celladına aşık olmuşsa bir millet
eğitimsiz ve cahildir. ve onu uğrayacağı hazin akibetten kimse kurtaramaz.
*
*
devamını gör...
türkiye'de lüks hayat yaşıyorsunuz diyen gurbetçi teyze
yurtdışında yaşayıp türkiye milliyetçiliği yapan güruhun tatlı su milliyetçilikleri hiçbir zaman bitmeyecektir zannımca. söylenecek çok şey vardır fakat hiçbir şey söylemeye lüzum yoktur. artık bunlara bu konunun ciddiyetini anlatmak için sadece kahkaha atıyorum. benim de çok akrabam var maalesef bu şekilde konuşan. rotterdam’da milyonları basan şirketi olup da türkiye’ye gelince havasından geçilmez. giderken de buraların değerini bilin der. sana ne ya? sen git oraların değeri bil önce. kendini gerçekleştirdiğin, hayallerine ulaşabildiğin ülkeye niye sahip çıkmıyorsun? hasretinden yanıp tutuştuğunuz canınız ülkenize dönün demiyorum asla, herkes en iyi ülkelerde yaşasın ama bizi de bir salın ya.
devamını gör...
yabancı şarkılarda geçen etkileyici sözler
rock me baby like my back ain't got no bone
devamını gör...
sözlük radyosu kaçak yayınları
dehşet yorgun ve yoğun geçen bi günün ardından hemmen yatıp dinlenmem gerektiği halde yüzüme buzzz gibi su çarpıp dinlemeye geldiğim yayındır.
severek dinliyoruz gençler; sohbetiniz ve neşeniz boool, daiiiim olsuuuun!
severek dinliyoruz gençler; sohbetiniz ve neşeniz boool, daiiiim olsuuuun!
devamını gör...
öldürmeyip süründüren şeyler
(bkz: şüphe)
devamını gör...
mürai
iki yüzlü, karaktersiz anlamına gelmektedir.
devamını gör...
ahırdan kaçıp belediye basmak
türkiye'de sıradan bir gün. canına tak eden koyun,keçi ve 3 kuzunun belediyeyi basmasıyla başlar olaylar. uzun zamandır bu kadar gülmemiştim.
devamını gör...
güzel kadın isimleri
-mine
-melisa
-buket
-hande
-dilara
-aylin
-simge
-nilay
-hazal
-melisa
-buket
-hande
-dilara
-aylin
-simge
-nilay
-hazal
devamını gör...
sarışın erkek vs esmer erkek
bizdekiler daha çok kumral, yani sarışının bir tık üstü. yani çocuklukta sarışın iken büyüyünce saçlar hafif sarı ve kahverengi karışımı bir hale bürünüyor. sarışının bir tık üstü ve renkli gözlüler açık kumral, onun bir tık üstü ve renkli gözlü ve koyu kahverengi saçlılar da koyu kumraldır. ülkemizde sarışın erkek fazla yok, sarışın ırk dediğimiz viking, yani isveç-norveç sarışınları, bir de albino dediğimiz sapsarı insanlar, hakiki sarışın bunlardır. bizdeki sarışınlar da açık kumral dediklerimiz. mesela ulu önderimiz atatürk, uğur dündar, kıvanç tatlıtuğ vs. bunlar kumral örneği.
devamını gör...
albümin hastalığı
arı kovanlarında arı kurtçuklarının albümin alamamaları sonucu ortaya çıkan hastalık. üreme sezonu, yeterli kadar çiçek tozu bulunmaması yüzünden iyi beslenemeyen larvaların ölmesiyle kendini gösterir.
devamını gör...
dizilerde asıl kadının asıl erkeğin arkadaşı olmak
kendi hayatları yoktur. sürekli asıl kadını/erkeği pohpohlarlar.
devamını gör...
deniz salyası
vahim bir meseledir, çok başımızı ağrıtacaktır.
