la bu islam ne etti size
bir öğretmen, bir okulda bir sınıfa girip diyor ki:
- arkadaşlar 4 kere 4 16 değil, 7 eder..
bu öğretmene inanmayıp saygı duyar mısınız?
ben duymam...
söyleyeceklerim bu kadar...
- arkadaşlar 4 kere 4 16 değil, 7 eder..
bu öğretmene inanmayıp saygı duyar mısınız?
ben duymam...
söyleyeceklerim bu kadar...
devamını gör...
yazarların en eften püften başarıları
lisedeyken yunus emre temalı iyilik, sevgi, yardımlaşma konulu öykü yarışmasında birinci olmuştum. altın, kitap seti filan hediye edilmişti. şuan o kadar da önemli bir başarıymış gibi gelmiyor fakat o zamanlar çok harika bir duyguydu benim için...
devamını gör...
içki sigara zina bağımlısı kadın
cinsiyetçi başlıklarla bi an ekşide hissi yarattır. bildiğim kadarıyla ''zina'' evli olma durumunda eşi aldatma halidir. başlık sahibi arkadaş, kastın zina değildir diye düşünüyorum. kaç yaşındasın sen sorusu ile ozan güven gibi cevap vermek isterdim sana.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutluluk sebebi
doğum günümün* de yaklaşmasından dolayı uzun zamandır istediğim ve beni gerçekten çookkk mutlu eden bi hediye almam. sözlük yaa deli gibi mutluyum*.
devamını gör...
normal sözlük evcil dost sahiplendirme veri tabanı
sadece aslanlar için yerim mevcuttur.
aslan sahiplendirmek isteyenleri beklerim.
diditü:
arkadaşlar yeni mağara aldım. dinazoru olan varsa artık küçük bir dinazorda sahiplenebilirim.
düdüt2:
arkadaşlar yeni balık kafesi aldım, yunusu, balinası olan varsa da yardımcı olabilirim.
aslan sahiplendirmek isteyenleri beklerim.
diditü:
arkadaşlar yeni mağara aldım. dinazoru olan varsa artık küçük bir dinazorda sahiplenebilirim.
düdüt2:
arkadaşlar yeni balık kafesi aldım, yunusu, balinası olan varsa da yardımcı olabilirim.
devamını gör...
çaylak onay listesi
ekşi sözlük gibi gereksiz bekletmeyen listedir.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
çok eminsin kendinden bagermam
geliyorum hemde tam hayatı sorguladığım andan
düşünce deryasında kendini soyutlamadan
yiğitlik mertebesiyle yükselişe geçilecekmiş,
hayatta inanmam.
geliyorum hemde tam hayatı sorguladığım andan
düşünce deryasında kendini soyutlamadan
yiğitlik mertebesiyle yükselişe geçilecekmiş,
hayatta inanmam.
devamını gör...
empatinin yitimi
tam adı empatinin yitimi (kayıtsızlık politikası üzerine) olan arno gruen tarafından yazılan kitaptır.
bu kitapla tanışmam caner özyurtlu sayesinde oldu. kendisi ekşi sözlüğün soru cevap videosunda bu kitabı tavsiye etmişti. depresyona girdiği bir zamanda doktoru tavsiye etmiş ve çok memnun kalmış. ona iyi gelmiş.
düşündüm taşındım. lan dedim depresyon benim aşım ekmeğim. sürekli beni rahatsız eden komşum. hemen okuyayım.
üç gün süren bir okumanın ardından kitabı bitirdim. öncelikle kitabı ben çok beğendim. herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
yazar zaten bir psikolog olduğu için kitap içerisinde bol bol örnekler vermiş. empatinin yitirilmesinin nasıl gerçekleştiğini anlatmaya çalışmış. hastalarıyla ve okuduğu alıntılarla çok güzel şekilde kitabını desteklemiş.
yazar gruen aslında hepimizin bildiği şeyleri anlatmayı tercih etmiş. anlattığı şeyleri biliyoruz ama onlarla yüzleşmekten korkuyoruz.
okurken kendimizden parçalar buluyoruz ve bu durum çok canımızı yakıyor.
