bir şey sorulmadıkça asla konuşmayan kişiler
eskiden saygı duyduğum şimdi ise asla tahammül edemediğim insan türü.
eskiden her lafa atlamadan, sorulan soruya cevap veren kişiler cool gelirdi gözüme. simdi ise 70 yaşındaki neneler/dedeler gibi geliyor bu tarz insanlar. hayattan gönlü geçmiş, iki lafı bir araya getirip konuşmamaları dellendiriyor beni. hayır muhabbete gir,konu aç, hiçbir şey yapamiyorsan dinle, mimiklerinle tepki ver.
beyaz show'a konuk olmuş,kafayı çekip gelmiş, tüm program sıfır mimikle ve hareketsiz oturan teoman gibi dolaşıyorlar etrafta.
eskiden her lafa atlamadan, sorulan soruya cevap veren kişiler cool gelirdi gözüme. simdi ise 70 yaşındaki neneler/dedeler gibi geliyor bu tarz insanlar. hayattan gönlü geçmiş, iki lafı bir araya getirip konuşmamaları dellendiriyor beni. hayır muhabbete gir,konu aç, hiçbir şey yapamiyorsan dinle, mimiklerinle tepki ver.
beyaz show'a konuk olmuş,kafayı çekip gelmiş, tüm program sıfır mimikle ve hareketsiz oturan teoman gibi dolaşıyorlar etrafta.
devamını gör...
normal sözlük kraliyet arması
karma puan nedir, ne işe yarar ? gibi soruların da cevabını taşıyan, bugün itibarı ile hayata geçirdiğimiz uygulamadır.
karma puan, yazarın sözlükte gerçekleştirdiği eylemlerden skor üreten bir algoritmadır.
yazarların aldıkları (+) oylar, favorilenme miktarı, takip edilme sayıları, açtığı başlığa ne kadar tanım girildiği, tanım sayısındaki kelime adetleri ve online olma süreleri gibi eylemler yazarın karma puanını belirleyen başlıca detaylardır.
bilinenin aksine, kısa ve çok tanım girmenin karma puana olumlu yönde etkisi çok sınırlıdır.
normal sözlük kraliyet k'arması haftalık periyotlar ile düzenli olarak sürecektir.
pazar günü 23.59'da başlayıp, yine pazar günü 23.59'da bitecektir. bu 1 haftalık arada, en çok karma puanı toplayan yazarımız d&r 25 tl hediye kodunun da sahibi olacaktır.
aynı yazarımız 3 hafta üst üste 1. kabul edilmez. böyle bir durumda, üçüncü haftadaki 2. sırayı paylaşan yazarımız 1. olarak kabul edilir ve 3 hafta üst üste listede birinci görünen yazarımız 2 hafta yıpranmaması adına dinlendirilir. kendini yormasını istemeyiz.
yönetici ve moderasyon kadrosu, puan sıralamasında gözükse de kraliyet k'armasından muaf olarak kabul edilir.
yönetici ve moderasyon ekibinin yazarlara attığı (+) oy ya da favorinin karma puana etkisi diğer yazarlar ile aynı birimdedir.
online olarak sıralamayı aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz.
aynı zamanda sitenin en altında turuncu renkte yazan "haftanın puan tablosu" yazısına tıklayarak da ulaşabilrisiniz.
buradan
karma puan, yazarın sözlükte gerçekleştirdiği eylemlerden skor üreten bir algoritmadır.
yazarların aldıkları (+) oylar, favorilenme miktarı, takip edilme sayıları, açtığı başlığa ne kadar tanım girildiği, tanım sayısındaki kelime adetleri ve online olma süreleri gibi eylemler yazarın karma puanını belirleyen başlıca detaylardır.
bilinenin aksine, kısa ve çok tanım girmenin karma puana olumlu yönde etkisi çok sınırlıdır.
normal sözlük kraliyet k'arması haftalık periyotlar ile düzenli olarak sürecektir.
pazar günü 23.59'da başlayıp, yine pazar günü 23.59'da bitecektir. bu 1 haftalık arada, en çok karma puanı toplayan yazarımız d&r 25 tl hediye kodunun da sahibi olacaktır.
aynı yazarımız 3 hafta üst üste 1. kabul edilmez. böyle bir durumda, üçüncü haftadaki 2. sırayı paylaşan yazarımız 1. olarak kabul edilir ve 3 hafta üst üste listede birinci görünen yazarımız 2 hafta yıpranmaması adına dinlendirilir. kendini yormasını istemeyiz.
