esnaf lokantasındaki karasinek
devamını gör...

arkadaşlar bu bir spor çeşidi. olimpiyatlara eklendi hatta valla bak inanmıyor musunuz kırılırım ama?
devamını gör...

şimdi ben aşağıdaki naçizane tespitimle islamı kötülemiş mi oluyorum. bazıları din konusunda çok hassas olan ve hep mağduruz diyen kimseler için. buyurun : kimsenin kutsalına elbette dokunulmamalı. ama inanç hürriyeti de başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter. türban bürokratik anlamda bir dönem sorun olmuştur. ama bugün bu sorun yoktur. şimdi halk arasında bir türbanlı kadının tepki çektiğini görmedim ben. ama bir metalcinin yarı siyah - beyaz saçlarına tepki gösteren gördüm. oruç tutanların dayak yediğini görmedim, ama ramazanda sokakta simit yediği için dayak yiyeni gördüm. ( saygıysa mevzu, o karşıdakinin sorunudur. senin oruç tutmak adına aç-susuz kalma hakkın, kimsenin sokakta birşeyler yiyip içme hakkından üstün değildir. karşılıklıdır ) iki eşli olup tepki çekmeyen çok insan gördüm. ama cinsel tercihini korkudan açıklayamayan (bkz ltbg) kadın, erkeklerde tanıyorum. ve toplumda bırakın saygıyı linç tehdidi altındalar. sokakta, bırakın türbanlıyı, kara çarşaflıların bile tepki çektiğini görmedim. saygi duyuluyor. ama bir mini bile değil sadece dizüstü etekli yada hafif dekolteli bir kadına defalarca laf atıldığını çok gördüm. birisi çıkıp beş vakit ezan duymak istemiyorum rahatsız oluyorum hakkım dese, linç edilir ,yada çoğu yerde, mahallesine bir kilise açılıp çan çalınsa, o kiliseyi yakmaya kalkacak birçok insan var. biliyoruz hepimiz. ( hristiyan ülkelerde çan sesinden kimse rahatsız değil diyen için. orada ezan da okunuyor. saygı meselesi ve diyanet gibi kurumlar yok ) şimdi hak ve saygı içeren durumlar mı bunlar ?. ayrıca ; diyanetin bütçesi, milli eğitim dahil neden 5 bakanlıktan fazla, lüks makam araçları, israfları vs.. haddi hesabı yok. bu ülkenin % 20 sinden fazla olan bektaşi yurttaşların cemevleri neden camiler gibi inadethane statüsünde değil. hak mı bu ?. oysa adigeçen kurum onlarında vergilerinden pay alıyor. şimdi kim yada kimler mağdur acaba.
devamını gör...

günlerin hızlı geçmesinden dolayı ne zaman uyuduğunu anlamamak
devamını gör...

spor salonuna gidip kadınları inceleme hayali suya düşen yazarımsı beyanatıdır. yokluğun da böylesi.
devamını gör...

evet onbir ayın sultanı ramazan'da bu sene henüz dayak haberi olmasa da* cübellinin tekinin delirişine tanık olduk.
otogarda sigara yaktılar diye kendinden geçmek olsa olsa bu ülkede olurdu zaten.
twitter.com/tugceemutluay/s...
devamını gör...

eşcinsel olup olmadıkları kimsenin umrunda olmayan yazarlardır.
devamını gör...

annesizlik.
devamını gör...

evde amigurumi anahtarlık yapıyorum, şimdilik bir instagram hesabım yok maalesef. ama almak isteyenler iletişime geçebilir, 5-10 tl gibi bir ücrete yapıyorum.
devamını gör...

aklıma hemen yaprak sarma fan kılap nickli değerli yazarımızı getirmiş başlık.
t: genelde asma yaprağının içine pirinç veya bulgur pilavının koyulup sarılmasıyla yapılan lezzetli bir yemek. *
devamını gör...

15 ocak 1902 yılında selanik’te doğan kaliteli şair ve yazarımızdır. yaptığı birçok eserle de ödüller almıştır. komünist olması sebebiyle de çok kez tutuklanmış, sürgün yemiştir. zaten bu ülkede komünizmi benimsersen ya hapiste olursun ya da başka ülkede. hayatında çok zorluklar yaşayan ve vatan sevgisiyle yanıp tutuşan lakin başka ülkede can veren çok değerli insandır.

küçük yaşta babasının memuriyetten ayrılması nedeniyle selanik’ten ayrılıp dedesinin yanına yani halep’e yerleşmişler. sonra dedesi diyarbakır’a atanmış ailecek oraya gitmişler. bu sırada nazım hikmet’in yanılmıyorsam iki tane kardeşi olmuş ve kardeşinin biri dizanteri’den hayatını kaybetmiştir. ardından babası diyarbakır’da sıkılmış ve ailesini de alıp istanbul’a gitmiştir orada da bıraktığı memuriyet hayatına geri dönüş yapmıştır.