çocukluğun gelişimde ne kadar büyük yaralar bıraktığına şahit oluyoruz.
yazarın yaptığı analizler gerçek ve sertçe suratımızı tokatlıyor. canım yandı lan.
insan denen canlının dünyaya geldikten sonra anne ve çevresinden öğrendiklerinin ne kadar önemli olduğunu çok güzel anlatmış yazar.
aslında bu durum böyle ama farkında değiliz. aileler hiç değil. kimi aileler bir çocuğa bir zarar veriyorlar ve o çocuk bunu ömrü boyunca sırtında taşıyor. kitapta bahsedilen hastalar bunun en büyük göstergesi. bir olayı anlatıyor ve o olayla ilgili hasta örneği veriyor. şaşırıp kalıyoruz.
ayrıca kurban olmak ve kurban edilmek gibi kavramları da inceliyor. hasta ruhları. hitleri ve gaz odalarını inceliyor analiz ediyor.
beyaz adam ve kızıldereli ilişkisini bile çok güzel analiz ediyor.
birisinin canı yanıyor yandıkça hissetmemeye başlıyor. hissizleşiyor. sonrasında kendi acı çekemediği için başkalarına acı vermeye çalışıyor. acısını bastırıyor. bu kitap tam olarak bunu anlatıyor.
okurken ve düşünürken cidden empati duygumuzu yitirdiğimizi anladım. o yüzden herkesin okuyup dersler çıkarması gerekiyor. tavsiye ederim.
aşağı merak edenler için kitapta anlatılan başlıkları yazacağım.
önsöz: insan olmanın anlamını sorgulamak
kurbanlar ve suçlular meselesi
çocukluk döneminin ve çocuk oluşun tarihine dair
kimliğimiz
dil, bilinç ve sağ ve sol beyin yarımküreleri
yabancılaşmış beden
korku ve kimlik yitimi
kayıtsızlık fenomeni
narsisizm ve kimlik
saldırganla özdeşleşme uygarlığımızın temeli
ahlak ve insanlık
sevgiyi inkar temel suçtur
ilişki ve bağlılık aynı şeyler değildir
idealler, idealleştirmeler ve bunların politik sonuçları
karl marx
çocuklarımız ve tersine dönüş
hakikat kötülüğe dönüşüyor, yalan ise iyiliğe
bilim ve ilkellik
bizim korkumuz
ilker insanların korkusundan farklıdır
tarihsel bilincimiz
terrence despres ve hayatta kalanlar:
var olmamak ve onur hayatta kalmayı sağlıyor
insan olmak ve şizofreni üzerine bir değerlendirme
var olmama mücadelesi
hastalar kendilerini koruyor
hastanın büyülü zenginliği
yaşamın anlamı ve içimizdeki şiddetin temeli olarak kurban durumunda olma
sevgi olmayan sevgi ve kimlik olmayan kimlik toplum için sonuçları
tarih nedir ? ne yapılmalı?
not: yukarıda yazdıklarım başlıklardır. alt başlıkları üşendiğim için yazmadım. zaten yazarların merak edeceğini düşünerek ekledim. merak edenlerin merakını giderecektir.
sevdiğim alıntıları ekleyip tanımı sonlandırıyorum.
çocuklar kendilerini bedensel ve ruhsal olarak çaresiz hissediyorlar, kişilikleri daha düşünce düzeyinde bile protesto edecek kadar sağlamlaşmamış oluyor, yetişkinlerin ezici gücü ve otoritesi onları dilsizleştiriyor, hatta çoğunlukla zihinlerini köreltiyor. ancak aynı korku doruk noktasına ulaştığında çocuğu otomatik olarak saldırganın iradesine boyun eğmeye, onun bütün isteklerini tahmin etmeye ve yerine getirmeye, kendini tamamen unutmaya ve saldırganla tümüyle özdeşleşmeye zorluyor
bir insanın öğrenmek için mümkün olduğunca az hata yapması gerektiğini düşünürüz. bu yanlış varsayım çocuklarımızın oynayarak öğrenme olanağını ortadan kaldırır. eğer bir çocuk keşif gezilerine çıkamıyorsa, algılama
yeteneğini de geliştiremeyecektir
düşmanlar bizi kendi yaralanmışlığımızı görmekten uzak tutarlar. insan başkalarını cezalandırabildiği, aşağıla-
yabildiği, hatta yok edebildiği sürece kendi kendisiyle yüzleşmek zorunda kalmaz.
bu kitapla tanışmam caner özyurtlu sayesinde oldu. kendisi ekşi sözlüğün soru cevap videosunda bu kitabı tavsiye etmişti. depresyona girdiği bir zamanda doktoru tavsiye etmiş ve çok memnun kalmış. ona iyi gelmiş.
düşündüm taşındım. lan dedim depresyon benim aşım ekmeğim. sürekli beni rahatsız eden komşum. hemen okuyayım.