yönetici ve moderasyon kadrosu, puan sıralamasında gözükse de kraliyet k'armasından muaf olarak kabul edilir.
yönetici ve moderasyon ekibinin yazarlara attığı (+) oy ya da favorinin karma puana etkisi diğer yazarlar ile aynı birimdedir.
online olarak sıralamayı aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz.
aynı zamanda sitenin en altında turuncu renkte yazan "haftanın puan tablosu" yazısına tıklayarak da ulaşabilrisiniz.
buradan
devamını gör...
anne babanın sürekli kavga etmesi
boşanmaları gerektiği halde boşanmayan anne babanın yıllarca süren kavgalarıdır. bununla büyüyen çocuklar sağlıklı olmazlar. yazık olur, mutlu mutlu yaşamak varken kavga ederler olmadık şeylerden. işin içinde şiddet de varsa artık dayanılmaz olur, herkes için tabi. üzülürsünüz, birşey yapamazsınız, söz söyleyemezsiniz. burukluk hissedersiniz... keşke herşey farklı olsaydı dersiniz, üzülürsünüz, ağlarsınız, kızarsınız, bıkarsınız.
ama bu olayı artık kanıksadığınızda anne-baba salonda kavga ederken odaya girip hiç bir şey yokmuş gibi televizyonu falan açabiliyorsunuz, ders çalışırken sessiz olun/ya da kapıyı kapatın diye bağırabiliyorsunuz.*
ama bu olayı artık kanıksadığınızda anne-baba salonda kavga ederken odaya girip hiç bir şey yokmuş gibi televizyonu falan açabiliyorsunuz, ders çalışırken sessiz olun/ya da kapıyı kapatın diye bağırabiliyorsunuz.*
devamını gör...
en çabuk unuttuğumuz şey
size yapılan güzel şeyler çabuk unutulur fakat kötüleri kolay kolay unutamazsınız.
devamını gör...
sürpriz yumurta
umumi wc'nin duvarlarının üzerinde çikolatalara rastlardım. evet, yanlış okumadınız. sigara paketi gören bu gözler, paketi açılmış sürpriz yumurta çikolata da görmeye başladı. wc görevlisine sebebini sorunca öğrendim ki, meğer tuvalete gelen madde bağımlıları, alüminyum folyonun kağıdının içine bali yapıştırıcıyı döküp kokluyorlar ve çikolatasını da duvarın üzerine bırakıyorlarmış. o güzelim çikolatalar da orada heba oluyor. bari çikolatasını çocuğun birine verip sevindirseler diyeceğim ama nerede bali çekende onu düşünecek kafa?
devamını gör...
modern insanın en büyük problemi
kendisini soylu diğer insanları köle gibi görüyorsa en büyük problemi bu olan insan. her an çok sağlam bi balans ayarı yemesi çok olası bir durum.
devamını gör...
y kuşağı sözlükten uçurulsun kampanyası
uçuran uçurana hey maşallah! herkes uçuyor, uçuruyor, uçuruluyor! arttırıyorum arttırıyorum, tc kimlik numarasının son hanesi tek olanlar uçurulsun kampanyası! efenim tc vatandaşı olmayanlar mı? onlar hepten uçurulsun zaten alüminyum! uçururken mehter çalmayı unutmuyoruz!
devamını gör...
yönetmen
filmden veya diziden sorumlu kişidir. türkiye için nuri bilge ceylan dünya için de quentin tarantino.
sorumlulukları
ayrıca yönetmen; tiyatro, dizi ve sinema gibi görselleri yönetir.
filmin genel artistik vizyonunun fark edilmesi.
içeriğin ve filmdeki olay örgüsünün, senaryoda tanımlandığı şekilde, akışının kontrol edilmesi, düzenlenmesi.
aktörlerin hem mekanik hem de dramatik olarak performanslarının yönlendirilmesi.
filmin çekileceği mekanların düzenlenmesi ve seçilmesi
teknik detayların düzenlenmesi ve yönetilmesi
yönetmenin film için düşündüğü artistik vizyonu tanımlayan her türlü faaliyet.
zaman zaman yönetmenler yönettikleri filmlerin senaryosunu da yazarlar.
sorumlulukları
ayrıca yönetmen; tiyatro, dizi ve sinema gibi görselleri yönetir.
filmin genel artistik vizyonunun fark edilmesi.
içeriğin ve filmdeki olay örgüsünün, senaryoda tanımlandığı şekilde, akışının kontrol edilmesi, düzenlenmesi.
aktörlerin hem mekanik hem de dramatik olarak performanslarının yönlendirilmesi.
filmin çekileceği mekanların düzenlenmesi ve seçilmesi
teknik detayların düzenlenmesi ve yönetilmesi
yönetmenin film için düşündüğü artistik vizyonu tanımlayan her türlü faaliyet.
zaman zaman yönetmenler yönettikleri filmlerin senaryosunu da yazarlar.
devamını gör...
dark
hakkındaki tartışmaların büyük çoğunluğu asıl konu yerine akrabalık ilişkileri ile ilgili olan çok güzel bir dizidir.
akrabalık ilişkileri önemli, evet bazı ipuçlar var orada ama tüm diziyi kim kimi şey etti düzeyine indirgemeyin.
akrabalık ilişkileri önemli, evet bazı ipuçlar var orada ama tüm diziyi kim kimi şey etti düzeyine indirgemeyin.
devamını gör...
stephen wiltshire
oldukça muazzam bir gördüğünü hafızaya kaydetme yeteneği olan, 1974, londra doğumlu otistik ressam.
ailesinin aşırı sessizliğinden işkillenerek götürdükleri hastanede -wiltshire 3 yaşındaydı- otizm tanısı konuyor. ayrıca savant sendromu da eki. bildindiği üzere savant sendromu; matematik, görsel zekâ gibi alanlarda doğuştan yetenek kazanan otistik kişilerde de görülür. yıllar geçtikçe de wiltshire'in yeteneğinin görseli hafızaya kaydet ve ardından onu kağıda kusursuzca aktar yönünde olduğu görülüyor. kısa sürede gördüğü birçok şeyi neredeyse hatasız şekilde kağıda geçirmesiyle ün kazanıyor. 8 yaşındayken kafadan (hayali) şehirler çizmeye, büyüdükçe o şehirleri de büyütmeye başlıyor.
new york'u tepeden yalnızca 20 dakika izlemesiyle çizdiği o fotoğraf;


ayrıca bu dahi bellek palladium tower'da istanbul'u da resmediyor;

resim 165 bin kişi tarafından görüntülenmiştir.
ailesinin aşırı sessizliğinden işkillenerek götürdükleri hastanede -wiltshire 3 yaşındaydı- otizm tanısı konuyor. ayrıca savant sendromu da eki. bildindiği üzere savant sendromu; matematik, görsel zekâ gibi alanlarda doğuştan yetenek kazanan otistik kişilerde de görülür. yıllar geçtikçe de wiltshire'in yeteneğinin görseli hafızaya kaydet ve ardından onu kağıda kusursuzca aktar yönünde olduğu görülüyor. kısa sürede gördüğü birçok şeyi neredeyse hatasız şekilde kağıda geçirmesiyle ün kazanıyor. 8 yaşındayken kafadan (hayali) şehirler çizmeye, büyüdükçe o şehirleri de büyütmeye başlıyor.
new york'u tepeden yalnızca 20 dakika izlemesiyle çizdiği o fotoğraf;


ayrıca bu dahi bellek palladium tower'da istanbul'u da resmediyor;

resim 165 bin kişi tarafından görüntülenmiştir.
devamını gör...
kemalist teorisyen
akp'li olmayan ama genelde kılıçdaroğlu'na saldırdığı için akp'li görülen bir yazar. genelde akp yerine kılıçdaroğlu aleyhine tanımlar girdiği için doğal olarak akp'li bir troll görenler oluyor. oysa kendisi memleket partilidir. her gün ahmet altanlarla, perinçeklerle, kılıçdaroğlu ile yatar kalkar. siyaset dışında tanım girdiğine pek rastlamadım diyebilirim. aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor yani. kimi yazdığı şeylere katılırım ama hep aynı şeyleri yazıp yazıp durmanın ne anlamı var dedirtir efendim.
devamını gör...
sabahattin ali
yazdığı dar paltolu manolya kitabıyla türk edebiyatında çığır açmış yazar.
devamını gör...
7 kelimelik hikayeler
dalgaların hışmına uğramış kayalar gibiydi sürekli eksiliyordu.
devamını gör...
fyodor dostoyevski isimli şahsın borcumu 4 aydır ödememesi rezaleti
maalesef bıçağın kemiğe dayanması, ve hatta burama kadar gelmesi neticesinde açmak istediğim rezzalet gibi rezzaalet başlığı.
fyodor mihayloviç dostoyevski isimli şahısa 4 ocak 1861 tarihinde borç verdim. bilen bilir cömert adamımdır, zorda kalana, darda kalana ve hatta barda kalana fark etmeksizin yardım ederim. bu arkadaş da kaldığım apartta beni sık sık ziyarete gelirdi, ta ki dört ay öncesine kadar.