ilk öğretimini bir mektepte tamamladıktan sonra başka mektebe geçiş yapmıştır sonra orası pahalı olunca da herhangi bir yere geçiş yapmıştır. denizciler için yazdığı şiir çok beğenilince de bahriye mektebine eğitim alınmasına karar verilmiş. yahya kemal’de öğretmenlik yapıyormuş o mektepte ve yahya kemal ile annesinin ilişkisi olduğu iddia edilmiş ve annesiyle babasının arası bozulmuştur, ayrılmışlardır. ardından nazım hikmet mezun olduğu okulda subay olarak görev yapmaya başlamış, bir hastalığa yakalanmış kendisine çürük raporu verilip görevden ayrılmıştır.

milli mücadele dönemini olsun, moskova dönemini olsun anlatmaya kalksak sayfalar yetmez yalnız ben daha çok çocukluk yıllarına değindim. milli mücadele döneminde köylülerin sıkıntı çektiğini kendi gözleriyle gören nazım hikmet ardından bir sosyalist ile tanışmış ve kendisinden fikirler almıştır. öğretmenlik yaptığı dönemde milli mücadeleye karşı padişahı desteleyen kişilerinde düşmanlığını kazanmış. kendisi vladimir lenin hayranıdır, hatta lenin ölünce de mezarının başında beklemiştir. kendisini sevmemin sebebi aynı etnik kökenden olmamız be. o da çerkesmiş ben de çerkesim işte. *

birçok eseri vardır, bazıları şunlardır; kurtuluş savaşı destanı, sevdalı bulut, it ürür kervan yürür, yaşamak güzel şey be kardeşim, memleketimden insan manzaraları * gibi gibi.

sevgi ve saygıyla, ışıklar içinde uyusun.
devamını gör...

bilemiyorum altan bilemiyorum uzaylılar var mı yok mu onu bile bilemiyorum. müslümanlarsa ne yaparız bilemiyorum kesin mezhep çatışmaları yine alevlenir. işte o zaman ne yaparız bilemiyorum altan
devamını gör...

merak ama her şeye merak
istisnasız komşusunun dahi ne yediğini / içtiğini / aldığını - alamadığını merak eder bizim insanımız.
devamını gör...

illa ki eşcinselliklerini dile getirmek, belirtmek zorunda hissetmeleri durumu. sanki ölecekler söylemeseler.

ya kiminle düzüşürseniz düzüşün abicim bize ne? neden senin cinsel yönelimini bilmek zorundayız. efendi efendi takılıyoruz işte.
devamını gör...

üç yüz otuz üç.
devamını gör...

evet vasat bir sözlüktür. x, y, z sözlükleri ile kıyas yapmayacağım fakat yeni olmasına karşın o heyecanla bilgi ile doldurulan başlıklar, yazarlarda o öğrenme ve öğretme çabası, okuma, birikim ve donanıma dair herhangi kaliteli paylaşım yoğunluğu göremiyorum. bazı kişileri tenzih ediyorum tabi ama asıl mesele de bu. kaliteli yazan kişi sayısı istisna ile tenzih edilecek kadar az. moderasyon tanım olmayan içerikleri silmeli ya da uyarı vermeli. vasat başlıklar, anketler azaltılmalı ve yazarlar gerçek anlamda iyi bir filtreden geçmeli. gerekirse uzun süre yazarlık onayı verilmemeli. onun en sevdiği çorbayı, bunun sevişirken hangi müziği dinlediği, şunun kaç kilo olduğu beni ilgilendirmiyor hatta kimseyi ilgilendirmiyor. kendinizden detay vermeyi çok seviyorsanız sözlük değil instagram kullanın. tabi ki hesabınız ve profiliniz platformun size sunmuş olduğu özel alandır fakat biraz olsun bilgi vermeye hatta en basitinden tanım girmeye çalışın. formatı oturmuş bir sözlük değil henüz. ilk kuşak sizlersiniz ve sözlüğün geleceği sizin elinizde. daha dikkatli olmaya teşvik ediyorum.
not: eleştiri beni de kapsıyor ahkam kesme niyetim yok.
edit: kendimi de eleştirdiğimi söylememe rağmen bazı ilkel sinir sistemliler anlamamış ya da anlamazdan gelmiş. moderasyon okuduğunu anlama testi de yapsın.
devamını gör...

sedye ebatlarında olup, baş kısmı yükseltilebilen bezden gerilmiş şekilde uzun seyyar bir koltuk. plajlarda, havuz başlarında çokça bulunur.
devamını gör...

"bayım,
bu gidişleriniz beni şair
sizi şiir yapacak.
(bkz: didem madak)
devamını gör...

kaliteli çizimlerin olduğu başlık. ben sadece cin ali çiziyorum.
devamını gör...

gönlüm razı gelmedi en iyisi şöyle yazmalı tanım girdiğin başlığa tekrar tanım girmek bir arada kah güldüğümüz kah tartıştığımız bütün yazar arkadaşlarımızı seviyoruz, okuyoruz . *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim