceğiz.
haber
çığlıklarla gelecek,
yahut da ima edecekler,
ve kalanı yalnız bırakıp
gidecekler...
ve kalan
karışacak kalabalığa.
yani efendim, hayat...
ve bütün bu ihtimâlât
1900 kaç senesinin
kaçıncı ayı
kaçıncı günü
kaçıncı saatinde?
zevcem,
ruhu revanım
hatice pîrâyende,
ölümü düşünüyorum,
geçen ömrümüzü düşünüyorum.
kederli
rahat
ve hodbinim.
hangimiz ilk önce
nasıl
ve nerde ölürsek ölelim,
seninle biz
birbirimizi
ve insanların en büyük dâvasını sevebildik
— dövüştük onun uğruna —,
«yaşadık»
diyebiliriz.
zevcem,
ruhu revanım
hatice pîrâyende,
ölümü düşünüyorum,
demek ki arteryo skleroz
başlıyor bende...
bir gün
kar yağarken,
yahut
bir gece,
yahut
bir öğle sıcağında,
hangimiz ilk önce,
nasıl
ve nerde öleceğiz?
nasıl
ve ne olacak
ölenin son duyduğu ses,
son gördüğü renk,
kalanın ilk hareketi
ilk sözü
ilk yediği yemek?
belki de birbirimizden uzakta öleceğiz.
haber
çığlıklarla gelecek,
yahut da ima edecekler,
ve kalanı yalnız bırakıp
gidecekler...
ve kalan
karışacak kalabalığa.
yani efendim, hayat...
ve bütün bu ihtimâlât
1900 kaç senesinin
kaçıncı ayı
kaçıncı günü
kaçıncı saatinde?
zevcem,
ruhu revanım
hatice pîrâyende,
ölümü düşünüyorum,
geçen ömrümüzü düşünüyorum.
kederli
rahat
ve hodbinim.
hangimiz ilk önce
nasıl
ve nerde ölürsek ölelim,
seninle biz
birbirimizi
ve insanların en büyük dâvasını sevebildik
— dövüştük onun uğruna —,
«yaşadık»
diyebiliriz.
devamını gör...
h.p. lovecraft
kozmik korkunun babası ve kendisinden sonraki pek çok korku yazarını etkilemiş dahi/deha yazar. popüler kültür içerisinde müzikten tutun video oyunlarına kadar kendisine yer bulmuş ve ilham vermiştir h.p lovecraft ve eserleri. onu bu denli eşsiz kılan şeylerden birisi de kendine has biçemidir. ağdalı dili, bilimsel ve yalın bir dil ile buluşturan bir yazardır. öyle ki, sayfalarca çok basit bir şeyi betimlediğine şahit olabilirsiniz. çevirmenlik öğrencisi olarak şahsi fikrimi de eklemek istiyorum; hakkını vererek çevirmesi gerçekten zor. buna ek olarak, kitaplarında kozmik varlıkların neye benzediğini hiçbir zaman tam olarak açıklamaz. her okuyucu, kendi korkusunu kendisi yaratır. her okuyucu, kendine has bir deneyim yaşar. lovecraft'ın eserleri ve evreni, birçok kez sinemalara da taşınmak istenmiştir, görece başarılı olan bazı yapımlar olsa da kozmik korkunun belirsizliği nedeniyle aktarılması çok zor olmuştur. lovecraft hayranı olarak, siz değerli yazar arkadaşlarıma da eser önerisinde bulunmak istiyorum. "deliliğin dağlarında", "cthulhu'nun çağrısı", "uyku duvarının ardında" şiddetle önermekteyim. son olarak;
ph'nglui mglw'nafh cthulhu r'lyeh wgah'nagl fhtagn.
ph'nglui mglw'nafh cthulhu r'lyeh wgah'nagl fhtagn.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın lan yaşamak!!!
devamını gör...
bir yazarın en güzel yeri
o güzel entry leri giren parmaklarıdır. parmaklarınız dert görmesin efenim.
devamını gör...
hayal kurmak
egzajere ede ede kurduğum bir simülasyondur. nick'im hakkını sık sık verdiğim eylemdir. bu renksiz dünyayı renklendirmek için önce hayal etmek gerekir. yoksa farkına varmazsınız yaşadıklarınız. derinliklere inin, detaylarla süsleyin, eşsiz anlara sahne edin, fantastik bir ortama dönüştürün ve sonra uyanıp, olma ihtimalini deneyin.
devamını gör...
grup abdal
sahibini tanıdığım bir mekanda konser veren, ancak biletlerin tamamının satılamaması üzerine peşin aldıkları paranın yarısını mekan sahibine iade eden güzel yürekli insanların oluşturduğu müzik grubu.
her ayın son cumartesi gününde soframı kurar türkü gecesi yaparım. onlarda kulaklarıma misafir olur.
gafil, gezme şaşkın!
her ayın son cumartesi gününde soframı kurar türkü gecesi yaparım. onlarda kulaklarıma misafir olur.
gafil, gezme şaşkın!
devamını gör...
sabah 8'den önce uyanmak
erken yattığı için, uykusunu almış, güneşin davetini kabul etmiş, yeni günün hakkını vermek isteyen insan eylemi.
bende geç kalkmayı başaramayanlardanım.
yatakta durmaya zorlandıkça tüm kemikleri ağıranlardanım.
bende geç kalkmayı başaramayanlardanım.
yatakta durmaya zorlandıkça tüm kemikleri ağıranlardanım.
devamını gör...
6 mayıs 1972
"ve ben 24 yaşındayken, kendimi türkiyenin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum."
(bkz: deniz gezmiş)
(bkz: deniz gezmiş)
devamını gör...