petersburg'un karlı, soğuk ve puslu bir sabahında gözlerimi yine her zamanki gibi açmış ve memuriyet dairesine yola koyulmadan evvel soğuk su ve derimi iyice sertleştiren o kör bıçakla tıraşımı olmaktaydım. kapı birdenbire sanki yarınlar yokmuş gibi tokmaklanmaya başladı, bereket versin ses apartta boyunca yankılanmasına ve alt komşum olan albay emeklisi rodyon ivanoviç'in kapıya çıkmasına neden olmuştu. kapıyı açtım, karşımda kan ter içinde kalan fyodor'u gördüm:
"yoldaş dimitri! kuzum dimitri!"
"ne oldu yoldaş fyodor?"
pekala memnuniyetsiz bakışlara sahipti doğrusu, bunun sebebini anlayamamıştım.
"tefeciler kuzum! iki aydır borcumu ödemediğim için topuklarıma sıkacaklar, aziz petrus aşkına kuzum bana biraz borç verir misiniz?"
afyon kutumdan bir fırt çektim, kapının ağzında duran bu çaresiz adamı öylesine gönderip vicdanım ile çetin bir savaşa girmekten imtina ediyor ve vicdanımı dinliyordum doğrusu:
"para senin köpeğin olsun yoldaş, hele dur soluklan. ne kadar borcun var?"
"5000 ruble yoldaş, biliyorum bu miktar..."
"yuh ulan deve!"
"yoldaş dimitri, sana hemen faiziyle..."
"tamam tamam bakarız çaresine"
"ulu tanrı sana ışığını bağışlasın yoldaş!"
"tamam tamam çıkabilirsin, bir daha da böyle abuk sabuk işlere bulaşma"
kapının ağzında dikiliyordu, kafamla ona selam verdim, o da çıkması gerektiğini anlamıştı. petersburg'un adamlarının tefecilerle işi bitmezdi doğrusu, binaenaleyh kumarı da bitmezdi.
gelgelelim bu adam bana 4 aydır ne borç ödüyor, ne de selam veriyor. apartmanın sahibi sonya hanım'a kira verdiğini biliyorum, ancak apartta benimle karşılaşmamak için hep geceleri geliyor. rezaletin daniskası..
söyle bakalım sözlük, ne yapayım şimdi ben?
fyodor mihayloviç dostoyevski isimli şahısa 4 ocak 1861 tarihinde borç verdim. bilen bilir cömert adamımdır, zorda kalana, darda kalana ve hatta barda kalana fark etmeksizin yardım ederim. bu arkadaş da kaldığım apartta beni sık sık ziyarete gelirdi, ta ki dört ay öncesine kadar.
petersburg'un karlı, soğuk ve puslu bir sabahında gözlerimi yine her zamanki gibi açmış ve memuriyet dairesine yola koyulmadan evvel soğuk su ve derimi iyice sertleştiren o kör bıçakla tıraşımı olmaktaydım. kapı birdenbire sanki yarınlar yokmuş gibi tokmaklanmaya başladı, bereket versin ses apartta boyunca yankılanmasına ve alt komşum olan albay emeklisi rodyon ivanoviç'in kapıya çıkmasına neden olmuştu. kapıyı açtım, karşımda kan ter içinde kalan fyodor'u gördüm:
"yoldaş dimitri! kuzum dimitri!"
"ne oldu yoldaş fyodor?"
pekala memnuniyetsiz bakışlara sahipti doğrusu, bunun sebebini anlayamamıştım.
"tefeciler kuzum! iki aydır borcumu ödemediğim için topuklarıma sıkacaklar, aziz petrus aşkına kuzum bana biraz borç verir misiniz?"
afyon kutumdan bir fırt çektim, kapının ağzında duran bu çaresiz adamı öylesine gönderip vicdanım ile çetin bir savaşa girmekten imtina ediyor ve vicdanımı dinliyordum doğrusu:
"para senin köpeğin olsun yoldaş, hele dur soluklan. ne kadar borcun var?"
"5000 ruble yoldaş, biliyorum bu miktar..."
"yuh ulan deve!"
"yoldaş dimitri, sana hemen faiziyle..."
"tamam tamam bakarız çaresine"
"ulu tanrı sana ışığını bağışlasın yoldaş!"
"tamam tamam çıkabilirsin, bir daha da böyle abuk sabuk işlere bulaşma"
kapının ağzında dikiliyordu, kafamla ona selam verdim, o da çıkması gerektiğini anlamıştı. petersburg'un adamlarının tefecilerle işi bitmezdi doğrusu, binaenaleyh kumarı da bitmezdi.
gelgelelim bu adam bana 4 aydır ne borç ödüyor, ne de selam veriyor. apartmanın sahibi sonya hanım'a kira verdiğini biliyorum, ancak apartta benimle karşılaşmamak için hep geceleri geliyor. rezaletin daniskası..
söyle bakalım sözlük, ne yapayım şimdi ben?
devamını gör...
ayın en seksi yazarı
herkesin seksisi kendine dediğim başlık. adı bende saklı*. ortaya verip de hedef göstermem.
edit: bugün kasıntı da oldum geveze de... biri de seksi yazmadı. püü size!
edit: bugün kasıntı da oldum geveze de... biri de seksi yazmadı. püü size!
devamını gör...
kopan uzuvları yeniden büyütmek
son yıllarda bilim insanlarının üzerinde çalıştığı konu.
doğada, bazı hayvanların* kaybettikleri uzuvlarını yeniden büyüttüklerini görüyoruz. buradan yola çıkan bilim dünyası, bunun insanlar için de mümkün olup olmayacağı konusuna kafa yoruyor. eğer bu yapılabilirse çok sayıda insan, herhangi bir nedenle yaşadıkları uzuv kayıplarından kurtarılabilir. ayrıca insan ömrünü uzatma konusunda da çalışmalar var. yeniden oluşturulabilen organ ya da uzuvların bu konuya da olumlu bir etkisinin olacağı son derece açık.
bu tür tıbbi gelişmelerin ekserisinde olduğu gibi, birleşik devletler ordusu gelişmeleri yakından takip ediyor.
***
bir süre önce kopan bir parmağın yeniden oluşturulduğunu iddia eden bir haber çıktı piyasaya. habere göre 69 yaşındaki bir adam, bir model uçağın pervanesine kaptırdığı ve kopmasına neden olduğu parmak ucunun, peri tozu adı verilen bir tür ilaç yardımıyla 4 hafta içerisinde yeniden çıktığını iddia ediyordu. bbc gibi saygın diyebileceğimiz haber kanalları bile bunu gerçek olarak duyurdu.
ancak görünen o ki bu olay doğru değil. iddianın arkasında acell adlı bir firma var. iddia sahibi adamın peri tozu adını verdiği toz eğer gerçek olsaydı, tıp dünyası oldukça derinden sarsılır ve bunu bulan kişi nobel ödülü'nü garantilerdi. konu üzerinde çalışan bilim insanlarına göre, bu iddiaları doğrulayacak hiçbir bilimsel kanıt yok.
doğada, bazı hayvanların* kaybettikleri uzuvlarını yeniden büyüttüklerini görüyoruz. buradan yola çıkan bilim dünyası, bunun insanlar için de mümkün olup olmayacağı konusuna kafa yoruyor. eğer bu yapılabilirse çok sayıda insan, herhangi bir nedenle yaşadıkları uzuv kayıplarından kurtarılabilir. ayrıca insan ömrünü uzatma konusunda da çalışmalar var. yeniden oluşturulabilen organ ya da uzuvların bu konuya da olumlu bir etkisinin olacağı son derece açık.
bu tür tıbbi gelişmelerin ekserisinde olduğu gibi, birleşik devletler ordusu gelişmeleri yakından takip ediyor.
***
bir süre önce kopan bir parmağın yeniden oluşturulduğunu iddia eden bir haber çıktı piyasaya. habere göre 69 yaşındaki bir adam, bir model uçağın pervanesine kaptırdığı ve kopmasına neden olduğu parmak ucunun, peri tozu adı verilen bir tür ilaç yardımıyla 4 hafta içerisinde yeniden çıktığını iddia ediyordu. bbc gibi saygın diyebileceğimiz haber kanalları bile bunu gerçek olarak duyurdu.
ancak görünen o ki bu olay doğru değil. iddianın arkasında acell adlı bir firma var. iddia sahibi adamın peri tozu adını verdiği toz eğer gerçek olsaydı, tıp dünyası oldukça derinden sarsılır ve bunu bulan kişi nobel ödülü'nü garantilerdi. konu üzerinde çalışan bilim insanlarına göre, bu iddiaları doğrulayacak hiçbir bilimsel kanıt yok.
devamını gör...
ankara'da aşık olmak
zuhal olcay*ın ankara'yı ve ankara'daki dostu özleten şarkısı. şarkının klibi de ankara'nın ruhunu anlatır şekilde siyah beyaz çekilmiş.
devamını gör...