beğeni almayıp sürekli yazan yazar
eh ben sayılırım. beğeni olsa fena olmaz ama doğru olduğuna inandığım şeyleri yazmaktan da beğeni uğruna vazgeçecek değilim.
ek olarak ara ara tutmayan ve tutmayacak başlıklar da yazıyorum.
ek olarak ara ara tutmayan ve tutmayacak başlıklar da yazıyorum.
devamını gör...
pazar günü erken kalkmak için bir sebep
alışkanlık. gece kaçta yatarsam yatayım sabah erkenden kalkıyorum. sınav dönemi bile bu kadar düzenli uykum yoktu.*
devamını gör...
herr mannelig
insanı derin düşüncelere sürükleyen isveç türküsü. bir sabah erkenden bir dağ trolü, kahramanımız sör mannelig adlı genç bir adama evlenme teklif eder. dağ trolü kızımız, genç adama vereceği çeşitli harika hediyeleri anlatan birkaç mısra söyler. bunlar arasında, tümü lüks ayrıntılarla anlatılan on iki evcilleştirilmemiş at, on iki değirmen, yaldızlı bir kılıç ve yeni bir gömlek yer alıyor. bu hediyeleri listelemeyi bitirdiğinde, sör mannelig cevap verir. troll'e, hristiyan bir kadın olsaydı teklifine uyacağını, ancak bir trol olduğu için onunla evlenemeyeceğini söyler. bu, trolün canını sıkar ve kaçar, eğer güzel genç adamla evlenmiş olsaydı, acılarından kurtulacağını haykırır. benim için bu şarkıyı en güzel yorumlayan grup garmarna. garmarna, altı albümünde birçok ballad kaydeden isveçli bir folk rock grubu. garmarna'nın sesi iskandinav folk rock öncülerinden güçlü bir şekilde etkilenmiş. balad aranjmanları genellikle folk och rackare'ın kayıtlarına benzer. herr mannelig, beğenilen 1996 albümleri guds spelemän'ın açılış şarkısı:
devamını gör...
yazarların en sevdiği mevsim
kış.
devamını gör...
şahmeran efsanesi
mezopotamya'dan hindistan'a kadar çeşitli mitolojilerde, farklı isimlerle, farklı hikayelerle yüzyıllardan bu yana günümüze gelmiş ve altı yılan üstü kadın şeklinde tasvir edilmiş olan yılanların şahı.
devamını gör...
mahkemede görüşürüz diyen yazar
sonuna kadar haklı olan yazardır. karşıdaki kişiye sadece mal demiştir bunun hukuk önündeki cezası bellidir. malum kişi ise yatakta görüşürüz demiştir bu resmen taciz'e girer ve kanunlarımızda cezası açıktır.
devamını gör...
fenomenoloji
fenomenoloji (öz-görüngübilim), pozitivizmin duyusal verileri yani olguları ön plana çıkaran anlayışına karşı “genel objeler” in ruhsal (tinsel) olarak kavranabileceği anlayışını ortaya koyar. görünenler (fenomenler) içinde bulunan “öz” doğru bilgidir ve bu “öz” ancak bilinçle kavranır. bu akımın temsilcisi edmund husserl'dir.
devamını gör...
kalitesiz insanların övündükleri şeyler
yaptığı şatafatlı düğünü, koluna taktığı bileziği, evine aldığı eşyası. kendi kendine değer vermeyen insanlardır. övündükleri şeyler çabalayarak emek ile kazanılmış başarılar değildir, aksine şans ile sahip olduğu şeylerdir.
devamını gör...
insan bir milyon yıl sonra neye benzeyecek sorunu
evrimimizi anlayabilmek için geçmişimize bakmamız gerekiyor.
bizden sonra gelecek nesiller, bilim kurgu filmlerindeki gibi yüksek teknoloji makineler yüklenmiş, uzuvları kendiliğinden çıkan, gözlerine kamera yerleştirilmiş insan-robot karışımı 'sayborg' kuşağı mı olacak?