sanıldığı üzere asıl can yakıcı olan şey o kusmuk, köpük gibi görünen yüzeyin yüzeyde yarattığı görüntü ve çevre kirliliğinden çok öte bir şeydir. bataklıkla çok benzer bir oluşumdur. ilgili mikroorganizmaların yarattıkları o yumurta akı gibi oluşum, içlerine hava kabarcıkları vb. şeyleri hapsederek ağırlaşır ve deniz yüzeyine doğru çöker. yüzeyde bulunan ve dibe doğru çöken o katman, güneş ışınlarının derinlere ulaşmasını da engelleyerek deniz altındaki yaşamı da çok ağır bir şekilde olumsuz yönde etkiler... yüzeye yakın yerlerde bulunan balık yumurtalarını tehlikeye sokar, yaşam dengesi alt üst olur... yani aslında denizin altında durum yüzeyde gördüklerimizden çok çok daha korkutucu bir durumdadır.
bu durum ayrıca 1-2 haftada olan bir durum da değildir. uzman görüşleri, 1989 yılından beri marmara denizi'nin ölmekte olduğunu söylemektedir. en büyük sebebi çevre kirliliği, atıklardır. yani doğada tüketmekten başka hiçbir halta yaramayan, yaradığı her şey de sadece kendisi gibi insanlığa yarayan insanlardır...
bir şeyler düşünmesi, harekete geçmesi gereken tüm yetkililer; her zaman olduğu gibi üç maymunu oynamaktadırlar. bu coğrafyada yumurta kapıya dayanmadan iş yapıldığını görmek; öyle zannediyorum ki bana nasip olmayacak...
marmara'da yaşanan ve acil müdahale gerektiren bu hadiseyi, umarım en az zararla atlatabiliriz...
sanıldığı üzere asıl can yakıcı olan şey o kusmuk, köpük gibi görünen yüzeyin yüzeyde yarattığı görüntü ve çevre kirliliğinden çok öte bir şeydir. bataklıkla çok benzer bir oluşumdur. ilgili mikroorganizmaların yarattıkları o yumurta akı gibi oluşum, içlerine hava kabarcıkları vb. şeyleri hapsederek ağırlaşır ve deniz yüzeyine doğru çöker. yüzeyde bulunan ve dibe doğru çöken o katman, güneş ışınlarının derinlere ulaşmasını da engelleyerek deniz altındaki yaşamı da çok ağır bir şekilde olumsuz yönde etkiler... yüzeye yakın yerlerde bulunan balık yumurtalarını tehlikeye sokar, yaşam dengesi alt üst olur... yani aslında denizin altında durum yüzeyde gördüklerimizden çok çok daha korkutucu bir durumdadır.
bu durum ayrıca 1-2 haftada olan bir durum da değildir. uzman görüşleri, 1989 yılından beri marmara denizi'nin ölmekte olduğunu söylemektedir. en büyük sebebi çevre kirliliği, atıklardır. yani doğada tüketmekten başka hiçbir halta yaramayan, yaradığı her şey de sadece kendisi gibi insanlığa yarayan insanlardır...
bir şeyler düşünmesi, harekete geçmesi gereken tüm yetkililer; her zaman olduğu gibi üç maymunu oynamaktadırlar. bu coğrafyada yumurta kapıya dayanmadan iş yapıldığını görmek; öyle zannediyorum ki bana nasip olmayacak...
marmara'da yaşanan ve acil müdahale gerektiren bu hadiseyi, umarım en az zararla atlatabiliriz...
devamını gör...
anneyle olan ilişki
(10 sene önce)
-bu çalan ne?
+anathema.
-güzelmiş. ama karamsar gibi biraz?
+sen bile farkettin di mi?
-güzel ama.
+öyledir.
--------
(10 sene önce)
-ne yedin bugün dışarda?
+döner.
-"hep karbonhidrat protein.. sebze ye."
+peki..
-hep peki diyosun yemiyosun.
+yicem.
----------------
(10 sene önce)
-(yüzüme bir salise baktıktan sonra şaşmaz bir isabetle) içki mi içtin sen?
+ee evet?
-çok içmişsin galiba..
+eeöö öyle oldu eheh?
-git yat.
+diyosunnn..
-git yat!!
+tamam be gittik.
------------------
(10 sene önce)
-kros! kağıt getir! kağıt getir! çabuk!
+hö. noluyo yau?
-kağıt getirsenee!!
+al
-(elinde kalem, televizyona kitlenmiş şekilde) çabuk getirsene oğlum bütün yemek tarifini ezberlemek zorunda kaldım senin yüzünden.
+bambaşkaymışsın.
--------------------
(10 sene önce)
-(suçlu suçlu) bugün temizlik yaparken gitarının telini kütüphanenin köşesine taktım, koptu. kusura bakma oğlum.
+canın sağolsun değiştiricektim zaten.
-(hafif şaşırmış) masraf çıkmadı mı yani?
+çıktı. 5 kağıt. sorun değil. 5000 lira olsa da sorun değil.
-(rahatlamış bir biçimde) ben de birşey sandım. hıh.
+ehehheh
----------------
(10 sene önce)
anne sabah kalkar, odaya gelir, cross uyanıktır. günaydınlaşılır.
-yemek yedin mi?
+yemedim
-dün de yemedin. börek ısıtayım sana
+ısıtma
-ısıtayım
+o zaman 1 parça olsun
-1 parça börek mi yenilirmiş, 2 parça yapayım, elektriğe yazık
+yiyemem yau, aç değilim o kadar
aradan 10 dakika geçer, anne gelir. elindeki tabakta minik minik kareler şeklinde kesilmiş börek vardır.
+(tabağa bakar) bak bi de parça parça etmiş ki 2 dilim olduğu anlaşılmasın, yemezler gülüm
-(ciddiyetini koruyamaz, gülümsemeye başlar)
+ bak bak suratından belli ya
-(artık gülüyor) benim dilimlerim kalın o yüzden öyle oldu
+(pes eder, böreği alır)
--------------------
-bu çalan ne?
+anathema.
-güzelmiş. ama karamsar gibi biraz?
+sen bile farkettin di mi?
-güzel ama.
+öyledir.
--------
(10 sene önce)
-ne yedin bugün dışarda?
+döner.
-"hep karbonhidrat protein.. sebze ye."
+peki..
-hep peki diyosun yemiyosun.
+yicem.
----------------
(10 sene önce)
-(yüzüme bir salise baktıktan sonra şaşmaz bir isabetle) içki mi içtin sen?
+ee evet?
-çok içmişsin galiba..
+eeöö öyle oldu eheh?
-git yat.
+diyosunnn..
-git yat!!
+tamam be gittik.
------------------
(10 sene önce)
-kros! kağıt getir! kağıt getir! çabuk!
+hö. noluyo yau?
-kağıt getirsenee!!
+al
-(elinde kalem, televizyona kitlenmiş şekilde) çabuk getirsene oğlum bütün yemek tarifini ezberlemek zorunda kaldım senin yüzünden.
+bambaşkaymışsın.
--------------------
(10 sene önce)
-(suçlu suçlu) bugün temizlik yaparken gitarının telini kütüphanenin köşesine taktım, koptu. kusura bakma oğlum.
+canın sağolsun değiştiricektim zaten.
-(hafif şaşırmış) masraf çıkmadı mı yani?
+çıktı. 5 kağıt. sorun değil. 5000 lira olsa da sorun değil.
-(rahatlamış bir biçimde) ben de birşey sandım. hıh.
+ehehheh
----------------
(10 sene önce)
anne sabah kalkar, odaya gelir, cross uyanıktır. günaydınlaşılır.
-yemek yedin mi?
+yemedim
-dün de yemedin. börek ısıtayım sana
+ısıtma
-ısıtayım
+o zaman 1 parça olsun
-1 parça börek mi yenilirmiş, 2 parça yapayım, elektriğe yazık
+yiyemem yau, aç değilim o kadar
aradan 10 dakika geçer, anne gelir. elindeki tabakta minik minik kareler şeklinde kesilmiş börek vardır.
