çok mutsuzum diyen kişiye verilebilecek cevaplar
cebindeki telefonu çıkar.
devamını gör...
elektron delik çifti
valans bandından iletkenlik bandına geçen elektron ile onun valans bandında geride bıraktığı boşluğun oluşturduğu çifte verilen ad. yarı iletkenlerin önemli bir özelliğidir.
babayani'nin tanımından dolayı edit: (bkz: tek cümlelik tanım yapabilmek için dört farklı tanım girmek) *
babayani'nin tanımından dolayı edit: (bkz: tek cümlelik tanım yapabilmek için dört farklı tanım girmek) *
devamını gör...
çıplak uyumak
yok anam yok çıplak yatarsam 1 hafta kalkamam ben.
bakın evde her yerin kapalı olduğuna yemin edersiniz ama yine de bir yerin açık olduğunu inat edip dizlerinin üşüdüğünü iddia eden bir nene vardır ya. heh işte o benim.
her yer kapalıysa bile kesin bir yer açıktır.
t: iç organlarımızı yatağa yapıştıran eylem.
bakın evde her yerin kapalı olduğuna yemin edersiniz ama yine de bir yerin açık olduğunu inat edip dizlerinin üşüdüğünü iddia eden bir nene vardır ya. heh işte o benim.
her yer kapalıysa bile kesin bir yer açıktır.
t: iç organlarımızı yatağa yapıştıran eylem.
devamını gör...
33 metrelik dev vajina heykeli
kutsal ve mahrem gördüğüm yok. vajina da penis gibi basit bir organdır. bu organlara abartı anlam yükleyenlerin gelişmemiş ilkel insan olduklarını düşünüyorum, başka bir şey değil.
devamını gör...
bu haftanın hiperaktifleri
haftalık en çok tanım - giri - entry - hede giren yazarları gösteren kafa sözlük listesi. kafasozluk.com/stats/hypera... adresinde bulunmakta. an itibariyle 3. sıradaymışım. bu ne oğlum hayatsız gibi dedim kendi kendime ve alt sıralara düşmeye karar verdim. yardırın yiğitlerim ben duruyorum.
devamını gör...
ivanmilinski
triliçe, gaymaklı hemi?
tanım: bir yazar. genel puan tablosunun bir dönem değişmez birincisi, gerçek bir tanımatör*
seviyor ve takip ediyoruz efendim*
tanım: bir yazar. genel puan tablosunun bir dönem değişmez birincisi, gerçek bir tanımatör*
seviyor ve takip ediyoruz efendim*
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
yaşadığımız bu dünyanın anlamını belki baştan beri yanlış anladık. aklımda bir açıklama var aslında ama çok da emin olamıyorum. bu kadar kargaşanın, karmaşanın, kaosun açıklaması belki çok da çözülemez değildir. belki de hepimiz çoktan aklımızı yitirdik. bunca halüsinasyon, bunca sayıklama, bunca vahşet hep bu yüzden. durmadan doğru olmadığına emin olduğumuz şeyler yapıyoruz, kendimize ve çevremizdekilere bir şekilde zarar veriyoruz, güzel olmayan her şeye karşı bir düşkünlüğümüz var, güzel olanları ise yok etme insiyakı ile dopdoluyuz. gerçekten biraz geri çekilip bakınca göreceğiz ki hepimiz deliyiz. o zaman, belki de bu dünyayı koca evrenin akıl hastanesidir. belki burda kapana kısıldık ve bizim ölüm diye bildiğimiz şey bu tedavi sürecinin nihayet ermesidir.
devamını gör...
irlanda
delikanlı kelt halkının ülkesidir ama zamanında vikingler, normanlar ve britanya imparatorluğu'nun işgaline uğradılar.
eski kavimlerin, işgal ettikleri yerlerde kadınlara nasıl davrandıkları tahmin edildiğinden pek saf ırk olduklarını sanmıyorum.
eski kavimlerin, işgal ettikleri yerlerde kadınlara nasıl davrandıkları tahmin edildiğinden pek saf ırk olduklarını sanmıyorum.
devamını gör...
tek şarkısı ile tanınan şarkıcı
ciguli - binnaz.
devamını gör...
kitap ve defter kaplamak
o gün evde kaos yaşanır. kaplar ya kasar ya da bol gelir.
devamını gör...
günün sözü
kötü günülerin geçtiğini gördün,
her şeyin geçici olduğunu gördün,
yapamam dediklerini yaptın,
atlatamam dediklerini atlattın,
bittin zannettiğinde yeniden başladın
hiçbir şey gözünü korkutmasın!!!
her şey eskisinden daha güzel olacak...
_a.erel_
her şeyin geçici olduğunu gördün,
yapamam dediklerini yaptın,
atlatamam dediklerini atlattın,
bittin zannettiğinde yeniden başladın
hiçbir şey gözünü korkutmasın!!!
her şey eskisinden daha güzel olacak...
_a.erel_
devamını gör...
özgürlükten kaçış
bir erich fromm kitabıdır.
bir şeyler okursunuz veya öğrenirsiniz "vay be dersiniz" öyle bir kitap. aydınlatıcı ve zihin açıcı bir kitap. kitabı genel olarak çok beğendim çok büyük dersler çıkardım. okurken düşündüm. her kitabı okurken düşünürsünüz ama bazı kitapları okurken daha fazla düşünürsünüz özgürlükten kaçış öyle bir kitap.
yazar özgürlükten neden kaçtığımızı analiz ederek bize anlatıyor. gözlemlerini bizlere sunuyor. insan neden güce teslim olur ? insan neden özgürlükten kaçar ? insan neden diktatörlere teslim olur gibi soruların cevabını arıyor. gözlemleri ve tespitleri çok başarılı buldum okurken keyif aldım. bazı yerlerde sıkıldım ve zorlandım. bazı yerleri manasız ve zor buldum ama genel olarak çok beğendim.
kitabın çevirisini sevmedim. çevirmen kişi biraz zorlama bir çeviri yapmış. bazı kelimeler manasız şekilde kullanılmış. kitapta bir sürü usdışı, yetki, ussallaştırma gibi kelimeler vardı. bir yerden sonra sinirimi bozdu.
bireyselliğin yok edilmesi. özgürlüğün elden alınması ve bunun farkında olmamak bir robota dönüşmek gibi olaylar çok güzel anlatılmış. dediğim gibi aydınlatıcı bir kitap.
benim elimde olan kitap payel yayınları tarafından basılmış bir kitaptı. çeviriyi ise şemsa yeğin yapmış. kitabı okumayanlar için kitabın içeriğini aşağıya yazacağım belki ilginizi çeker okumak istersiniz.
1. özgürlük bir ruh bilimsel sorun mu ?
2. bireyin ortaya çıkışı ve özgürlük kavramı
3. reform çağında özgürlük
* ortaçağ geçmişi ve rönesans
*reformasyon dönemi
4.çağdaş insan açısından özgürlüğün iki yönü
5. kaçış mekanizmaları
*yetkecilik
*yıkıcılık
*robot uyumluluğu (en sevdiğim bölümdü)
6.nazizim psikolojisi
7. özgürlük ve demokrasi
*bireysellik yanılsaması
*özgürlük kendiliğindenlik
ek: kişilik ve toplumsal süreç.
yukarıda bahsettiğim bölümlerin hepsini çok sevdiğimi söyleyemem. bazı bölümlerde sıkıldım sanırım karışık gelmesinden dolayı. bazı bölümleri ise çok sevdim. gerçekle karşılaştım. kitapta bazı yazarlardan verilen örnekleri ve yazarın kendi verdiği örnekleri doyurucu buldum.
dönüp baktığımda iyi ki okumuşum dediğim bir kitap. ileride tekrar okumayı istiyorum. böyle kitaplar bir kere okumayla tam olarak anlaşılacak kitaplar değildirler. bir sonraki okumamda kaçırdığım yerleri veya detayları buraya eklerim.
not: kitabı pdf olarak okudum isteyenlere gönderebilirim. portakal atmaya üşeniyorsanız da internette rahatça bulabilirsiniz. okuyacaklar olursa iyi okumalar.