insanlar, biyolojik ve yapay varlıkların melezine mi dönüşecek? yoksa, daha kısa ya da daha uzun, daha kilolu mu olacağız? ya da acaba farklı cilt rengiyle farklı yüz hatları, özelliklerine sahip varlıklara mı dönüşeceğiz?
tabii ki bilmiyoruz, ama bu sorunun yanıtını bulmak için insanların bir milyon yıl önce nasıl göründüğüne bakabiliriz. o dönem 'homo sapiens' (insan) yoktu. bir milyon yıl önce muhtemelen homo sapien türlerinin farklı çeşitleri vardı. bunlara, 'homo erectus' (dik insan) ve modern insanlar ile benzerlikler taşıyan ama neandertallerin anatomisinden daha ilkel yapıya sahip olan 'homo heidelbergensis' (heidelberg insanı) dahil.
daha yakın tarihlerde, son 10 bin yıl boyunca insanların uyum sağlaması gereken büyük değişiklikler oldu. tarıma bağlı yaşam ve mahsuller, bilimin yardımıyla çözdüğümüz bazı sağlık sorunlarına yol açtı. örneğin diyabet tedavisinde insülin kullanımı. görünüş olarak da insanlar daha kilolu, bazı bölgelerde de daha uzun oldu.
ekosistem ve çevreyle ilgili konularla ilgilenen 'grand challenges in ecosystems and the environment' adlı girişimde görevli dr. jason a. hodgson şu yorumu yapıyor:
"bundan bir milyon yıl sonrasını öngörmek tamamen bir spekülasyon olur. ama genetik farklılıklar hakkında bilinenler ile demografik değişimin ilerleyişine dair modellemeleri birleştirerek biyoinformatik aracılığıyla daha yakın geleceği öngörmek tabii ki mümkün."
bazı topluluklar arasında doğum oranları da farklılık gösteriyor. örneğin afrika'da nüfus hızla artıyor; dolayısıyla buralardaki genler de küresel nüfus seviyesine göre daha hızlı artıyor. daha açık tenli toplulukların yaşadığı bölgelerde doğum oranları daha düşük. hodgson, cilt renklerine bakıldığında küresel olarak daha koyu renkli nüfusların artacağı öngörüsünde bulunuyor:
"koyu tenin küresel olarak daha açık tenlilere oranla daha hızlı arttığı neredeyse kesin. bundan birkaç kuşak sonrası ortalama bir kişinin şimdikinden daha koyu ten rengine sahip olmasını bekleyebiliriz."
peki ya uzayda neler olabilir? eğer insanlar mars'ı sömürge haline getirirse bizim görüntümüz nasıl evrimsel dönüşüme uğrayabilir?
yer çekiminin düşük olmasıyla vücudumuzdaki kasların yapısı da değişebilir. belki de kollarımız ve bacaklarımız daha uzun olacak.
daha soğuk, buzul çağı benzeri bir iklimde, neandertaller gibi vücut tüylerimiz daha yoğun, bedenlerimiz daha kilolu olur mu?
bilmiyoruz. ama insanların genetik varyasyonları kesinlikle artıyor.
hodgson, dünya genelinde insan genomlarındaki 3,5 milyar baz çiftten her birinin, her yıl en az iki yeni mutasyon geçirdiğini söylüyor. bu hayli şaşırtıcı bir durum. bundan bir milyon yıl sonra hala aynı görünüme sahip olmamızın da neredeyse imkansız olduğunu gösteriyor.
bizden sonra gelecek nesiller, bilim kurgu filmlerindeki gibi yüksek teknoloji makineler yüklenmiş, uzuvları kendiliğinden çıkan, gözlerine kamera yerleştirilmiş insan-robot karışımı 'sayborg' kuşağı mı olacak?
insanlar, biyolojik ve yapay varlıkların melezine mi dönüşecek? yoksa, daha kısa ya da daha uzun, daha kilolu mu olacağız? ya da acaba farklı cilt rengiyle farklı yüz hatları, özelliklerine sahip varlıklara mı dönüşeceğiz?
tabii ki bilmiyoruz, ama bu sorunun yanıtını bulmak için insanların bir milyon yıl önce nasıl göründüğüne bakabiliriz. o dönem 'homo sapiens' (insan) yoktu. bir milyon yıl önce muhtemelen homo sapien türlerinin farklı çeşitleri vardı. bunlara, 'homo erectus' (dik insan) ve modern insanlar ile benzerlikler taşıyan ama neandertallerin anatomisinden daha ilkel yapıya sahip olan 'homo heidelbergensis' (heidelberg insanı) dahil.
daha yakın tarihlerde, son 10 bin yıl boyunca insanların uyum sağlaması gereken büyük değişiklikler oldu. tarıma bağlı yaşam ve mahsuller, bilimin yardımıyla çözdüğümüz bazı sağlık sorunlarına yol açtı. örneğin diyabet tedavisinde insülin kullanımı. görünüş olarak da insanlar daha kilolu, bazı bölgelerde de daha uzun oldu.
ekosistem ve çevreyle ilgili konularla ilgilenen 'grand challenges in ecosystems and the environment' adlı girişimde görevli dr. jason a. hodgson şu yorumu yapıyor:
"bundan bir milyon yıl sonrasını öngörmek tamamen bir spekülasyon olur. ama genetik farklılıklar hakkında bilinenler ile demografik değişimin ilerleyişine dair modellemeleri birleştirerek biyoinformatik aracılığıyla daha yakın geleceği öngörmek tabii ki mümkün."
bazı topluluklar arasında doğum oranları da farklılık gösteriyor. örneğin afrika'da nüfus hızla artıyor; dolayısıyla buralardaki genler de küresel nüfus seviyesine göre daha hızlı artıyor. daha açık tenli toplulukların yaşadığı bölgelerde doğum oranları daha düşük. hodgson, cilt renklerine bakıldığında küresel olarak daha koyu renkli nüfusların artacağı öngörüsünde bulunuyor:
"koyu tenin küresel olarak daha açık tenlilere oranla daha hızlı arttığı neredeyse kesin. bundan birkaç kuşak sonrası ortalama bir kişinin şimdikinden daha koyu ten rengine sahip olmasını bekleyebiliriz."
peki ya uzayda neler olabilir? eğer insanlar mars'ı sömürge haline getirirse bizim görüntümüz nasıl evrimsel dönüşüme uğrayabilir?
yer çekiminin düşük olmasıyla vücudumuzdaki kasların yapısı da değişebilir. belki de kollarımız ve bacaklarımız daha uzun olacak.
daha soğuk, buzul çağı benzeri bir iklimde, neandertaller gibi vücut tüylerimiz daha yoğun, bedenlerimiz daha kilolu olur mu?
bilmiyoruz. ama insanların genetik varyasyonları kesinlikle artıyor.
hodgson, dünya genelinde insan genomlarındaki 3,5 milyar baz çiftten her birinin, her yıl en az iki yeni mutasyon geçirdiğini söylüyor. bu hayli şaşırtıcı bir durum. bundan bir milyon yıl sonra hala aynı görünüme sahip olmamızın da neredeyse imkansız olduğunu gösteriyor.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaaaydıııın sözlük.
uykumu alamasam da keyifli uyandım. şu boynum hala geçmedi, ama halletcem onu ben.
sevgilisinden hiç böyle günaydın mesajı alamayanlar size de günaydın bu başlık en çok da sizin için. hadi gülümseyin , gülümsemek bulaşıcı.. çok güzel bir gün diliyorum herkese..
uykumu alamasam da keyifli uyandım. şu boynum hala geçmedi, ama halletcem onu ben.