üç gün süren bir okumanın ardından kitabı bitirdim. öncelikle kitabı ben çok beğendim. herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
yazar zaten bir psikolog olduğu için kitap içerisinde bol bol örnekler vermiş. empatinin yitirilmesinin nasıl gerçekleştiğini anlatmaya çalışmış. hastalarıyla ve okuduğu alıntılarla çok güzel şekilde kitabını desteklemiş.
yazar gruen aslında hepimizin bildiği şeyleri anlatmayı tercih etmiş. anlattığı şeyleri biliyoruz ama onlarla yüzleşmekten korkuyoruz.
okurken kendimizden parçalar buluyoruz ve bu durum çok canımızı yakıyor.
çocukluğun gelişimde ne kadar büyük yaralar bıraktığına şahit oluyoruz.
yazarın yaptığı analizler gerçek ve sertçe suratımızı tokatlıyor. canım yandı lan.
insan denen canlının dünyaya geldikten sonra anne ve çevresinden öğrendiklerinin ne kadar önemli olduğunu çok güzel anlatmış yazar.
aslında bu durum böyle ama farkında değiliz. aileler hiç değil. kimi aileler bir çocuğa bir zarar veriyorlar ve o çocuk bunu ömrü boyunca sırtında taşıyor. kitapta bahsedilen hastalar bunun en büyük göstergesi. bir olayı anlatıyor ve o olayla ilgili hasta örneği veriyor. şaşırıp kalıyoruz.
ayrıca kurban olmak ve kurban edilmek gibi kavramları da inceliyor. hasta ruhları. hitleri ve gaz odalarını inceliyor analiz ediyor.
beyaz adam ve kızıldereli ilişkisini bile çok güzel analiz ediyor.
birisinin canı yanıyor yandıkça hissetmemeye başlıyor. hissizleşiyor. sonrasında kendi acı çekemediği için başkalarına acı vermeye çalışıyor. acısını bastırıyor. bu kitap tam olarak bunu anlatıyor.
okurken ve düşünürken cidden empati duygumuzu yitirdiğimizi anladım. o yüzden herkesin okuyup dersler çıkarması gerekiyor. tavsiye ederim.
aşağı merak edenler için kitapta anlatılan başlıkları yazacağım.
önsöz: insan olmanın anlamını sorgulamak
kurbanlar ve suçlular meselesi
çocukluk döneminin ve çocuk oluşun tarihine dair
kimliğimiz
dil, bilinç ve sağ ve sol beyin yarımküreleri
yabancılaşmış beden
korku ve kimlik yitimi
kayıtsızlık fenomeni
narsisizm ve kimlik
saldırganla özdeşleşme uygarlığımızın temeli
ahlak ve insanlık
sevgiyi inkar temel suçtur
ilişki ve bağlılık aynı şeyler değildir
idealler, idealleştirmeler ve bunların politik sonuçları
karl marx
çocuklarımız ve tersine dönüş
hakikat kötülüğe dönüşüyor, yalan ise iyiliğe
bilim ve ilkellik
bizim korkumuz
ilker insanların korkusundan farklıdır
tarihsel bilincimiz
terrence despres ve hayatta kalanlar:
var olmamak ve onur hayatta kalmayı sağlıyor
insan olmak ve şizofreni üzerine bir değerlendirme
var olmama mücadelesi
hastalar kendilerini koruyor
hastanın büyülü zenginliği
yaşamın anlamı ve içimizdeki şiddetin temeli olarak kurban durumunda olma
sevgi olmayan sevgi ve kimlik olmayan kimlik toplum için sonuçları
tarih nedir ? ne yapılmalı?
not: yukarıda yazdıklarım başlıklardır. alt başlıkları üşendiğim için yazmadım. zaten yazarların merak edeceğini düşünerek ekledim. merak edenlerin merakını giderecektir.
sevdiğim alıntıları ekleyip tanımı sonlandırıyorum.
çocuklar kendilerini bedensel ve ruhsal olarak çaresiz hissediyorlar, kişilikleri daha düşünce düzeyinde bile protesto edecek kadar sağlamlaşmamış oluyor, yetişkinlerin ezici gücü ve otoritesi onları dilsizleştiriyor, hatta çoğunlukla zihinlerini köreltiyor. ancak aynı korku doruk noktasına ulaştığında çocuğu otomatik olarak saldırganın iradesine boyun eğmeye, onun bütün isteklerini tahmin etmeye ve yerine getirmeye, kendini tamamen unutmaya ve saldırganla tümüyle özdeşleşmeye zorluyor
bir insanın öğrenmek için mümkün olduğunca az hata yapması gerektiğini düşünürüz. bu yanlış varsayım çocuklarımızın oynayarak öğrenme olanağını ortadan kaldırır. eğer bir çocuk keşif gezilerine çıkamıyorsa, algılama
yeteneğini de geliştiremeyecektir
düşmanlar bizi kendi yaralanmışlığımızı görmekten uzak tutarlar. insan başkalarını cezalandırabildiği, aşağıla-
yabildiği, hatta yok edebildiği sürece kendi kendisiyle yüzleşmek zorunda kalmaz.
devamını gör...
tuscarora
skarure. kuzey amerika'da yaşayan, iroquoi dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
beyazlar geldiğinde north carolina civarında yaşıyorlardı. topraklarındaki ingiliz yerleşimlerin artmasına karşı 1711 - 1715 arasında savaştılar. ne yazık ki bazı tuscarora'lar ve birkaç kızılderili kabilesi ingilizleri destekledi.
yenilgiden sonra kabilenin çoğu kuzeye, new york'taki beş ulus iroquoi birliğine sığındı. beş ulustan biri olan oneida'ların onlara toprak vermesiyle iroquoi birliğine girdiler ve altı ulus olarak anılmaya başladılar.
amerikan bağımsızlık savaşı sırasında iroquoi birliğinin bazıları ingilizleri, bazıları ise kolonileri desteklediler. tuscarora'ların çoğu oneida'larla birlikte kolonileri destekledi.
a.b.d kurulduktan sonra yeni antlaşmalar yapılıp bölgeler oluşturuldu ve ayrı bölgelerde yaşamaya başladılar.
bugün kanada'nın ontario eyaletinde ve a.b.d'nin new york, oklahoma ve north carolina eyaletlerindeki rezervasyonlarda yaşıyorlar.
beyazlar geldiğinde north carolina civarında yaşıyorlardı. topraklarındaki ingiliz yerleşimlerin artmasına karşı 1711 - 1715 arasında savaştılar. ne yazık ki bazı tuscarora'lar ve birkaç kızılderili kabilesi ingilizleri destekledi.
yenilgiden sonra kabilenin çoğu kuzeye, new york'taki beş ulus iroquoi birliğine sığındı. beş ulustan biri olan oneida'ların onlara toprak vermesiyle iroquoi birliğine girdiler ve altı ulus olarak anılmaya başladılar.
amerikan bağımsızlık savaşı sırasında iroquoi birliğinin bazıları ingilizleri, bazıları ise kolonileri desteklediler. tuscarora'ların çoğu oneida'larla birlikte kolonileri destekledi.
a.b.d kurulduktan sonra yeni antlaşmalar yapılıp bölgeler oluşturuldu ve ayrı bölgelerde yaşamaya başladılar.
bugün kanada'nın ontario eyaletinde ve a.b.d'nin new york, oklahoma ve north carolina eyaletlerindeki rezervasyonlarda yaşıyorlar.
devamını gör...
nude atmak
kişilerin, birbirinin vücutlarını çıplak olarak görme isteği doğrultusunda çekilen görüntüleri karşı tarafa göndermesi durumudur.
her ne kadar bizim toplumumuzda “tabu” kavramı içerisinde yer alsa da dünyanın geri kalan kültürlerinde var olan, yaşanan bir gerçektir.
ha ben yapmadım hiç (şimdiye kadar hiç bir ilişkimden çıplak fotoğrafını isteyecek kadar uzak olmadım, özlemedim) ama yapıyor diye de kimseyi ayıplayamam. haddim değil.
cinsel hayatlarını ve ilişkilerini nasıl yaşayacaklarına insanlar karar verir. bu olaydan zevk alıyor ya da mutlu oluyorlarsa “yeterince tanışık olmak, karşılıklı güven ve dürüstlük” koşulları ile ne yapacaklarını kendileri bilirler.
her ne kadar bizim toplumumuzda “tabu” kavramı içerisinde yer alsa da dünyanın geri kalan kültürlerinde var olan, yaşanan bir gerçektir.
ha ben yapmadım hiç (şimdiye kadar hiç bir ilişkimden çıplak fotoğrafını isteyecek kadar uzak olmadım, özlemedim) ama yapıyor diye de kimseyi ayıplayamam. haddim değil.
cinsel hayatlarını ve ilişkilerini nasıl yaşayacaklarına insanlar karar verir. bu olaydan zevk alıyor ya da mutlu oluyorlarsa “yeterince tanışık olmak, karşılıklı güven ve dürüstlük” koşulları ile ne yapacaklarını kendileri bilirler.
devamını gör...
normal sözlük'te çaylaklık
çok uzun sürmeyen bir durum. zaten sınır 100 karma puan. akıllı uslu şeyler yazıp trole kaçmazsan rahatlıkla 3-5 günde olabilirsin.
devamını gör...
yazarların tam kapanmada yapacakları
bol bol kitap okumak. o kadar kitap alışverişi yaptım.
devamını gör...
borç verdiğin parayı geri isteyememek
ben borç verdiğim parayı geri istemeye utanıyorum, borcu alan zamanında ödemeyince nasıl oluyor da utanmıyor diye düşünüyorum.
ben böyle durumlarda geri istemek yerine bu tür insanlarla alakayı kesmeyi veya arama mesafe koymayı tercih ediyorum. bir insanın borcuna, verdiği sözlere vesaire sadık kalması bana göre onun karakteri hakkında çok önemli detaylardır çünkü.
ben böyle durumlarda geri istemek yerine bu tür insanlarla alakayı kesmeyi veya arama mesafe koymayı tercih ediyorum. bir insanın borcuna, verdiği sözlere vesaire sadık kalması bana göre onun karakteri hakkında çok önemli detaylardır çünkü.
devamını gör...
normal sözlük tahmini ne zaman büyür sorusu
bu kardeşinize yetkiyi verin şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.
devamını gör...
child skoru
karaciğer sirozunda prognozu ve survi belirlemek için kullanılan klasifikasyona verilen isimdir.
parametreleri;
bilirubin
albumin
asit
ensefalopati
protrombin zamanı uzaması şeklindedir.
her parametre 1-2-3 puan şeklinde evrelendirilir.
evre a 5-6 puan
evre b 7-9 puan
evre c 10-15 puan arasındadır.
evre a kısmen iyi prognozlu iken evre c kötü prognozu gösterir.
parametreleri;
bilirubin
albumin
asit
ensefalopati
protrombin zamanı uzaması şeklindedir.
her parametre 1-2-3 puan şeklinde evrelendirilir.
evre a 5-6 puan
evre b 7-9 puan
evre c 10-15 puan arasındadır.
evre a kısmen iyi prognozlu iken evre c kötü prognozu gösterir.
devamını gör...
30 ağustos zafer bayramı
nice 99 yıllara , zafer bayramı kutlu olsun, şehitlere rahmet diliyorum, bu vatan için herşeyin i ortaya koyan , bütün hayatını bu vatan için tüketen atatürk ve komutanlarını saygı ile anıyorum, allah rahmet eylesin.
devamını gör...
bayburt
instagramdaki nurdigindi veya nurdisina isimli hesaplar sayesinde eskisinden daha çok aklıma gelen, plaka kodu 69 olan güneydoğu anadolu ili. *kahsjs şimdi haritadaki yerine baktım, güneydoğu anadoluda değilmiş karadeniz bölgesindeymiş, bayburt nasıl güneydoğu anadolu'da olmaz aa şaşkınım
devamını gör...