bir şeyler okursunuz veya öğrenirsiniz "vay be dersiniz" öyle bir kitap. aydınlatıcı ve zihin açıcı bir kitap. kitabı genel olarak çok beğendim çok büyük dersler çıkardım. okurken düşündüm. her kitabı okurken düşünürsünüz ama bazı kitapları okurken daha fazla düşünürsünüz özgürlükten kaçış öyle bir kitap.
yazar özgürlükten neden kaçtığımızı analiz ederek bize anlatıyor. gözlemlerini bizlere sunuyor. insan neden güce teslim olur ? insan neden özgürlükten kaçar ? insan neden diktatörlere teslim olur gibi soruların cevabını arıyor. gözlemleri ve tespitleri çok başarılı buldum okurken keyif aldım. bazı yerlerde sıkıldım ve zorlandım. bazı yerleri manasız ve zor buldum ama genel olarak çok beğendim.
kitabın çevirisini sevmedim. çevirmen kişi biraz zorlama bir çeviri yapmış. bazı kelimeler manasız şekilde kullanılmış. kitapta bir sürü usdışı, yetki, ussallaştırma gibi kelimeler vardı. bir yerden sonra sinirimi bozdu.
bireyselliğin yok edilmesi. özgürlüğün elden alınması ve bunun farkında olmamak bir robota dönüşmek gibi olaylar çok güzel anlatılmış. dediğim gibi aydınlatıcı bir kitap.
benim elimde olan kitap payel yayınları tarafından basılmış bir kitaptı. çeviriyi ise şemsa yeğin yapmış. kitabı okumayanlar için kitabın içeriğini aşağıya yazacağım belki ilginizi çeker okumak istersiniz.
1. özgürlük bir ruh bilimsel sorun mu ?
2. bireyin ortaya çıkışı ve özgürlük kavramı
3. reform çağında özgürlük
* ortaçağ geçmişi ve rönesans
*reformasyon dönemi
4.çağdaş insan açısından özgürlüğün iki yönü
5. kaçış mekanizmaları
*yetkecilik
*yıkıcılık
*robot uyumluluğu (en sevdiğim bölümdü)
6.nazizim psikolojisi
7. özgürlük ve demokrasi
*bireysellik yanılsaması
*özgürlük kendiliğindenlik
ek: kişilik ve toplumsal süreç.
yukarıda bahsettiğim bölümlerin hepsini çok sevdiğimi söyleyemem. bazı bölümlerde sıkıldım sanırım karışık gelmesinden dolayı. bazı bölümleri ise çok sevdim. gerçekle karşılaştım. kitapta bazı yazarlardan verilen örnekleri ve yazarın kendi verdiği örnekleri doyurucu buldum.
dönüp baktığımda iyi ki okumuşum dediğim bir kitap. ileride tekrar okumayı istiyorum. böyle kitaplar bir kere okumayla tam olarak anlaşılacak kitaplar değildirler. bir sonraki okumamda kaçırdığım yerleri veya detayları buraya eklerim.
not: kitabı pdf olarak okudum isteyenlere gönderebilirim. portakal atmaya üşeniyorsanız da internette rahatça bulabilirsiniz. okuyacaklar olursa iyi okumalar.
devamını gör...
normal sözlük için öneriler
tanımlar için yazarların görebileceği şekilde bir "karma puan metre" göstergesi olsa şık olurdu. böylelikle bizde hangi tanımımız ne kadar karma puan almış görebiliriz.
umarım iko sesimizi duyar. boşuna demiyorlar orta doğu ve balkanların en acar yazılımcısı diye.
umarım iko sesimizi duyar. boşuna demiyorlar orta doğu ve balkanların en acar yazılımcısı diye.
devamını gör...
yazar olmak
aklım almıyor. bir insan kendini tekrarlamadan nasıl o kadar cümle kurabilir?
devamını gör...
annenin ölmesi
babanın ölümünün aksine sofranın dağıldığı kayıp. anne toplayıcı, birleştirici, çatıdır. gittiği zaman haliyle çatı çöküyor ve kişi iki kere küçülüyor. evet, baba ölünce insan iki kere büyür, anne ölünce iki kere küçülür.
devamını gör...
yazarların ilk girişimcilik denemeleri
10 yaşımda annemin ve babamın desteğiyle su satmıştım evin önünde.hatta tabela bile yapmıştım ''buz gibi soğuk su' diye. kardeşim de ortağım olmuştu. ama inanır mısınız sayın yazarlar, o parayı bir türlü harcayamamıştım. e tabii, insan kendi kazanınca harcaması çok zor oluyor.
devamını gör...
argo vs küfür
ortalık yerde ana avrat küfredilse yaşlısı da, çocuğu da anlar, ama argo öyle değil. mesela daleden gaftiyim, argo bir tabir, yani doğuştan hırsızım demek. bunu da sadece ilgilisi anlar. yani küfür açık seçik iken, argo kriptodur.
devamını gör...
merkez bankası başkanının 128 milyar dolar açıklaması
bunu sıvamaya bizim bile gücümüz yetmiyor, yemezseniz gargara yapın ne olacak diyor.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
selam sözlük ve sözlük ahalisi...
sadece içimdekileri dökcem galiba.
yürüyüşümden midir , konuşmamdan mıdır, hareketlerimden midir bilemiyorum.
hep bana şunlar söylendi
çok egoistsin, her şey senin için var gibi yaşıyorsun, bencilsin, kendini beğenmişsin, kibirlisin(bla bla bla)
daha böyle çok şey var tabi .
bunları diyen insanlara ilk sorum şu oluyor tabi ''bi örnek verebilir misin rica etsem.''
tabi hiç cevap alamadım şu güne kadar.
lendilerine de pek anlam veremiyorum doğrusu.
bazı yerlerde doğru olanı söylüyorum , doğruyu söylediğim için yargılanıyorum.
bencil olduğumu asla düşünmüyorum
aksine sevdiğim bir şeyi herlesle paylaşmayı sorumluluk olarak görüyorum -sözlüğe ilk girdiğim zmanlarda bi çok kişiye tavsoye etmiştim, hala da ediyorum.-
herşey benim için varmış gibi de yaşamıyorum sadece bu durum hakkında bir mottom var.
eğer bir şey var ise yapılmak için vardır. var olan tüm etkinlilere katılma isteğim de burdan geliyor.
her şey bnim için var değil, işin ucunda bni mutlu edecek bir durum var ise yapmalıyım.
egoist değilim kibirli hiç değilim
şu ana dek tek bi kişiyi kendimden aşağı görmedim yapamam da hiç kimseden üstün olmadığımı biliyorum.
ancak şunu da belirteyim kimse de bnden üstün değil bn de bunu düşünerekten bi şeyler yapmaya çalışıyorum.
ya bilginle ya da takvanla üstün olursun başka da bir durum söz konusu dahi değildir.
ayrıca kendini beğenmişlik ile kendini sevmişlik arasındaki farkı bilmeyenler varmış daha. kendimi seviyorum çünkü bnim bnden başka kimsem yok. olsa da eninde sonunda o da gidecek bunu biliyorum. kendimi seviyorum çünkü kusurlarımı biliyorum ve onlara rağmen nasıl mutlu olunur biliyorum.kendimi seviyorum çünkü kendimi bnim hakkımda yanlış düşünen insanlardan daha iyi tanıyorumm.
kalkıp da bunu herkese anlatmaya çalışsam
ömrümün sonuna dek sadece anlatmış olacam onu da biliyorum o yüzdendir ki pek de anlatayım şunu diye bir derdim yok.
ve zaten anladım ki bana ' egoistsin ,kendini beğenmişsin, her şey senin için varmış gibi yaşıyorsun...' diyenlerin hepsi beni beğeniyor ,iyi görüyor ancak bunu kendilerine yediremiyorlar.
seni beğeniyorum diyemiyorlar, kendini beğenmişsin diyorlar. desinler de...
bana bu sözler iki yıl öncesine kadar da söylenseydi net ağlardım, yaklaşık 7 ay öncesine kadar da çok fazla üzülür ve kafama takardım ama şimdi söyleniyor ve umrumda mı hiç de değil!
çünkü farkındayım her şeyin...
yaptığım bazı şeyler kiminin hoşuna gidiyormuş, kimilerinin de zoruna gittiğini görüyorum.
ama bilmiyorlar her iki durumda da bnim hoşuma gidiyor.
diyeceğim tek şey kimse umrumda falan değil,bn kendimi biliyorum o bana yeter.*
sadece içimdekileri dökcem galiba.
yürüyüşümden midir , konuşmamdan mıdır, hareketlerimden midir bilemiyorum.
hep bana şunlar söylendi
çok egoistsin, her şey senin için var gibi yaşıyorsun, bencilsin, kendini beğenmişsin, kibirlisin(bla bla bla)
daha böyle çok şey var tabi .
bunları diyen insanlara ilk sorum şu oluyor tabi ''bi örnek verebilir misin rica etsem.''
tabi hiç cevap alamadım şu güne kadar.
lendilerine de pek anlam veremiyorum doğrusu.
bazı yerlerde doğru olanı söylüyorum , doğruyu söylediğim için yargılanıyorum.
bencil olduğumu asla düşünmüyorum
aksine sevdiğim bir şeyi herlesle paylaşmayı sorumluluk olarak görüyorum -sözlüğe ilk girdiğim zmanlarda bi çok kişiye tavsoye etmiştim, hala da ediyorum.-
herşey benim için varmış gibi de yaşamıyorum sadece bu durum hakkında bir mottom var.
eğer bir şey var ise yapılmak için vardır. var olan tüm etkinlilere katılma isteğim de burdan geliyor.
her şey bnim için var değil, işin ucunda bni mutlu edecek bir durum var ise yapmalıyım.
egoist değilim kibirli hiç değilim
şu ana dek tek bi kişiyi kendimden aşağı görmedim yapamam da hiç kimseden üstün olmadığımı biliyorum.
ancak şunu da belirteyim kimse de bnden üstün değil bn de bunu düşünerekten bi şeyler yapmaya çalışıyorum.
ya bilginle ya da takvanla üstün olursun başka da bir durum söz konusu dahi değildir.
ayrıca kendini beğenmişlik ile kendini sevmişlik arasındaki farkı bilmeyenler varmış daha. kendimi seviyorum çünkü bnim bnden başka kimsem yok. olsa da eninde sonunda o da gidecek bunu biliyorum. kendimi seviyorum çünkü kusurlarımı biliyorum ve onlara rağmen nasıl mutlu olunur biliyorum.kendimi seviyorum çünkü kendimi bnim hakkımda yanlış düşünen insanlardan daha iyi tanıyorumm.
kalkıp da bunu herkese anlatmaya çalışsam
ömrümün sonuna dek sadece anlatmış olacam onu da biliyorum o yüzdendir ki pek de anlatayım şunu diye bir derdim yok.
ve zaten anladım ki bana ' egoistsin ,kendini beğenmişsin, her şey senin için varmış gibi yaşıyorsun...' diyenlerin hepsi beni beğeniyor ,iyi görüyor ancak bunu kendilerine yediremiyorlar.
seni beğeniyorum diyemiyorlar, kendini beğenmişsin diyorlar. desinler de...
bana bu sözler iki yıl öncesine kadar da söylenseydi net ağlardım, yaklaşık 7 ay öncesine kadar da çok fazla üzülür ve kafama takardım ama şimdi söyleniyor ve umrumda mı hiç de değil!
çünkü farkındayım her şeyin...
yaptığım bazı şeyler kiminin hoşuna gidiyormuş, kimilerinin de zoruna gittiğini görüyorum.
ama bilmiyorlar her iki durumda da bnim hoşuma gidiyor.
diyeceğim tek şey kimse umrumda falan değil,bn kendimi biliyorum o bana yeter.*
devamını gör...
beş dakikalık konuyu beş saatte anlatan insan
(bkz: babaanne)
özellikle de yalnız yaşayan, geçmişi sorularla dolu ve yaşlı bir insansa, durum konuşma ihtiyacından kaynaklanıyor olabilmektedir.
tanım: çoğunlukla ağzına kürekle vurma isteği uyandıran ancak bazı istisnai durumlarda tahammül edilebilecek insan tipi.
özellikle de yalnız yaşayan, geçmişi sorularla dolu ve yaşlı bir insansa, durum konuşma ihtiyacından kaynaklanıyor olabilmektedir.
tanım: çoğunlukla ağzına kürekle vurma isteği uyandıran ancak bazı istisnai durumlarda tahammül edilebilecek insan tipi.
devamını gör...