sevgilisinden hiç böyle günaydın mesajı alamayanlar size de günaydın bu başlık en çok da sizin için. hadi gülümseyin , gülümsemek bulaşıcı.. çok güzel bir gün diliyorum herkese..
devamını gör...
aristarkhos
dünyanın güneş etrafında döndüğünü iddia eden ilk kişi olması ile ünlü yunan'lı gökbilimci'dir.
devamını gör...
zebellah
'iriyarı, uzun ve biçimsiz kimse' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...
kol kırılır yen içinde kalır
aile içinde geçen özel meselelerin dışarı çıkmaması için kullanılan atasözü.
devamını gör...
bir cümleyle hayattan öğrendiklerimiz
“çok insan tanı, azını sev, hiçbirine güvenme.”
devamını gör...
bipolar insan
harika insanlardır. kalitesiz olanı yok. siz onlardan kaçsanız bile onların umurunda değilsiniz. en yakın dostum bipolar. kimseden görmediğim dostluğu onda gördüm ve görüyorum. ikisi şu an karma da ve çok zorlanıyorlar.
devamını gör...
golf topu kaktüsü
"mammillaria herrerae" olarak da bilinen ve sadece meksika'nın queretaro dağlarında yetişen bir bitki. golf topuna olan benzerliğinden dolayı bu ismi almış. küçük pembe çiçekler açmasıyla bilinen bu bitki aynı zamanda nesli tükenme karşı karşıya olan türler arasında yer alıyor. neslinin tükenmesine sebep olan canlı ise tabiki "insan".

devamını gör...
aşk bir baharat olsaydı ne olurdu sorunsalı
baharat değil ama pudra şekeri olurdu. çoğu zaman tatlıdır, ve bazen de kafa yapar...*
devamını gör...
deniz feneri ve fırtınalı deniz
isveç'in en önemi ressamlarından simeon marcus larson tarafından yapılmış eserin ismidir.
bazen her şey ortadadır. çok şey anlatmaya gerek yoktur. kötü zamanlar yaşarız, tıpkı güzel zamanlar yaşadığımız gibi. iyi günlerimizde gülmek kolaydır. kötü günlerimiz elbet biter. önemli olan nasıl bittiğidir. kendi acılarımızın, canımızı yaktığı sırada; bir çocuk gülümsemesi, bir kedi miyavlaması, bir kaktüs, bir arkadaş ilgisi mutlu edebiliyorsa bizi, ya da o haldeyken bile başkasının derdi dert oluyorsa bize işte bu bizim güçlenmeye başladığımız anlamına gelir.
fırtına elbet diner. önemli olan o fırtınanın bitmesi değil, bizim o fırtınayı nasıl geçirdiğimizdir. bak fener var orada görebiliyorsun onu.
o zaman bu kahır neden?
bazen her şey ortadadır. çok şey anlatmaya gerek yoktur. kötü zamanlar yaşarız, tıpkı güzel zamanlar yaşadığımız gibi. iyi günlerimizde gülmek kolaydır. kötü günlerimiz elbet biter. önemli olan nasıl bittiğidir. kendi acılarımızın, canımızı yaktığı sırada; bir çocuk gülümsemesi, bir kedi miyavlaması, bir kaktüs, bir arkadaş ilgisi mutlu edebiliyorsa bizi, ya da o haldeyken bile başkasının derdi dert oluyorsa bize işte bu bizim güçlenmeye başladığımız anlamına gelir.
fırtına elbet diner. önemli olan o fırtınanın bitmesi değil, bizim o fırtınayı nasıl geçirdiğimizdir. bak fener var orada görebiliyorsun onu.
o zaman bu kahır neden?

devamını gör...
kuşadası
daha çok tatil beldesi olarak kullanılan bir ilçedir.
adından da anlaşılacağı üzere kuş gözlemcilerinin tercih ettiği yerlerden biridir.
adından da anlaşılacağı üzere kuş gözlemcilerinin tercih ettiği yerlerden biridir.
devamını gör...