+(tabağa bakar) bak bi de parça parça etmiş ki 2 dilim olduğu anlaşılmasın, yemezler gülüm
-(ciddiyetini koruyamaz, gülümsemeye başlar)
+ bak bak suratından belli ya
-(artık gülüyor) benim dilimlerim kalın o yüzden öyle oldu
+(pes eder, böreği alır)
--------------------
devamını gör...
tanım yaparken yorum katmamak
h2o sendromu diyorum ben görünce...
sözlük neydi,
bence bir terimin, bir durumun hiçbir yerde okuyamayacağınız tanımıydı..
şahsen bilgi de arasam, sözlükte okumayı beklediğim bilgi, yazarın kendi bakış açısıyla gördüğü, farkettiği, yeni ve farklı, başka yerde duymadığım bir şeydir...
su=h2o tanımı zaten bin beşyüz yerde aynen bu şekilde yazıyor, sözlüklerden önce de yazıyordu, yazılmaya da devam edecek,
senin varsa bi numaran, yaz, görelim...
dümdüz ansiklopedik yazıyı, öyle bilgiyi ben niye sözlükte arayımki..
en fazla yorumunu yaparsın, yine sende oluşan fikri anlatırsın, link verirsin..
ama o link te olan bilgiyi buraya yazmak çok saçma...
tamam kopyalayıp yapıştırmıyorsun da, orada okuduğunu öğrenmişsin, kopyalamadan aynısını kafandan yazıyorsun.. varmı sana ait *bir ek, *bir katkı, ...?
şahsen başlıklara yazmadan önce üşenmiyorum, okuyorum bütün tanımları, ama bu, "sarının bir tonudur, yeşil renkli bir meyvedir" tanımlarının, okuyana vakit kaybettirdiğini, yazana da bir faydası olmadığını düşünüyorum,
yine bu başlık altında öğrendiğim,
ilk tanımda, bildiğimiz standart klasik sözlük anlamının yazılması, yeterli ve mantıklıymış zaten, ama ondan sonrası gerçekten, ekleyeceğiniz bir şey yoksa, kuru kalabalık bana göre,
başlıkların altını, birbirinin aynısı, niteliksiz tanımlarla doldurmanın, sözlüğe bir katkısı yok, hatta zararı var.
bknz. diğer sözlükler...
tekrar aynı şeyi söyleyeceğim, illaki süper olması lazım demiyorum, yanlış anlaşılmasın.. ama,
"iyi/kötü, bi numaranız yoksa, tanım yazmayın..."
sözlük neydi,
bence bir terimin, bir durumun hiçbir yerde okuyamayacağınız tanımıydı..
şahsen bilgi de arasam, sözlükte okumayı beklediğim bilgi, yazarın kendi bakış açısıyla gördüğü, farkettiği, yeni ve farklı, başka yerde duymadığım bir şeydir...
su=h2o tanımı zaten bin beşyüz yerde aynen bu şekilde yazıyor, sözlüklerden önce de yazıyordu, yazılmaya da devam edecek,
senin varsa bi numaran, yaz, görelim...
dümdüz ansiklopedik yazıyı, öyle bilgiyi ben niye sözlükte arayımki..
en fazla yorumunu yaparsın, yine sende oluşan fikri anlatırsın, link verirsin..
ama o link te olan bilgiyi buraya yazmak çok saçma...
tamam kopyalayıp yapıştırmıyorsun da, orada okuduğunu öğrenmişsin, kopyalamadan aynısını kafandan yazıyorsun.. varmı sana ait *bir ek, *bir katkı, ...?
şahsen başlıklara yazmadan önce üşenmiyorum, okuyorum bütün tanımları, ama bu, "sarının bir tonudur, yeşil renkli bir meyvedir" tanımlarının, okuyana vakit kaybettirdiğini, yazana da bir faydası olmadığını düşünüyorum,
yine bu başlık altında öğrendiğim,
ilk tanımda, bildiğimiz standart klasik sözlük anlamının yazılması, yeterli ve mantıklıymış zaten, ama ondan sonrası gerçekten, ekleyeceğiniz bir şey yoksa, kuru kalabalık bana göre,
başlıkların altını, birbirinin aynısı, niteliksiz tanımlarla doldurmanın, sözlüğe bir katkısı yok, hatta zararı var.
bknz. diğer sözlükler...
tekrar aynı şeyi söyleyeceğim, illaki süper olması lazım demiyorum, yanlış anlaşılmasın.. ama,
"iyi/kötü, bi numaranız yoksa, tanım yazmayın..."
devamını gör...
din kültürü ve ahlak bilgisi
bu dersi veren öğretmenler (genelde) kendilerini ahlak abidesi sanıp herkese ders verme peşindedir.
devamını gör...
çandarlı ailesi
yetiştirdikleri 4 büyük sadrazam ile osmanlının kuruluş döneminde askeri,idarî ve siyasi alanda büyük rol oynamış ailedir. döneminde osmanlı ailesinden sonra en büyük güçtür. hatta fatih sultan mehmet (bkz: çandarlı halil paşa)'yi sadrazamlıktan alabilmesi istanbul'un fethinden sonra gerçekleşmiştir.
devamını gör...
bayan hitabından rahatsız olmayan kadın
sorunun bayan demekten ileri olduğunu fark eden kişidir. sorun insanların zihinlerinde kadının daha aşağı ve hizmetçi gibi görülmesidir. sorun kadınların birey olarak görülmemesidir. kadın diyerek her şey düzelseydi sözlüklerden bayan kelimesi çıkartılıp, insanlara bunu dikte ederek halledilebilirdi. ama sorun bundan çok uzakta hatta bu çözümün son basamağı bile olabilir.
dilimizde eş anlamlı olan ve anlamları farklı olan yüzlerce kelime var, bu kelimeler de aynı anlamda kullanılmaya devam ediyor. bayan ve kadın da bu kelimelerden biri sadece.
dilimizde eş anlamlı olan ve anlamları farklı olan yüzlerce kelime var, bu kelimeler de aynı anlamda kullanılmaya devam ediyor. bayan ve kadın da bu kelimelerden biri sadece.
devamını gör...
hala zevkle izlenen çizgi filmler
benim de the last airbender kesinlikle. zaten sadece bir çocuk serisi olamayacak kadar güzel işlenmiş bir konusu var. devam serileri, rezalet filmi yüzünden devam etmemiş olsada, devam eden çizgi romanlarıyla avutuyoruz kendimizi.
devamını gör...
basralı el cahiz
asıl adı ebu osman amr el kenani el basri olup 776 yılında doğan "mütezile" hareketine mensup basralı bilim insanıdır. "el cahiz" ismi aynı zamanda patlak göz anlamına gelen lakabıdır. hayatını kütüphanesindeki kitapların üzerine devrilmesi ile kaybetmiştir.
yaşamı boyunca 200 kadar kitap yazmıştır. kitab-ül hayvan eserinde bir çok hayvan türünü incelemiş canlı çeşitliliğini evrim ve doğal seleksiyon kavramları ile açıklamıştır.
el cahizin görüşleri, günümüzde bir müslümanın evrimi savunmasını islamın çağa uydurulması olarak yorumlayan kişileri, darwin'den daha eski tarihte çevreyi ve canlılığı benzer şekilde ifade etmiş olması ile çürütmektedir.
yaşamı boyunca 200 kadar kitap yazmıştır. kitab-ül hayvan eserinde bir çok hayvan türünü incelemiş canlı çeşitliliğini evrim ve doğal seleksiyon kavramları ile açıklamıştır.
el cahizin görüşleri, günümüzde bir müslümanın evrimi savunmasını islamın çağa uydurulması olarak yorumlayan kişileri, darwin'den daha eski tarihte çevreyi ve canlılığı benzer şekilde ifade etmiş olması ile çürütmektedir.
devamını gör...